21 Temmuz 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

21 Temmuz 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/İKLOPEDİ/İ Çocuğunuza AYAT Tatilde Okutacağınız en mükemmel eserdîr. Tehlikede olan Türk tütünü için... Evvelki günkü makalemîzde geçen sene büyük bir rağbetsizlikle büyiik bir buhran geçiren Türk tü tününün bundan sonra maruz bulunduğu tehlikelerden nasıl sıyanet olunabileceğini tetkik ederek bu mes'elenin ihracat nokati nazarından d*ahi Tütün İnhisan idaresile hallonabileceği neticesine varmıştık. Bize naklolunduğıma göre bîzi tanıyan lardan biri o makalemizi okuduktan sonra: Tütün ihracahnı Inhisar idaresine nasıl verebiliriz? Geçen sene veya evvelki sene İnhisar idaresî bu îşi yapmak istedî de yapamadı idî. Demis. Bu sözlerindeki hulusuna emin olduğumuz bu zatın mes'eleyi her cihetle yanhş anladığına ve esasen yanhş bildiğine hükümde tereddüt etmed'ik. Belki kendisin iden başka bazı kimselerin de onun gibi düşünebileceğini derpiş ederek mes'eleyi yeniden mevzuu bahset meğe lüzum gördiik. Zaten her hangi şekil ve surette elzemiyetine kani ol«fuğumuz millet mes'elelerini bir değil, bin kere mevzuu bahsetmek için bizim üşenip usanacağımız yoktur. Uç sene evvel buğday mes'elesini mevzuu bahsetmeğe başladığimız zaman dahi dudak bükenler ve nahak yere öküz altmda buzağı an yanlar eksik olmamıştı. Ta o zaman bizim iddia ettiğimiz hakikat, yazık ki ancak üç sene sonra nazari dîk kate alınmak liyakatini kazanabildi, ve dördüncü senesi için mes'ele nin kanunî bîr zabıta ile yoluna getirilmek ehemmiyet ve elzemiyetî umumen takdir olunabildi. Ara yerde buğday müstahsili rençper hesabına ve dolayısile memleket iktisadiyat ve maliyatı namına vuku bulmus olan ziyanı biz akallî hesap ile 200 milyon lira olarak takdir ederiz. Hâdisenin arttırdığı buhran ile memleket hayatında husule gelen durgunluğun dolayısile tevlit ettîği îoe \rtf&a.n~ âşagı TTcglt,'brirti fazladır. Temenni edelim ki ayni acı âkibetlere bir de tütün yüzünden maruz kalmış olmıyalım. Bir kere bizim Tütün İnhisar idaremizin geçen sene veya evvelki sene yaprak tütün ihracatını deruhde edip muvaffak olamamış olduğu iddiası sadece bir sözden ibarettir. Şu basit sebepten dolayı ki bizim tnhisar idaremiz hiç bir zaman bizim teklif ettiğimsz şekildc yaprak tütün ihracatile iştigal etmiş değildir. Gerçi Türk Tü*<ıa İnVsar idaresi nin bazı bazı haice yaprak tütün dahi sattığı olm'^tur Fakat bunlar iauamen ârızî ve tesadufî şeyler • *iir. Arızî işlerı n s her zaman eksiğe gediğe tahammülü olur. Şimdi bizim söylediğimiz bambaşka bir şeydir. Biz şimdi diyoruz ki Tütün îrJıisar idaremiz dahilî tütün imalât ve sarfiyatından başka bir de vazife olarak harice yaprak tütün ihracatile iştigal etsin. Ve bizim gördüğümüze nazaran Türkiye'de bu işi en bü yük ehliyet ve muvaffakiyetle ba şarabilecek yegâne idare bizim Innisar idaremizdir. Biz bu hakika • tin hükumetimizle berabzer bütün memleketimizce takdir olunmasını utiyoruz. Bununla beraber biz muhtemel itirazlara set çekmiş olmak için evvelki günkü makalemize sarih bir cümle yazarak onda ise aynen şunu söylemiştik: « Tütünün ihraç olunacak kts mında tabiî inhisar mevzuu bahtolamaz.z Nitekim kanunî mevzuatımız In hisar idaremizin bugün dahi tütünü yaprak şeklinde ihraç etmesine mâni değildir. Biz teklifimizle or taya yeni ve fazla bir şey sürmüş olmıyoruz, ve teklifimizde kendile rini tütün ticaretile alâkadar ve salâhiyettar bilen hususî şahıslann ve teşekküllerin mesaisine muarız olacak tek nokta bile yoktur. Yerli ve yabancı hususî şahıs ve hususî te şekkül olarak kim tütün ticaretile iştigal ediyorsa gene etmekte de vam etsin. Biz bu meyanda Tütün tnhisar idaremizde bu işle daha esas lı bir surette, hatta bir vazife halinde iştigal eylesin diyoruz. Bunu derken dünya buhranları içinde hususî bir mevkii olan tütüncülük buhranının her tarafta ve bittabi memleketraıizde de tütün işile iştigal eden ticarethaneleri âdeta baştan aşağı mahvetmiş olduğunu nazari dikkate alıyoruz. Tütün ln hisar idaremizin ise zaten müstenıt bulunduğu sağlam bir temel üzerın«îe bu işi en büyük salâhiyet ve ehliyetle görebileceğini göz önüne almış bulunuyoruz. umhu Dokuzuncu sene: No. 2947 Hayat Ansiklopedisi Birinoi cildi mücellet olarak hazırdır. Bir tane alıp çocuğunuza hediye ediniz. Telefon: Başmulıarrir: 22366, Tahrlr müdürfi: 23236, İdare müdurü: 12365, Matbaa: 20472 İSTANBUL CAĞALOĞLU Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet, îstanbul Posta kutusu: İstanbul, No 246 P6rS6ITlb6 21 tCITIITIlJZ 9 3 2 * Hazırlanan tenkis projesi tasvip edildi Itilâfname harp masrafları ve kuvvetlerin tenzilini taahhüt ediyor Hava bombardımanî, Kimyevî harp memnu! Cenevre 20 (A.A.) M. Benes, dün öğleden sonra 5 saat müddetle Amerika, Büyük Britanya, Fransa ve İtalya heyeti murahhasalarile görüşmüştür. Ağır toplar müstesna olmak Ü7e re konf eransın birinci saf hasına ni hayet veren karar sureti lâyihasının metni üzerinde bir itilâf teessüs eylemiştir. Mezkur metin, dikkatle tatbik e dilen bir murakabe ile sivil tayyareciliğin askerî hedeflerde kullanılmaması şartile hava bombardıtnanının ilgasmı teklif etmektedir. Metin, her devletin askerî kavvetlerinin hakikî vaziyetini hesaba dahil ederek ordu mevcutlarının ciddî bir tarzda tenzili zaruretini teyit eylemektedir. Bundan başka »arahaten evsafiarı tesbit edilmiş olan silâhların tahdit ve tenkisinden tamamen ayn olmak üzere millî müdafaa masrafları bütçelerinden tenkihat icrası prensibini de kabul etmektedir. Mezkur metin2 ayni zamanda Londra ve Vaşington muahedelerine vaziülimza olan 5 devletin konfe'ansın mesaisini tatil ettiği müddetçe; ev velce mün'akit muahedeler ve terki teslihat umumî mukavelesi çerçevesi dahilinde tasrih edilmiş olan tonilâto lolarda yapabileeekleri tandidatı tesbit etmek üzere kendi aralarında görüşmelerinm zarurî olduğıonı da ısrar ile kaydeylemektedirler. Mevzuu bahis metin, bugün konferans riyaset divanma tevdi ve tebliğ edilecektir. Tahdidi tesîihatta ilk adım! M. Venizelos Geliyor Yalova'da Büyük OteP bîr daire hazırlanıyoı 1 Kuduz hastanes inde bir saat Her ay 300 kişi kudurmak tehlıkesi geçiriyor! Karanlık, taş bir odayı göstererek (burası kuduzlar için» dediler Terki t^sîüıat Jtonferansı reisi M. Henderson retile yapılan muharebelerin men'i ve tanzim edilecek mukavelenin filî bir surette tatbikmı mümkün kıla cak bir murakabe usulü tesisi de tasrih edilmiştir. Kara topraklarının istimali hususunun tanzimine dair olan madde ancak öğleden sonra kat'î surette hazırlanabilecektir. Bu madde hakkında Amerikan, Ingiliz, Fransız ve Italyan murahhas heyetleri sabah, leyin tekrar müşaverede bulunmuşlardır. Bu karar sureti projesinde kon f eransın ikinci safhasının konf erans/ bürosunun mevcut kuvvetler, askerî raasrafların tahdidi, oa:llî müdafaa, •etlerinin yeniden azsltılması mes*eleleri hakkında mesaisine devam etmesi, memna silâh kınrvetleri hakkmda beynehntlel yeni usuller ihdası ve bu hususta tanzim edilecek maddelerin ihlâline karsı bîr tak.m tedbirler alınması suretile hazırlanması da derpiş edilmiştir. Konf erans bürosu umumî kotnis yonun 19 eylulde basliyacak hafta zarfında toplanacak büronun me saisine tekrar basladığı tarihten iribaren en azamî 4 ay içinde yeniden toplanmasına karar vermiştir. Konf erans Cemiyeti Akvam Büyük meclisinin 1931 eylulünün 29 uncu gününde kabul ettiği karar suretinde zikredilen mütarekenin 1932 teşrinisanisinin birinden itibaren 4 ay müddetle tecdidini hükumetlere tavsîye etmeği karar altına alacakhr. Umumî komisyonun içtimamda M. Heirriot ancak müzakerenin sonunda söze karışmak niyetinde bulunmak tadır. Başvekil U met Paşa Hz. Roma'ya gider ken Atina' ya uğradığm da M. Venize los'u bir hafta istirahat etmek üzere Yalova' ya davet etmiştL Haber aldı ğttnıza göre M. Venizelos, on beş gün için de Yalova'ya gelerek bir müddet kalacak • tır. M. Venize los'a, Büyük o<slde tahsis e M. Venizelos dilen daire ha zırlanmaktadrr. M. Venizelos'un Yalova'yı ziya reti vesilesile bir çok Yunan'lı maruf ailelerle, bir gazeteci kafilesinin de memleketimize gelerek bu müddet zarfmda kaphcalarda kalacağı haber verilmektedh*. Suriç yoldaş Sofya'da hiç bir beyanat vermemiştir Dün Rus se firi Suriç Yol daş'tan bir mektup aldık. Su riç Yoldaş bu mektubunda, Berlin'den av det ederken Çapa'daki Daülkelp müessesesi ve ktymetli müdürü Zekâi Bey Bodrum katında taş bir oda. Yarı Geçen ay, BakırköyMü bîr marankaranlık... Tavandaki delikten içeri gozu getirmişler. Biçare cahil ve hafif bir ziya sızıyor. Köşede demir kayıtsız adam... Iş işten geçmişmiş. bir karyola, bir ot minder ve kalın, Bu taş odada, bu karyola üstünde ağır bir demir kapı: bağıra bağıra, yırtına yırtına, saldıra saldıra can vermiş. Burası kuduranlar içindir Kurtarılamazlar mi ? Loşluk içinde ilerliyoruz. Sağda Hayır, ölüm muhakkatır. ve solda bir çok kafesler, kafeslerin içinde türlü türlü tavşanlar... Belki 500 tavşan var. Üç dört gün içinde her şey o Işte şurada doğuyorlar. lur, biter. Maamafih bu vaka'lar çok nadir Şurada büyüyorlar. miş. Tedavi müddetini geçiren has Ya buraö*a?... ta ancak ayda bir, iki ayda bir ge (Mabadi 4 üncu sahifede) lirmiş. Kraliçeler Ostand'da... Belediye dairesinde muhteşem bir kabul resmi yapıldı, nutuklar söylendi j Paris'li kız gibi kıvrak gülüyor, kıvrak konuşuyor. Bu Almanya güzelidir Diğer arkadaşları henüz yukarıda Prensler salonunda imişler.^ Yukarı çıkıyoruz... Prensler salonuna dahil oluyoruz. . Burası kıy • mettar halılar ve avizelerle süslü, bol ışıklı ve bol yaldızlı bir salon... Ortada iki büyük masa var . Bu masalardan birinin etrafında on tane yaşlıca kadın oturuyor; diğerinde de on tane genç kız... Bunlar anneleri, akrabalan, berikiler Kraliçeler... Ke«, riman Halis Hanım aralarında yok..«. Henüz daha apartımanından inme( Mabadi 6 mcı sahifede ) , n lh Üzerinde itilâf edilen proje Cenevre 20 (A.A.) Tahdidi teslihat konferansı kâtibi umumisi saat 17 de umumî komisyona tevdi edilecek karar sureti projesini resmen neşretmiştir. Bu projede bütün sîevletlerin silâh kuvvetlerinin umumî bir mukavele yapılması ve bu mukavelede bilhassa tıarruz vas?t»*arının azaltıltnasmm istihdaf edilmesi suretile esash bir tarzda tahdidi derpiş edilmektedir. Gene bu projede tayyarelerin sivil ahaliye taarruzda bulunmalannm men'i, hava bombardımanlarmm, askerî tayyarelerin tahdidi ve gayriaskerî tayyarelerin bazı hava gemileri hakkında beynelmî'el bir usul tesisi suretile ve şartile ilgası, tanklerm tahdidi, kimyevî, mikrop, yar.gın çıkarmağa mahsus bombalar atmak su Almanya'nın müdafaa masrafı Cenevre 20 (A.A.) Havas A (Mabadi 2 inci sahifede) İtalya'nın açacağı kredi Maliye Müsteşarı teferruatı müzakere etmek üzere Roma'ya gidiyor Ankara 20 (Telefonla) Maliye Müsteşarı Ali Rıza Beyin, ref akatinde muamelâtı naktiye mü> dürü Sırrı Bey olduğu halde Roma'ya gideceği doğrudur. Ali Rıza ve Sım Beyler İsmet Paşa Hz. Roma'da iken İtalya'nın bize açmağa karar verdiği kredinin teferruata dair mes'elelerini tetkik ve müzakere edeceklerdir. Sırrı Bey pazar günü tstanbul'a hareket edecek, orada bir kaç gün kaldıktan sonra Roma'ya gide • cektir. İngiltere istikraz n» verecek? Bir Fransız gazeten, Rusya ve Ital ya'dan sonra İngiltere'nin de bize istikrazda büunacağuu, ve Türkiye'de kapanan Fransız bankaları yerine İngiliz unınHmnııımııııııııuHiumııuııııınıı Mattye Müsteşan Mi Rvta Bey bankaları açılmak üzere tertibat alın dığını yazmaktadır yetle hareketi şart koşmuş olduğumuz dahi unuruhnamak Iâzımdır. Bu bahis üzerine tekrar ve belki mükerreren avdet edeceğiz. YUNUS NADİ ,„ m.IHim..unu11ımı«mB.ıı.ı.ımıııı.UHlıu..«ıiMm.ıı.u.ı.ııımnmı.ıniH.mıımıiHi.ı.MMn Her hangi bir yanhşhğa mahal kalmamak üzere evvelki günkü makalemizde İnhisar idaremizin bu işle iştigale sevki teklif olunurken tamamile ticarî bir mahiyet ve zihni \ gazetesi başmuharriri M. Ta » Brüksel 14 (Hu. Mu.) Sabahm nef ile yapmış *t? » Güzeller henüz Palace olduğu dünkü taaeler. Odalarında kahvaltıla gazetelerde in rını yapıyorlar. Alt katın salonlarında tişar eden mü «ı« sef** Suriç Tcldhive hollerinde acele ile öteye beriye lâkatını tekzip etmektedir. Rus se giden, emirler veren bir takım adamfiri diyor ki: lar nazari dikkate çarpıyor.. Belli ki işleri başlarından aşgın Eh Krali< Berlin'den avdetimde Bulgar gazetecileri beni bir otomobil gezin • çelerin başmabeyincisi, teşrifatçısı (Mabadi 2 inci sahifede) olmak kolay mı? Boz tayörlü, güzel, çok güzel bir KENDl KENDlMtZİ TENKtT: genç kız uzaktan bu taraf a doğru geliyor. Yanında başka bir kız daha var.. Ona fransızca hararetli hararetli bir şeyler anlatıyor... Dilinde Türkiye'de tahmil ve tahliyenin pek tath bir Paris aksanı var... Tıpkı bir pahalı olduğunu bilmedik kimse kal madı. Bir mal Avrupa'nın Şimal denizleri liraanından bir vapura konularak on beş, yirmi, hatta bazan yirmi beş günde istanbul'a gelmek için faraza yüz lira masraf veriyor. Ayni malın vapur dan ç;karılarak mağazaya kadar götü rülmesi için iki yüz elli lira vermek lâ zım geliyor. Mağazadan vapura kadar göturüls'cek mal için de ayni külfet, ayni masraf ve ayni akibet mukadderdir. Aşağı yukarı her limanımızda hal böyladir. Zaten doğru ifadesile Türkiye"mİ7.in hemen hiç bir tarafmda he nüz muntazam liman yoktuT. Şu İstanbul'da bile yükleme ve boşaltma işi adına lıman dediğimiz açık denizin ortasında yapıhyor. Bu pahalı, zor ve karışık işin memleketimiz iktisadiyatı için bÜ7ük bıt noksan ve büyük bir mazarrat olduğuna şüphe yoktur. Tahmil ve tahliye işi böyle iken Liman inhisar şirketlerimizin temettü tevzi edecek suTette kârlı çahstıkları da sene sonu bilânçolarında görülmektedir. Bu kârlann millî iktisat aleyhine kazanç Bir kaç gündenberi bütün şidde J demek olduğu neticesini tabiî görmez tile hüküm süren boğucu sıcaklar dün misiniz > biraz hafiflemiş, termometrelerde taSözün doğrusu şudur ki biz tahmil biiye müteveccih bir tenezzül görülve tahîiyeden kâr etmeğe çalışacak yermüştür. Senelerdenberi bu mevsimde, de tahrri! ve tahhyeyi kolaylaştıracak böyle müthiş sıcakların hüküm sürve ucuzlashracak hakikî limanlar vücude düğü görülmemişti. Kandilli Rasatagetırmeği düşünmeliyiz. nesinin verdiği malumata göre şimdiye kadar temmuz sıcaklarınm azamî vasatisi «27,7» derece iken, dün hararet gölgede «32,9» du. Bu senenin en sıcak günü ise, temmuzun 18 inde geçmiş ve hararet gölgede 37 yi bulmuştur. İstanbul iklimine göre gayritabiî olan bu hararet bir «sıBüyük şaire, refikasının yol cak dalgası» nin gelip geçmekte buladığı maktuplann neşri ede lunduğuna atfedilmektedir. biyat âlemimizde bir hâdise olBazı doktorlarımız, sıcaklara minnettar olmaklığımızdan bahsetmiş du. Ustat Cenap'tan sonra gü lerdi. Doktor Fahrettin Kerim Bey de zide edebiyat müderrisimiz Ali dün bu münasebetle demiştir ki: Ekrem Bey de bir tenkit maka« Yiyeceklere dikkat edilir ve lesi yazmıştır. Bu şayani dikkat mevsime göre geyinilirse sıcaklardan zarar gelmez. Hele gençler için hiç yazıyı yarın neşredeceğiz. bir tehlike yoktur; fakat yaşhlar Tahmilvetahliye Sıcak dalgası geçiyor. Bunaltıcı hararet dün hafifledi, doktorlar sıcağın leh'inde! Abdülhak Hâmid'e Mektuplar Deniz banyolannda fotoğraf amafönen biraz dikkatli olmalıdırlar.» Çeşmelerde su yok Bir kaç gündenberi havalann fazla sıcak gitmesi yüzünden bir çok semtlerdeki çeşmelerde su bulunmamağa başlamıştır. Su bulunan bir kısım çej. melerde de halk izdihamdan dolayı birbirile kavga etmektedirler. Bu hususta tedbir alınması için alâkadar » lara emir verilmiştir. Adana'da sıcaklar \ , * Adana 20 (A.A.) Yakıcı ve fifU naltıcı sıcaklar günden güne artmaktadır. Derecei hararet gölgede 35

Bu sayıdan diğer sayfalar: