12 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhurîyet '• 12 Mayıs ı933 Yazan: İki Yüzlu Kız MARTA MAK KENNA Çtuiren: ABİDİN Şehir ve memieket haberleri Gardöfren Hasam Kim vurmustu? Siyasî icmal Rusya meselesi Bütün dhanm nazan Vasington m lâkatlanna ve Cenevredeki müzakere lere diki'miş olduğundan diğer mâhim siyasî hareketler o kadar göre carpmıyor. Halbuki, meselâ Rusya mesej.esi vardn ki başh başma bir mes«Je, bü yük bir meseledir. Bir taraftan Rusya, diğer taraftan Almanya cihan siyasetînd* yalnız kal mamak ve bir gün önü almmas'. imkânsiz bir tehlike ile karsılaşmamak için yeni yeni carelere baş vuruvorlar. Sonra Fransa Almanyadaki mflli birlik ve müdafaa hareketinden son derecede en. dise ediyor. Bir gün U kıhca dayandı ğı zaman müttefiklerinin kendîsine 9B' dık kalacaklarına, yahut kendilerinden umduğu müessir müzaheret ve yardımı gör»cfğine inaramıyor. Fransa bu yüzden eski müttefiki Rus yaya karsi daha mülteftt olmıv* 'üzum gordü. Bunun neticesi bir ademi te . eavüz misakı aktetri. Müttefîklerini dahi böyle b<r nr'ssk ile Rusyaya bağla • mak istedi. Fakat Romanyanın mnha • lefeti üzerine plân ikmal olunamadı. Fransa bundan baska Rusyaya i'tifat edevim derken îngilteeT'i canını sıktı. Rusyantn etrafına çel'k bir çem ber çeviıtnsğe çalısan tngiltere, dostu Fransamn bu iste bozgunluk yapmasına kızdı. Fransa bir taraftan Romanyanın muhalefeti, diğer taraftan bir çok meselelerde müzaheret ve teveccübüne muhtaç bulunduğu tngilterenin hiddeti yüzünden nihayet Rusyaya karşı o'an dost luk liyasetini biraz gevşetti. Fransa Haricive Nezaretinin nasiri efkân gazetenin Rusyaya dair son yazdığı başma Isalede bu memleketin vaziyetmi çok bozuk göstermesi bunun bir delilidir. Nimresmî Fransız srazetesi bes seneKk plântn iflâs ettİTmi, dahilî efkâri umumiyenm re>im aleyhinde bulunduğu. nu, dahilî kücük bir sarsıntı üe rejimin çökebileceğini, harici bir gaüe zuhurunun da bu neticeyi tesri edeceğint kat'î bir HsanU sövledt, Rusyanın Japonya ile ve diğer devletlerle harbetmekten son derecede cekindiğini dahi sözle • rine ilâve etti. Bu neşriyat Rusyanm a. leyhtne propaganda yapmaktan riyade Fransız efkân umumiyesini yeni Fransız • Rus dostluğuna büyük bir kıymet vermemesine, bunu eski Rus . Fransız ittifakı gibi bk sey zannetmemesine z«min hazırlamaktır. DAVER ~ ~ . 28 Dün yapılan iki kongre Muallimler Birliği yeni heyetini seçti Talebe Birliği de bazı meseleleri görüştü Otomobilin yuvarlanması bir yaralının ölümüne Maznun Lâz Osman suçu ve benim yaralanmama sebep olmuştu inkâr ediyor Hullo Scotty! (Hey İskoçyalı) diy» bagırdı, gel butaya otur. Tavandın topraklar dokülüyor. yer, kuştüyii şilte gibi yumusaeık. Otur ması r»hat! Haydi gel. Iskocvalı, yüzünün hiçbir ada lesıni kımıldatmadan, şimalî Ingil tere Iehçesile cevap verdi. Ayağına pansıman yaparken bana karsı son derece hürmetkâr davrandı. Kendisile İagilizce konuştu ğum zaman uzun ve feci bir hikâye anlatmağa basladı. Bereket versin ki söylediklerinden hiçbir sey anla mıyordum. Benim söylediklerini anlamayışım, onu çok miinfeil ediyordu. Fakat o anlatırken ben;m aklıma bir fikir geldi: Hastaneye nakledilecek olan İngiliz yaralılarını kaçır mak. Esasen, Belçikada, iyileşmeğe başlıyan esirleri kaçak eşya gibi gizlice Felemenk hududundan içeri sokan, oradan da tngiltereye gönde ren bir teşkilât vardı. Hollanda hududu burnumuzun dibmde idi. Ben d« bizim hastanedeki lngilizleri bu teşkilitın yardımile kaçırabilirdim. Bu fikri kafama koyduktan sonra, 3 numaralı fargı yerine memur doktorun biran evvel gelmesini bekli* yordum. Erte»i gün akşam ü$tü geldi ve »aat dokuzda bir sıhhiye oto * mobiiiırn kösesine büzülerek Rou • Ierse doğru yollanmıştim Şoförle benim aramıza sıkifmış olan tskoçyalı, etemobilijı her siçrayiftinda acı acı bağırıyordu. mak tçin bana yardım etti. Ay, et rafı aydınlatıyordu. Biı saşkın şaş kin etrafımıza bakınarak ne yapacajrımızı düşünüyorduk. Şoförtimüz Alfona (Alphonse) ismınde bir Alsaslıydı. Muahharan, daha sıkıfıki münasebet'erde bulunmam mukadder olan bu genç, oto mobilden bir hayli uzağa fırlamış ve ölü gibi yatıyordu. Onu muayene ettim. Görünür hiçbir yarası yoktu. Gaçen'erde Kadıköyiinde TnlimKane civarında bir cinayet olmu*, gardöfjren Hüseyin isminde birisi o'adaki bir boatanda ağır «urette yaralı buhma rak hastaneye nakledilmis ve orada öl. müştü. Zabıta bu cinayeti haber almadan evvel po'is merkezine hat bekçilerin den Lâz Osman miracaat ederek BaIıkhane sokağında îki tren memurunun kendisîni yaraladığını haber vermif ve Osman da hastaneye k^ldınimıstı. Bilâhare ayni bostanda iki saoka ve 'ki bıçek bulunmu» ve bıçakla »aokadan bL rinin yaralıya, diğerinin de evvelce karakola yaralı olduğu halde müracaat eden Osmana ait bulunduğu anlasılmıs ve Osmanla Hüseynin Talimhane efvarmda bir bostanda birbirlerini yara . ladıkları an!asılmı;tı. Hüseyin hastanede vefat ettiği için katilden • olarak • l u y?ralı Osman zan altına almmışh. Bu cinayetin muhakemesine dün Ağırceza mehkemesinde ba?l?«ndı. Suçlu mevkiinde Lâz Osmanla gavrimevkuf olarak Musevi Mimj vc Semih isminde >ki kişi bulunuyordu. Şahit olarak dinlenen bazı polis memurlan Lâz Osmanm merkeze müracaat ederek kendisini Ba. hkhane yolunda iki simendifer memu runun yaraladığını sövledigini, bîlâhare o civar bekçisinin ihlyan üzerine gardöfiren Hüseyni Talimhane meydanında ağır surptte yaralanmıs bir halde bul duklarmı, mecrvhun ifadeve gayrinrıuk. tedir bir halde bazı isimler mınldan dı&ını, bnska bir sey söyliyemediğini ifade ettiler. Lâz Osman, gardöfiren Hüseyni kendisinin vurmadığını, Hüsevni hiç tanı. mad'ğ'nı, kendisini meçhul ban adamlann Balıkhane ciddestnde vurduklannı, bunlan Mimi ile S«cniha benzettiğL ni sövliyerek kendisine isnat olunan suçu inkâr etti. Muhakemede suçlu mevkiinde bulunan Musevi Mimi ile Semih bu iddiayı reddettiler. Dünkii muhakemede Hüseynin vurulduğu yerde bulunan iki saoka ile kanlı bir taş parçası üzerinde tetkikat ya . p.Idı. Neticede yeniden bazı sahitlerin çağınlmasına ve suçlu Osmanm yarasının Tıbbı Adiice muavenesine kanar verilerek muhakeme 22 harrrana bıakıldı. Devrilen otomubilln altında MUttefikin topçu»u gene faali yette idi, kırların ötesinde berisinde evvel a keskîn ıslıklar, arkasmdan da boğuk bir gürültüyü müteakıp göz kamaştırıcı ;nfilâklar gecenin karanlık »essizliğini yarıyordu. Birden bire, hava garip bir helecanla çır pmdı, kırmızımtırak bir alev bizi sardı. Otomobilin önünde rüzgân kesmeğe mahsus cam çerçevesinden fırlıyarak kırıldı, parçaları yüzlerimize dökiildü. Korkunç bir çatırdı ve gürültii içinde otomobil yerinden sıç . radı, sarhos bir adam gibi salianarak nihayet yolun kenarmdaki hendeğe yuvarlandı. Bir an nefes almaktan bile korktum, acaba öldüm mü, yoksa hâlâ bu dünyada mıyım, diye kendi kendime soruyordum. Fakat üstihnde bulunan birmin deli gibi miitemadiyen: Hazreti İsa, hazreti tsa! Diye »öylenip durması ister bu dünyada, Uter öteki dünyada ola yım, her halde tskoçyah ile beraber olduğumu bana gösterdi. Biraz sonra, tskoçyah, ıstrraptan inliyerek kendîni kurtardı ve otomobilden çık Arabanm arkasmdan tımarcı neferlerden biri çıktı. tskoçyah, ben ve bu nefer, üçümüz beraber, ses leri işitilen fakat kendileri görül miyen zavallı yaralıları el yorda " mile bulup cıkarmağa calıstık. Bunlar, otomobilin içindeki teskereler den karmakarışık yuvarlanmıslardı. Otomobildekilerin hepsini yolun üstüne çıkardıktan sonra, bir tanesi hareketsiz yatıp kaldi. Ay ısiğında solgun çehresi büsbütün beyaz gö rünüyordu. Zaten ağır yaralı olan bu zavallıyi otomobilin d«vrilmesi öldürmüştü. Diğerlerinin de yara ları açılmıs, sargıları düşmüştü. Bunlara yeniden pansıman yapıp ya ralannı sardik. Bu vaziyetten nasıl kurtulacağımızi düşünürken İskoçyalı birdenbire elini omıunu götiirdü. Omzumdan ve sol bileğimden kan akıyordu. tki kolumun bileklerimden dirseklerime kadar çizilmiş, kesilmiş oldugunu gördüm. Mermi patladıgı ve cam kınldıği zaman yüzümü tnuhafaza etmek için ıki koIumu birden basıma kaldırmış ve o zaman yaralanmıştım. tskoçyah derin eeplerinin birin den bir sargı paketi çıkardı. Tımarcı nefer de alelâcele muvakkaten yaramı sardı. Bu esnada uzaktan yürüyüş haUnde kıtaat gelmekte oldugunu ayak seslermden duyduk. Biraz sonra, cepheye giden bir tabur, ayak seslerinden başka hiçbir gürültü çıkarmadan yanımızdan geçmeğe basladı. Tabur kumandanı bizi gö rünce durdu ve vak'ayı anlayınca, yardım istemek üzere bir bisikletli neferle Roulers« haber gonderdi. Boğazı kesilen karakoncolos Saat on buçukta zavallı yaralı larım ve onlarla hemhal olan ben, hastanede selâmette idik. Yarahlan yatırdık. Şimdi artık tinirlerim yatışmıştı. Birkaç gün evvel ki gibi azap içinde değil, rahat ve hatta mes'ırt idim. Roulers istasyonu faciasına mecbüren sebep olmaktan mütevellit fena hareketimi cephede ettiğim hizmet ve yaralarımla telâfi etmiştim. Mabadl var inhisarın cevabı tnhisarlar Umum müdürlüğünden su me!:tııbu aldık: «5 mayıs tarihli Cumhuriyet gazetesinin (Dogru değil mi?) sütununda Ba latta bayi Rahman Efendiden alman bir pakette tütün yerine saman ve gübre çıktığma daİT intişar eden havadis üzerine paket mafbaanızdan aldınlarak gerek fabrikada ve gerek Balat mıntaka.«ı tütün bayileri nezdmde sıkı bir teftiş icra ettirilmiştir. ı Tahkikat neticesinde hariçten bazı eshasın (be« on kuruş almak için) paketleri, tütünü aldıktan sonra kâgıt ve saire ile doldurup tekrar kapadıklan ve bunlan imkân buldukça tütüncü dükkânmden yeni satın alacağı paketin inti habı vesilesile bayiin nazan dikkatini celtbetmeden değiştirdikleri tebeyyün etmiş'ir. Fabrikada makine vasıtasi'» otomarik bir surette dolmakta olan paketlere tütündrn hyn mevat konmasına madde ten imkân olmadığı gibi bu tarzı hare ket amele için de bir menfaat teşkil etmez. Arasıra bayilerin gafletinden istifade ederek icra edilmekte olan bu değiştirme hareketine mâni o'mak için satıcı lann her zaman müteyakkız bulunma ları ihtar edilmektedir lnhisar mevaddmın halka arzında tamamen tüccarî zihniyetle harrket eden idare bilhassa harmanlannın nefasetdni muhafaza ve teminHe ve müsterilerin rağbetini celp hususunda azamî gayTet saıfederken bu tarzda icra edilen mün ferit vak'alara istinader idarenin pro paganda ve sair noktalardak' faaliye tinden şüpheye düsülmes: matbuatımızdan intizaT ettiğimiz vardıma mânî tes kil edeceğinden vak'ayı bertafsil bil dirmeği ve bu aderri imkâpı eyülâyn görmeleri için muhterem matbuat er kânını istedikleri herhangi bir günde fabrikalanmızı ziyarete iave* etmeği bir vazife telâkki eder ve hürmetlrrimizin kabulıinü rica eyleri? efendir". kabulünü rica eyleriz efendım.» Falih Rıfkı Beyin cevabı [Birind sahifeden mabatt] rabekir Pasanın son yazısında ken dismden bahsolunan Falih Rıfkı Bey yannki Hakiroiyeti Milliye gazetesinde «Karabekir pasaya mektup» unvanlı bir cevap nesretmektedir. Falm Rıfkı Bey Dergâh gazetesinde 337 senesinde intisar eden «güzel vatanperverlik» unvanlı yazısım Ha kimiyeti Milliyede aynen istinsah ettikten sonra: « Bu yazıya 337 de olduğu gibi, 937 tarihinde imza koyacağımdan şüphe etmeyiniz. Türkçe ve tarih gibi, takvim de bilmediğiniz için 337 senesinin altmci ayınm Türk nümayislerî değil, fakat Galata nüoıayişleri ayı oldugunu da size hatırlatı nm» diyor. Mektubun diğer bazı fıkraları sunlardır: « Kuvayı milliyedenberi deği şen ne var? Biz hâlâ millî davanın içindeyiz. Siz ondan uzaklaşmıs ve ayrılmış olanlardansınız. Sizin ihtilâl harbindeki kiymeti nizi ancak askerleriniz bilîr. thti lâlden sonraki sergüzeştiniz ise yurt bilgisi kitaplannda guru r ve hotg&m lığın zararını ve boşluğunu gösterir misaJUrin en iyisi olarak anılacaktır. Eğer bir kuvayı milliye hatırası olarak millî davanın saflannda kalmıs olsaydınız, kuvayı milliyenin binIerce hahrasmdan biri olarak korunur giderdiniz. Biz, sizden miizemizi sakınmadık. Fakat sizin Muttafa Kemalden, tarihini kıskanacağınızi da akhmızdan geçirmezdik. Karabekir Pa»a, size samimiyetle söylerim kl, eğer bugün bir Cumhuriyet lisesinde yeni Türk devletinin kuruluş tarihini böyle anlatmağa în'kışsanız sınıf dönersiniz. Bu tarihi anlamanız bu kadar güç olursa, yapmanız nasıl mümkün olurdu bilSizin Anadolunun kurtarıcıları değil, fakat kurtanlmişları araunda olduğunuzu da gene Ankaraya geldiğim vakit, Erzunımlulardan öğ rendim. Sakarya yazılanmı benim aleyhhne hatırda tutmanız ne ka dar aykın olsa da, Erzurumu kendi lehinize hatırda tutmanız kadar gülünç değildh. Anadolu ihtilâl î ancak Mustafa Kemal kadar büyük bir sefle Türk milleti kadar büyük bir milletin müsterek eseri olabilirdi ve öyledir. Mustafa Kemal, hiçbir zaman, hiçbir sözünde ve yazısında, ben yaptım demedi. Kendi öz şereflerinden herkese, size ve hepinize, bol bol hisse dağıttı. Fakat sayet bir kimse mil letin şerefini mal edinmiye kalkışırsa Mustafa Kemalin buna müsaade etmeğe hakkı yoktu. Büyük nutuk, millî şerefin ebedî nöbetçisidir. Siz kendi gözünüzde putlasmış olabilirsiniz. Fakat bizler putperest değiliz. biz, işe, esere, fedakârlığa ve fikre, millî kıymetleri kadar ve millete faydaları olduğu kadar ve olduğu müddetçe taparız. Kıymet ve faydalan kalmadığı zaman da vazifemiz olsa olsa onların hatıralarını tahnit itmekten ibarettir.> * Çorlu Mali>e veznesinde mOhim bir hırsızlık Çorlu «Hususî» Maliye varidat dairesile vezne odası arasındaki demir parmakl'k!' lencerenin demirleri çıkarılmak «uretile sandık odasına ginlmiş, sandık memurunun çekmecesinde bu • lunan tahsildarlann ayhklanna ait 80 lira kadar para ile 22769 liralık pul aşınlmıştır. Kasa zorlanmıs ise de acı • lamamıstır. Şüphe iuerine Maliye odacısı tevkif edilmiştir. Tahkikat devam ediyor. Jandarma karakolunun da içinde bolundoğn hükumet binasmda yapılan bu çok cür'etkirane hırsızlık hayret a • yandırmıshr. Baron Roç'ldin gezintisi Birkaç gündenbet< tstanbulda balunan dünyanın maruf zenginlerinden Ba. ron Moris Roçilt dün Fransız sefiri Kont dö Şambrön ile bir'>'kte mj^la Boğaziçini ve Adalan gezmistir. Fransa Haridye Nazm M. Paul • Bon cour da hariciye bütçesmin müzakeresi esnasmda sSylediği büyük nutukta Rusya ile aktolunan ademi tecavüz misakı. nm hakikî kıymetinin ancak yeni üctı • sadî mukaveleler ile taayyün edeceğini, bu mukavelelerin aktinde Fran«;nm tamamile serbest olduğuçu, bir taahhüt Beledye tarafından ZmcirlBcuyuda Komiser muavinliğinde bulu^Huğu sıile kimseye bağh bulunmadığını ehem . yapüacak olan mezarlık sahasmm hü . rada, sabte bir Dasaport meselesmden miyetle kaydetti ve tngiltere ile eskisi kumetçe Belediyeye devrine muvafakat ve Ştark isminde birisine «sen| kurtagibi itlâf yapılmasmı istedi. Bu sozler nrun» diye vaitte bulunarak 20 Kra rüs. edildiğinden bu hususta hanrlıkTara baş. Fransa hükumetinin Rusya ile sıkı nkıya lanmışhr. Bu mezarlığm çok munta vet almaktan suçlu olan Hâmit Hayri bağh olmadığmı, hatta aktolunan a . zam olmasma itina edilecektir. Çünkü Bey aleyhindeki dava, muhtelif safha • demi tecavüz misakmın da henüz bir lardan geçtikten sonra beraet kararile Belediye kanunu mucibince kanunun kıymeti bulunmadığını anlatmaktadır. neticelenmiş, Müddeiumumiük kararını neşri tarihinden itibaren yalnn Türk Sovyet Rusyası ile boğaz boğaza gelen temyiz etmişti. mezarlıklannın değil, ecnebi ve ekalli ve bütün dünyayı bolşevâderm aleyhine Temyiz mahkemesi, bu beraet karayet mezarldclannm da idaresi Belediyeye harbe hazırhyan tngihere, an'kşuan, rmı bozduğundan, dün bu davaya ts ait bulunmaktadır. Bu müddetm üç se Fransayı tngüiz veya Rus dostluklanntanbul Ağırceza mahkemesmde yenj . nesi geçmiştir. Bmaenaleyh Şişlide ya. dan birini tercihe davet etmiştir. Franden baslaımustır. Suçlu vekili beraet pılacak olan mezarldc dvarmda bir sa Hariciye Nazınmn nutku Fransanm kararmda ısrar edflmesini istemîs, mugasilhan*den başka imam, papaz ve ha tngiliz dostluğunu tercih ettiğini göstehakeme bu hususta bir karar verfl • riyor. thb'mal bunun içindir ki tngiltere ham gibi ruhanî kimselere tahsis edile • mek üzere bir hafta sonraya bırakümıssilâhlan bırakma konferansmda Fransız» cek kısımlar da bulımacakhr. Müddet tır. tamam olup bütün mezarlıklar Belediye lann davasma müzaheret etmektedir. MUHAPVEM FEYZl ye geçtikten sonra yeni sistem bir idarî Bundan üç gün evvel Beyr>|lunda teşkilât vücude getirilecektir. Asmaalhnda bir yangın çtkmıs ve neticede iki evle bir apartımamn ü«t kattaki çamasulığı yandıktan sonra sön dünümüstü. Yanan evlerden brrün bir îzmir vilâyeti dahilindeki köylerDün saat 18 de Halkevi mustki katında olan Madam Holler isminde bir rfe kasabalarda inşası bitmek üzere kadm da esyalannı kurtanrken yara şubesinde Berlin ve Harlof konserva olan mektepler raühim bir yekuna Ianmış ve hastanede vefat etmisti. tuvarlanndan mezun piyanist Suna Havarmaktadır. (150 200) ilkmekteAtesin çıkhğı evin eşyasile beraber san Hanım tarafından çok parlak bir bin açılma bayramı Cumhuriyet bayiki sigorta şirketine sigortalı olması ve konser verilmisrir. Konser çok, kala yangmm bazı noktalardan daha güoheli ramında, bir köylüler gününde parbalsk olmuştur. Suna Hasan Hanım ma. göriilmesi üzerine zabıtaca tahkikata lak bîr surette yapılacaktır. baslanrms ve yangınm çıktığı 9 numaralı ruf garp parçalarını büyük bir meharet En aşağı yüz yetmiş beş ilkmekve hasasiyetle çalmis ve siddetle alkısevin sahibi Ekber Efendi ile bu evin üst tebin açılması busene mümkün olalanmıstır. katındaki marangoz deposunu tr'^'n caktur. Bu mekteplerin açılma bay mobilyeci Yani ve adamiarı istiçvap o. ramı tayin edilecek günde Gazi heylunmuşlardı. keli önünde yapılacaktır. Köylüler Sıvas valii esbakı ve Cenubî AmeBu meseleye dah hazuIık tahkikatı de açılma bayramına gelecek ve tırika şehbenderi Ahmet Bsy dün Avruevrakı dün Ad'iveye mtikal ettiğinden mir halkı o gün f evkalâde bir bay padan şehrimize gelmiştir. Ahmet Bey mobilyeci Yani Yuvanidis, Osk'ar Al ram görecektir. , , Cenubî Amerikada ilk Türk konsolosu berta, Petro Alberti, Oskann oğlu Toti, Oskarın karısı Madam O!ga,. maranolarak bulunmakta idi. Güzel bir kongoz Yaninîn hamah Kâbil dün mevcusolosane binası yaptırmıs ve seneler den Adliyeye getirilerek sorguya çe denberi orada yerleşmiş olan Türkleri kilmislerdir. bir araya tophyarak hükumetimize elH altmış bine yakın tebaa temin et Galatasaray lisesinf'eki talıkikata dair miştir. Konyanın Kayhüyüğü karyesinden olan evrakın tetkiki ehemmiyetli bir saf Hasan oğlu Mehmedi tabanca ile kasha almıshr. Mektep btnasmm tamJri » • ten katletmekten suçlu ayni köyden Saçin sarfedilen 46 bin lirann USDISÖK atr. dettin oğlu Mustafa, Konva Ağırceza fedildiği iddia olonmaktadır. Vflaye* mahkemesinde cereyan eden muhakeme Dünkü gazetelerdsn biri doktorlar idare heyeti bu hesaSatı t^kik için alâneticesinde idama mahkum edilmiıtir. arasmda ihtilâflar olduğundan ve Etibba kadarlardan keşifname üe sarfiyat v«. 1 Muhadenet cemiyetinin bu meseleye va» sikalarnu istemistir. zıyet ettiğinden bahsetmekte idi. Etibba Odası reisi Tevfik Salim Pasa bu neşHukuk FaküHesi son sınıf taleben riyah tekzip ederek demiştr kiî Üsküdar Muallimler Birligin'dehİ hocalanndan aynlmalan münasebetile « Nesriyatın tan dıt hiçbir esasa bugün Yalovaya bir deniz ge . BİTİİğin yılhk kongreai M / 5 / 9 3 Î istmat etmediğmi gösteriyor. Doktorlar zintisi tertip etmişlerdir. Seyahat Şirpazar günü saat 16.30 da Birlfk mer. keti Hayriyenin hususî bir vapurile yabirbirlerile kilit gibi bağlıdırlar., Ortada kezinde yapılacaktır. Muallim arkadaşpüacaktır. böyle bir mesele yoktor.» lann tearifleri rica olunuj Yukanda muallimler, aşagıda Talebe Blrligi kongre hallncta tstanbul Muallimler Birliği senedağıldı. lik kongresi dün Birlik binasmda toplandı. Riyasete Ferit Zühtü, kâTürk Talebe Birliği senelik kontipliklere de Münir ve 44 üncü ilk gresini dün saat 2 de bütün talebe mektep müdürü Tarık Beyler seçilmurahhaslannm iştirakile aktetmistir. diler. Birlik reisi Tevfik Bey tarafın Yüksek makamlara tazim telg dan heyeti idarenin bir senelik faaraflan çekilmesi kararlastırıldıktan Iiyet raporu okunmuş, raporda bazı sonra idare heyetinin raporu okunnoktalar münakaşa edilmiştir. Ra mağa basladı. Hesap müfettişleri nin raporu da dinlenerek tasvip e • pora göre Birlik Razgrat hâditesini dildi. bütün milletler talebe cemiyetleri ne protesto etmek için birer mektup Birçok muallimler söz alarak Birhazırlamıstır. Bu sırada bazı ecnebi liğe daha fazla alâka gösterilmesi gazetelerinin tstanbuldak> nümayifi lüzumu etrafında tekliflerde bulunde Razgrat hâdisesi tarzında telâkdular ve bu alâkayı temin edecek ki ettiklerini teessüfle mevzuu bahtedbirler gösterdiler. Bu sırada bazı solmuştur. muallimler arasında hararetli mü nakaşalar oldu. Talebenin yeknasak kasketleri, neşri düsünülen millî talebe birliği Bundan sonra yeni idare heyeti gazetesi, teskil edilecek talebe banintihabatına geçildi. Hâmit Bey yeni vazifesi dolayısile İstanbuld'an ayrıdosu hakkmda görüsülmüştür. Bazı lacağmı ileri sürerek kendisinin semüteferrik meselelerin müzakere çilmemesini rica etti. Saat İS te topsinden sonra içtimaa nihayet verillanan muallimler kongresi geç vakit mistir. Talebe Birliği kongresi Bir irtişa muhakemesi Şişli mezarlığı tamanen asrî oiacak Yangın tahkikatı Suna Hasan H. ın konseri İzmirde 175 ilk Mektep açılıyor Cenubî Amerika Şehbenderi Bir katil idama mahkum o!du Balatasaray tahkikatı ehemmiyetlendi ib O ş O e r l Doktorlar arasmda ihtılâf yok Hukuk taiebesinin tenezzühö O a cö Df ü m u n di® Kongre

Bu sayıdan diğer sayfalar: