18 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

18 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhurivef' Fiîorina'îı Nazım 8. artık j Ba talebe oku D^ Orijinal bir ziyaret elbisesi 1000 e yakınbulamıyor ben tarihin malıyım,diyor yacak yer Y eni saç modelle>o Mektep lâzım... Ş Ders yılının baslamı* cîdu ğu şu günlerde miktarı çok miihîm bir talebe knt'esi, mek teplerde yer bulamadıkların dan açıkta kal* mışlardır. Bu mektepsizlik (nes'elesi bil hassa Üsküdar'da çok acı su rette kendini hissettirmiştir. uskudar kaymakamHalk kayma Izzettin Bey kamlığa müracaatle bu vaziyete bir çare bulunmasını istemislerdir. Meselâ; Usküdar Muhtelit Orta mektebinde geçen sene 210 ta'ebe varken bu sene talebe miktarı S30 a çıkmıştır; fakat mektep bu tniktardan fazlasını istiap edemediğinden, ayrıca müracaat eden 250 ye yakın talebe orta tahsülerine devam edeenemek tehlikesi karşısmda kalmışlardır. Bunun üzerine icap eden teşebbüsat yat. jnna'lt Naztm Bey, hakkvnda simdiye kadar yazüan ve 17 çuval tütan yastları pılmış ve bizzat Maarif Vekili Esat tasnif ediyor. Bey de bu mes'ele ile alâkadar olduKosedekı levhada §u beyit var: «Senı Yusuria veznettin terazuyi hayalimden ğundan dün Orta mektep müdürünü = senln şiven ağır geldı am hüsnu cemalinden> ' ^*' nezdine çağırarak vaziyet etrafında Otomobil Üsküdar'ın dar, bozuk tedbirler almıştır. Üsküdar'da, orta tahsil için bu sene kaldırımlı bir sokağında, ahşap bdr bine yakın talebe bulunması bu sem evin önünde durdu. Kapı açıktı. Eşitin bir liseye olan ihtiyacını da canlı ğin üstünde ziyaretimizden evvelce haberdar ettiğitniz Filorina'lı Nazım bir surette isbat etmiştir. Ilk mektepler de, ayni suretle mü Beyi gördüt. Lutfettiniz, zahmet buyurdunuz. racaat eden talebenin bir çoğunu Her zamankinden daha mübalâ redde mecbur kalmışlardır. Bu hal ğalı bir nezaketle konuşuyordu. Şapkarşısmda ileri sürülen tedbirlerden biri de, ilk mekteplerde ders gününü kalarımızı aldı ve öne düşerek yürü ikiye ayırmak suretile, iki misli ta meğe başladı. Dik bir merdiven çıklebe okutmaktadır. Bu suretle hjı* tık. Arkasından bir tane daha tır grup meselâ yediden on ikiye kadar, mandık. Solda küçük bir odaya, da diğer grup ta 12 den akşama kadar varları yaptna güllerle, resim çerçeveokutulacak ve yersizliğin kısmen ö lerile süslü bir misafir odasma gir dik. Burada Nazım Beyin kızı şaire nüne geçilmiş olacaktır. Meliha Nazım Hanım da babasına Usküdar ve havalisinde bu dar vaziyet hüküm sürerken, Beşiktaş tara iltihak etti. Görüşmeğe başadık. Mülâkatımız iki buçuk saat sürdü. İki fında bazı aileler çocuklarmı okut buçuk saat o söyledi, biz dinledik. mak için semtlerinde mektep bula *** madıklarından Usküdar mekteplerine Siz gelmeden evvel bizrm eviıiorina'h Natnm Bey kızı şaire Meliha müracaat etmişlerdir. Nazım Hanımla beraber Usküdar kaymakamı tzzettin Bey, rakı tasnif ile meşgul oluyordutn. Bikazanın mektebe olan ihtiyacını, dün liyorsunuz, ben ilk şiirim intisar ettiFilorina'lı Nazım Bey bunları söy ği günden bugüne kadar hakkımda bir tezkere ile Vilâyete bildirmiştir. ierken kapı ruruldu. Bîrna e n t l d».tzzettin Bey bu münasebetle muharri yazılan bütün yazıları topladım. Bun sarı çıkan Meliha Nazım Hanım elinlar 17,5 çuval tutmaktadır. Geçenlerrimize demiştir ki: de bir kahve tepsisi ile içeri girdi. de bu eve taşınırken hazır bulunma < Her gün halktan müracaatler Nazım Bey gittikçe hararetleniyor, alıyoruz. Vaziyeti Vilâyete arzettim. lı idiniz de tuttuğum hamalların şi Mkâyesi her dakika ehemmiyet kesbeOrta mektebin bulunduğu yer civa kâyetlerini dinlemeliydiniz. Birisi «e diyordu. Söylediklerini not etmekten fendi ben Sıvas'ta koca bir vilâyetin nnda muhasebei hususiyeye ait bir kahvemi içemedim, soğudu, gitti. evrakını taşıdıtn. Onlar bile bu kadar bina var; maarif, tedris vaziyetinî İlk eserim Sünbülistan musiki değildi, bu ne kadar çok kâğıt!» dedi dir. Sarkılardan mürekkep bir kitap. hallettiği takdirde arzu ederse, talebenin tahsilden geri kalmaması için Simdi işte bu 17,5 çuvalın muhte O zamandan bugüne kadar mütema bu bina seve seve mektebe terkolu viyatmı tasnif ile uğraşıyorum. Her diyen yazdım. Ve nihayet varhğımı gazeteden, her mecmuadan lehimde, tamamen edebî hayatıtnıza hasret nacaktır.» aleyhimde yazılmış bütün yazıları mek niyeti ile memuriyetten de çe kesiyor, defterlere yapıştırıyorum. kildim. Ilkönce yalnız Mehmet Na Simdiye kadar 30 defter doldurdum. zım ünzası ile yazardıtn. Bir gün bir Birinci Umumî Müfettis İbrahim Bunları bilâhare Türk gençliğine bir arkadaşım «doğduğunuz memlekete Tali Beyefendinin kerimesi Mesadet tetkik mevzuu olsun diye Darülfü nimetşinas olmalısınız!» Dedi. Hanımefendi ile şehrimizin ma nuna hediye edeceğrm. Tasnif işi beni | nakul görerek ismitnin baruf tacirlerinden merhum Naci çok yordu. iki defa hastalandım. Dok | sına «Filorina'lı» kelimesini ilâve etBeyin oğlu Müskirat tnhisarı torlar «çıldıracaksın: dediler. Biraz J tim. ticaret kısmı şefi Nurettin Naci Befasıla verdim. Sonra gene başladım. , Edebî hayatım çok şaşaalı geçti. yin düğünleri evvelki gece Süadiye Defterleri görmek ister misiniz? j O kadar ki bugün artık tarihin malı plâjı gazinosunda bir çok maruf ve Defterlerden bir kaçını gördük. | oldum. Geçen gün Azerbaycan'dan güzide zevatın huzurile icra edilmis Nazım Bey gazete maktualarını ya , gelen bir mektupta «sizin burada Hâ" ve eğlence sabaha kadar parlak ve pıştırdığı defter sahifelerine mor mümit'ten fazla şöhretiniz var» denili neş'eli bir surette devam etmiştir. rekkeple mütalealar da yazmış. Bir yordu. Bu delil benim mazhariyeti Genç çiftlere saadetler temenni ede karikatürün altında «hakkımızdaki min derecesmi isbat eder. En büyük riz. kıskançlığın iğrenç bir tasviri olmak sairler benim için şiirler yazdılar. En dolayısile musavvirlerine ebedî bir büyük ediplerin iltifatlarına mazhar hicap lekesi ad ve telâkkisine sayan oldum. En büyük muharirlere, gazeUssakizade Halit Ziya Beyin dün bir mtiba,) kelimeleri okunuyor. Bir tecilere makale mevzuu teşkil ettim. fıkranm kenarında «dehayi şairanemi kü r>ü°hamızda intisar eden Fılih Filorina'lı Nazım Bey buraya kakıskananların tehzılkâr neşriyatın Rıfkı Beye dair yazısında ve Falih dar hep kendi kendine söylemişti dan bir nümune» cümlesi var. Bir Rıfkı Beyin kitabmdan aldığı parçaHalbuki benim de haznrladığım sualbaşka yazıya «hasretkârhktan mü larda iki yanlıslık olmuştur. (Si lerim vardı. İ3ir cümle sonunda sö tevellit adı mizah cilvelerinden» ibayahları batırmıyan Lut gölü) iba • zünü kestim. resi ilâve edilmiş. resi (Seyyahları batırıroyan Lut gb Biraz evvel hakkınızda yazılan Size hayatımdan bahsetmemi lü) ve (yanıp dururdu) rumlesi (yavazılan topladığmızı söylemiştiniz. ister misiniz? Kısaca söyliyeyim. Fiknıo durur) olacaktır. Tashih ede Bunlar arasında haklı olduklarını idret'in öldüğü yaştayım. Yani 48 ya riz. dia etmemekle beraber mizahî fıkra şında... Manastır vilâyetinde Filori!arm, karikatürlerin ve bu kabil şeyolursa önde ve arkada olmak üzere na'da doğdum. Edebiyatla iştigalitn lerin mühim bir yekun tuttuğunu söy. her iki tarafa iki sıra askı takılabilir dünyaya gelişimle başlar. Daha 56 lemek mecburiyetindeyiz ? Siz bunun ve hiç bozulmadan îstenildiği zaman yasında iken babamın Bursa'dan gesebebini nede buluyorsunuz? arzu edilen elbise kolayca çıkarıla tirttiği edebî «Nilüfer* mecmuasını Edebî hayatımda iriştiğim mazbilir. Üst kısmı şapkalara mahsusokur, şiir yazmağa heveslenirdim. hariyeti kendi varlığıma lâyık gö tur. Ilk tahsilimi ve rüştiye tahsilimi Firemiyecek kadar büyük buluyorum. lorina'da yaptıtn. 14 yaşımda, oku Kısa ceket ve büluzların asıldığı Edebiyat üstatlarımız benim içm diğer tarafın boş kalan asağı tarafı duğum rüstiye mektebinin hüsnühat âciz benliğimin tahammül edemiyemuallimi, ayni zamanda Filorina kana, ayakkaplar, küçük el çantaları ceği derecede büyük iltif atlarda bu zası tahrirat kalemi müdavimi oldum ve kenara şemsiyeler yerleştirilebi lunmuslardır. Derken bu işlere ticaret ve ziraat olir. Mevcudiyetimi eritecek kadar Çamaşırlar, çoraplar, mendiller ve dası kâtipliği de ilâve edildi. İdadî âli bir mazhariyetim olan emsal tahsilimi hususî muallimlerden gör sair eşyaya gelince bunlar asıl ana siz iltifatlar karşısmda ben kendi dolabın haricinde gene dolaba yapı düm. 317 senesinde Istanbul'a geldim kendime taaccüp ediyorum. şık iki yandaki çekmecelere konur ki Hukuka girdim. Mektebi Hukuktan Beni hazmedemiyen yazı arka kapaklar açık bulunduğu cihetle on çıktığım sene mesrutiyet ilân edildi. daslarımın bunları çekememelerine Mektepten 322 de mezun olmuştum. lar resmimizde görünememektedir. nasıl olur da hayret ederim? Sehadetnamemi 1932 senesinde a] Sebep yalnız bu mudur? dım. Garip bir takım tesadüfler, . • Unutmamalıdır ki bu âli zevatın seyahatler ve saire şehadetnameyi naçiz şahsıma iltifatlan tarih hu simdiye kadar almama mâni oldu. zurunda daha itibarlı bir mevkile Mektebi Hukuktan cıktıktan sonra kabulüm için bir vasıta olmaktan ibamuhtelif yerlerde d»ire kâtipliği, miirettir. Yoksa asıl varlığım Türk edemeyyizlik, tahrirat müdürlüğü yapbiyatına bıraktığım, bırakacağım tım. En son memuriyetim Polis meceserlerimle ölçülecektir. Tarihin hamuası müdürlüğüdür. Memuriyette kikî süzgeçi huzurunda hiç bir vailk maaşım 82 kuruş, son maaşım kit eritilmiyecek müstesna bir var3500 kuruştur. Tıbbî maaşı aslî... GeLutjen sahifeyi çevtrtnte çenlerde 53 lira ile tekaüt oldum. Üsküdar'a ii Türk Şiir Kralı! Nazım Bey şiirlerini gazetelere niçin para vererek bastırdığını anlatıyor Baş tuvaletlerinde «Coup du ver.~.» ve sair biçimlerin demode olduğundan geçen hafta bahsetmiş ve «â la ro maine» bir baş tuvaleti modeli koymuştuk. Bugün de yeni modellerden sade olmakla beraber zarif bir şekil basıyoruz. Resimde gördüğünüz veçhile saç oldukça uzundur. Ust tarafta ancak iki üç sıra dalga vardır. Buna mukabil arka ve kenar uçları tamamile kıvrık ve yekdiğerine girifttir. Fakat eski biçknlerden sonra bu modele geçmek için arada bir fasıla bırakmak mecburidir. Çünkü saçlar I kısa olduğu cihetle birden bu şekli tatbik imkânı hasıl olmaz. Uzayıncıya kadar kendinize yakışacak diğer muvakkat bir biçim intihap etmek icap eder. • *' IŞlCTl Hizmetçisiz ev Bu zamanda değme orta halliler bile hizmetçi kullanamıyorlar. Bu saadet hemen zenginlere mahsus o larak kalmış bir saadettir. Fakat benim burada kastettiğim her şeyden anlıyan, bir evi nizam ve intizam içinde idare edebilen bir hizmetçi ' dir. Yoksa lâalettayin ahretlikler ve tecrübesiz hizmetçiler çok defa işe yarıyacak yerde işleri büsbütün ka rıştırırlar. Hizmetçisiz ev mutlaka küçük ve derli toplu bir apartıman olmalıdır. Yoksa eski usul evlerde oranın ha nımı uyku zamanından maada vakitlerde ortalık temizlemenin, yetnek pişirmenin, bulaşık yıkamanın esiri olur kalır. örgüye, çamasır dikmek ve tamir etmeğe, okumağa, eğlentneğe, gezmeğe, dinlemeğe vakit bu lamaz. Çocukla meşgul olamaz. Bunun için ikametgâhm mutlaka apartıman olması noktasında ısrar ediyoruz. Ikincisi de evde akar su, elektrik ve havagazi mevcut olmalıdır. Dökme su ile nasıl değirmen işlemezse keza ev işi de çabuk görülmez. Petrol lâsnbalarının aydmlığı hiç bir hizmetin Iâyıkile yapılmasına müsaade etmez. Odun, kömür yakmak ev hanımını saatlerce işgal eder. Simdiye kadar bahsettiğimiz evin teşkilâtna aittir. Bunlar dediğimiz şekilde olduktan sonra ev hanımının yapacaklarına gelelim. Bütün eşyanın Jlevazımın evde muayyen bir yeri olmalıdır ki istediği zaman onları vakit kaybetmeden yerli yerinde bul sun. Sonra haftanın muayyen gün lerini ve günün muayyen saatlerini bir işe tahsis etmelidir ki her şeyi yapmak için vakit bulabilsin. Yemeklerini mugaddi, fakat basit olanlar Üan intihap etmelidir ki fazla yorulmasm. Evin içi muşamba döşeli, tno bilyalar ve perdeler girintili, çıkın tılı fazla toz tutan cinsinden olma tnalıdır ki temizlenmeleri kolay ol sun. Eğer levazımah kendi satın aİıyorsa her akşam ertesi sabah için bir cetvel yapıp hazırlamalıdır ki ekeik bir sey kalmasm ve beyhude yere 'girip çıkıp vakit kaybetmesin. Muvare magentadan gayet orijinal Iarı şiffon magentadan. Ü»t tarafı tamamile bol. Kalçalardan asağı sarkan ilâve parça kenan düimli bir gündüz ve ziyaret elbisesi. Kol tamamile viicude yapışık, etekleri kınmda kendi kumaslarından harice kesilmiştir. Muaşerete dair tavsiyeler Dans ederken nasıl durmalı? Kış geliyor. Çay ve balo mevsimi baslatnak üzere. Balo, çay ve sair umumî eğlence lerin memleke timize gireli e pey zaman ol makla beraber görüyorum ki bazı hemşirelerim tabiî dikkatsiz lik eseri olarak istemiyerek mu aşeret ka'delerî haricinde hare kete ediyorlar. Her şeyde olduğu gibi bunları da bilmemek bir derece ayıp ise, öğrenmemek iki katlı bir kaba hattir. Meselâ bir kavalye ile «dans ederken nasıl durmak lâzım geldiğinde hâlâ çoklarımız te reddüt ediyoruz. Bu yanlışlığa kat'î bir nihayet vermek zamanı Mmiştir. Dans ederken kavalyeye vücud i büsbütün yapıstırmak çirkin olduğu gib fazla geri çekilerek kanburlaşmak ta doğru değiidn*. Soldaki resim dans ederken nasıl va?iyet almması lâzım geldiğini gösteriyor. Sağdaki resim yanlış ve sakil olmuştur. Berikinde bütün vücut serbest ve dik, ötekinde ise yamrı yumrudur. Döjjfln Bir tashih İntizamı sevelim Ev hanımının elbise dolabı Ev hanımının elbise dolabı da diğer dolapları ve çekmecele ri gibi ne kadar muntazam olur»a her şeyini o derece çabuk yerli y»rinde bulur ve vakitten de o kadar kazanır. Evvelâ dola bm şeklmden başhyalım. Kapaklarımn dı şında aynala rı mevcut do laplar artık kullanılmıyor. Ay nalar kapak lann îçine ko nuyor ve ihti yaç hasıl olduğu zaman açı hp bakıhyor. Dolabın yarısmı elbise ı kıların takılacağı yerler açılır ka askılarına tahsis etmek lâzımdır. As1 panır bir zaviye şeklinde yapılacak f Yeni şapkalar ) 13 temmuz cinayeti Arjante tiasmlaa çök öri • jinal bir şapka, nihayetinde yeşil enli kordelâdan gayet büyük bir fiyango. Bu suretle son moda yapılan saçlar da hos bir tarzda meydana çıkıyor. • ""^ Bütün dünyada okun • muş ve beğenilmiştir

Bu sayıdan diğer sayfalar: