8 Ağustos 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

8 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Ağ ustoı 1933 SON TELGRAFLAQ Sıvas şeker fabrikası Fabrikanm makineleri ısmarlandı Kısa bir müddet sonra Avrupa memleketlerinden şeker ithaline ihtiyacımız kalmıyacak Sivas 7 (A.A.) Sivasta fennî surette yapılan şeker pancan zer'i . yatı çok iyi netieeler vermiştir. Panr*vm tahliline başlanmıştır. Fabrikanın mahaîlini ve diğer fennî hu susatı tesbit için nıütehassıslar gel • miş ve gitmislerdir. Fabrikanm makinelerinin siparif edildiği mevsuktur. On beş gün sonra da Alpullu şeker fabrikalan müfettisi Ferrt BeyIer geleceklerdir. Ankara 7 (Telefonla) Eski şehir seker fabrikalan pek yakında faaliyete geçecektir. Fabrikada 500 amele çalışacaktır. Eskişehirde bu sene yapılan pancar zer'iyatı köylü için mühim bir varidat membaı olmuştur. Stvasta yapılacak şeker fabrika • sı da faaliyete başladıktan sonra hariçten şeker ithaline lüruin kal • mıyacağı anlaşılmaktadır. Uşak 7 (A.A.) Şeker fabrika. sı kesme şeker kısmrm da muvaffakiyetle ikmal ettiği için fabrika bu sene piyasaya kesme şeker de çıkaracaktır. Pancar mahsulü çok feyizüdir. BD ayın ortasında fabrika tarn faaliyete geçecektir. c 'Cumharıyet' kalırsa J Gençlik neye inansın! almifttr. Sermayede, talim ve ter biyede, amelelib ve işçilikte milli düşünceden esas olarak bahsolunuyor% Diğer bir yerde de: <Bazt yeni mefkurecilerin unatur goriindükleri milliyetçilik vasft meveudiye • timize temel olan mefhtrmlann basındadır.D Binaenaleyh, bu esas hiçbir vakit inhilâl etmiyecek, ve yıkıltnıyacak tır. Gelelim, miiliyetçiliğin eoğrafî ve siyasî taarruzlar için bir terbiye unsuru ve kızıl hararet derecesinde bir harp kuvveti olduğuna; Buna da inanmiyoruz. Milliyetçilik taarruz için de, müdafaa için de bir terbiye unsurudur. Harplerin sebeplerinî milliyetçilikte aramak ta doğru degildir. Harp neden çıkar?!. Burada birçok misal göstererek bunu îzaha yer yoktur. Her halde, muhakkak olan bîr şey vardır ki, çıkan harplere nihayet verdirerek sulhün devamma yardım eden kuvvetli milliyetçiliktir. Yani; kuvvetli olmaktır. Hele enternasyonalin sulh fikirlerini temin ettiğme, bu kadar felâketlerden sonra, inanacak bir Türk yoktur. Ancak, bazı safdillerî aidatmak için kurulmus bu eereyanlar millî • yetçilîğin gittikçe galebesile foya sını meydana çıkarmiştır. tnsanlar, dünyaya geldikleri gündenberi mil • liyetçilik beyecanını en güzel heyecan bulmustur. Mîlliyetçilîk heyecanı normal bir heyecandır. Enternasyonalin ne olduğunu da biraz izah etmelidir: Bugün, bu enternasyonal kelimesile anlaşılan şey 1843 te kurulan beynelmilel amele cemiyetidir. tlk cemiyeti Flora Tristan isminde bir kadm kurdu. tkinci enternasyonal 1847 de Londrada (Karl Marks) ve (Engls) !n taliak" kömlerile kuruldu ve bürun dünyayıt «Burjuva ve Proleter» diye ikiye ayırarak dünya airelesinin Ku zengin addedilen sinıfa karşı birleşmes?nî kararlasttrdı. Ve : Bütün millî ve eoğrafî devletle rin yıkılması lâzım geldiğmi, bey nelmîlel brr amele devletmm kurulm»«ı lüzumunu d^nvaya yaydı. Ücüncü enternasyonal, 1919 da Moskovada kuruldu. Bımun hakkında tam malumat sahibi değilrm. Fakat; bu beynelmilel maMyeti baiz olmaktan ziyade karagün dost • lanmızm kendi rejimlerme ait ah~ « kâmi ihtiva ediyor. Yazımda bu enternasyonal nernro bahis degildir. BİTim r«uT«da b'ahsetmek î«t#«1i ğimiz ise başkalannm rejimi de • ğil kendi: Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, lâyik, ve inkılâpçı mefkurelerimizdir. tşte, Türk gençlerimizm mana • cağı hakvkatl.. Bunda sarsılmıyan ve hiç sarsılmıyacak mefkureler vardır. Dünyanın yıkılıyor denilen ik • tisat sistemlerine mukabil vıkılmı • yan ve yıkılmıyaeak olan iktısat *is < temitniz vardır. tşte, bizhn lâboratuvanmızm mahsulleri!.. Gençlik buna inanacaktır. Utanbul meb'usa .ıııımiMmHIHIIII1llllll|lllllllllllinmttlintlllllinmmwıım.m» Sıvas Erzurum demiryolu Ameliyat eylulün birinde başhyacak Sivas 7 (A.A.) Erzurum hattıni alan grupun mümessilleri gelmişlerdir. Güzergâhta yeni tadilât yapılmakla beraber eylâl birde ameliyat başlıyacaktır. Almanyada işsizlik ve Her Hitler Alman Başvekili issizliğin kalmıyacağını söylüyor Berchtesgarden 7 (A.A.) Volf bildiriyor. Başvekil, Hitler, milliyet perver sosyalist liderlerinin bir toplanhsında söylediği nutukta demîşth* ki: «Fırka, şahıslan nazan dikkate al • maksızm bütün vasıtalarla îktidan mu. hafazaya karar vermiştir. Milliyetperver sosyalist hareketi istkbalde kuvvetlendirilmelidh* Fırka ayan medisinde bir silsîlei meratit» ihdas edecektir. Ayan meclisi fırkanın azası olmak sıfah refahı değii, fedakârlığı istilzam etme • lidir. Milliyetperver sosyalist hareketinin bu fikrî bütün millete hâlrim olma. lıdır. İssizliğe kaışı mücadele geleeek senelerin en mühim îşidir. Bu möcadele üç büySk merhalede yapılacaktır. tik merhale «on altı ay içinde sokaklardan ik müyon îşsizi kaldırdı. Eylulde baslıyacak olan îkinci merhale hem önümüzdeki kış esnaaın da bu yaz elde edilen muvaffaldyeti hiç değilse muhafaza etmek gayesini takip edecektir. Bu merhalenm maddî ve mali esaslan temm edtlmis bulanmaktadır. Uçüncü merhale geleeek ilkbaharda baslıyacak ve işsizliği kat'î olarak Almanyadan kaldıracaktir. T. D. T. Cemiyetinin faaliyeti Istanbul 7 (A.A.) T. D. T. Ce miyeti umumî kâtipliginden: T. D. T. Cemiyeti umumî merkez heyeti bugün saat 14 te umumî kâtip Ruşen Esref Beyin reisliği altuıda dol. mabahçe sarayında toplanarak ankete konulmuş olan parça ve farsça sözlere gelen karsılıklar uzerine osmanlıcadan türkçeye karsılıklar lalavuzu komiıyonunon hazırladığı karşıldc listelerini müzakereye devam etmiştir. Umumî merkez heyeti çarşamba gunij «aat 14 te tekrar başlıvacaktır. Uşakta tevkif edilen bir avukat Usak 7 (A.A,) Burada avukatlık yapmakta olan Hâmi Bey hSkrhneti or. duyu ve Tiirklüğü tahkir suçundan dolayı kuia ağır ceza mahkemesince ve. rOen karara tevfikan mevkufen mu • hakemesine bakıhnak iizere tahti tev • kife alınmıştır. Amerikadaki grev Brownsville • (Lensylvanie) 7 (A. A.) Lensylvanieiî 20,000 grevci işçinin mumessilleri M. Ruzvelt tarafmdan teklif edilen mütareke teklifinin kabulünü tehir etmişler ve greve cuma guniine kadar devam etmeğe karar vermişlerdir. Diğer 40,000 grevcmm ne vaziyet alacaklan heniiz meçhuldür. Almanyada dözgönlö kadınlar hakkında bir karar Breslav 7 (A.A.) Breslav mm . takaa polis müdürtüğü bundan böyle dâzgün sören kadınlann milliyetçi sosyalistler tarafmdan tertip edilen eğlencelere iftirak edememelerine karar vermiştir. Hindistanda neler oluyor? Ahmedabat 7 (A.A.) 2 ağus tostanberi tevkifanede bulunan Madam Gandi ile kongrenin on beş diğer ka • dm azası bu sabah tahliye edilmiş ise. ler de muayyen mmtakada oturmak emrme Haat etmedikleri için yeniden tev kif olunmuşlardır. Bir italyan filosu Fransız ümanlarında Nice 7 (A.A.) Körfezde de mirliyen ttalyan filosu şerefine tertip edilen tezahürler büyük bir ar kadaşiık havasi içinde geçmiştir. Belediye dairesmde yapılan resmi kabulde italyan amirallerile zabitleri ve vilâyetin yüksek memurlan *4ıazrr bulunmuştur. Vali, amiral Buzagli ve İtalyan jeneral konso • losu söyledikleri nutuklarda Fran sız ftalyan dbstluğunu tes'it et • mişler ve bu zryaretın bu dostluğu daha ziyade sıkılaştırmağa yarıyacağıni kaydetmiflerdir. Falih Rıfkı Beyin (Yeni zamanIara doğru) ünvanlı bir makalesini okudum. Bu makalede eski âlemin enç dostum Millî Türk Talebe yıkılmakta olduğu ve yerine ne çıkaBirliği, aylık bir gazete çıkan cağının henüz belli olmadığı, lâboyor: «Birlik». Bu gazete gençratuvar mesaisinde bazı milletlerin liğin yüksek sesidir. mimar ve bazı milletlerin harç ve Bazan havkırısa ve acı bir cığlığa malzeme olacağı yazıhdır. Anladi kadar yükselen bu sesin aydmhğı ve ğıma görej makalenin hulâsası buyangmı içinde en fazla ışık veren alev dur. Fakat içerisinde münakaşaya şudur: Millî duygu. mütahammil bazı felsefeler vardır. Ben bunlara temas etmek istiyorum. Bu mukaddes alevin çatai dili, ba • Falih Rıfkı Bey diyor ki: zan kara dusmana (ecnebi yobazma), «Şimdilik elde iki sarsılmamiş mefbazan veşii dusmana (Osmanlt voba . hum var: Halk ve milliyet. zma), bazan krrmızı düsmana (Boişe Her ağızdan sınıfsızlık ve milli • vik yobazma), bazan da beyaz duş • mana (Eroine) doğrn uzamyor. tsta'g > yetçilik kelimeleri çıkıyor. Fakat, Yukarda dediğimiz gibi, marcı emperyalizmden hesap ve ce • vap istemekle kalmıyan gençlik, ara • bu h&kümler yalmz bagünkü manrnızda, bayrağa karşı ihmal veya hüV zarantn tahlilinden ibarettir. Henüz bir terkip yoksa da, İnhilâl esaslı metsizlik gösterenlerin listesmi de neşdtr. retmistir. Yalmz, btr de şu tehlikeyi gösterBunlarfn arasînda bir de gazete var mek isteriz: Enternasyonalin iflâst, ve Birliğin ihtan Szerine hemen bay • ayni zamanda sulh fikirlerinin, iderağını değiştirmek hassasiyethu gos • al ve itikat olarak, zayıflamtş ol • terdi. man demektir. Genç dostumun muvaffakiyetmi tebNasyonalizm, eoğrafi ve siyasî rik ederim. müdafaalar kadar eoğrafi ve siyasî taarruzlar için bir terbiye ans'uru • Bizde normal btr tenkit, bazan o kadar. Menfaat icap ettiği zaman, natdar tesirsiz kalır ki sakm ve maku1 yonalizm kıztl hararet derecesinde bir sesin uğnyacağı akamettan korka . bir harp kuvveti olur. Enternasyonal rak ad aa haykırmak ister. eereyanlar için ise sulh, bir esas fikir Gençiiğin tozkoparan ve fflizkrran davast idi.y hamlesi, bh* kere hareket noktasmdan Evvelâ, şunu söyliyelim ki, halkkoptuktan sonra, Sneeden nisan aldığı eılık ve milliyetçiliğrn de şimdilik ahedef noktalarma varmak içm fazla yakta durduğu, sonra nasıl olsa inbekiiyemez. hilâl edeceği hakkmdaki mütalea Seshun yüksek perdesindeki hflcmeher cihetinden yanlıştır. Bugün, fati anlıyorum. şizmi, Hitleri ortaya çıkaran, ve büFakat, her türtö yobaza, her turlfi tün Avrupada istisnasız esen rüzgâr zehire ve tufeyiiye karsı savasa giren hep milliyetçüiği feryat ediyor. Tabu taze kaftbalık, dikkat etstn: Deva • rihin en derinlerinde de gördüğü müz esas milliyetçiliktir. Bugünkü mm ve ayarsız çığlıkiarda da bir taas • Türkiyeyi düştüğü çıkmaz çukurunsup hamlesi gizlidir. Benhn tanıdıgım dan çıkaran da Mustafa Ketnalin ve heyecanmı bflgilî bir şoura bağlamamilliyetçi elidir. Bundan dört bin mn luzumunn anladığma emîn oldu • sene evvel Sümer Turklermi ecnebi ğum ba gençlik, btr tek noktaya aap. istilâsından kurtaran reis (Utu Kelanmanm yalnız kazıklara ah bir vastf gol) da milliyetçilik ile muvaffak olduğuna da bîlir. Birlik gazetesmden oldu. [ ' ] beklediğim şey, îcabmda mfllt ve musterek düşmanlarmuza karsı bay • Milliyet te Falih Rıfkı Beyin de • Inrmakla beraber, yalnız msiyakiara ve diği gibi, yahnz eoğrafî ve siyast ihttraslara dü vermekle kalımyarak, bikelimeler ile tarif edilemez. Cumraz da harp sonrası meseleiermm hur huriyet Halk Fırkan programmda bir kafa ile tetkOdne, münakaşasma g|. milliyetçilikte esasmt Türk içtimaî rismektir. Birçok fikir eereranlarnun heyetinin husust seciyelerîni ve basanaforu içinde bunalan ba asnda, Bir. h basına müstakil huviyetini mah • lik, ideolojflerm tenlridinden uzak, belki çok ulvî, fakat ciy bir baykmş ba • fuz tutmakta olduğu yazıhdır. lfnde bnlonacak degildir. Fırka programıni izah eden umuGencliğe uso! de lâzmn, etOt t* Ü • mt kâtflnmls Recep Bey bakınız ne *im, btiçî de Iftrnn. diyort «Fırkaca Türk milleti büyük Birlik sn tenkitten urkmelidir: «An beseriyet ailesmm bir uzvudur. Anladık, mffliyetçismiz, başka?» Başka.. cak, milletimizra husust seciyelerinin Bin mesele daha var. ve müstakil hüviyetinin mahfuz kalFakat ba muamma âleminm karan • masi için her nereden gelirse gelsin lıklannda ySzebOmek için sezis kâfi ve her ne mahiyette olursa olsvm değil: Usul de lâzım, etut te lâzım, beynelmileleilik eereyanlarma ka • bilsri d* lâzım. ptlmamn milli felâketler doğuraeaBh noktaya sapUnmryarak, Mçbir teım yobası ohmyarak. ğtna kaniiz!» Her terdimizin bun • H3r bir kafa ile. 'dan dikkatle kaetnmastnt lüzumlu Ne demektir h9r bir kafa? görüruz.y Gene: <Milliyet mefhuma Şa demek olsa gerektir: tnsfyakla • ftrka programtnuı her faslmda yer rmdan ve ihtiraslarmdan emir almıyan. [•] Bir Sümer tarihi tercüme eden Yahut ta şa: «Aramak, aramak, çok muallim . tsmet Bey bu Türk Reisine aramak. Tenkit etmek, tenkit etmek, dair gayet güzel, manzum bir piyes yaz. çok tenkit etmek.» Daha ktsant «Dü • maktadır. Vaktinde okuyuculanmıza sünmek, düşunmek, çok düşünmek.» bahsedeeeğiz. PEYAMt SAFA Genç dostumun gazetesi NALINA MIHINA Allah kimseyi düşürmesin I ünkü gazeteler Galatasaray lisesi tahkikatının neticesinl bildirdiler. Bu netice mekte» bin sabık müdürü Feihi Beyin ve di« ğer iki arkadaşınm tamamen lehin < dedir. Fethi Bey hakkmda tahkikat yapıhrken çirkin bh halm, büyiils bir içtimaî kusurumuzun şahidi ol dum. Fethi Beyden şahsan iyiliK görmüş bazı kimselerin de dahil ol* duğu bir zümre, adamcağızın dü « şer düştnez şiddetle aleyhinde bu < lunmağa basladi. Bunlar ayaklı bfr tezvir ve iftira Jnımkuması halinde, her gezdikleri yerde, Fethi Beyi ç« kistiriyorlardı. «Otuz bin lira çaldı» diye bir ta« kım isnatlarda bulunuyorlar ve burt lan gazetelere yazdırmak istiyor « lardı. Allah kimseyi düşürmesin! Otuz bîn lira çalabîlmek için hiç olmazsa üç milyonluk bir işin içinde: yuvarlanmak lâzım geidiğini düşün^ meden bol keseden atan bu efendv ler, bana bile müracaat ettiler. Fethi Beyi tanıyor ve onun na * muslu bir genç olduğunu biliyor « dum. Mektepte müdür iken ağızla « nnı açmıyan, fakat düşünce aleynîri de ağır rthamlarda bulunmakta çe* khımiyenlerin bu hareketlerini men dane bulmadığrm için onlan ter» « lemiştim. Fethi Beyin, yalmz Fetbi Beyîn değil, herhangi bir kimsenîn aley • hinde kafî bir mahkeme karan ol* madıkça, boyle ağır isnatlarda Ku % Iunmanm ftdi bir mufterilikten iba> ret olacağını ve beklemek lârrm geİA dijmi kendîlerine soylemiştrm» Fakat bu müzevirler, bazı p ö * felerde Fetbi Beyin aîeybine neşrfc yat yaptTrmak rmkânmı buldulaft Matbuat kanununun bütün şiddetine rağmen, müfettislerln Hk tahkikafi raporlanndan sızan yalan yanlı^ b'azı haberlere lstinaden «GaTatasaray »uüstimali^ diye, bütün Hayafni» memîeket îrfantna hasıretmis na t muslu bir adamı teşhir ettirdiler* Perdelerden, aobalardan, molozlar < dan bansedildi. Fethi Bey hakkın « daki müfettîş raoorunun ne yazdıjt malum olmamakla heraher, sadece bfr rapora istinaden namuslu fnsanlariıf seref ve hav«iv*tlerlne hücum etmel doSru değildi. Bîr müfettis raporn, kantmen, 8 müfettism kavli mücerredmden ü>a« rettir ve asla, kat'î bir hüküm tes • kil etmez. Onun îcindir ki müfettff raporlan. aynca bir heyet tarafm* dan tetkik edildikten «onra, lUzumul muhaketne veya men'l muhakemel karan verîlir. Karar Surayı Devlete' gider, tasdik edilir. Surayı Devlet M lürumu muhakeme karan verfrs^ maznım muhakeme editir. Is temyîx mahkemesinden de geçerek hükum kat'iyyet kesbeder ve işte ancak bufl dan sonradır ki ö adam • mahkura olmussa • ruiîstTmal yapmıştır veya" hırsızdır, denîlebilrr. Bh* memurun nunut ve fer«fml muhafaza için kanumm koyduğul bu kadar kayrt ve şartı çiğneme$â Kakkim» yoktur. Bazı arkadaşlar, müfettişlerfn ra« porunu bizzat okumadıklan Kalde, orada vardır, diye müzevfrlerm ken% dilerine anlattıklan seylere Kemeri inanm&k safhğını gösterdiler ve Fe6 hi Beyin aleyhinde uzun yazılar yazı dılar. Halbuki bfr de Fethi Beyîn bu rapora verdiği cevap vardı. Ö yazılan yazmadan, lâakal bunu da gormek; daba doğrusu Galatasaray Bsesi müdürü suüstimal yapnttshr; dıyebiTmek için biraz sabırlı olmaE ve neticeyi beklemek lâzım geî< mez miydi? ts*e Fethi Bey daKa birincl merhalede men'i mu • hakeme karan almış, mahkemeye bile gftmeden masumîyeti meydana çıkmıştır. Fethi Beyin arkasından müzevirlik edenler için, uğradıklan hicap ve vicdan azabı kâfidir; fa » kat onun aleyhinde sütunlar doiura neşriyat yapan arkadaşlar, şimdi, bu gence alenen tarziye vermele^ 5zür diiemek mecburiyetindedirler* Bu; bir insanlık, mertlik, haksına* lık, daha sayayım mı; namusa hürmet borcudur. ALÂETTlN CEMtL Irlandada vaziyet karışık Dublin 7 (A.A.) Irlandada siyasî vaziyet gergin olma!:ta devam ediyoc Umumî mtibaa göre yalnız tngiltere ile iktısadî harbm bitirilmesi karışıklıklaM mâni olacakhr. Bu vadide gizli teşebbuslerde bulunuldugu znnediliyor. Son günlerde yapılan polis teskilâ • ti ile Irandada bugiin dört ordu vardır ve şımlardır: Millî ordu, millî muhafızlar, cumhuriyet ordusu ve yeni polis teşkilâtı. Bu sonuncu teskilâ, cumadanberi res. mî ve umumî binalann muhafazasını teResmî vaziyet, bu teskilâtın sadece umumun menfaati namına yapüdığin • dan başka birşey söylememektedirler. « Şükran kimi kukanıyor? diye sordum. « Beni, dedi. « Kimden? c « • Kimden, kimden... herkesten... Hep öyledir zaten... Güzelce bîr laıın çirkin bir arkadaşı olursa çirkin güzeli kıskanır. Son zamanlarda da beni sen. den kıskanıyordu. Hatta... Bana bir gün dedi ki: «Sen Nafizin kıymetini bilemiyeceksin. Çünkii o edebiyatı, şiiri seviyor. Senin böyle şeylerle başın hoş degildir.» Ben de ona sordum: «Nafiz senin kocan olsaydı onu sever miy. din?» Şükran da «çılduasıya...» dedi. Bunlan sırası geldi de söylüyorum. « Bundan ne çıkar, Nezahet?. diye sordum. « Ne mi çıkar? dedi. Allah Allah.. Şu çıkar ki Şükran beni sen den kukanıyor. Kadınlar da kıskaııdıklan zaman dünyanın en fena insam olurlar: Her yalanı söylerler, h«r iftirayı atarlar. Ben herş^yi onun ağzından duymak istiyordum. Macit bahsinde fazla açılmağ« cesaretim yoktu. Trabzun Dikiş mektebinden 25 hanım mezun oldu Trabzunds ki biçki ve dikiş mektebinden bu sene 25 hanım mezun olmuştur, Mezun banınv lar tarafındaı mektepte gu zel bir sergi vücude geti rilmiştir ve bu sergi umumt bir takdir ka zanmıştır. Yukandaki resım, mezun hanımlan bir arada göstermektedir. « Şükran senin için ne iftira at . mış olabilir? diye sordum. « Bak, ben sana söyleyim, dedi, ne iftirası atmışhr: Demiştir ki: «Senin karın evlenmeden evvel Macit isminde birile tanıştı. Onu seviyor.» Hatta belki daha ileriye de gitmiştir. Değil mi? Nezahet dikkatle yüzüme baktı. Ben Şükranı ele vermek istemediğim için sustum. « Bilirim, dedi, hiç aldanmam, zaten senin halinden anlıyordum. « Hayır, haynr! dedim, Şükran bana böyle şeyler söylemedi. Ben başkalarından duydum. Sesim titriyordu. Nezahet bağırmış^ b: « Kimden duydun, ne duydun? « Senin kimse ile aranı açmak istemem. Kimden duyduğumu söyle . mem. < Yalan, yalan söylüyorsun! c « Affedersin, ben yalan söyle mem. « Söylersin. tşte söylüyorsun. Hint Efgan fıududunda yeni bir hâdise Simla 7 (A.A.) ŞhnaK garbi hududunda kain Kefhai köyii tngihz tayyarelermin bombardmanile tamamile harap olmuştur. Maaraafih insanca zayiat yoktor. Ziraat Vekill istanbula geliyor Ankara 7 (Telefonla) Ziraat Vekili bu akşam tstanbula hareket etti. Uşakta bir ihtiyar tren altında kaldı Uşak 7 (A.A.) Bu akşam treni Uşak istasyonuna dahil olurken istasyon içerisinde bir ihtiyarın iki ayağından geçerek kesmiştir. Yaralıya ameliyat yapılmak için afyon götrülmüstür. Yolda vefat etmistir. Sivasta bir silo yapılıyor Sivas 7 (A.A.) Sivasta Ziraat Vekâleti tarafmdan yaptmlan buğday üzere gelmişlerdir. Tefrikat 12 SERVER BEDÎ Sabahsız Geceler « Sen, dedi, şimdi istintaklan birak ta bana cevap ver bakayım. Ne dedikodusu varmış, kim ne söylüyor? Dedikoduları çıkaran hep o Şükran edebsizi değil mi? Haata olmasaydı gider dudaklarını kopa rırdım. Onun ne f itne kumkutnası olduğunu ben biltrim. Söyle bakayım, ne imiş dedikodu? Açık söyliyeyim bende şaf&k attı, evlât. Nezahetten gözüm yılmıştı. Sen onun öfkelendiği zaman tozu dumana nasıl kattığını bilmezsin. Salih omuzlannı silkti: Vız gelir, dedi, kan gürültü sune papuç bırakmam, ben. Serde sevda vardı, efendi, sen onu anlamazsın. Kıhbığın biri imissin, anlatı • sından belli. Peki öyle olsun. Ben Nezaheti usulca bileğinden tuttum ve odadaki şezlongta karşıma oturttum. Ancak elini tuttuğum vakit anlamışhm ki titriyordu. Ho* ben de titriyordum. Fakat o kadar kibilidir ki kâfir, telâsını hiç belli etmez. Yüziine baktım. O güne kadar bana hiç böyle güzel görünmemişti. « Nezahet, dedim samimî ko • nuşalun. Söyliyecek birşey bulmak için arkasından da dedim ki: « Şükran o kadar fena kız mıdır? Sen eskiden onu bana metederdin. Iyi kalbi var, derdin. Şimdi fena mı oldu? « Kadınlann çoğu kukançtır, dedi. Bir kere birini kıskanmağa başladı lar nu, ahlâkları bozulur. Şükran da öyle. c Hayır, asla! < Söylüyorsun işte. Nezahet ayağa kalkmışh: « Haydi, dedi, beni daha fazla sinırlendirme. Ne demek ishyorsun? Ben fena bir kadm mıyun? « Hayır, Nezahet... Tirtir titriyerek sesini yükseltu*: « Peki... öyleyse nedir? Bu sor» gular, sualler nedir? Herkesm yanında ba surat, bu dargmlık nedir? Bak bu aksam sofrada babam bile söyledi. « Tabiî... Benim canım sıkıliyor, tçim kan ağlıyor. « Neye canın sıkılıyor, neye için kan ağlıyor? « Dedikodulara. « Ne dedikodusu? « Bırakmıvorsun ki söyliyeyim, dedim. « Söyle! dedi. Fakat bende bu bahsi açmak cesareti kalmamıştı. Nezahetten korktum. Bağıracak, ev halkını uyandıracak sa nıyordum. Yapar mi yapar. Şirrettir. (Mabadi var) Cumhuriyet Abone j T ü r k i y e şeraiti İ 'ç i n Nüshası S KuruştuT Senelik 1400 Kt. 1700 K Altı ayhk 750 1450 Üç aylık 400 60Q Bir ayhk 150 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: