28 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

28 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Nisan 1933 Manzum hikây Ay oyunu Bu oyunu oynamak için bastığımız resmi keser masanın üstüne korsunuz. Oyuncular da masanın etrafına toplanır. Her o yuncu bir kibrit çöpü veya bir düğme gibi kendine mah sus ve başkalarınkine benzemiyen bir marka seçer. Kaç kişi varsa o kadar numara yazılıp bir şapkanın içine atılır. Kur'a çekilir bu suretle birinci, ikinci ilâh tayin olunur. Herkes sırasile zar atar. Kaç sayı kaz^nırsa kendi markas'nı resmin üzerinde o kadar yürütür. M'ksat 16 sayıyı yapıp çıkmak MEMLEKETLEKK ÇOCUKLAR. FAYDALl BİLGİLER | Kediler adası Geçenlerde Amerika sahille rinde yük taşıyan yelkenli gemilerden birinin içecek suyu bit miş. Bereket versin gemi Rok adası namındaki kimsenin oturmadığı, fakat toprağında bol memba sulannın bulunduğu a dadan 100 mil kadar uzakta irois, Geminin kaptanı oraya gitmeğe karar vermiş ve 20 saatte adayı tutmuş. Tayfalardan dört kişi sırtlanna varilleri vurarak karaya çıkmışlar. Lâkin yüz yüz elli adım atar atmaz etraflannı binlerce kedinin çevirdiğini gör müşler. Hem içlerinde bin bir çeşidi varmış: Acem kedisi, Hollanda kedisi, Sivajn kedisi, An kara kedisi.. F«*t bunlann co Anadolu cenginin En ateşli gününde, 1leri atıhnıştı Ordumuz Inönü'nde! Duşmanîn kaçtığı yer Dik, yalçın bir tepeydi! Toplann sadaları Yedi kat göke değdi! Bu tepeyi alırtak Kazanırdık zaferi! ölümden yılmıyarak, Atıldı Türk ncferi! Ateş yağdınyordu Düşman bu yerden bize! tleriye atıldı Fedakâr bir müfreze! O zaman görülmemiş Bir muharebe oldu! Barut dumanlarile Bütün kökyüzü doldu! * Nihayet bu tepeden Düfanımız savuştu! lşte bu barbi yapan Kahraman bir çavuştu! Sinesıne basarak Sevdi, okşadı onu! Görmüftü minimini Evlâdım en «onu! Anlattı: Harp yerleri Nasıl dolar dumanla?.. Hangi gaye uğrunda Vuruşuyor düşmanla?. Çocuk bayramında Londra sokaklarmda gezen Ingiliz çocuklarından bir grup ETAHÂTttft Dünyanın en büyük peynir pazarı Hollanda'da 20 bin nüfuslu Alkmaar şehrinde dünyanın en bü yük peynir pazarı kurulmaktadır. Pazarın günü cumadır. Daha persembe akşamından hazırlık baslar. Pazarın kurulacağı yer tetnizlenir. Gece vansından iti tır. Fakat bu iş pek te kolay temin edilemez. Attığı zar neticesi «ımsiyah ayların üzerinde duranlar yenıden birinci haneder, başlamak mecburiyetindedirler. Attığı zarlar netcesi ancak bunun beyaz ve yarı beyaz ayların üstüne düşenler serbestçe geçtp gidebilirJer. Sıra ile çıkanlar oyunu kazanırlar. En sonr kalan yenilir. ri tarafta pazarlığa devam edi lir. Muhtelif parçaların tatlarına bakılır. ğu yabani ve uyuz bir şekle girmişler. Gemiciler bunları kancalarla, demirlerle korkutarak kaçırmışlar ve akşama kadar su taşımışlardır. Kaptan iki Siyam kedisini yakalattınp gemiye almış. Fakat biçareler gayet iyi bakılmalanna rağmen 4iç dört güa sonra öhnüşler. lş orada değil.. Meselenin ejhemmiyeti bütün bu kedileri acaba adaya kim getirdi? Bir Amerikan gazetesi şöyla bir ihtimal akla getiriyor. Kaptanı kedileri çok seven bir vapur kazaya uğrayıp bu adaya düştü. Kediler orda üremişler. Kim bilir, belki de böyledir! 4 Nihayet günler geçmiş, Tamam olmuştu izin! Genç asker hazırlandı Vakit geçirmeksizin!.. Baktı minder üstünde Uyuyan çocuguna! Kansına dedi ki: «Pek acıyorum buna, * «Ben harbe gidiyorken Ağlıyor, üzlüyor! Çocukçağızın benzi Bir anda süzülüyor!..» * Halbuki küçük çocuk Yalandan uyuyordu! Çavuşun söylediği sözleri duyuyordu! Yarrunun o lâhzada Açılmıştı gözleri! Babasına atılıp, Söyledi şu sözleri: «Düşmanlar geçirmesin Vatanımızı ele! lşte ağlamıyorum, Git harbe güle, güle!..» Çocuğa açılmıştı O an müşfik bir kucak! Bu sefer de babası Gitmişti ağlıyarak!... Peynir pazarına husbakışı bir nazar jmeraklı şeyler| Otomobil kurbanlarına abide Şimalî Amerika'da Kanada'da şimdiye kadar işitihnemif bir a bide kurulmak tasavvuru mev cuttur. Oranın büyük şehirlerinden biri olan Toronto'da da tabiî dünyanın bir çok yerlerinde ol • duğu gibi şoförler bol bol adam çiğnemektedirler. Bu kadar çok kurban karşısında Toronto şehri gazeteleri bunlann namına bir abide inşasını teklif etmişlerdir. Bu abide bir ehram şeklinde olacak ve dört kösesinde şöyle bir Alkmarr şehrlnden bir manzara 2 Eşi bulımamazdı Dünyada böyle gencir' Ona izin verdiler Mükâfat olmak için!.. * Biraz veda ederek Toplarm alevinc, İki hafta müddetle Gidecekti evine! baren satıcılar gelirler. Trenle getirdikleri peynirleri geniş meydana bir kaç sıra dizerler. Fakat bu yapılmadan evvel kırmızı kabuklu peynirleri zeytinyağla cilalarlar ki müşteriye iyi gözük zar yavaş yavaş tenhalaşmağa başlar ve on ikide büyük bir çanın sesi pazarın kapandığını bildirir. Bu pazarda her defasmda yüz binlerce yuvarlak peynir satılır. B uyuvarlaklar tıpkı bizim karpuzlar gibi uzaktan atılıp tutularak mütehassıslar vasıtasile vagonlara dizilir. Hollanda'nm muhtelif cihetindeki bakkal dükkânlarına satılma için gönderilir. Bayrammız kutlu olsun! Pazar günü başhyan bayramınız devam ediyor. Gezip tozuyor ayni zamanda kendimizin de bu memlekette bir kuvvet olduğu nuzu anlıyorsuauz. Fakat bir hafta süren bu bayram sade sizin için tertip olunmuyor. Bu fırsatla büyüklere yann vatanm yarınki teaıel tasını teşkil edecek yavruların sıhhatine, tahsilleri ne ne derece ehemmiyet veril mek lâzım geldiği gösterilmek iıteniyor. O halde siz de bu kıymet ve ehemmiyete lâyık olarak yetiş • meğe cahşınız. Kalplerinizde kıymetli Maarif Vekilimizin nutkundaki sözler sarsılmaz bir and olarak kalsın: «Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. Yasam küçüklerimi koru aaak, büyüklerimi saymak, yur dumu, budunımu özümden çok sevmektir. Ulküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun!» Dev ağaçları «Dev ağaçları» na masallardaki devler gibi büyük kocaman oldukları için bu isim verilmiştir. Dev ağaçlan en ziyade Ameri ka'da Kaliforniya kıt'asinda bulunur. Çam cinsindendir. tnsan dev ağaçlarından binlercesinden mürekkep bir ormanın içine girdi mi müthiş bir korku ve aza metin tesiri altında kalır. Onları kucakhyabilmek için dört beş kişinin elele verip etrafını çevirmesi icap eder. tri gövdeli dümdüz göke doğru yükselir. Dallar ancak yirmi yirmi beş metro yukarıda başlar. Her birinin yası iki üç bin senelikten aşağı değildir. •an. 3 Çavuş köye vannca Evden içeri girdi! Çoeuğu, bir nur gibi, Karşıtmda belirdi! YAİDSI H IK AYE Tartılmak üzere olan peynir yavarlaklan Bu muameleler ancak bir saat sürer. Saat on bir oldu mu, pa Saat onda resmî arttırıcılar gelir. Hamallar sırıkları omuzlatına vururlar. Sırasile peynir gu ruplarını tartmağa başlarlar. Be korkutup kaçırdı? yazı bulunacaklır. Otomobil kazası kurbanlarının hattrasım hürmetle yadediniz! Dört taraf ına dört büyük elektrik lâmbaları dikilecek, bu yazıların geceleri de okunması imkânı temin edilecektir. Belediye bütün otomobillerin bu abidenin yanından son derece yavaş geçmeleri için emir verecektir. Fakat Yukariki resmıce yedi miLleı yebu yavaşlama yüzünden kaybetdi de bayrak var. Fakat bayraklar tikleri zamanı soförler acaba bun milletlerin ellerine yanlış verilmişdan sonra daha hızlı gitmekle te tir. Hangi bayrak kaç numaralı ırtillete aitse bayraklarm üzerine o nulâfiye çalışmıyacaklar mı? Ve maralan ahn ve rescni kesip bize tekrar adam çignemiyecekler mi? gönderin. Doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye Foto Etem'den altı kart ve bir ağrandinnan resim çı • kartmak hakkı takdim olunacak, diğer yüz kişiye faydalı ve muhtelif hediyeler verilecektir. Cevaplar mayısm birinci gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk saüif esl, muharriri» adresine göaderilmeii • dir. Her hangi mükâfat kazananiarra ve bilmeceyi haJledenlerm re»imleri de bize fotograflarmı fönderdik leri takdirde gazeteye b*«ıhr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: