22 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Harîrân 1933 C* uıri' SON TELGRAFLAR kil tarafmdan açıldı Almanyada Çelik Miğfer İsmet Paşc Bir İngiliz şirketi, köprüyü altı milyon liraya asma Kız Enstitüsünde teşkilâtı ilga edildi Senelik sergi dün Başve olarak yapmağı Belediyeye teklif etti Milliyetçi Almanların mücadele müfrezelerı dağıtıldı, merkezleri kapatıldı Berlin 21 (A.A.) Havas ajansı muhabirinden: Milliyetçi Alman hrka»ının biitün teşkilâtının ve şubelerinin kapatddığı söylenmektedir. Berlin 21 ( A . A . ) Volf ajansı biidhiyor: Prusya dahiliye nezareti, milliyetçi Alman cephesinin mücadele müfrezelerini biitün Prusya arazisi da hilinde faaliyette bulımmaktan menetmiş ve bu müfrezeleri dağıtmıştır. Bu karar alınmadan evvel yapılan tahkikat neticesinde bir takım komünist ve devlete düsman unsurlarm bu mücadele müfrezelerine kendilermi kaydettirdik leri, bu teşkilâtın bu yiiıden devletin ve halkın selâmeti için büyük bir tehlike haüni aldığı anlaşılmıştır. Duseldorf 21 (A.A.) Volf ajanstndan: Ren eyaletindeki en büyük idare memurlan bu yakınlarda bir takım marksist ve devlete düşman unsurlarm aza olarak kaydedildikleri Çelik Miğ ferliler teşkilâtını bu unsurlardan kur • tarıp temizlemek için Çelik Miğferliler teşkilâtınm bugünkü şekli itibarile da • ğıtılmasını emretmişlerdir. Bu teşküâtın merkezleri ve bürolan da, paralanna haciz konması için, muvakkaten kapatümıştır. Alınan bu tedbirden maksat Çelik Miğferliler teşkilâtınt kat'i surette da • ğıtmak olmayıp bu teşkilâtı anu edilmiyen siyasî unsurlardan temizlemek ve sabık muhariplerin an'anelerini inkisaf ettirecek gayrisiyasî bir birlik halinde yeniden vücude getrrmekten ibarettir. Belediye on beş güne kadar Gazi köpeüsü işini münakasaya koyacaktır ve altı ay sonra da köprünün inşasını en muvafık teklifte bulunan müesseseye Thale edecektir. Ankara 21 (A.A.) Bugün saGazi köprüsünün münakasaya koat 18 de İsmet Paşa Kız Enstitü sünde mektebin bu ders yılı içinde nulacağını haber alan şirketler, kumusyoncular tarafından belediyeye yahazırladığı işlerden yapılan sergi, pılan müracaatler pek çoktur. MüraBaşvekil İsmet Pasa Hazretleri caatler iki yüze baliğ olmak üzeretarafından açılmıştır. Sergi talebedir. nin eserlerile doludur. Nakış, di kiş, biçki, şapka, ev idaresi ve en Vaki olan tekliflere nazaran köptasarruflu surette en iyi işleri yap • rünün iki ile üç milyon Türk lirası mak hususunda kızlanmızın yük arasında insasına muvaffakiyet hasek kabiliyetlerini göstermektedir. sıl olacaktır. Başvekil Hazretleri, diğer davetŞimdiki halde belediye Gazi köpliler serginin her kısmı üze^inde rüsünün asma olarak insasına tarafuzun müddet durarak muallim ve tar olmadığı cihetle bütün teklifler talebe tarafından verilen izahah de dubalı köprü üzerine yapılmıştır. dinlemişler ve gösterilen eserlri Yalnız bir İngiliz grupu gayet mu büyük alâka ve takdirle seyretmişfassal bir teklifname ile asma köprü lerdir. inşasını teklif etmiştir. Başvekil Hazıetleri sergiden ay Gazetemiz, ötedenberi köprünün rılırken sureti mahsusada takdir ve asma olarak inşasını, îstanbulun teşekkürlerini ve tebriklerini ifade mevkii ticarisi itibarile hayatî bir buyurmuşlar ve mektep müdürü raesele addetmekte olduğu cihetle nün ve muallimlerinin ayrı ayn elbu asma köprü teklifinin ehemmi • lerini sıkmışlaırdır. Sergiyi ziyaret yetle tetkiki lâzım geldiği fikrin edenler arasinda Maarif, Adliye, deyiz. Dahiliye Vekillerile birçok zevat buİngiliz grupunun asma köprünün lunmuslardır. Sergi birkaç gün deİstanbul için faydalı olduğu kadar vam edecektir. ucuz da olacağı iddia edilmektedir. Gazi köprüsünü asma yapmak pek âlâ kabildir I Bana kalırsa Yedi Günün Haşim nüshası ı Gazi koprusunu Londranın meşhur Tover Briç koprusu gıbı yukarıkı şekilde yapmak kabildir Teklife nazaran asma köprü altı milyon liraya yapılabilecektir. Fakat dubalı köprü gibi ikidebir ta mire muhtaç olmıyacaktır. Köprü dubalarının tamiri için sarfedilen paralar nazan itibare alınınca asma köpriiye verilecek fazla paranın bu suretle telâfi edileceği tabiidir. Köprünün ihalesinden ev vel bir defa da İstanbula gelen şehir mütehassıslarının reylerini sormak münasip olur. Avusturyadaki Karışıklıklar Avusturya Harbiye Nazınnm mühim beyanatı Gratz 21 (A.A.) Sosyalist Hıri'tiyan fırkasının bir toplanhsmda, Harbiye Nazın Jeneral Vamgoin son suîkast meselesine temas etmiş, hükumetin buna, ancak Avusturyadaki Hit ler fırkasını kaldırmakla mukabele etmekten baska birşev yaoacak vazivette olmadığını kaydeylemiştir. Jeneral: « Almanya, demistir, bizi iradesine boyun iğdirmek istiyor, fakat A • vusturya, bir turizm fiatina satılmıya cak kadar mukaddestir.» Eski Avusturya üniformasmın or • 'duya tekrar almmıs olması meselesine temas eden ieneral, 29 haziranda A • vusturya ordusunun vatanla temas halinde bulunan ve halk tarafından se vilir bi«LQ.tdu olacağını söylemistir. •, tçtimadan çıkarken, Naziler Sosya • lîst • Hiristiyanların sokaklarda hevet halinde dolasmalanna mâni olmak istemişlerdir. Şiddetli bir döğüş olmuş, birkaç kisi yaralanmıstır. Birçok tev kifa* yapılmiştır. Polis sükuneti iade etmiştir. Viyanadaki tdare kcngresi Muslihittin Adil Bey reis vekili seçildi Viyana 21 (A.A.) Beynelmilel idare kongresi bugün Reisicumhu • run bir nutku ile açılmıştır. Reis ve reis vekilleri intihabı yapıldıktan sonra evvelâ Başvekil ve onu taki ben de diğer hükumetler murahhasları nutuklarını söylemişlerdir. Türkiye murahhaslanndan Muslihittin Adil Bey seçilen reis vekilleri ara nndadır. Muhtelif mesailin tetkikine me • mur şubeler aynlarak çalısmalarına başlamışladır. Birinci şube, Mus • lihittin Adil Beym reisliği altında çalışmaktadır. Reisicumhur, Hufburgta reis vekillerini kabul etmiştir. Reisicumhur, musahabeleri sırasında hilhassa Türkiye Reisicumhuru Ga7.i Mustafa Kemal Hazretlerinden derin saygilarla bahsetmiştîr. ostum Sedat Simavinin on beşinci sayısına kadar gittikçe artan bir muvaffakiyetle çıkarmakta olduğu «Yedi Gün» mecmua sının Ahmet Hasim nüshası cidden giizel. Eğer kalemimin Yedi Güne bir nisbeti olmasaydı, arkadasımız Mekki Saidin büyük himmetlerinin de tnzımam ettiği bu nüshayı lâyık olduğu kadar methedecektim. Fakat bir nevi öğün meğe benzememesi için, mükemmeli yetinde hiçbir hissem olmıyan Yedi Günün sahifelerini cevirmek ve orada a • ziz Hasimin ebedî akislerine sizinle beraber göz gezdirmekle iktifa edeceğim. Kapaemda Ahmet Münifin yaptığı ve güzelliğinin mühim bir kısmını, heyhat. makineye kaptıran portre. İçeri de, birinci sahifede, Haşimin ecel döşeğinin resmi ve birgün evvel Sah Kutsi tarafından cekilen meshur fotografınm temiz bir baskısı. Altında Mekki Sa» idin, itiraf edeyim ki bu vadide çok tandır susan kaleminden asla ummadı ğım k*d»r . miikemmel bir vazısı: «Vacudünü bir isyan bavrazı gibi çekerek ademin zirvesine yükselen ve düşüp ölen» şairin son anını ne zeki, ne ince bir yakalavıs! Ne dayanıklı ve kudretli bir tasvir ile kâfcıda tesbit edi^! Sonra, her sahifede Hasim dipdiri, Haşim yasıyor, Pariste Lüksemburg bahçesinde rübap çalan bir heykelm avaklan dibinden size bakıvor ve «BüV bül» önü söylüvor; avni sahifede, kaç matbuat arkadasımız icin ne hudut • suz fedakârhklannı bildiğimiz azix doktor Fazıl Şerefettinin elim hatıra • sı. Talebeleri arasında Hasim; biraderinin solgun ve mahzun dudaklan a rasında Haşim; Abdülhak Hâmidin yanında Haşim; Frankfurttan donen ve ümitsizliğin son derecesi içinde bile sapasa?lam adamiar gibi gülümseme sini bilen Hasim: eserini yunancay» çeviren vefakâr Rum kızınm yanmda Hasim; ölümünden on gün evvel, gft» nesin ve ademin karşısında gözleri kamasmadan duran Haşim; üç yasmda Haşim; ihtiyat zabiti Hasim; Yedi Gün, muhayyelemizle fasılalannı doldurmamıza ve şairin hayatmı bir filimde seyrediyormusuz gibi hareketlen • dirmemize müsait olacak derecede zen« gin bir fotograf kolleksiyonu topla mağa ve sahifelerinde parlak bir can • lılıkla sıralamağa muvaffak olmuç. Ve Hasimin şiirlerinden, fıkralanndan, nüktelerinden en güzel parcalar. Eminim ki Hasimin bütün dostlarî ve meftunlan, burada, Sedat Simavi • ye ve Mekkiye teşeklcür etmek içfn benim kalemimin tavassuttmu pek yerfn • de bulacaklardır. PEYAMİ SAFA Yunan Başvekili tetıdit ediyor Atina 21 (Hususî) Hükumet erkânı tarafından muhalefet aleyhinde yapılan hücumlar devam ediyor. Harbiye Nazın Jeneral Kondilisten sonra Başvekil de beyanatta bulunarak âyan meclisindeki muhalefetin hükumetin teşriî işine engel teskil ettiğini beyan ve bu hal devam ederse hükumetin ikinci teşriî meclisi feshetmeğe kadar gitmek için tereddüt etmiyeceğmi beyan eylemiştir. İstanbul için getirilen mütehassıslar Birinci tahifeden mabat Agaş ta pazartesi gününe kadar işini bitirip gitmek tasavvurundadır. M. Lambere gelince bu zat bu sabah geldi. Tetkikata basladı. Diğer mütehassıs, Sorbon darülfünunu sehircilik müderrisi M. Prust ise tesrinievvelden evvel gelemiyeceğini bildirdi. Müsabaka için ken disini bekleyip bekiememek hakkmda henüz bir karar vermedik. İtfaiye mü tehassısı da bu sabah geldi. M. Lamberle beraber beni ziyaret ettiler. Göriis tük. İtfaiye mütehassısının yanına bir de arkadas terfik ettik. O da tetkikatına basladı. Konservatuvar mütehassısı da burada. İstanbul yeni baştan kurulu • yor. bir tulumba koyuyoruz. Burasmı da terkos için kullanacağız. Makinelerimiz şimdiden günde beş yüz ton fazla su basmağa başlamıstır.» İtfaiye mütehataısı dolaşıyor Almanyadan İtfaiye mütehasstsı M. Vaynmar isminde bir zat şehrimize davet edilmis ve iki gün evvel İstanbula gelerek tetkikata başlamışt*. M. Vaynmar dün refakatinde ttfaiye müdürü thsan ve mühendis Nusrat Beyler olduk İan halde muhtelif mahallerdeki Kfa iye tesekküllerini teftiş etmiştir. Vali Muhittin Bey dün itfaiye mütehassısmı kabul ederek kendisinden tetkikat ve müsahedatı hakkmda malumat almışbr. Mumaileyh tetkBcatı netice • sinde mevcut teskilâtın kâfi olduğu, ancak yeni malzeme alınmasına ve mevcut teşkilâtm takviyesme lüzum göstermiştir. M. Vaynmar dün kenklisile görüşen bir muharririmize demistir ki: « Vaafem tstanbul itfaiye tes kilâtım, kfaiyenin talim ve terbiyesmi, techizatinın tevsii, asrî itfaiyecilik noktai nazanndan eks&Ieri olup olmadığı hakkmda tetkikatta bulunacağım. Tetkikatmm neticesinde Vali Beyin söylediği gibi bütçeyi nazan dikkate alarak bes on sene zarfmda tedricen tatbik edilmek üzere bir rapor hazirlıyacağım.» M. Vaynmar 1911 senesindenberi itfaiye islerinde çalısmaktadır. Kendisi insaat mühendisidir. Hâlen Almanya da Kolonya sehri itfaiye şefidir. Şehir mütehatsiMi ne diyor? Fransanın maruf sehircilik mütehas sıslarından M. Lamber dün şehrimize gelmiş, Vali Muhittin Beyi ziyaret ederek bir müddet görüsmüstür. M. Lamber dün kendisile görüşen bir muharririmize demistir ki: « İstanbul hakkmda size şimdiden birsey söviiyemem. Burası pek karısık bir şehir. Uzun uzadıya tetkîkat yapmak icap ediyor.» Selânikte intihabat mücadelesi Ankarada dün f eci Bir cinayet oldu Ankara 21 (Telefonla) Bugün burada feci bir cinayet olmuştur. Atıfbey mahallesinde Bayburtlu Dursunun evinde kiracı olarak oturan Afyonlu Seyit Ahmet, ayni ma • hallede oturan bakkal Hâmit tara fından öldürülmüştür. Vak'anın se • bebi şudur: Bakkal Hâmİt, evli bir adam olduğu halde Seyit Ahmedin genç zevcesine göz koymuş, dedikoduların çoğalması üzerine, Seyit Ahmet te bu mahalleden başka bir yere ta • şınmağa ba&lamıştır. Bunu haber aİan bakkal Hâmit, bu sabah Seyit Ahmedin kapısına dayanarak: Ulan dışarı çık, seni yiyeceğim! diye bağirmağa başlamıstır. Bir tecavüze uğradığını zanneden Seyit te eline bir balta alarak aşağıya inmiş, fakat Hâmit, derhal Se • yidin üzerine dört el ateş ederek zavalh adamı yere sermiştir. Hâmit, bundan sonra doğru polis merkezine giderek: Dursun Ağanın evinde birini öldürmüşler, gidin bakın! demistir. Fakat zabıta, Hâmidin tavır ve hareketınden şüphelenmiş ve kendisini yakalamıştır. Hâmidin başında bir balta yarası görülmtiştür. Hâmit hastaneye yetırılmış ve yarası ağırlaşmıştır. Maktul Seyit Ahmedin karısı Hui riye Hanım 25, katil Hâmit 35, maktul Ahmet te 33 yaşındadırlar. Atina 21 (Hususi) Selânik in tihap dairesinde tumeye çıkan amele fırkası lideri M. Papanastasiyu ga zetelerdeki beyanatında Selânikte kendisine yaoılan istikbalden memnuni yetini izhar eylemis ve intihabatta muhaliflerin muhakkak kazanacağım söy • lemiştir. Muhalefet reislerinden M. Kafan • daris te muhalefet mücadelesini takviye maksadile yann Selâniğe giderek bir nutuk irat edecek ve bunda hükumetin mal« siyasetmi tenkit edecektir. Kimsesizler yurdu niçin kapatıldt? Ayasofyadaki Kimsesizler yurdunu meskenmz kalanların burada bir, iki aksam bannmalan için açmıştık. Tali matnamesi, hedefi, gayesi bu idi. Bu nun içm buraya yatak koymadık. Tahta karyolalar vardı. Hiç kimse daimî surette kalamıyacak, bilhasaa başlı ba»ma bir oda isgal edemiyecekti. Hal buki müessese son zamanlarda adeta darülâceze haline geldi. Hususile tahsil hayatında bulunan ve ilerde içtimaî vazife alacak olan talebenin daimî kalarak buradaki perisan hayatı görmesi ve buna alışması esasen doğru değildh*. Asıl issizlerin hakkı gaspediidiği için yurdu muvakkaten kapattık. Kış basında yeni bir talimatname ile tekrar açacağız. Belediye bankası kuruluyor Ankara 21 (Telefonla) Beledi • yeler Bankası hakktndaki kanun neşredildiğinden bankanm resmen teşek kiilü icin bazırhklara başlanmıştır. Banka müdürü henüz tayin edilmemistir. Miidür tayin edilinciye kadar Dahiliye Vekâleti muhasebe müdiri umumisi tsa B. vekâiet edecektir. tsa Be> yin banka müdürlüğune tayini ihtimali de vardır. Sıvas Erzurum hattı Sıvas 19 Sıvas Erzurum hattı îstikşaf faaliyeti devam etmektedir. tstikşafa memur heyet Divriğe muvasalat etmiş, orada üç gün kaldık • tan sonra güzergâh boyunca tetki • katına devam etmek üzere tekrar yola çıkmıştır. Evlyne Holt geldi Ereğli nura kavuşuyot Zonguldak 21 (A.A.) Ereğli beT lediyesi, kasabanın elektrikle aydtnla tılması için 160 beygir kovvetinde iki lokomobil almıstır. Makinelerin montahna baslanmıstır. Temmuz içmde kasabada elektrik tev • ziatına başlanacaktır. Bulgaristanria bir tren kazası Sofya 21 (A.A.) Radonir Dubinkza yolunda işliyen ve bir işçileri vazife başına götüren bir tren bu sabah tünellerin birinden geçerken küçök bîr vagona çarpmıştır. Bu kaza neticesinde bes kisi ölmüş, onüç kisi de agır surette yaralanmif • tır. ' Su ihtiyact Sular idaresi hakkmdaki kanun Res • mî Ceride ile intisar etmiştir. Esasen kurulmus bir düzen olup devam ede • cektir. İdaresi ticarî mahiyette ve hu susi bir şekildedir. Alım, satım için kendistne mahsus bir talimatname ya pılacak. Şehir Meclisinden geçip Dahi live Vekâletinin tasdikına iktiran et • tikten sonra tatbik olunacaktır. Şehrin bütün su ihtiyacını temin için bir buçuk, iki milyon liraya ihtiyaç vardır. Bunun dokuz yüz yüz bin Urası elimizde mevcut tur. Su koırtrol saatlerini siparis ettik. Muhtelif kuturda beş bin ton boruyu münakasaya koyduk. Su mütehassısı tersih ve tasfiye havuzlaruun plâniarını da gönderdi. Bu havuzlan da yapacağız. Gelecek yaz şehrin ihtiyaana bol bol yetisecek temiz su temin edilecektir. Y«sdncule ve Samatya sahasında iki bin metre boru değistirdik. O mıntaka kurtuldu. Şimdi Beyoğlu cihetini takviye ediyoruz. Taksimdeki su hazinesirte de tçeri girer girmez Pehlivanm tarif ini çok doğru bulmuştum: Hazret bir ayıya benziyordu. Sanki bir dev, bir adamı yakalamış, tnüthiş avuç • larile başından ve tabanlarından bir bastırış bastırmış, Mollanın eteklerini ve kemiklerini birbirine geçir miş, adalelerini enseden, boyundan, göbekten fışkırtmış, boyunu kısalt mıştı. Posta idaresinde yeni tayinler Ankara 21 (Telefonla) Posta ve telgraf binalan ve levazım müdürlüğüne tstanbul başmüfettişlerinden Tevfik, fen müşavirliği heyeti azalığına mühendis Fuat, hukuk müşavirliğine Bandırma asliye mahkemesi eski azasından Hâmit Beyler tayin edilmiştir. Cumhuriyel Nüshası 5 Kuruştur M. Agaşın konferansı Alman moratoryomu şeraiti) ( Turkiye Hariç Nevyork 21 (A.A.) Nevyork bankalan, M. Sahta bir telgraf çekerek moratoryomun doğru birsey olmıyacağını, Almanyanın gerek umumî ve gerek hususî kredisine zarar verece • ğini bîldirmişlerdir. Senelik 140.1 Kr. 2700 Kr. Albayhk 750 1450 8fO Üç aylık 400 yoktur Bir ayiık 150 Bir müddettenberi İstanbulda seh • rimizin müstakbel plânı hakkmda tet • kikatta bulunan maruf Fransız sehir cilik mütehassısı M. Agaş bugün saat beste Fındıklıda Güzel San'atlar Akademismde «Bir merkezi idare sehrmin yeniden tanzimi» hakkmda bir konfe rans verecektir. Profesör M. Ayas 26 haziran pazartesi günü Fransaya dönecektir. Evleyne Holt «Volga kızı* filminde Alman sinema yıldızlanndan ETlyine Holt dün Çar Ferd'inant vapurile Varnadan şehrimize gelmiştir. Evlyne Holt sessiz filimlerde bilhassa masum kız rollerini oynamakta mâhir bir artisttir. Son zaman larda hayatını stüdyodan ziyade tiyatroya hasretmisti. Avrupada bn turneye çıkan Evlyne Holt diğer yerlerde olduğu gibi şehrimizde de bir konser verecektir. Bu konser Türl sinemasmda tertip olunacaktır. lum ya, şimdi diyarı ecnebiyede bu hastalığa ait büyük keşifler var. Fakat bizim doktarlar bilmezler. Halam beni zatı âlinize gönderdi, bir kere de ben muayene edeceğim. Tabiî hiç bir mukabele beklemiyerek.. Vay efendim, para almıyacağımi söyleyince herifin yüzü bir gülsünl O vakte kadar bana uzatmaktan çekindiği elini uzattnaz mı? Şöyle bir doğruldu: Af buyurun, dedi, doktorsu « nuz, anlarsınız . Bu hastalıkta coic konuşup yorulmak doğru değil... Onun için size evvelâ hürmette ku sur ettim, fakat . Istağfurullah, hakkmız var, pek doğru... Baş ucundan büyük bir kutu >iga> ra aldı ve bana ikram etti. Hayır, dedim, odanızda icil • mesi doğru değil. Tasdik etti: Evet, bütün doktorlar öyle »8y« lüyorlar. Mabadi var MUlî tefrikamız : 9 > Yazan: SERVER BEDt Hep Senin İçin! tyi dedin, pis sıçanı ağzımıza almıyalım. Affedersin, yalnız birsey so • rayım. Sor. Sıçan dedin de .. Molla Bey zayıf mıdır? Ayı gibidir ama benim kar şımda ne para eder? Şu beş parmağimı da kürek gibi barsaklarına daldınveririm de ıcığmı çıkanrım. Gayeme varmak için etrafımdaki ehemmiyetsiz şeylerden bile îstifade etmek Utiyor ve Pehlivanı can kulagile dinliyor, en küçük hareketini gözümden kaçırmıyordum. Bu kadarı da benim için kâfiydi: Molla Beye karşı elimde bir silâh daha var. Ayağa kalktım ve Pehlivanı pohpohlıyarak ayrıldım. Zira, progra mıma göre esaslı faaliyetlerin saatbaşı çalmıştı. Sokağa çıktım ve Mollanın evi önünde aşağı yukarı bir gidip geldikten sonra kapısına damladım. Büyük, viran, tokmakh bir kapıydı. Siyah demirden insan eli şeklindeki tokmağı bir kaç defa vurdum. Kapıyı bir arap dadı açtı. Ben hemen sesimi incelterek dünyanın en nazik, en mahcup adamı edasile sordum: Hanım abla, Molla Bey afiyettedirler inşallah .. Bugün nasıllar?.. Sıhhatlerini öğrenmeğe geldim. Arap dadı, nezaketimin verdiği bir cesaretle kanadı biraz daha açarak beni bir iskandil etti ve yan karanlıkta parlıyan gözlermin ak • ları beyaz dişlerile başmı bana biraz daha uzatarak cevap verdi: İyidir, elhamdülillâh oğlum, dedi, bugün çarpıntısı yok, iyidir maşallah... Oh oh... Ben kendisini biraz görmek istiyorum. Peki oğlum ama kim diyeyim? Kevser Hanım tarafından geliyor dersm. Peki evlâdım. Arap dadı kapıyı kapadı ve gitti. Beş dakika bekledim. Kapı tekrar açıldı. Başörtülü başka bir hizraetçi Buyurun, demişti. Toprak ve yosun kokan »erîn bir taşlıktan geçtik. Viranlığile son derece temizliği göze çarpacak dere cede ehemmiyetli bir tezat teşkil eden bu evin tahtalarına korku ile basarak hizmetçiyi takip ettim. Beni Mollanın yatak odasına soktular. Bu sözler hazretin şüphelerini izale etmekten çok uzaktı. Bilâkis kaşları çatıldı ve dudaklan arasından, homurtuya teşekkürden ziyade benziyen müphem bir telâffuz çıktı. Merak ediyorlar, dedim, ra hatsızhğınız Acaba .. Nedir?.. Cevap vermedi. Meymenetsiz yüzünde cansikıntısı buruşukluklan peyda oldu. Sonra yorganın üstün de duran bir elinin baş parmağını Gözlerinde bir humma alevi varkalbine doğru tevcîh ederek: dı. Garip bir surette soluyordu. Eski bir sey. Bilir o! dedi. Ayaklarımın ucuna basarak, ev Anlamadım efendim? dedim. velâ büyük bir hürmetle yaklaştım. Daha siddetle: Bu sefer tarzıih büsbütün başka idi. Bilir o! dedi. Gittim, yatağının başına doğru bir Efendim, dedim, müsaade buiskemle çekerek oturdum. yurunuz da kendimi takdim edeyim. Yüzüme öyle şüphe ile bakıyordu Ben doktor Muhlis Tevfik. Tahsilimi ki ona vermeğe mecbur olduğum itiFransada ve Almanyada yaptım. madı telkin edebilmek için güçlük Bilhassa kalp hasalıklarında müteçekeceğimi anladım: hassısım. Müsaade buyurulursa. . Molla biraz doğruldu ve yüzünde Efendim, dedim, Kevser Hahafif bir memnuniyete benzer emanrm benim halamdır. Rahatsızlığı nızı duymuşlar, beni hatırınızı sor • reler belirdi. Fakat bir şey söylemedi Efendî ha«retleri, dedim, mamağa gönderdiler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: