6 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tcf/?ı ftuft 6 Hazİran 1933 I Şehir ve memleket haberleri Ya*an: MARTA MAK KESNA Çevıren: ABİDIN DAVER Şiyasîicmal İngiltere Iran itilâfı Geçen tearmisanide tran perrol madenleri imtiyazım haiz İngiliz • tran petrol şirketine ait imtiyaz mukavelesinin tran hükumeti taraf ındaı kumpanyanm rey ve muvafakati a lınmaksızın feshedilmesi tran ile Ingiltere arasmda mühim bir ihtilâf zuhuruna sebep olmuftu. tngiliz sirketi eshamının yarısından ziyadcsi İngiltere devleti hazinesine ait olduğund'an ve tngiliz donanmasının canı olan petroller İrandaki kuyuların hâsılâtı ile temin edildiğinden bu ihtilâf, İngiltere ile tran hükumet • lerinin münasebatını gerginleştirmişti. O sırada Hint sularındaki İngiliz filosu amâral gemisinin, tngiliz şir • keti merkezinin bulunduğu Âbadan ismindeki tran' limanına gelîp de mirlemesi müsellâh bir ihtilâf ve mu sademe zuhuruna zemin hazırla • mıştır. Maahaza tngiltere hükumeti Hindistanın bu yakın komşusu ile iyî geç'nrneğe siyasî cîhetten çok ehem • miyet verdiğinden donanma ve ordu ile tazyik yolunu tercih etmemiş, işî Cemiyeti Akvama havale etmişti. Mançuri meselesindeki hatasını anlıyan Cemiyeti Akvam, tran petrollan meselesinde iki arafı sulhet • meğe çalısmıs ve tngiliz kumpanya,sı ile Iran hükumeti arasında doğ rudan doğruya müzakereye yol aç • mıştı. Bu maksatla tngiliz • tran şirketi reisi Sir Cadman Tahrana git miati. Bidayette müzakere ilerile memis, büyük engellere tesadüf et • mişti. Fakat son dakikada tran Şa • hının bizzat müdahalede bulunmast her iki hükumeti ve kumpanyayt memnun edecek bir itilâf temin eylemişti. tran Millet Meclisi ile hükümdan ahiren itilâfnameyi kabul ve tasdik ettiklerînden tngiltere ve tran dev • letleri arasındaki pürüzlü mesele ortadan kalkmıştır. Yeni tesviye »ureti, cihan iktısadî buhranınm doğurduğu bütün ahval hesaba katılarak tanzim edilmiş olduğundan ileride kumpanya ile tran hükumeti arasında bir sui tefehhüm zuhuruna hn • kân kalmamıştır. Yenî mukavelenîn en mühim noktası sudur: Hemen hemen bütün trana samil olan eski imtiyazın sahası yarıya indirilmiştir. Fakat buna mukabil imtiyaz müd • deti 1961 senesinden 1993 senesine kadar temdit edilmiştir. Kumpanya, işletecek sahalan 1938 senesine kadar intihap edecektir. Eski mukavele mucicince tran hükumeti miri hissesini safi teraettii üzerinden aldığından temettüün tayini meselesinden her zaman ihtilâf çıkıyordu. Yeni mukavele mucibinca tran hükumeti ton başına 4 şilin h!sse alacaktır. Fakat bu hissenin senevî hâsılâtı 750,000 tngiliz lirasmdan aşağı olmıyacaktır. Kumpanyanm müessesah, şubeleri ve memurlan he türlü vergi ve rüsumdan muaf tutulacak ve buna mukabil kumpanya senevî asgarî 225,000 ilâ 300,000 îngiliz lirası verecektir. Velhasıl tran hükumeti, her sene muntazaman lâakal bir milyon tngiliz lirası varidat alacaktır. İngiliz kumpanyası Kir • manşah eyaletinde petrol istihsal ve tasfiye etmeği dahi taahhüt etmiş tir. tran hükumetinin zayıf devrinde ve petrol sanayiinin cihanşümul e • hemmiyeti henüz anlaşılamadığı bîr vakitte gayrimüsart şartlarla ahnan bir imtiyazın f eshi ile bunun yerine hem tran devletmin hukuk ve menafüni te* min, hem de kumpanyanm idaresini teshil eden bir mukavelenin aktedilmesi siyasi cihetten dahi mühim bir hâdisedir. İran petrol ihtilâfmdan tngilte • renin siyasî rakibi Sovyet Rusya ile iktısadî rakibi Amerikamn istifade edememesi, tngilterenin Asyada eski tehdit ve tazyik siyaseti yerine uyuşmak ve dostluk siyaseti takip etmesinden ileri gelmîştir. tran hü • kumeti coğrafî vaziyeti Hibarile Asyanm vasat kısmında büyük devlet ler arasında mırvazeneyi muhafaza etmekte olduğundan daima teenni ve rtidal ile hareket etmektedir. Bunun için gayet nazik ve kanşık bir mesele hiç beklenilmiyen bir kolay • lıkla ve kat'î surette halledilmisti. MVHARREM FEYZl 52 İngiliz casusu Belçikah kız 5 6 metro yanında Tarihimizi de aydınlata M. Agache bugünden itiAlmanyanın harp ilâhı Kaysere diş biliyor! cak izler bulundu baren tetkikata başlıyor Emredersiniz mini mini hanım, dedi. Çok iyi aklettiniz. Sonra bryıklarını büktii ve garip bir tavula tavana bakarak ilâve etti: Mıısiki. diğer zevklere iyi bir baslangıç olur. Bu aksam operada büyük gala var. Biitün miihim şahsiyetier orada hanr bulunacak. Kalbim çarpmağa başladı. Bütiln miihim tahsiyetler, kim olabiiirdi? | M'"ralayımın dilini çözmek için ona j t>ir sürfi şarap içirdim; fakat istedi§im v* ^ekledigim tesiri hâsıl ed«»* "'im. Kulağıma yavafça dedi ki: Melcğim neden, yalmz hasmetlu hükümdanmız hazretlerine bakıyorsu • nuz ve neden gözlerinizde »imdiye kadar RÖrmediğim bhr garabet var. Miraiav acaba imDarator hakkuıdaki fena düsüncelerimi gözlerimden anladı mı diye titredim. Bereket versin o $özüne durmadan devam ediy ra> du: Niçin biraz da bana bakmıyor sunuz güze'im? Haydi lutfen biraz da bana bakmız. Bu sözleri pek tatlıiıkla tttylemifti. Otde avdet edince salonda oturup konyak ve kahve ietik. Ust iiste bir kaç konyak yuvarhyan miralay, ma. santn üttGnden bana doğru uzandı. Pu* rosunu yakarken eü titriyordu. Ağzı dehsetli Upirto kokuyordu. Halbuki o bu kadar icki içmezdi. Gözleriru göa • lerime dikti. Bakısiie bana ya'.varıyor du. Sevmediğim âfdcıma »öyliyecek hiç bir sey bularmyarak basımı çevirdim. Biras sonra. onunla odamda yapyalnız kalacaktım ve... Bu elim düşünce dimağımı burgularken vanıbasırruzdeki masada oturan geaç bir Aiman mülâzimi bana dikkatli dikketli ve manidar bir bakışla bakb. Sonra, basnu çevirdi. Bu bakıştan ev • velâ hiç b<r şey anlamadım. Miralay durmadan bir seyler söylüyor, fakat ben söyledik'erinin bir ke'imesmi bile an lamıyordum. Gözlerim mülazimde idi. O da bir daha ayni dikkatle, ayni ma • nalı bakMİa bana baktı. Sakin, o kadar bekiediğim ve aradığnm castu bu, ol • maaın?. Biras sonra mü<âxim, bir daha bana bakb, ba»Qe hafifçe bir işarette buhmdu. Sonra yerinden kaHıip asan • »öre doğru gitti. Truva harabelerinde tetktkat yapmak üzere Çanakkaleye giden Rua lisan ve tarih âlimi M. Mar, Truva harabelerindeki tetkikatı hakkında bir muharririmize demistir ki: < Harabelerde yaptığım letki • kat bende çok iyi tesirler bıraktı. Buralaırda profesör Bledenanın idaresi altında hafriyat yapılmaktadır. Oradaki büyük araştırmada va • liden ameleye ve âlimd'en talebeye kadar herkes canla başla çahşıyor. Bu hafriyat yalnız Ege mıntakasının değil bütün cihan medeniyetinin nasıl inJkişaf etmiş olduğunu halle • decektir. Romalılardan ve Yunanlıtardan evvelki zamanlara ait dil subelerinin tetkikinde anahtar h;zmetini göre cek olan ölü lisanlarda yazılmıs bir çok vesikalar Türkiyenin hemen her tarafında vardır. Filhaidka Lidyaldara ait yazılar ölü ve Avrupai bir lisan olan Lidya dilinin Avrupa dili ve Etroya lisanı ile olan rabıtasi için de bir anahtar hizmetini görecek ve ayni zamanda Türk dilinin tarihi hak • kında bizi tenvir edecektir. Şimdiye kadar yapılan arattrma sayesinde Romalılar ve Yunanlilar tarafından yapılan inşaatın altında kalmıs ilk tabakalar kaldırılarak yeni tabakalar bulunmuştur. Bu arastırmaların büyük ve ilmî biır ehern miyeti vardır. Truvaya yaptığım seyahat hak kındaki intibalarımı «Napoliyi gördHim ve öldüm > darbı meseli gibi ifade ederek söyle söyliyebilirim. «Truvayı gördüm. Bugünkü hayatı yasamak istiyorum». Çünkü asnrlann arasından gelen bir rabıta Truvayı Türkiyeye bağlamaktadır.> Truvada Yeni hafriyat I Şehircilik Mütehassısı geldi İstanbulda 350,000 kişi borçlu İcra 933 te halktan 1,5 milyon lira tahsil etti tstanbul icrasmm mes'ul muhasip liği 932 malî senesi çinde borçlu va ziyette olan halktan on bucuk milvon liralık para tahsil etmiş ve bunu ala caklılara vermiştir. Bu paranm 3,811,854 lirası nisan içtnde alınmıs • tır. Mayıs ayı içinde tabwlât yanm milyon lira kadardır. tstanbul dahilinde borçlu halkın miktan 3S0 bin olarak tesbit edümiftir. Yapılan bir hesaba göre tstanbul dalri halkın yarısından fazlasının icra daîresfle alakası vardır. Bu dairelere hergün vasatt olarak bin kişi müracaat etmektedir. Geçen malî sene içinde icra muha sipb'ğfnrn tahsil edilen paralardan al • dığı vBzde beş tahsil resmi 168,672 lirayı buimuçtur. imoaratorla karşı karşıya Ooerada büyük bir asker kalabalığı vc biraz da srvil vardı. Herkeste bir fevkalâdelik görülüyor, mütemadiyen bi rmi bekliyor gibi dönüp dönüp Beiçi • ka Kndzaa mahsus olan locaya bakı yorlardı. Biraz sonra, mizıka birdenbîre «Almanya, Almanya her ş«yin fevkindel» marsını çalmağa basladı. Hazırun Prusya zabitlerin* has malrineli kukla tavrlarla yerlerinden fır ladılar, arkalarmı sahneye ve yüzlerini kralm loeasma dönerek, dimdik, hanrol vasiyeti aldılar. Locadan içeri giren • ler Almanra tmparatoru ÎU tmpara • toriçesi idi. Hazırun ayakta oiduklan hald« müthis Hurra! larla hükümdar • lan seJ&mladılar. Bu naralar, o»eraımt n tavanmı zangırdatıyordu. Maama flh bütün bu alkıslar bana «un'î gibi geldi. Kayrer, etrafmdakilere p«k as ehemmiyet veriyordu. Büyük loeada, tmparatoriceden baska snrmalı bOyük uraformalannı giymiş kendi erkânı harbiye heyeti d« vardı. Imparatorun yü zSnde endtse, haiinde yorgunluk alâ • metlcri gorür gibi oldum. Sanki yük lendigi ağır mes'uriyetler omuzlarmı cokertmisti. A'manyanm harp ilâhı sert ve kes • Idn hareketlerle konusuyor vc etrafına bakarken, ben, onun havatma kastet • miş olan tngîliz casusu Belçikalı kız, beş altı metro otede, ona dis biliyor, tuikast haztruyordum. MutehaasuıM Agach<4 tstanbul hakkında bir plân hazır • lamak üzere Belediye tarafından eel> bedilen Fransız sehircilik mütehas • sısı M. d' Alfred Agaohe dün vapurla sehrimize gelerek Perapalas oteline inmistir. Kendisini Belediye na • mına Fen Müdiirü Ziya, Turizm fu besi müdürü Ekrem Besim Bey ler karşılamışlardır. Mütehassıs, Muhittin Beyi ziyaretle görüsmüstür. M. d* Alfred Agache dün kendisile görüsen bir muharririmize demiçtir ki: < tstanbulun müstakbel sekil ve plânı hakkında simdiden bir^ey söy lemek imkânsızdır. Çünkü henüz sehrinizi görmedira diyebilirim. Bundan 36 sene evvel Pariste Güzel San'at • lar akademisinde talebe iken buraya gelmis ve gezmistim. Ondan sonra bir kere daha geldim ve pek az kaldım. Lâkin sonra bu aehrin blr plânını hazırlıyacağım hiç aklımdan geçmemişti. Binaenaleyh bir şehirci olarak tstanbul hakkında şimdilik hiç bir fikrim yoktur. Burada üç veya dört hafta kalarak esaslı tetkikatta bulunacağım. Sonra Parise gidip evvelâ bir proje taslağı v« sonra da asıl projeyi hazırlıyarak tstanbul Beladiyesine göndereceğim.» M. Agache maruf bir sehircilik mütehassısıdır. 1912 de Avusturalyada Camhera sehrinde yeniden tesis edilecek olan payitaht için açılan müsabakaya gîrmis ve projesi kabul edilen Uç projeden birisi olmuatur. Kendisi Paris, Dünkerk, Rems, Cr«ilt Puvantie, Diebe sehhIeri için tevsi plânlan yapmıstar. M. d' Alfred Agache halen Fran»a Ticareti Hariciye meclisî müfavir heyeti azasmdan bulunmaktadir. Mütehassıs bugünden itîbaren totkikatına baslıyacaktır. Belediye diğer üç mütehassısa da harcırahla • nnı göndermistir, bugünlerde mu • vasalatlan beklenilmektedir. İki gömrOk memurunun muhakemesi Amerikan Himayeietfal cemiyeti azasmdan olup Ankarayı ziyarete ge • len AmeHkalı M. VUyama ait eşyayı. bîr gümriik kumusyoncusundan beş lira riişvet alarak gümriik resmi verilmeden ithale müsaade eden gümriik salon muayene memaru Âdil ve Nes'et Efendi ler dün, Utanbul irind ceza mahke • mesinde rfisvet almak, vazi'eyi ihmal etmek maddelerinden muhakeme e dfldfler. Dünkü durufmada mevkuf bulunan üd memur da hazır bulundu. Tahkikat bittiğinden müddeiumumi iddianamesini söyliyerek iki suçlu memurla araya giren ve riişvet veren kumusyoncunun cezalandnhnaunı istedi. Suclu memurlarm veküieri müdafaalaruu yaptJar. Mahkeme karar için bafka bir güne bırakıldu Balkondaki heyulâi Miraiay da gilçlükU yerinden kalktı, bana Gel yavnım, dedi. Yorulmuf • •unuzdur, odamıza gidelim. «Odamıza> »özü, beni son bir daha titretti. Yukarıya odamıza giirdiğrmiz zaman, beni kollannın arasına alarak göğsünün Uttüne bastırdı. Tavus kuyruğu rengindeki yatak örtütünün üstünde duran gecelik gömleğime bakarak mütebessimane: (Mabadi var) Safa Bey, Ahmet Haçimm mezan ba fmda, kısa bir hhabe irat ederek demisrir ki: € Ahmet Haşim! Biz seni burada brrakıp gidemeyiz. Ya sen. senin knlbin birimle beraber gelsin, ya bizim kalplerimîz burada kalsın. Haşimt Bu^une kadar bir tiirlü gelemiyen bahar, bugün seni burada te«yie geliyor: Bak, senin leyleklerin, <pürhayal leyleklert mezannın üstünde dolaşıyorlar.» Arkadaşınuz teessürfinün trticalen daha fazla soylemeğe izin vermedîğînî flâve ederek sözlerini brbVmâştir. Peyami Safa Beyden sonra, Mülkiye mektebi ton sınıf talebesinden Hilmi Bey de şu nutku söylemistir: « Üstat!... Bundan senelerce evvel bir yazında diyordım ki: € Her yıl ölümün beseriyete attığı tırpan insan zekâsınm tabiate karşı olan zaferini kimbilrr daha nekadar gecik tfrecektir.» Eyvah.. ölüm gene bizi kalplerimizden vUTdu. Asuların nadide yetiştirdiği. bir meyva ?ibi kemale getirdiği büyük bir baş daha durdu. Ey büyük şair! Senin kafanda biitün^ bir medeniyetin ve edebî insan zekâsımn kemaline şahit olmustuk. Kabiliyetlerin en parlagı 2ekâ ve zekân>n da en yükseği edebi zekâ olduğuna inanmıştık. Seni yalnız renkler ve seslerle oynıyan bir şair olarak tanımıyorduk. Ebediyet seni de bnden kıskandı. Faniierle daha fazla konuşmana müsameha etmedi. Belki biz« birçok sırlaT veîecektinl Belki bite daha birçok şey!«• öğretecektin! Üstal sen bizim hocamızdın Şajr hitabına çoktan bıkan kulaklann bu yeni kelimede daha başka bir zevk buluvordu Hocalıgı seviyoTdun Bu sevginin ateşi değil mi ki. daha birkaç ay evvel »enl yatağmden kürsüy<? koşturdu O eün hasta ha^ta »imfa girdiğin zaman «kendimi çok çocuklu babalara benzetiyorum. Ve sinıfa e'" di§im zaman aile hariminin hararetini hissedivorum » demiştin . Arkanda, kalplerinde ıstırabın. gÖ nüilerinde hatıralanrı, dillerinde şiirlerin mahzun bir miilkiyeliler kafilesi var.» Hilmi Beyden sonra Güzel San'at lar Akademisi mimarî subesi talebesinden Necmi Bey, Eyüpliler namına da GaHp Bey birer nutuk »Sylemiflerdir. Nizamettin Nazif Bey de bir nutuk söyliyerek demistir ki: « Büyük Türk milliyetperveri, büyük Törk çairi Ahmet Haaim öldü. Ne tarih Çanakkalede dövüşen milliyet Samih Beye istikbal merasimi Bugün Ankaradan avdet edecek o • lan* ve Belediye memurlannın tekaütlüğü hakkındaki kanun lâyihasının a • lâkadar makamlar nezdmde takibi sırasmda gösterdiği faaliyet Belediye memurlan üzerinde büyük bir memnuniyet uyandıran memurin müdürü Samih Beye parlak bir istikbal merasimi hazırlanmışhr. Korkunç bir sual Konser başlam&k üzere idi. Elek trikW •Sndur&lunce Ioşluk içinde kalan locoda mir&tarm eK eiirrıi tuttu ve bi • yridı dudaklan çıplak enseme süriindü. cadde Te civar kesif ve girzide bir ka • lab*Uda hmcahmç dohmıatu. Meraai • m*. gelenler arasmda Vaü Muhittâı Beyle, Belediye erkftm, Şeh» Mecltti asalan, bâtün ediplerimiz, şaarlerimiz, matbnat vc ajanslar mumeMİIeri, Harp Akademiai zabttam, bvçok mUderrisler ve muallimler, DariUfiinun, Guzel S u ' a t k r Akadeınsi ve MüDdye raekItbi ve h*eler taJebeleri, GalatMaray İscOeri, KadıkSy kız orta mektebi talebe«i, memleketin münevverlerin • den mohtelif mesleklere mensup birçok zevatla balktan çok büyük bir kütie görBlGyordu. Bir pol» mufrezea büyük aaire son aelâım ifa için gehnts bulunuyordu. Hatimin cenazecine gönderüen çelenkJeri tasıyanlar da aynca büyük bir kaf3e t«şk3 ediyordu. Edibin hocalık ettigi mekteplerle, Edebiyat talbe cemiyeti, Matbuat cemiyeti, gibi birçok müateseler ve teşekkülier namına çelenkler hazırlanmısb. Yangın tahkikati Beyoğlunda Namık Pasa aparbmanmın bir kısmı ile altmdaki dükkântn yvnması hadiaesa etrafmdB müddei snumt muavinlerinden Salim Bey tarafından tahkikata devam edilmektedir. Salim Bey, İtfaiye müdürü thsan, mühendis Kadri, Beyoğlu itfaiye gnıp âmiri Zeki Beylerle yangın mahalline giderek uzun nzadıya tetktkat yapmıs tır. Ba tetkıkat neticesinde yangı mn tabiî bir halde çtkmadığı kanaati hasıl obnuştur. Diğer taraftan yapılan tahkikatta bu dükkânı isleten üç kisiden manifaturacılık yapmakta olan Yervant Efendmin eşyasırm 7000 liraya, yapkao Aleksandro* Efendinin esyasmm 3500 liraya, dükkând?hjha fiyecuSc yapmakta olan tkbal Beye ait mallann da 24,000 hraya sigortalı olduğu anlasdmışhr. Dükkân da aynca 22,000 Uraya sigortab bulunmaktadn ki ba saretle yalnız dükkânla içindeki eşyalarm sigorta bedeli 56,000 lirayı bulmaktadır. Dükkândaki esyalar kâmilen yandığı dhetle burJarm kıymetlerinin tesbiti kabil olamamıştır. Müddeiumumilikçe yapılan tahkika hn aldığı cereyan yangmda bir kast mevco tolduğunu gostermektedir. Yangm esnasmda dükânın üstünde yatmakta iken kendini kurtarmak için alevlerin içine »tılarak yüzunden fena halde yanan ve hastanede bulunan bekçi Ahmedin ifadesi almınca yangmm nasıl çıktığı hakkmda meçhul kalan noktalarm aydmlanacağı ümit edilmekte • dir. , OtobOs regfllâiörleri Otobüslere regülâtör konmasi Be lediyece karar altına alınmıs ve oto büs sahiplerine tebligat yapılmıştı. Bu teblîgata rağmen henüz âletler konmadığı için son bir ihtar daha yapılmıs ve kendilerine bir ay mühlet verilmiştir. Regülâtör konduktan sonra oto • büsler otuz kilometrodan fazla gide miyeceklerdir. Lise muallimlerinin maaşı Lise muallimlerinin haziran maas lan yeni malî sene münasebetile biraz gecikmiştir. Maamafih, iki uç güne kadar verîlecektir. Orta mektep muallimliği imtihanı Yollarda Haşime selâm Hafünin tabutu boydan boya bw Türk sancağma sarılmub. Mutat dinî merasimden sonra, önde çelenîder olduğu balde kafile hareket etti. Haşimin cenazesi, omuzlarda değil, e'ler üstünde tasmıyordu. Bahariyeden Kadıköv islcelesine kadar olan güzergâhta, halk ta büyük bir teessür içinde hürmet vazifelerini yapttlar. Bu içten gelen teza • hürler, büyük sairm muhitinde de ne kadar sevildtğini cösteriyordu. Bütün dükkânlar kepenlderini mdirdüer ve içmdekîler sokağa çıkarak tabuhı se > lamladılar. KadıkSy nhtımına yanasmıs olan ŞirkehTıayriye vapuru, cenazeyi teıyi eden muazzam kalabahğa nazaran çok kü ç&ktü. Kafilenin bir kısmı bu vapu ra, ve diğer bir motöre bmdiler. Geri kalanlar Ha Seyrisefaîn vapurile köp rüye geldiler. Cenaze merasirrune başiangıcında yetifememiş olanlar kafileye burada ilti hak ettfler. Sairi&zam Abdülhak Hft • mit Beyle, diğer, birçok zevat, bütün hatnm şair ve edipler bu meyanda idi. Eyüp :skelesinden itibaren makbere yakla^dıkça, gözyaşlan ve tsbrap fazlalasıyordu. Biihassa kadm mubarrir ler büvük sarrhi tabutu arkasmda ağ hyarak gidivorlardı. tste, Hasim için aynlan yer hazulanmıştı. Kendisine tevdi edilecek vücudü bekb'yordu. Bu son hizmet te görüldü. Tabut mezara m dmldi, üseri topraklaria örtüldü, çe lenHerle süslendi, gözyaslarüe islahldı ve dinî merasimi de yaoddı. Bondan sonra arkadaanmfz rVyaml Temmuı iptidalarmda orta mektep muallimliği için açüacak müsabaka im? tihamna girmek arzusunda olan lise ve muallim mektepleri mezunlan Maarif idaresine müracaat etmeğe başla • nuşlardır. Bu müracaatlerin arkası on beş hazirana kadar alınacak ve müracaat edenlerin listesi Vekâlete gönderilecektir. peTver Haşimi. ne de TüTk şiri Piyale şairini unutabiiir » Nizamettin Bey dünyanın en zeki gözlerine, en kuvvetli başına malik o • lan Haşimin ömrünün son senderinde vücudündeki zâfile mücadelesini kısaca anJattı. Bu çok hazin merasim de böylece bitmis oldu. 3 aylıkların tevzii Miitekaidin, eytam ve eramilin Sç aylıklannın tevzüne bugünden itibaren başlanılacaktır. Tevzi subelerine lânm gelen memurlar gönderilmiştir. Yeni malî teşkilât eylule kaldı Yeni malî teşkilât lâyibası henüz alâkadarana tebliğ edilmemekle be • raber bu teşkilâtm eylulün birinden i • tibaren tatbik edileceği hakkmdakj haberler teeyyüt etmektedir. İki tramvay yoldan çıktı Haşim gecesi önümüzdeki cumartesi akçamı yük • sek muaJlim mektebinde vefat eden büyük $air Ahmet Hasim için bir mü • samere verilecektir. Müsamerede talebe tarafından üstadtn muhtelif eserleri okunacak ve mütefekkirlerimiz kendisi hakkında hitabelerde bulunacaklardır. Haşim gecesine matbuat erkâru, ede • biyat simalan ve mütefekkirler davet olunacaktır. Otomobille Asyadan Avrupaya tngiliz zabitlerinden Mr. Hill ve Mr. NVeldon dün otomobille Asyadan seh • rimize gelerek Londra oteline inmiçlerdir. İki tngiliz zabiti otomobille Bağdattan hareketle Dirzor, Halep, tskenderun, Dörtyol, Niğde, Aksaray, Afyon Karahisar, Kütahya, Bursa, Yalova ve üsküdar tarikile tstanbula gelmişler " dir. Burada birkaç gün kaldıktan sonra gene otomobille memleketlerine gide» ceklerdir. Dttn yoldan çıkan tmmv»ylar.» Dün sabah saat dokuz buçukta Bebekten Eminönüne «efer yapan bir tramvay Eminönündeki kavse geldiği sırada makastn zamanmda acılama ması yüzunden her 3ci araba da yol • dan çıkmif; sarsıntıdan içerde bulunan yolcuUr hayli heyecana düşmüslerdir. Arabalann yola alınması bhr saat ka • dar sürmus ve bu müddet «arfmda tramvay seferleri durmuttur. Mezar başında Mnarif Vekilinin taziyesi Maarif Vekili Resit Galip Bey dün Güzel Ssn'atlar Akademisi müdiriyetine tu telgrafı göndermistir: Kıymetli Türk şairî ve çok sevimli bir muallim olan Ahmet Haşimin ölü mü kendisini tanıyan ve sevenleri ve bilhaMa maarif ailesini çok mtiteessir etmiştir. Akrabasına ve telebemne »a mimî taziyetlerimin bildirlmesine tavasüutunuzu rica ederim efendim.» ... Dr. REŞtT GAÜP Sahipsiz eşyanın satışı Gümrükte biriken ve kıymetleri mecmuu 300 bin lira kadar tutacağı anlasılan sahipsiz eşyanın satısına dün de devam olunmustur. "* Nutaklar

Bu sayıdan diğer sayfalar: