11 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

11 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ıı Cyıul Cumhuriyet' SON TELGRAFLAR Yeni TürkYunan misakı ve Atina gazeteleri Gazeteler misakın hiç bir devlet aleyhine müteveccih olmadığını, metninin Cemiyeti Akvama tevdi edileceğini yazıyorlar Atina 10 (A.A.) Atina ajanmilletin bugün daha sıkı bir surette sından: Bütün gazeteler, her hanyaklaşmak istemeleri pek tabiî gö • gi fırkaya bağlı olurlarsa olsunlar, rünecektir. M. Çaldaris ile Hariciye ve lkti«at Bu samimi dosluk münasebet Nazırlannm Ankara seyahatlerini lerinin daha stkı olmasımn bun • memnuniyetle karşıhyorlar. dan üç sene evvelktsi gibi, hiçbir kimse aleyhine matuf olmadığını Yan resmî Messager d'Athen» bir kere daha tekrara ihtiyaç yokgazetesi. baş yazısmda Başveki] ile tur. nazırlann dost memleketteki ha Ajkarada imzalanacak olan yerikulâde ter&kkiyi görüp hayran ni dostluk misakı 1930 da yapıla • kalmak fırsatını elde edeceklerini nm tabiî bir tamamlayıcısıdır. yazıyor ve diyor ki: Bu yeni misak, iki komşu dev • «Türkiyenin haricî munasebetleletm ve iktuadî menfaatlerinin birrine, Gazinin isaretüe, yüktek sahbirlerinm ayni olusu fikrini daha zisiyetlerinin damğasını vurmuf iki büyük siyaset adamı olan Ismet Pa yade sağlamlastıracak ve beynel • : milel siyaset içinde hakiki bir sa ra le Tevfik Riistü Bey ile dbğru mimiyetten doğmuş ve iki milletin dan doğruya temaslannı yenilemek vicdanlarnıa derin bir surette yerzevkini tatacaklardır. Fakat ayni lesmiş olan samimiyetin yeni bîr tezamanda ve bilhassa Yunan mille zahürü olarak Avrupanın şarkında tinin komşu millete kardeş selâm sulhun ve statokonun muhafazası Urmı götürecekler ve 30 teşriniev hususunda ciddî bir teahhur teşkil vel 1930 da yapılan mUak gibi ve oedecektir.» r.u tamamlamak iizere iki millet aProiye gazetesi, yeni misakın rasında mevcu fikrî ve samimî dosthiçbir devlet aleyhine tevcih edil luk tezahürlerini teşkil edecek olan mediğini yazıyor ve diyor ki: yeni bir misak imzalıyacalrlardır. «Misakın metni Milletler Cemi • Türkiye ile Yunaaistan, Balkanyeti kâtipliğine tevdi edilecek ve larda ve Akdenizin v^rk havzasm nesrolunacaktır. Türkiye ile bütün da .ki mühim sulh UMUTI olmu* ihtilâflanınızı hallettık. Takip edilardır. Bu hakikat bugün bütün len dostluk siyaseti iki hükumetin dünyaca tamnmıştır. Uzun l>îr mav e siyaset adamlarmm değil, fakat z'.den miras kalan kinleri unutma • iki milletin »iyasetidh\> ğa muvaffak olan dost, komsu iki . . ••mmmnaamnrnmnmmnıınnm Şayialar teyit edilmiyor tstifa edecekleri söylenen Vekiller meselesi Birînd sahifeden mabat Ieri ktifa sayialannı kuvvetlendirmiş tir. Vekil Beyin vaziyeti sıhhiyesi hakkında esaslı malumat gelmesine intizar edilmektedir. Maliye Vekilinin has tahğınm kısa zamanda geçeceği anla . sıiırsa Saracoğlu Şükrü veya tktısat Ve. kili Celâl Beylerin kendfsfne vekâlet etmeleri suretile mesele istifaya lüzum kahnadan halledilecektir. Söylendîğine göre aksi halde Maliye Vekâle tine Saracoğlu Şükrü, Müvazenei Maliye Encümeni reisi Hasan Fehmi Beylerden birinin getirilmesi muhtemel oL dugu gibi Sıvas meb'usu Şemsettin Bey. den de bahsedilmektedir. Münhal Maarif Vekilliğine Riyasetioumhur başkâtibi Hikmet, Ankara Valisi Nevzat veya Müdafaai Milliye Ve. kili Zekâi Beylerin tayin edilecekleri, Müdafaai Milliye Vekâletine sabık Dahih'ye Vekili Cemil Beyin geh'rilecegi de rivayet olunmaktadır. Maarif Vekâleti için Recep, Ruşen Esref, Necmettin Sadık ve Hakkı Ta. rik Beylerin isimlerini söyliyenler de vardu*. Fakat dediğim gibi bütün bun. lar Maliye Vekilinin rahatsızlığı ile ortaya çıkan tahmmlerden ibarettir. Türk Müzelerinin tarihi Bugünkü ihtifal münasebetile Bir müsabaka ve bir yangın itap yangun müsabakamtz bhV ti sayılır. Nizami yartlan b a n olrmyan dört liste 0e tanmmtş muharrirleriımzin cevaplan istisna edilirse, kasaca, «bitti» demek te müm kün. Zira esasen bu iş pek nzadı ve o cevaplan toplamak ta mümkün olmadv Bugüne kadar akbğun neticevi kâfi buhryorum ve yakmda, bu sütunda size bildirecegim. G ü n d e ü bir gazetede bu türlü fantezilere aynlabflecek yer • ler mahdut ve aktüalite perisinin cfl velerine tâbi oldugu için netice biras gecikti ama işin lâtife tarafım anlryanlar, bu ihmali benden fazla ehemmi yet vermezler sanınm. Yalnız, Cumhuriyet okuyuculan, kt» tap harikzedeleri arasmda zavalh Fflorinahyı da yakıp dururken, taüh ve kar llk muze binamtz: Çinilİ köfk der daha aceleci ve insafstz davrandı, zel Sam'atlar Akademisini de açarak [Müzelerimizin müessisi merhttm şur kralmm Üsküdardaki evini, barloHamdi Bey için bagun Gebzedeki raüdür tayin edilmistir. nı, tacını, tahtmı, bütün kitaplanm ve mezarmda bir ihtifal yaptlacak, bu Hamdi Bey, 1842 seneainde U edebî vesikalanm yakb, kületti. HerfO> sarette müzelerimizin kurulaşu da tanbulda doğmustur. (Mektebi Maye ragmen sevimliUğini muhafaza e tes'it edilecektir. arif) teki tahsilinden sonra Parise den bu edebiyat emektarmm yuvası ürBu miinasebetle Türk müzecili' gittiği zaman san'atkâr M. Boulantünde esen tutuşturucu felâket rüzgân, ğlnin tarihi hakkında tttanbul Asager, M. Geromedan resim dersi alakara bahtm da Hitler ftrkasmdan ol ri Atika Müzeleri mimart Kemal rak yüksek Utidadmı ileri etmistir. dugunu zarmettirebilir. Şaka bertaraf, Bey tarafından yazılan bir maka • Küçük yaşında iken bile karakalem Usküdar felâketinin, ilhammı bizim Idleyi neçrediyoruz."] resimler yaparmıs. Paristen vata Bizde ilk müzecilik hicrî 1266 ta nına döndüğü zaman Sadnâzam Mit tap yangmı müsabakasmdan akmş gihat Pasa ile beraber Bağdada g«t • bi Füorinalı Nazım Beyin ocağını yaiop rihinde başlamışhr. söndürmesi içimi sızlattı. Kendisme en miş, Selmanpâk bmasının resmile Topaneiâmire Müsürü Fethi Ah • samimi teessürlerimi büdiririm ve içinbirçok yağlıboya kıymetli levhalar met Pasa zamanında Darphane yade hiçbir teselli kasti ohmyan tam bir yapmıstır. nındaki eski harbiye amban Aya kanaatle söylerim ld ne yangm, ne zelHamdi Bey, Efez, Apolon, Hekat, irrni kilisesi olan şbndiki Askerî Didim, Asus harabelerinden ayn ayn zele, ne hrtma, şairlerin eserlerini ve Müze âsan atika müzesi yapilmıstır. yovalarmı dagıtaroaz Çünkü şaain koAH Pasanın sadaretinde müte • tarihlerde hafriyat yaphrmıs, bul nağı kâinatfar ve siirm mahfazası da, duğu bütün kıymetli eserleri müzehassıs olarak getirilen M. Goold üç hiç değilse bir milletin hafızasıdB; e y mize tasıtmıştır. Saydada Tepnet sene çalısarak harbiye ambannda eşyası denilen maddelere gelince, eaiisminde bir Fmike kralmın ntezan mevcut âsan atikanın bir kataloğunim ki, Filorinalı Nazım Beyin kendi r » oldugu antasılan ve meşhur tsken • nu tanzim etmistir. hunda buldugu mana cevherlerinm yaderi Kebire ait zannedilen gayet M. Gooldden sonra bir sene ka san'atlı islenmiş bir lâhitle beraber nmda bunlar pek çerden, çöpten şey dar da Avusturyalı M. Terenzio çabirçok lâhitleri çıkartarak müze • lerdir ve bir şair, her zaman, bütün hsmıştır. ve naklettirmistir. Adana havali • malmı mülkünü güzel bir mısraa fedâ Hicrî 1291 tarihinde maarif na • sindeki «Hitit» lere, Basra civann etmege hazırdır. zın Suphi Pasa çinili köskü müze î ve Güldani» lere ait PEYAMl SAFA ittihaz etmistir. [Suphi Pasa, lâlince, siKuniar, kitabeler heykeltraş ta* • yunanca, arapça, fança lisanlanna virler ile beraber Mısır Fir'avunlavâkıf ve meskukâh atikada ihtısası rmm birçok tarihî eserlerini, me • fazla olan bir âlimdir. Avrupanın ilzarlannı, birtakım kıymetli tas, almî cemiyetlerinde azalığı vardır. Esbn ve gümüs zinet esyasım, mes Edremit 10 (A.A.) B. M. Mee • kukâtı müzemize doldurup Tür ki tran Eskânyan tarihini yaz lisi Reisi Kâzım Pasa Hazretleri dün kiye müzesini dünyanm en zengin mıatır. Bilhassa islâm tarihine ait ve en birinci müzesi derecesioe çıAyvalıktan Edremite geldiler. Kalabamühim eserleri vardır.] kafmiftır. bk bir halk kütlesi tarafmdan parlak b h O zamanlar müze müdiriyetinde surette istikbal edildiler. Müsarunueyh M. Dethier isminde bir Alman buluHamdi Bey, Türklerin büyükle Hz. Edremitin 9 eylul kurtuluş bayra « nuyordu. Bu zat altı sene hizmet etrmden olup ismi sayğı ile anılan ve mında haza bulunmuslardır. her »»T«JI« gönüllerde yer tutan tikten sonra, müzemiz, 11 eylul 1881 kıymetli bir müzeci, yüksek bir restarihinde bir Türk arkeologu olan Edremit 10 (A.A.) Meclis Re. sam ve âltm, biricik arkeologumuzmerhum Hamdi Beyin tdaresine geçisi Kâzım Pasa Hz. bugün Edremit spo» dur. mifttir. culan tarafmdan şereflerine verilen çay Mimar: KEMALETTİN Hamdi Bey bir *en« sonra, Gii nyafetini müteakıp saat sekîzde Bab> kesir tarikOe tstanbula areket etmif lerdir. Yeni tutulan eroinciler Birincl sahifeden mabat len birçok alâkadarlar işte bu eski mesele üzerinde mevcut esrar perdesinin yırtılmasmı temin etmişlerdh*. Vaziye tin bu suret'e inkişafı neticesi olarak Afronun evindek: eroin rabrikasmm sermayedarları oldukîan iddia edilen Rum zenginlerinden tiftik taciri Hacı Andonyadi», afyon taciri Salamon Es • kVazi Efendilerle Taptas hanı odabasısı isticvap ve zannalfana alınmışlardır. Bunlardan başka daha beş kisi, gene eski teşekkül ile alakadar oldukîan nlasılarak polis Scinci sube müdürlügüne celbedümişlerdir. Bu suretie, son günlerde adh'yeye teslim edilen sebeke efradından ayn olarak vaziyetleri tahkik edil mek üzere zabıtaya çağnlanlarm mik. tarı 8 kişiye baliğ olmuştur. Bunlara ait zabrta tahkikatı ağlebi ihtimal yann bitecek ve maznunlar gibi sekizinci th. tısas mahkemesi müddeiumumiliğine teslim edüeceklerdir. Yeni den yakalananlar arasmda ka • dm yoktur. Dün geç vakit Karlo isminde bîr şahsm da bu sebekeye mensup oldugu tesbtt edilerek kendisi yakalanmtstar. Kübada vaziyet hâlâ tehlikeli Amerika yeni harp gemileri gonderiyor La Havane 10 (A.A.) A»sodated P.essinden bildirfldiğine göre silâhlı 30 ihtilâlci, sah günu Amerika konsolos . hanesinde tahariyatta bulunmuslardır. tu^ıı.ı^ı^.^Uuo^ t»Kr1ît «tmemişler ve hiçbir zarar yapmamıslardır. Konsoloshane bmasmda dün vaziyet mühimdi. Beşler komisyonu Amerika tarafından şayanı kabul bir hükumet tesisi hakkında yapılan teklifi reddetmiştir. Bu karar, beslerin vaziyetini sağ lamlastırmısa benziyor. Amerika bahriyelilerin karaya çıkanlmalan emrinin geriye alınmasma sebep, Amerika bahriyelilerine karsı ta. lebelerin almış olduğu tehditkâr vari . yettir. tflerinden çıkanlmış olan birçok resmî şahsiyetler, Ameriak sefiri M. Wellesin oturduğu otele iltica ederek ken disinden tevkif edilmemeleri için mu • avenet istemişlerdir. Hokumet ile taraftarlarm Ameri . kanın Küba işlerine her türlü müda . helesme şiddetle muhaüf cfduklarmı büdirmislerdir. Amerika aleybtan hislerin, bilhassa gayrimes'ol raehafude yer bnlduğu kaydedilîyor. Bunlar komünist bayrağı çekmektedirler. Vaşington 10 (A. A.) Missisipi dretnotuna derhal Havanaya {ftmesi İçin emir verOmistir. Ayni zamanda Vîrjmide Norfolkta bulunmakta olan Renben james muhribi de bemen Küba •ularma gkmek için emir almıştır. Vafington resmî mehafili şimdi Küba a . çıklannda bulunan 30 Amerika harp gemkine luzumu halinde Virginiede bulunmakta olan 8 muhribin de derhal üâve edileceğini beyan ediyorlar. Reisicumhur Hz, Ankara 10 (Telefonla) Reisicumhur Hz. Yunan ricalini kabul ettikten sonra çar şamba veya perşembe günü Istanbula hareket buyuracaklar» dır. Meclis Reisimiz dOn istanbula hareket etti tspanyadaki kabine buhranı iki hal çaresi ileri suruluyor Madrit 10 (A.A.) Reisicumhur, Azana kabinesinin istifasile başlıyan viikelâ buhranının önünii almak üzere müracaatlerine devam etmekte ve bir kabine teskiline çalısmaktadır. Birçok gazeteler, kabinenin M. Lerrouks tarafından teskil edileceği ihti raalini ileri «ürüyorlar. Buhramn başhca roeselesi, sosya . listlerin alacaklan vaziyettir. F3ha kika bu mesele buhranda bir rol oy namıştır ve devlet adamlannın fikir • Ieri bu hususta ayni değüdir. Bazı kunseler buhranı hal için iki çare gösteri • yorlar. Bunlardan birisi, sosyalistlerin istirakile evvelki kabinenin veçhesinin aynına sahip olan bir yeni kabine tes kilidir. Bunlar «parlâmento müvazene. sî, başka bir hal çaresine müsait de . ğildir.» demektedirler. öteki çare ise, bir tek temerküz kabinesi teskilidir. Bu kabineye bütün fırkalar . sosyalistler hariç . jştirak etmelidirler. Herhalde kabineyi teşküe M. Lerriks tayin edilirse sosyalistler istfrak etmi yeceklerdir. Zira, M. Lerroks, sosyalist. lerle tesriki mesainin aleyhirtdedir. Yeni deliller Albert Kaldironun veznedan bu " lundugu Sanasaryan hanındaki mües sesenhı sahipleri banker Safra ve Şiltenb Efendilerin gizli sebeke ile alakadar bolunmadıklannı iddia etmelerme rağ men, kendîlerinin alevhlerinde bazı deKller meydana çıkanlmıstır. Bilhassa, maası kırk lira olarak gös terilen maznun Albert Kaldirona çok ehemmiyetli krediler açtıklan tahakkuk etmistir. Bu krediler, hep eromcilik isinde kullanılmışhr. Ankara Anadolu kulübünün yeni binası T.D.T. Cemiyetinin faaliyeti tstanbul 10 (A.A.) T. D. T. Cemiyeti Umumî Kânpnğinden: T. D. T. Cemiyeti umumî merfces heyeti bugün saat on bir ve on dörtte Dolmabahçe saraymda tbrahim Necmi Beyin reUliği akmda toplanmısbr. Bu toplantılarda karsılıklar kılavuzu için ankete gelen cevaplar üzerinde a • rastmnalara devam edilmistir. Pariste tevkif Çok müteyakkız olan zabıtarmzın is'an üzerine. Albert Kaldironun biraderi Nesim Kaldîron Fransız zabıtası tarafından Marsilyada cürmü meshut halinde tevkif edilmis ve yanmda 50 kilo kacak eroin bulunmustur. Nesim Kaldiron, eromleri tstanbul dan tedarik ettiğini, Parise götürmek te olduğunu itiraf etmistir. Zaten simdiye kadar harice gSnde rilen bütün kaçak eroinlerm toplanma Kulübün yeni binatnndfKgüuzel iki salon merkezi Paris olduğu ve oradan gizli bh* takım eller vasıtasile muhtelif memAnkara 10 Anadolu kulü leketlerm sefahMhanelerine sevk ve bünün yeni binası dün açıldı. Bu tevzi edildiği anlaşıhnısttr. Zabıtamız, Pariste bulunan diğer alâ miinasebetle idare heyeti bir zikadarlann da tevkifi için Fransız zabıyafet verdi. Ziyafette Reisicumtasmı vaziyetten haberdar etmistir. Pahur Hazretleri de bulundular. riste bulunan bu sebekeye mensup bir Başvekil tsmet Pasa ile diğer vetakım zenginlerm de bue^în'erde ada letin oenoesine düsnveleri beklenmektekiller de davetliler arasmda idi dir. Tahkikatı işkâl etmemek icin bunler. Iarm isÎTileri melctiTin t'»tu!nıak*»dır. Sonra çekildi ve uzaklaftı. Nafiz Bey de başını o tarafa çe virerek aradığını bulmus gibi hizmetçi kadınm uzaklaşmasma bak mışti. Sonra Salihe döndü; kelimeleri tane tane söyliyerek, hecelerini bile fasahatle sisirerek ve ağzında bir akide şekeri varmıs gibi cümle başlannda yutkunarak dedi ki: Halinde ve kıyafetinde lehine kıydedilecek bir tahavvül bulun • duğunu înkâr etmek mümkün değildir. Geçen gece bu odaya giren sayanı nefret insan enmuzecüe bugünkü adam arasmda bir elbisenin, bb* görünüs itinasmın adeta mizaca ve ahlâka da sirayet etmi? hisstni vererek tevlit ettiği, tabiri diğerle doğurduğu fark aşikâr, tabiri diğerle besbellidir. Fakat zavahirden, yani görünüsten künhe intîkal etmesini bilenler, tabiri diğerle kılığa kıyafete aldanmayıp bir adamm zamirini, yani senin anlıyacağın, ne mal olduğunu kesfedenler, heyhat, bu beser enmuzecinin alâhâle, yani oldugu yerde kaldığmı velhasıl, koyduğumuz yerde otladığım anlarlar. Salih elinin tersini bir fırça gibi dizkapağmm üstünden geçirerek dedi ki: Baksana bana efendi baba... Benim öyle hacivadın mavalına benziyen uzun lâkırdılara karnım tok. Buraya nutuk dinlemeğe de gelmedim. Ne demek istiyorsan kısa ve açık söyle. Yaniya bizim, sayenizde üstümüz basımız düzelmis te gene adacn olmamış mıyız? Messşe odu nuna sırmalı kaftan mı giydirmişler? Nafiz Bey dislerini sıkarak ve gerdanını şişirerek başını şöyle bir geri çekti. Salih onun en küçük hare • ketini gözden kaçırmıyordu: Ulan bu andavallıya da amma kibir, azamet gelmiş be... Hele ^u uyuz baba hindiye bak... Yuuu!.. Şeytan diyor ki hemen kalk, sunun ense köküne adamakıllı bir ek, suratma da bir mufta salla, otur asağı .. Kime ulan bu afur tafur be?.. Gel sen ol da içerleme!.. Fakat Salih yutkundu ve sesini çıkarmadı. Nafiz Bey onun varhğını hiç hesaba katmıyarak tahlillerîni kendi kendine yapıyormus gibi devam etti: Ruh âşina olanlar için büyük sözlerden ve hareketlerden ziyade, gözden kaçabilecek kadar ehemmi • yetsiz, küçük tavırlann, adeta gayrişuurun ifadesi diyebileceğimîz ve ruhun bilâvasıta tezahürleri sayılabilecek isaretleri derin bir manayı haizdirler. îşte bu noktadan bakilacak olursa senin bu odaya girdikten sonra gayriihtiyarî olarak edindiğin tavır ve hareket aşikâr surette beyan eder ki geçen geceki Salîhle bugünkü arasında bir parmak fark yoktur. Nafiz Beyin bu tarzda konuşmaaı, bîraz evvel okuduğu bir ruhiyat kitabının tesiri altında kalmasmdandı. Salih bunu pek güzel sezdi: Aankara C. H. Fırkasında Ankara 10 (A.A.) C. H. Fırkasi umumî idare heyeti bugün toplanmış, gençlik teşküatı Szerindeki konusmalanna devam etmistir. izmir borsasında üzöm satışları trmir 10 (A.A.) Bugün borsada on kuruştan on bes kurusa kadar 641 çuval incir, on iki kuruştan 28 kuru. şa kadar 2972 çuval üzüm satümif br. Yeni Reisicnmhar Havana 10 (A.A.) Doktor Ra. mon Sanmartin Küba Reisicumburlu • ğuna intihap edilmistir. Einşfein Londraya gitti Londra 10 (A.A.) Sunday Express gazetesinin büdirdiğine göre profesör Einstem, ansızın Lon • dıraya gelmişt'r. 6iresunda fındık satışları Giresun 10 (A.A.) Dün Borsada 28 buçuk kurusa kadar 1184 çuval fındık, 58 kurusıtan 64 kurusa kadar 89 çuval fındık içi satıl • mıştır. Hazret, dedi, demin okuduğun mecelleyi bana tekrarlamaktan vaz geç! Ben buraya hraş dinlemeğe gelmedim. îşin içinde işler varmış to benden saklanuşsın. Fakat karşında enayi yoktur. Ben sormadan, anla* madan, dinlemeden ayağımı çürfik tahtaya basmam. Bugün bfraz ay • nalı lâf e*. Nafiz Bey Salihin yüzüne dik dik bakfaktan sonra: Ne imlş bakahm, dedi, senî Şişli alüfteleri aleyhimize mi dol durdular? Salih tuhaf bir gülüşle güldük . ten sonra dedi ki: Bizim valde hanım arhk Şişlide değil, Taksimde otunryor. Hem de saray gibi apartımanı var. Böyle, senin gibi, ahlat ininden beter kel bir evde değil. Haydi bunu geçelhn ama bu doldurma hikâyesi de ne Tefrikat 43 SERVER BEDI Sabahsız Geceler Eğer anasrmn söylediklerini duymamıs olsaydı hemen moruğun iki ellerine sarılıp öpmek niyetinde İdi; fakat, Nezahetin tabirlerile bu yılan suratlının, bu sinsinin, bu yalancmın, bu alçağın dara gelîrse beynini patlatmak istediği için si • nek kovar gibi elmi sallıyarak entrpöiften bh* selâm sarkıttı: Merhaba bey baba! dedt Nafiz Bey saimcaklı UkemJesinîie, cumalık entari ve hırkasile gayet rahat bir vaziyette oturuyordu. Ayak ayak üstüne atmı^tı. Kapı yan tarafına düstüğü için içeri giren Salihi yan gözlerle süzdü ve ona basını bile pek çevirmedi. Tavırlannm bile hesabmı biliyordu. Saiih te onun bu kibirli durusu • •a içerliyerek tam karsısındaki sandalyeyi gürültü ile çekti ve bacaklannı açarak hürmetsiz bir tavırla oturdu. Nafiz Beyin hareketleri geçen gecekinden <îaha ağırdı. Bütün vü • cudü alçıdan bir sargı içinde imiş gibi pek az kımıldlyordu. Salihin kendislne bakmadığı bir zamanda onu bir daha gözden geçirdi ve öksürdü. Sonra büyük bir isteksizlikle: SaJih te, adeta onun sesini taklit ederek: Hoç bulduik! cevabını verdi. Bir müddet sustular. Pembe Ha • nım esikte duruyor, Salihin haline ve kıyafetine beyefendtnin kendisi kadar ehemmiyet vermemesine saşar gibi onlara bakıyordu. Hof geldîn! dedi. oluyor? (Mabadi oar)

Bu sayıdan diğer sayfalar: