22 Ağustos 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

22 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camfıariyet 22A?ustos 1933 Dersim Hatıraları Yazan: SADİ Firarî ermenîlerin de affi isteniyor Ermenice Nor Lur gazeHaydar oğlu Veli isminde bir kürt ağası tesinde çıkan bir makale Hacı Eshak Paşanın hasmıcaniydi Ermenice Nor Lur gazetesi Cumhu . 2 Vilâyet merkezine merbut Çemiş bezek ile Çarsancak kazalanna gelin ee: Bu iki kaza ah»Iisi Kürtlerden madut ve buralarda öyle köy ağalan meveut olmayıp kürtlük içinde bir Türk lak teşkfl ederek beyleri âe böyle b« riki ağalar gibi pek etliye, sütlöye karifmazlardı. YaJnız. Çarsancak kaza nnda Hacı tshak Paşa isminde birui oranın biricîk b«yi idi. Kendisini tanıdığım zaman yetmiş yaslannda, beyaz tahta takallı, oldukça muhterem görünüyor. az çok cömertlik gösterir yanî •alflere ve diğer ileri gelen memurlara •ralıkta at, ester, yağ, peynir gibi hediyeler verir bir adam idi. «Mirülu • meralık» rihbesile bir paşalık ismi taInnmif olan bu Uıtiyar vilâyet idare mecUsmde aza olduğundan sık sık merkeic gelir, en ziyade valilere hduskârlık gösterirdi. Aslan ve Kaplan Bey i•imlerinde yetismiş oğullan OKID Çarsancak köyleri bu paşayi sayarUr, emrîni tutarlar, hatta oradaki köylere «Hacı tsbak Paş» köyleri» derlerdi. Fakat vergi ve asar tahsîlinde diğer Kürt ağalannın yapbğı gibi kendisi • nin de parmağı ohnakla beraber bu iflere açıktan açığa kansmayıp tahsilât tnahalli hükumeti marifetile yapılırdı. Hacı tthak Paşa, görünüşte namazuıda, niyazmda, dindar, tohbeti hoş, haline före ikramı yerinde ise de belki do ğup büyüdöğü yerlerin çetin, »ert ik rimi tesirile frtratî görünüşü gibi ol • mayıp kan dökücü zalim bir adam olduğu rivayet edilirdi. Kendi köyleri civarmda bulunan Kürt ağalarile hoş geçmmeğe bakarsa da yalnu Mazkirt •ancağı dahiKnde bulunan Haydar oğVu Veli Ağa isminde bir Kürt ağasile hasmi can idiler. Bu husumet, vaktile bir birinin akrabalannı, meselâ Hacı ts kal' Bey Veli Ağanır» %T,casını, öteki de bunun dayurnı ö'.dürmüş olmaıı • nndan bsşlıyarak ondan aonr» ik> taraf fm>t buldukça bibiıinin adamlanm öldürmekte devam etmekte bulunmnşlardı. Hatta yakın bir zamanda Hacı tshak Paşaya tâbi, köylerden birlnin kurbonde, yanî Hacı tshak Paşa tarafında bulunan eskiden kalma bir de • ğ'rmentasmı alıp getîrmek üzere tshak Pasanın gönderdiği yedi sekiz kişi ülerine Veli Ağa adamlarile saldınp iki taraftan dört bes maktul ve bir milrtar mecruh vukua gelmis ve bunu da Hacı Pasa, Veli Afranm birçok cinayetlerine ilâve ederek bütiin kabahati ve sebebi ona yükletmişti. Vakıâ Hacı İshak Paşa vilâyet ida re medisinde aza ve az çok vergi ve hed:yesHe tanınmış, göze girmiş, şekil ve kıyafeti, sözii sohbeti yerinde bulunmuı olduğu halde Veli Ağa gerek safıcak merkezine gerek vilâyete gel • mekten çekinir ve hasmı gibi hulus • kârlık meydanında at oynatamaz ol duğundan Hacı Pasa tarafından yükletilen her türlü hamuleyi hafiflettire mezdi. Bununla beraber bu adam o zaman Dersimtn en meşhur, en âmansız bir katili sayılırdı. Rivayetlere göre Veli Ağanm kendi elüe öldürmüs olduğu adamlann ceseterile iki katb bir hane bile yapılabilirdi. Bu sözler müba lâğalı o!sa da, her halde Veli Ağanın bizzat ve bilvasıta yüzlerce katli ol duğu, Kürtlerin tâbirince (Bigüman) süphesizdi. Kendisinin, şu değirmen ~ taşı vak'asmdan daha evvelleri böyle bircok vak'alan olmuş ve o zamanlar, oralara göre, bunlar her giînkii hâdi seler sırasmda görüimüs yahut görüi mek lâzım gelmişti. Çünkü, başında daima üç yiizden fazla silâhlı (oranın tâbirince çakmaklO adamlan bulunan Veli Ağanın öyle kolayca ele geçirilemiyeceğî için tedip ve tenkil, üzerine bir iki tabur asker sevki gibi bir hareket yapiJmasına muhtaç idi. Fakat kendisinin böyle katil vak'alan çoğaldık • ça, Hacı tshak Pasa da şikâyet ve feryadm: her tarafa saldı. tstanbuldan da ihtarlar, iş'arlar vuku bulduğundan Vali Paşa gayrete geldi ve nihayet şu cinayetlerin önünü kesmek için askerî bir hareket icrasile Veli Ağanın ölü, diri ele geçirilmesme tstanbuldan emir ve mezuniyet aldı. O tarihlerden biraz evvel ben de pederimle beraber Dersime grtmiştrm. Dersimde mektupçu Harputlu Hayri E" fendi Mazkirt mutasamflığında Celâl Bey, (sonradan Celâl Paşa) isminde şuaradan iki zat vardı. Pederimin Celâl Beyle rmıarefesî eski ve pek samimî olduğu gibi Harputlu Hayri Efendiyi ben de tstanbuldan tanırdım. O vakitler merhum ntuallim Nacf Efendinin «Saadet» gazetesinde aç bğı edebiyat sütununda, bu iki zatm hayli güzel şiirleri görülürdü. Bun * lann delâleti ve Vali Paşanın hakkımda gösterilen teveccühle Vilâyet benî Mazkirt tabrira» müdürlüğüne yazmıstı. (Sonradan bu memuriyet vilâyet idare meclisi başkâtİDİiği, nüfus nazırhğı gibi birkaç şekil değiştirmiştir.) tşte tam bu sırada Veli Ağa hakkmdaki emir de gelmişti. Ancak bu emrin gayet gizli tutulması lâzımdı. Zira iş Veli Ağaya aksedecek olursa kendisinin tâbi olduğu Seyit tbrahim tarafına iltica etmesi, yahut başmdaki Kürt lere bir o kadar daha ilâve ederek beş alh yüz kişilik bir kuvvetle karşı durması ve arada birçok telefat vukna gelmesi ihtimali vardı. Seyit tbrahim tarafmı tutunca mesele daha büyürdü. Çünkü Seyit tbrahim, gösterişte, hükumete Haat kisvesine bürünmüşse de, kendisine sığınmış olan şu meşhur ağanm affı için edeceği tavassut kabul olun mazsa sergerdeyi kızdırmak Veli Ağa işinden daha mühim olabilirdi. tstanbulun, daha doğrusu sarayın ise, ora • larda tekrar bir Kurt tsmail Paşa harekeline razı olamıyacığt belli idi. Su h&'de hükumetçe yapılacak iş ev velâ Haydar oğtanu kandnmak yoli • le hükumet nvrkezme ge*:.rerek orada kolaya eU gecrrmek, bu olamazsa, ewel<e asla sezdirmeksu'n fizerine askerle bir hareket icrasile kendisini ö!ü diri tutmak »ııeti idi. Bunun için Vali Paşa Mazkirt mutasarnfı Celâl Beyi bask» bir Tf.;!e ve bahane ile merkete çağırdı. Evvelâ bu kandırma şekli hakkında müzakereve liizum gordîi. Yani o zamanki resmî lisanla «ttedabiri hakimane ittihazı icin» Celâl Bey Hozata geldi. tnte ben de Mazkirt tahrirat müdürü olduğumdan meseleye vakıf oldum. «Tedabiri Hakimane» diye ka rarlaştınlan suret şöyle idi: Mutasamf bey Hozattan Mazkirde dönüsünden iki gün evvel yol uğrağı olduğu için Veli Ağaya haber gön derecek, filân gün öğle taamuıa ken disine misafir geleceğini bildirecek, şu suretle Veli Ağa ile görüşüp hakkın da Vali Paşaya muttasıl şikâyetler edildiğinden, kendisi ise ne Hozata ve ne Mazkirde gelmeyip âdeta bir âsî gibi durduğundan bahsile Vali Paşaya bu halin pek tesir ettiği ve sonra fena neticeleri davet edeceği anlatılacak. artık dedikodulara ya hasımlannm tez vir'enne mevdan vermemek üze»« bir kere gidip Va'i Paşayı ziyaret eylemesi, y.hL hiç olmamış, aralıkta liva rr«;rkezine olsun gelip görünvnesi ve böy lece kendisine hükumetten kaçıyor denilmemesi yoiunda nasihatler ei ; !ecek ve elden geldiği kadar tatlılıkla kan dmhp dağdağasızca ele geçirilmeğe çalışılacakhr. Şayet buna muvaffak o lunamazsa lâzım gelen askerî hareket yapılacaktır. Fakat bu da gayet gizli tutulacaktır. tşte biz de böyle yaptık. (Mabadi var) rivet bayramı münasebetile ilân edileceği mevzuu bahsolan affı umumive dair yazdığı bir makalede ezdhnJe diyor ki: « Türkiye, Cumhuriyetm onuncu yıldönümünü tarihî bir vak'a ile tes'it eL mek isb'yor ki bu husus bittabi azim bir memnuniyetle karşılanacakbr. Bu bap. ta henüz tafsilât yok îse de Cumhuri . yet vatandası olarak henüz memleket haricmde bulunan ve b'carî ve ikbsadî iktidar ve ehliyetlerile evvelleri bu m=m'«4f*>te hîrroetieri sebketmis ve bu. gün de ikbsadî bubranla mücadeleye girismis olan Türkiyeye teşriki mesai edebilecek vazivette bulunan bir takîm Ermenilerm dahi vatanlarina avdet için affı umumiden isb'fade etmek ümidin . de bulumıyorlar. Zaten Türk siyasî mücrimlerinden bazılan hükumete müracaatle kendi vatanlannrU ölmek ar . zusunu izhar etmirlerdir. Bu arzuda bulunan Ermeniler de vardır ki bunlann müracaatleri de elbette nazan dikkatten uzak tutulnuyacakhr. Memleketlermden uzak olan F.rmeniler birkaç smıfa taksim olunabilir: Bazılan Türkiyeden kendi nzalarile aynlmıslar. Çünkü ecnebi memleketlerde •e akraba ve taalukata malik olduk . larmdan onlarla beraber yasamağı maddî sebeplerle daha münasip görmüş . lerdir. Bazılan da bundan on sene ev • vel gazetelerm tehdidamiz neşriyah hasebile harice gitmek mecburiyetmi hissebnişlerdir; Ermenflerin kısmî azamı bu tesir albnda memleketlermden uzak. lasrmşlardır. Üçöncü bir smıf daha var ki b'caret maksadile yahut tahsilde bulunmak üzere zaten senelerdenberi ha. riçte bulunup avdet için imkân bulmanuşlardır. Son sınıfı teşkil edenler de Türkfyede arbk bir iş bulmıyacaklari korkusile ancak medarî maişetlerini a* ramak için memleketlerini terketmis lerdir. Bunlar büyük bir yekun teşkil ederler ve çoklan hâlâ şehirden şehre sürünmektedirler. Bunlar arasmda ni • celer var ki muhtelif san'atlara malik olduklanndan vatanlanna avdettonnde sanayi sahada faydalı bir unsur ojkibufrBu Ermeniler arasmda mutlak ida . reden ve tttihat ve terakki idaresinden hoşnut olmıyanlar bulunabilh, Fakat Gazi Paşanın tesis ettiği hükumetten sikâyet için hiçbir sebeDİeri ol»m»z. Bunlar bflâkis şuna kanidirler ki eğer Gazi idaresi bundan yirmi sene evvel tesis edilmis ve Anadoluda hüküm IÜren cebbarldclara, derebeylerin ve aşiret reislerinîn zorbalıklarma nihayet verilmiş olsaydı ne memleketin muhtelif unsurlan yekdiğerine hasim olurlar ve ne de o eh'm vak'alar zuhur edebilirdi. Bazan Türk refiklerimiz, ecnebi memleketlerde bulunan bazı Ermeni . lerm Türkiye aleyhinde yazdıklan saf sataiara makes oluyorlar. Bunlar hiçbir kıymeti haiz olmıyan boş lâflardan iba. rettir ki memleketin mukadderab üze • rinde bittabi hiçbir tesir yapamazlar. Türk siyasî mücrimler arasmda dahi bu kabil saçmasapan neşriyatta bulunan • lar vardır ki bunlarm da hiçbir kıymet ve ehemmiyeti olamaz. Bunlann nes . rivatı Türkiyede hiçbir tesir yapmadığı gibi bazı Ermeni kafalanndan yükse • len sesler de hiçbir tesir yapmadan sönrneğe mahkumdurlar. Biz, bu satırlan Ermeni milierinîn ekseriyeti namına yazıyoruz. Ciinkü bu ekseriyet içinde henüz memleket hari cinde bulunan pek çok Ermeniler var. dır ki bu memleketin Reisicumhurunu kendi icraable, kendi has ve halis duygularile ve münevver fikir ve zihniyetile tamrlar. Bunlar, memleketin terakki ve tealisini temin için sarfolunan gayretleri iftiharla müşahede ediyorlar. Memleketin yüksek ricali geçmiş tarihe bırakmağı kendilerine düstur ittihaz et • mişlerdir. Zaten memleketîmizin )">vır ve menfaati geçmiş vak'alann ka] ve kaleme almmamasını ve yeni bir hayat yeni bir devir açılmasını icap ettiriyor. tşte bu devirler ve bu hayat 1923 senesinden itibaren başlamıştır ve bu on senelik devir içinde yapılan isler ve o işleri başaran zimamdarlar tebçil ve takdirle yadolunuyorlar.» CUMHURİYET Ermenice refikimiz Türkiyeden uzaklasan Ermenileri tasnif ederken vatanlarina hiyanet e . derek kaçıp gidenleri hernedense unutmus. Gazetelerin neşriyatile korkup gidenler ne demek? Türk gazeteleri, hicbir zaman namuslu, işi ve gücile meşgul vatandaşları korkutup kaçıracak birşey yazmamışlardır. Kaçıp gidenle rin ekserisi, gazetelerm neşriyatmdan korkanlar değil, yaptıkları hiyanet ve ihanetlerden korkup gidenlerdir ki on. lann bu memlekete avdetlerine asla müsaade edilemez. Yumurtacılar kongresi Samsımda toplanıyor Kongrede yumurta ihracatımızın arttırılması ve kolaylaştırılması yolunda tedbirler alınacak Son senelerde memleketimizin bellibaşlı ihracat maddeleri sırasına geçen yumurta, Türkiye ihracatında fevkalâ • de müKtm bir rol oynamağa namzet bulunduğu halde, teşkilâtsızlık yüzünden gerek müstahsil gerekse tüccar bundan Jâyfkile isb'fade edememektedirler. Bizde yumurta ticaretinin ne büyük bir ehemmiyeti haiz olduğu maalesef, bu maddenin son senelerde gösterdi ği mütemadî inkişaf ve terakkiye, hatta ihracabmızda ehemmiyet itibarile 3 üncü gelmesme rağmen, hâlâ iyi • ce anlaşılmış değildir. Bunun içindir ki, yumurta istihsal, toplama, sevk ve tasnif usgllerimiz el'an iptidaî vaziyet • ten kurtanlamamışbr. Halbuki, komsulanmızın bilhassa Bulgarlann yumurta ihracabna ver dikleri ehemmiyet sayesinde yumurta, Bulgaristana tütünden sonra en çok para getiren bir madde sırasına geç miştir. Fiivaki, 1924 senestnde memleketimizden 87000 sandık vumur»» ihrac edilmiş ve o sene memlekete 3,726,000 lira para girmişken; 1931 senesinde ihracabmız miktarca 2 misli çoğalarak 245,000 sandığa çıkmış, kıymet te 10,5 milyon liraya yükselmiştir. Yumurta ihracatımız Bin sandık Milyon Lira 1924 87 3.7 1928 6.0 115 245 10.3 1931 8.0 1932 248 2.7 1933 6 ay 106 Görülüyor ki son 9 sene zarfmda yumurta ihracatmdan memleketimize en fazla para girdiği sene 1931 senesidir. Ondan sonra birçok memleket lerde yerli ziraati himaye maksadile yumurtalardan ağır gümrük alınmağa başlanmiş ve gunagun tahdidat ve takyi . dat albnda hali hazırda yumurta piyasalanna girebilmek pek müskül bir iş olmuştur. Bilhassa 1933 senesinin yumurta ihracatımız bakımmdan bizim için müstesna bîr hususiyeti vardır. Evvelki seneler Fransa, ttalya, Ispanya, Almanya ve Merkezî Avrupa gibi birçok memleketler yumurtalanmızın müşterisi iken bu sene elimizde mahreç oiarak kala kala yalmz tspanya kalmışbr ki; bu piyasada da yumurtalanmız müt hiş rekabet şartlarile karşı karşıya bulunmaktadır. Binaenaleyh, bu mücadele içerisinde muvaffak olarak yumurtalanmızı hariçte sürebilmemiz ve yeni yeni mah reçler elde edebilmemiz ancak ve an cak istihsal, toplama, sevk, tasnif ve ihraç usullerimizin zamanm icap ettirdiği yeniliklere uydurulmasile müm . kündür. Çok şayanı memnuniyettir ki mem leketimizin en mühim yumurta istihsal mıntakası olan Karadeniz sevahili ve hinterlandı yumurtacılarından mürek. kep olarak Samsunda bir yumurta kcngresi aktedilmek üzere ciddî bir a dım atılmış bulunuyor. Bu kongreye önayak olan Samsun mmtaka tkbsat Müdürü Ziya Beydir. Mumaileyh amelî tecrübelerile temayüz etmiş, tzmirde Ticaret Müdürii olarak çalışbğı urun seneler zarfmda memlekete birçok faydalı işler görmüştür. Kongrede yumurtacılığımızm şu dertleri mevzuu bahsolacaktır. Yumurtalarm toplannv, ihraç merkezlerine sevk ve tictret mulleri, ihraç merkezleri nin ayn ayn calışmıyarak bir t»şekkül haline pelmc!eri, yumurtalann navlun işlerinin millî iktısadiyatımızin yüksek rrenfaatlerinfr uygun bir tarzda tedvirinin femıni, istihlâk merkezle rinin coğalblması çareleri, ihracatın bir piyasaya iı hıscn halinde, o piya • saya üşüşeck diğer rakip memleket. lerin rekabeline karşı tahaffaz çareleri gibi kongrede canlı ve faydalı mese leler jjoriişülecek memleket menfaat lermin emı ettiği koruma tedbirleri a lınmasına bu kongr* vesile olacaktır. i Bu aksamki program 1 ANKARA: 12,30 gramofon . 1 8 salon orkes . trası . 18,45 alaturka saz • 19,45 dans musOdsi . 20,15 ajans haberleri. ÎSTANBUL: 18ygramofon . 18,30 fransızca ders (ilerlemiş olanlara) . 1 9 Mahmure Han dan Hanım . 19.45 Fazüet Hanım . 20,30 Eftalya Hanım Sadi Bey ve arkadasları • 21,30 gramofon . 22 A nadolu ajansı haberleri, borsa, saat a; yan. VtYANA. 20,05 cingene orkesfrasî . 22,05 koru ser . 23,50 dans h^valan. PRAG Î 20,15 konser 20,50 operet . 23,20 Çek sarkılan. LAYPZ1G ; 21,50 taganni konseri • 23,30 ha . berler, sonra org konseri» TULUZ : 20.05 Havaîven critare konseri .20,3( senfonik orkestra . 20,50 opera par çalan . 2t,05 armonik konseri . 21,50 operet parçalan 22,05 Ştravrun en RÜzel valsleri • 22.50 opera parçalan . 24,20 sarkılar . 1 , 1 0 Arjantin orkes . trası. BOKREŞ : '. Birleşmek bngünkü ikbsadî cidalin 21,05 taganni konseri 21,25 or • muvaffakiyet sundur. Bilhassa alışve > kestra 22 20 radyo orkestrasu riş şartlan dünyanın her tarahnda deBELGRAT : ğişmiş olduğundan bugün her zaman20,05 radyo orkestrasî . 23,35 ha < dan ziyade toplu hareket etmek lâ berler, sonra çingene orkesbasL zımdır. Eski bir söz vardn ki nekadar doğrudur. lttihattan kuvvet doVARŞOVA: ğar derler. Birleşmeli, toplu bir halde 21.05 orkestra konseri . 23,05 dans çalışmağa kendimizi alıştırmalıyız. Zi • havalan. ra bugünkü çetin ikbsadî cidal içeri • sinde başka türlü yaşamağa imkân yok r tur. Münferit faaliyetler zamanm doğurduğu büyük sirketlerin muazzam teşkilâtın ezici rekabet kuvvetleri altın • 1 Orhan Seyfi: Nesirleri mfis da akim kalmağa mahkumdur. tesna büHin şiirleri. Kongrenin müzakere edeceği me • 2 Yusuf Ziya: Ahmet Hasim ve seleler arasmda yumurtalanmızın kı Refik Halit tesîrlerinden kurtulamıyan nk olanlannın muktazi tesisat vücude yazılan. getirilerek Samsunda toplanılması, be3 Faruk Naüz: «Çoban Çeşmc yaz ve sarısı tefrik edilerek kuru ve si». konserve halinde ihracı suretile istis • 4 Yayha Kemal: Nazirelerinden mar edilemiyen bu servetm de heba maada bütün şiirleri. olmamasmın temini gibi tasavvurlar da 5 Etem tzzet: Vari, yoğu. vardır. 6 Selâmi tzzet: Van, yoğu. 7 Sadri Etem: Vart, yogp. ^ Bu düşünceler arasmda bugünkü yuv 8 Behçet Kemal: Van, yogo. murta mahrecimiz olan tspanyamn 9 Yeni şair tsmail Saf a: «Zin Barsölon ve Valensiya gibi başlıca yudan». murta ithal merkezleri olan limanla nnda birer mümessil ve satış mağaza10 BüHin «Yepyeni» şairler. lan açılmak suretile doğrudan doğru '• Lâleli apartımrmları: S. N. ya müstehlik piyasalara nüfuz edilmesi meselesi de vardır. l 1 Ziya Paşa: Nesi varsa. Samsun vilâyet makamınm da yük2 Namık Kemal: Nesirleri. sek alâka ve müzaharetleri albnda 3 Recaizade: «Talimi Edebiyat». yakında aktedilecek bu kongred* mem4 Abdülhak Hâmit: Tiyatrolan leket ihracatmı tezyide matuf ciddî ka(asıllan değil). ^ rarlar almarak yumurta ticaret ve ih 5 Filorinalı: Serapa. racatını idare eden iş adamlanmızın a6 Namık Kemalzaı'e: «Zilâl! İl ralanndaki müşterek menfatlerinin teham>. Irf edileceğine ve daha şuurlu ve top7 Ce'âl Sahir: Nenirlerine hürmel lu çalışma sayesinde istihsal, toplama, edilmesi şartile bütün şiirleri. ş. Hüseyin Cahit: Edebî hatîratî. sevk ve ihraç usullerimizin ıslah ve ten* 9 Hüseyin Suat: Gâve diyor ki» sik olur.arak millî ikbsadiyatımızın da. tarzındaki yaveleri. ha ciddî esaslar albnda korunulacağı10 Raif Necdet: Serapa. ' na intizar eder. Kongre mesaisinin muStraserviler, Kantarcı^k^nazı No. 11 vaffakiyetle neticeJenme^ini şimdiden temenni eyleriz. r c. D. Yakılacak kitaplar listesi Liste: 61 f Liste : 62 H. Ş. izmir özöm ve incirleri har.ce nasıl gönderilecek tzmir Ticaret Odası ve tzmlr tüccarları yeni sene üzrüm ve incirlerîne olgun fiatla müşteri temini için şimdiden faaliyete geçmi«lerdir. Bu hususta bellibaslı ihraç lhnanları mızın ticarî teşkilâtından ve haricî ticaret ofisinden de istifade edile cektir. tyi müşeri bulmak için evvelâ üzüm ve incirlerin miikemmel şekilde ambalâjlanması ve standardi zasyona daha fazla ehemmiyet ve rilmesi lâzım geldiğind'en evvelâ bu hususta bazı tedbirler ahnacaktır. Şimdiye kadar bu hususta tes bk edilen esaslara istenildiği gibi riayet olunmaması geçen setre ve evvelki sene çok feci neticeler ver miştir. Bu yüzden Amerika ve Avrupanın muhtelif memleketlerin den üzüm ve mcirlerimiz geri çevrilmiştir. Bunun için alâkadarlar bu noktadan mütevellit zararları tesbit etmekted irl er. Yapılan tetkikata göre üzüm ve incirlerimizin ecnebi memleketlere sevki işinde gösterilen lâkaydi yü zünden kâr kaybolduğu gibi vapur navlunu, »igorta primi, tahnı'l ve tahliye masrafı gibi kumüsyonlar suretinde de harîce milyonlar ve • rilmiş olmaktadır. İade edilen mallar da memlekette kuru üzüm, incir istihlâki az ol d'iğundan para etmemiştir. Bunun için alâkadarlar tarafından yeni ihraç mevsimi için çok itinala hazır lıklar yapılmaktadır. Yunanistanla ticaretimiz Yeni sene basindan haziran ni • hayetine kadar olan ilk altı ay zarfmda memleketimizden Yımanis • tana 1,453,240 liralık mal gönde rilmiştir. Buna mukabil Yunanis tand&n memleketimize 187,358 liralık mal ithal edilmiştir. Bu suretle altı ay zarfında memleketimizden Yunanistana 1,265,882 liralık fazla ihracat yapıidığı anla »ılmaktadır. YunanlıJar memleketimize mayıs zarfmda en az olarak 11,532 lira lık mal ithal etmişlerdir. Buna mukabil ayni ay içinde bizden 395,375 liralık mal gönderilmişth*. Yunanlıiarin memleketimize ay lık ithalâtı vasatî 40 bin lirayı bul • madığı halde bizim YunanisAana o • lan aylık vasatî ihracatımız 250 bin lira kadardır. 1 Felek Bürhanettin: Fıkraiarî. 2 Bürhan Cahit: Ne yazdisa. 3 Bürhan Ümit: «Dar Kapı». 4 Valâ Nurettin: Ne yazmış bu» lunuyorsa. 5 İskender Fahrettin: Ne yazmît bulunuyorsa. 6 Selâmi tzzet: Ne yazmîş bu lunuyorsa. 7 Hikmet Münir: Bir cümlesiıv bile anlamadığim yazılan. 8 Nazım Hikmet: Vatani olmiyan şiirleri. 9 Nizamettin Nazif: «Kara Da • vut>» tan geyri bütün vazılan. 10 Fa'in Rıfkı: «Roman». Tiitün tnhiıart nfrntrrlartnJan Alâettin Kutuota yeni keşfedilen adalar Moskova 21 (A.A.) Profesör Wiesenun idaresi altındaki Kutup heyeti Arkrtik denizinde ve geçen sene bulunan tsvestiya adasının cenubu garbisinde bir takım adalar daha •"Jİmuş'tur. IRTİHAL Şeyhülislâm merhum Sahip Molla Beyzade esbak îstanbul meb'usu Osman Sahip Bey irtihali daribeka eylemiştir. Cenazesi bugünkü salı günü Pasabahçesinde Incir köyündeki sahilhanesinden kaldırılarak cenaze namazı Kariyei mezkure ramii şerifinde kılındıktan sonra Usküdarda Karacaahmette ailesi kabristanına defnedilecektir. Allah gariki rahmet eylesin. Cenazede buhmacak zevatî köprüden alarak Paşabahçesine fifötürmek ve oradan Salacak iskelesine nakleylemek üzere Şir keti Hayriyenin 52 numarah vapuru tahsîs edilmiştir. Vapur Köprüden saat 11 de hareket edecektir. (6585) Tımarhane Fındık ihracatımız Yeni senenin ilk altı ayı zarfın da memleketimizden ecnebi piyasalara 2,107,622 liralık üzüm, 210,108 liralık incir, 1,619,089 li ralık iç fındık, 21,000 liralık ka buklu fındık ihraç edilmiştir. Geçen sene ise üzüm ayni müd • det zarfmda ihracatımız 2,465,901 incir ihracatımız 147,549, içfmdık ihracatımız 2,467,299 ve kabulklu ftndık ihracatımız da 106,494 li • ralıktı. Bu isatisiklerden anlasıldığına göre son sene zarfmda kabuklu ftndık ihracatımız azaldıgı haıde içfındık ihracatı artmıştır. Fakat buna mukabil üzüm ihracatımız da altı ay zarfmda 358,189 liralık bir tenezzül vardır. H?>tip Mehmet Hamdi Bey farafın • dan «Timarhane» isimli bir roman nesredilmJîtir. Tavsiye ederiz. Mölkiye mecmuasv Daima ciddî emeklerin mahsulü yazılarla çıkan Mülkiye mecmuası son sayısım Lozana ait tetkiklere hasretmişitir: Ahmet Şükrü Bey Lozanın bir tarihçesini, İbrahim Fazıl Bey, iktısadı ve malî cepheden zaferlni, Menemenlizade Etem Bey siyasî safhalarını ve Sıddtk Sami Bey de adiî teşkilâtnnız bakımın • dan Lozanı tetkik etmişlerdir. Bugüne kadar Lozan hakkmda neşredilen ciddî eserlerin azlığı düşünülecek olursa hemen her mü nevver Türkün istfklâlimîzin teme line ait bir mevzuda fikirlerini ve bilgilerini genişletmek için Mülki ye mecmuasını alması ad'eta s«rt ohır demektir. Feci bir kamyon kazası Braunsberg 21 (A.A.) İçinde Alman gençlik teşküâtına men^up 40 kadar erkek çocuk bulunan bir kamyon devrilmis ve 11 yaralının hastaneye kaldırılmasına mecburi > yet hasıl oltnuştur. Hava cambazlıgı maçı Villacowblay 21 (A.A.) Villaeowblay hava meydanında Fransız yüzbasısi Detrogat ile bes senedir bir hava cambazlıgı maçı yapıla • caktu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: