3 Şubat 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Şubat 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

=•=» 3 *Ctimhariyet S ON TELGRAFLAR İngiltere Japonya'ya yardım mı ediyor? fngiliz Hariciye Nazırı ((Cenevre'de şayi olan habeı ler &sılsîzdn*» diyor Londra 2 (A.A.) Hariciye nezareti, Cenevre'den gelen ve tngiltere'nin Tibet'te serbest kalmak için Japonya'nın Mançurî'de seebest kal masmı temîne çalışmakta oldufuna dair haberin doğru olmadığını biMirmektedh*. Tibette seroeat kafmafc htç bh *a•nan n« tngtttere ve ne de Hindrötan hüfcumetmm takip ettigi bir emel olmamışfrr. înçiltere hükumetinin Çm Japon Sıtilâfı mes'el«tindeki hattı hareketi kat'iyyen Tibet'e tealluk eden bir taknn mülâhasalarra tesiri altmda kalmaroıştır. Sir Jbon Simon, teKfi beyin tesebbüsünün akamete oğraraau takdirinde tngiltere hükumetinîn Lytton rapomnu kabule amade olduğunu .Cenevre'de açıkça soyiemistir. etmek husosunda ısrar eder. «Japonya'nın Milletler Cemiyeti misakram 15 inci maddesinin 4 üncü fıkrasinm tatbikından evvel Mançuri'ye ait yapılacak vesayaya mizteallik esbabı mucibe lâyihasmın Japonya lehinde tadilini teklif etmektedir. «Japonya, bu suretle ton bir ox lafma tesebbüsünde bulunduğu fikrindedir. Eğer bu tesebbüs akamete uğrarsa dordüncü maddenin hükmü cari dacak, fakat Japonya istediği hattı hareketi Rtihaz edeeektir. Kadro münakaşası KSLERî Bir doktorumuza cevap AĞAOĞLU AHMET Kazanç vergisî Yeni esaslarda bir çok tenzilât kabul edildi Ankara 2 Biitçe Encümeni yeni kazanç vergisi lâyibasını MetHse vermek üzere bazirlamaktadır. Yeni kazanç verglsi Iây>ha*mda bankalaruı, bubranlı vaziyetleri na* »an dikkate «larak ihtiyat akçele rinden baaka ftvkalâde ihtiyat ayı« rabilecekleri ve bvnlarm aneak sermayeye ilâve^i veya hUse^arlara tevzii halinde vergiye tâbi tutula * caği tasrih edilmiştir. Magazalarda uzun müdd'et kalan ve kıymeti bu yüzden azalan mal ~ Iar hakkında yüzde ondan yüzde yirmi bese kadar kıymet tenesziilü esası kabul edilmiştir. Bazı s«hirlerde hesap mütehaMisIan knllvojİTuası ve beyanname ve blânçolarm bn mötenaMiglar tarafmdan tetkiki kararlaştınlmıstır, Beyannam^ye tâbi mükelleflerden. içgal ettiklerl dükkânlanr ve binalarm gayrieafi îratIarı vergilerine matrak ittihaz edilen mükeHeflerden bilâistisna yüzde 2040 tenzilât yapılacaktır. Htuusî istiblâk vergism* tâbi müeueselerin bu vergileri de i r z a edilerek kazanç vergisile birlefti rilmişiir. Bilumum müe»<eselerde çalısan memurlarm kasanc vergileri ara smda müsavat busule gettrilmiş ve nisbet bir miktar mdirilmiştir. Bunlardan başka Iâyihada »eyyar mökeneflere ait olmak üze«e vergi karnesi uralü ihdas edilmiştir. Çin'de yeni htarp haztrlrklart mı? Cenevre 2 (A.A.) Çin heyeti bildhiyor: Ciddî mesnbalardan alman haberlere nazaran mevcndu 30,000 i geçmekte olan Te Jeneral NUehi, Jeneral Hiro* Te Jeneral Matsuki'nin kumandalan altında bulunan sefei * sinai, oavneu ve on dordüncü Japon fırkalan Jehol eyaletmi tstUi etmek içia şark eyaletlerine doğru üerle mektedirler. Şark «yaletlermde v* Japon eyaleti hudutlarnkfaki vaziyetin vahametine ve bu vahamettn yeniden bir taktm kanlı müsadetnelere sebebiyet venmeai tbtimalme binaen, Çin heyeti 19 Iar komfcesinden raporuna nesretmesini ve mühletin teebiti hususunda mürakün olduğu kadar misakıa ahkâmına göre hareket etmek zaru retini hatırdan çdcannamasmı talep ettniHvtıır» Japon heyetine verilen talimat Cenevre 2 (A.A.) Japon heyeti Tokio'daB tel«raf]a bildirümiş olan talnaatı ahmstır. Japon hük&ıuctl, Ja ponya'nın nolrtai nazartnı 19 Iar konkesinc bUdirmesini teblig etsnek tedir. Bu nolrtai nazar yudurt «Milletler Cemiyeti kararıiMİa veya raporunda Japonya'nm yeni Mançuri devletı'ni tanımak hakkına ttiraz etmeroelidir. Japonya devietlerrfen yeni Mançuri devletinin tanımalan* nı iatemez. Yalnız serbestçe hareicet Sıhhiye Vekili Ankara'ya döndO Ankara 2 (Telefonla) SıbhJye Vekili doktor Refik Bey bugun lzmir'den şehrimize avdet etti, istasronda vekâlet erkam tarafmdan karşılandı. Borçlar için Veni bir plân Gobi çölünde Kadın kâsifler Fırtınaya tufulan hava filosu tzmir 2 Bir hafta evveüd fnrtınanm hasaratma ait yeni yeni malumat gehnektedir. Yunan gazetelerinin verdigi bir habere gore Yunan adalan ufuklarmda 2 0 tayyareden mârekkep bfr hava fDosu g5rGlmu>t8r. Bunlarm fırhnaya tutulan v e adalara fltiea eden bir ttalyan hava föocu oldugn zanne • dflmektedir. 2 Mektubunuza cümle sırasile bî2Hrer birer cevap vereceğim: Şimdİ de Yakop Kadri Beyle iki dim. I 1 Diyorsunuz ki: Büyük bir sahsî mes'ele etrafmda görüşelim. Benim burada kısaca teThis ettigim be sairin kazancile büyük bir dokBirinci mes'ele: Yakup Kadri Bey be yanahm üzerine uzun mönnkasa yapüdı torun kazancı mukayese edile nim Fransız inkılâbmdan hararetle bahve sonunda bu httsusa ait bir rapor yasettiğüni kaydettikten sonra şu sahrlan mez. Mukayese ayni neviden ozı!masmı arkadaslar benden rica etti yazıyor: ler. lan meslekler arasında yapıhr. «Bahis bizim inkılâba inrikal etti mi, Cevap: Alim, sair, doktor, bütşte siz, Yakup Kadri Bey benim o heyecanlı bir söz size bir donkişotluk, raporumun okunma*ı celsesmde bduntün bu ayrı ayrı mesleğe mensup keskin ve kat'î bir ifade size bir nas, dunuz. insanlar biribirile mukayese edive inküabımızm kendine mahsus kanuFakat neden siz o uzunrapordanyal lebilir. Çünkü, hepsi de fikir dün niyetleri birer agır istibdat gibi geliyor.» nız ufacık bir kunnnı «»"krediyor, diğeryaaının çocuklarıdır. Doktoru da, Hayır Yakup Kadri Bey! Türk inkılâIerini bnakıyorsunuz. Cunkü sonra gebı hakkmda benun kadar heyecan ve âlimi, sairi de doğuran, besliyen, len kisrnılarda ben su fiVri bevan edidddiyetle yazı yazmış başka birini büyüten bir tek ana var: Kitap!. yordum: Avrupa medeniyetini ve megösteremezsiniz. Yüzlerce makalelerim, Ben mukayeseyi, «esnerle kalem dentyetin tasıdıŞı müesseseleri eanlanTürk inkılâbnu ifade eden teşkflâtı esadıran manevî âmiller vardır ki o medearatında değil, kafa ile kafa arasiye kanımunun serh ve tefsirine ait eseniyetîn ftwrtl»nnd»ndır. O tmiTier şonsında yapıyorum ve diyorum ki, rin, «Serbest tnsanlar Ülkesi» namındaIardır: Sadakat, dogruluk, ozeti nefîi, bu memleket, bu millet, doktor ki kitabmı meydandadır. Binaenaleyh zayıfa yardım, vatandasa karsı muhabeümlenizin hakkımda telkin ettiği nasıl çocuklanna verdiği refahı, hiç bet, alâka ve fedHcirlık, hakka haki ifade edeyim. Yakup B. haydi soyle bir bas ve kalp adamına vermekate hurmet, vazîfeye merbub'yet hulâsöyliyeyhn, bedbinlik her türlü hakikatmiftir: Ne saire, ne âlime, ne re»> vRlm^r bir s e r ^ , y{*<ek bir ah'*k ten mahrum, snf hayalinizin bir icadı M ve ilmfl fen ve irfana hfirmet ve ask. saona, ne musikisinasa... Ahmek dır. Fakat cümleniz ayni zamanda da Mademki brz son mkılâbımızla bir dev Haşim'in, Peyami Safa'nın elinbir hakikah taşimaktadu. Ve bn ha nçrayısı vaparak havabmızra bütün zâkikat te sudur. fnkılâbunızm seniyetini de kalem, Çallı Ibrahim'in, Na htrt tece»ıVatmı, bütün müesseselerimizi bir tarafa bırakıp, onun tamamen nddı mık lsmail'in elinde fırça, Mes'ut. Avnroalı'aştırdık, bu m&esseseleri eanolan baska inkılâplardan mülhem olaCemil'in, Ruşen'in elinde yay, landırmak, on'an müsmir Inhnak içm rak Türk inküâbmın istinatgâhı olan hiç bir zaman bir operatör (X) onlann rohunu da almak ve ie taraflanhSrriveti inkâr edenler, subutsuz, delüm da doldurmak lâzımdır. Yoksa bfl beyin parmaklan arasındaki nessiz düsturlar vazederek biitün vatan tün aldıgrnine müesseseler ve veniTikler terden daha az mahir, daha az daslara ister btetnez kabul ettirmek cansız ve ruhsuz birer kalro gibi kalır. iddiasmda buhmanlar, Türk miOetini hürunete, takdire lâyık değildir.. hazfederek onun fevkine çıkanlan mistik Hlbuki, başı kitaplara iğihnekve mucerret bir varkga bütün hak biz münevverlere düşer. ten ağarmif «u donuk gözlü âlim, lan teslhn edenlere karsı, yukanda t a v Fakat biz bir şey yaphk mı? kalemi her kelimeyi bir kuyumcu sif ettiginiz vaziyeti almagı kendmn için Hayırj mkdâo başRnnnn özerinden titizliğile isliyen su sabırh sair, bir hak ve bir vazife olarak tanınm. geçiyor ve biz hâlâ ona karsı seyirci barenkler ve ifiklarla oynıyan şu tldnd mes'ele: Türk Ocağmdaki müsterek faaliyetimhri hahrkyarak Yakup HaTt kntlefpri icîne rîdin fnkılftn rafedakâr ressam, dört tele kalbia Kadri Bey su sahrlan yazmaktadır: hunu telkin eden dâhüerhnic nerede? binbir fikâyetini sb'yleten şu mah «Birlikte aza bulunduğumuz « Türk Şürle, nesirle, hitabetile mfnlâbm ezun musikişinas, bütün bunlar, Ocağı» har» heyetinde, bir gün diyor«ns'»rnM t«*<nn3m eder»* ruhîan atesbazı kıymetli doktorlarımızın, dunuı ki «biz, garp medeniyetine im Iendiren diller ve kalemler nerede? Velher katına asansör işüyen, her tisale çahsıyoruz. Fakat, garp medenihasıl bir ithamname ki mevzuu kendîm, yetini vücude getiren eabap ve avamilin siz Yakun K*dri Bey ve bBtfin Tttrk mü rausluğundan sıcak sular akan k» neler olduğunu bilmivoruz. Bence, bu nevverleri idi. loriferli apartımanlanna sahip günkü garp medeniyetini başlıca üç âBeyefendi ne>'n benhn bu raoorumdeğil, kiracı bile olamıyacak halmil meydana getirmiştir: Kilise, söva dan yukanda itiraf ettiginiz veçhiie bey dedirler! lryelik ve Yunan Lâtin kültürü. Hristijranlık merhameti eefkati, ve feragati telkin ederek runlan yumusatmıçtır.. ŞöTaliyelik, zayıf muaveneti, kadına bürmetî, verilen soze sadakati, namus ve havsiyete bağhlıgı oğreterek yeni fcir ahlak nümunesi vücude getirmiştir. Yunan ' L&tia kiiltSründen ise bütün ibm ve fen ve hukuk çıkmıstır. «Siz bunu sSyledikten sonra hepimizin beynînde bir istifham isareti hâsıl oldu idi. Zaten, siz, ne vakit ağzımzı açıp bir söz soyleseniz, ne vakit kalemi ele alıp bir fikir müdafaa etseniz, sizi dinliyenlerin ve sizi okuyanlann kafa smda bıraktiğınız şey daima bu istifham işaretidir.» Mademki bu habrayı yazmak öıtîyacnu ouyaunnZy ban ben de onu canuun* uyaynn. Hahrlarsmn, Türk Ocagı içtknalarina bes avda bir ya gelir ya gelmezdiniz. HatırlachJınız vak'a nasılsa gelmis oldogtmnz bir güne tesadüf etmistir. O nun evveliyahnı bflmezshuz, size öğreteyim. Biz tctimaa rauntazam gelen bir kaç arkadaş Türk ırençlisinin bir ideal amdıgmı, bu ideali kendi mubitinde bulmadı^mdan baska yerlere yüz çevirdigmi dfisünüvor v e buna careler ara makta idik. Bu munasebetle ben kendi k»naatler«mi izah ederek d«v?»m ki: «Bizim inkuabımız gibi muvaffak olmuş ve mülî hayatımızm her cihetini ihata eylemis ve dünvaların hayret ve perestişini celbeylemis bir hâdîse, bîzfm raunevverlerimiz için tukenmez bir ilham membaı obna fadır. Şairlerhniz, ediplerimiz, içthnaiyatçılanmiz, ah'âkçuanran, hukukçulanmız. taribçOerimn, hn'âsa her münevver Türk buradan ken^isi icin ilham alacak bir mevzu bulabı'iir. Fakat ne yazık ki henü^ bu ilham lâvikı vechile alm m»»or. Bunnn d<« T»»«1ıea s«bebi inkı lâbunnm ideolojisinin henüz yazılmamış olmasıdır. Binaenaleyh her sevden evvel bu noksana çare bulmalıdır.» De [•] Birlnd makale dfinkü nushamızda lntişar etmiştir. Doktor, Iodosa bakar, bir ev bj hm, dedi. Tesadüf olacak iste, bir ar kadaşım, istediğimiz gibi bir ev buhnagı vadettL Müzehher, iki elile goğsüne bastırarak oksürüyor: Taşmmak gozümü korkutuyor... Hayır... Sen, hiç yerinden kınvldamıyacaksm... Ben, arkadaşlardan birini bulurum, yardıma çağnnm... Kaşlanmı kaldırarak gülüyorura: tşsiz mi yok? Arhk bu işleri oğrendim, Müzehher! Biz, eşyalan hawlanz; senide sanv sarmalar, bir kapab otomobile bindirdik mi mes'ele kal • maz! Ahl Kadınhk!... Hayabndaki *Üxune, inzivaya; hislerinden, arzulannd«uı yaptığı fedakârhğa, ettiği feragate ve en hazini hastalığma rağmen, olomobil sözünü duyunca gözleri parlajrvtrdi: Ah, ne iyisin, agabey! ttit adun, muvaffakiyetle atıldi. Hem de ne kadar kolayhkla... Bir ses, kulaklarunda fısddıyor! Annbıizde yalnız bfr istifham isareti hasıl oldu. Neden dondönüz? Neden sfikut ettinîz? Neden rstfflıam Jsaretmi bertaraf ederek benim hatalanmı tashihe, noksanlanmı ıslaha kaBnşmadmtz? Benim raporum be^ennmedise neden ntinei bîr ranor yazmajı uzernuze almadımz? Yalnız donmak, valnız istifham isareti kespTn^k bir ımrifet midir ki bogun onu b51ı8r!ene bobürlene sSv'övorsunoz. Sonra bakmn ne yaoıyorsunuz: «Azizim, belli ki, Emest Benan'dan ders ahmssrmz. Geçen »snn bu en sep*îk adann rrin nrhımuzda kendi s6nhe> lerinden, tereddütlerinden, inanma • mazlıklarmdan bir şey bvsJnms. Fakat, merhı>mun seotisismaa ne kadar tatfi idi. Sizde ise bu nmdde ekskniş, acılasmu, sunun bunnn üstune wçfi*an bir ten^îkeli zehir halme girmîstir. Hem 3yIe bir septik ki mütemadiyen «Kana hurriyet verm.» diye baçmyor. Ne yap mak için? Merhum Renan ntologia haricine crktıkca, mutt»n1 d« aleyhinde buhtnur ve halk denilen kCtleye îstihfaf ile bskardı. Hatta, demir yolunu, denKtkratik bir icat olduŞu icm hiç sevmezdi. «Bu, oyle bir araba ki, hh âlim'e bir ahmağı vanvana oturmağa mecbur ediyor.» Derdi. Veya «Eyvah, ne gün'ere kaîdık. Bîr kibar efendi ile bir kaba işçi arasmda hiç bir fark göz*+i'mez oldu.» diye dizlerini döverdi. Eğer; siz de bu kadar hos ve tuhaf şeyler soyleseydniz istediğiniz hürriyeti bulurdunuz. Fakat, üstadmı, hürri yeti, en bayat cinsten bir takm «khalât malı malumat» sürümü temm etmek için istevince (Ohnaz!) demek hakk>> m da lutfen bize babsedin.» Yakup Kadri Beye Amerika tekrar morator Çölü geçen Ingiliz kadını yom mırilân edecek? maceralanni anlahypr Warn«prînjj» 2 (A.A.)M. Roose(velt'in hiç bir şey soylememekte oîmasma rağme.n mtisarüniieyhin M. Moley ile tyandan M. Hull tarafın«!an tanzm ed:lmîş olan rapor hakfcmda müzakerelerde bulunduğu befran edilmektedir. Soylenildiğine gort> bn plânda fceynelmilel taıifelerm azalhhnası )re barp borçlarmm gayrimuayyen bir moratoryom ile tehirine maka bil paralann istikrannın teraia ediltnesi Utizam oîunmaktadır. I Ecnebi dövizlerinin istikran te İnin edilmedikçe tarifelerm indîrilmesi mümkün olnjiyacağından bu mes'elenin müşkülâta sebebiyet verecefi •Sylenmektedh*. Plânda bu lıurusta beyneimilel bfr faatiyet sarfedılmesi Utenmektedir. Bu talep ihtnmal cihan iktısat konFeransmda münakaşa edilecektir. Bu projenm mer'Jvet mevkime firmesi ^snn samana ihtiyaç ffSstermektedir. | Bu sebepten dnlayı M. Roosevelt'in tafiçavirlerl mütekaddim bir moraloryomdan bahsediyorlar. \ Gazeteiere g^re M. Hull yeni idal*ede Haricîye Nazirlıfını ^eruhde eimeği kabul eylemiştir. Mumaileyh mütekabil tarifelertn hararetli bir t«raftarıdır. Londra 2 (A.A.) China Inland MİMİon azasından MU Mildred Cable dün aksam Royale Central Asia Society'de Çin hudutlarındaki Gobi çolunde bafindan geçenleri anlatmıytır. Mumaüeyha ayni heyetten &i arkadaçı ve beraberlerine abnif ol " dukları sağir ve dilsiz bir Mongol kın ile Gobi çölünö geçmege tefebbfis etmiflerdir. Ba?larma bir çok vak'alar sreldfeten sonra «eyyahlar evveli Edzingol mıntakaaı prenei tarafmdan dostane bkr •nrette kabul edibnişler, sonra Maehotmgm isminde genç ba kabile f> rekl t*rafından rfa 8 ay hapis edH * miflerdir. Bunlar haplsten kaçtıktan sonra 1603 taribinde Hmdistan'dan baş hyarak Çin'i yürflyerek katetoıe^e teşebbfis etmif ve Gobi çölönde bü yük seddin onüne defnedilmiş olan nünzevi Benedikten rahibi De Goes'in mezannı bulmuşlardır. Kâsifler ahhen keffedihnis olan 1000 Budalı ma?aralanndaki hacikalan seyreden ilk beyaz insaniardır. Bu acı hakikat karşıünda, muh< terem hekimlerimize en ziyade yakışacak bir şey vardır: Mille tin ve memleketin kendilerine •erdiği ref ahtan, dplayi memnuo Te minsettar bir sükut! Cevapianma yann devam edeceğim efendim. Anadolu'da kar Çankm 2 (A.A.) Devamh bir surette kar yagmaktadır. Malatya 2 (A.A.) Dündenberi kar yagmaktadır. Çiftçiler nvemnundur. Adana 2 (A.A.) tki günden beri vüâyetimizm her tarafmda mabstri için çok faydalı ve feyizli yaf murlar yağmaktadn*. Son yağan yagtnurlann mSstan 18 TnUimetreyi buhnustur. YUSUF ZtYA diye fsttfham isareti kesüip duruyorlarmıs. Evett Yakup Kadri Bey pek hakltnn u l Ben de büjynrmn Iri dediğiniz gibi hürriyeti eerez ve espiri raevzuu yap • mak için istemiş olsaydun sizce pek makbul olurdum. Fakat ne yapayım ki huy eanm ahmdadır. Sizin temponuza M T t H I n " " UUle 8azi Antep'te lise açıldı Antep 2 (A.A.) Yeni tesis e dilen Antep lisecinin açıbs resmt bugun saat 1 4 te haflon coşkun ve samkni tezaltura arasında yapılmıshr. Vali, meb'uslar ve tekmil m merasimde hazır bulunmaşlardnr. Bir hafta tçmde kaydo'ıman ta!ebe mSrtan 26 yı buhnastar. Marta kadar naklen kaydedüecekferie talebe mevcudunun 80 e varacağı muhakkak gi bidir. Maarif programı Ankara 2 (Telefonla) Maarif programım hazırlamakLi mefgol olan komisyon Maarif V'ekîii R^ît Galip Beyin riyasetmde mes»nme devara etmekte v e halibaztrda ük mektep tedrisan, amnmt terbive sistemi, olmtulacak kitaplar, fimmOer mes'olesi tetkik olun maktadır. Bundan »onra orta ve yuksek tedrisat, meslekî tedrisat mes'eleleri de konuşulacak ve ona gore mevcut kadrolardan azamf randman alınması çarleri tesbit ed?ecektir. nnstı. Demek bunu, ya ceketinin, yahut pantolonunun cebmde, hazır bulunduruyor, saklıyormuş! Kınna, şasma, sesini de çıkarma sakm, Macit! Kuvvetsiz, hazırlıksız olarak kendini havat selme atan bir msan, böyle İdare edilir, bSyle himaye, böyle yardıra görür! Murehher, «reçenTerde sana fcakan doktoru gSrdüm. Sen!, sordu, anlattfna, dikkat v e alâka ile dinledi. Elimi dizhne vurarak ava(a kalkhm: Doktor da, benim fikrimde, Müzehher! Müzehher, gozlerini kırpıstira kırpişhra bakıyor: Sen, ne fikirdesin, agabey? Bu çocuklara karsı gösterdiğim metaneti, niçîn hayata, insanlara karsı gösteremivorum? Çünkü onlar da benden biçare! Kendime şaşıyorum; sesimde hiç titrekMc yok: Bu evin havast, sana yaramadı, Müzehher j Geldigimiz gündenberi lar Berlin'de grip salgını BeHin 2 (A.A.) Hastahklara kar«ı sigorta yapan kumpanya, grip hastalığnnn pek zryade arttıgmı bSdir • nuştir. firi uç gun evvel kaydedüen 3 9 3 ve idncScânun baslangıcmda göriilen 5 0 grip vak'asma mukabfl evvelki gün 572 vak'a kaydedîîrniştir. Bazı metrteplerde dersler tatil edPmKtir. gmlık, bas ağnsı, nezle yakanı bırak • mıyor... Müzehher, vücudü sarsıla sarsıla bksürüyor: Yavaş yavaş ben de sana hak vereceğim, agabey! Karyolasuun kenarma oturdum: Elbette yavrnm... Biz, bu evi *v terken lorosu, poyrazı hesap etmedik. Buranra havası cok sert... Bu eve b'*r türlS ısmamadun! tnkâr etme, sen de oylesinl Kınk kırık gulüyorumt Evi de ısıtmak kabil olmıyor kt... O kadar mangal yakhgumz halde odanm soğuğu kınlmıyor... Daimi bir rutu» bet var... Bu nemli soŞuk insanı, has*a etmezde ne yapar? Vallahi, her sabah, başımda ağnlarla uyanıyorum... Nereden geldiği belli olmıyan bir rüzgâr esîyor! Soba kurdurmağa korkuyorum! Müzehher'in öksürüğü biraz ara verdij gozlerimin içine bakıyor: • Bir ev buldun mu agabey? Bunu göğsümS gere gere soyliyebilirim: Ankara'da yapılacak akademi ve kGtOphane Ankara 2 (Telefonla) Ankara'da yapılacak akademi ve umuır.i kfitfipanenin plânlan hazırlanıyor. Bu maksatla tetkikat yapmak ve en asri tesisab g3rmek Ozere Maarif Vekâleti profesor EglTyi Avrupa'ya gSndemnişrir. Görüyor musunuz siz benden neler istiyormuşsunuz. Heyecan yerfne size zevk verecek cerez, ciddîvet yerine sizi eğiendirecek espirî; halbukJ ben ciddî şeylerden heyecanla bahsediyormuşum ve tabiatile benden zevkli eerezler, eğlence'i espirüer bekliyenler memnun değilmisler. «Aman bu adam da nere^»n sreldi. Sesini kesse de kurtulsak.» na'nm sesi: Trenle mi gideceksin, vapurla mı? Otomobilîe! Otomobilîe mi? Ellerini çırpıyor, yüzü ajdınfcnıror: Oh! Ne şık! Ne şık! Tıpkı Müzehher'in yüzunfin ajdralınması gibi... Hayır! Müzehher, oyle Vir otonvobfl seyahatme çıkmıyor ve çıkmıyacak ta.. Müzelıher'in, raçlarmı okjuyorum; Yavrum, r>'»e her şeyden evvel sihhat Iâzun... ö y l e değil mi? Evet, agabey! Parmaklarunla korka korka ok«adığım bu ipek saçlı başın, elleriraro arasından kaçıp uçuvermesi vehmı fe«ni titretiyor: Büyük, kücük demiyelim, mas but, kullan/iı bir eve rıkalun.., Bi/, is>a lüksünde miyiz? Müzehher, gülecek! Fakat bksür mekten korkuyor, elile gögsüne baafcnyors tşte, bir eksigimiz •»!... Gözlerim yanmağa basladı; Aziz dostum. Ernes Renan septik ola biür, arasıra v e «boutade» tuttugn «anmnfor hürriyeti, halkı espiri mev « zun yapabiKrdi. Çünkü o ba gibi şeyleri o kadar tatmış ve gormSş 14 ondan evvelki batmlarda bu şeyleri o kadar mebzul bir nisbette haznrlamışlardır ki, onun g9w bir adama gma bile gelebiurdi. Fakat sen ve ben ve bizim mensup oldugunuz muhit?.. Biz bu seylere henüz vâsd oluyoruz. Daha onlara teşneyîz. Onlan birer yasama cevheri sayartz. Onlarla, alayı, istihzayı, onlara cerez ve espiri mevzuu yapmağı günah addederiz. Nasıl ki Renan'm babalan da bovle yaparak maksatlarma nafl o l » bilmisler ve haleflerine de biraz da onlarla e&lenraek hnkânmı vermislerdir. Sizinle münakasayı, bir daha avdet etmemek üzere, burda kesîyorum. Son makalenizm sonlarmda Fransız jene ralına verdiğmiz nasihati pek beğen dhn: Ciddî mes'eîeler karşısmda donmak ve istifham isareti kesilmek vaziyetmde bulunan insanlarla münakaşa yapmak beyhude. hem de abesta. AĞAOĞLU AHMET Yoksa, bu hasta çocugun yamnda, utanmadan, AHahtan korkmadan, bir ele ağhyacak mıynn? Cebhnden sigara pake^mi çıkanyo • rum, sigara içraek bahanesinden ya • nından uzaklaşıyorum, mangahn kenaFina oturuvorumz Bu sene kış, çok si^deüı v e tfi« rekli olacağa benziyor, Müzehher!... Ayva bolluğunu bîr gorsen... Müzehher, oksürügünü unutuyor, bir kahkaha atıyor: Aman agabey, sen bSyle seylere inanır mısra? Gülümsüyoram: ö y l e sSylerler... Ash var, yok Onu bırakahm. Hava bir yağ<yor, bir açtyor... Kış, birden basbracak gib> . . Karakiş, bastırmadan biz başımızın çaresine bakmalıyn, Müzehher!... Müzehher'in cevap vermesi için. nk•ürüğünSn dmmesini bekliy^rum Müzehher, yorgun yorgun, b»Mnı ya&tığa dayıyor: Sen bilhrsin, agabey! (Mabadi var) TipiJDindi! J CUMHURİYET'in tefriha* 65 Yazan: MAHMUT Uzaklaşırken soruyor: • Yann gece... Sekiz, sekiz buçokta gelirim. Ağır ağır yürüyorum... Kafamı, zehirli gaz gibi bir duman sanyor... Sol elimin parmaklanm yavaş yavaş âçıyorum, avcumda bir beşfiralıkvar. Artık ev tutuldu, esyalar da safaldıl îdemektir. 1 Günlerden, haftalardanberi içinden çıkamadığım muadeleyi, o, kolaycaak halIediverdL Hayır! Bu kadar kartyet ve isabetle hailedivermek, bir gün'fik, bir kaç saatKk iş degfl! En zayıf ihtimallere kadar evvelden tasarianıp hesap edflmiş!. Avcuma sıkişhrdıtı beş lirayı ne zaman çıkardı? Kahveciye bozdurmak için verdiji tek lirayı, ye!e$inm iç eebmi açmıs, kalın bir deşte arasmdan cekip al

Bu sayıdan diğer sayfalar: