20 Şubat 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

20 Şubat 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

>Ü Şubat J Hikâye j Kurşuni şapka giymeyiniz! uünku kısmın hulâsası [Hikâye muharriri Barslon'a geleli bir hafta olmuştur. Bir gyn büyük ve kalabalık eaddelerden birinde bir di • lenciye para vermek için elini cebine atınca cebinde kendisine ait olmtyan bir âltın saat buluyor. Biraz sonra mendilini çıkarmak iizere iken parmaklan üzeri kıymetli taşlarla süalü bir kadm çantasına değiyor. Bu vaziyet karşısmda ne yapacağinı şaşıran muharrir soluğu polis karakolunda alıyor. Orada ken disini baştan savma bir şekilde dinliyorlar. Komiser saatle kadm çantasını elinden alarak (bulunmuş eşya) doiabına koyuyor. Karakolda derdine derman bulatmyan muharrir ertesi gün şehirde yaptığı sabah gezintiai esnasında cebinde 10 tane saat kordonu bulunca gene karakola müracaat ediyor. Komiser ve kâtibi muharrrrin kleptomani îie ma lul olduğunu sanıyorlar. Bir ara tevkifi bile mevzuu bahsoluyor. Fakat netîcede bir daha karakola uğramaması tenbihi ile salıveriyorlar. O akşam oteline dö nen muharrir eeplerinden sekiz para cantası, iki cüzdan, 5 saat, iki altın kalem çıkanyor. Gece hava bozuyor. Dört gün mütemadiyen yağmur yağıyor. Muharrir bu yağmurhı günlerde şehirde yaptığı gezintilerden cepleri boş olarak donüyor. Beşind gün hava açryor. O da herkes gibi erkenden aokağa hrlıyor. Kalabalık arasmda burnunu silmek G zere mendilini cebinden çıkanrken yere üzerinde Ispanya hanedanı kralisinin arması bulunan bir kronometre düşü yor.] O anda »anki başrmdan aşağı bir kazan kaynar su döküldü. Vaziye tân korkunçru. Yabancı bir memlelcette idim. Yaltuzdtm. Ispanyolcayı yarvn yamalak bîliyordum. Bu şe rait dahilinde meçhul bir kuvvet tarafmdan mütemadiyen takip olunuyordum. Cebimde her dakika beni yankesici diye hapisanelerde çiirütecek fcravat iğnea'i, bir »aat ve ya bir cüzdan bulmak müsnkündü. Fransız konıolosanesrae giderek uzaktan uzağa biraz tanıdığmı kon•oloca bu garip mes'eleyi açtim. Adamcağız o kadar şaştı ki lekırdımı fazla nzatemadım. Artık yemek yiyemeı, uyku u ynyamaz oldum, Yüzümün sarılı gmı gormemek için aynaya bile bakamıyordum. Geceleri otelde el ayak çeküince ceplerfmden çıkan şeyleri Wr araya topluyor, onlara baka baka sabahı e^iyprdtıın. Cüzdanla * rm, çantalarm içmdeki para yeku • nu on bin franga yaklaşraıştL. Sa k atler, kordonlar, altın kalemler, madalyonlar bir kuyumeu dükkâ m açmağa kâfl gelecek mfetan bulmuşlardı. Yarabbi bu ne haldi? Deli mi olmustum! Bu cüzdanları, para çan talarmı, saaüeri, lcordonlan çalan ben mi idim? Fakat knnden, nasıl çalıyordum? Bh gece «Ben deliyim, deli değilîm» diye diye korkunç bir sinir buhranma tutuldum. Saatleri parçala mış, cuzdanlan yırtmrş, camlara hücum etmiş ve nihayet bayılmısım, Gozlerimi açtiğnn zaznan sabah ol muştu. Emektar uşağmı baş ucum da İdi. Haytr hayrr, bu boyle devam e demezdi. Bu menhu* memleketten derhal aynbnalı idrm. Uşagı büet almağa gonderdim. Ben de «okağa çdcmak üzere hazırlandım. Sokak ta bir iki adtm atar atmaz bir po lis memuru yakama yapıştı. Tabaneasmı elmde tutuyordu. Kaemağa tesebbüs ettiğim takdrrde beni vu racağmı söyledi. Beraberce kara kola giHik. Polis koanUerinin karşı jtma çdrtıkKoonuer bu sefer beni ayağa kalkarak karfiladı. Vay tosunum, nihayet yakayı ele verrfm, ha! dedi. Haydi olup bitoni anlat ta bizi fazla uzme! Olup brteni anlattım. Ba^ıma geIen bu hâduelerden hiç bir çey an latnadıgrmı anlattım. Komiser uzun uzun güldü. Meraklamma, her çeyi anlar *m diye cevap verdi. Biz kurşuni fapka mes'elesini biliyoruz, asla * nxm! Kurşuni yapka mes'elesi... Bu da neidi? Haberim olmadan bir başka fe lâketle mi karşılaşacakhm? Kocni ser benîm karakolun altındaki bodruma atılmakhğımı emretti. Fran sa'da tanmmış bir adam olduğumu, hnrsızlık yapmagı aklımdan bile geçirmediğimi, bana karşı reva gör diikleri muameleye bilâhare pifman olacaklamu «oyledim, tevkifimi protesto ettbn. Fakat bunlar beyhude oldu. Sıçanlarla dolu ıslak, pis bodruma »okuldum. Kapı arkam dan kilitlendi. Artık korkmuyordum. Olan <A * mtıştu. Hiç istemediğim halde içine girdiğim macera neticelenmek üzere idL Elbet beni dinliyecek bir adam bulacaktım. Elbet ona d'erdimi an latacak, <mu ikna edecektfm. Beni düşündüren bu değil, komîserin söylediği sözlerdi. Kondser «biz kur şuni şapka mes'elesini biliyoruz» demişti. Evet benim bir kurşuni sap • kam vardı. Onu rüzgânn uçurdu " ğu sapkamm yerine Barslon'a gel rfiğim ilk gün aunıstım. Fakat bu şapka ile başıma gelenler ar&sında ne münasebet vardı? Şapkamı aldığım gündenberi o lup biten seyleri gözden geçirdim. Altın saatli kadHn çantasını cebim de bulduğum ilk gün basnnda kurşuni şapka vardı. Ceplerfm boş o larak otelime döndüğüm yagmurln güolerde de kışlık bir başka şapka giymiştim. Dört yagrmurlu günden sonra hava açınca gene yeni şapkarnı giymiştim. O gfin ceplerim ber matat tddnn tıklım dolmuştn. Dolmuşru ı m bundan ne çıkardı? Bu muvafakat neyi ifade ediyordu? Ben bunlan düşünürken kapı a çılrfı. Komiser yanında Fransız konsolosu olduğu halde içeri (drdi. Bu benim için selâmet demekti. Komi ser derhal tevkifunden dolayı o zur dilemeğe başladı. Bu sırada bir polis memuru da cakethnin eteğine bulaşan çamurlan temizlemege çalıçıyordu. Komiser: Sizin gibi şayani hurmet bir zatı tevkif etmek... Tekrar tekrar affı nızı d3erim! d'iyorda. Bizhn mesleİnnizcfe maalesef bu gibi y«nlıslıklar sık sık olur. Bodrmndan çıktdc. Komtserin odasmdaki maruken koltıJdara kurulduk. Komiser nihayet mes'ele * nra içyürünü anlatmağa başladı: Mese'le basit efendian. Asrı mızın yirminci asır olduğu malum. Her şey gibi hırsızhk U tekâmUl ediyor. Hmızlar da yeni yeni u»ul ler, yeni yeni çareler, yeni yeni şeküler buluyorlar. Son günlerde büyük bh* hırsiz kumpanyasinm şık giyinmiş bir takım şerîrieri ymtak lık vazifesfle sokaklara salıverdi gini haber aldık. Kumpanyaya mensup olan yankeseciler şundan bundan asırdıklan şeyleri bunlann eep* lerine koyuyorlar, bu suretle vak'a akabinde taharri olunduklan tak dirdirde cürümlerfnin meydana çıkmamasmı temin ediyorlarnuf. Fa kat kumpanya azası birbirlerini tanımadıkları için buna bir çare dü şünülmüş. Yataklara kurşuni renk te, dar kordelâlı bir nevi şapka giydiriloriş. Kumpanya azaaının birbir* lerini tanımadıklan ve sizin de tesadüfen yatakların giydikleri kurşu ni şapkadan almış olmaklıgınıs bu felâketi başmıza getirmistir. Beni affediniz ve bu stm şimd'ilSc kim seye söyiemeymiz!> Bu vak'adan sonra Barslon'da çok kalmadım. Hareket edeceğim gün kurşuni şapkayı aldığım şap kacınm hmızlarla ortak olmadıjp nı, bu şapkayı nümune diye bir baş' kadar. Allah Allah... Ne yapacak o rada? Bir iki kişi kapıdan gSzetlemeyi teklif etri. Fakat ev sahibi buna izin vermemişti: Sabredelkn biraz! Yartm saat sonra her seyi anlıyacagız! Davetliler gülüşerek saatlerine baktılar. Kimi: ömrümde bu kadar mSstesna ve bu kadar heyecanlı bir gece ge çirmedim, diyordu. Kimi de: tnsan bu Cingoz'le ahbap ol malı da her gece böyle eğlenmeli, diyordu. Davetliler yanm saat içmde sık sık saatlerine bakmışlardı. Nihayet vakit geldi. Davetlilerin hepsi CingöVün ve arkadaşlannm bulundukları odanın kapısmda toplandılar. Birbirlerine merakla bakıyorlar, kapı acılmca görecekleri manzara hakkmda bir çok tahminlere girişiyorlar, hatta bahse tutuşuyorl&rdı. Namık Bey kapmtn üstünde duran anahtan çevirdL Gayriihtiyari her NisHe Türk haftası Açılacak sergi için yapılan hazırlıklar Turidye Turing kulübü NU'teki (Türk Haftası) için şimdiden hazırhklara başlamışhr. Turing kulüp tarafradan hafta münasebetile Nis'teki Ruhl otelinde açılacak büyük Türk sergisi içîn Türk ressamlarmm eserlerinden otuz tablo Nts'e gonderflmiştir. Kulüp aynca Hilâliahmer Cemiyetinin el îşlerinden, Izmir'in indr ve üzümlerinden, Türk tütün ve sjgaralarmdan da bir çok niimuneler gondermiştir. (Türk Haftası) esnasmda (En güzel sigara içen kadın) mevzulu bir müsabaka tertip edüecektir. Bu musabakaya îştirak edecek olan kadınlarm içmeleri için tnhisar tdaresi fabrikasında yapılan yüksek nevide zarif sigaralar Türk Fransız turizm komitesine hediye edflmiştir. (Türk Haftası) için her taraftan Nis'e seyyah ceOri de temin edilmistir. iki sandalcı ölümden kurtulduj Dün saat 13 te Eyüp balıkçüanndan Yakup ve Hikmet Efendiler sandaüa Fenerbahçe'den tstanbul'a gelirken şiddetli rüzgâr ve sulann cereyamna kapdarak yollarmı kaybetmişlerdir. A kmhnm tesirile Ahırkapı açıklanna kadar suruklenen sandal bir arahk dal • galarm şiddetine dayanamıyarak devrttmiştir. Yakup ve Hikmet Efendiler yüz meğe baslamışlar ve Ahırkapı balık çılan taraftndan kurtanlmışlardır. Satılık Enılak Nİhayeti ilân Bidayeti ilân 13/3/933 13/2/933 Kıymeti muhammenesi Lira Kuruş Uzunçarşı'da Yavaşçaşahin mahalletînden MeK1900 00 tep sokağında 11 numaralı Gaznevî Mahmuto fendi vakfından olan 200 arsın üzerine mebni ve 60 arçın bahçeyi havi ve yamndaki mefruta hanenin tamamı. 313 98 Kumkapı'da Muhsinehatun mahallesinde Tiyatro caddesinde 34 eski 102 yeni numaralı ve 52 zira 33 santim Evkaf a ait arsamn tamamu 4125 00 Galata'da tramvay tevakkuf mahallinin karsî sında börekçi fırını hizasmda eski 20 numaralı ve 18 arsm 63 santim arsa üzerine mebni kârgir dükkânm 3/8 hissesi. 450 00 Babıâli civarında Hobyar mahallesinde Cığal • oğlu yokusunda eski 10 yeni 29, 31, 33 numarab kârgir matbaanm 10/240 hissesL 1712 00 Sirkeci civarında Hocapasa mahallesinde N3 bethane So. koşe basmda eski 11 yeni 9 numaı ralı ve 123 metro murabbamda Evkafa ait arsar nm tamamı. 714 00 Gedikpaşa'da Mimarhayrettin mahallesinde Gedikpaşa hamamı caddesinde yeni 38 numaralı ve Sl metro murabbamda arsamn tamamı. 1393 00 Çemberlitaş'ta Mollafenari mahallesinde Esirpazarı sokağında köşe basında 1745 metro murabbamda tas duvarlan havi Bayrampaşa mesçidi arsası. 250 00 Çemberlitaş'ta Mollafenari mahatlesinde Veziı hanmda Küçükhan uçuncu katta 13 • 19 numa • ralı ve 31 arşm 28 santim odanın tamamı. 1187 00 Kuçukpazar'da Hocahayrettin mahallesinde Ayazma iskelesi sokağında 47,5 metro murab baında Salihağa mescidi arsası. Yukarıda yazılı emlâk 13/2/933 tarihinden itibaren dort hafta müc! detle satıhğa çıkanlmıştır. Ihalesi 13/3/933 pazartesi gunü saat 15 tedir. Satın almak istiyenlerin hizalannda gosterilen kıymeti nisbe • tinde yfizde yedi buçuk pey akçesi veya banka kefaletnameleerile beraber ihale gunfi ve saatine kadar Çemberlitaş'ta lstanbul Evkaf Müdiriyetinde Mahlulât kalemine müracaatleri. Evkaf Tramvay çarptı Beyoğlu'nda Meşrutiyet caddesinde 16 numaralı Papa Hacı Efendinin berber dükkânında çıraklık eden Sotiri karşı tarafa geçerken 21 numaralı tramvay arabası kendisine çarpmif, yüzün • den ve kalçasından agırca yaralanma • sma sebebiyet vermiştir. Sotiri hasta • neye kaldınlmıştır. Teşekkör Tttccardan Mustafa Arif Beyln refata münasebetile gerek cenaze merasimlne lştlrak ve gerek bizzat veya mektupla tazlyet lutfunda bulunan zevata ayn ayn tesekkure bu anda kalbimlzl dol duran teessür ve aeı manl olduğundan muhterem gazetenlz vasıtaslle şükranlanmıza arzeylerlz cfendlm. Zercesl Kardeal Oglu Km Enüne Necmi Faruk Hatlce 1,5 aylık muvazeııe (.Birind $ahifeden inabait) ithalân ise bir buçuk aylık 7.S95.625 ve ihracatı da 14.214 537 lürayı buknuştur. Şubatm birinci 15 1 rününde baş lıca ithalât ve ihracatımız aşağıda gosterihniştir. Eşya isimleri Ura 88.714 Yun ve kıl lpliüerl 74.561 Yun mensucat 21.896 Umon 166.077 Şeker 73.423 Kahre 48.538 Çay 24JO8 Sargüık kâftrt 33J14 Matpaa kağıdı Pamuk lplikleri 118X11 440.215 Pamuk mensocat 26.028 Kanaviçe ve çuval 291.065 Her nevl demir Demir saç levha 62.657 Dokuma, tarama maHneleri 42.833 »5.845 Petrol 32388 Benzm 27.798 Madenl ya&ar Bakır tel 17410 Salr egya 1.148.019 Eşya isimleri Yumurta Barsak Av derllerl ; Yun •nttüc TTaii I T H A L AT OSMANU BANKASI % 3 faİzli, 1886 ve 1903 tarihli Mısn* Credit Foncier tahvillerinin 1 mart 1933 tarihinde icra edüecek itfa keşidesi üzerine başabaş tediyesi tehlikesme karşı Osmanlı Ban kası Galata merkezi ile Yenicami ve Beyoğlu şubeleri taraf ından pek müsait şeraitle sigorta edileceği mezkur tahvilât hâmîllerinin malumu ohnak üzere ilân olunur. Satılık Hane Beyazıt Vezneciler hamamı karşısmda No. 17 kâgir, on o da.li, bahçeli, apartıman ittiha zına elverişli hane acele satılık tır. Vezneciler'de Yeni Seyhan aoartımanı kapıcısma müracaat. tHR AC AT •**• U r » 98.762 27.765 T9.241 HÜKuMET borçlanm mahsup yopar, » » s Her türlü BONOLARLA ahş Teriş eder. istanbal Balıkpaztr Maksndiye Han No 35 Uğurlu zade M Derviş Telefon: 23397 înanlı Aygîr Deposu ve İnekhanesi Müdürlüğüncîen: Înanlı Aygîr deposunda inşa edilecek memurin evi kapali zarf ntolile ve görülen luzum üzerine yeniden 20 gün müddetle munakasaya konulmuştur. 25 şubat 933 tarihine musadif cumartesi gunü saat on dörtte Tekirdağı Baytar Müdürlüğünde ihalesi icra edilecektİr. tnşaat maha'lini proje ve şartnamei fenniyi gSrmek istiyenler her gün Murath nahiyesinde Înanlı aygır deposu müdiriyetine müracaat etmelidirler. ri£M 14.648 24.499 97.845 152.762 Î7.859 (00.986 25.481 1.259.383 58.029 Arpa Kuru fizfim Kuru lnclr Fındık Zeytinyağı Tütun Palamtrt Palamut bofâsaa Afyon Kereste Pamuk Maden kömftrfi Salr eşya Yalova nöfus memurlujundan: Yalova'nm Hacı Mehmet karye sinin 27 numaralı hanesinde kayıt~ lı Drama'lı Sahancı Ali oğlu Hasan'ın tsmd Yalova asliye hukuk mahke mesinin 22/12/932 tarih ve 226 numaralı kararile Hüseyin olarak tashih eduecektir. tstanbol îkincî icra memurlogundan: Bir borçtan dolayı mahcuz ve paraya eerrilecek konserve salça, dolma, ve saire bakkaliye eşyası 20/2/ 933 tarihine müsadif pazartesi günü saat 12 14 te Beyoglu Hamalbaşı Tekir sokak 7 numaralı hanenin kapısı onünde açdc artbrma ile satılacagından taliplerin mahallinde memuruna 932/4572 dosya nu ~ marasile müracaatleri ilân olunur. \ + 1fk »430 75.657 54.416 27.551 4S.474 309.844 | Eltnlâk ve Eytam Bankası İlânlan Bankası tdare Meclisinden: 1931 senesıftdiyenin'iKat eden unramt heyef îçtîmaînda fayîn edilmiş olan murakıplarımız lhsan ve Muvaffak Rifat Beylerin bu defa 1932 umumî heyetinde, 1933 senesi için dahi bankamız murakıplıklarına intihap ve tayin edildikleri Ticaret kanununun 352 inci mad • desi mucibince ilân olunur. lstanbul üçüncü icra meorarla * gundan: Sablmasma lcarar verilen yazı hane, koltuk, soba, halı ve saire 26/2/933 pazar gfinü saat 10 l e 11 arasmda Yenipostane arkasmda Katnxıog1u Hanmda 2 mci katta 24 numarada bîrinci açık artbrma sa * retile satılacagından talip olanla rm muayyen vakitte mahallmde ha* zrr bulunacak memuruna müracaatleri ilân olunur. dalarra hepsi arkaya düşüyor ve vaziyetleri birbirlerine müsavidn*. Hepsi arsaya bakıyor. Cingöz bunu he sap etti ve lâalettayin bir oda istedi Peki, nîçin kendi apartımanı* nm arka tarafından kaçmak dururken buraya geçmek istemîş? İki sebep var. Gelin, bakinıs. Namık Bey tekrar davetlilerden bazılarmı pencereden dışan îğilmeğe davet etti ve onlara gösterdi: Sağ taraftaki apartıman onmv ki.Bakın, pencerelerin altında ne pervaz var, ne beton demiri var. Duvar düradüz ve çıplak. Ayağm tutunabileceği hiç bir istinat noktası yok. Oradan hiç bh tarafa geçilemez. Bi rinci sebep bu. Hallbuki bizhn apartıman katmın bitişik apartıman ka tma bîtişik apartıman taraçasına yakmlığı ve şu demirierle pervaz firar icin mükesnmel istinat noktalarıdır. Hatta ben arka oda pencereierine demir parmaklık taktırmayı bile çok düşünmüşümdür. tkinci sebep te şu: Bizim apartımanm ait katmda ta * mirat var. Bakmız iskele kurdular. Bu iskele aşağıdan yukanyı gSrntt ferfne krsmen manfdîr. CeceTeyîn taBiamfle mâni olur. Aşağıda duran tstanbul ikinci iflâs memurluğun' dan: Muflis Panayot Kazakya ve ştrked masasma müracaat 3e 18 numaraya kaydolunan Hikmet Zi ya Beyin kaydettirdiği 28/3 ingilic Hranm tutan olan 224 liranra Te 19 numaraya kaydolunan Kosiantin Yatro Efendinin 8500 lira alacağınm Panayot Kazakya Efendi bor " cu olmak üzere 6 meı sıraya kayıü ve kabul olunarak sıra defteri bu suretie düzeftildiği ilân olmur. polisler Cingöz'ün kaçhgını gora * mezler. Demek şhndi Mehmet Rıza Cinfl gSs'ün kaçtığmm farkmda değil. öyle olacak. Şimdi anlanz. Beri zaten bu vaziyeti kendisin* haberj vermeğe mecburum. • Tam o sırada kapı çalınmıştı. E^ sahîbi TC davetliler, hizmetçilerdea evvel, merakla kapıya koştular. Gelen Mehmet Rıza idi. Bu sefer, ne ellerinde silâb, ne de yanında me mur vardı. Namık Beye hitaben bt1 raz dargm, biraz mahcup ve fevka* lâde ciddİ bir tavırla dedi kit Beyefendi, müsaade edersenî» devlethanede kısa bir tetkik ve ma' aynede bulunacağım. Namık Bey nezaketle geri çekildi, Mehmet Rıza'ya yol göstererek de ' di ki: V Fakat Rıza Beyefendi, geç kaf" dmız, onlar gittiler, daha doğrustl bizim de haberimiz olmadan kaçb * lar. Mehmet Rıza agrr ağrr îçert gh* * > di, kendisine dikkatle bakarak yd •çan davetlfler ara«mU U m ftt rüdfi ve dedi U* ka meuiefcettan getirttigini 5grmdim. Kurşuni şaplcalüar kompmnyasının ele geçirilip geçirihnediğini brlmiyorum. Onun için sSzümü size bir nasihat vermekle bitirecegim: Kurşuni şapka giymeymiz, şayet gtyerseniz Barslon'a gitmeyiniz! Nakleden: ÖMER FEHMİ İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: Şartnameleri mucîbince «1010» metre mik'abı kereste ile «20,25 •e 28» santim genisliğinde «40» adet ıhlamur tomruğu satın alınacaktır. Taliplerin fartnanıeleri gördükten sonra pazarlığa içtirak etmek üzere % 7,5 teminat akçelerini hamilen 6/3/933 pazartesi saat 14 te Galata'da alım satım komisyonuna müracaatleri. kesin başı ileri doğru azanuş ve gSzler büyümüftü. Kapı açılınca bütün başlar odaya doğru uzandı ve bir hayret çığlığı koptu: Içeride hiç hunse yoktu. Hep birden odaya girdiler ve Namık Bey, açık duran pencereye doğru yürüyerek başinı dışarı uzattı ve çekerek dedi ki: Ben size söyledhn. Tahmmhn doğru imiş. Bunlar ervela bitişik apartımanm darama geçecekler, oradan, belki damdan dama athyarak polisin tarassudu haricmde kalan bir apartımana girecekler ve kolla rrnı sallıya sallıya çıkıp gidecekler. Namık Bey merak edenleri birer birer pencerenin onüne çağırarak gösterdi: Bakmız! On yaşmdald bir ço> cuk bile şu demhlere tutunarak mutfak penceresmin altmdaki pervaz lar üstünden yandaki apartımanm taraçası üstüne çıkabilir. Bizim a * partnnan ötekin<fen bir kat daha yüksek olduğu içm bizim kat onların taraçası hiza sma geliyor. Recai tabiî civar apartımanlarm bütün vaziyetlermi evvelce gayet iyi tetkik etmiş ola . cakrr. Bizim apartımandan geçmek şartile firann kolay olacağmı bili yordu. Onun için evvelâ bize gelmiştir. Davetlilerden biri: Cambaz kumpanyası! dedi. Kadmlardan biri sordu: O kızlar bu işi nasıl becerdiler? Namık Bey: Hepsi cambaz! dedi, kendi anlattı, işitmediniz mi? O kızlara bile jtmnastik oğretiyormus. Yanında çalışan adamlann hepsi talimli! Davetliler hayretle gozlerini açarak ve gülümsiyerek birbirlerine bakıyorlardi. tçlerinden brri: Fakat. dedi, anhyamaaıgım bir nokta var. Ya bunlara başka bir oda verilseydi nereden kaçacaklardı? Hatınmzdadır ya, Cingoz şu veya bu oda olsun demiyordu, hangi oda olursa razıydı. Namık Bey bu noktayi da izah etti: Evet, dedi, çünkü bu sıradaki apartımanlarm hepsinrn iki cephe ~ leri vardır: Bir ön, bir de arka taraf. Bızm afMM'tiJHMfflHi OR e0f9nesf ^srtn9 büyük bh salondan ibaret. Oteki o Cingöz Recai'nin harikulâde maceraları Ytaan: SERVER BEDİ 60 Cingoz 3d kızı yanma akh. Adamlan da kendisini takip ettiler ve salondan çıktılar. Davetliler arasmda hâlâ buyük bir hayret vardı. Erkekler: Müthiş adam, yaman adam, diTorlardı. Kadmlar: Ne kadar sevfmli, kam sıcak bir adam! dediler. Namık Bey salona gelince, herkes ona soruyordu: Ne yaptınız? Hizmetçi odasmı verdim. GirdTter. Kapıyı dısardan kuitlediak. O var±

Bu sayıdan diğer sayfalar: