11 Ağustos 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

11 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet' Yerli Mallar Sergisinde Holivutta nazlı iki İngiliz kızı Maureen O Sullivan ve Benita Hume sinema payitahtmın en çıtıpıtı yıldızlarıdır Cumhuriyet yüzme müsabakalari Müsabakaların yapılma sına on beş gün kaldı Senenin en büyük bir spor hareketi olan «Cumhuriyet yüzme yanslan» on beş gün sonra yapılacaktır. Erkekler arasmdaki mukaveme* yans» 25 agustos cuma günü Moda . Suadiye arasında yapılacak, hanımlar arasııvdaki mü. sabaka da Suadiye plâjmda 1500 met. relik bir mesafe dahilinde icra edile • cektir. Cumhuriyet yüzme müsabakalan münasebetile Suadiye kazinosn müdiriyeti yanş günleri çok güzel eğlenceler ter tip etmi»tir. Ayni zamanda kazmoda dans ta edüecektir. Müsabakaların büyük bir intizam da. hîlinde yapılmasi için her türlü ter ^ tibat alınnnstir. Müsabakaların hita • mından sonra Suadiye kazinostmda mSsabıklar serefine bir çay ziyafeti de vefilecek, ziyafetten sonra mükâfatlar terji edüecektir. Her iki müsabaka için de kayit müddeti 20 ağustos akşamı bitecektir. Bu tarihten sonra vaki olacak müracaatler kabul edilmiyecektir. Müsabakalara girmek istiyenler, te lefonla ve mektupla da matbaamıza müracaat edebilirier. Müsabıklann birer fotografilerini göndermelerini rica ede İnhisarlar idaresinin de sermayesine istirak ettigi bu Türk şirketinin faaliyetine umumî bir nazar Bomonti .^ fabrikası b ımonti fabrikasımn Yerli Mallar Sergisindeki güzel pavîyonu Bira d'ediğimiz içki arpadan yapılır ve dünyanın en iyi biralık arpasını da Anadolu yetistirir. Esa sen, son zamanlarda yapılan ban hafriyat neticesinde elde edilen e serlerden binlerce sene evvelki ecdadımızın, eski Türklerin bira yaptıklan ve içtikleri anlaşılmıştır. Su halde sıcak yaz giinlerinde içtiği • miz buz gibi köpüklü biralan imal eden Bomonti fabrikası çok eski bir Türk san'atının yenileşmiş, asrileşmiş bir istihalesinden başka bir şey değildir. şe biranın 32 buçuk kuruşa **tılması hiç te pahalı değildir Memleketimizde b'ra fiatlarının daha ziyade inmemesine bir âmil de sarfiyatın azlığıd'r. lürkiyede, nüfus basına 0,15 • 20 litre bira i* çilmektedir. Buna mukabil ispirto derecesi itibarile 50 misli fazla rakı sarfedilmektedir. Sarfiyat az olunca, bittabi bütün masarif te o ax sarfiyata taksim edilmektedir Bomonti fabriknsı, senevi 12 milyon litre bira yapabilir, fakat bu • gün ancak imal kabiliyetinin beşte biri rrsbetinde çalışmaktadır. Bütün kabiliyeti ile çalışsa ve beş misli fazla bira satsa tabiidir ki umumî masraf bütün bu istihsalâta taksim edilir ve bira daha ucuza mal olarak daha ucuza satılır. Halkın rakıya alışkanlığından ileri gelen bu vaziyet karşınnda şirket, diğer sanayi şubeleri tesiî etmiş ve rakı, gazoz, soda, malt hulâsası ve arpadan yapılan mukavvî malt reçeli gibi imalâtı sayesinde hissedarlanna ancak yüzde bes kâr tevzi eylemek imkânını bulmusttır. Bu yüzden şirketin hisse senetleri • nin itibarî kıymetleri 40 olduğu halde 20 21 liraya düsmüstür. Ismine bakıp ta Bomonti ecnebi bir şirket zannedîfmemelidir. Bo • monti bira fabrikası 1893 tarihinde Bomonti isminde bir Isviçreli tarafından tesis edilmiş, 1905 te bir Isviçre şirketi tarafından satın alınmış, 1928 de Isviçreli şirket tasfiye ed'lerek Müskirat Inhi»an idaresi nin de sermayesine istirak ettiği üç milyon lira sermayeli bir Türk Anonim şirketi teşekkül etmişrir. Bu şirketin hisse senedatmın büyük b;r kısmı halkın elindedir. Şirket 1931 senesinde Inhisar idaresine 500.00C liradan fazla, 1932 de ise 400,000 liraya yakın para vermiştir. Sirketit biri Ankarada, diğeri Izmirde iki fabrikası daha vardır. Yerli mevaddı iptidaiyeyi mamu haline getirerek her sene yüz bin lerce liramizın harice akmasına mâni olması itibarile Bomonti fabrikası, Yerli Mallar sergisinde yer almağa lâyık yerli sanayi müesse»elerimizin en mühimlerinden bi • ridir. rö. BuqOn yapılacak mösabakalar Bugün Moda koyunda müteaddit su sporlan yapılacaktır. Senenin ilk kürek miisabakalan Kalamı; iskelesi civarîle Fenerbahçe arasm da 2000 metre uzunluğunda ve 60 metre arzında bir şerit içinde yapılacaktır. Bu müsabakalar tesvık mahiyetindedir. Bundan başka yelken birinciiik müsabakalan da burada icra edılecektir. Bugün Fenerbahçe stadyomunda da Fenerbahçe kulübünün beşinei atletizm müsabakalan yapılacaktır. Veliefendi çayırında at yarışlarının üçüncüsü yapılacak ve Taksim deki tenis kordunda da tenis maçlan icra edüecektir. Maureen O SuÜioan ve Benita Htane birliktt idman yaparlarken Holivut 1 ağustos (Ha.Mu.) Barası bir »an'at, zekâ ve nurifet merkeıi olduğu vj rterl.es mesleki icabı yekdiğerile mecburen tanışıp görüştüğü L çin bir takım zararlı ve sararra dedikodulann meydana çıkmamasma ira • kân yoktur. Zararlı dedikodulann ekserisi hiç şüphesiz kan koca hikâyele. rîne, aşk ve sevda maceralarma taal !uk eder. Zararsız dedikodular is« şuna takılan lâkap, buna verilen isîm gibi masumane eğlencelerdir. Bazılarraın lâkaplan kendüerinin hiç te hoşnna gitmiyecek şekilde olmasına rağmen bir kumınmkmde onlann gunırunu yaralıyacak değil, bilâkis'okşı . yacak mânalar, nükteler mevcuttur. tşte Maureen O Sullivan ile Benita Humeye takılan îshnler de ba çeşittendir. Kimse onlardan bahsedece&i zaman atlannı söylemez. Mutlaka «tngil. terenin iki nazb kızı» der. Jonı Vavsmüllerle birlikte çevirdiği «Tarzan» filminde ormanlann ortasında vahşi hayvanlar arasmda kahnış o lan Maureen O Sulltvanm o muhrtte bile nazlılığını ve çıtıpıtılığını elden birakmadığına bütün seyircilerle beraber tabiî siz de sasıp kaldraız. Benita H o . menin nazlılığı ise boyle buy ve tah> at inceliğmden ziyade para ve şohreto katsı gosterdiği îstiğnadan kmayedir. Londrada uzun zamanlardanberi gerek sahnede gerekse »tüdyolarda kazandığı muvaffakiyetlerle Amerikah di . rektör ve rejisörlerin nazan dikkatini celbeden bu genç artist kendisine baf • tada beş bin dolar teklif edilmesine rağmen senelerce HoKvuta gelmeğe naz • lanmif, nihayet ancak bu mevsim razi olmuştur. İki nazlı tabiatli artist smem% payî. tahtında buluşunca tabiî birbirlerfle »• kıfıkı ahbap oldular. Yekdiğerinden ayn jrezmemeğe başladılar. tkJ3İ de İngiliz tabiyetinde bulunmaKla beraber Maureen O Sullivan trlan. dalıdır. Maureen Irlandanm 8cra kasabalarindan birinde doğmuştur. BabiMi bîr «*• bitti. Bir müddet «onra Dubline nak leden aile orada tam beş «ene kalmu v» genç kız ilk tahsil ve terbiyeyi bn şekilde görmüştür. Maureen babası Mufrit Irlandalılar fırkasma muhtelif fırka azasından ol. duğtı içm Londraya kaçmağa mecbur kalmış, bu mühaceret genc kız içm biraz da hayırlı olmuştur. Çünkü Londranın yüksek mekteplerinden birinde tahsilini ikmal fırsatmı değiştirmiştir. Landrada da beş »en« ohnrduktan sonra Irlandadaki kansıklıklar nihayet bulunduğu cihetle tekrar Dubline dönülmüştür. Fakat bu avdete Maureen iş • tiraV «tmemiş, babasi onn fransızca öğrenmesi için Fransada leylî bir mek. tebe göndermiştir. Bütün bu geçen seneler zarfında bir gün bile Maureenin aklına sinema artisti olmak fikri geiraemiştir. Fransızcayı da öğrenip babasmnı evfrıe döndükten sonra bir gün ahbaplann evmdeki bir toplantıda rejisör Frank Borzage ile karnkarşıya gelmiş. tir. Frank Borzage Foks kumpanyası hesabma çevireceği bir filmde trlandah maruf tenor Jon Mak Gormike bir partoner anyordu. Rejisör Maureenin yeni inkişaf eden gençliğine, siyah saçlarma rağmen açık renk olan güzel gozlerine hayran olmuş, hazır olan ro15 ona münasip görmüştür. Ute smema bayahna giriş o gîriş.. Maureen O Sullivan bugün tade Ame. Maureen O Sullivan tabah jtmnaıtiğine haztrlanmtf bir halde n sessis filmler çevirmiştir. Onn yükselten bilhassa tngiliz stüdyolannda çevirdiği şu filmler olmuş . tur. «Uçan Deli», «Bir Balayı Macerau», «Elmas Elması Keser», «Oynıyan Kadın», «Kadınlara göre bir iş» ve «tlri Yüzlö Senfoni». Bunlardan «Uçan Deli» yi Henry Kendalle, «Kadınlara Göre Bir tş» i Leslie Hovardla, «tki Yüzlü Senfoni» yi tvor Novello ile oynamıstır. tşte size Holivutun nazlı iki yıldızı • nın kısa birer hayat sergüzeştleri! P. N. rika v« ingüterenm değil, bütün dün • y* »eyircflerinin çok hoşuna giden bir yıldızdır. Gelelim Benita Humeye.. Onun yük. selmesi arkadaşuıınki kadar pek kolay olmannşhr. On yedi yaşma kadar mn»îki tahsil eden Benita bir müddet te tiyatro akademisinde okumuş, ondan sonra muhtelif piyeslerde küçük küçük röllere çıkarak hem hayatmı kazanmış, hem de kendisinî tanrtmıştır. tvor No. •cDo ile birlikte bir tngiliz trupile A • merikada turneye çıkmış, orada da ba Lon Şaneyin yerine geçen adam E. G. Robenson hususî hayatında çok sevimli. filimlerinde ise bilâku gaddar ve zalimdir M. Heryo bugün gidiyor Sağdai E. C Robensonun Tıakiki retmi. Sclda yuhartİan aşağiyü doğru: «Demir Pençevde, «Baltalı Cellât» ta, * Küçiik Sezar» da San'at alemi sık doğuran bir anne gibi yeni yeni evlâtlar yetiştiriyor. Bir Lon Şaney ölüyor. Yerine Borit Karlof, E. Huston, Bela Lugosi, Paul Muni, E. G. Robenson gibi birkaç tanesi birden çıkıyor. Hem de bunlann hepsi dünyamn beş kıt'asmdan kalkıp gelen muh . telif miüetlere mensup insanlardır. Kimisi Ru», kimisi Macar, kimisi Polonyalıdır. E. G. Robenson da Romanya yahtidilerindendir. Arcerikaya, her ne işte olursa ol • sun pa*a kazanıp servet yapmak için hicret tden ailesile beraber gelmis, genç. ligmde bilhassa edebiyata, ilnıe. ki tabiyata ve dine me<ak etmis, muhtelif Hsanlardaki nesriyah takip edebilmek için tam yedi dil öğr>>nmiştir. Fakat talih ve ^ess^üf onu aktör • lüğe »evketmiştir. ?evyar bir tiyatro kumpanyasile bütün Amerikayı dolaştıkian sonra Los Angelese gelince iş birdenbire degişmiş, yıldızı anide par. lamıstır. Hain Adam rölünü oynamak • taki hudutsuz mahareti derhal film di< rektörlerj tarafından kendisine mühhn teklifler yapılmasına sebebiyet vermiştir. tlk muvaffakiyetlerini «tskence» ve «Sikagolu Dul» da gÖsteren E. G. Ro . benson geçen sene «Küçük Sezar» bu sene de «Demir Pençe» ve «Baltalı Cellât» kordelâlannı yaratmıştır. E. G. Robenson filmlerinde nekadar hain, zalim görünüyorsa hususî hayatında bunun aksine son derece nazik ve sevimli, şefkatli bir aile reisidir. Böyle yekdiğerine zıt iki şahsiyet sahibi olmak saşılacak bir meziyet, doğrusu! Bira, muhtelif keyif verici ickilerin en zararsızı ve tabiî suiistimal edllmemek şartile en faydalısıdır. Bundan dolayıdrr ki, Amerikada 15 sene mücadeleden sonra b:ranm içilmesine müsaade olunmuştur. Bu müsaade doktorların, âlimlerin ve bütün milletin biranın mugad'dî, hâzım, mukavvî bir ick< olduğunu tasdik ve kabul etmeleri üzerine verilmiştir. Bira dünyanın her ta rafmda halkın en merg'up bir iç krsi<fir. Almanyada nüfus basına 55, Ingilterede 65, Fransada 45 litre bira sarfolunuyor. Hatta Fransa gibi şarapçı tamnan' bîr memlekette şaraptan alınan resim litrede 1,70 Birinci tahifeden mabat kuruş olduğu halde, sıhhî bir içkî Eucukta hnsust musla tekrar Tarabyaya olduğu için, biradan alınan resim dSnmüf v« Fransn sefaretmde serefine 0.85 kuruştur. Biranın sıhhî bir içverilen ziyafette bulunmurtur. ki olduğunda bütün etibba mütte M. Heryo saat dortte tekrar musla fiktir. Bizler birayı serinlen • Tarabyadan hareket ederek tstanbula dirici ve ferah verici bir içki inmlş, Galatasaraydaki Yerli Mallar Ser olarak tanırız. Halbuki biranın gismi gezmiştir. bundan başka gıdaî ve mukavvî bir M. Heryo s«rgiden çıkhktan sonra hassası vardır. Vücut yorgunluğunu bir muddet Fransız sefaretinde istirahat derhal giderir ve yorgunluğa mu etnnş v« oradan Tarabyaya giderek kavemeti artırır. Birada vücude geceyi Tokatlıyan otelinde geçirmiş muzır hiç b:r madde yoktur. Kendi tir. tahammürile hâsıl olan ispirto mikM. Heryo ve arkadaşlan bu sabah tarı yüzde 3 3,5 tur. B i r a kana vitstanbulttn şayanı temasa mahallermi tamin verir ve gıdamızda noksan »yarete devam edecekier, öğleyin Park olan besleyici emlahı ikmal eder. otelinde şereflerme verflecek ziyafette Almanlar biraya pek güzel bir isim bulmuşlardır: «SULU EKMEK». bulunacaklar, gece ekspresle Sofyaya mflteveccihet» hareket edeceklerdir. Memleketimizde bira Bomonti M. Heryomtn beyanatt şirketi tarafından yapılmaktadır. M. Heryo tstanbul gazetecilerine şu Memleketimizin en eski fabrikası beyanatta balunmaştur: olan ve büyük sanayiimizden birini « Memleketmize ayak basar basteşkil eden bu fabrikanın yaptığı ınas hakkrmda çok büyük tevecciih bira Avrupadaki emsalıne faiktir. ve nusafirperverlik eseri gosterild'. Bu. Filvaki Bomonti fabrikası, dünna pek çok müteşekkirim. B«n Türkyanın en iyi arpalan olan Anadolu leri severim; Turk F»ansıt dostluğu arpalarile bira yaptığı gibi, ima nun daha «fyads kuvvetlenmesmi is . lâtında biracıhğın en mücerrep, en terira. Turkiyenin tarîhmi gayet iyi teknik usullerini kullanmaktadır. biürim. Son on sene zarfında vuku buBu itibarla içtiğimiz biralann iyi lan mkılaplan takip etthn. Şimdi yeni liğine hiç diyecek yoktur. Bunu IsTflrkiyeyî yakmdan gSreceğim. tanbulda oturan bira merakhsı AlKadmhk, Maarif işleri beni çok amanlar ve Avrupaya giden Türkler likadar eder. tzmirde mektepleri görtasdik ediyorlar. Bomonti, memle düm. Çok beğendhn. Ben Fransada Iâ. kette rakipsiz kalmış olmasma rağyik tedrisat içm çok çalışmış bir adamen, imalâtını mütemadiyen iyileşmım. Shı de ayni gayeleri elde etmiş tirmistir. Çünkü, esasen, halkı, esbulnnuyorsunuz. Bu sebeple aramızda kidenberi alıştığı ve çok kullandığı manevî yakmlik vardır. rakı gibi sert bir içkiden uzaklaş Türklerm iki büyük fazfletleri vardır. tırıp biraya celbetmek için, biralaÇalıskanlık ve namoskârlık. Bu faziletnn nefasetine itina etmekten başka leri pek çok takdir ederim. çare yoktu. Gazi Hazretlerini henüz tanımak şerefine nail olmadım. Fakat her şahıs Bizde, bira pahalıdtr. Niçîn? eseri erile ölçülür. Gazmin eserleri ise Çünkü, bütün içkiler gibi bira da meydandadır. Bilhassa mkılâbın ilk inhisara tâbidir ve bu inhisarlar merhalesi olarak hilâfet ve saltanatı il. devlete varidat temini maksadile gaya karar vermesi, Gazinm büyüklükonulmuş olduğundan biranın da ğü hakkmda lâzım gelen fikri vermîş lhresi on beş kuruş gibi nisbeten ve tarihe gecirmiştir. Ben Gazinin hayağır bir resme tâbi tutulmuştur. raîHyıra. Fazla bir şey sSylemeğe artık Fabrikanın satış fiatı, litresi vasatî ne lüznm var? 33 kuruştur. NlaarSiFt® v e Lise islahatı ğelecek seneye ka'dı Liselerin itlahı hakkinda almacak esaslı tedbirlerra tatbiki gelecek seneye bırakdmıştır. Bu sene tstanbuldaki liselere 150 meccanî talebe ahnacaktır. Bunlardan kızlann imtihanlan Erenköy lisesinde, erkeklerinki tstanbul li. sesinde yapılacaktır. KARILERÎMÎZE KOLAYLIK, Aylık abone Hususfle vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta zaman kendi adreslerine alabfl • mek için bizden bazı kolaylıklar îs temektedirler. Bu azis karilerin arzularmı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmege karar verdik. Ay • Iık abone bedeli yalnız M. Heryo iki talebemizin tahsilini üzerine altyor Harp! Klot Farerin evvelce sessiz olarak çevrihniş olan meşhur eseri «Harp!» m sesli olarak yapılmasına başlanmak üzeredir. Başrolleri Anabella, Charles Boyer ve Betty Stokfeld oynıyacaklardır. Klaranın kâtibesi Klara Bovun hususî mektuplarını neşredere'< art'sfin asabiyetten rıas • talanmasına ve eski tnevkiini kaybetmesine sebebiyet veren, yaptığı bu işlerden dolayı da emniyeti suiistimal töhmetiyle 1? ay hapse mah • kum olan Klara Bovun eski kâti besi Daisy de Voc miiddetini bitirip hapisaneden çıkmıştır. Çekoslovakyada 1931 senesmde ancak 16 sesli film çeviren Çekoslovakyalılar 1932 senesinde 30 film y&phlar. tzmir 9 M. Heryo Karşıyakadan geçerken Çocuk Yuvasmı ziyaretten sonra Vali Kâzım Paşaya şunlan söylemiş. tir: « Lyonda bizim yüksek bir ziraat mektebimiz var. Türk milletinin bana gösterdiği yüksek teveccühe nâçiz bir mukabele olmak üzere ziraat mektebinizden mezun bir efendiyi bu mektebe, bir talebenizi de san'atlar mektebimize yerleştirmeği ve bunlann beş senelik tahsil masrafUtmn gormeği ü. lerime alıyornm. Vali Kâzım Paşa, M. Heryoya hararetle teşekkürde bulundu. Bira arpadan yapılıyor. Arpa fiatlan inince neden bira fiatlan inmiyor? Bu muhakeme zâhiren doğ: rudur ama, bira sanayiinde f at'ar üzerine yegâne âmil olan şey arpa değildir. Meselâ arpa fiatı on kuruştan beş kuruşa inse, bu yüzde ell tenezzülün bir şişedeki farkı nihayet bir kuruş tutar. Bomonti fabrikasile lnh?s«rl&r idaresinin fikrince, bira, memlsketin her yerinde hemen hemen ayn> fiatla satılmakta oldıiğuna göre, meselâ Istanbuld'an 750 kilometre mesafede bulunan Konyada bir fi 150 kuruş... tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderiknek lâzımdır. Bn usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğ| ramamasmı istîyen karilerimizin paralannı idareye vaktinde yeti şecek veçhile göndermekte devam etmeleri iktiza edecektrr. 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: