10 Ağustos 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.V Cttmharîyet' SON TELGRAFLAP îBanakalırsa I Köycülük kursları Maarif Vekilînin mühim bir tamimi Bu kurslardan alınacak neticelere göre bütün muallim mektepleri programlarında tadilât yapılacak tepleri programlarmda bu maksada göre esash değisiklikler yapılmasma yanyacak bir şümol alacağı için, mesaini • zin ehemmiyeti geni? ölçüde istikbale kol atacakhr. Tatil ve istirahat aylannı feda ederek köycülük kurslanmızda çalışan ilk tedrisat müfetiişi ve köy mu. allimi arkadaşlarımm bu yeni ve çok ehemmiyetli ülkü yolunda bütün mu kaddes ateşleri ve yaratıcı heyecanla • rile yürüyeceklerine en sarsılmaz ina • nışla eminim. Üniversite işleri ve bafif rahatsızlı . fım dolayısile aranızda bulunamamaktan müteessirim. Yakmdan takip etti gim kıymetli çalısmalarmız içm teşek kür eder, cümlenizi candan sevgi ve saygılarla selâmlıyarak, en büyük mu • vaffakiyetler dilerim.» Ankara 9 (Telefonla) Maarif Vekâletmde ihdas edilen köy mektep muallhnleri kursa muvaffakiyetle de vam etmektedir. Bu kurslar bir buçuk amelî, hem nazart dersler verilmekte. dir. Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye dairesînce muallim kitaplan serisi namile ağaççdık, fidancılık, tavukçuluk, hay van hastahklan, pratik bagcdık, an cihk, tarla ziraati, hayvan yetistirmek, mahsul hastalıklan, ipekçUOc, iktuat mücadelesinde köy moallimi, sebzeciHk, meyvacılık ve köv muallimerile sağlık konusmalan isimlerfle çıkarılan e . serler köy hocalarma tevzi edilecektir. Köy muallimlerî ba kurslardan sonra gayet iyi malumatla köylerine döne • ceklerdir. Vekftletin bu tesebbüsü sayesmde birkaç sene zarfmda köylerimizde bu faaliyetin semereleri gÖrülecektir. AlmanyaAvusturya meselesi sürüp giderse Fransa ile İngiltere Cemiyeti Akvama müracaat edecekler lâettin Cemil Bey arkadasımı . zın evvelki gün bu sahifede görünen makalesmin tenkidî ta rafnu değüse bile, ikrarî (affırmatif) parçaiannı garip ve müphem bulanlar aras/na kendimi de katmak mecburiye. tinde olduğumu itiraf ederim. tstanbul 9 (A.A.) Maarif Ve • Bu zat ta bir sistemi veya akideyî kili Doktor Resit Galip Bey, Ankara, izah etmek istediği zaman, delillerini Adana, tzmir ve Bursada açılan köycü. bir fırka programmdan çıkarroak istL lük kurslan münasebetile, bu valiliklere Paris 9 (A.A.) «Paris Soir» | ması icap eden ihtarla karşılaşmış yen bazı muanzlanmut gibi hareket ve kurslaru» tedris heyetlerine telgraf • gazetesi yazıyor: «Berlinin iddia , bulunuyor. Artık üzerine mes'uliyetetmiştir. Halbuki siyasî programlar, bir la aşagıdaki tamimi yapmıştır: sııun aksine olarak hâdise kapanmış ler almak ona aittir. sistemin yalnız geniş cizgilerini taşır « Köycülük kurslannda iktısadî iç olmak şöyle dursun Fransa ile ln • Almanya, ya Avusturyanm istiklar ve izah, t«f»ir veya ispat noktasm • timaî, sıhhî, bediî sahalarda köyü ve gilterenin noktai nazarı şudur ki, lâlini tehdit eden harekâta bir ni dan hiçbir kıymeti haiı degildirler. Böy köylüyü yükseltmek maksadı uğrunda Almanya, Avusturya aleyhtan siyahayet verecek ve yahut bunu yap • le bir iddialan da yoktur. bir yüdanberi derin ve sürekli tetkik • mıyarak bütün diinyaya takip ettiği setini şiddetlendirmektedir. Heoimis, eiddetinin veya itidalinb lerle hanrladıcunu programların ilk Icap ettiği takdirde kat'î bir ha politika oyununun maskesini kaldırderecesini şeniyetlere intibak ettirmetatbik tecrübelerini yapmaktasmız. Temış olacaktır. Her ne olursa olsun rekette bulunacağı Londrada teyit sini bilmek şartüe, milliyetçiyiz. Kabul. sebbüsün kaynağı, cumhuriyetin en esasBerlinde yapılan müşterek teşeb edilmektedir. Fransa bu harekete işFakat «milHyetçi, halkçı, cumhuriyetçi, h fikir umdelerinden biri olan Türkiye büsler süphesîz lüzumsuz olmamıştirake hazırdır. lâik, devletçi» oldugumusu tekrar et yükselifini köy temeli üzerine kurmak tır.> M. Legerin M. Paul Boncour Te mek, tam bir icah yapmıs olmak de . fScridir. M. Daladier ile yaptığı görüşmelerLondra 9 (A.A.) Bu sabah gagildİr. Millet olarak hakikî terakki, müte . zeteler, îngilterenin yeni bir teşebde, yeni hâdiseler vukuunda, tngil • Gene hepimi», miui şartlar ı'çmde bir madi surette üeri gitmek ve yüksel büste bulunmadan evvel, Almanyatere ile miiştereken meselenin Milmkılâp ideolojisi arıyor ve istiyoruı; mek kabiliyetini hauı hakiki inidsaf annın Avusturyaya karsı alacağı va letler Cemiyetine verilmesi düşünülfaşist, nasyonal • sosyalist, komunist cak kökü kÖylerde olan terakki ve in ziyeti tetkik etmek hususundaki nîmüştür. olmadıgıtnızı ve 8rneklerimi«i dtşardan kisaftur. Köy muallimini bu bakuna goyetinî tasvip ederek Almanyanın Tan gazetesinin bir makalesi almıyarak Avruoa akidelermi meşket • re en verimli çabfhrabilmek için köy Paris 9 (A.A.) Fransa ile In Fransa ve Ingiltereye verdiği cevadumyonnı; mualliminin köyde hakikaten müessir bın sadece dahil! bir şümulü ve e miyeceğimizi tekrar edip gilterenin Almanyada yaptıklan tefakat unutuyoruz ki sistemmi reddetti bir mki»af unsuru bir fikir lideri haline hemmiyeti olduğunu kaydediyor şebbüslerden bahseden Tan gazetesi ğimîz bugünkö Almanya ve HHler de geleblmesi için onun zaten yüksek olan lar. şunlan yazıyor: «milliyetçî, halkçı, cumhnriyetçi...» seciye ve ülkü vasıflaruu amelî ve tat Taymis gazetesi Almanyanın, f «Şimdilik hatırda tutulacak bir filân, falandır. Mesela Alman Basve bikî bilgilerle kuvvetlendirmek lanm . talyaya «elinden geldiği kadar iyi şey varsa, o da, Berlinin Fransa ve kili gibi düsünmedigmi bana ayrıca bir di. hareket etmeğe» dair yaptığı vadi İngiltere tarafından yapılan teşebmektupla bildiren Bürhan Asaf, yahut Mektebi, duvarlannin dısındaki köy hatırlıyor ve yeniden hâdiselere sebüsleri kabul ediş tarzının dörtler Vedat Nedim dostlanm da mîlliyetçi, muhitine de faideli ve müessir kümak, bep olmamak için Almanyanra bu misakı imzalamrken açılmış olan halkçî, cumhuriyetçif lâik ve devletçi köylüye bir an evvel kalkmmasi, nkı vad: tutacağım Umît etmek istiyor. teşriki mesai ve emniyet siyaseti rdirler, fal«t Alâettm Cemil Beyden nm bütün mümtaz kabiliyet miraslari • çin inkisar verici mahiyette olduğuDiğer taraftan Moming Post ta pek esasii noktalarda aynldıklarmı bi . le en kısa zamanda tarihî faDciyetini dur. bekleme sivaserini tavsiye ederek Iiyoruz. Hatta, BSrhan Asaf ve Vedat elde edebflmesi noktasmdan yardım Eğer Almanya bu takip edilen n • şunlan yazıyor: Nedim Beylerin kanaatlerini de ffice da bulunmak içm, köy muallimmm muh«Muhakkak olan bîrşey varsa o da sulü anlıyor ve onu kabul etmek silkeliyecek olursamz birbirlermden de taç olduğu bu bilgüeri unutulmıyacak millet üzerindeki hâkimiyetmi muiıtemiyorsa bundan, artık kendisine f»rklı dü«ünc!uk!ermi görmeniz mBm bir gayret ve fedakârhk hamleti ile sishafaza için ecnebi devletler mümeskarsı başka usullerin veya başka kündur. Bütün doktrinler, her millette ler vermektesîniz. sülerine husnsî olarak verdiği beya münakaşa tarzlannın tatbikına mı Dört köycülük kursunda edinecegimiı nahn alenen aksini söylemeğe mec değü, her msanm kafasmda bile ayn müracaat etmek lâzim geldiği ma mana alırlar. Çünkü cmana» dediğimiz müsbet neticeler bütün muallim mek • bur olan Alman hükumetinin, ayni nasını çıkarmaktır. şey, muşahhas seniyet alemmin en mflzamanda beynelmilel vazîyete bir Her ne olursa olsun, Almanya httcerret ve o halde en sahsî, en ferd! ankararsizhk sokmuş olmasıdır.» kuraeti er veya geç kendisine yapıliımmmınfflm!infll!Hlimillllfflllllllllllll'™""mmımnı" Almanyanın cevabı Fransayı ^ kızdırdı • » Bir izah devrinin eşiğinde NALINA İMJHINA Işi kanuna bırakalım! eçenlerde, matbaaya, orta yaşb fakat manen ve maddeten yor* gun bir adam geldi. Elinde es* ki harflerle basümış kirli ve yıpranınif bir sürii İstanbul gazetesi vardı. Ga zetelerden bir ikisini açıp önüme koy» du. Lutfen sunlan okuyunuz, dedi. Kocaman serlevhalarla yazılmı» gürültülS bir haber: Filân belediye dairesinde ihtilâs, muhasebeci filân efendinin 40 bin Kra açığı çıktı. Gazetelerin biri ibtilâs, diğeri hırsızlık, öteki suiisttmal diyor. Memura işten el çektirihniş ve mahkemeye verilmiş... Gazeteleri önüme koyan adamsu Okudum, ne olacak?. dedim. Bu adam benim. On sene sonra beraet ettim. Mahkumiyetimi yazdığınız gibi lutfen beraetimi de yazuuz. 4 0 bin lira değil, 40 kuruş bile calmadığım sabit oldu. Bu hal karşısında acı duydum. Adam cağızdan özür diledim ve beraet etti . ğmi gazeteye yazdım. Alnma muhtelis, hırsız damgası yapıştmlmış ve on sene sürünmüş olan bir memur, nihayet beraet etmişti. Bütün gazetelerin o zaman kocaman serlevhalarla gürültülü bir şekilde âleme ilân ettikleri bu haberi, ne. den sonra, Üç küçük satırla sözde taahih ve tamir etmiştik. O vakittenberi, böyle ihtilâs ve suiistimal haberlerini korka korka, inanmıya inanmıya ve mümkün mertebe bü yübneden gazeteye koyuyorum. Hatta hiç koymak istemiyorum ama bu mesleğin de başımızı maddî ve manevî bia belâya sokan bir zayıf tarafı, aüamefc korkusu vardır, ki atlamıyalım diye nice nice vartalar atlatınz, hatta bazan bu vartaları atlatamadığunız da olur. lşte Galatasaray lisesi müdürü hakkındaki Uhkikat esnasında da hep on sene süründükten sonra beraet eden zavallı memurun perisan hayali gözle rimin önüne geliyordu. Şahsan tamd! ğım, meziyetlerini ve kusurlarını bil diğün, fakat suiistimal yapacağma asla inanamadığım Fethi Bey hakkmdaki dedikodulann, tezvirlerin gazeteye geçmesine mâni oldum ve bir namus yıkmak için resmî nvıamelelerin neti cesini beklemeği daha doğru buldum. Fena mı ettim? Kendi hesabıma asla! Bu meselede benim gibi düşünmiyen Vakit refikimiz evvelki günkü fıkrama cevap veriyor. Bu cevabm huUsası şu. dur: «Biz Galatasaray suiistimali hak kmda günlerce tetkikten sonra vicda nî bir kanaat edindik ve öyle yazdık.. Evvelki nesriyatımızı değiştirmek için bu kanaatimizm değişmesi lâzımdır. Bunun ise ju veya bu idarede verilen şu veya bu tarzda bir karar ile olmıyacağı tabiidir.» Yani Vakit refikimiz Fethi Beyin suüstimal yaphğma kendi tetkikatile kani olmuştur. Ve bu kanaati, bütün vesaik ve delâili görerek men'i muha keme kararı veren Vilâyet idare heyetinin karanna rağmen değişmemiştir. Bu zihniyette olunca, hem yalnız sim di değil, Şurayi Devlet karanndan sonra da, mahkeme kararından sonra da, hatta Temyiz karanndan sonra da ar kadasımız, kanaatinin değişmediğmî söyliyebilir. Nitekim, refikimiz, «şu veya bu idarede verilen su veya bu tarzda bir kararla kanaatimizin değişmiyeceği tabiidir» demekle Vilâyet idare heyetinin karannı itimatsızlık ve istih . fafla karşılıyor. Vilâyet heyetmin men'i muhakeme karan karşısında da refikhnizm kanaati değismiyebilir. Yalnız bir nokta vars Ne Vakit, ne de ben, Vilâyet heyeti gibi, bütün bu işm dosyasmı baştan aşağı tetkik etmedik. Onun için bu res mî ve mes'ul heyetin aylarca devam eden tetkikattan sonra vâsıl olduğu kanaat elbette bizim kanaatlerinMzden daha doğru olmak lâzun gelir. Ben yazımı işte bu alakadar ve resmî heyetin kanaatme istinaden yazdım. Buna rağ. men, bu meselede haklı çdcmak için işi mada bindirmeği lüzumsuz buluyorum. Çünkü böyle bir münakasa, men'i muhakeme karan almış bir adamm mütemadiyen namusile oymyarak kendisinî muztarip ve rencide etmek demektir ki hedefim biç te bu, değildir. Onun için işi kanun mecrasma bnakarak susuyor ve bekliyorum. Vakit refikimiz de benim gibi beklemekte veya Fethi Bey; aleyhinde neşriyata devam etmekte serbesttir tabü... Elli bin lira çalan hırsız îstanbuldan Bursaya kaçtı, Bursada tutuldu BurW»<Telefonla) tstanbulda Tunusta kanlı bir hâdise Fransızlarla yerliler arasında çarpışmalar oldu <J1uk9yde Marhar Paşatun ©ğlu Nee«lettfnBeyin evinde kimsenîa bu Tunus 9 (ATA.) 600 kadar luıunadıği bir srrada konsolun g8 • yerli, Fransız tabnyetme geçmiş oYÜne anahtar uydurmak suretUe lan bir müslüman oğlunun sousse Ü0.000 lira kiymetînde müeevherat mezarlığına gömülmesme mftni ol ve eshatn, birçok Türk ve tngtlts mnk îstemişlerdir. Evvelâ polis kuvaltını, evraki «akdiye ve altın savetli ve sonra da asker kıt'alan atler çalarak Bursaya kaçitı buramürfahale etmifler taş ve tilâhla kar. da saklanmiş olan sabıkali Hüseyin filanmışlardır. Askerler mukabele e. zabitaca saklandıği yerde mflcev derek bir yerliyi ÖldürmüsUr ve on herat ile bfrlikte yakalanmıştır. ye.liyi de yaralamışlardır. Hüseyin evvelce Necmettin Be Sıikun iade olunmoftur. Maamafih yiu evinde hizmetçi iken bir hırsız 2 askerler orada kalmıslardur. 15 lık yaparak hapse mahkum olmus 1 kisi tevkif olunmustur. ve müddetini ikmal eHiktem sonra CUMHURIYET Fasta fctiktekrar bu sirkati yaomışir. lâl mücadelesi gittikçe siddetlenmektedîr. Son zamanlarda Atlas dağlanndaki miîcahitler sevkulceyş ric'atlerine nihayet verdik Ankara 9 (Telefonla) Başvekil lerinden Fransızlara karsı mu • Ismet Paşa Hz. nm cumaya IsUn kabfl taarruza geçmişlerdir. Franbula hareket edecekleri anlaşıl • aanın himayesi altında bulunan maktadır. Tunus beyliğind'e dahi Utiklâl taraftarlan son samanlarda bayli I faaliyet gösteriyorlar. Ankara 9 (Telefonla) Buvilk I Bunlar arasında yerli ahaliden Erkâni Harbiye rel»! Fevzi Pasa Hz. I Fransız tabiiyetine geçerek Tu • yarın Istanbula hareket edecekler I mn beyliği tabiiyetinde bnlunan dlr. I ve hntiyaz sabibi olanlara karsı I siddetli bir gays vardır. Bu ha . I reketi vatana inanet addeden milAnkara 9 (Telefonla) Aldığım I liyetperverler sık sık galeyana. malumata göre, lise ve orta mek • I geldiklerinden kanlı hâdUeler olteplerle san'at, muallim ve meslek | maktadır. mekteplerinde 20 ağustostan iti baren kayit ve kabul muamelesine başlanacaktir. Tedrisata da 11 ey lulde mübaşeret olunacaktır. Ilk mektepler de 18 eylulde açılacak, Elâziz 9 Elâziz meb'usu Hübu suretle geçen seneye nazaran bu seyin Bey dün sektei kalpten vefat sene daha evvel tedrisata başlan • etmiştir. mıs olacaktır. İsmet Pasa Hazretleri Fevzi Ps. Hz. geliyor Mektepler ne vakit açılacak? Elâıiz meb'usu HOseyin Bey vefat etti Boyle olunca, mkrlâbnmzm her Türk munevveri tarafmdan fnce bir tefsirine ihtiyaç gorünür. Ştmdiye kadar bunu yapmadık ve itiraf edeîim, belki de korktuk. Fakat bugfin, bir nevi sevmçle gorfiyonız ki, dün «hürrivet ve munakaşa» aleyhmde pek çok şey yaznaş oianlanmiz da insanca bir konuşmanm sirasi geldiğmi ânlanuş bulunuyorlar, «hürrîyet lâzun, münakaşa lâzım» di yorlar. Ârhk bfr antasmâ ve rzaü dVvrrae ginvoruz. Düpedüz bfr «nasvonalizm» kelhnesi hiçbîrsey soylemez. Bu s8z, bîr Char . Ies Maurrasm kafasmda «krallık, istibdat, Fransız olmıyan her însana karst düşmanlık» demektîr. Halbuki biz saltanat ve onun istibdadım vıktık, dısarî siyasetJmizde de bütün mflletlerle dostluk muchedesi yaprvoruz. Frenk mil liyetcfliei papazla elele vermîsHr. Gepe bu sos, bir tncii softasmm kafasmda başka mana alır. «Vatan ve tsa» îs . mindeki eserin 12 inci sahifesmde bir Fransn: rahibi diyor ki: «Biz milliyet « perverîz ve Fransızız. Bîr Fransız ra • hîbi nazarmdan Almanı, bîr Alman rihibi nazarmıîa Fransıri affetmek yok tur. öldür! öldür! Hm'stivanlann Al lahî namma îlâh...» Halbuki bizim mîlliyetçniğimiz hocaya da, papaza da elmî ozatrmvor. Alâettîn Cemil Beyin bahsettiği Hitler ve Mussoiini kadnrnı hayata girmesme taraftar değillerdir; halbukî biz onlan Belediye azasi, hâ . kım vapıyoruz. Türk gençliği millivetçidir, peki, eibette. Fakat o da, Alâettin Bey de nasd milliyetçidir ? Bunu bize anlatmasi içm fırka prnçrammı tilâvet etmesi kâ fi değfldir. llmî havsiyette ve etraflı bir tez lâzımdtr. «Cemiyetçi edebiyat» münakaşasmda, kum lâf eden muanz • lannmza «hanşri teze istinaden?» diye sordnğumuz vakit susmuşlardı. ış ma. kale edebiyatma geünce lâkırdı bol . dur; ibnî haysiyette bir munakasava gelmce kâînat susuyor. Türk âlimi bile înkılântanberi sustu, bîr kelime soylemedi. ö y l e sanınm ki bu sessizliğin azâ • bmî benim kadar AUeth'n Cemil Bey tîe duvmustur. PEYAMt SAFA dum. Başbaşa aramızda hiçbir söz geçmedi. Tam dört sene dargm yaşadık. Paşa çok ihtiyarlamışü. Daha doğrusu vaktinden evvel çöktü. Gençlîğinde çok îçki içermiş. Biraz yaşlanınca cezasını çekmeğe baş • ladı: Karaciğer, böbrek, harap bir halde idi. tlâctan ve doktordan baş alamıyordu. Knlaklan da duymaz olmuştu. Bana birkaç defa Nezahetle aratnın niçin şekerrenk olduğunu sordu. «Paşam, dedim, size hürme tîm vardır, bana bunu sormayınız.» Onun da kulağına birşeyler çalın mişh. Fakit belki beni haklı bulu yordu ama kızını da seviyordu. Üstüme varmadı. Gittikçe bütün muhabbetini sana veriyordu. Sultan Hamit paşalannm çoğu gibi sonradan görme idi, kibar ve akılh bir adam de&ildi. ?enin terbîyeni bozanlardan biri de odtır. BÜmem hatırlar mısm? Seninle tuhaf bk ovnayışı vardı. Sana kunduralrını çıkarttınr, herke sin içinde »vağmı öptürürdü. Pis pis lâkırdilar öğretirdi. Sen onlan s ö y Berlin müzakeratı Celâl B. iktısadî temaslara devam ediyor Rusya maçları Sporcularımız Harkofa hareket ettiler Moskova OTHUSUSÎ) Türk sporcu kafilesi bugün Gorkiden hareket etti. Spocular hareketten evvel şereflerine verilen ziyafette hazur bulunmuşlardır. Kafüe Harkofa gitmektedir. Evvelce Kiyefte yapılması takarrür eden maçtan sarfı nazar edil mistir. Şimdi yalnız Harkof ve O • desada birer maç daha yapılacaktır. Kafile ayın 27 sind'e vapurla Is tanbula dönecektir. Güreşçilerimiz Odesadan tekrar Moskovaya dönerek Varşova tarikile Burapeşteye gidecekler ve Macar güreşçileri ile müsabakalar yapacaklardır. Berlinde bulunmafcta olan lkhsat Vekilimis Celâl Bey tki hükumeti alakadar eden iktısadî meseleler hakkinda müzakerede bulunmaktadır. Müzakereye Almanya namına Hariciye Müstaaan iştirak etmek tedir. Alman Hariciye Mürfesan, Celâl Beyin şerefine bir ziyafet vermi» • tir. Türk Ticaret Odasında bir top lanh yapılmiftir. Müzakerelerin kısa bir zaman zar. fında iyi bir neticeye iktiran etmesi muhtemeldir. Berlin 9 f A.A.) Türkiye Iktısat Vekili Mahmut Celâl Beyle Merkez Bankasi trmum müdürü Salâhattin Bey Alman Bankasi müdürü M. Schahh ziyaret etmisler ve muma ileyh tarafmdan. şereflerine verilen ziyafette hazir buhınmuşlardır. Ziyafete Alman lkhsat Nazm M. Schmith ile Türkiye maslâhatgüzan ve diğer birçok zevat iştirak etmis • lerd'rr. Amerikada mflthiş bir kaza Nevyork 9 (A.A.) Long lz lantta Rockaway plâjma müthiş bir dalga gelip birçok Idmseleri sürüklemiştir. 15 ldşinm boğulduğu zannedili . yor. 14 ceset bulunmuştur. 11 kişl kayıpfır. Almanya Belçika hududunda mOhim bir hâdise Bruksel 9 (A.A.) Kaçakçdarî ta. kip eden Alman kolculan Belçika topragma girmislerdir. Kolculardan biri kacakçtlar tarafmdan yaralanmıstır. Bir Alman kolcu ile birlikte tahki • kata memur edilen Belçika jandarmalarma hudut üzerinde bir Hitlerci genç. lik grubu hakaret etmiştir. Bu hâdisenin mühim neticelere se. bep olması bekleniyor. Maliye Vekili buöün geliyor Ankara 9 (Telefonla) Maliye Vekili Mustafa Abdülhalik Bey berayı tedavi Viyanaya gitmek üzere bu akşara Istanbula hareket et miştir. Vekil Bey, başta İsmet Paşa Hz. ohnak üzere Hariciye, Adliye, Sıhhiye Vekillerile diğer birçok zevat tarafmdan teşyi edilmiştir. Barut irtişası tahkikah Ankara 8 Barut irbşa maz . nunlanna Müddeiumumiliğin iddi anamesi tebliğ edilmek üzeredir. Maznunlar iddianameyi tebelluğ ettikten üç gün sonra müdafaanamelerini müstantîkliğe gönderecekler dir. Müstantiklik tetkik a ttan sonra kararını verecektir. gtn duruşumuz, fakat ayni çatı al • tında yaşayışımız aşkıtnı tazeliyordu. tnsanm yüreği acayıp birşey dir. Salîh bir daha mınldandı: , Cart kaba kâğıt! 5u*! Bu söz hâlâ sinirime dokunuyor. Senin o vakîtki şımarık ve terbiyesiz hallerin gözümün önüne geliyor. Hep kendi kendime derdim ki: «Yarabbi! Ben ki bir muallimim, bir mürebbiyim, bu ahçılann, uşak lann erbiyesini alan çocuk benim çocuğum mudur? Ne felâket!» Hatta... öyle günlerim oldur ki, sen den ne saklıyayım, içknden geçerdi, seni bir köşede kıstırmak ve döve döve, haşlıya haşlıya öldürmek isterdim. Cart kaba kâğıt! Bu lâkırdı pek hoşuna gitti değil mi? Çünkü »en hep bu terbiyeyi aldın. Keşki hatırlamaz olaydın... Japonyada hava manevraları Tokyo 8 (A.A.) Tokyoda yapıbnası kararlastınlan ve iki gün sü • recek olan hava müdafaası manevralan bugün başlamıştır. Güpegündüz yapılan 3 akın ve hücumla başlıyan bu ma • nevralara 80 tayyare iştirak etmekte . dir. ledikçe gülmeden katılırdı. «Cart kaba kâğıt!» hikâyesini bilir misin? Paşa sana bu sözü öğretmiş ve demişti ki: «Herkim sana bir lâkırdı söylerse bu cevabı ver.» Sen de pasadan ve anandan başka khn birşey söylerse : « Cart kaba kâğıt! derdin. Büyük baban kahkahadan çatlardı. Salih yılışık bir kahkaha atarak nunldandı: Cart kaba kâğıt! Evet, hatir • lıyorum, cart kaba kâğıt! Cart kaba kâğıt! Ben senin bu terbiyeyi alma na fena halde içerliyordum. Evin içinde hayatım cehennem hayatı idi. Fakat, kendi kendime: «Bu böyle devam etmiyecek ya?.. Şu piç leylî bir mektebe girecek yaşa gelsin, ben bu cehennemden kurtulacağım.» Fakat, Nezaheti de hâlâ ilk harare • timle seviyordıtm. Hele dahna dar • Tefrikat SERVER BED1 Sabahsız Geceler Bu son cümlenin gizlediği facia Nafiz Beyi titretmişti. Evet, dedi, senin bütün felâ • ketin... Salih onun sözünü kesti: Şunu aklma koy, dedi, ben bu îşm doğrusunu meydana çrkarmaz sam yaşamam, asal kabahatli kimse göğsüne bıçaği yerleştireceğim. Nafiz Bey sesini çıkarmadı. Ağir bir sükut, ikisinm arasına, acı hatıralar ve tehlikelerle dolu kar a bir bulut gibi eSkmüştü. Oç dört dakika sustular. Salih durup durup başını sallı • yor, içinden kendi kendisüe konuş tuğu belli oluyordu. Peki, dedi, pasaya neden inm« fnmîşT Dur anlatacağım. O, sonralan. Ondan evvel neler oldu. Nafîz Bey gene komsunun çalar saatine kulak kabarthktan sonra: Ben on iki dedi mi yatanm, saat on bir buçuğa geldi. Kıyamet kopsa programım bozulmaz, dedi, kısa keselim. B*n sana gene an'a tınm. Şükranın ölümünden sonra Nezahetle aramızda bir münakaşa aaha oldu. Ben ona ankça sunlan soyledim: «Seni seviyorum, fakat sö'zlerine inanmıyorum. Eğer dünyaya bir çocuk getirmeseydin senden aynlırdım. Herkes beni vicdansız lıkla itham etmesin diye biraz daha bekliyeceğim. Şu yumurcak büyüsün.> O günden sonra Nezahetle yalnız herkesin yanında konusuyor Cumhuriyet 1 Nüshası 5 Kuruştur J Türkiye şeraiti İ için Hariç için Senelik 1400 Kr. 1700 Kr, Altı aylık 750 1450 Üç aylık 400 800 Bir aylık !5Ö jroktuf (Mabadi var) J

Bu sayıdan diğer sayfalar: