29 Temmuz 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

29 Temmuz 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

•29 Temmuz 1932 Cttmhariyef MEMLEKETTE Maurice Chevalier karısından aynlmca kiminle evlenecek? CJaudet Colbert: «Ben zaten evliyim» diyor. France Dee ise şuşüphelisözleri soylüyor: «Kansindan aynlacaksa bana ne? Benimle evlenecekse size ne ? » Manisa Hapisanesi Yüzlerce kişi adeta üstüste yatıyor Manisa (Hususî) Manisa çok şirin ve zengin bir kasabadır. Yunan istilâsından yanmış bir halde kurtarılan şehirde sekiz senedenberi yapılan binalara yirmi miloyn liradan fazla para sarfedllmiş, şirin binalar, muhteşem hastaneler ve mekteplerle süslenmiştir. Yalnız hal binası bile üç yüz bin liraya mal olmuştur. Bu güzel yerde nazari dikkati celebden tek bir bina var.. Bu harap mahalde bugün altı yüzden fazla vatandaş bulunuyor. Bu bina Manisa vilâyetinin hapishanesidir. fnşa ta rihi kimsenin hatırhyamıyacapı kadar kadtm ve meçhul olan hapisane basık tavanlı çimento zeminli bir viranhanedir. Heyeti sıhhiyenin ra poruna nazaran azany haddi istiabisi iki yüz elli nüfusluk olan bu binaya bugün altı yüzden fazla adam sıkıştırılmıştır. Nefesleri bunalan bu insanlar aralarında teverrüm etmiş ve hastalıkları heyeti sıhhiyece tasdik olunmuş bahtsızlarla koyun koyuna yatıyorlar ve arkadaşlarından hastalık alıyorlar. Binanm zehirli havası içinde sıhhatlerini, renklerini ve hayatlarını kaybeyliyen vatandaşlar içinde yarın beraet edecek masumlar, cezalarını, ikmal ederek vatan hizmetlerine işthak edecek insanlar vardır.. Adlî mevzuatımız her millette olduğu gibi bizde de maznunlan ve mahkumları koruyucu hükümlerle malidir. Bizim için bu f eci manzarayı Adiiye Vekâleti celilemizin ehemmiyetle nazari şefkat ve madeletine arzetmek nas<' Hitler kimdir? "Hitler'e sadakat yemini ettik, elimizi ona verdik !„ Bu durgun yüzlü, atılgan adamin ardına düşen ıniJvonlarca Alman; bugün bu şarkıyı soylüyor Ctağaette Çotoert Maürtee HolfyvooS, 15 temnraz Bu ifin böyle olacağı az çok belli idi. Maurice Chevalier fle kann arasında u n n za . mandanberi kukançlık kavgalan, geçim«izlik mücadeleleri devam edip du ruyordu. İvon Valle Paris'te iken karîsını az çok kontrol albnda bulundurabiliyor, kafe dö Pari'ye beraber gidip geliyor, nfak tefek kaçamaklanna da göz yumuyordu. Fa. kat Atnerika'da iş değişti. Manrice bü fân günlerini stüdyoda, gecelerini de davetlerde, eğlencelerde geçirmeğe basladı. Çiinkü evvdce sade Fransa'da muvaffakiyet kftzanımş 3ten şimdi bü • tün dünyaya şöhret salmıştı. Tabiî bundan mağrur olmaması ve kendisi için yeni bir muhfe olan Amerika'daki gozel kadınlann iltifatlanna bigâne kalması kabil değüdi. Buntm için: Bu akşam falan lokantada filân bardayız. Sen de gel! Demeği ekseriya unutuyordu. Elbette ki İvon Valle de buna krayor, hiddetleniyor, sırası geldikçe: Artık sen beni sevmiyor, ihmal ediyorsun. Diye tepinip ağlıyordu. Nasıl ağlamasın ki zavalh kadın Maurice'in yalnız bir gece maceralanndan değil birlikte filim çevirdiği artistlerle tesis ettiği sıkı fıkı münasebetlerden de muztaripti. yede oldukları îçln ancak telefonla görüşebildim. Devlet kuşunun yıl • dızı: Ben evli bir kadınım, dedi, Maurice'in ne kansile ayrılmasile, ne de diğer maceralarile alâkadar ola mam! Şüpheli bir cevap France Dee biraz kaçmaklı cevap verdi: Karısından ayrılıyorsa bana ne? Benimle evlenecek&e size ne? Doğrusu ben bu sözlerden fena halde şüphelendim. Uzun uzadıya konuştuğum ancak Jannette mac Donald oldu Tesadüfe bakın ki sayf iyeden bir kaç gün için evini düzeltmek üzere gelmiş. Tabiî fırsatı kaçırmadım. Tıpkı «Aşk resmigeçidi» nde giydiği bir sabahhkla beni kabul etti. Doğrudan doğruya mevzua girmedim. Evvelâ son filminden «Sizinle bir saat» ten bahsettim. Sonra mes'eleyi açtım. Filimlerinde olduğu gibi sade dudaklarile değil, gözlerile, kaşlarile, bütün çehresile gülümsüyerek: Vallahi, dedi, Maurice'Ie değil ya, henüz nişanlım Bob'la (Robert Rrtchie) dahi evlenmeğe karar ver medim. Çünkü nişanlılık hayatı doğrusunu isterseniz izdivaç hayatından daha tatlı geçiyor. Erkek henüz büsbütün sahip olamadığı nişanhsının kalbini kazanmak için ona daha fazla dikkat ediyor, ehemmiyet ve riyor. Kadınsa, bu yarım hürriyetten hoslanıyor. Hakkınız var Mis Jannette. Fakat malum ya dünya bu.. Insan hali, belli olmaz. Birlikte iki filim çevirdiniz. Çok heyecanlı ve hisli sahneleri beraber yaşadınız. Belki aranızda bir aşk maşk.. tpi sın. ffarap ve oturvlamaz hale gelen Manisa hapisanesınin kapisı mübrem bir vazife ise Vekâleti celilenin de bunu nazari dikkat ve ehernmiyete alması ve halâskârlığını derhal göstermesi o kadar mübrem bir vecibedir. RAŞlT Evvelâ kimler akla gelir? Jannette mac Donald'ı bir kere dii şünün. San saçlar, yeşil gözler.. Pürüzsüz bir vücut, flâbî bir ses, bütün kadınlarınkine model olacak bir çift bacak.. Şuh ve cazip bir tebessüm. Hangi kadın kocasım bu af etten kıskamnaz. Klodet Kolbert, Jannette kadar şaşaalı olmamakla beraber zarif vücutlü, cana yakm tebessümlü, tatlı bakışlı ince ve kibar bir tip... Ya France Dee.. Muhakkak ki Amerika'nın en güzel kızı.. Şen, neş'eli, sıhhatli, çok genç.. Yüzü ve vücudü te nasübün, kusursuzluğun yegâne mi salL. Büîyorsunuz Jannette mac Donald, Klodet Kolbert'le ikişer kordelâ çeviren Maurice «Parisli kahveci» filnıinin ingilizce kopası için France Dee'yi bizazt kendisi intihap etti. İşte kansile asıl roüthiş giirültü ve partıdı da o zaman çık tı. Bir Yunan avukatı Karacabey'de define arıyormuş Karacabey'in Subaşı köyünde hafriyat yapan iki kişi yakalanmış, bi rinin İskeçe avukatlarmdan Dimitri Yuvanidis, diğerinin Fener'li Makso olduğu anlaşılmıştır. Yunan'lı avu kat geçenlerde Garbî Trakya'lı gazetecilerle memleketimize geldiğini ve meşhur bir Yunan remilcisi Su başı'nda define olduğunu söyledi • ğinden hafriyata giriştiğini söylemektedir. Tahkikat devam etmektedir. ki nişanlı iken iki taraf yekdiğerinin bütün kusurlannı görtsp onlara katlanmağı göze alması icap eder. France Dee teşebbüs etmiyor Diyeceksiniz ki «bunu en iyisi kendinden sormaktır!» Eğer bu mütaleada iseniz, eminim ki gazetecOikten habe • riniz yok. Çünkü hiç kinue şimdiye kadar gazetecilere resmî veya gayriresmî işler için olanı biteni tamamile anlatmamışhr ve anlatamz. Birinin macerası hakkmdaki malumatı mutlaka başka birinden almalıdır. Ben de öyle yaptım. Maurice'in adamlannm birinden kısa fakat hakikî haberi aldım: Madamla mösyönün arasınm iyi olmadığı doğrudur. Mösyö Avrupa'ya gitmeğe haznlanıyor. [ * ] Jannette aşka inanmıyor Jannette bu sefer gülümsemekle iktifa etmedi. Adamakılh kahkaha ile giildü: Bir kere, dedi, aşka inanmam ki, böyle bir hâdise başundan geçebilsin! Çünkü aşk öyle bir histir ki onun muhterem ve mukaddes olması için insanın bir defa başından geçmesi ve bütün ömrünce devam edip gitmesi lizımdır. Diğer şekli ise ancak pek genç olanlar arasındaki bir nevi oyun ve çocukluktur. Nitekim Nevyork'ta yeni şarkı söylemeğe başladığım zaman böyle çocukça bir hevese kapılmıştım. Tamştığım bir genci ölünceye kadar seveceğim zannettim. Fakat beş hafta sonra çocuk beni terkedip başka bir maceranın peşine düştü. Kalbim kırıldı. Ruhum yese kapıldı. Adeta hayatıma kıymet vermez bir hale geldim. Bereket versin bir arkadaşım beni o akşam genç bir aktöre takdim etti. Biraz avundum. Bununla beraber ötekini pek geç unutabildim. İvon Valle'nin yanhf bir tedbiri Nihayet, kavga şu suretle yahştı: Maurice «Paris'li kahveci» nin fransızca kopyasını da İvon Valle ile oynamayı vereceğimiz hükiim pek acı olmakla beraber şunu söylemek mecburiyetindeyiz ki bu kordelânın fransızca kopya sı Maurice'in aile hayatında sükunet teminine matuf gayretine kurban gitti. Bütün dünva İvon'u kâfi derecede güzel ve san'atkâr bulmadılar. Biçare kadın bu tesebbüse kocasına yaklasmak için girişmişti. Halbuki umumî mütaleanm böyle bir noktada temerküzü zavallınm büsbütün hezimetini mucip oldu. Bu tesir altında kalan Maurice fena halde kanşmdan soğudu ve nihayet aynlmak için mahkemeye müracftate mecbur kaldı. Büyük bir kusur: Kıskanç olmamak Faraza nişanhma nazaran benim bu büyük kusurum nedir biliyor musunuz? Kıskanç olmamaklığım. Halbuki bizzat kendim flörte bayıldığım halde onu bu haktan nasıl mahrum ederim. Ben Bob'a karşı sevgimi ancak şöyle anlanm: Hayata itimat ede bilmek için yalnız kalmamak, onunla daima beraber olmak, onun teşvik lerime, tescilerine ve himayesine mazhar olmak. Yüksek felsefî fîkirler serdetme sine rağmen gene kadmlığm zâfla rından sıyrılamadığını gördüğünı Jannette'in karşısında hayran ve mephut kalmıştım. Altın kirpiklerinin arasından sızan in'itaflarile benim bu halimi belli ki gözden kaçırmıyordu. Yarı müstehzi: Siz buraya ne öğrenmek için geldiniz, ben size ne ukalâlıklar ettftn. Evet cîdden öyle.. Lâkin sizin de bu vesile ile aşk ve izdivaç hakkmdaki mütalealarınıza vâkıf ol • mak az bir şey mi?.. Merci ve Good bay!.. P.N. tİHler, Brurvfvlk'te 70,000 kiplik kuvvetlerini teftiş ederken hıyor. Hitler'ciler 1930 intihabatuıda [Hıtler, bugün sade Almanya'nın depropaganda için 30,000,000 mark yani ğil dünyanm dört gözle takip ettiği en on beş milyon küsur Türk lirası sarfet faal polıtıka ve inkılâp adamıdır. Onu mişlerdir. şahsiyeti, kudreti, hareketlerile yakm dan tanıtmak için arkadaşımız Nadir Görülüyor ki HiUer'in Hkler okbH • Nadi Beyin yazdığı ilk makaleyi evvelki mesi için yalnız Hitler kâfi gelmemiştir. gün neşretmiştik. Onda Hitler'in hüvi Nasyonal Sosyalist fırkasmın mayeti açıkça izah edılmişti. Nadir Nadi lî vaziyetini temin eden yalnız hafBeyin bugünkü makalesi nasyonal sostalık aidat ve konferanslann hası yalist liderinin siyasî kudret ve nüfuzunu latı değildir. Bir çok sanayi müesseanlatmaktadır. ] seleri, bazi zengin Yahudi'ler Hitler mevkii iktidara geçtiği zaman kendilerine zaran dbkunmasm diye fırBüyük devlet adamlannm bir husu • kaya her sene muntazaman para siyeti vardır: Şahsiyetleri, ilk görünüste vermektedirler. Bavyera Kralı İkinci hemen tebarüz eder. Hatta fotoğraflaGuiIIaumime bile Almanya'ya tekrar rile bile taraftarlanna emniyet, itimat, girebilmek ümidile Nasyonal Sosyadüsmanlanna korku ve çekmme telkin listlere senede 2,000,000 mark verederler. Yüzlerinin hatlarında, bakıs meği taahhüt etmiştir. larmda, seslerinde keskin karakter izleFırka çok zengindir. Hitler her ri farkolunur. gittiği şehirde en mükellef otellerde Btsmark'ın büyük kalpli bir idealist yaşıyor, para sarfetmekten hiç çeolduğunu anlamak için onunla beraber kinmijor. Fakat bütün ümitleri onda yasamıs ohnağa, tarih okumağa ihtiyaç olan küçük burjuva sınıft ona her yoktur, resimlerinde yüksek almlı mağşeyi bağışlamış, hakkını çoktan herur basını görmek kâfidir. Musolini korlâl etmiştir. kusuz bir ihtüâlci olduğunu kuvvetli naYahudi düşmanlığı zarlan, keskin çizgili kocaman çehresi'Bu adam avamfiriolik te yapıyor. ifade eder. Venizelos zeki bir diplo • Bunda mazur göriilebtlir. Çünkü avam mattır, Heryo kuvvetli bir hatiptir. Biarasından yetişmişta, avama hhap ediraz dikkat, üç beş dakikalık bir temas yor. Programının en be'li ^»*'ı nokta bn hak3(atleri çabucak meydana çıkarır. lanndan biri olan yahudi ale>îSrlıği i'Hitler böyle değildir. Fotoğrafı bir müteassıp Alman'lan adamakdlı ken • aile albümünde görülse, her hangi bir dine bağlamış, yahudileri ise dehşetli amcabeyden, alelâde bir aile babasın ürkütmüstür. Bu korku o kadar bu • dan ayırt etmek mümkün olmaz. Or • yüktür ki bazan gayritabiî neticeler ta boylu, dalgın bakışlı bir adamdır. veriyor. Meselâ bu sene nisan ayında Hareketlerinde, fevkalâde bir hususiyet Frankfurt yahudilerinden yetmiş beş kiyoktur. Yü>ürken, bilhassa kendi yetisşi korkudan reylerini Hitler'e vermişlertirdiği genç milliyetperver sosyalistleri dir. teftiş ederken sert adımlar atar, sesin • Hitler ordusa de kıt'asına emir veren bir Alman yüzHitler, kendini taraftarlanna şayanı başısmın mihanikî edası hissolunur. hayret bhr sekilde sevdirmeğe muvaf • Hitler vazifesine sadık bir Alman za fak olmuştur. Muntazam teşkilâtlı bitinin tipidir. 350,000 kisiiac ^Hitler ordusu» bugün Bugün Hindenburg'u gölgede bırakan, canını feda etmek için onun ufak bir işaStalin'i geçen, Musolini'ye yaklaşan bu retine muntazırdır. Nasyonal sosyalistadamin bu başdöndöriicü muvaffakiyeti lerin ağızlanndnn ' v •irmedlderi Hit ner=Hen ileri sre'ivor? Eğer siyasî hâ ler marşı şöyle başlar: diselerın ; 31 c n.r, , A'rnn ~;I'«tinin taAdoîf Hitler e sadakat yemin eftik biî bir huyu olan (passiv.'^) sır.' : t a . Ehmizi Adolf Hitler'e vertyorvz [*1 rafa bırakırsak Hitler zaferini iki nıe K^yu Mr Nazi, Hitler hakkmdaki ih ziyetine borçludur: Sebatına ve teş tisaslannı şöyle anlatıyor: kilâtçdığına. « Taarruz kıt'amızın âmiri bize Hitler dünyanm en inatçı, en değiş akşam onun geleceğini söyledi. mez fikirli adamlanndan biridir. Millî Ah, o esnada gölezrimizdeki pasosyalisl fırkası teşekkül ettiği zaman, nltıyı görmeli idiniz. Nihayet büyük şehemen başa geçen Hitler 25 maddeden fimize kavuşacak, onunla göz göze gemürrekep bir program vücude getir mişti. 12 sene zarfında bu programın lej>ilecektik... bir harfi bile tebd>l edilmemiş «Saat dört buçukta Hitler'in önünde tir. Münih'deki 1923 darbei hu resmigeçit yantık. Şefhniz hepimizin kftnet teşebbüsünden sonra mu elini sıktı. Bu hayatımın en heyecanh vaffakiyetsizliğindcn müteessir olmabir dakikası oldu. Yüz sene de yaşa > dı. Bilâkis şahsî kabiliyetlerini takviye sam o dakikayı unutamıyacağım. Adolf için gece gündüz uğrasfa. Ağırceza mahHitler'in karşısmda nasıl bulundum, kemesi tarafından mahkum olmuştu, elimi nasıl sıkb, gözleri nasıl parhyor» hapse girdi. du. Bu hiç unutulur mu? Hitler'in iki meziyeti Hitler'in hitabeleri «Mein Kampf» ismindeki esermi orada yazmıştır. Bu felâket onun için bir ders oldu. Hapisten çıkmca uzun müddet hatiplik dersleri aldı. Sözle teshir etmek san'atmm halk tabakalan üzerindeki tesirini takdir ediyordu. Ayni zamanda ise yarar, sağlam arkadaşlar intihap etmeğe başladı. Fırkasmın teşkilâtını kuvvetlendirdi. Bugün nasyonal sosyaKst fırkası dünyanm en kuvvetli fırkalanndan biridir. Her seyde olduğu gibi siyaset sahasında da para başlıca kuvvet vasıtasıdır. Nasyonal sosyalist fırkasına haftada bir mark vermeği taahhüt et • mis bir milyon aza vardır. Yalnız bu aidat ayda iki milyon Türk lirası eder. Sonralan Hitler, borusunu öttürmeğe ve yüz binlerce kişiye duyurmağa başladığı zaman bundan da istifadeyi dü şündü. Nutuklarını dinlemeğe gelenlerden para almağa başladı. Şimdi Nazi'lerin büyük hatipleri hep para ile kon • ferans verirler. Ucret bir marktır. Ek • seriya on beş yirmi bin Idsinin istirak ettiği bu içtimalarda toplanan para da ayda bir kaç yüz bin Türk lirasını bu Maurice çok asabi Acaba mösyö ile görüşemez mîyim? Diye sordum. Yüzünü buruşturdu. Korkunç bir şeyden çekiniyormuş gibi avuçlarını açarak iki elini ileriye uzattı: Aman, dedi, müthiş hiddetli.. Bir kaç gündür bize fransızca argo kantarlıları basıyor.. Zaten bir şey söylemiyeceği mu hakak. Durup dururken fena bir kabule mazhar olmak için sürtünmenin ne lüzumu var.. Klodet Kolbert, Jannette mac Donald, France Dee'yi söyletebilirsem ne alâ.. tvon Valle, o mecruh kadinm yarasını deşmek doğru değil.. Klodet Kolbert'le France Dee ise sayfi [•] Maurice'in Avrupa'ya Hareketinl telgraflar hdber verdi. Tahrtr Tecrübeler ve izdivaç Bu ve bunu takip eden tecrübelerle anladım ki aşk tatlı bir his, fakat muvakkat bir sarhoşluktur. Onun için aşkı şifa bulmaz bir hastahk zan ve çok ciddî telâkki etmek doğru de ğildir. tzdivaç bahsine gelince evlenecek çiftlerin birbirlerini sade stüdyolarda sahne üzerlerinde görüp tanıması kat'iyyen kifayet etmez. Erkeklerîn ve kadınlann nişanlılıkla evlilik ha yaltarı arasında o kadar fark vardir «Bie yzalnız bir kaç kelbne söyle mekle iktifa ediyordu: Vazifenizi ya« pınız.. Bu sene zafer senesi olacaknr. «Oradan aynldığımız zaman çok mes'uttuk, çünkü her birimk «Hider benim elimi sıktı» diyebiliyorduk... Bütün gece kalplerimiz çarparak onun marşını söyledik: Adolf Hitler'e sadakat yemin ettik Ehmizi Adolf Hıtler'e veriyoruz* Bestesini işitmediğim bu marşı okurken Haydn'in yüz şu kadar sene evvel Viyana kapılarmda NaDolyon'un top • lan patlarken ızfarap ve ümitsizHk içinde yadızğı marşın, azimden ziyade yalvarma ifade eden nağmelerini hafarlıyorum: Gott erhalte Franz den Kaiser Allah Kayzer Frans'ı muhafaza etsin! Sıkıntıda bulunan insanlar kolayca feragat sahibi oluyorlar. Allah, Hitler, şu, bu... Bakalım Almanya'yı hangisi kurtaracak? NADlR NADİ [*] Dem Adolf Hitler kaben wir geschmoren. t Dem Adolf Hitlv geben vrir die Hand. Muhtelif rivayetler Şimdi rivayet muhtelif.. Bir kısım mehafilde Maurice'in başka birini sevdiği için kansından aynlmağa kalktığı söyieniyor. Diğer mehafilde ise: Hayır, deniyor, Maurice sırf Ivon'un kıskançlık neticesi iz'acatından bıkıp usandığı için aynlıp basını dinlemek istiyor. Yoksa Frasnız artisti bu talâka •bniyor.yeni bir udivaa gaye edinerek

Bu sayıdan diğer sayfalar: