23 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Cumfmriyet ' 23 Eylul 19b3 HARPTC YAVUZ Yazan: G. KOPP mmm Çeviren: A. DAVER { Şehir ve memleket haberieri Erbaada tütüncülük Bu sene bir buçuk milyon kilo nefis tütün yetişti Erbaa «Hususî» Kelkit ırmaguun geçtiği oldukça geniş bir ovanm gö beğinde kunJmuş olan Erbaa ( 6 0 0 ) haneden ibaret küçük bir kasabadır. Buna mukabil 150 kadar köyü vardnr. Bu mini mini kasaba ve köylerinde (Ta< sova) namile maruf ve nef» tütün yetkir. Bilhassa her harmana elverisli olduğundan bu cihetten de kıymetlidir. Abalisinin yüzde doksan beşi tütün cüdür. Tütün burada da buhran yüzünden, 929 senesmden 931 senenne kadar, denilebüir ki hiç para etmemiştir. Bu seneler zarfmda yedştirilen rrtahnıl ge> çen seneye kadar tnhisar idaresinin *• manet ambarlannda birikmis duruyor, aynca da rençper hesabma ardiye ücreti birflciyordu. Bu mahsul için tnhisar idaresinin ve Ziraat Bankasmın zürraa verdiği peşinat ta satıs yapılmaması yüzünden ödenememjştir. Geçen sene mhisar kammana tevfBtam müddeti kanuniyelerini ikmal eden bu tütünler satıİBken, ya ardiye ücretmi kapıya • bilmis, ve yahut rençperi icinci bir borca sokmustu. Bir zamanlar tütün sah • smdan her sene avuç dolusu para ka zanan Erbaa üç senedenberi derin bir nkmtı içmde tdl Bereket versm ki 932 mahsulünde piyasa biraz oynadı. tn • hisar idaresmden maada dört bes tüccar d* bu sene mahsulünü 40 kurustan 120 kuruşa kadar aldılar. Geçen sene mahsulünün bu suretle hayli para etmesi, 933 senesinde rençperi gayrete getirdi. Bu seneki rekolte bir buçuk mîlyondan fazla tahmm edilmektedir. Ayni zamanda bu seneki tütünlerde daha zi> yade nefaset vanfar. Buna sebep te tnhisar idaresinm lnşm getirttiği tohum makmesmde hemen bütün zürram tohumlarmm elenmif ve tasfrye edilmif olmasıdır. Bundan baska idare (tütün yetişthme) usullermi sık sık ve her fn> satta rençpere anlatmakta ve bu mak • sada thdyar heyetlerine beyanname • ler gSndermektedir. tdare bu sene de geçen seneki gibi piyasaya hâkim olur ve nâznnlik vazifesmi ifa ederse müs* tahsiiin yüzü her halde gülecek, borç • lan ödenmi* olacakttr. j Siyasî icmal Paristeki mühim müzakereler 24 Çanakkalenin esmer sırtlarındaki Türk toplannın tehditkâr ağızları karşısında... Generalin teUiz muhaberesinden fazla bîrşey isitemedik. Muhakkak, Turkiye hükumeti Boğazdan girmemize müsaade etmedi. Meçfaulât ve süphe içmde yüzüyoruz. Kat'î ola • rak bildiğimiz birsey var: Her ne pahasııva olnr»a olsun Boğazdan içeri girmek... Göben, murvtazam ve muttarit bir gürültü He denizleri yararak ilerliyor, Breslâv da, prova hatfrte»ki] etmis, uçar gibi pesimizder«eliyor. Güzel bir griin. Sular; parlak, beyaz bir köpükle süslU olarak bordalanmızdan geçip gidiyor. GSben, bu köpüklü datgayi daima Snünde sürüyor, sanırsmız. Kıç taraf, stiratin tesirüe sanki derm ınrette suya gömülmüstür, baş tarafc ise aksine sudan çıkmak içm aahlanmıstır. Gemram uzun teknem bomboş güverteleri ve tehditkâr taretlerile kuvvetli uskurlannın zorfle daha büyümüs gibi görünüyor. Bacalar, boğııla boğula mütemadiyen dihnan kusuyor, uzun bir sorguç peaimizden uzanıyor. Gökle deniz arasında kalın »iyah bir çizgi gibi uzanan bir sorguç ağır agır sularm Ustüne düsüp hareket • siz kalıyor ve neden »onra yok oluyor. Surada burada adacıklar görünüror, sonra kavbnluyor. öğleye dogru, denizden yiiicseler hafif bir sis, rüyet kabiliyetin' azafatı Deniz, mfithis sıcağın te»iri!e erimiş bir maden gibi... tkî gemi, ayni nnmtazam re muttarit gürültü ile yol alıyorlar. Limni adasını geçtik. Mütemadiyen şimale, Çanakkaleye doğnı kofuyoruz. Gii • neş, batrya doğru hayli indi, garpfe tema, kızıl bir renk aldı. Sanki gökler tutusmuç yanıyor ve bu semavî yangın yavaş yavas denizlere de $4rayet ediyor.. Uzakta kadim Truva şehrinin tepeleri göründü. Saat beç. Bravo GSben! Bravo Breslâv! Akdenizde iftihara değer son bir sefer daha yaptınız. Şimdi, daha uzakla • ra, daha şarka doğru gHmek lâzım. raya bakıyoruz. Bu ağır sükut içmd zamnın vuran nabzinı, çarpan kalbini duyuyoruz sanki... Dakikalar ebediyet kadar uzuyor. BUtün gözler. geliyor mu diye kılavuz gemisîni araşbrıyor. Ne gelen var, ne giden... Sahil • de de hiçbir hareket yok. Kılavuz gelecek rai, gehniyecek mi? Birkaç «zaplı dakika daha geçti gene bir hareket yok. Ne olacak böyle? Burada duracak mıyız? Birdenbire çalmağa bafhyan «si • lâh basma!> çıngıraklan geminm içindeki ağır sükutu yırtti. «Herkes harp mevkiine!» kuman» dalan isîtildi. Korkuluklara dayanmis sahili seyreden askerler, şimsek gibi kosarak, harp mevkilermi aldılar. Güverteler tekrar ıssız kaldı. Kısa bir gürültü, sonra sükut, derin bir sükut. Zahira ölmüs gibi görünen gemtnin içinde yeni bir faaliyet başladı. Taretler, esrarengiz bir kuvvetin sevkile idare ediliyormuş gibi ağır ağır dönerek 28 lik toplartnı istihkâmlara tevcih ettiler. Kazematlardaki 15 likler de ayni hedeflere döndüler. Biraz ev vel hareketsiz duran bu toplann üstünde kısa bir an için sanki bir hayaJet dolasti. Sonra tekrar hersey, sanki ölmüs gibi, hareketsiz ve sakit kaldı. O ne! İfttihkâmlarda da bir kaynasiM basladı. Türk toplannın tehditkâr ağızları da, biltnukabele bizim üstümüze teveccüh etti. Biz, ne yaparsak, karşı taraftakiler, aynen takiit ediyorlar. Gemideki heyecan son derece arttı Toplanmız, son derece sıhhatli bir surette istihkâmlara nisan aldı. Toplar, FiHpvil bombardımanmdanberi zaten dolu idi. Bir an sonra, bîrer aslan gibi gökreyec«kler miy • di? Bir simşek süratile cereyan e • den bu hallerin manasi ne idi ? Türk ler, peçmemize mânî olacaklar mıydı? Muslihane bir surette elde et • mek istediğimiz geçif müsaadesini cebir ve şiddetle mi almak lâzım ge> lecekti? Generalin telsizi henüz bize hiçbir haber vermemisti. Büyük endîse içinde Ates! Kumandasmı beklfyonn. Bu esnada asil çetin mücadele amiralm ruhtmda cereyan ediyor. Hü cum emrinî vermeli ve son sistem topçumuzla tabyalan harap etmeli ve bu suretle Boğazdan cebren gec mek hakım almali mı idi? Muvaffak olsa bile bu mes'uliyet! yükl«*cbilir ra' idi? Böyl« bir ha • reketin netice ve akıbetleri hesaba gelmezdi her halde . Atniral, bu cidden mttthis mes'uüyetin ezici ağırh$i altinda bir an sarsıldi. Biz Çanakkaleye sulhperverane emellerle jr*!mt»tik. Yalmz Karadenize geçmek istiyorduk: çünkB baska yapacak bir seyhniz kalmamifh. Aman Allahım! Biz, burada Canak • kale önünde beJrleyip dururken geride neler oluyordu? Gözcüler, »erapa goz kesilmiş ufuMarda duman arastırıyorîardı. tngiliz filosu geliyor. (Hakikafte tngiliz donanması Almaniar içeri gârdikten beş saat sonra Boğaz önüne gelmistir. A. D.) Artık geri dönmek imkânı kal • madı. Köprüler atılmıstır. Ya ileri gitmek mümkün mii? Türk toplan tehditkâr ağıziarını biz« çevirmis Ates! Kumandasını bekliyorlar. Vaziyet ümitsiz! Dimağlanmızda bir fikir girdibadı dolasıyor. Damarlanmızdaki kan, şiddetle çarpıyor. Mabadt var Bayrama hazırlık Cumhuriyet bayramında konferans verecek hatipler dün bir içtima aktettiler Törk toplarile karşı karşıya Çanakkale Boğazmdan içeri girmemrz içm sabırsızhkla beklediği • naiz musaadeyi Babıâli bir türlii vermiyor. Ne olacak ? tste, Anadolu sahili ve işte daracık Gelibolu yanmadasınm kıyılan görünüyor. Biraz daba flerHyoruz. Avrupa ile Asyanın birbtrinden aynldıklarını ve denizrn kivılcnnlı bir nehir gibi sahilin arasma girdiğmi görüyoruz. Bu parlak nehir, Çanakkale Boğazıdır, bîzi tel&mete götürecek yol! Nîhayet Çanakkale boğazimn tam Snündeyiz. Göben ile Breslâv yol ke•erek ağır agır birbirlerine yaklaştılar. Sonra her ikisi birden methal den 10,000 metre mesafede durdular. Karadeniz ve Marmaraam sulan •akm sakin Boğazdan diaan akıyor, akıntrmn bizi lürükleyip atmama • n için makinelerhnizi agır agır ça • hftınyoruz. Getnide harp mevkile rfode bulunmıyan nekadar adam varsa hepri güvertede... Herkes, me rak ve endise ile Boğazın methalmde 3c! taraftan yükselen esmer sırt lara bakiyor. Anadolu tarafındaki Kumkale istihkâmı ile Rumeli tarafındaki Seddülbahîr tabyası Bogazın bu iki ileri karakolu iyice görünüyor. Aksam meltemi, tabyalann üstiinde, ayyıldızlı kırmızı Türk bayrağmı dalgalandınyor. GetnHer, hemen hemen hareketsiz bir halde istihkâm lann önünde duruvcrlar. Endise dolu bir hareketsizHk! Herkes, adeta nefesini hrtuyor. Gittikçe artan asabî bir heyecanla ka Sunuduk derdi ErDAanın DUVUK bir oerdı vartıır* Susuzluk. Mahdut evlerde bulunan bes on kuyudan baska m yoktur. Bu yüzden bu sene bütün bahçeler kuru • muştur. Kasabaya bir saat meaa/ede (Fabrika suya) nammda bir ta vardu* ki bu da ancak tenekelerle şehre getirilmekte ve tenekesi 100 naraya aa • tdmaktadır. Bu suyu Belediye kasabaya kadar uzatmağa teşebbüs etmis HB •uyun membana bazı tesisat yaprm* • sa da parastzlık doiayısîle suyu kasabaya kadar Isal edememistir. Kasabayı tenvir eden ufak mflcyasta eJektrik tesisatı da vardır. Mangal kömurü ile isKyen elektrik sebekesinin sahibi Ahmet Efendi ismmde gayytr ve sebatkâr bir Türktür. Motörunden gayri aksammt kendi san'at ve gayreti fle yapmiftır. Bu çaltskan adamm derin meslek askı ve lanlmaz azmi sayesmde kasabalı • lar medenryet nuruna kavusmuştur. Yeni Terkos saatleri Belediye tarafmdan Avrupaya sipa. riş edüen yeni terkos saatlerinin bir aya kadar gelmesi beklenmektedir. Bunlar gelmce abonelerin bozuk saatleri değistirüecektir. Yeni saatler bozulmıyacak sekilde tertibab haizdir. Belediye yeni dispanserler açacak Son seneler zarfmda açılan dispan. serlerin büyük faydalan görüldüğünden Belediyece bu sene de sehrin muhtelif semtlermde yeniden birkaç dispanser daha açümasma karar verilmistir. Bu hususta tetkikat yapümaktadır. Mübadil Rumların avdeti meselesi Basmakaleden mabat eriyor, öidürfiyor, diye butun dunya. yı aleyhimize ayaklandınyorlardu Yunanîstandaki TJIirklerle Türkiyedeki Rumlann . Garbi Trakya ve U tanbu! hariç mübadele edilmesi, bfi. tün bunlann önüne geçmek için ya pıhmf bir tedbirdir. Bu tedbir, Tnrkiye fle Yunanistan arasmdaki en mühim bir çdrisme ve husumet vesüesini orta . dan kaldmnıştır v« mtekim, ancak mübadele işi bittikten sonradır ki iki oıemlekat birbirüe dost olabilmistir. Şhndi mübadil Rumlann tekrar A nadolo veya Trakyaya avdet etme lerini istemek eski pürüzlü ve münazaa. h vaziyetrn iadesini istemek demektir Id bu da Türk . Yunan dostluğunun bozuhnasmı istemekle musavidir. Yonan ricali, bu fikirde bulunan Yunan gazetecüerİDden daba durbin dav. randıklan, daha makul ve mantıkî düsondükleri içindir U mtsak müzakers edflirken mübadil Rumlarm tekrar TSrIdyeye dönmeleri, yeniden Trakya ve Anadoluda yerlesmeleri gibi, ham bir tekKfte bulunmarmşlar, hatta buna a. ğızlarma bile almamıslardır. Türk Yunan dostmğumm temeli Lozan muahedenamesidir. Bn devlet, ancak Lozan muahedesinfn kurduğu e. saslara samhnf surette riayet etmek, birbirlermin topraklarma göz dikme mek suretfle anlasmıslardır ve dostluk yolunda elele yüriirken de, daima bu muahedenin çizdiği hudutlar arasmda yürüyeceklerdir. Lozan muahedesinin ana sartlanndan aynhnak istiyenler, Türk . Yunan dostluğuna bilerek bilmL yerek fenahk etmekten baska birsey yapmış olmazlar. Siyasette olmıyacak seyleri istemek hatadır. Bazı Atinah meslektaslanmızı böyle bir hataya düsmiyecek kadar alal ve manhk sahibi görmek tsteriz. üâhlan bırakma gelecek aym ortastnda toplanması lâzım geldiğînden cihaıun büyük devletleri arasmda gayet mu him müzakereler baskmışbr. Konfe rans geçen haziranda tatü edildiği zaman lngiliz plânmm biçbi tarafı taah. hüt akmda sokmjyan birind knraati 3tmal ednmişö. Faka* bu mümsebetle o kadar çok ve yekdiğerinıe zk ve mütenakız kaydi ihtiraziler serdedamtfn' U konferans tekrar toplandığı zaman plânm taahhüdü mutazamnıın olan 3rincf kvaatinin aanal edilebüeceğine daha o zamandan ümît kahnamıştı. Konfe * rans tatü edüdarten sonra bunun rcisl Mister Hendersoo berri Avrupanm p*« yitahtlarmı ztyaret ederek devletierin uzlasmalanna imkân olup obnad^mt tahkik etmisti. MumaHeyh bu seyahahnden o kadar nevmit onnustur İD tn giftereye avdetmde sflâhian btrakma isleri ve propagandası î e *uğrafacağı yerde amele fırkası naroma meb'us olmak için büyük bir fırka müoadelesine Dün Halkevinde toplanan hatipler girismeği tercîh eylemisti. Vazîyetin ümitstz oimasma regmen, ki, bu konferanslarda Cumhuriyetin Cumhuriyet bayramında sehrin devletlerin mes'ul ricaB slâhlan bırakon senede gördüğü büyük işlerin muhtelif meydanlarında halk kütma islerinde e«w noktalarda mutaba kjsaca anlatılacağım söylemistir. Ielerine konferanslar verecek olan k«t ve küaf mümkün olup olmadığari hatipler, dün sabah saat onda HalUniverstte ve Taksim meydan anlamak içm be defa daha bir gayret kevinde toplanmıslardır. Bu içti • larile, tstanbulun muhtelif semtle • göstermeğe lüzum gördüler. In^iltere maı, onuncu Cumhuriyet bayramırinde münasip mahallerde ve bü • kabmesi, en fad uzvu bulunan Haridm kutlulama komitesine merbut tâli yük sinema salonlarmda verilecek ye Nezaretmîn parlâmento mustesari konferans komitesi tertip etmifti. olan bu konferanslar, üç gün üç gekaptan Edeni fevkalâde «alâhiyet ile Köprülüzade Mehmet Fuat Bece devam edecektir. Parise gönderdi. Amerücanm fevkalâ ^ yin riyasetinde bulunan komite 37 Davetlilerden bir kısmı, o gün de salâhtyet sahibi, seyyar sefiri M. zatı seçerek bu içtimaa çağırmıshr. lerde, görecekleri diğer vazifelerle Davis te evvelâ Londraya, »onra d« Davet olunanlardan Nakiye, Vecihe telif edilmesi için, kendilerince muParise geJdi. tngfliz ve Amerikan mü ^ Ziya, Meliha Avni Hanımlarla Şevafık gördükleri semtleri kaydet messiOeri Fransa Basvekili ve Hariciv^ hir Meclisi azasmdan Avni, Etem tirmişle«T:r. Bu arada avukat tsma' Naztn üe görifc*üler. GörOsmeler, bd tzzet, Mahir, AbdHilkadir Ziya, ail Şevket Bey de ayni sebeple üs üç bflvük devletm noktai naz«rlari vukat Nazmi Nuri, Emin Âli, Nuküdar Halk Fırkasında konferans rettin, Hakkı Nezihi, doktor thsan, arasmda havfi mfibaven*t olduğrmo vermek arzusunu izhar etmis, Etem Tarik, Ticaret mektebi müdürü meydana çıkardı, faka* tnguiz mö * Akif Bey de Besikaşı istemis, köyHüsnü, Emin Beyler muhtelif mamessili nevmit olarak Ceaevreve »eya « lerde de konferanslar verlimesi tekzeretleri olduklanndan içthnaa gehatine devam edeceJH yerde Franaa • lifinde bulunmuştur. lememişlerdi. nm noktai nazan hakkmda tngiliz ka « On bes gün sonra yapılacak ikın> Tâli komite reisi profesör Köp • bkıesmi iyice temr» Içm tayvare il« rülüzade Fuat Bey, Cumhuriyet bay ci içtimada konferans verilecek ma> atelâcele Londraya avdet e^lemistir. haller tamamile tesbit edilerek harammda yap^acak birçok tezahü Amerikan «eyy«r elçisi d« Vaşmgtoıi rattan, müsamerelerden maada, seh tiplere tebliğ edilecektir. fle »Ja muhaber<»de baluTKrvor. Konferans tâli komitesi Snümüz • rm bazı meydanlarile sinemalarda, Hernekad«r ihtflâf zâhlrde bu fia deki perşembe günü sabahı tekrar toplu bulunan halka konferanslar devlet arasmda ise de hakikatte asd ibHalkevinde toplanacaktır. rîlmesmm muvafık görüldüğünü tflâf Fransa iîe Almanya arasmda^irV tnsriftere ile Amerika sırf AîmanİM Be Frans»zlann arasmı bulm^k î^iyorUır. Yakm zamana kadar Fransa emnî * yet meselesmde ısrar edivordu. Sonra * dan buna kontrol meseicsl sektroe «ok* tu. Sflâhlarî tnratrm» ımlaJiM' IrfıT» Ankarada Gümrük ve tnhisarlar Ve. kâleti için yapılacak yeni binanm pro . •al »cin Amerika 3e tngiltere kontrol Maarif Vekâleti müzeler için bir jesi hazırlanmıstır. Projeye göre ye . mene'esmde Fransanm noktai nazarmi meskukât kolleksiyonu satm aknağa nt bina alta yüz odalı olacaktar. Vekâkabul ciheÖne temavüi #*mwlerdi. Lâ • karar vermistk. Bunun için Vekâlet eslet şubeleri, Muhafaza Kumandanlığı ve ki maarif umumî müfettisVerinden Ah • kîn bunun îcin evvelâ sflâhlarm az ço8 İnhisarlar Unram müdürlüğü bu binamet Tevhh Beyle tema* etmektedir. tenkis ve tahdidmi Btenrişlerdır. Franda toplanacaktır. Ahmet Tevhk Bey koHeksiyonu için sa îse şrodiîik bSyle bfr seye yanafmaB otuz bin lira Mterrüstir. fstemiyor. Çünkü bu »eraJt fle kontro!< Verssy muahedesmm askert maddele " rmin icra ve tatbikini idame kân bir al^ Gayrimübadiller Cemiyeti yeni idaolmaktarı ibaret kalaeakhr. tngikcre flı re heyeti, Ankaradaki takdiri kıymet koKüçükpazarda ouran Mehmet EAmerika ise zat«n mavakkat mahryet • misyonunda mevcvrt mümessillerini de. fendi isminde birmin ev sahibi Oste telâkkı eyledikleri ve unram? terki t â ğiştinniftir. man Efendi; oğlu Rüstem Efendi ile lihata örnek ve başlangiç addett3cleri ö Cemiyetin yeni mümessillerinden birlikte evvelki gün Mehmet Efen Suphi Bey dün aksam Ankaraya hareahkâmî ebedaestirmeği kat'iyyen hahrdiye müracaat ederek evin kirasını ket etmiştir. larma getirmfyorlar. tste devletler araLstemiştir. Bundan muğber olan Suphi Bey bir muharririmize şunlan «nda şîmdî cereyan etmckte olan mflMehmet Efendi bıçağını çekerek Os söylemistir: him muzakerelerin bashca ıuevzuu kon! man Efendi ile Rüstem Efendiyi a« Gayrimübadiller kongresinde, ğır surette yaralamıştır. trol meselesndejd derin noktai mzai) takdiri kıymet komisyonunun biran evmtilâfuîır. ' """" v d tstanbula iadesi içkı tesebbüsatta MVHARREM FEYZİ Ftndıkhda oturan Madam Vita • bulunuhnasma karar verihnişti. Ankanın evine evvelki gün Madam Ar • rada bu i«i takip edeceğim. Bundan bassaloz, Antiranik ve daha bazı ah • ka, Muhtelh Mübadele Komisyonu embapları tnisafir gitmislerdir. Antirarînde bulunan ve tngiliz lirasmın »ukunikle Madam Vitanm kızkardesi tu dolayısile günden güne Türk Krani?anh olduklanndan bu vadide bir n mukabili azalan 62,500 sterlinin gaybahis açılmıştır. O sırada Madam rimübadillere süratle tevzn için Maliye Arsaloz hoşa gîtmiyecek bir lâkırdı Vekâleti Vekili Beye müracaat edecesöylediğinden Antiranikle aralann ğîz. tngiliz lirasmın şimdiki kıymetine da kavga çıkmıştır. Netieede Madam göre, bu tevziattan gayrimübadiller î»Arfaloz; Antiraniği hızla îtmiş ve tihkaklarımn ancak yüzde bir buçuğunu Antiranik oda kapısma çarparak alabileceklerdir. yere düşmüsür. Bu sırada kapının camlan da kınlarak Antiraniğin basma girmis ve ağır »urebte yaralanmıstır. Yaralı hastaneye kaldırıl • mns; kadm yaklanmıstır. Yeni teşekkül eden millî emlâk mü inhisarlar Vekâleti için yeni bina yapılacak Maarif Vekâleti para kolleksiyonu alacak 6ayrimubadiller, Ankarada mOmessillerini değiştirdiler Kîracı dediğın böyle olur Misafirler arasmda kavqa Yeni Japon sefiri dün geldi Sefir, yakında itimatnâ* mesini takdim edecek 15 milyon liralık Millî Emlâk var Romanyanm istanbul başkonsolosu Romanyanm İstanbul başkonsolosu M. Vagmeroviç vazifesine ilâ veten Romanya sef areti ticarî tnü • savirliğme de tayin edilmistir. dürlüğü tstanbulda mevcut mîllî em lâkin bir listesini tanzim etmeğe bas. lamıstır. Bunlar tesbii edildikten sonra devlet müesseselerine lüzumu olan. lar aynlacak ve diğerleri satılacaktır. Saraylar ve müzelere tahsis edilen binalar hariç olmak üzere sehrimizdeki millî emlâkm kıymeti on bes milyon lira kadar tahmm edilmektedir. Deniz ortssında bir kavga Posta ile gelen insan c jjeri İstanbul postanesi, küçük bir ihmalle bazı evraklarm kirlenme»me sebebiyet veren Tekirdağ postanesini ş3câyet etmiştir. Şikâyetin sebebi, Tıbbı Ad • liye muayene için gönderilen ve içinde bir insan ciğeri bulunan paketm yan lıslıkla evrak arasma kondma«dır. Paket yolda açılmıs olduğu için, evrak ta kirlenmistir, maamafih hâdisenin ma hiyeti anlaşılana kadar, evrak arasmda bn de msan ciğeri bulunduğımu gören memurlar hayli telâş etmislerdir. Ci • ğer Tıbbı Adliye teslim edümiftir. Bir ana çocugunu öldörmöş! Bozdoğsn Çavdar köyliilerinden Ayşe Hanan isminde bir kadm ici ya şmdaki çocugunu boğmus ve Hacılar köyüne götürerek orada bir kuyuya atrmftv. Söylendiğine göre Ayse Hanım çocugunu geçindirenıiyecek derecede fakir olduğundan bu çirkin hareketi irticâp etmiftir. Çocuğun cesedi kuyu dan çıkanunıs, anası vakalanarak Ad lıyeye verihnıstır. Evvelki gece saat yanm raddele rinde Yedikul** açıklarında Nebil Mahmut, Cemil ve Akif isminde dör arkadas motörle ve Sahn, Refik, Yaşar, tspiro isminde diğer dört arkadas ta sandalla gezerlerken bir aralık sandaldakiler motöre binmek istemislerdir. Bu yüzdan çıkan kavga neticesinde Sandaldakiler mo töre hücum ederek Nebili tuttuklan gibi denize atmıflardır. Nebil kur • tanlmış; mütecavizler yaklanmıstır. Haklann^a takibat yapılmakadir. Hem suçlu hem güçlü Bakırköy f»tasyon cadde&inde Koçonun fırınında pişirici Mehmet evvelki gün fınna ekmek atarken küreğin sapı dışan çıkmıs ve o sırada oradan geçen şo'ör Sami Efendinin göğsüne çarpnuştır. Bu yüzden çAan kavga neticesinde Mehmet Sopa ile Sami Efendiyi başından yaraladığı için yaklanmıstır, Yeni Japon sefiri Vikont Muşafıaz Japonyanın, Ankara büyük el • çiliğine tayin edilen Vikonl Mujakaz] dün sabah, Semplon *>k*pre»ile lstan • bula geltniş ve Japon sefaret erkânı tarfından karşılanmıştır. Yeni Japon sefiri, Reisicumhur Hazretlerimn Ankaraya avdetle • rinden sonra, hükumet merkerimize giderek himatnamesini takdim ed©» «ektir. ABtDlN DAVER

Bu sayıdan diğer sayfalar: