7 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OSMANLI ıMPARATORLUGUNpA r C. ttmhxmyst = 7TesîrînevveI l932 tfiÜfe Şehir ve memieket haberleri mii? Siyasf icmal Ingiltere Almanya Yazan: ** Üçüncü Balkan Konferansı Müzakerat programı tamamen hazırlandı Bükreş'te toplanacak olan 3 üncü Balkan konferansı hakkında şehrimize gelen malumata göre, konferans programı şu suretle tesbit edilmiştir: Konferans ayın 18 inden 23 üne kadar devam edecektir. Konferans u mumî kâtipliğine Romanya içtimaî ilimler enistitüsü umumî kâtibi M. Vlandesco intihap olunmuştur. Ayın on yedisine tesadüf eden pa zartesi günü saat onda meclis içtimaî yapüacak, saat 14 te de konferans komisyonları içtima edecektir. Ayın 18 inci salı günü saat 10 da konferansın açılma merasimi yapıla caktır. Bu küşat celsesinde Romanya Başvekili ile konferansa riyaset edecek olan meclisi meb'usan reisi M. Istefan Ciciyo Pop birer nutuk irat edeceklerdir. Bu nutuklan konferansa iştirak eden heyeti murahhasalar reislerinin nutuk ları takip edecektir. Ayni gün saat 14te konferansm komisyonları teşkil edilecektir. Çarşamba günü saat 9,5 tan 10 a kadar komisyonlar toplanarak kendilerine tevdi edilen mesaili tetkik ve müzakereye başhyacaklardır. Ayın 20 inci perşembe günü saat 9,5 ta gene komisyonlar içtima edecek, saat 15,30 da da heyeti umumiye toplanacaktır. Konferans heyeti umumiyesi ayın 21 inci cuma günü de bir toplanü yapacak, ayni gün 15,30 da tekrar komsiyonlar mesaüerine devam edeceklerdir. 3 üncü Balkan konferansı teşrini evvelin yirmi ikinci cumartesi sabahı heyeti umumiye halinde toplanarak komisyonlann mukarreratmı tetkik ve müzakere edecektir. Ayni gün saat 12 de konferans tekrar toplanarak son kararlannı verecek ve bu içtimada ka panma merasimi yapılacaktır. Bundan sonra bir meclis içtimaî yapüarak faaliyete nihayet verilecektir. Aayın 23 üncü pazar günü heyeti murahhasalar Bükreş'te bir gezinti yapacaklardır. ikmale kalan talebelerin hali Liselerin son sınıflannda bir dersten ikmale kalıp ta muvaffak olamıyanlar mektebe devam edemedikleri gibi Darülfünuna da giremiyorlardı. Bir çok gencin bu yüzden bir senelik tahsil hayatım boşuna geçirmelerini iyi görmiyen I yeni Maarif Vekilimizin bu gibilerin yeniden imtihana kabulleri gibi müsait bir karar vermiş ol duğunu haber alıyoruz. Hukuk Fakültesi müderrisler meclisi de Vekâletin bu karanna benzer yeni bir karar vermiştir. Bu karara göre de bir dersten muvaffak olamıyan talebe bu sene nihaye [ tinde yeni takip ettikleri smıf ın ders imtihanları ile beraber ge çen sene muvaffak olamadıkları dersten de imtihan vermeğe mecbur olacaklar ve bu suretle bir ders için bir seneyi kaybetmiye ceklerdir. Bu raes'ele mevzuu bahsolunca leylî mekteplere devam etmekte bulunan meccanî talebe ile şehit çocuklarını ve kimsesizleri dü I şünmemek mümkün olmuyor. Bir dersten muvaffak olamadığı için mektobi bırakmak, yahut leylilik hakkmı zayi eylemek gibi çok mühisn bir tehlike karşısında kalan talebeyi bu felâketten kurtarmak lâzımdır, diyoruz. 19 yerinden Nakzedilen hüKüm 15 Koca Mustafa Paşanın akıbeti Birinci Selim lâla*«ı için: Tez ol merunun sırtına kaftan giydirin, boynuna kement vurun, diye bağırdı . Venri azam Koca Mustafa Paşa, guya, bu f ikri terviç edenlerin en başında idi... Fırka, hazırlandı. Amasya'ya doğru yola çıkarıldı. Fakat Mustafa Paşa, derhal (Ahmet Sul tan) a gizli bir adam göndererek, fırkanm geçeceği yolları birer birer saydı. Ve: Atalet ve rehavet günü değildir. Eğer bu fırkanm tedmirine himmet edilmezse devlet ve canı aziz elden gider. Diye haber yolladı. Ahmet Sultan bu haberi alır al ma7, derhal kendi kuvvetlerini topladı. Bir geçit yerinde pusu kurdu. Fırka geçerken birdenbire üzerine atıldt. Hepsini de esir aldı. Selim, bu haberi alır almaz, çıl dırdı. Mağlubiyet, ona pek acı gel mişti... Bu sarih ihanetin membala rını tetkike başladı. Nihayet bu (münafikane muamele) nin, Sadrazam Koca Mustafa Paşadan geldiğini anladı: Tez ol mel'unun sırtına kaftan giydtrip boynuna kement vurun... Diye bağırdı. Veziri azam Koca Mustafa Paşa, saraya davet edildi. Tam kapı ara sına gelir gelmez, (cellât Sman) la yamakları üstüne üşüştü. Başından kavuğu, sırtmdan kürkü alındı. Bir siyah kaftan giydirildi. Yağh ip, boynuna geçirildi. İki taarfından çekildi. Bu şerefsiz vezirin, (münafi kane muamele) sinin cezası, bövle korkunç bir ölümle çektirildi. yaş, bilhassa o devrin insanları için, ihtiyarhk addolunamaz. Tarihin bu rivayetleri kabul edilse bile, gene Selim'in büyük bir cinayet işlediği aşikârdır. Babasını cebren tahtın dan indirdikten sonra hasta bir a damı o halinde nefyi ve teb'it için yola çıkarmak ve nihayet göz göre göre onun ölümüne sebep olmak, sarih bir cinayettir. Osmanlı tahtına ayak bastığı da kikadan itibaren cinayetle işe baş lıyan (Selim), her hangi şekilde oIursa olsun babasını öldürdükten sonra, birer birer kardeşlerini ve kardeşi çocuklarını da öldürmüftü. Kardeşi çocuklarının arasında, henüz dokuz yaşında olan masumlar da vardı. Tamamen günahsız olan bu zavallı yavrucuklarm hayatı pahasına olarak saltanat süren Selim, sa dece bu cinayetlerile kalmadı. tran seferine giderken, guya memlekette ihtilâl çıkarmasmlar diye, Anadolu'da (kırk bin Kızılbaş) ın katline ferman verdi. (Bu kırk bin Kızıl baş), kırk bin Türk'tü. Mezhebî bir içtihada tâbi olmaktan başka hiç bir günahı olmıyan bu masum kırk bin Türk'ün (katliânu), Avrupa ta rihlerinin büyük bir nefretle kaydettikleri (Sen Bartelemi) cinayetin den dah a menfur; ve Türk'lük he sabına hiç bir Türk'ün ebediyyen unutamıyacağı kanlı bir hâdisedir. Kara Ali'nin muhakemesi dün tekrar basladı ırB@ıri Doğru değil mi ? 2 Uzunköprü'de hayvan ucuzluğu Turan Cemiyeti T. D. T. Cemiyetine bir mektup yolladı T. D. T. C. Kâtibi Umumiliğinden: Dil Kurultayı Reisliğine Etnik karabeti haiz bir Macar cemiyeti olan Turan cemiyeti idare heyetinin bugünkü celsesinde ittihaz edilen bir karara tebean, kardeş Türk milletinin dil kongresine en iyi temennilerini arz ile şeref kesbeder. Cemiyetimiz, kongre tarafından takip olunan yüksek derecede va tanperverce gayelere coşkunlukla muttali oldu. Bu gayeler Türk dilinin Selim, kan kokusu aldıkça kudu ran ve etrafına saldıran canavar Iara benziyordu. En ehemmiyetsiz bahanelerle tnütemadiyen baş kestiriyor, hoşuna gitmiyen bir söz için Eski devirlerin tarihini yazanlar, vezirlermin kellesini uçuruyordu. büyük hükümdarlardan bazılarının Veziri azam Koca Mustafa Paşayı iki eli kızıl kan olarak doğduklarını boğdurmakta az çok bir sebep vardı. rivayet ederler. Bu efsane, (Yavuz) Fakat (Iran) ve (Mısır) seferlerin denilen (Birinci Selim) hakkında da de, bu maktul vezirin yanına sıra •öylenmiş olsaydı, her halde çok isalan&n diğer masum vezirlerin al kanbet olurdu. Iarı, tamamen bigünah olarak aktı. Selhn'in, anasından doğarken ei Sinan Paşadan sonra Veziri azam lerinin kan içinde olup olmadığını olan (Yunus Paşa), Mısır seferinde bilmiyoruz. Fakat onun hayat ve tari pek çok çahşnuş, mühim muvaffa hini tetkik ederken, bu canavar ruhkiyetler göstermişti. Hatta, (Toman lu adamın kan içmekten büyük bir Bay) tarafından (Kahire) de çıkazevk ve lezzet duyduğuna vâkıf olurılan son ve mezbuhane isyanı da yoruz; tarihin, en ziyade zulüm ve bastırarak (Mısır) ın hakikî fatihi vahşetle itham ettiği şahıslarm bile, unvanına da hak kazanmışti. Bu Selun'm yanında masum bir kuzu gikıymettar veziri azam bile kelesini, bi kaldığını öğreniyoruz. Selim'in kanlı kılıcından kurtara Selhn'in ilk cinayeti, babasını ölmadı. dürmekle başlıyor. Filhakika bu hu* susta sarih bir rivayeti tarihiye ol (Mısır), tamamen zaptedilmişti. mamakla beraber, (İkinci Beya Bu bibedel ülkeye sahip olan Selim, zıd) ın menfasına giderken yolda büyük bir zafe alayile, İstanbul'a birdenbire vefat etmesi, onu men dönüyordu. Kendisi, memnun ve fasraa isale memur olan adamın, mağrurdu. Fakat bu büyük zaferi Selim tarafından derhal ve bilâsebep kazanmak için hayatlarmı feda ekatledilmesi bu kanaate kuvvet ver dercesine çalışanlar, meyus ve mümektedir. Selim, babasını zehirle ölteessirdi... Çünkü, (Mısır) ın Çerkes dürmediyse bile, gene onun ölümün hükümdarlariie harbedilmiş.. Mısır, den mes'uldür. Bir çok tarihler, (İbunlarm elinden alınnuş.. Fakat Mıkinci Beyazıd) m ihtiyarhğmdan ve sır'ın idaresi; gene bir Çerkes beğihastalığından bahsederek yol zah nin uhdesinde bırakılmıstı. Matlup metine tahammül edemeyip vefat olan Mısır'm tamamen Türk eline ettiğini yazıyorlar. Halbuki (İkinci geçmesi ve Türk'leştirilmesiydi. Beyazıt) vefat ettiği zaman tam altmış yedi yaşında bulunuyordu. Bu (Mabadi var) Yunus Paşa Vezneciler kavsi genişletiliyor Belediyece Sultanahmet'le Ayasofya arasındaki meydanm park haline getirilmesine karar verilmişti. Bu ise ait tahsisat yeni bütçeye dahil olup bütçe de gelmiş olduğundan işe başlanniası hususunda alâkadarlara emir verilmiştir. Bir kaç güne kadar meydanın tesviyesine başlanacaktır. Ayasofya'da yapılacak park Zaf er kemerinden Avrupa'ya bir nazar [Bajmakaleden mabait] riitmeğe tnuvaffak olmuş ve niha yet Paris'e dönerek tmparatorluk tacmı giymişti. Dünkü ihtilâl serdarı şimdi Imparator olarak Avrupa'nın üzerine saldırmıştı. Her teveccüh ettiği yerde bir çok zaf er çelengini birden topluyordu. tmparatorun bu hızla Moskova'ya kadar gittiği malumdur. tşte Paris'teki Zafer kemeri nin inşasına bu fevkalâde hâdiseler îçinde karar verilmiş ve başlanmıştı. Nihayet Napoleon'un yıldızı söne rek kendisi 18141815 te evvelâ Albe adasına, oradan kaçıp gelerek tekrar ordularınm başına geçtik ten yüz gün sonra da bu def a kat'î mağlubiyeti ile Sentelen adasına gönderilince takın insası durmuştu, çünkü Fransa'ya Burbon hanedanı gelmiş bulunuyordu. Bunlar bir aralık takı başka bir maksat ve mana ile ikmale teşebbüs ettiler. Fakat hanedanı değiştiren diğer bir ihti lâl inşaatı gene durdurdu. Lvri Filip zamanmdadır ki takın ilk düşünül düğü şekilde ve her ilk düşünülen maksatlarla ikmali müyesser oldu. 1836. En son harbi olan Vaterlo'da Na poleon'u Prusya'h Jeneral Blayh ruder'in müessir bir müdahalesi mağlup etmişti. 18701871 harbinde Alman orduları Zafer takı önün 3en geçerek Paris'e dahil olmuşlar'dı. Şimdi Almanya'yı mağlup eden Franaız ordnauoun timsali feir, başı ucunda ebedî alev parlıyarak, bu takın altında yatıyor, ve tarih devatn ediyor!.. Bu bir asır zarfında neler oldu? Telâkkiye göre pek çok bir şey de ğil, yahut pek çok şey!. Tarihin büyük hatlarında belli başlı olan şey Avrupa'nın göbeğinde müttehit bir Alman devletinin vücut bulması ve beşerî terakkilerine i lâveten yüksek askerî bir kudretle temayüz etmesidir. Bu kuvvet 1870 te Fransa'ya çarptı ve onu yendi. Napoleon'un ilk mağlubiyetinden tam bir asır sonra çıkan şu bizim umum' harpte ise Fransa diğer devletlerle takviye edilerek Almanya'ya çarptı ve onu mağlup etti. Zafer kemerine bir Fransız meçhul askeri ilâve e dilmiştir. Olan şey bu. Pek çok şeye gelince onun taf silâtını da Zafer kemerinin üstünden bakıp göreceğimiz Avrupa'nın sinrnsında okuyabiliriz: Çarlık Rusya'sı yok, Avusturya tmparatorluğu yok, İtalyan birliği eski Roma an'ane lerinden mülhem yeni bir cereyan içinde, Osmanlı İmparatorluğunun yerine yeni devletçikler kaim, umumî harbin verdiği nizam çemberinc bir türlü alışamıyan insanlarda u mumî bir kaynaşma. Silâhları azal talıtn temennileri arasında senin silâhın daha çok, benim hayatım tehlikede iddia ve vaveylâları... Dedik a, tarih devam ediyor! YUNUS NADt Tasarruf cemiyetinin piyangosu kişafı için çok ehemmiyetlîdir. Ma car dilinin Türk lengüvistlerinde malum bulunan değişme ve yenileşme tarihinin bir çok münasebetle kon grenin mesaisinde esas olmağa yarıyacağında şüphemiz yoktur ve bü yük memnuniyetle görüyoruz ki iki kardeş millet büyük bir rönesans e • serinin başında karşılaşıyorlar ve bîrbirlerine yardım ediyorlar. Vezneciler'de Zeynep Hanım konağı Gayet samimiyetle temenni ederiz önündeki meydan tamamile açılarak ki, dil kongresi programında derpiş tesviye edilmiş olduğundan buradaki edilmiş olan f aaliyet sahasmda mümkavsin bir an evvel genişletilmesi husukün olabilen en büyük neticeyi elde sunda Tramvay Şirketi nezdinde teşebetsin ve Türk vatanmm Büyük Halâsbüste bulunulmuştur. Yakuıda ame kârının kendisine işaret buyurmuş liyata başlanacaktır. olduğu hizmetleri ifa etmiş olmakla fahir duysun. Budapeste: 1 teşrinievvel 1932 Reis vekili Millî İktisat ve Tasarnıf Cemiyeti \ Piyer de Maricz tarafından 29 teşrinievvel gününün ' Bu değerli mektup Kurultayın (Tasarruf) günü olarak kabul üne kapanmasından sonra geldiği için içkarar verilmiştar. tima esnasuıda okunamamıştır. Ri O gün cemiyet tarafından muhyaset makammca lâzım gelen cevap telif müsamereler, konferanslar terverilecek ve mektup kıymetli bir hatip edilecektir. tıra olmak üzere dosyasmda hıfzedilecektir, muhterem azaya arzoluMillî İktisat ve Tasarruf Cerai nur. yeti ile Himayedetfal Cemiyeti ta rafından 933 senesinin ilk gününde çekilmek üzere bir eşya piyangosu tzmir Vilâyeti mualUmlerinden otertip edilmiştir. lup îstanbul Vilâyeti emrane verilen Piyango 200 bin bilettir. 150,766 muallimlerin listesi Maarif Vekâle bilete 25 bin lira kıymetinde eşya tinie tasdik edilmiştir. isabet edecektir. Tasarruf günü I Almanya'nın teslihat işinde diğer devletlere müsavi hakkı haiz bulun. duğu tanınması için yapmış olduğu müracaate Fransa'nın verdiği ce . vaptan ziyade İngiltere hükume . tinin malumat kabilinden bildirmi* olduğu mütaleası Almanya'da infial uyandırmış idi. Ingiltere hükumeti mütalealarını ihtiva eden notada İstanbul Ağırceza mahkemesinde Almanya'nın müsavat talep eylemesi otuz sene ağır hapis cezasına mah. ahdî ve hukukî bir sarahat olma . kum olan Gebze'li Kara Ali ile ar . dığı esasına binaen fikrini beyan eU kadaşları hakkındaki kararın tem yiz mahkemesi tarafından nakzedil. mişti. Ingiltere'den böyle gayridos d:.ğini yazmıştık. Kara Ali ağa ve J tane bir hareket Almanya'da hiç beklenmiyordu. Çünkü Ingiltere efarkadaşlarınin muhakemelerine d'ün kâri umumiyesinin teslihatta hukukî yeniden başlanmıştır. müsavat talebinde Almanya'ya hak Evvelâ temyiz mahkemesinin na. kız kararı okunmuştur. Tamyiz, mah. verdiği muhakkak addolunuyordu. Bundan dolayıdır ki Sir Con Si . kemesi, Ağır ceza mahkemesinin mon'un Almanya'ya verdiği nota İnmahkumiyet kararını usul ve esas giltere matbuatında pek tasvip edil. noktalarından tam 19 yerinden nak. zetmiştir. Ağır ceza mahkemesi, tem. memişti. fngiliz kabinesindeki son yîzin nakzına ittiba etmiş ve yeniden tebeddülün bir âmili rfahi bu notadır. tevsii tahkikata lüzum göstermiştir. Zaman geçtikçe tngiliz efkâri u Kara Ali ağanın vekili Vedat Bey, mumiyesi maksat ve telâkkisini iyice otuz seneye mahkum edilen müek . izhar etmektedir. Çünkü Almanya'. kilinin çck rahatsız olduğunu ve tem. nın müsavat talebi mes'eJesi devam yizin nakız sebepler'jni ileri sürerek ettikçe bütün milletlerin sabırsızlıkla Kara Ali ağanın tahliyesini talep beklediği terki teslihat işinin büs . etmiştir. Mahkeme, bu talebi kabul bütün akamete uğradıktan başka etmemiş, şahitlere yeniden tebîigat yeni bir harbe sebep olacağı artık yapılmak üzere muhakeme 3 teş . İn?iliz efkâri umumiyesince bir harinrsaniye bırakılmıştır. kikat telâkki edilmektedir. Almanya'nın kendisini eslehadan tecr.ıt eden Versay muahedesinin ahkâmına riayet etmediği iddiası ile Fransız ve cihan efkâri umumiyesi tağlit edilmektedir. Fakat tngiliz ef. kendisine cebren Yunan hükumetinin döviz kararnamesi kârı umumiyesi kabul ettirilen maddeleari harfi har. Uzunköprü için çok fena olmuştur. Koyun ve sığır, buğday, arpa, nohut gibi fine tatbik etmekte Almanya'yf zahire ve hububatımızı komşumuz olan mazur görmektedir. tngiliz efkâri Yunanistan'a çok kolayhkla ve az masumumiyesi Almanya'da talim ve ter. rafla ihraç ediyorduk. 931 senesinde biye görmüş efrat muahededeki mik. Yunanistan'a yalnız bu havaliden 300 tardan fazla olsa bile bunlar asrî kiisur bin !ira kıymetinde hayvan ih esleha ile mücehhez olmadığı cihetle raç olunmuştu. İhracatsızhk yüzünden Fransız'larm telâşma mahal görme. bütün hayvanat fiatları çok kınktır. Memektedir. tngiLiz efkâri umumiyesi selâ her gün 34 okka süt veren bir Almanya gibi büyük bir memieket inek 10 liradan fazla değildir. Köylünün ve milletm müdafaai milliye saha . elinde satılık pek çok hayvan var sında diğer devletlerin dununda bir dır. vaziyette daimî surette bulundurulmsaına imkân olmadığı ve artık bu gayritabiî halin izale edilmesi za . Uzunköprü Himayeietfal Cemiyeti manı hulul eylediğr kanaatindedh*. bu sene mekteplerin kitap ihtiyacını te | tngiliz'Iere göre devletler, bir ta. min etmek için kitapçılık şirketile an İ raftan Almanya'ya bazı müsaade . Iaşmiftır, cemiyet şirketten alacağı ku lerde bulunmak ve diğer taraftan rcusvonlarla fakir taloKanin l*>tanljıru ederek müsavatı istihsal etfebilirler. tedarik edecektir. Kaza dahilinde büAlmanya'nın eslehadan tecrit edrl . tün mekteplerde üç yüze yakın muhmesi daimî bir şey olmadığını Versay tacı himaye talebe vardır ve cemiyet bunları kitapsız bırakmıyacaktır. muahedesini tanzim eden ler dahi düşünmüşlerdir. Meselâ 1919 sene. sinde Cemiyeti Akvamın teskilâtı Tekirdağ 3 (Hu. Mu.) Dün ge esasiyesmi hazırlıyan komisyonda Almanya Cemiyeti Akvama girdiği ce şehrimizdc bir haydutluk vak'ası oltakdirde bile eslehadan tecrit edil. du. Ziraat bahçesi yanındaki bakkal miş bir halde kalması için serdedilen dükkânı soyuldu. Uç meçhul haydut bıkarar sureti derhal reddedllmişti. çaklannı çıkararak dükkân sahibini öVersay muahedesinin 164 üncü madlüm tehlikesile korkutmuşlardır. Bak • desinde Almanya'nın askerî vaziyet' kal da korkudan bütün paralarını çıkaCemiyeti Akvama girdikten sonra rıp haydutlara vermiştir. Haydutlar o kendisine müsait bir surette tadi! gece bir bahçıvandan çaldıklan bey edileceği hakkında sarahat vardır. gire binerek kaçmıslardır. Takibat yaGene muahedede ve esbabı mucibe. pümaktadır. sini beyan eden galip devletlerin Çok hayırlı bir yardım Meçhul haydutlar Kardeşini öldördö Alâiye'nin Kadıyakası yaylasında Mustafa ve Mevlut isminde iki kardeş babalarından kalan tarlanın taksimi için amcaları Hasan'Ia görüşürken aralannda kavga çıkmış, birbirlerine taş atmağa başlamışlar. Fakat Mevludun attığı taş Mustafa'nın başına gelerek öldürmüştür. Mevlut tevkif edihniştir. Karşıyaka'lıların boykotu tzmir'de Karşıyaka'lıların, Körfez vapurlan ücretlerinin indirilmemesi üzerine başladıklan boykot devam etmek • tedir. Karşıyaka'hlan tarifenin tenzili için Ankara'ya bin ünzalı bir telgraf çekmişlerdir. izmir'den gelecek muallimler Matbuat Cemiyeti Kongresi Istanbul Matbuat Cemiyeti Kâtibi Umumiliğinden: İstanbul Matbuat Cemiyetinin se^; nelik kongresd ayın onuncu pazartesi gününe tehir edilmiştir. O gün saat üç buçukta cemiyet azasraın behe mehal merkezi teşrifleri. Izmir muallimleri avdet ettiler müşterek mektubunda Almanya'nın eslehadan tecrid? şimdilik umumî terki teslihat için ilk hatve olduğu tasrih edilmiştir. Binaenaleyh Almanya'nm müsa . vat talebinde davası sağlam ve kuvvetlidir. Zaten tngütere hükumeti Versay muahedesindeki tahdidatın ilgasına muhalif değildir. tngiltere son notasında terki teslihat muka. velesinin Versay muahedesinin as kerî kısnu yerine ikamesini teklif etmişti. İhtimal esas itibarile Fransa dahi bu tnerkezdedir. Lâkin Fransa kendi emnü selâmeti hakkında dev Ietlerden yeni teminat ve kefalet al» mak istiyor. İngiltere efkâdi umumiyesi ise Lokarno mUakmdan fazla bir taahhütte bulunmağa şiddetle muarızdır. Binaenaleyh tngiliz ef . kâri umumiyesi şimdiki kabinenin kat'î ve sarih bir siyaset tutarak Fransa ile Almanya'yı telife çahsma. sını istiyor. MUHARREM FEYZt Tebrik telgrafnameleri tş Bankası erkânı Mahmut, Muammer ve Sami Beyler gittiler İş Bankası meclisi idare reisi Siirt meb'usu Mahmut, umumî müdür ve. kili Muammer ve baş müfettiş Sami Beyler dün akşamki ekspresle An. kara'ya gitmişlerdîr. Muammer Bey Ankara'da umumî müdurlük vekâ . letine fîlen başlıyacaktır. Mahmut ve Muammer Beyler üç dört gün son. ra tekrar tstanbul'a avdet edecek . Ierdir. İstanbul şubesi müdürlüğüne tayin edilen Ankara merkez mü . dürü Yusuf Ziya Bey de Mahmut vt, Muammer Beylerle birlikt^ çehrimi. ze avdet ederek yeni vazifesim» baa. hyaeaktır. Muhatabınızın telgrafmı itinalı ve zarif bir kâğit üzerinde alması için arzunuzu telgraf gişe memuruna bildirmeniz ve telgraf müsveddeniz üzerine (lüks) kelimesîni yazmanız kâfidir. Bu telgrafların hasılatı Himayeietfal Cemiyetinin baktığı yetim ve kimsesiz çocuklar içindir. Ordumuzda askerlere, mek teplerimizde talebeye, evlerimizde kendimize.. Üzüm, incir, fındık yedirmesini öğretsek o vakit bu şifah yemişlerimizin satılmaması şöyle dursun, istihsa lini artırmak icap edecektir. Millî tktisat ve Tasarruf Cemiyeti Şehrimizde toplanan Dil Kurultayina iştirak etmek üzere İzmir'deı. gelen Izmir kız lisesi felsefe muallimi Meşvet ve diğer muallim Fahamet Hanımlarla arkadaşlarından mürekkep bir heyet dün Adnan vapurile avdet etmişlerdir. Resmimiz muallimleri vapurda ve hare ket esnasında gösteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: