12 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Ctmhuriyet • 12 Teşirinevvel OSMANLI ı'MPARATORLUGUNDA MAKTUL VEZlRLEP 20 Şehir ve memleket haberleri ~) Siyasî icmal Sahte yaver Ağlıyor! Maznun dün Azırcezada müdafaasmı yaptı Reisicumhur Hazretlerinin imzalarını teklft etmek ve Riyaseticumhur yaveranma mahsus resmî elbise giyerek bir çok sahtekârlıklar yapmak, sahte hüviyet varakaları tanzim etmek suçlarından maznun kunduracı Hüseyin Fikri'nin muhakemesine dün Ağırcezada devam edilmiştir. Geçen celsede bu davanın tahkikat kısmı bitmiş, müddeiumumî iddianamesini dermeyan ederek maznunun tecziyesini istemişti. Maznun da müdaf aasını hazırlamak için mühlet talep etmiş ve muhakeme düne talik edilmişti. Dün celse açıldıktan sonra İsa isminde birisinin mahkemeye gönderdiğî bir istida okunmustur. Bu istidada, tsa Efendi, maznun Hüseyin Fikri'nin kendisini de dolandırdı ğını iddia etmiştir. tstida okunduktan sonra heyeti hâkime müzake reye çekilmiş sonra mahkeme salonuna avdetle maznunun müdaf aasmı dinlemiştir. Maznun, mahkemeye tahrirî bh müdafaaame vermekle beraber şif ahen de kendini müda • faa etmiş ve demiştir ki: Bana atfedilen dolandirıcılık isnatlan serapa yalandn*. Evet ben Gazi Hazretlerinin yaverlerinin elbisesmi giydim. Fakat bunu, dolandırıcılık maksadile değil, Gazi Hazretlerine karşı olan hürmet ve aş • kımdan dolayı giydim. Gazi Haz . retlerinin maiyetlerinde yaver olmak bir şereftir. Ben, bir gün o şerefi duymak hevesine kapıldnn. Kunduracı Abdullah Efendi ile beraber Çırpıçıçayı'rmda bulunur ken vaki olan hâdise, müddeîumu* miliğin beyan ettiği gibi olmamıştır. Abdullah Efendi orada tecavüze maruz kalmıç, muavenetimi rica etmiştir. Ben de kendisine yardım ettim. Bu hususta şahitlerim vardır. Maznun, müdafaasına devam e • derken bir aralık ağlamağa başla mış ve sözlerine hıçkınklar arasmda devam etmiştir. Bu müdafaanameden sonra heyeti hâkime tekrar müzakereye çekil miş ve neticede maznunun Çırpıcı hâdisesi hakkında gösterdiği müdafaa şahitlerinin celbine, maznuna 800 lira verdiğini iddia eden şahitlerden Mustafa kaptana yeniden tebliğat yapılarak mahkemeye celbine ve Mustafa kaptanm bu parayı maznuna verdiğini gören şahitlerm de celbine ve tsa Efendinin istidasının müddeiumumiliğe verilmesme karar verilmiş ve muhakeme talik edilmiştir. Yazan: ** allimlerin hakkı mükteseblerif Millî mücahedeyi müteakıp varlığımızı tamamile elde edince hükumetuniz pek haklı olarak ecnebi mekteplerinde de türkçe okutul • masına karar vermişti. Bu derslerin hocalıklarına harbi umumiden arta kalan ihtiyat zabitleri ile diğer bazıları tayin olunmuşlardı. Şimdi bunlardan bir kınnnun uh. delerindeki hocalıklar kendilerinden ahnıyor. Ahlâkî vaziyet is tisna edilince bu mekteplere ev velce tayin edilmiş bulunanlardan menşe nazarı dikkate alınarak hocalıklarm nez'i cihetine gitmek ne dereceye kadar doğru olur bilemeyiz. Ecnebi ve ekalliyet mekteplerindeki türkçe, türkçe tarih ve coğrafya, yurt bilgisi hocaları tayin olunurken Maarif Vekâleti yeni liselere bîle Darülfünundan çıkmış hocalar bulamıyordu. O zaman orta ziraat mektepierinden, hatta îlk muallim mektebinden mezun bazı zevat lise hocalıklarına tayin edilmişlerdi. Bilâhare kabul edilen bir kanun ile bunlarm liselerdeki hakkı müktesepleri kabul edildi. Lîselerde hal böyle olunca acaba ecnebi ve ekalliyet mekteplermdeki muallimlerin ka. zamlmtş bir haklan olamaz mı? tkinci bir mes'ele de şudur: Muallim mektepierinden çı kanlar ecnebi ve ekalliyet mek teplerine yerleştirilmek için ye • . tiştirilmiyorlar. Vatanımızda bir çok yer var ki hocasızdır ve daha doğrusu irfan ordumuzun kadrosu dolu değildir. Bu bosluk meydanda iken menşe kaygusu ile tstanbuPdakı ecnebi ve ekalliyet mek. teplerini muaüim mektebi mezun. larma peşkes çekerek hocasız du. ran Türk mekteplerine kimleri tayin edeceğiz? Yeni Maarif Vekilimizin bu ince nokta üzerinde tevakkuf ede rek haksızlığa meydan vermiyeceğinden eminiz, diyoruz. Avrupa'ya giden Ecnebi mekteplerindeki mu Doktorlarımız Romanya Rusya Cellât Kara Ali, İbrahim Paşaya «çabalama ki sultamm, ölüm âsan ola ... » tenbihile beraber yamaklarına «pekçe çekin...» emrini verdr* Titrek balmunıu ziyaları, üzerle rinde ayetler yazılı çini duvarlara çarpıyor; sofranm üstündeki, altın sahanların, rengârenk murassa ta kımların göz katnaştıran mine ve nakışları parlıyordu. Saz ve sözle karışan bu ziyafet, gece yarılarına kadar devam etti. Sultan, sevgili vezirine; vezir de sevgili Sultanına doyamıyor, bir türlü ayrılamıyorlardı. Nihayet Sultan Süleyman ayağa kalktı. Gözlerini ya kan ıztırap yaşlannı güç zaptede rek: Sana doymak ne mümkün 1b rahim.. Gayrı, bu âletne hitam verelim. Haydi sen de hâbgâhına var. Rahat ol. Dedikten sonra çekildi, gitti. İbrahim Paşa, sarayda kaldığı geceler yatmayı mutat ettiği odaya çekihniş, sevgili sultanının muhabbet ve teveccühüne kani olarak müsterihane yatıyordu. O zaman, ta . mamen (halvet) olan karanlık deh. Hzlerde gölgeler belirdi. Bu gölg<e. ler, korkunç birer hayal gibi se*six ve telâşsız yürüyor, önlerinde giden ince ve uzun bir harernağasmı takip ediyorlardı. Ağa, bir kapmın önünde durdu. Kulağmm birini haf ifçe kapıya kuy. rfu. İbrahim Paşa, derm derin ne f e» alıyor, her türlü tehKkeden emin bir halde uyuyordu. Ağa, geri çekil. di ve parmağile kapıyı gösterdi. Kapi, yavaş yavaş açıldı. Bu üç gölge, sükunetle içeri kayrh. İbra . him Pasa, oymalt ve altın yaldızh bir yataklık içrnde yatıyor, bas ucunda ince bir mum yanıyordu. Gölgeler, sessiz sadanz yataklığa tekarrüp ettiler. Mumun cılız ziya«I, bunlann yüzlerine aksediyor; düsük bıyı&Ian, kanlı gözleri, sıvalı kollarile onlara korkunç birer dev «ekli verİ3Wrduf Bu gölgelerden biri, birdenbire îbrahim Paşanm üstüne atıldı. Sağ elini başının altmdan ge. çirerek ensesmden kavradı. tbrahim Paşa, «özTerîni açtı. Korku ve helecanla bağırdı: Hay bıre mel'un.. Kimsm, ten?... Hırıkılı bir sese, yavaşça cevap verdi: Yabancı değil, Sultamm. Kara Ali kulun... Kara Ali, vahşi bir tebcssümle gülüyor, dizini tbrahim Pafanm gög. süne yerleştiriyordu tbrahim Paşa, sitkinmek ve doğ . rulmak istedi. Kara Ali, bütün kuvvetile Paşanm üstüne iğilerek sol elindeki yağlı kemendi meharetle onun başından geçirdi ve sonra müs. tehzi bir sesle: Çabalama ki Suîtanım, ölüm âsan ola... Dedi ve, yamaklarına. emir verdî: Pekçe çekin Yamaklar, yağlı kemendin ucla. rını tuttular, pekçe çektiler. Hmltı ile karışık kısa bir enin, yeşil ve turuncu çinilerle müzeyyen duvarlara çarptı; (Kanunî Sultan SiHeyman) in sevgili vezir ve nedimi, ebediyen gözlerini kapadı. (Hürrem Suhan), yalnız Sultan Süleyman'ın kalbine değil, artık hü. kumet umuruna da hâkim olmağa başlamıştı Osmanlı tmparatorlu . ğunda zahiren bir tek hükümdar, fakat hakzkatte, hükmünü yürüten iki (Sultan) vardı. Bununbiri (Hürrem), diğeri de Kanunî Sultan Sü . leyman'dı. Süleyman, artık iyice ihtiyarla . nıif, maddî ve manevî kudretlerini kaybetmeğe baslanuştı. Sevgili ve. ztrini ve onu müteakıp ciğer pare evlâdı (Şehzade Mustafa) yı (Hürrem) in uğruna kurban edivermesi, onun ne büyük bir za'fa düştügünü gösteriyordu. Halbuki o zayıfladtk. ça (Hürrem) kuvvetleniyor, yavaş yavaş hükumetin bütün kudret ve nüfuzunu elde etmek istiyordu. Yalnız, buna bir mâm vardı; düs. man ülkelermdo (orduyU hüma yun) u zaferden zaf ere kuşturan ve (şehnişahi cihan) a (Tamşuvar) gibi bir kaJe kazandıran, (Veziri azam Kara Ahmet Paşa) ... Kara Ahmet Pa*a (saadetlu Pa. dişahma) hizmetten başka bir sey düşünmüyor, saray entrikalanndan nefret ediyordu. (Adalete mail ve hak söze kail) bir veziri kâmildi. Kadmlarm hiükumet umuruna ka rışmasnıdan mütees«ir oluyor, (ha. rem cambinden tavsiye edilen) azil ve raaaaplara ekseriya kulak asmı. yordu. Bir çok zamanlar, (nisvanı iffet nişanın matlup ve maksutları) olan parayı tedarik ve irsalde mii. samaha gösteriyor; mümkün olduğu kadar, (Hürrem) Sultanm tesir ve ıriifuzu aîtına girmemek istiyordu. * Hürrem Sultan, Ahmet Paşanm bu hallerine için için kmleniyor ve onu bir darbede yıkıp devirmenin çaresini anyordu... (Şehzade Mustafa) nın katli hâdisesinde, Yeniçerilerin isyan etme»i üzerine sada retten azledilen (Rüstem Paşa), (Hürrem Sultan) a haber gönderi yor: Kara Ahmet, nadan bir herifth*. Ubudiyet ve sadakati ise gösterişten ibarettir. (Düzme Mustafa) nın zuhuru, elbette onun tertibile ol muştur. Saadetlu padişahnnız, günden güne ihtiyarlayıp bir hoş hal almaktadır. Bu tezvir vezirin diğer guna fesat ihdas etmesi memuldür. Kara Ahmet Paşa Dogru değil mi? Balkan Birliği BUkreş içtimaı 21 eylule tehir edildi Bu sene Bükreş'te in'ikat edecek olan üçüncü Balkan konferansmm bu ayın 19 unda toplanması nrakar. rerdi. Halbuki Romaya Balkan BirKfi komhesmden Balkan Birliği grnpumuza son gelen bir mektupta kon. feransın bazı esbap dolayısile ayın 21 inci günü içtima edeceği bidirilnriştir. Balkan Birliği grupumuzun reisi Trabzon meb'usu Hasan Bey, bu mes'ele hakkında bh muharririmize şunları söylemiştir: < Konferans ayın 21 mci gününe teahhur etmiştir. Bunun için Türk heyeti evvelce mukarrer olduğu veçhile ayın on beşinde değil, bir kaç gün sonra hareket edecektir. Yaptığımız içtimalarda konfe ran» ruznamesine dahil mes'eleler etrafmda tezlerimizi hazırladık. Gazeteler Bulgar heyetinin konferansa iştirak etmiyeceğini yazıyorlar. Biz böyle bir şeyden resmen haberdar değiliz.» (Mabadi var) Muallim mektebi talebesinin talebi reddedildi Yeni teşkilât dolayısile 6 *tmfa çıkanlan muallim mekteplerine devam eden neharî talebelerden bazu. lan bu sene nihayetinde beşinci sınıftan mezun addolunarak muallim tayin edümelerini istemişlerdir. Aneak yeni teşkilâtm gayesi ilk mektep muallimlerinm kültürünü arttrmsak olduğundan neharî tale . belerin bu talebi reddedflmisth*. Mahsullerimizi nasıl loymetlendirebiliriz? [Başmakaleden mabait] kitaplara girmektir, ve insanın kendisini dünyaya tanıtmak i*i bu kitaplara girmekle, yani yalnız bununla olup bitmez. thracat ticarethnizi narice tanıtmak için hükumetin dahi çok büyük ehemmiyet vermesi ve himmet göstermesi de inzimam etmek şartile alâkadarlarm fazla faaliyetlerine ihtiyaç vardır. Bu ugurda ihtiyar olunacak külfetlerin ve makııl masraflann asla heder olmadığına ve olmıyacağma inanmak ve onları hiç bir zaman çok görmemek icap eder. Avrupa'nm nerelerinde hangi metalanmızı hangi yollardan yürüyerek geçirmek lâzımdır? Bu basta hükumet olarak bütün memleketin ve bilhassa alâkadarlarınm çok büyük bir ehemmiyetle takip edecekleri büyük bir iştir. Muhtelif mem leketlerde bizden çıkanlabilecek eşyanın ticaretile meşgul olan kimselerle sermaye ve çahşma nokta sından aktolunabilecek şirketlerin bizim için en kestirme yol olacağına ötedenberi kanaat hasıl etmisizdir. Biz öyle mahsuller yetiştirebiliyoruz ki iklim itibarile bu mahsuller üzerinde bize kolay kolay rpkabet olunamaz. Meselâ şundan en kat'î surette emmiz ki çekirdeksiz ve razakı üzümlerimizin tazesini yüzde kaç gümrük resmi verirsek verelimAvrupa'nın bilhassa şimal memle ketlerinde mutlaka geçirebiliriz. Bunun için iki şartm tahakkuku lâ zundır. 1 : Ambalajın en yeni sekillerini tatbik edebilmek, 2 : Bu malm propagandasım yapabihnek. Bİlhaasa bu İki noktadacUr U bîy | Avrupa'lı ortaktan çok istifade edeceğiz. Avrupa'da ticaret bu iki esasa riayet etmek hususunda adeta standardize olmu»tur. Bu iki sartı yerine getirmek suretile Avrupa'da değer pahasile geçiremiyeceğimiz hiç bir mahsulümüz yoktur. Hususile iyi taze üzüm, iyi çeftali, iyi kuru incir, güzel kuru üzüm gibi lüks mahsullerimizde bu iş kat'iyyen böyledir. Fmdık için de böyledir, Amasya elması içm de böyledir. Hulâsa memleketimizden ne çıkarsa onu Avrupa'lı müşterinin beğeneceği şekil ve suretlerde hazırlayıp gcmderebil •nek ve satabilmek behemehal tatbik ve icra dahi edebileceğimîz bir marifettir. Bu hususta Avrupa'nm her memleketinde ortaklar bulabilerek onlarla beraber çalıs mak ise bizi hedefe kısa yoldan götürecek bh usul olsa gerektir. Bize memlekette rhracat ticaretimizin bu kısmını bu suretle tensik etmeğe mecburuz gibi görünüyor. Hükumetin, alâkadarları bu yola sevketmekte önayak olmasını, rehberlik etmesini de çok faydalı görmekteyiz. Ambalaj ve propaganda işlerinde Avrupa'lı ortakların memleketimize temin edebilecekleri fayda muhakkak surette hem müsbet, hem büyük olur. Bu suretle baslı yacak isin istihsalâtımızı keyfiyet itibarile ıslah edeceğine ve kemiyet itibarile ise mütemadiyen arttıracağına şüphe yoktur. Siyasî saha haricinde iktisadî bir Türkiye'yi bugün Avrupa'nm onda dokuzu bilmiyor. Dünyanın şimdiki cereyanında bu inziva hayatile ya sanılamaz. | YUNUS NAOİ 1 izciler hazırlanıyor Avrupa sulhunu tehdit eden möhinf ve nazik mes'elelerden biri de Besarabya'dır. Çarlık sukut ederken hasıl olan1 kansıklık esnasmda Rusya'nın garp eyaletleri taksime uğradığı zaman Besarabya eyaleti dahi Romanya'nın eline geç « mişti. Sovyet hükumeti garpta yeni pey v da olan komşulan ile yeni hndutlar ha& kında kat'î surette uyuşmuş ise de Be Avrupa'da aktedilen beynelmilel sarabya'mn Romanya'ya aidiyetini asverem, hazım ve iğlida cemiyetleri la kabul ehnemişti. Bunun içm Rusya' kongresine iştirak eden doktorlarıile Romanya arasmda siyasî ve tabiî mBmız evvel ki gün şehrimize avdet etnasebat dahi simdiye kadar iade edflme» mişlerdir. Tevfik Salim Paşa dün mişti. Sovyet hükumeti garpte yeni peykendisile görüşen bir muharririmize I diğerine karşı sıkı sıkı kapattıklan gibi şunları söylemştir: memurlan birbirine karşı hasmane bir € Lahey'de Bevnelmilel Verem vaziyet almıştır. Sovyet hükumeti Be Mücadele Birliğinin 8 inci konferansı sarabya'da ve Romanya'da komüninri in'ikat etti. Türkiye henüz bu birliğe hareketi çıkarmağa çahştyor. Romanya dahil değildir. Fakat millî verem müdahi Besarabya'ya mücavir Rus eyaletcadelesi merkez teşkilâh biter bitmez lerinde millî hareketleri beslemeğe gayret etmekten geri kalmıyor. dahil olacaktır. Konf^ransta tstanbul Verem Mücadele Cemiyetini Beşer senelik plânlan vScude gettr* doktor Sedat ve Ali Rıza Beylerle meîe bütün kuvvetile çahşan ve dahil* birlikte temsil ettim. Kongrede vedeld türlü türlü cereyanlan menetmeK rem ve tedavisi ile sanatorium tedaile meşgul bulunan Sovyet hükumeti son visinden sonra yapılacak tedbirler zamanlarda garp komşulan ile iyi gemevzuu bahis oldu. Kongre iki çün cinmeğe büyük ehemmiyet vermektedir. Sovyet Rusya'sının garp komşulan daLahey'de, iki gün Amsterdam'da hi muhtelif siyasî ve iktisadî sebepler toplandı. 1 Viyana'da toplanan Mman Hazım den dolayı şimdilik Rusya ile alenî bh surette muhasama ve mücadele halinde ve tğtida hastalıkları cemiyetinin bulunmak istemiyorlar. Bunun için Ruskongresinde bilhassa ehemmiyetli teb ya'nın ileri sürdüğü ademi tecavüz mî Hgat yapılan mevzu şeker hastalığısakı teküfi srarp komşulan tarafından nın tedavisi idi.» mülâyim bir surette karşılanmış idi. ÇUn Diğer tıbbî kongrelere iştirak ekü bu misak ile Sovyet Rusya'sının den doktorlarımızdan Osman Şerakomşu memleketlerde her türlü Bolşefettin ve Hulusi BeİM&t Beyler bir vik ve Komünist propagandası yap kaç güne kadar avdet edeceklerdh*. makta ve garpte sınıf mücadelesini va Geçen ayın sor!arında Madrit'te cihan ihtflâlini teşvik etmekten şimdiaktedilen kulak, burun ve boğaz lik vaz geçmtk istediği tahmin cdilmekbeynelmilel kongresîne Türkiye natedir. mına Bahri tsmet ve Sami Yaver BeyRusya'nın garp komşularinin çoğa ler iştirak etmişlerdir. Fransa'nın müttefiki ve dostu olduklarmdan Paris hükumeti dahi sağ fırkalarî» muhalefetîne rağmen ademi tecavüz misakına taraftar bulunuyordu. Lâkin bu hükumetler ayni zamanda Romanya'nın dahi müttefiki bulunduklanndan Rusya ile hazırlanan misakın tasdik ve Sabık Türk ve f*lâm asarı müzesî teab'si için Romanya ile dahi böyle bir müdürü ressam AK Sami Beyden vesikanm aktedilmesini sart koymuş • bir mektup aldık. Sami Bey bu mülardı. Romanya hükumeti esas itibarile zenin snndiye kadar niçin bh* loata . böyle bir misakm aktine taraftar ise de logu yapılmadığı mes'elesine cevap Rusya üe kendi arasînda muallâkta kalvererek uzun emekler sayesukle ik. mıs bir mes'eleninjralunmamasuu şarl mal etmeğe muvaffak olduğu bu • »mtari 926 da Muzeler müdürü unrn. koymustu. Bövle bir {htflâfm kahna « masî îçîn Sovyet hükumetmin Besarao* mbimn kendisinden bilâhaydü sari ya üzerindeki her türlü dava ve hokoahnak htediğini, Sarayiçi müzeleri. kundan kat'î surette vaz geçmesî îcaj* nin eski uaullerfave tebaan müze me. ediyordu. Fakat Sovyet hükumeti buml murlarınm vücude getirdikieri bu razî olmak istemedi. Bu esnada Fin kabil eserlere kat'iyyen isimleri koa. lândiya ve Estonya hükurretleri Sovyet •nw»"ftk adet olduğu için ileri aür . Rusya'si ile ademi tecavüz misaki aktet* düğü bu şartm infialle karşılandı . tfler. Ayni zamanda bu misaklar lasdüc ğım söyliyerek diyfcr ki: edildi. « tşte efendim bu vesile müzeyi Lâkin Lehistan, Fransa ve diğer hükataloğsuz bnraıkmış ve sonunda. be> kumetler Rusya üe hazırladıklan ademi ni müstafi addettirmeğe kadar var . tecavüz misaklarnu muttefikleri Romari mıştır. Maarif Vekâletinin radikal ya'nın hatırma riayeten tasdik etme • icraatı Süleymaniye köselerine kamişlerdi. Son günlerde gerek Fransa, dar ulaştığı zaman Türk ve talâm gerek Lehistan terki teslihat mes'elesî • aaan müzesi kataloğsuz kalmjya . nin almış olduğu kansık şekilden dolacaktır.» yı Rusya ile şimdilik iyi geçinmeğe karar vermişler ve Romanya'nın dahî ademi tecavüz misakına isfa'rak eylemesi Bir müddetbenberi Ankara'da bu. icin Bükreş kabinesi üzerinde şiddetli Iunmakta olan Bükreş sefirimiz tazyik icra eylemislerdir. Romanya'dâHamdullah Suphi Bey dün şehrimize ki yeni hükumet dahi ileride mes'uliyeC avdet etmiştir. Hamdullah Suphi altrnda kalmamak için Sovyet hüku Bey bir kaç güne kadar Bükreş'e meti ile doğrudan doğruya muzakerede hareket edecektir. bulunmağa karar vermis ve bu îşe Londra sefiri ve Cemiyeti Akvamda Ro • * Bir müddettir Avrupa'da tetkikat yap manya basmurahhası M. Tituleco'yu raö mur etmiştir. makta olan Doktor Abravaya dün şehrimize avdet etmiştir. Doktor cumarteFakat mumailevlı kendisine bSyle bn uden itibaren hasta kabulüne başlıya • varife yükletümesini siyaM içtihat vo cakür. nmdelerine karsı saygısızlık telâkki eda Bir çok tıbbî kongrelerde temsil edidik TOrk ve islflm mOzesi kataloğu Hamdullah Suphi Bey gidiyor Dr. Abravaya geldi Şehrimizdeki lise ve orta mekteplerin izci teşkilâtları 29 teşrinievvej Cumhuriyet bayramı için hazırlan . mağa başlamışlardır. tzci talebeler, bayramdan bir iki gün evvel Ankara'ya gidecekler ve Ankara'da diğer şehirîerden gelen izcilerle beraber merasime iştiak e. deceklerdir. İskân suiistimali Evrak Vilâyet İdare heyetine verildi Müddeiumumilik, İskân suüsti mali dolayısile tevkif edilen eşhasın cürümlerini doğrudan doğruya vazifei memuriyeti suiistimal şeklinde gördüğünden tetki katın Vilâyet idare heyeti tarafından yapıbnası münasip olacağı kaydile evrakı Vilâyete göndermiştir. Bugünlerde Vilâyet idare heyeti toplamp bunlar haklarmda icap eden karan verecektir. Kan koca dünyayı dolaştyorlar Geçenlerde Bulgaristan'dan gelip şehrunizden geçerek Ankara'ya giden kan koca iki devri âlem seyyahı Adana'ya vâsıl ohnuslardır. Seyyahlar 928 de naotosikletle Aknanya'dan çıkmışlardır. Dünyayı dolaşmaktadırlar. Prof. Brauer hastalandı Şehrimizde misafir bulunan Ham. burg Tıp fakültesi profesörlermden doktor Brauer biraz rahatsızlan mıstır. Bu sebeple Türk doktorlan tarafından profesör şerefme dün ak . şaan Perapalas otelinde verilmesi mukarrer olan ziyafet tehir edSlmiş. tir. inegöl'de orta mektep tneköl'de bir orta mektep açıl • mıştır. Mektebin açılması bir bay. raın gibi tes'it edilerek her taraf bayraklarla donatılmıştır. Bursa va. iisi mektebi bizzat açnuştır. izmir'de sıhhî takayyüt Romanya'dan 300 kadın seyyah geliyor Tütün kanunu tadilâtı Tütün inhisar kanununun tadili hakkmd'a tetkikat yapmakta olan komUyon bu hnsnstaki mesaisini ik. mal etmiştir. ^^ Bugünlerde Romanya'dan şehri. mize 300 kişilik bir kadın seyyah kafileai geleceği haber almmıştır. Kadmlar Birliği bu heyeti istik . bal edecek, şehri gezdtrecek, kon . feranslar tertip edecektir. tzmir 11 (Hu. Mu.) Bugün toplanan vilâyet hıfzısnha komisyomı Karşıyaka'da görülen tifo vak'asj dolayısile sularan tetkikine, temiz. Iik takyidinin arttırılmasına ve hastalrk sebeplerinin aranmasına ka . rar vermiştir. M. Şevki Tütün tacirlerinin içtimaı Dün yerli ve ecne'bi maruf ihra . cat ticarethaneleri mümesaiUerinin iştirakile, tütün ihracatamızm maruz kaldiğı müşkülât hakkında Ofiste bir içtima aktedilerek uzun uzadıya görüaülmüştur. İki Mısır'lı misafir Mısır'uı en mühim simalarından Millî Muır Bankası Müdiri umumisi Talât Paşa Harp ve Elmukattam gazetesi sahibi Necip Bey şehrimize gelmişlerdir. Talât Paşa, Mıtır Millî Bankasunn bidayeti teşekkülündenberi müdiri umumisi ve ayni zamanda da âyan azasmdaadar. ı Felemenk Sefiri geldi Avrupa'da bulunan Felemank se. f iri dün şehrimize aydet efaniştir. rek son derecede müteessir olmuş v* bundan dolayı hem Londra sefirliğinder hem de Cemiyeti Akvamdaki başmu * rahhaslıktan istifa etmiş ve istifasınğâ kabulünü beklemeksizin verdiği beya natta Romanya hükumetinin haricî sîvasetini şiddetle tenkit eylemiştir. M* Titulesco Romanya'nın gerek dahüde* gerek hariçte ve en ziyade nüfuz ve itîbar sahibi bir siyasî recüldür. Kralıri mutemedidh. Kral bu zata danı»madari bir iş yapmaz. Mumaileyhin nümayiskârane çekihnesi gerek Romanya, gesek* Avrupa efkâri umumiyesinde fevkalâda heyecan uyandırdı. Mumaileyhe güra Romanya'nın Sovyet'ler ile bilâkaydâ şart doğrudan doğruya müzakereye gî * rişmesi Besarabya'nm münaziünfih hfa • mes'ele bulunduğunun Romanya tarafından tasdik edilmesine muadH olacafi 3, imiş. Bu mes'ele halledilmedikçe RusyS ile münasebatt» Kellog misaki kâfi ünısv Bir müddet fasıladan sonra, Sovyet ile itilâfın aleyhtan olan bu zatın siyaseti nihayet ağır basarak Romanya hükumeti, Kralın muvafakati ile Haricîye Nezaretini ve memleketin haricî siyasetînin müstakillen idaresini mumsileyhe bırak* mıştır. Bu vaziyete göre Sovyet Rus ya'sı Besarabya üzerindeki davasın4an kat'î surette feragat etmedikçe R o m w ya ile ademi tecavüz misaki aktedeoft. yecektir. HUHARREM FgYZl J

Bu sayıdan diğer sayfalar: