12 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

12 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Haziran Camhariyet 5ON TELGRAFLAD Bana krlırsa Diinyanın sonu \ İSTANBUL Iere hoş gelmiyebilir. Bu san'at kârların, o bizim hasret çektiği miz Avrupa şehirlerini de be • ğenmez olduklarını ve onları yıkıp yapmak istediklerini düşünecek olursak, yalnız memleketi mizdeki fena örneklerin değil, memleketimiz dışmdaki güzel zannettiğimiz örneklerin dahi, onlan muhakeme için bize pek az yardım edeceğini anlanz. lstanbul plânını yaptıranlar, büyük bir hayır işliyeceklerdir. Bu hayır iki esaslı tedbirle ta mam olabilir: 1 Plâna sadik kalmak. 2 lspekülâsyona mâ ni olmak! FALİH RIFKI alk arasında çıkan bir rivayete 'göre bugün dünyanın sonu i • miş. «Rugün varız, yann yok!» sözü. artik. en müşterek ve en sert manesını almış oluyor. Sair Türkîyede, baharsız geçen bir yılın bu kadar bedbin tatavvurlara Atina 11 (Hususî) M. Venizelonun üzerine Apostol Polihronopulos meydan vermes? birax tabiidir. Her sa karsı yapılmu olan suikast Uhkikah milletten ziyade Türkler için bir mev tevkif edilmiştir. devam etmektedir. tstintak hâkimi, sim atlıyan ve kışla yaz arastnı kara Muhalif fırkalara mensup âyan ve bulutlarla, hrtınalar ve yıldmmlarla •uikastm muharrik ve failleri hakkmda meb'usan, meclisteki odalarmda topla • dolduran şaşkin tabiat bir muammadır. neşredecegi tebliği dün de neşretme . narak vaziyeti uzun uzadıya tetkik etHalk, aylardanberidir, ilkbahan kar • miştir. Bu teahhur, tahkikattn hitam bul tikien sonra hükumetin takip <r^ ' *tı şılamak için açiklık yerlere koştu; fahareketi kararsız ve şüpheli olaraHtt.. f mamış olmasından ileri gel miştir. kat,' her defasında, renkli yemişler, sif ve ahaliye karşı bir beyanname neşEfkân umumiye vaziyetin tavazzuhugüller ve biilbvllerle beraber yağmuretmiş'erdir. nu ve faillerin meydana çıkarılmasıni n, fırtmaya tutuldu. Bu yıl randevü • Bu beyannamede hükumetin cinayet asabiyetle beklemektedir. HükumeH? süne gelmiyen bahann şair Türkü en • faillermi hangi tabakaya mensup olursa muhalif fırkalar arasında münakaşalar dişeye dustirmesini ayıplamamalıdır: olsun tevkif etmesi lâzım geldiği ve sui' devam etmektedir. Hükumet, vaziyete Bülbüller oter, gtiUer açık, sad pöniil kast fnilleri hakkındaki delilleri örtmek hâkim olmak, muhalifler de suikastte yok; ve adliyenin vazifesini yarıda bırakmak hükumetin beraber olduğunu ileri sürHiç böyleliğin pörmemişiz faslı bahafikrmde ise cinaveti benimsediğini an nn. roekle hükumeti itham etmekte ve hü • latmış olacaği bildirilmektedir. Bu be Fakat bu yıl «böyleliğin» değil, faskumetm mevkiini sarsmak için uğraşvsmtamede kullanılan şiddetli Ksan hülı bahann kendismi de göremedik. 12 maktadırlar. Ahrar fırkasuıa mensup gakumet mehafilinde büyük bir teessür uhaziram dünyanın sonu addeden nva«eteler hükumeti istifaya davet etmekyandrrmışhr. yet, bir hissi kablelvukudan ziyade tedirler. s «baharsız dünya olmaz olsun!» der kaHükumet, Ahrar fırkası taraftarlari Yeni Jevkifat biünden bir isyana benziyor. rmn, hükumeti devhmek maksadile miEğer bu dogru bir hissi kablelvuku fstfntak hâkimi faaliyevfne büyük bir tingier tertip etmek, mukabil suikast • ise ve bugün,kürreiarz, ipi kopmuş bir gayretle devam etmekte, kâtipler ge ler yapmak üzere.Giritten Atinaya bir çocuk balonu gibi mihverinden çıka.kafile getirmek fikrinde olduğunu haber celi gündüzlii çalumaktadırlar. Evvel rak sonsuz boşluklarda sönmeğe mahalmıs, bunun üzerrne Yunanistanın büee tevkif edilenler arasında yeniden mukumsa helâllaşalım. Sütunumdan size tün Iimanlarmdan herhangi bir Giritli vaceheler, yapılmış, Polihronopulos' aielimi uzatıyorum ve hergün yazmağa nm karaya çıkmasını menetmiş, hususî lesmfn bStun efradmm sutkastte met mahkum bir rauharrir asabiyetile, tenkarakollar kovmuştur. Atma~dak< rrmrıahaldar olduğu meydana çıkmıstır. B>J I kidine yeltendiğim birçok insanlar eirler zabıta kontroluna almmıslardır. hakkmda ileri geri söyledigim sözleri, yahut bu sütunda sık sık tesadüf etti • ğiniz her nevi ihmal, şiddet, çam devirme, beceriksizlik, telif zâfı, kuruluk ve yavanhk, hezyan ve saire tertibht • den ne kadar beşerî hata varsa hepsini bağışlamanızı rica ediyorum. Bilhas' •a alacaklılanm, hesaplarm üzerine sünger çekerken vüzlerini buruşturmasmlar: Çünkü hep birden göçeceğimiz için, icra ve haciz memurlarmı öteki dunyada da bulacaklardır. Ankara 11 (Teefonla) Hakkı Ta'Ankara 11 Gazi Hazretlerinin PEYAM1 SAFA nk Beyle arkadaslannm Cumhuıpyetin k*nunu medeninin 452 inci maddeai 10 uncu yıldönümü hakkmdaki ka • Kitap yangını müsabakası dairesindeki tasarruflannm, mah nun teklifleri Meclis muzakerata ara • fuz hisseler hakkındâki'nükümden Lute 4 sntda da bildirdiğim gibi bugün kamüstesna olup îstisnasmm bütü nmalla!. Selâmi izzet: Bütün eserleri. bul edilmiştir. Bu kanunun esaslan sunnnda muteber olacağına dair K'^kumet s 2. Vâlâ Nurettin: Bütün eserleri. laedır: ' % Meelipe bir lâyiha takdim eyledi. 3. Etem tzzet: Bütün eserleri. c '.^ayramdan 10 gün evvel baslamak Lâyiha Adlfore encümenind . "" 4. Bürhan Cahit: (Harp dönüşü, lunmaktadır.' ". j e r >l e nihayetinden sonşülerek heyeti uımımiyey' 8 . ı c r a * m u ı ihtiyat zabiti müstesna) bütün eserleri. Gerek T"i*ha sürmek üzere hüku • lunacakhr. Hükumet e s b . b l r • a a d e t 5. Süat Deryiş: Bütün eserleri. . vasıtalan tarifelerini r^V ~.i\.ndi nakil lâyihasındrf b*u münase># ^* ""y**1 6. Halit Fahri: Bütün eserleri. indirebilir. him mütalealan ter^ ' .yor: 7. Yusuf Ziya: Bütün eserleri Cumhuriyetin 10 uncu yıltnı dol • ve hassaten «Refik Halit> ten kendine <Vatanm kurtarı^.'.M ve istik durması munasebetile neşredilip Maamal ettikleri. lâline kavuşmasi V rtUZ11' m büyük rif Vekâletmce tesbit edilecek mat • 8. Nizamettin Nazif: Bütün e timsali ve Türkiyenin yeni bir dev bualardan ^ ^ t a ücreti alınmaz. «erleri. let olarak kurulması işinin başarıcısi 8u bayram %ünlerinde bütün telgraf, 9. Resat Nuri: «Yaprak dökütnü». bulunan Gazinin şahsivetlerine ıevtciektuç yje karl ü«rretleri yanya indi 10. Server Bedi: Bütün eserleri." gi ve bağlılık nisanesi olmak üzeıe rilir. V Cağaloğla Hamam »okah 18 No. kendilerine 4İ ikikî, hükmî birçok CumhuriyeHî» 10 unt»u yılı hatırası Vamıh Hayri sahısiar tarafmdan ^mval ve emlâk' olarak bir madalVsr basıp istiyenlere Lİtte S dağıtmağa ve hasılat taiVasiTiı' i'mkılâ/ . hediye ve takdim edilmiştir. Geçir 1. Halit Fahri: Şiirleri. ba hizmet eden bir esere sermaye o • diğimiz büyük tarihî devrin istisnaî 2. Seslâmi tzzet: Adaptaayonlajı. larak ayırmağa Maarif Vekâletî' me • hususiyetlerinden doğan bu mahiyet* 3. Vâlâ Nurettin: Ask roman zundur. teki mallann tabiî hallerin îcabına lan. Teşrinisani 1933 maaşı ile tesrini • göre tesbit edilen kanunu medeni4. Resat Feyzi: «Boynu Bükük evvel 'ayı ücretleri teşrinievvelin 28 indeki kayitler, şartlar dairesinde vaKızlar.» ci günü'ödenir. siyet hükümlerine tâbi oimasını bü5. Bürhan Cahit: Parföm kokan yük reis doğru bulmıyarak bu serveromanlan. ti gene inkılâbın derinlesip kJkleş6. Bürhan Ümit: Bütün eserleri. mesine ve millî gidisrn ileri^jamle7. Orhan Seyfi: Nesirleri. lerle kuvvetlendirilmesinde \ayin 8. Ahmet Refik: «Iki komita, Iki Cenevre 11 (A.A.) Silâhlan bı • buyuracaklan kayitler altınd ? ta kital.» rakma konferamt ordu mevcutlan tek' sarruf edilmek üzere reisi bulundu'y 9. Eşref Şefik: Spor tenkitleri. nik komitesi, 4 reye karşı 12 reyle, kılan C. H. Fırkasına vasiyet tarikile 10. Falih Rıfkı: Roman. sa hizmetli ordularda mecburî iş hiz Amerikan Kolleji S. N. Suzan ' bırakmak arzusundadırlar. metinm kaldınlması için karar vermiş • Lİtte 6 ' Fırkanm üçüncü kdhgresi huzu • tir. Komite, atkerlikten evvel talim ve 1. Etem tzzet: Bütün eserleri. runda, birçok dinle'yicilerle' efkân terbiyeyi kabul etmiyen devletlere or 2. Selâmi tzzet: Bütün eserleri. îimuıhiye huznıunda ifade buyur • du meveutlannı çoğaltmak hakkmda • 3. Server Bedi: Bütün eserleri. duklan bu yüksek ve asil arzulannın müsaade vermeğe ve afkerî hizmet • 4. Bürhan Cahit: Bütün eserleri. temini için vaziyeti kanunileştirmek Ierden sonra talim ve terbiyeye müsa 5. M. Turhan: Bütün eserleri. icap eylemektedir. ade etmemeğe karar vermiştir. 6. Nizamettin Nazif: Bütün eserBuna göre müşarünileyh hazret • leri. lerinin sirf büyük şahsiyetlerine mah 7. Mahmııt Yesari: «Pervin Absus.ve münhasır bir istisna teşkiK.eyAnkara 11 (Telefonla) Efgan la» dan maada hepsi. lem,ek üzere lâyiha tefclif edilmwtir. Şahı Nadir Hazretlerinin birader • • 8. Kemal Zaim: Lise için yazdılerinin vefatı dolayısile Reisîcum • ğı fizik kitaplan. hur Hazretleri, Nadir Sah Hazret Bükreş 11 (A.A.) Le&stamn ye9. Vâlâ Nurettin: Bütün eserleri. lerine, Basvekil tsmet Pasa Hazret • ni Ankara sefiri M. Potoek/bugün fcoIeri, Efgan Sadrazamı Hazretlerine, 10. İskender Fahrettin: Bütün eHariciye Vekâleti Vekili Şükrü Kaserleri. manyadan geçmiştir. Yeny jazifesi ba • ya Bey de Efgan Hariciye Nazınna Cağaloğlu • Sıhhiye aparttmanı • şma gitmek üzere Kösteıj(*deri vapu • teessür teljrraflan RÖndermislerdir. No. 9 • Rusen Âli ra bmecektir. Suikast tahkikatı bitmecn Atinada yeniden bazı tevkifat yapıldı, muhalefet rüesası ahaliye müheyyiç bir beyanname neşretti Büyük şehirciIerden profesör Agafin fstanbula geldiğini gazetelerde okuduk. Jansen veya Agaş veya herhangi eser sahibi bir şehirciye, Istanbul plânını teslim etmek zamanı çoktan geldi. Şurası hakikattir ki cumhuri • yet zamanındanberi fstanbula hususî keselerden dökülen para, Ankara için devlet ve fert tara fından harcanan paradan daha çoktur. Nişantası, Taksim, Ci hangir her taraf beton yığınları ile doldu. Eğer bir plân ve san'at kontrolu olsaydı, bugün Istan • "bulda birkaç koskoca semti: Işte cumhuriyetin diye gösterebilirdik. eseri! IHEM NALINA MIHINA Iktısat konferansı! I ünyadaki iktısadî buhranla mücadele etmek, büyük harbin bozduğu ikbsadî düzeni yeni den kurmak gibi büyük ve müskül bir işi başarmak emelile toplanan Londra korrferansı bu«ün saat on birde açılı yor. Bütün medenî âlemin ümidi ba konferansta... O kadar ki konferansa gelen murahhaslara Londrada «Dünyaya refah getirecck meleklen ismini vermişler. Murahhaslarla müsa vkleri 2000 Idsi imjşler... Bu 2000 meleğin dünyaya refah gelîrip getirmiyeceklerini, konferan«n alh hafta sürecek olan müzakerelerinden anlıyacağtz. Fakr.t şimdilik, kâhpleri, daktfloiarile beraber bir fnfca askere muadil olan heyeti murahhasalar raecmuunun Londra otel ve kazinolarfle. eğlence yerlerine refah götüreceklerme, hatta götürdüklerine, şüphesiz nazarile bakdabilir. NitekJm Londrada, murahhaslan eğlendirmek için, birçok tertiba.' alııuıuş. Gelen haberlerden iktuat konferan smm konferansa iştirak eden millet • ler için pek te flrtuadî olmıyacağı anlaşıhyor. Pek kalabalık gelen AJmanlar, koskocaman bir otelm bütün bir katım işgal etmiş ve bu otelin odalarma 80 telefon koydurmuşlar. En az iki kişiye bir telefon hesap edersek Alman heyeti şöyle iki yüze yaktn bir kalabalık olu • yor, demek. Amerikalüar 80, ttalyanlar 40 IdşiUc heyetler göndermişler. Alb haftada ba heyeti murahhasalann edecekleri maaraf gözönüne getirilirse lctuat konferansmın bizzat iktısadî bir iş olmadığı anJaşüır. Dünyanın iktısa diyatı düzelsin de varsın iktuat konfe • ransı flctuadî değil, pabalı olsun değü mi? Mesele işlerin düzelmesmde... tktıaat konferansı, murahhasUnn yahut tabiri diğerle refah meleklerinin adedi ve mucip olacağı masarif itibarile flctuadî ohnıyacaksa da söz itibarile iktısadî olacakrmş! Bazı murahhasların, konferans içtHnalarma herhalde mü eellâ tıraşJı gelecek olan arkadaşlannı tekrar perdah etmelerine meydan vermemek için bir ceyrekten fazla söz söylenilmesine müsaade edOmiyecekmiş. Mükemmel tedbir! Herkese istediği kadar çene çalmak fmatı verilirse, refah meleklerinin lâftan başka birşey getirmiyecekleri ve Londranm bu güzel mevsiminde konferansın uzayıp giderek meşhur sü mevsimine kadar süre ceği muhakkaktır. tngüızler, pratik insanlardır. Denizci ve gerrad bir millet olduklan için bizim meşhur «rlâfla peynir gemisi yürümez» atalar sözümüzü pek iyi badiklerine de şophe yoktur. Beliğ fakat kof nutuklar, •üslü fakat işe yaramaz nazariyelerle, kaç senedir dünyayı boğan iktuat ifribnin mağlup edüemiyeceği muhakkak olduğuna göre, tngüizlerin «az söz, çok iş» prensibini takip ettikleri anJaşıhyor. Hemen Allah bu tarihî konferansa muvaffakiyet versin amin! Bugün bunlan eserimiz, diye gösteremeyiz. Çünkü hep inşaat anarşisinin ve san'ata hürmet sizliğin örnekleridirler. Cihangi • rin, Nişantaşının ve Taksimin ne kadar bozulduğuna dikkat edi niz. Eğer plân gecikirse üsküdar ve lstanbul tarafı, betonun ufuklarına heniiz tesir etmemiş oldu ğu çehir kısımları da öyle ola > caktır. Cumhurivet devrinde, sebebi ne olursa olsun, tstanbuldan geçen büyük inşaat hamiesi, şeh • rin güzellesmesinde âmil olmaktan mahrum edilmiştir. Böyle bir hamlenin bir daha ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Fakat yeni plân, nesillerce tatbik edilecek bir esas olacaktır. tstanbul coe • rafyada en güzel noktadır: Bu nokta en çirkin şehir kaplaması ile büsbütün tahrip edilemezdi. Şüphesiz Agaş da, Ankarada Jansenin yaptığı gibi, en son şehir nazariyejerine göre bir plân yapacaktır. Yalnız kendisinin mümkün olduğu kadar serbest bırakılmast lâzımdır. Hakikat odur ki bizde henüz hiçbir şehirci yoktur: Şehircilik bambaşka, tamaonen hususî bir ihtı&astır. Bu ihtısasın hükümleri, hele bizim gibi, şehir inşası anarşisi için • de yetişip büyüyen, güzel şehri memleket dışrada srören kimse • ** M. Agaş İstanbul ve Plân için ne düşünüyor? Şehircilik mutehassısı M. Agaş ts • tanbul şehri ve müstakbel plân hak • kmda düşüncelerini şöyle hulâsa et miştir: « Belediye fen işleri müdürü Ziya Beyle beraber tstanbulun muhtelif yerlertni geziyorum. Şehrin esas hat larmı gördükten sonra, tetkikahmi daha ziyade derinleştirmek için mahalle mahalle geezceğim, sonra sayfiyeleri doiaşaeagım. Bundan sonra tavsiye edeceğim çareleri raporumda zikrede cegim. Bence şehircilik ilhn, san'at rebefe, hususile içtimaî feslefe ve tasavvuftur. lstanbul plânını bu esaslardan mülhem olarak hazırlıyacagnn. fstanbulun istikbaline çok itrmadrm vardır. Burasmın siyasî bir merkez olmaktan çıkması istikbalini kuvvetlen • dirmiştir. tstanbul, Karadeniz havza • tmm ihracat yolu üzerinde bulunmasi itibarile büyük bir transit merkezi olmağa namzettir. Bu nokta tstanbulun feyizli ish'kbalmde en mfîhim bîr ei • hettir. Burası tabiî gSzelükleri, iklimfndeki hususiyet itibarile büyük bir seyyah şehri de olabilecektir. Şu halde tstanbul evvelâ bir ticaret ve iktısat şehri; sonra, çok kıymetK asan atikasile, güzel san'atlar şehri o • lacaktır. Tekrar edeyim: Türkiye hü • kumeti, bilhassa çok yüksek lideriniz, siyasî faaliyet merkezfni tstanbuldan uzaklaşhrmakla şehrin âtisi için büyük bir durendişlik ve isabet göstermiştir.» Gazi Hz. nin Fırkaya teberruu Cumhuriyetîn 10 uncu yıh Medise bir karçun lâyihası verildi Mecliste kabul edilen kanunun esasları Samsunda saklanan mübadil Rumlar Samsun «Hususî» tnhisar me • murlan burada mühim bir kaçak rakı fabrikası keşfetb'ler. Hacı tbrahim çiftliğinde bulunan bu fabrikada gayet büyük bir rakı kazanı, külliyetli miktarda cibre ve rakı bulundu. Kaçakçı Artin ve Todori yakalanarak müddeiu • mumiliğe teslim edüdiler. Kaçakçılar dan Kiryaki oğlu Todormm mübadil Rumlardan olduğu halde senelerden beri Samsunda gizlenmeğe muvaffak olduğu ve kendisinden başka üç Ru • mun da namı müstear ile o vakitten beri Samsunda gizlendiği anlaşılarak bu cihetten tahkikata başlandı. Samsun Belediyennde bir tokat hâdisesi Birkaç ay evel Samsun Belediye riyaset odasında bir hâdise olmuştu. Belediye reisi thsan Bey muhasebeci Kâmil Beyi tokatlamıs, muhasebeci bey belediye reisi beyi dava etmişti. Şurayı Devlet thsan Beyin bu suçundan do • layı tahb muhakemeye almmasına ve mahkemenin Ordu asliye mahkemesinde icrasma karar vermiştir. Yağmmrlar, mezraatı harap ediyor Bu sene burada yaz bir türlü gel mek bilmedi. Şiddetli yağmurlar ge celi gündüzKi hâlâ devam ediyor. Bütün mülhakatta ekinler bozuldu. Tü • tüncüler endişe içindedir. Erken eki Yanımda duran ve yüzüme hayran hayran bakan Hasibeye gayriihtiyari sordura: O ıterede'ı Sabahati kastettiğimi anlamıştı. Başıni ve ellerini salhyarak: Ayol... Küçükbey... Neler ol • du sen gittikten sonra, neler!., Şimdi yok mu? Yok! Neler de neler! Bu sırada polis dışan cıkmışh. Bana selâm verdi, Hasibe ile beraber onlar aşağı inerlerken ben babamın odasına girdim. Peneerenin yanmda, sonradan tedarik edilmiş ve ev eşyası meyanın da , evvel ce bulunmıyan uzun bir koltukta yatıyordu. Kapıdan içeri girer girmez göz göze geldik. Hiç ümit etmediğim kadar tabiî bir sesle, adeta evin içinde hastalık, kavga, boğuşma gibi şeyler olmamış gibi rahat bir karşılayışla: len tütünlerin çapalanmasma imkân gorülmediği gibi yeni dikilecek tütünle • rm de dikilmesine fırsat bdunamı • yor. Yağmurlar devam ederse mahsulün yüzde yetmiş zarara uğnyacağından ve mütebakismden de iyi mahsul elde edilemiyeceğinden koriculuyor. Vazifelerini suüttimcd eden me murlar mahkum oldular Vazifei memuriyetlerini suiisthnal ve zimmete para geçirmekten maznun ve mevkuf Piraziz tuz memuru Eşref ve Giresun memuru sabıkı Hasan Fehmi ve kantarcı Ali Efendilerin Giresun a • ğırceza mahkemesindeki muhakemeleri intaç edildi ve cümlesnun üçer ay ha • pislerfne ve altışar ay mmuriytten mahrumiyetlerine 417 liranm Esref Efen • diden, 192 liranm Hasan Fehmi ve Ali Efendilerden tahsiline karar verildi. Mühim bir cinayet Burada mühim bir cinayet oldu. 18 yasında Vezirköprülü Bilâl ismindeki genç kendisini. bir bahane ile hastane yanmdaki tarlalara götürdükten sonra tecavüz etmek istiyen tbrahimi bıçakIa muhtelif yerlerinden yaralamak suretile öldürdü ve müsevvik Harunu da yaraladı. Akebi vak'ada kaçan katil poKs tarafmdan Çarşambada ihtifagâ hında derdest edfldi. Mecruh müşev • vik Harun da tevkif edilmiştir. Gel bakalım, dedi, nerelerde sin? Yanına koştum, elini optüm ve gîttikçe artan sarhoşluğa benzer bir halde sandalye zannettiğim bir şe • yin üstüne otururken bağırdı: Aman, ne yapıyorsun, küçük dolabın üstüne oturuyorsun, dikkat! Sandalye şurada! Sandalyeyi bulunca oturdum: Polis size her şeyi anlattısa neden bu kadar sersemleştiğimi tahmin edersiniz. Babamın neş'eli olmak için bir gayret sarfettiğini, beni gördügüne hernekadar çok sevinmişse de hâ • lâ bir üzüntünün tesiri altında olduğunu fförüyordum. Şöyle, dedi, üstünkörü bir anlattı ama ben tahmin etmiştim. Sen kanyı boğdum sanarak alıp başını savuştun. Anladım ben. Fakat şaka değil, biraz daha bastırsaymışın gi Ordu mevcutları Komitesinin bîr kararî Harp borçları meseTesT Vaşington 11 (A.A.) M*. Filips fle ttalya sefuinin görüsmelerbden anlasıldığma göre 15 haziran taksitinde tngiltere ile ttalya tarafmdan kısmen bir ödeme yapılacağı zarmolunuyor. Bu nımla beraber daha kat'î bir karar alınmamış olduğu da söylenmektedir. Cumhurivet Nüshası 5 Kuruştur Taziyet telgrafları Lehistanın yeni TOrkiye sefiri Abone. Turlsİ7e şeraiti • ^ Senelik AltıaylıK ' 0ç ayhk ~ Bir aylık 1400 Kr. 750 400 150 Harîç ^ 2700 Kr. 1450 800 Yoktur Millî tefrikamız : 87 Yazan: SERVER BED1 Senin İçin! kurtuldu, meraktan ve haslalıktan ölecek. Dur koşup müjdeliyeyim. Fakat kımıldamağa mecalim yoktu. , Kadm polisi görünce durakladi. Memur ona dedi ki: Beyefendile biraz görüşmek isterim. Suphanallah? Polisin babamia « > ? nedir? Yüzüne izahat ister gibi baktıtn. Affedersiniz, dedi, müddeiu mumî beyin emrîle gene sîzin iyili ğiniz için kendisine bir şey arzede • ceğim. Ne ârzedeceksiniz? Benden nîçin gizliyorsunuz? Gizlemiyorum. Fakat kendisine söylemek daha münaaip. Müddeiu • Polis te gülüyor, kısa cevaplar ve» riyordu: Aldahnadı. Şimdi göreceksin, limdi... diyordu. * 12Babamın kapısma gelince gözie • rim karardı. Müddeiumuminin de digfA.gibi belki şimdi rüya gö<rüyoı> dum. Aradan seneler geçmiş gibi ba ev, bu kapı benim karşıma uzak>5bir maziden gelir gibi çıkti. tnanmıyorduna. Hayır. tşte şimdi rüya görü • yorutn. Kapıyı Hasibe açtı. Beni görünce, kadıncağız, iki eli1e de ceketimin koluna yapışarak bağırdı: A... A... Kuçük b"ey, nereler iiesin, meraktan ölüyorırz, beyefen • dinm yüreğine raecek, hastahktan mumî bey de öyle emir buyurdular. Bu konuşmayı dikkatle dinliyen Hasibe: Odasında, koltukta uzanmış yatıyor. Hastalığı geçti hamdolsun. Fakat nakarat halinde (nekahat) demek ister) imis. Kendisile hususî görüşmek isterim. Ben biraz kendime geldim ve po lise: Buyunın! Dedim. üçümüz birden yukarı çıktık. Evvelâ Hasibe babamın odasma gir • di, vaziyeti haber verdi. Sonra o çıktı ve içeriye polis girdi. Bu sefer ben değil de, sanki et rafındaki eşya bayılıyordu. Sofanın kapılann ve duvarlarm üstünde mavi sisler peyda oldu. Gayet müphetn bir şuur içinde idim. Etrafımda ce • reyan eden şeylerden hiç bir mam çıkaramıyordum. diyormuş. BU sna vur dedikse öldür demedik ya... Ne be orası başka hikâye. Senden sonra bir hayli şeyler oldu. Hasibe de öyle söylüyor. Ne oldu? Kapa orasıni şimdi. Ben açık söyliyeyim: Senin sıhhatinden en dişe ediyorum. Bu vehimler filân parlak şeyler değil. Asabm bozuk. Bunu size polis mi söyledi? Müddeiumumi de... Görünen köy kılâvuz istemez. Bizim müddeiumumile eski bir göz aşnalığımız vardır. Küçük ama unutulmaz bir hukuktur o. Kerem etmiş, seni buraya memurla gönder miş, bana arkadaşça bazı tavsiyelerde bulunmuş. Hakkı var. Ne ise bırak onları bakalım. Ben zetürrie değil • mişim. Azgınca bir gripmiş. Nafile telâş etmişiz. Elhamdülillâh şimdi iyiyim. (Mabadi oar)

Bu sayıdan diğer sayfalar: