18 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhariyet' 18Mayıs l933 Yazan: MARTA MAK KENNA İki Yiîzlü Kız 3 3 Şehir ve memleket haberleri Bina vergisine Yapılan itirazlar ' Jimnastik şenliği Divan dün Raporunu hazırladı Yarın yapılıyor Istinaf komisyonu karar Islahat esasları meya Provalar çok mükemmel netice verdi ları tadil ediyor nında neler var? İlk tahriri müsakkafat komisyonları tarafından İstanbul ve Beyoğlu cihetlerinde emlâkin iradı hakkmda konulan tahminî kıymetler her ta rafta bir çok itiraz ve sikâyetleri mucip olmuştu. Bu itirazları tetkik eden komis • yonlar vazifelerini bitirmek üzere dir. Fakat bu komisyonların yap tıkları tadilât ta ekseri vergi mü • kelleflerini tatmin etmediğmd«n tekrar itirazla karşılanmıstır. Bunlara vazıyet eden istinaf komisyonları bir çok muamelelerde halkın şikâeytleri haklı olduğunu, müsakkafatın mühim bir kısmına hakikî gelirinden fazla irat yazıldığını görerek bunları lâyık olduğu hadde indirmek suretile düzeltmeğe başlatnışlardır. Beyoğlundaki istinaf komisyonu reisi Sehir Meclisî azasından Âmir Bey dün bir muharririmize şunlan söylemistir: « Telâşe mahal yoktur. tstinaf komisyonları. bundan sekiz ay evvelki vaziyete göre tesbit edilmif olan kıymetlere vaki itirazları na • zarı dikkate almaktadır. Bittabı o zamandanberi müsakkafatın kıymeti azaldığından o kıymetler vergiye esas tutulamaz. Biz, iradı bidayeti tahrire değil, bugünkü kıymetlere göre tesbit ediyoruz. tstinaf komisyonları nın kararla rını da muvafık crörmiyenler temyiz edebileceklerdir. tleride tratların daha ziyade düfeceği iddialannı bugün için nazarı dikkate almağa imkân yoktur. Komisyonların kanıın ahkâmı dahiHnde muamele yapmalan zaruridir. Meselâ sekiz ay evvel aylık iradı 70 lira olarak tesbit edilen bir bi nanın bugünkü iradı 50 liraya düştüğü görülmüf ve derhal ilk yazı • lan kıymet bu düşkünlük nazarı itibara alınarak değistirilmiştir. Böyle yapılmış bir çok muamele verdır.» Diğer taraftan tahmin ve itiraz komisyonları, şikâyetlerin çoğu mübalâğalı olduğunu, komisyonların muamelâtınd'a ancak yüzde on kadar hata olabileceğini, bunların istinaf ve temyiz komisyonları tara • fından düzeltileceğini, komisyonla nn ekseriyet:ni halk mümessilleri teskil ettiğine göre, vergi mükelleflerinin zararına karar çıkmamasma •zamî itina edildiğine şüphe edile miyceğini, fakat syni zamanda hazinenin hukukunu muhafaza etmek te zarurî olduğunu, müstekilerden bazılarmın itirazları k<>ndi zarar larına çıkarak evvelce konulan kıymetlere zam yapıldığını, bir kısıtn itiraz sahiplerinin de müsakkafa tına yazılan irat vergiye tâbi tutuIamıyacak kadar az olduğu halde bilmiyerek müracaatte bulunduk • larını, ayn! büyüklükte ve ayni mev kide olan iki apartımandan birine daha ziyade irat gösterilmesi, konfor gibi kıymet üzerinde cok tesir eden amillerden mütevellit bulun duğunu ileri liirmektedirler. Dün Maliye Vekâletinden komisyonlara gelen pmirde. hususî mek teplere ait iratların da tesbit edil • mesi tebliğ edilmistir. Maamafih bunlardan binaları, dogrudan doğruya mektebe ait o lanlar vergiye tâbi tutvslmıyacaktır. Usküdar ve Kadıköy cihetinde de (8) komisyon teskil edüerek tahrire başlanmıstır. Darülfünun divanı dün Tıp fa • kültesi reisi Tevfik Recep Beyin riyasetinde fevkalâde içtima ederek fakülte komisyonlarının hazırladığı ıslahat esasatını tetkik ve müzakere etmiştir. Fakülte komisyonları raporları nın birer sureti vekâlete gönderil • misti, dün Darülfünun divanında ikmal olunan umumî rapor da cu • martesi günü Ankaraya hareket edecek olan fakülte reisleri tarafından götürülerek Maarif Vekâletine tevdi olunacaktır. Projede Darü'fünunun muhta • riyeti meeslesi, eminin, divanın, fakülte reislerinin tnevki ve salâhi • yetleri ve Maarif Vekâleti murakabesinin sekli hakkında tezler mevcuttur. Dün bilhassa Darülfünımun ümî muhtariyeti üzerinde fszla tevak kuf edilmistir. Esasat meyanında müderrisler hakkında da bazı mü talealar vardır, fakat bunlar hiç bir hocanın çıkarılması esasmı istihdaf etmemektedir. MüeTerrislerin fakülte haricindeki vaziyetlerine gelince bu hususta bütün fakültelerin dilekleri profesörlerin hariçte vazife alma maları olmakla beraber haklarında Avrupadaki meslektaşlara dair hüküm ve kaidelerin aynile tatHikı lâıım geldiği, bmaenaleyh Türk Unrver • sitesinin iftihar edeceği kıymetli hocalarm büsbütün Darülfünunla meşgul olmalan için haricî mesailerine bir hat konarak kendilerinden Isrtifade edlegitmesi merkezindedir. Rporda Darülfünun enstitüleri, seminerler kütüphaneleri ve neşriyat kısımlarının azamî istifadeyi temİTi eder hale konulması da mühim bir m«vki tutmaktadır. Tıp ve Fen fakülteleri raporlannda çok isabetli noktalar vardır. Bilhassa Eczacı ve Oisçi mekteplerinin Fakülte ile birlestirilmesi için büyük bir cereyan vardır. Raporlar gelecek hafta zarfinda Maarif Vekâleti tarafından tetkik edilecek ve lâyiha tekemmül ettiri lerek Meclise yönderilecektir. Altıncı jimnastik şenliği, hava yağmurlu olmadığı takdirde, yarın saat on buçukta Kadıköy stadında yapılacaktır. Şenliklere beden terbiyesi umum müfettişi üstat Sel m Sırrı Beyin nutkile başlanacaktır. Hava müsait olmad;ğı takdirde şenlik haftaya tehir ediiecektir. 1 Statta, şenliği seyretm'" : üzere 12,000 kisiye davetiye tevzi olun • muştur. Artık davetiye kalmadığı için dün vaki müracaatler is'af edilememiş tir. Sahada hanımlara mahsus bir yer de hazırlanmıştır. Bu kısma er kekler giremiyecek'rrdir Tribün • ler ve sahanm ?trafı serî.esttır. Senliklerde kalabalık dolayısile bir kazaya meydan vermemek için küçük çocuklar getir<lnıemesi rica edilmektedir. Seyrisefain idarfîi, şenliklere istirak edecek olan tstanbul tarafın daki talebeyi nakîctmek için biri kız diğeri erkek talebeye mah sus olmak üzere iki büyük vapur tahsis etmiştir. Bu vapurlar, yarın sabah tam dokuzda Köprüden K?dıköyüne hareket edeceklerdir. Şenliklere 2,000 i kız olmak üzere 5,000 talebenîn ijtiraki temin edilmif ve hazırlıkiar dün bitirilmiştir. Talebenin talimieri takdirlere lâyık görülmüf ve senliklerin çok mükemmel olacağı intibaını vermistir. Dün hazırlıklara ait son tetkiklerini ikmal eden Selim Sırrı Bey kendisini gören bir muharrimize: « Neticerfen çok memnunum. Jimnastik muallimlerinin canla basla çahftıklarına »ahit oldum. Bizim bu senliklerde aradığımız herhangfi bir mektebin san ve serefi değil, bütün gençliğin muvaffakij'etidir ve gençliğin muvaffak olacağina eminim!> demistir. Siyasî icmal Cenevre konferansı ne den çıkmaza girdi? Silâhlan bırakma konferansmm pas< kalya tatilinden sonra uğradığı büyük müskülât evvelden bekleniyordu. Çünkü Almanya ile Fransa arasındaki nok tai nazar farkJarımn bütün dünya devletlerinin istirak ettîkleri içtimalarda hailolunamıyacağı daha evvelki mü • zak.erelerde ivice anlasılmıstı. Bu müfkü'âtın önünü alm^k için Italya Başve kili M. Musolini, İngiltere Başvekilinin Romayı ziyareti münaseberile Dörtler misakını ileriye »ürmüstü. O zaman bu misakı vaziyetin karısık ve nazik ol duğunu takdir eden ingiltere hükumeti esas itibarile, Almanya dahi bilâkaydü sart kabul etmişlerdi. Fakat Fransa teklifi açık bir surette redde ce«aret edememis, maanrafih bir taraftan mütte fiki küçük in'lâf devletlerini hasmane vazivet almağa sevketmek, diğer taraftan bu misakı Cemiyeti Akvam misakı derecesine düsürmek maksadile muh tıralarla tadil tekliflerinde bulunmak su re'î'e adeta hasmJti etmişti. tngiltere bidavette Almanya taraftar o'du^ı halde b»'»hare ortaya çıkan Ru« ya meselesmde Fransadan yardım gör mek istemis, Almanyadaki fasizm ha • reketinin bazı cihetîerinin tngiltere ef kârı umumiyesinde iyi inikâslar btfak • madığmı nazarı dikkate almıs, bunlar dan baska Amerikaya karsı Fransa ile müttehit bir cephede bulunmağa da lüzum gördüğünden Almanyayı eskisi kadar iitizam etmemistir. Amerika dahi herseyden evvel iktrsadî cihan konferansmm muvaffak olmasma ehemnruyet verdiğinden Fransaya karsı aykırı bir vaziyet almamıstır. Bunun üzerine Fransa, tngiltere ve Amerikadan esen havanın simdüik kendisme müsait olmasından isrifade e derek Almanyanm nok tai nazarma kar sı son derece itilâfsiriz dvranmtftır. Bu vaziyet karşısında Almanya askeri hu kuku hükümranisini ve müsavat hakkını temin için müstakillen hareket et meğe mecbur kalmıstır. thtilâf tngiliz plânmın Avrupa ordu larıntn efradı az talim görmüs milis kuvvetleri derecesine indirilmesi hak kmdaki maddesinden çıkmıstır. Almanya, ordulann tadil ve tebdil erilmesinden evvel harp levazımı ve eslâha meselelerinm halKni kendi menfaatine muvafık bulduğundan tn giliz plânmın ordu mevcutlan ve askerî sisteme ait maddelejrinin müzakere nin haricinde bırakılmasmı i^ternis, btmd« ısrar etmiştir. Almanyanın bo ısran konferansı derhal dağılacak bir hale getirmistir. Son dakikada konferans reisi Mister Henderson ordu mevcutlarile harplevazımı maddelerinin ayni zamanda mü zakere edi'mesini teklif ederek bir tesviye sureti bulmus, ve konreransın müzakere usulü meselesinden dolayı dağılıp gitmesine mâni olmustur. Fakat konferans, bu tehlikeyi atlattıktan sonra Fransız ve Alman noktai nazarlannm zıddiyetinden dolayı daha büyük bir tehlike karsismda kalmıstır. Almanya Hariciye Nazırı Baron Von Neurath yaz dığı makalelerde Fransız noktai naza rmı tesrih etmis, bu yüzden konferan sm müsmir bir iş görmesine imkân ol madığtnt, Almanyanm artık kendisini müdafaa edecek tedabiri alacağuıı söylemistir. Almanya Başvekil muavîni dahi Hariciye Nazınnın sözlerini tekit et mistir. Versay muahedesi, konferans, iflâs eder ve Alman ya istediği gibi silâhlanmağa baş larsa buna karsı zecrî tedabir almak hususunda Fransaya ve diğer devlet lere salâhiyet vermemektedir. Mütte fik'ere tamirata ait tediyat bir zaruret olmaksızm tatil edildiği zaman Ren ara zisini tekrar isgale salâhiyet veriîmis ise de askerî maddelerin tatbik edilme • mesinden dolayı zecrî ve cezai hare ketlere girisümesine mezuniyet veril memistir. Binaenaleyh Fransa ve diğer devletler Almanyaya karsı alacaklart filî ve zecrî tedbirlerle kendileri Versay ve Lokarno muahedelerini ihlâl etmis olacaklardir. Asıl vaziyet Almanya Baı vekilinm nutkundan sonra tavazzuh e • decektir. MUHARREM FEYZİ Çevtren: ABİDIN DAVER Alman zabiti Otto, güzel ve cazibeli simasını, en büyük silâh olarak kullanıyordu ! Bitmiftim. Sanki ölüyorutn s*n ) dım. Fakat yiizüraü görmesine mâni oiaeak bir surette basımı iğerek ve disl*rimi sıkarak ellerimin titreme «ine mâni olmağa çalışıyo>dum. 5tefan, kulağıma mırıldandı: Belki sargıyı tuttunnak için bir iğneye ihtiyacmız olur. Yanımda bhr çengelli iğne var Froylayn. Kalbim bu defa da sevincinden çatlıvacak gibi çarptı. Bir an içinde en büvük korkudan en büyük sevmce geçmiştnn. Maamafih gene ihtiyat» kâr olmak lüzumunu unutmadım. Çengelli iğneyi gösterin bakayım, isimize yarayacak mı? Kaputunun yakasım açtı. tç tarafında astarın üstünde iki beyaz rengelli iğne vardı. Takıhşlarına baktım: Çapraz.. Oh! dedîm ve başimı kaldinp memnun ve müsterih Stefana tebeslüm ettim. Ayni zamanda hastabakıcı Uniformamın yakasraı çekerek iç tarafındaki çifte çengelli iğneyi gösterdim. Alfons ta Stefanı ve beni taklit ederek çengelli iğnelerini gösterdi. Sonra, hiç bir kelitne söylemeden üçümüz de üniformalanmızın yakalarını kapattık. Gorüyorsunuz ya kOçiik hemsire, hepimizin de çengelli iğneleri var, Demek ki hepimiz de Belçikaya hizm«t ediyoruz. öyle degil mi? Benim tngilizlerin caıu»luk teskilâtma dahil olduğumu natıl oğr endiniz? Küçük hemşire bizî, tize gönderen kantinin (askerî bakkaliye • nin) başçavuşudur. Korkumdan bağırdmı. Na»ıl o (Bos) Boche benim casu» olduğu biliyor mu? (Boche Fransızlarla müttefikleri tarafmdan kallantlan ve makamt tahkîrde *Alman» demek olan bir kellmedir) Alfons, alelieele eevap verdi: Hayır matmazel, o Boş değildir. Basçavus, daha bir kaç sene evvel, tngilterenin Sandhurt harbiye mektebmd* talebe imiş. Harpten evvel, Almanyaya gönderilmis. Benim caruı olduğumu demek o size sSyledi. Düne kadar, aldığımız habfrlerî onun vasıtasile tngilîz erkânı harbiyesine bildiriyorduk. Dün, maalesef onu baska bir yere nak • lettiler. Stefan, liva karargâhmda çaiısıvor ve bir çok mühim seyler öğreniyor. Ben de biidiğiniz gibi yaralı tasimak için sık sık cepheye gidip gelirken bir çok havadis toplıyorımv Bunların bazıları hayli mühim oluyor, Basçavus, giderken bundan »onra haberlerinizi Loraya veriniz; dedi. Lora kimdir? diye sorduîumuz zaman •iz oiduğunuzu söyledi. Doğnısu, buna pek tevindîk Froylayn. Bana vereeeğiniz haberler var mı? Durun küçük hemşire, daha evvel tizinle konusacak mühim seyler var. Şimdi, soluk benizli Stefan »öze baslamistı. Lehli, sinirli »inirli koca ve hodbinane hareketleri yüzünden tehlikeye maruz bulunduğu günden güne daha bariz bir surette göze çarpmakta o'du^undan dolayı bütün dünyaya samil bir ademi tecavüz misakı aktini teklif etmif olduğunu bildirmiştir. biyıklarını bükerek konufuyordu: Bu gazinoda, Otto Vom Promft isminde genç bir zabitin oturduğunu öğrendim. öyle mi? Doğru! Hoçunuza gidiyor mu? Hoçuma gitte de ne oiacak? Bu genç zabit, terbiyeli ve mert bir adama benziyor. ŞinvUye kadar gördüğüm Almanlann hemen hepsin deı» iyi ve yüksek! Stefan, basını salladı. KLndar bir •esle: Bu hususta fikirlerimiz ayrılıyor Froylayn dedi, bu şirin ve sevim • li Otto, neden sizm gazinonuzda oturuyor, biliyor musunuz? Başta $iz olmak üzere aiienizi ve gazinoya gidip gelenleri tarajsut etmek için. Masum ve çocukça hal ve tavn, güzel ve cazibeli timaıı, onun en büyük silâhıdır. Hiç süphenizi celbetmeden göğlünüzU avhyacak ve sonra canımza kıyacakhr. Bunu nereden öğrendiniz? Yoksa benden füphe /ni ediyorlar? Bu ihtimal karşısında dizlerim titriyordu. Sizin hakkmızda aynca bir süphe beslemiyorlar. Fakat Almanlar, delilerle can çekisen hastalar müstesna, her Belçikalıdan füphe ediyorlar. Aman dikkat ediniz Froylayn, »izi cürmü meshut halinde yakalamatınlar. Güzel Ottoya ait olan bu malumatı nasıl öğrendiğimi size anlatayım.Liva karargâhındaki vazifelerimden biri de mektupları sansür eden zabite yardıtn etmektir. Ben, mektuplan açık olan zarflarından çıkartr, sirasile zabitin önüne koyarım. O okuduktan sonra, tekrar zarflarına koyar ve postaya verrrim. Bazı k«re sansür zabiti geç kalır, biraz obur olduğu için ekseriya sofradan en sonra kalkar. Bu fırsattan istifade ederek bir çok mektupları sansür edümeden evvel oIrurum. Zabitan mektupları da ayn bir paket halinde karargâha gelir. Tabiî, ben de en çok onlarla aiâkadar oiurum. Geçen hafta, zabîtan mektuplan içmde mülâzim Otto Von Promft imzalı bir mektup çıktı. Bu zabit, annesine yazdıği mektu • bunda, Roulerste kendisine verilen hususî vazifenm gayet sade ve o nisbette meraklı olduğunu, bu tehlikesiz, hatta hos vazîfe sayesinde pek çok boş valrti bulunduğunu söylüyor, yüzde yüz mnvaffakiyetle bitireceğine emm olduğu bu vazifeyi basarmca Berlinde daha emin ve rahat bir mevkie tayin edileceğini ümit ettiğini bildiriyordu. Bu mek • tup bana öteki alelâde mektuplardan daha mühim göründü. Bu mülâzim hakkmda gizlice tahkikat yapmağa başladım v« öğrendim ki bir gazinoda oturmakta, herkesie gayet iyi gecinmektedir; fakat tnevcvt alaylardan hiçbrrme mensup olmadıği gibi askeri inzıbat teşkilâtına, Roulers ve civarındaki erkânı harbiye heyetlerinden hiçbirîne de dahil değildir. Su halde bu esrarengiz mülâzim, olsa olsa, dogrudan dogruya B«rlindeki casuslukla mücadele teskilâtına baglıdır. (Mabadi var) munı ikna etmiştir. Berlinden gelen telgraflar, Hitler ile muavinlerinin M. Rozveltin ileri sürmüş olduğu delilleri kabul edeceği hususunda pek az ümit vennektedir. Fakat beyannatnenht en esaslı tarafı, Almanyaya sert bir ihtar teskil eden kisımdır ve Vaşingtonda bu gayenin elde edflmiş olduğu kanaati vardır. Amerika efkân umumiyesi, Japonyada hasıl oiacak aksülâmeli de AI • manyada hasıl oiacak aksülâmel kadar merakla beklemektedir. M. Rozveltin taarruzî silâhlara ve kuvvetli bir milletm müsellâh kuvvetlerini baska bir memleketm toprakla nna nakletmemesine dair olan bütün cümlelerinin Japonyanm Çtndeki mü dahalesine tatbik olunabileceği söylenmektedir. M. Rozveltin telmih etmis olduğu üçuncu mıntaka, cenubî Amerikadır. Son günlerde cenubî Amerikada cihan harbindenberi ilk defa olarak bir harp ilânı vukubulmustur. Beyanname müttehidei Amerika • nın mazide takip elmiş olduğu usulleri reddetmekte ve Müttehidei Amerika ile cenubî Amerika münasebatında yeni bir devir açmakta olduğu ehenjcvyetle kaydolunuvor. Fakaltelerde imtihan Darülfünun Fakultelerinde bu • günden itibaren tedrisata nihayet verilmektedir. İmtihanlara 1 hazi ran persembe çünü baslanacak ve 8 temmuzda nihayet verilecektir. tmtihanlar esnasında burada bulu • nacak olan Profesör Malş bütün Fakültelerde imtihanlan takip ede cektir. Muallimlerin telcjraflarına cevaplar tstanbul Muallimler Birliği yıllık kongresinde toplanan muallim lerin dilekleri üzerine kongre riyasetince Reisicumhur Hazıetlerine ve Başvekil tsmet Paşa Hazretlerile Maarif Vekili Resit Galip Beye tazim telgrafları çekilmisti. Bu tel graflara gelen setekkür cevapları muallimleri sevindirmiştir. Defterdarlığın faaliyeti Malî senebaşının yaklaşması dolayısile Defterdarlığın faaliyeti bir kat daha arrmışhr. Defterdar Mustafa Bey her gün maliye »ubelerine giderek islerin iyi ve çabuk görül • mesile mesgul olmaktadır. Dün de Fatin şubesindeki muamelât tetkik edılmistir. Tarih muallimlerinin içtimaı tstanbuldaki lise, orta ve muallim mekteplerinin tarih muallimleri bugün saat beste Maarif Vekâleti yüksek tedrisat tnüdiri umumisi ve Halkevi müdürii Hâmit Beyin riyase • tinde tstanbul lisesinde toplanacaklardır. Altmıs kadar mualiimin if tirak edeceği bu içtimada Türk Tarihi Tetkik Cemiyetinin yazdığı dört ciltlik tarîhin simdiye kadar ne suretle okutulduğu tetkik edilecek ve önümüzdeki sene takip edilecek usuller hakkında kararlar verile • cektir. Maliye kadrosunda değişiklikler tstanbulda tatbik edilecek son malî teskilât lâyihası maliye me murları arasında büyük bir alâka ve merak uyandırmıstır. Kadroda büyük tebeddüller yapılması muh temeldir. Bu lâyiha ile lâğvedilen memuriyetlerden açıkta kalacak büyük ve küçük memurların nere lere tayin edilecekleri henüz belli değildir. 44 öncü mektebin tenezzühü Beyanname Amerikada nanl karşılandı? Vasmgtan 17 (A. A . ) Yavas ajansı muhabirinden: ... M. Rozveltin silâhlan bırakma konferansına istirak etmis olan milletlere hitap eden beyannamesi, heme hemen umumî denecek bir şevkle karsılanmıstır. Beyanname Hitler hükumetine isnat edilen projeîere karsı dogrudan dogruya verilmis bir cevap suretinde tefsir edilmekte ve Alman Barvekiiinfn bugim soyliyeceği nutukta medenî dünyaya mevdan okumasına mâni olmağı istih • daf etmekte bulunduğu beyan olun maktadır. M. Rozveltin silâhlannı muahedenamelerin çizmiş olduğu hududu aşırmak suretile arttırmamak vadinde bulun maktan istinkâf edecek millet hakkındaki telmihi, Almanyaya karsı ağır bir ibtar mahiyetinde addedilmektedir. Vasington 17 (A.A.)M. Rozvelt, dünya milletleri rüesasına hitaben bir beyannam lesretmeğe, M. Şaht ile vaki mSlâkatlanndan sonra mumaileyhin yapmı» olduğu bevanatın tevlit evlediği •ndise üzerine ve Alman Basvekili Hitlerin nutkunu irat etmesinden birkaç saat evvel karaj vermistir. Zira M. Rozveltin M. Şahtın ağzından Alman siyasetine müteallik olarak duymuş olduğu jeyler, kendisini yeni bir Avrupa felâketme mâni olmak için evvelden davranarak mudahalede bulunmnh Hj*« Galatasaray lises^ndekt tahkikat Vilâyet idare heyeti Galatasaray lisesinde yapılan tahkikat evrakmı tetkike devam etmektedir. Heyetin ayırdığı komisyon bugünlerde mektebe giderek üç senelik hesapiarı tetkike baslıyacaktır. Kat'î karar bu hesapların tetkikinden sonra toplanacak idare heyeti içtimainda verileceklir. Yeni tetkikat dolayı sile neticenin kısa bir zamanda almmasma ihtimal verilmektedir. Dördüncü komisyon reis ve azaları terkin edildi Tahriri müsauk«fat işleri Def • terdarlıkta bir maliye ve iki emlâk miifettişinden mürekkep bir heyet tarafından tetkik cdilmektedir. Teftiş heyeti tarafından gösterilen !üzum üzerine dört numarah müsakkafat komisyonu reisi Seracettin Beyle heyetteki maliye azası Bekir Sıtkı Beyin kayitleri terkîn edilmiş, bittabi bu suretle komisyondaki Belediye ve halk azalarinın da vazifeleri kalmamıstır. cihan sulhuna ait hususlardan hiçbirine karsı lâkayt kalmıyacağının bizzat kendi beyanahndan anlaşılmakta olduğunu ilâve etmiştir. Dün Beyoğlu 44 üncü mektep talebesi himaye komitesinin riyasetinde bir tenezzüh yapmışlardır. Avu kat Şevket Molla Bey bu münasebetle mektebin talebesine bir kuzu ve helva ziyafeti çekm^tir. Mektep idaresi Şevket Molla Beye tesekkür etmektedir. iki italyan tahtelbahri geliyor Italyan donanmasına mensup Trise*ko ve Delfınc isimli iki denizalh gemisi Karadenize gitmek üzere 1 • talyadan hareket etmisierdir. Trisesko ve Delfino bu cumartesi günü Marmarayı ve pazar günü de Boğazi geçerek Karadenize gide ceklerdir. Ismail Hakkı ve Tahsin Beyler sergisi îngiliz Başvekilinin bir nutku . Londra 17 (A.A.) M. Makdonald, Amerikadan avdetini tes'H için serefine verilen ziyafette söyle demistir: « Bugün, hemen hemen tarihî bir gündür. Zira Amerika bugün büyük bir cür'etle ve açıkça palamarlannt kopararak cesurane ve takdire sayan azimIe pupayelken yeni sulara atılmıstır. Basvekii bundan sonra Amerikanın Paris 17 (A.A.) Bütün gazeteler M. Roosveltin beyannamesinin fevkalâde mahiyetini ehemmiyetle kaydetmekte ve mutat hilâfmda siyasî bir hareket olduğunu yazmaktadırlar. Gazetelere göre Hitlere yapılan itirfal ihtan her halde memnuniyeti muciptir. Fakat Amerika nın taleplerine ancak Almanya muhatap tutulmalı idi. Yalnız Almanya muhatap tutulmahymış! Debagat fabrikalarının ıslahı maksadile Belediye Daimî encümeni tarafından yeni bir talimatname vücude getirilmiştir. Bura nazaran fabrikaların zemini gayrikabili nüfuz ve daima yıkanabilecek bir halde yapılacak ve kirli sulann akmasma mahsus iskaralı mecralar clacaktır. Her tarafta tecdidi hava aletleri, amele için soyunup giyinme, yemek yemeğe mah™ yerler bol ve temiz su bulunacaktır. T.ilimatnamenm tatbikı için altı ay mühlet verilmistir. Bir müddettenberi Ankarad*a Belı diye memurlan hakkmdaki tekaüt kanunu lâyihası işini takip etmekte olan Belediye memurin müdürü Samih Bey dün sehrhnize avdet etm'ştir. Kakıun lâyihası Büyük Millet Meclisine sevkolunmuştur. Debagat fabrikaları iç ; n yeni bir talimatname Samih Beyin avdeti Bugün Haikevlnde restam tsmail Hakkı ve Tahsin Beylerin asa rından mürekkep bir resim sergiti açılacaktır. Sergi ayın yirmi beşine kadar devam edecektir. Yukarıki resimlerden ortadaki tstanbul Hmanı ve rıhtımı resıni Tahsin Beyin iki tarafteki portreler de Ismail Hakkı Beyin eserleridir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: