12 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

12 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Mayıs 1933 Gazler ve sisler! Ömer Şevket Bey gaz atışları ve sun'î sisler hakkında izahat verdi ve tecrübeler yaptı Camhariyet '• Dünkü Meclis içtimaı Vergi karneleri lâyihası Fenerbahçe Vef a, G. Sakabul edildi ray Beykoz takımları {.Birinci sahifeden mabaiti ğini, maamafih maddenin müphem karşılaşıyorlar olduğunu, bu itibarla mes'uliyeti mucip bir hal görülmediğini söyledi. Lâyiha aynen kabul edildi. Erzurum meb'usu Asım ve Tokat meb'usu merhum Bekir Lutfi beylerin teşriî masuniyetlerinin ref'i talepleri hakkındaki muhtelit en cümen mazbataları aynen kabul olundu. Lik maçlanmn iki mühim müsaba kası da bugün yapılacaktır. Fenerbahce stadyomunda Fenerbahçe Vefa, Tak. *im stadyomunda da Gaîatasaray Bsykoz takunlan karsılaşacaklardır. Fenerbahçe stadyomunda yapdacak müsabaka çok sayanı dStkattir. Fener. bahçe takımının karşısına çıkacak olan Vefa takımı, bundan iki üç hafta evvel, millî takoıv'a yaotığı bir antrenman maçında büyük bir kudret göstermiş, çok iyi bir netice almıstı. Vefalılar, bugün de ayni oyunu oynarlar ve ayni kabiliyeti gösterebilirlerse, Fenerbahçe için çok korkulu bir rakip oluriar. Lik maçlannın en basında bulunan Fenerbah. çenin, Vefaya mağlup olmaması için bütün gayretfle çalışacağına şiiphe yok • tur. Çünkü bu maç millî takımın antrenman maçı değil, şampiyonluk maçıdır. Talim maçlannda hâkim olan haleti ruhiye ile şampiyon maclarmdaid haleti ruhive arasmda da dağlar kadar ferk vardır. Bu itibarla Fenerbahçe . Vefa müsabakası çok zevkli ve o nisbette çetin olacaktn*. Gaîatasaray Bevkoz maçı da, mahiyeti itibarile bundan farklı değildir. Galatasaraylılar, tstanbulspora karşt kazandıklan galibtyetten sonra kuvvei maneviyelerini yükseltmişlerdfr. San kırmızılılar, ikinci kümeye düşmek tehKkesi önünde Beykoz maçmı kazanmak için canla başla oynıyacaklardır. tkinci kümeye mmek tehlikesi Bey koz için de mevcut olduğuna göre ba maça, sondan birincilik maçı diyebili riz. Birinci devrede dört dörde berabe. re kalan bu üd takım bugün herhalde lik maçlarının en güzel müsabakalarm dan btrini yapacaktır. Bu müsabakalardan başka Fener »tadmda Anadolu Beylerbeyi birinci ta. knnlan karsılasacak ve genclor likinin son maçı olarak ta Beşiktas • Vefa, Kasunpaşa . tstanbulspor takımları müsabaka yapacaklardtr. Taksim stadyomunda da Kastmpasa Hilâl takımlan oynıyacaktır. Bugünkü maçlar Kâzım Karabekir Pş. nın ikinci mektubu (Birlnci sahtfeden. mabatt) di mülâhazalartmtzı bugütte talik ettiğimizi sSylemiftik. Halbuki diin Karabekir Paşadan üçüncü bir mektup daha aldık. Bunu bir dördüncü mektabun takip edeceği cn/ası/ıyor. Vaziyet bizim malumat ve kanaat lerimizin mehengine de vurulabil mek için evcelemirde bu yoldaki mütalea ve iddialartn tamamen töylenilmiş olmasmt görmek daha muvafık olacaktır. Binaenaleyh bugün de Karabekir Paşamn üçüncü mektubuna aynen neşr ile iktifa ediyo • ruz:1 Iinde Türklüğün öldürülmiyeceğmf söyl edim. Bu mülâkat benim ve diğer genç kumandanların iş başına geçmesinl temin eden âmillerden birî olmuştur. 23 kânunuevvel 334 Harbiye nazırı Cevat Paşayı tebrike gidişimde, beni Tekirdağındaki 14 üncü kolorduya tayin ettiklerini ve bunun illc kademe olduğunu ve ilk fırsatta Şarka iade edileceğimi söyledi. Müsteşar tsmet Bey de teyit etti. 2 kânunusani 335 te Tekirdağına muvasalahmda orada kalmak hususundaki beyhudeliği görerek biran evvel kolordumun Anadoluya nakli için teşebbüsatta bulundum ve mü • saade almağa muvaffak oldum. 28 kânunusani 335 te Tekirdağına ziyaretime gelen Ediraedeki kolordu kumandanı Cafer Tayyar Beye de millî istiklâlimizu kurtarmak hakkındaki mutaleamı izah ve Şar» ka gitmek için uğraştığımi ve şim d<lik bu kolordunun da Anadoluva naklini temin ettiğimi söyledim. 14 şubat 1335 te bir aralık Harbiye nazırhğında ve bir aralık etrkânı harbiyei umumiye riyaseti vazi * fesinde bulunan ve evvelce kumandanım olan Şevket Turgut Paşa Hazretlerini de ziyaret ettim. Fikirlerimi açtım. Kanaatlerimi söyle • dim ve benim Şarka tayinime delâ • Zehlrll gazler konferansında yapıla n suni sU ve duman tecrübele» mağa yarar. Uçüncü olarak yeşil Fen Fakültesi müderrislerinden atılır. Bu gazler de ömer Şevket Bey zehirli gazler hak salipli gazler düşmanı derhal boğar. kındaki dördüncü ve son konferan aını diin DarüIfUnun konferans saŞehirlere îıücum tarzı iki türlü lonunda vermiştir. Konferans gene olur. Menzil kısa ise top mermisile çok kalabalık olmuş ve büyük bİT uzaksa tayyare hücumile. En müt dikkatle takip edilm'ştir. ömer Şevhişi tayyare hücumlarıdır. Bunlar ket Bey, konferansmda zehîrli gazevvelâ şehirlerin üzcrine gelerek lerle zehirlenen kimseleri kurtar * yangın bombaları atmağa başlar mak için alıryıcak tedbirleri anlat lar. Maksat sonrj gaz bombaları attıktan sonra muharebelerde gaz amak üzere bütün ilticagâhları ha tış tarzlarını göstermiş ve konferanrap edip ahaliyi dışan çıkarmak »ına şöyle devam etmistir: tır. Yangın çıkıp ta arka«ından tahrip bombalan yağmağa başladı mı « Muharebelerde bir kaç türlü herkes sokaklara fırlar, kaçışmağa gaz bombası atış tarzı vardır. Bunbaşlar. tşte o zaman müthis öldü lar harp meydanlarında top me r rücü gazler yağdırılır.» Bundan milerile, el bombalarile. tüfeklerle, sonra ömer Şevket Bey böyle vazitabancalarla atılabflir. Düşmana ayette alınacak tedbirler ve yapılatılacak gazler bir sıra takip eder, cak teşkilât hakkında tafsilât verevvelâ san salipli gazler düşmanın mis ve projeksiyonlarla bobmalar ve geçeceği yolLara atılır. Bu gazler sisler hakkında izahat vermiştir. temas ettikleri yerlerde yaneınlar Müteakıben fcahçede de muhtelif tevlit eder ve insanı zehirler. Bun sisler hakkında tecrübeler dan sonra düşmanların maskelerini sun çıkartmak için mavi salipli gazler ayapmıs ve bir de göz vaşartıcı gazIere ait tecrübe atışlan yaparak tıhr. Bu gazler rtüthis aksırttcı gazhazır olanların gözlerini yasartmıstır. lerdir. Bu gazler maskeleri çıkart Almanya baklayı ağzmdan çıkardı (Birinci,sahif eden mabatt) talebini tadile sevketmeğe çalışmışsa da muvaffak olamamıştır. Almanya diğer devletler deıecesinde silânlanmağa karar vermiştir. Galip devletler Almanyaum bu hakkını tanımağa yanasmak istemedikl^Tİ takdirde konferans bittabi iflâs edecektir. Bu hususta gelen telgraflar şunlardır: r Berlin 11 ( A . A . ) Hariciye Nazın M. Fon Neurath, Milletler Cemiyetine yardım cemiyetinJn çıkardığı gazetede çıkan bir makalesinde silâhlan azaltma konferansmda Almanyanm takip ettiği siyasetten bahsetmiştir. M. Fon Neurath bu yazısmda kuvvetli surette müsellâh bulunan devletlerin silâh kuvvetlerini bırakmaktan imtina etmeleri neticesmde silâhlan azaltmak suretile hukuk beraberliği hakkındaki Alman noktai nazannın muvaffakiyetsizliğe uğradığını kaydetmiştir. M. Fon Neurath, Almanyaya askerî ve deniz tayyare teşkilâtı vücude getirmek, ağır topçu kuvveti bulondur • mak hakkının verilmesini istemiftir. M. Fcn Neurath, makalesinin sonunda, mesuHyeti konferansm uzun mesaisi müddetince Almanyaya zorla kabul ettirmek istedikleri silâhlan azaltma tedbirlerini kendileri hakkında tatbikten daima kaçmmış olan devletlere yükletmektedir. Alman Hariciye Nazırmın beyanatı nmm derpis etmekte olduğu ordu mevcutlarma nisbeten İtaîyan ve Alman lann a<kerlik haricindeki teşekkülle rinin evsahnı tayin ve icabında mik • tarlarını tesbit cdecek olan ordu mevcutlan komitesi 5 muhtelif ve S müstenkif reye karşı, Fransız tezi muci bince, ttalyanlarm vücude getirmiş oldukları müfrezeleri 24,000 kisiük bir kuvvet addetmeğe karar vermiştir. Diğer Jaraftan ttalyan heyetinm Fransız ihtiyatlanna benretmek iste diği faşist milisleri 30,000 kişilik bir kuvvet sayılacaktır. Cenevre 11 (A.A.) Ordu mevcutlan komitası, Almanyadaki yardım. cı askerî teşkilât hakkındaki müzake reye bu sabah devam etmiştir. tngil tere ve Belcika murahhaslan bu teşkilâtın ordu mevcutlanna hic değilse kısmen dahil edilmelerine taraftar olduklannı söylemişlerdir. edilecektir. Bu is hakkında bugün e • Müzakereye öğleden sonra devam sas itibarile bir karar verümesi muh temeldir. Londra 11 (A.A.) tnriliz mehafili merkezî Avrupada cereyan eden vak'alan yakmdan takip etmektedir. Bu mahfeller merkezî Avrupa mem leketlerinden bazısmın sulh muahedelerile kendilerine kabul ettirilen taahhüt ve mükellefiyetlerden kurtulmak istedtklermi gösteren son alâmetleri hoş görmemekted ir. Hirtenberg hâdisesinden sonra baş gösteren yeni bir takım ameleler Macaristanın umumi ve mecburî askerlik u. sulüne avdet ettiğini meydana koy maktadır. Halbuki bu hareket Macaristanı mesîekten yetisme bir ordu bulundurmağa mecbur tutan muahede ahkâmına uymamaktadır. Macaristanm ti caret tayyarelerinin açıktan açığa as kerî bir mahiyette olduğu da kaydedil mektedir. Paris 11 (A.A.) Havas Ajan sından: M. Tardieu La Libert gazete sinde bilhassa şunlan yazmakiadır: « Hicbir şey istememekte olan Fran sanın sükunetini kaybetmesi ve hat ta sulhun tenkisi ve mevcut gerginli ğm izalesi için sarfetmekte olduğu mesaiden vazgeçmesi için hiçbir sebep yok tur. Fransa hiçbir zaman kimseyi tahrik etmemiştir ve etmiyecektir. Fransa, askerî teşkilâtını Ingiltereye nazaran her milletten ziyade tenkis etmiştir ve her memleketten ziyade vergi vermektedir. Hiçbir yardım görmek sizin parasmm istikranm temin etmistir. Fransa kendisinin beslemekte olduğu hissivat karşıs.ndalrilerde olmuş olsaydı daha ziyade fedakârlıklara muva • fakat ederdi, fakat bu hissiyatı bul madığmdan şimdi fazla bir adım daha atmaksızın işlerin değişmesini bekle • mek icap eder.» Bundan sonra askerî ceza kanu nuna müzeyyel kanun lâyihasımn müzakeresine geçildi. Hiisnü Bey (İzmir) Lâyihada kazanç maksadile ticaret tab:Vinin ti caret kanununda mevcut ahkâtna muhalif olduğunu söyledi. Refik Şevket Bey bundan evvelki kanunda zabit vekiline kadar o Ian rütbe sahiplerine efrat denildi ği halde bu lâyihada gedikli küçük zabitanın ayrıca zikrolunmasına itiraz etti. Müdafaai Milliye Vekili itirazlara cevap vererek kazanç kastinin tasrihinden maksat efrat ve zabita nın kendi ihtiyaçlarından fazla eş yayi satmaları halinde iltrbasa meydan vermemek endişesi olduğunu anlattı. Gedikli küçük zabitlerin burada zikredilmesinin ticaretle iştigalleri tekerrür ettiği halde rütbelerinin ref'i mevzuu bahsolma sından ileri geldiğini bildirdi. Bunu müteakıp dedi ki: Bu madde gerek doğrudan doğruya ve gerek bilvasıta zabitlerin ve rütbeli küçük zabitlerin,ti caretle uğraşmalannı menetmek tedir. Yoksa silâh altma alınmış oIan bir askerin şayet bakkalsa dükkânını başkasma emanet etmesi menedilecek değildir. Keza terhis edildiği zaman, mezun bulunduğu zaman kıyaf eti askeriye ile olmaksııın işile, gücile, ziraatile, san'atil* meşgul olması menedilmemiştir. Bundan dolayı mensup olduklan san'at ve ticaretle bilvasıta iştigal lerine müsaade edilen efrat ikinci maddeye ithal edilmiş, onalrın arasına da aynı ahkâma tâbi olan ih tiyat zabitleri konulmuştur. Hakkı Tarık Bey, Hüsnü Bey (İzmir) in mutaleasına iştirak ettiğini söyliyerek maddeden «kazanç kasti» kelimelerinin kaldırılmasını istedi. Adliye encümeni namına söz söyliyen Salâhattin Bey (Kocaeli) encümenin bu kelimelerin kalmasmda ısrar ettiğini bildirdi. Neticede «kazanç kasti ile» kelimeleri madde den çıkarıldı. Diğer maddeler ka bul olundu. Bunu müteakıp hava yolları idaresi lâyihası müzakere edflecekti. Fakat iktısat encümeni istediğinden lâyiha mezkur encümene havale edildi. Bundan sonra vergi karneleri lâ* yihasmın müzakeresine geçildi. Lâyihanın heyeti umumiyesi hakkm da söz alan olmadı. 2 inci maddede Refik Şevket Bey vergi mükelleflerine hem makbuz hem karne verileceğine göre maddenin bu iki vesikanın ispat kuvveti hakkında biribirinden farklı hü kümler ihtiva etmesinin doğru olmadığını söyledi: « Biri ispat diğeri tevsik eder» demekle aynı şey kastediliyorsa maddeyi ona göre yazmak lâzımdır» dedi. Bütçe encümeni reisi Hasan Fehmi Bey ikisinin de ispat ve vesika kıymetini haiz olduğunu izah etti. Bu sırada bir çok meb'uslar sualler sordulaır ve şu tekliflerde bulundu lar: Resit Bey (Malatya) bu karnenin türkçesi yok mu? Hasan Fehmi Bey Mukabili cüzdandır. Fakat o da türkçe değil. Reşit Bey (Malatya) Meselâ bitik demelidir. îsmail Kemal Bey (Çorum) İdarei hususiye ve belediye vergileri için de böyle birer karne yapıl malıdır. Hasan Fehmi Bey Dahiliye Vekâleti teklif ederse ayrıca tetkik olunur. Emin Bey (Eskişehir) Karne ler için verilecek 25 kuruş çoktur. Bu ayrıca bir teklif demektir. (thtiyaridir sesleri) Emin Bey (Eskişehir) Ne olursa olsun S kurus yeter. Hasan Fehmi Bey 25 kurus çok değildir. CUzdan 50 yapraktan aşağı olmıyacak, muntazam ola cak, pasaportlar gibi sağlam ve metin olacaktır. Hatta bunun için iki nevi seçtik. Biri 50, biri 25 kuruşluk olacaktır. Reşit Bey (Malatya) Karne nin türkçeye tercümesine encümenler de muvafakat ediyor. Jahsin Bey (Aydin) Bu kar • Askerlerin ticaret yapmaları meselesi Üçüncü mektup Erenköyü:11/5/1933 Efendim, tstiklâl hacbimizin hakikî çehresini tesbit için gazetenizin göster diği samimiyete teşekkür ederim. Teferruata ait bircok suallere vereceğim cevap ların kavranabilmesi için bu teferruatı sona bırakarak esas davayı teşrih ediyorum: Safha 1 Mütareke ilânile beraber beni Şarktaki kolordumdan ayırarak İs tanbula getirmişlerd'i. 28 teşrinisani 1334 (1918) de İstanbula geldim. Tehlikede kalan millî istiklâlimizi kurtarmak için tstanbulda yaptığım teşebbüsler: 29 teşrinisani 1334 (1918) de Harbiye nezareti müsteşarı en yakın ve aziz arkadaşım miralay Ismet Beye, milletin istiklâlini kurtarmak için düşüncelerimi şöylece izah et tim: <Genç kumandanla<>ın lstan bula toplanması ve hususile beni Şarktan ayırmak büyük bir gaflet olmuştur. Beni derhal Şarka iadeye çalış. Ben orada milleti tenvir ve onlara yardım ederek memleketin inhilâline karşı Şarkta yeni bir millî Türk hükumeti vücude getirerek Şarkı tehlikeden kurtardıktan sonra Garp tehlikesi bertaraf edilebilir ve bu suretle mütareke hududu dahilinde kalan ana vatanımız kurtarılabilir. ttilâf devletlerinin harekâtı idame etmeyip bizimle mütarekeyi kabul etmelerinden itilâfın bu hu dut dahilinde yeni bir cidale kalkışacağını tahmin etmiyorum. 1 kânunuevvel 1334 erkânı harbiyei umumiye reisi Cevat Paşa Hazretlerini ziyaretle Istanbulda top lanmakliğımızm gafletini izah ve benim Şarka aidemi ve ordunun zayıflatılmamasım Hca ettim. Gene aynı günde sadaretten istifa etmiş bulunan müşir tzzet Paşa Hazret lerini de ziyaretle «milletin istiklâlinin mahvına gidildiğini ve bunu ancak Şarktan temin etmek imkânımız bulunduğunu takdir ederek beni getirtmemeniz Iâzımdı. Sulhüh aktinden evvel ordunun kuvvetten düşürülmemesini ve benim Şarka iademi ve kendisinin de iş başından uzaklaşmasının doğru olmadığı nı» söyledrm. 6 kânunuevvel 1334 selâmhk merasiminde usulen huzura kabul o lundum. Padişaha dahi, sulhün temini görülmeden evvel ordusunu zayıflatmaması ve bilhassa genç kumandanlarmı iş başından ayırmaması, aksi halde bir Endülüs vazi yetinin pek uzak olmadı<jını anla tarak benim Sarka ve tstanbulda toplanan genç kumanların da Ana doluya orduları başına iadeleri ha Gayrimuttefik kulöpler arasmda futbol turnuvası îstanbul 10 (A.A.) T. 1. C. I. na dahil bulunmıyan şehrimiz spor teşekkülleri arasmda bir futbol turnuvası tertip olunacak ve birinci ve ikinciye fstanbul Halkevi namına birer kupa verilecektir. Müsabaka ların zaman v e mahalli icralan ayrıca bildirilecektir. Bu müsabakalara iştirak etmek îstiyen kulüpler murahhaslarının nihayet mayıs 933 sonuna kadar iştirak şeraitini öğrenmek ve kayit mu* amelelerini yaptırmak üzere komi tece bu müsabakalarm tertibine memur şube umumî kâtibi Sami Cemal Beye pazar ve pazartesi günleri saat 18 arasmda müracaat etmeleri lüzumu beyan olunur. Vergi karneleri lâyihan Alaturka gOreş mösabakaları tstanbul 10 (A.A.) tstanbulda alaturka büyük bir güreş müsabakaları serisi tertip edilmiştir. Bu müsabakalara Türkiyenin en maruf alaturka güreşçileri iştiıak etmektedir. Güreş programında Amerikadan yerti avdet eden meruf Mülâyim pehlivanla Bolulu Cemal pehlivanın güreşi vardır. neleri kim verecek? Şubeler mi, Defterdarlıklar mı? Bir adamın müteaddit yerlerde arazisi, emlâki olabilir. Hasan Fehmi Bey Sarahat vardır. Bir şubeden alacak, diğer şubelerdeki vergilerini de yazdıracak. Neticede madde Refik Şevket Beyin tadil teklifi tfaicesinde kabul olundu. Yani şu şekli aldı: «Mükellefler vergi borçlarını ödediklerini bu makbuzlar vey'a vergi karneleri ile ispat edebilirler.» Karne numaraUrını makbuzlara yazılacağı hakkındaki madde yeniden hararetli münakaşalara sebep oldu. Refik Şevket Bey mükellefe veriIen makbuz numaralarının karne ye yazılmasının mantıkî olduğunu, fakat zaten mükellefin eünde olan karne numarasının gene mükellefe verilecek makbuza kaydinin me murlara fazla iş açacağını söyledi. Dip koçanma işaret edilmesini istedi. Bütçe encümeni reisi bunun kontrol için konduğunu izah etti. Emin Bey (Eskişehir) Bunlarra işi karıştıracağını, mükellefe böyle bir mecburiyet tahmil edil memesi Iâzım geldiğini, bunun taIimatname ile halledileceğini söy ledi. Maliye Vekili dedi ki: Karnede vergi alınmıştır. diye işaret verildikten sonra artık mü kellef için birşey yoktur. Mükellefin hakkını muhafaza etmek mecburiyetindeyiz. Fakat, mil" letİB de hakkını müdafaa etmeliyiz. tngilizlere göre Mac.aristan da sîlâhîantyor 'Amerika Reisicumhurunun müdahalesi Vasington 11 (A.A.) M. Rozvelt, M. Schacht ile yaptığı son konuşmada bilhassa silâhlan azaltma ve emniyet. meselelerinden bahsetmiştir. M. Rozvelt Almanyadaki milletçilik dalgasmm vahim endişeler uyandıra cak mahiyette olduğunu, Almanyanm Cenevrede aldığı vaziyetin konferan sm gözettiği maksada aykın düştüğü fikrmde olduğunu gizlememiştir. M. Rozvelt, Almanyanm ağır silâhlar ve harp filosu bulundurmak hususundaki yeni taleplerinde ırsar göstermesinin konferansı tam bir muvaffakiyetsizli ğe uğratabileceğini de söylemiştir. M. Rozvelt, M. Schachti Alman mflK müdafaa ordusunun dağılması ve yerme milis kuvvetleri konması fikri ne imaleye çahşmıştır. Fakat M. Schacht Berlinden talimat almadığmı söy • luyerek bu telkini kabul etmemiştir. Amerikanm Cenevredeki murahhas heyetinm başlıca gayretini bazı taar ruz silâhlannın ortadan kaldmlması, silâhlan azaltma tedbirleri için bir murakabe teşkilâtı yapılması, emniyet ve selâmetm istişari, bir misak akti ve müteamzm tayini suretile kuvvetlendiril • mesi meseleleri uzermde toplanacağı te* min edilmektedir. M. Tard'mnun beyanaiı ttalya aleyhinde bir karar Cenevre 11 (A.A.) tngiliz plâ • letlerini rica ettim. 13 mart 1335 Şarktaki iki kolordudan mürekkep dokuzuncu ordu nun ismine on beşinci kolordu namı verilerek beni kumandanlığına ta • yin ettikleri emrini aldım. Fakat bu aralık bir tasfiyei rütbe meselesi meydana atıldı. Muhacebe meydanlarında kazandığımız rütbeler bizden alınacaktı. Bunun için benim Şarka gitmekliğim bir müddet te hir ettirildi. Büsbütün sarfınazar e • dilmesinden endişe ederek esasen benim de Şarka gitmeğe pek heveskâr olmadığımın propaganda edil» mesini Ismet Beyden rica ettim. 23 mart 1335 Mustafa Kemal Paşanın Ahmet Rıza Beyle görüşerek müşarunileyhin riyasetinde tstan bulda bir kabine teşkilini ve kendi lerinin Harbiye Nazirlığına geçme • sini ve benim de kabinede bir mevki almaklığı arzu ettiklerini öğren dim, ve tsmet Pa^a vasıtasile de ba yolda bir teklif aldım. Bunun felâ • keti milliyi tacilden başka bir şeye yaramıyacağı, biran evvel genç kumandanların Anadoluya atılmasınAın başka çare olmadığı hakkındaki noktai nazarımı tekiden tsmet Beye söyledim. 10 nisan 335 Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi Fevzi Paşa Hazretlerini de ziyaretle daha ziyade intizar ettirilmiyerek hemen Şarka gitmekliğtm lüzumunu kendilerine söyledim ve müsaade istihsal ettim. • 11 nisan 335 Leyman Paşanın hatası yüzünden mahvolan ve yetmif beş bin esir ve üç yüz altmış top zayi ederek on dört günde altı yüs kilometrelik bir ric'at neticesi kadro haline înkılâp eden yıldınm orduları grupu lâğvedilmiş ve bu suretle açıkta kalmış olan mirliva Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini ziyaret ettim. Ziyaret sebeplerinden birisî de müşarunileyhin İstanbulda ka lıp kabineye dahil olmak Vısusun daki arzularından sarfı nazar ettirmek gayesine matuftu. Ben Paşa Hazretlerini ziyarete Memur aldığı parayı sandığa verbir yaverimle gittim. Kendileri hasmiş midir, vermemis midir? Bunun ta yatıyorlardı. Üçüncü bir ziyaretiçin kanunî kayitler koymak lâzımci olarak gelmiş bulunan bir zat, dır. Talimatname ile bu meseleyi Paşa tarafmdan Ruşen Eşref Bey hallederiz. diye takdim olundu. Ben Paşa HazNeticede madde aynen kabul oretlerile pek mühim olan millî dava Iundu. hakkında görüşeceğim için böyle Karnelerin fiatlarına ait madde henüz takdim edilmis bulunan bir nin müzakeresinde yeniden müna zat yanmda konuşmak çafletind'e kaşalar oldu. bulunmamak icin ilk teklifim Ruşen Fikri Bey (Mersin) 50 yaprakEşref Beyin biraz istirahat etmek Iık defterlerin 100 paraya satıldı üzere yaverlerin yanına gitmesî olda ğını, bunun kaplı olacağına göre ve Paşa Hazretlerinin ihtarile gitti 10 kuruş fiatın muvafık olacağını ve biz de muhaverelerimizde Paşa söyliyerek bir takrir verdi. ile ben başbaşa kaldık. Maliye Vekili arzu edilen, karneTeklifimin kabulünden Mu«tafa nin 10 kuruşa yapılamıyacağını, Kemal Paşa Hazretlerinin bilâhare bundan kâr kastediltnediğini bil sarfı nazar ettiğini ve bir ay sonra dirdi. Bütçe encümeni reisi de bu arzusuna rağmen kendisinin lstan • hususta uzun izahat verdikten sonbuldan uzaklastırıldığmı atideki yara karneler kaça mal olursa o fiat zılardan öğrendim: üzerinden verileceği, 25 ve 50 ku 1 Gazinin nutku, sahife 7: ruşun azamî had olduğu anlaşıldı, «Beni İstanbuldan nef ve teb'it makMadd'e aynen kabul olundu. sadile Anadoluya gönderenler...» Îsmail Kema! Bey (Çorum) 2 Gazinin hayatı, sahife 79î Kanunun idarei hususiye ve beledi«Mustafa Kemal Paşa Anadoluya ye vergilerine de teşmili için bir kendisini uzaklaştırmak istiyen hustakrir verdi. ması tarafından gönderilmişti.» Reis Dahiliye Vekili Mecliste ol3 4 kânunuevvel 1339 İleri madığından dolayı bu takriri reye gazetesi: «tstanbulda mUtehayyır koyamıyacağını söyledi. bir ecnebi paşa ile olan müşafehe • Hasan Fehmi Bey idarei hususilerinde Rumların yakında Izmiri ?•yelerin ve belediyelerin munzam vergileri esasen Maliyece tahsil edil gal edecekleri havadisini veriyor ve kendisine mühim bir zabrtan kadrodiği cihetle karneye gireceğini, besile birlikte Anadoluya geçmecmf lediyenin doğrud'an doğruya alacateklif ediyor.» ğı vergiler için takrir sahibinin ayS^Iâm. Dördüncü mektubum r« * rı br kanun teklif etmesi Iâzım gelIecektir. diğini anlattı. Bunu müteakıp içtima tatil edildi. Kâztm Karabekt*

Bu sayıdan diğer sayfalar: