12 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

12 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunan ricali Ankarada büyük tezahüratla karşı Memleket müdafaası karşısında spor landılar, Gazi Hz. tarafmdan kabul edildiler, İstanbul mıntakası reisi Kemal Bey spor teskilâtiBaşvekilimiz ve vekillerimizle görüştüler "Birincl aahifeden mabat muslardır. Bu esnada Yunan gazetecileri de , kendilerine takdim edilmistir. Gazi ! Hazretleri: «Karsmızda dost mil | letin stcak havastnt teneffüs ediyoram. memleketinîze döndüğünüz oakit bizim Yunan milleti hakktndaki hissiyatunızt lâytkile ifade edeee ğinuzden eminim* buyurmuşlardır. tsmet Pasa Hazretleri de Riya •eticumhur sarayında Yunan gazetecilerine uzun beyanatta bulun muslardir. Başvekilimiz saraydan aynlmadan evvel gazetecilere de mistir ki: « Gitmeden evvel sizinle tek • rar goruseceğim. Sizden bizim te zımızi mâdafaa etmenizi ve bizim' le me&ai istiraki yapmanızı istiye ceğim. Çünkü matbuatın yardımt olmaytnca siyasi anlaşmalar milletler arannda anlasmağa inkılâp e • demez.y Yunan gazetecileri fsmet Paşa Hz. nin aözlerine şu cevabı vermişlerdir« < Bu mesai iştirakini zaten yapıyoruz. Onu bir kat daha artırma • ğa amadeyiz. Muhterem Paşa Hz.! Buraya muvafık ve muhalif bütün gazeteciler birlikte geldik. Bu zi yaret bizi ilk defa bir araya toplatmşttr.> tsmet Paşa Hz. bunun üzerine Yunan gazetecilerine şu mukabelede bulunmuşlardir: < Tesekkur ederim. Fakat barada yapacağımtz siyasî misaktan baska sizinle de bir istiraki mesai yapacağız. Tekrar gör&setim.y Riyaseticumhur saraymda misafirler şerefine verilen çay ziyafeti esnasmda Yunan muhalefet rüesasmdan M. Pa • panastasyunun Gazi Hazretlerine hitaben çektiği telgraf gelmiştir: M. Pa • panastasyu bu telgrafmda TürkYunan dostluğunu anlamakta M. Çaldarisle mutabık olduğunu, Yunan Başvekilinm Ankarada girişeceği taahhüdata şimdiden iştirak ettiğini bildirmiştir. Gazi Hazretleri bu samimiyet ve dostluk tezahürlerine derbal bir teJgrafla cevap vermişlerdir. 12 Eyful 1°33 Camkttriyeİ Gazi Hz. ile Türk ve Yunan Başvekillerinin sözleri (Birinci tahifeden mabcdt) M. Maksimosun beyanatı: Yunan Hariciye Nazırı M. Maksimos fu beyanatta bulundu: « Bize kctrfi gösterüen hü$nü kabulden dolayı çok memnun ve matehassiriz. Götterilen samimiyet hem halk ve hem de hükumet tarafından izhctr edilmiş olmak itibarile bizim için müstesna bir kıymti haizdir. Türk Yunan dostluğu bir nümunedir. Her \devlet buna intisap etmelidir. Bühassa Balkan devletleri arasındakiy manatebetlerde esastn böyle bir dottluk dmaatm temenni ediyoruz. Milletler arannda bu neoi dostlaklartn teessüsü »ayesindedir ki dunya harplerin ve nizaların tahripkâr tetirlerinden kurtula • rak rahat edecektir.» tinada geçirmis olduğum, haürası hiç . bir zaman »ilinmiyecek, tatlı günleri a. nıyorum. Sizin güzel ve kadün payi tabtınızın halkı tarafından o zaman hakkunızda gösterilmis olan hararetli ka. buUi derin bir minnet hissi duymadan anamıgrorum ve dost memlekeketin mümtaz dimamdarlan tarafmdan bize karsı yapılmif olan sevgi v« samhniyet dolu istikbaU daima beyecanla habr lıyacağun. Türkiye Ue Yunanistan arasmdaki doa. tane y»«l«y«M) devamlı bir realitedir. Bu realite, gerek sizin içm ve gerek bizim için kat'iyyen değişmez miBî bir riyaset teşkfl etmektedir. Bu, vekayiin hergün biraz daha teyidinden hâii kalmamakta olduğu bir hakikattir. Yunan • Türk anlaşması, memleke. tknin, harfct siyasotinde dayanmakta olduğu en esaslı temeBerden birini teşkfl etmektedir. Sizin de gördügünSz gibi, teşkm bir sevk ile karşdadığınuz ziyaretiniz, bu hakikati bizzat takdir etmenize kn . kân verecektir.» Bir vakk söyle demistira: «Kuvvetli ve devamh bir dostluk, bir tekun his . sî tezahürler üzerine bina edilemez, mflletleri birbirine bağlıyan dostluk bağ. lanndald süreklOik va sağlamhğm yegâne kâfiH, iki terafm başbca men faatlerind* ve karfdıklı ibtiyaclarmda. ki ayniyettir.» ' " * " " Evet... Bu, bSyledir. Kaldı ki isabeti yalnu ild terafm esaslı menfaatlerinin ayni obnasmdan ve coğraft vaziyet . lerinden ileri gelmeyip ayni zamanda iki milletm samimî duygulanna tekabül eden ve bu bakundan da ild te . rafça karşılıklı özlenen, istenen ve aranan bir dostluktald salâbetin derecesi gözönüne getirusin... Efendiler, bugün i . ki komşu milleti birbirine bağlıyan ku nlmaz bağlann mümeyyiz vasfı ifte budur. Yunanistanla Türkiyenin haK hazırda takip etmekte olduklan ve ona her gün daha ziyade kuvvet ve vüsat vermeğe azmetmiş bulunduklan bu ahenk ve tesriki mesai sjyaseti için hareket noktası teşkil etmiş olan dostluk, hakem ve uzlaşma misakau imza etmeleri tarihinden bugüne kadar ancak üç yJ gecnuştk'. Bununla beraber bu kısa zaman zarfmda lâ taraf diplomatlarmnı btrbirlerine daima karsdıklı yardımda bulunmakla fevkalâde bir haz duyduklan ahval pek çok olmustur. Söylemeğe hacet var mıdır ki, bu müsterek hareketin hedefi, muhafazası bepimizin ilk vazifesi olmak lâzım gelen sulhun tarsinidir. Bu müsterek hareket, milletler cemiyeti içinde kendisine yeni bir faaliyet sahası bulmaktadır. Maamafih Türk Yunan tesriki mesaismin yalnız umumî siyaset sahasmda tetbik edil • mekte olduğuna zanuetuıek hatedır. Bu teşriki mesai, bilbassa 3d kardeş Cumhuriyetm Balkanlarda ve ayni büyük menfaatlere sabip bulunduklan Şarkî Akdeniz havzasmda berabercesarfetmekte olduklan sulhperverane gayretlerle kendini hissettrmektedir. Esasen bu samimî teşriki mesai, kaf iyyen dar bir hodbmlikten mülhem ofanayıp büâlds, esasHM teskfl eden müfterek menraatler, hakskati halde Avrupanm en acı bir surette ıstrap çekmiş olan bu kısmmda oturan bütün mOletlerin menfaatlermin aynidir. Eski dünyamızda hüküm sürtnekte olan müthiş iktısadî buhran, maatteessüf, sona ermeğe yaklaşmış görünmüyor. tshrap umtrmidir. Çünkü •efalet her yerde hükmünü sürmektedir. Büyük küçük bütüm devletler, buna maruz kalmışlardır. Bununla beraber ıstırap çekmekte olan ve fakat henüz kâfi derecede aklı başına gelmemif bulunan beşeriyet, muhtaç olduğu müessir i l â a bulmak kabiliyetinl gösterememktedir. Şhndiki ahval ve vazfyete bir nihayet vermek hususundaki arzunun umumî olmadığını soylemek istemiyo ram. Müteaddfc defalar felâketm umuml bbr tesanüt çerçevesi icjnde tetktkine esebbüs edilmiştir. Fakat bütün •febbüsler, maalesef, bosa gimistir. Baziları tarafından iltizam edilen çareleri diğer bazılan kabul etmemisler, reddetmislerdir, zira yapilan teklifler, bütün alâkadarların mü«avi surette haklannı ve menfaatlerini nazan itibara alacak yerde şu veya bu memlekete has olan menfaatlerden mülhem bulunuyordu. Bu şerait altında iktısadî konferanslar kendilerinden beklemekte hakb olduğumuz muvaffakiyeti elde odemiyorlardı. Bundan dolayidır ki daha mahdut çerçeveler içinde, ve memleket memleket itilâfl'fir yapmak suretile mtuibeti yenmek de • ğilse de hiç ölmazsa onun zararh tesirlerini azaltabilecek çareleri a* rashrmak zarureti hasıl olmustur. Esasen simdiki vaziyette bu yol gidilecek en tabiî yol değil midir? tki memleket arasmda yapılacak anlaşmalar, bilâhare bir araya ge • tiriknek suretile, yavas yavas mm • takavî ttilâflar teklini alabilecek, bunlar da er geç ve biraz hüsnü niyetle, Drtısat konferanslannın bir türlü tahakkuk ettirenvedikleri u • mumî bir hilâfa müncer olacaktır. Karpatlarla Ege denizi ve Akdeniz kıyılan arasındaki topraklarda, maruz olduklan müskülâtın sebeplerî birbirinin ayni olan ve bugün ayni tbtiyaçlan duyan memleketler uzayıp gitmektedir. Vaktile o kadar zengra ve o kadar müreffeh olan bu metnl«ketlerm nihayet aralarında anlasacaklan ve kendilerini her taraftan bîr mengene gibi sıkan ve boğan essiz brr buhrandan kurtulmak maksadile dağmık gayretlerini hemahenk kilacaklan ve birlesthilecekleri tahmin olunabilir. Meğer ki beşeriyetm akıl ve izanmdan tatna • mile ümît kesilsin. Türkiye ile Yunanistan, son za • maıvda aktetmi» olduklan iktısadî ftilâfname ile komsulanna güzel bir misal göstermişlerdir. Ve ben orta ve cenubu farkî Avrupanm umumî kalkmman eserinde, birbirine iti mat esasma dayannuş, sarsılmaz bir dosltlukla birleşen Yunanistan ile Türkiyenin, günün birinde uh delerine düsebilecek şerefli vazifeyi liyakatle ifa edeceklerin* kaniim. Tarihe vâkıf olan ve ondan fay • dalı dersler çıkarmasmı bilen kim«eler için Yunanhlarla Türklerin daima tükenmek bilmez bir hayati yet ile ayni zamanda münakasa kabul «tmez bir dinamizm ile tema • yüz efaniş iki millet oltfuğu bedihi bir vakıadır. Eğer bu iki millet elele vennesini ve komsularile birlikte beraberce hali hazırın müskülle rine karsı koymasını bilirlerse. da ha ne mucizeler yaratmak kabiliyetini gös*ermezler? Başvekil Hz., sözümü bitirmeden evvel Ankarayt ziyaretmizde »izo refakat etmekle bizi sereflendirmiş ve son derece memnun etmiş olan Madam Çaldaris ile Madam Pes • mazoğluya yürekten tesekkür et mek isterim. Refikam ve ben, necip Yunanu • tamn müıntaz mümessillerini anlatılması gayrikabil bir sevinç için de ağırlamakta olduğumuz bu sü varenin sasaaanı artırmak lÛtfun da bulunduklanndan cfolayı ken dil«rin« karşı müteıvabi bir sükran duymaktayı z. Kadehimi, büyük vatanperver ve Yunanistan Reisicumhuru M. Zaı • mUin, zarif davetlilerimizin, zatı devletinizin ve M. Maksimo» de M. Pesmazoğlunun »ereflerme kaldn layorum. ^ .. Hakkmda en samtmı temennıierde bulunmakta olduğınn Yunart mılle*i ile devamlı Yunan Turk dostluğu şerefine içiyorum.» hareket değil fakat milletlerimtzin m » kadderatmdan mes'ul olan devlet a damlarmm meşbu olduklan samimî ve dürüst bir dostluk zihniyetine tercü man olmaktadır. Bundan dolayı sah • sım namma olduğu kadar hükumetim ve mületim namına da size hararetle te • şekkür etmekliğime müsaade buyuru • nuz. Milletlerimizin sağlam ve sıkı tesriki mesaisi bu seyahatten daha kuv vetlenmis olarak çıkacaktnr. Çünkü yapmıs olduğumuz işteki sağlamlığm en esaslı teminatı hukukî formüllerden ziyade mes'ul hükumetlerimfzin müte hassis olduklan iste bu zihniyette mündemiçtir. tki memleket arasmda tesis ettiğimiz bağlann Yunanistandaki bü tün siyasî mehafQm ve bütün milletin en derin emellerine tekabül ettiğini bir kere daha zatı âlilerme beyan edebil • mekle bahtiyanm. Bundan üç sene evvel, sizin gayre • tiniz ve hükumetteki seleflerimizin gayretleri sayesmde anlaşmamıza mâni olan müşkülâtı bertaraf etmek suretile, öyle bir dostluğun temellerini kurduk ki, hâdiselerin imtihanlan o zamandanberi bu dostluğu mütemadiyen kuv • vetlendirmiş ve »ıkılaştırmışür. Bu hatıran silinmez eser, sebatkâr ve isa betli fikir gayretlerine olduğu kadar tabiati esyanm zaruretlerine ve hatta diyebilirim ki hâdiselerin mantığma tekabül ettiği içindir ki bu kadar süratle tahakkuk ettirilebilmista. Bunu hatr • latmakla bu eserin ehemmiyetini azaltmif olmtyacağuna eminim. Bizi ekseriyetle birboimizden aynmış olan geçen asalartn en haileli mücadeleleri arasmda bazı münevver fikirler, bugün ni • hayet tahakkuk ettirdiğimiz anlasmayı istikbalde görmemisler midir? Daha 182S te Yunan istiklâl mücadeleleri içinde bizzat Marvrokordato, muhase • mat bker bitmez BabıaK ile Yunanis. tanın tek bir devlet haline gelmeleri serabmı görecek kadar ileri gitmemis miydi? Ve daha sonralan, milletleri . mizin yeni bir şark âleminde birleşmesini terviç eden ve kendisinden diğer hiçbir muvaffakiyetle elde edilemiye cek derecede fayda ve şeref umulacak çok sıkı bir mukarenetin havvariliğini yapmıs olanlann dtirbmane azimlerird kim heyecenla düşünmez? Ya bizden evvei bîrçoklannm tahakkuk ettirmek ümidfnde bulunmus olduklan isleri meydana getirmek için gerek zatı devletlerinin ve gerek pek mümtaz refiki mesa. iniz Tevfik Rüştü Beyefendinm sarfet. miş olduklan sebatkârane ceht ve gayrete ne demeli? Her iki memieketin hayatma hâkira olan umumî şartlarm bizim i»imiri koIaylashrmif olduklan şüpheden âza dedir. Filvaki memleketlerimizin iktısadt ve manevî bünyelerinin harp meydan lannda âlicenabane israf edilmif olan kahramanlık galeyanlanndan çok daha kuvvetli olduğu anlaşılmıstur. Çalış . kan ve hulusu kalp sahibi olan ve As. yanm bir ucundan ta Akdeniz kıyılanna kadar engin bir sahada yerleşmif bulunan ve kültürünün ve elindeki vasıta ve membalannm tenevüü itibarile pek zengin olan Türk milleti, bizim ticaret ve sanayi ile dünyanm dört bucağma müsterek sâyimizin semerelerim dağıtan milletitnizin deniz işlerindeki dehası ile kendisine lâzım gelen mütemmimi buL mızın nasıl olması lâzım geldigini izah ediyor 2 Bir milletin idaresi ve bir neslin m • ya ve muhafazası mes'uliyetini fizeri • ne alanlar o milletm evlâtlarmı ana rahminden hibaren takip etmeğe m e c burduriar. Bir çocuk tahsiline devam ettiği müddetçe mektep programlanna tâbi ve mecburdur. Beden terbiyesi ve spora mektep programlan içinde şu veya bu şekil ve ehemmiyeti vermek devlete ak bir istir. Talebeye düsen vazife bu programı olduğu gibi kabul etmek ve dersi gibi takip etmektir. Ke. za askerlik hizmetini yapmak için si • lâb alhna gelen gençler de amator o • larak değil, vatan vazifelerini yapmak için kanunen mükellef olarak gelirler. Hizmette bulunduklan müddetçe as • kerî kanunlara ve talim ve terbiye programlanna tâbidirler. O halde gerek mekteplerde ve gerek orduda beden terbiyesi programlarmı ve spor vasıta. lartnı ve yerlerini hazırlamak devlete, bu programlara tâbi olarak spor ve beden harekâb yapmak talebeye düşen birer vazife ve mecburiyettir. Amatörlüğün bu dudu bu gençlerin mekteplerde ve orduda tahsil vazifelerini bitirerek halk kütlesi içine kanştıklan andan itibaren başlar. Halk içinde spor yapan gençler elbette zevklerinden mahrum edflemez v* edilmemelidir. Büâlds bu muazzam tes. kilâtm temekaşı mekteplerde ve or . duda muntazam bîr talim ve terbiye görerek halk kütlesi içine kansmış gençlerin spor askı ve spor yapmak zevk ve arzusudur. Ancak bu zevk mücerret bir zevk olarak mütalea ediHrse ne hükumetin bununla bir alâkasaı, ne de erbabı zevkin hükumetten herhangi bir yardım istemeğe haklan olur. Hükumet yardım ettiği bir teşekkülde veya fertlerde mutlaka millet hesabı • na yüksek bir gaye ve fayda takip e . der. Spordan ve beden faaEyetinden de böyle bir gaye güden hükumet kendi iendme şu sualleri soracaktır: 1 Bu amatörlere nasıl yardım e. debiiirim. 2 Amatörlerin adedini tekmfl halk kütlesme teşmil etmek ve istedi • ğim sporlarla meşgul edebilmek için bunlan nasd tesvik edebflirim. 3 thtiyat suufında bulunan ef • rada her zaman bazı askeri mecburi yetler tahmil etmek kanunu hakkmdan ne suretle istifade edebilirim. Sporun hangi vasrtalara lüzum gösterdiğmi yukanda saymıştık. Bu van. talan fertlere vermek tabiî mümkün ve muvafdc otamaz. Bunlarm münfe. riden kulüplere verilmesi de keza ta • hammül olunamıyacak külfetleri mu • cip olduğu içm imkânsızdır. Ayni za • manda muvaftk da değildir. Çünkü ı Bir kulüp böyle bir spor merkezini i dame edebilmek içm ticari bir zibniyet. le idareye mecburdur. Buna mokabü böyle bir kuliıbün bu merkezlerde ye. tiştireceği sporcunun adedi pek mah • dut kalır. Şu halde hükumetin bütün fedakârlığı profesyonel bir zümre ye> tiştirmiş ohnaktan başka bir ise yara • maz. En nihayet böyle bir spor mer • kezi ona malik olan kulübün azalan arasmda ihtiraslar uyandırarak mahvoL mağa mahkumdur. Hükumetin yardı. mı olsa olsa kulüplerin heyeti nmumiyesini temsil eden bir teşekkül namma meselâ memleketimizde Türkiye idman cemiyetleri ktifakı namma yapılabilir. Bu «ekilde spor merkezlerinden daha genis mikyasta istifade mümkün ol makla beraber spor merkezlerini idame ve muhafazasuu gene hükumetin de ruhte etmesi mecburiyeti vardır. Çünkü hükumetin yardımile doğan ve o . mm yardımile yaşıyan idman cemi . yetleri teşkilâtı yalnız başma bir ku Hipten dahi fakirdir. Spor sahalan ve vasıtalan bu şeküde devlet eline geç • tücten sonra devletin düşüncesi spo run «n genlş mjıtwfle bBtfin halk U t • lesine teşmili için müraoat «deoak vm. sttalara inhisar eder. Her ferdia d«v . lete karşı birçok mecburiyetleri var • dır. Hükumet bu meeburiyetlerden ba* zdannı fert için dana bolay ve daha zevkli diğer mecburiyetlerle, fardin aı» zusu dabümde, mübadele edebilir. Meselâ muayyen bazı sporlardan nnrvaf. fak olduğuna dair veaikacı olan ve umumî sporlardan spor nisanı alaa bir sporcuyu şu kadar möddet asker . lik hizmetinden muaf tatmak müm • kündür. Efrada verflecek mecburi n w zunıyetlerde spor faaliyeti nazan İti bara almır. Bundan başka jnlrişs/ı ar • zu edilen sporlar için mühun naktt nsi. kâfatlar, spor madalyalan va serbest hayatta muvaffak olmak için derece derece bazı kolayhklar va imtiyazlar gösterilir ve daba birçok teşvik vasıte. lan bulunabilir. Mecbuüyetl«r tahmitme geline*! Devlet ihtiyat efradmı iatediği zamaa talkn etmek üzere süah aHma ahnağa ber raman hskkı vardv. Bu hakkmı o suretle istimal ettiği gibi muayyen sa • manlarda muayyen mmtakalarda R • lân doğumlu efradı abcılnt, bhıidKk, veya berhangi bir spor tezah&r va tali» mine istirake davet •dabüir. Spor sa« balan ihtiyaç nisbetmde 3onal edildtk. çe bu gibi davederin şehirier etvara» da tatfl günlerine tesadüf etnrOerek bfc» kaç saatKk bir spor faaliyetüe v« kfil • fetsizce bkirilmest mümkündür. Da • vetler neticesi «fradm askersîk c8z • danlanna kaydedüir ve ihtiyat v« se . fer vazifesinde mükellefm lebine ola. rak nazan dikkate ahmr. Şüpbe vok U mecburiyetler vetah temrâ «dildScç* vazedilmelidir. SfJ IDUULİUUHU4Unft Tevfik Rüştü Beyin ziyafeti Ankara 11 (A.A.) Hariciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Bey te . rafmdan misafir Yunan nazırlan ferefine bugün Ankarapalasta bir öğle ziyafeti verilmiştir. Ziyafette BaşvekH tsmet Paşa Hazretlerile tktuat Vekili Celâl, Cutnhuriyet Halk Fukasi Kâtibi Umumisi Recep Beyler, Büyük Millet Meclisj Hariciye Encümeni azalan Muhtelk Mübadele komisyonu, Yunan heyeti reisi M. Fokas ve ayni komisyonda Türk heyetine riyaset eden Türkiyenin Madrît elçUi Şevki Bey, Hariciye Vekâleti ve Yunan •efareti erkânı bulunmuslardır. r müdafaasnn temine matof beden tar • biyesi ve spor tesküatmm ana hatlan şunlar oluyor: 1 Spor faaliyetine ve gençHk ha* reketlerine mektepler, ordu ve halk kutlesi i^nde müttehk ve afcenk. b» ittikamet verecek resmî bir idare maIrm^aj kurmak. 2 MemleketİB nfifus kesaretmi ve muvasale şartlarmı nazan dikkate alarak ber türlü fennî tesiaatı ve vasıtalan bavi ve sporun her nevku yapmağa n i . sait spor merkezleri yapmak; 3 Mubtelif spor şubelerinde mtt. tehassu ve maallim yetistirecek mek • tepler açmak ve o vakke kadar dahilde ve hariçteki mütehassulardan isti • fade etmek. 4 Spor kulübü yapmlr daha dikkatli tesbit edcrek kulüplerin tesekkülü ve faaliyetini ve kendi ara • lannda birHder teşkilini tamamen serbest bırakmak ve fakat amator tesek. küllerde herhangi bir şekflde ktitmmr» müsaade etmemek. Bu teşkilâtm tatbikatta bütçeye yfflu Byecegi maddî kâlfet, arazi istnnlâU, spor merkezlerinifi ve mekteplermİB tensi ve inşası ve spor malzemesi te • dariki için toptan tahsis edilecek para ve bir de teskflâtm idame ve faaliyetl için ber sene tahsis olunacak kredfler • den ibarettir. Başka memleketlerde bir» çok paralara lüzum gosteren ve bfarçok müşkülât arzeden arazi iatnniâki meraleketimizde bir mesele değildir. Spor malzemesi de mühim bir yekun tutmaz. Teşkilâtm sen«lik bütçesi de mütevazl bütçemizin tahammül edemiyeceği bir yük değildir. En mühim külfet inşaat için toptan sarfednecek paradadır. Bunu da büyük merkezlerden başhyarak tedricen ikmal etmek üzere btrkaç se. nelik bir programa taksim etmek ka • bfldir. İhtiyat erkânıharp kaymakami İBRAHtM KEMAL 1] Birinci makale, 10 eylul nüshamızdadır. pazar Başvekilin ziyafeti Ankara 11 (A.A.) Başvekil ts • tnet Paşa Hazretleri ve refskalan Ha • tumefendi tarafından bu gece 20/30 da Ankarapalasta misafirler şerefine bir akşam yemeği veriknisur. Yemekte Heyeti Veküe azalan ile C. H. Fsrkası kâtibhsmumisi Recep, Atina elçimiz Enis Beyler, B. M. Medisi Hariciye encümeni azalan, Devlet Şurası reisleri, Büyük Erkâmharbiye Brinci reisi A sım ve Umum jandarma kumandam Kâznn Paşalar, Muhtelk Mübadele komisyonu Yunan heyeti reisi M. Fokas ve Türk heyeti reisi Madrit elçisi Şevki Beylerle Yunan sefareti erkânı ve Hariciye Vekâleti erkânı haar bulunmuşlardv. Yemeği bir resmi kabul takip etmis • Hr. Ziyafetin sonlarma doğnı Başvekfl îsmet Pasa Hazretleri şu nutku irat buyurmuşlardır: 1 ismet Paşanın nutku « Başvekil Hazretleri, Gerek zatı devletlerine ve gerek Yunan Hariciye ve Mülî lktısat Nazırlan Hazeratma hükumet merkezimizde samimî surette «hoş geldiniz» derken yalnız şahsî duygumu ve yahut Cumhuriyet hükumetmin duygulannı ifade etmiyorum, fakat ayni zamanda sizin bu sevimli ziyaretinizden dolayı bugün kendisini bahtiyar addeden bütün Türk mflletinm en derin sevindne tercü man oluyorum. Sözlerhmn başlangıcında Yunanistan ve Türkiye zimamdarlannm birbirlerini karsdıklı ziyaret etmelerinm mes'ut ve sitayişe değer bir an'ane halmi alımş olduğunu ve bu an'aneye istikbalde de hürroet ve devam etmekte pek büyük bir menfaat bulunduğunu tebaruz ettirmek benim içm büyük bir zevktir. Filvaki Ankara, necip Yunan milleti nin hükumet retsim mümtaz arkadaşlarile beraber kind defa olarak kabul ve isnkbal etmekle sevinç duymakte • dır. Başvekil Hz., sizi misafir etmeîde ban. tiyar olduğumuz bugünde, bizzat A • mustur. Her sahadald üç senelik sıkı bir teşriki mesainin neticeleri, zatı devletlerinin pek doğru olarak isaret bu yurduklan veçhile bu parlak muzaf . feriyeti teyit etmektedir. Bugün bütün dünyada hüküm sürmekte olan iktısadî buhran, önümüze yeni bir saha acm.is.tir. Bu sahada müsterek faaliyetimiz faydalı bir surette devam edebilecek tir. Filhakika kanaatkâr ve çalış • kan birer millete malik olmak mazhariyeti, bizim yeni ahval ve şeraite hususunda kaf î bir merhale vücude intıbak etmemizi kolaylaştumıstır. getirmiştir. Bu gayretin birleştirilmesi ancak Filhakika bizler, yalnız memle • siyasî sahada mukarenet husule geketlerimiz arasınd'aki münasebetletirmek için sarfetmiş olduğumuz ri kat'î surette halletmelde kalmamesai sayesinde mümkün olmustur. dık. Belki Avrupanm uzun zamanUmumî vaziyet ilcaatimn müsbet danberi o kadar uttraplar çekmiş o • siyasî ef'al ile tezahür edebilmesi lan bir karşıhklı anlaşma havasi vüiçin sizin seciyenizdeki azme ve sicude getirdik ki, zatı devletlerinin zin hükümlerinizdeki isabete ibtt • de ihtar buyurdukları veçhile, bu yaç vardı. hava Balkan yanmadasimn butün Gözlerimizin onünde bulunan mumemleketleri arasındaki münase • azzam Türkiyenin vücude getiril betler üzerinde en faydalı bir tesh* mesi, memleketinizin mukaddera hasd etmekten asla hâli kalmıyacakhr. tına riayeset eden Büyük Adaımn, Uzun bir mazinin bize kiymetli zatı devletlerinin ve mümtaz mesai ders olarak bırakmış olduğu bu tearkadaşlarınızın azim ve iradesinin vatanmızm saadet ve refahı için ne sanüt mefkuresini ele geçirmek için bütün mesaimizi sarfetmek istiyo ler yapabileceğini gosteren pek par ruz, Paşa Hazretleri. lak bir delildir. Sizin komşulannız Şundiye kadar elde etmis oldv • ve dostlannız olan bizler için bizimğumuz mes'ut neticeler, ümrtlerimile beraber bütün dünyanm hayran Yunan Başvekfli M. Çaldari* İsmet zi kırmak föyle dursun, herkese karPasanm nutkuna cevaben su nutku s o y olduğu bu eser ancak memleketle • Iemistir: si açık bulunan bu dostluk yolunda rimiz arasında sağlam ve kima BasvekO Hazretleri, ilerlemeğe bizi tesvik ve teşci edi m da müstenh münasebetler tesis et Söylediğmiz güzel ve muhabbetkâr yor. Zira bizim anladiğnnız manada mekle tetevvüç edebOirdi. O münase sozler bana şu emniyeti veriyor ki asil dostluk, hürmet etmektiğimiz k&fl memleketmize seyahatinuz beyhude bir betler ki Yakmşarkta sulh Blküsünü takip gelen bir ülkeden ibaret değHdir. Bi* bizi birbîrhnize bağlıyan dostl» ğun, milletlernniz için faydah ol maktan başka bir neticeai olmıya* cak daha tam bir müzaherete doğm kuvetli bir münebbih olduğu fik rmdeyiz. tmza edeceğimiz yeni itilâfname ile bu arzunun yeni bir delilini daha göstereceğiz ve ben, men>> leketimin selâmlarile birlikte ba arzunun milletimizm bütün smıflan rasında bu arzuyu siyasethnizin mih» veri addedecek derecede derm bir akis hasıl etmiş olduğu teminatını getirmekle bahtiyanm. Kadehimi nazikâne nMsafirperverliklerile bu süvareye samimî bir hava vertnis olan refikai devletleri hammefendinîn sıhhatîne kaJdın • yorum. Kadehimi, dost Türk milletinin büyük Reisinin ve zatı devletlerinin sıhhaıtine kaldırryorum. Kadehimi mümtaz mesai arkadafmta Tevfik Rüştü Beyefendinm «hhatine kaldınyor, necip ve kahraman T M i milletmin refahma Içryoram. M. Çaldarisin nutku

Bu sayıdan diğer sayfalar: