25 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: G. KOPP HARPTE YAVUZİ 26 Çeviren: A. DAVER Camhuriyef 25 Eylul 1933 ( Şehir ve memleket haberleri ) Siyasî icmal Mısır kabinesi ısır Basvekili Srtkı Pafi' istifa etti. Bu Utifa yalnıs Mısrrm dahilî siyaseti için değil, beynelmilel politika için de büyük ehemmiyeti haizdir. Çünkü son senelerde Mısınn haricî ve dahilî mukadderatı, hem Lradesi, hem de idaresi gayet kuvvetli olan bu zatın elinde idi. Parlâmentoda ekseriyeti kahireyi haiz olan Veft yani milliyetperverler fırkası Hderi Nühas Paşa Kral Fuadın hukuku hükümranisini son derecede tah d't etmeğe kalkı&tığı, Mısırda tngi « lizleri ve alelumum ecnebileri tehlikede bırakacak hâdiseler baş gö* terdiği bir sırada iktidar mevkiine gelen Sıtkı Paşa Kralın mevkiini ve Misırm haricî vaziyetini kurtar mıştı. Kendisi ayni zamanda muktedir bir maliye mütehassısı olduğundan Veft hükumeti zamamnda hazinenin kırk milyona baliğ ihtiyat ak çesinin erimesüe zuhur eden malî müskülât dahi onun d'ikkaüi ve sıkı malî idaresi sayesinde bertaraf olmuştu. Srtkı Paşa bir nevi dikta • törlük yapıyordu. Parlâmentodaki ekseriyet intihabat kanununda yapılan tahd't ve tadüler ile elde edilmişti. Başvekö muhalif firkalar ve bahusus bunlarm liderlerinin propa • ganda yaptnalarına meydan ver • memek için polis kuvvetine sık sık müracaat ediyor. bu sebepten de • mokrasi taraftarlarmın hoşuna gkmiyordu. Fakat şiddetli idaresrle Mısırda intizam ve asayi&i, ecnebilerin mal ve canlarını mükemmel sureftte muhafaza ettiğinden demokrasi taraftan ecnebiler ve lngilizler tara • fmdan kendisine karşı muhabbet de ğilse de bitaraflık gösteriyorlardı. Mısırda tngiliz fevkalâde komiserliği Sıtkı Paşanm idaresi zamamnda memleketin idaresine ve siya • setine karşı hiçbir zaman müdaha • lede bulunmamıştır. Hatta tngil • tere hükumeti Mısırda tabiî ahva lin avdet eCtiğine kanaat gettirdi • ğinden Mısır istiklâli verildiği za • man muaallâkta bırakilan dört me • selenin hal ve tesviyesi için müzakereler yapılabileceğini bildirmistir Sıtkı Paşanm istifası hakikaten ve sıhhî esbaptan nes'et etmistir. Başvekil meşguliyetmin fazlalığmdan dolayı cTefaatle hasta diismüs. tü. Son günlerde tedavi içm Fran • saya gitmişti. Buradan avdetinden sonra verdiği beyanattta hükumetin başında kalacağmı söylemisti. Anlaşılan Kral Fuat Basvekilinin eski ibtimam ve gayretle vazifesine devam etmesine sıhhatinin müsai* olacağına inanmamış, Sıtkı Paşa da istifaya mecbur olmustur. Srtkı Pa« şanın hastalığı Veft fırkası erkâniU bu fırkanm müttefiki Ahrar fırkası rüesasmda tekrar hükumeti elde et» mek için ümitler uyandırmıştır. Fakat Kral Fuad'ın, kendi hâkimiyeti« ni tahdide kalkışan bu fırkalara tekrar kendi elile hükumeti tesliro etmesi süphelldir. Esasen tngiltere hükumeti dahi bu fırkalara karsı itimat beslememişlerdir. Binaena • leyh yeni kabinenin, müstafî Baş vekilin fırkası Elşuabm mensup lan tarafmdan teşkil edilmesi ih timali kuvvetlidir. Yeni intihabata kadar muhaliflerin isbaşına gelme. leri çok şüphelidir. MUHARREM FEYZİ Karadenize geçip kruvazör harbi yapmak ve Ruslarla çarpışmak lâzundı «Göbetn ile Bre»Uy Çanakkalede!» Bu vakıâyı bütün dünya öğrendi. Kahir bir adedî faikiyete malik olan düşmanlarını atlatıp imha edilmek • ten kurtulan bu iki gemiyi şîmdi bütün dünya hayretle takdir ediyor. Bizim, henüz bilmediğimiz ve tahnain bile etmediğimiz ender ve fa • sılaeak bir vazife baslamak üzere bu iki gemi, taribte misli görülme • miş sanh bir kader ve kismete mazhar olmak üzere... Milletleri birbirinin üzerine saldırtan bu korkunç boğusmada bîri bekliyen bu vazife yi henüz keşfedemiyoruz. Avrupayı yakan bu yangını kaderin sevkile daha baska yerlere sirayet ettirmek roecburiyetinde kalacağımızdan haberimiz yok. tki Alman gemismin Çanakkale Boğazmdan girmesi, dünya politikasmda mühim bir dö nüm noktası teşkil ettiğini aklımıza bile getirmeyoruz. Simdilik geriyedoğru baktığımız zaman hayretle gördüğümüz şudur: Çok cüVetkârane akinımız muvaf • fakıyetle neticelenrniştir. Vatancü • da bir halde bulunan, hiç bir üssül • hareken olmiyan, hiç khnseden yardım görmiyen, kuvvetli düsmanlar tarafından çevrilmis olan ikâ gemi düşroanı aldatarak Mesinaya gitmeğe, sonra oradan kaçmağa, Çanak kaleye gelmeğe ve Boğazdan geç nteğe muvaffak olmuşlardır. Zihin lerimizde bu heyecanlı seferin bü tiin safahatmı tekrar geçiriyoruz. Muahnaren bir tngilîz müverrihinin «deniz harbi tarihinde en kat'î ne ticeli hareketierden bîri» diye tavsif edeceği bu seferin tahmini bile ka • bH olmayan avakip ve netayicinî kabulde dost ve düşman herkes ittifak etmiştır. makan uzaktı. Gerçi Ruslann Ka • radenizdeki adedî tefevvuku, tngi • lizlerin, Fransızlann Akdenizdeki faikiyetleri derecesinde değil idise de oradaki harekâtımızm sonunu tah • min etmek güç bir iş değîldi. Adeden bizden üstün bir düşman karşısında, ' 24 saatte terketmek mecburiyetinde bulunduğumuz bitaraf Hmanlardan başka her hangi bir üssübahriden ve kaçacak bir yerden mahrum bir halde, ne kadar müddet dayanabüecektik? Türkiyeden hiç bir yardım beklemiyorduk. Söylendiğme göre Tür kiye kat'î bitaraflık muhafazasina karar vermiati. Hareket emri hâlft neden veril • miyordu? Nara burnu arkasında, sessiz, sadasiz y&tiyoruz. Karade • nize hareket etmetnize belki de Babıâli müsaade etmivor, müskülâ* çıkarıyor. Çanakkaleye müsaadesiz giremediğimiz sf'bi tstanbul Boğazi ni da Türkiye hükumetinin müsaa • de»i olmadan geçemiyeceğfmiz ta biî.. O halde gene anlaşma îtnkânı olmıvan bir ihtilâf cıktı, demek . Vaktimiz, endişeK bir işstzlik içinde geçiyor. Bir ara hoş bir manzara gördük. Büyük btr Fran«z vapuru. icinde ^önüllüier dolu olduğu halde, tstanbuldan gelerek onümüzden geçiyor. Boğazda direkierinde Alman bay • raği dal?alanan bu iki gümüşu harp gemisini jrörünce, Fransızlann ş&skinlıği pek büyük oldu. Her halde onlar, böyle bir şey beklemiyorlar dı. Karmakansık bir surette, kor kuhtklarda Kişip kakışarak gözlerî fal taşı sdhi anbnif bizi seyrediyor • lardı. Bizim Boğazlarda, ne isitniz olduğunu birbîrlerine sorduklan muhakkaktı. Dogru«u bftaraf aularda vaki olan bu tesadüf hayli garipti. [Burada daha garip btrfey var ki muharrir, onu meskut geçiyor. O da Alman bahriyelilermm bitaraf Türk tulannda, bu Fransiz gemisini tev kif edecek kadar şrmankhk ve hu • kuku düvele riayetsizlik göaterme • leridir. Filvaki, tngiliz donantnatı tarafmdan yakalanıp batınlmak korkusile kendilerfni Çanakkaleve dar atan bu efendıler, Türk toplannm himayesi altmda canlannı kurtanr kurtarmaz safnarmışlar, tstanbuldan gelen bu Fransiz vapurunu, sanki açık denizde imi? gibi muayene ve tevkif etmî^lerdi. Hatta bizim mü • manaatimiz olmasa az ka1»m musadere bile edecrklerdi. Halbuki bizim muharrir, her nedense vazntaği u nutntuş, ayni Göben ile Bre«lav, Yu • nani»tanın Matapan burnunu geçerken Fransızlann pene Istabuldan jriden esnan dahili Fransızlarla dolu Friji vaDuruna ras*g«lmİ8İ«rdi. Bu vapur, Alman harp gemilerîni gö rünce Yunan kara tuiarma ütica et • mişti. Almanlar, hem Yunanîsfcanin bitaraflığmı ihlâl etmemek hem de arkalanndan kovalryan tngilizlerin kendilejîne yetîsmesi ihtima'Kle vm kit kavbetmemek içkı Fransız vapuruna dokunmadan geçmislerdi. Shndi, Çanakkalede canlan em'm olun • ca, flk ia olarak kara sulanmizda misafirperverlfğimizi Buiivtitnal e A. D.] (Mabndi Var) Limanda iki deniz kazası oldu Bir şilep iki gemile çarpıştı, bir adam öldü Evvelki akşam limanınuzda iki deniz kazası olmus, Yunan ban<h ralı Atlas vapuru, iki gemi ile ayrı ayn çarpısmıstır. 3000 tonluk olan bu şilep Burgaza gltmek üzere, Marmaradan gelerek Karadenize geçerken Salıpazan önlerinde de • mirli bulunan Amerika bandıralı Ezylion vapuruna bindirmiştir. Musademe hafif geçis*irildiğlnden Atlas yoluna devam etmi», fakat sa at 21 de Yeniköy feneri önüne geldiği sıralarda, bir gemi ile daha çar> pısmıstır. Bu gemi de, Karadeniz den kereste yüklü olarak gelen, gene Yunan bandırah Elen vapuru dur. Musademe »iddetli ve âni olmus, Atlasın çakçuı Yorgi yere düse • rek basından ağir surette yaralan • mıştır. Kaza üzerine etraftan san dallar yetişmiş, mecruh ta Yeniköy polis komiserliği tarafmdan Bey oğlu hastanesine kaldırılmıstır. Çarpışmadan en az hasaria kurtulan Elen vapurudur. Atlasm bası tamamen delinmis, batmak tehli kesi baş göstermistir. Bir tahlisiye gemisi Altlası kurtarmak içm gel • mis, bir yandan da vapur Yeniköy polis komiserliği tarafmdan gönderilen memurlar vasıtasile muhafaza altına alınmıstır. Elen de Beykoz önünde demir • lemiçtrr. Atlas vapuru, Boğazdan geçerken kslavuz almağa lüzum görme • mistir. Musademede dikkatsizliğm hangi tarafta olduğunun tesbiti için ehli vükufa lüzum görülmüstür. Limandan bir heyet dün her iki ge • miyi de muayene etmistir. Hastaneye kaldırılan çakçı Yorgi bir müddet sonra ölmüştür. Polislerle döğüşürken ölen esrarkeş Dün sabah Galatada bir apartıman bodrumunda korkunç bir mücadele oldu tstanbul Müddeiumumiliği, dün dskkate sayan bir hâdiseye vazryet etmistk. Mesele sudur: Dün sabah saat dokuza doğru, Galata polis memurLarından Cemal ve Ahmet Efendiler, Galatada esrarkeş lerin toplandığı şüpheli yerleri ara» . tinrken Arapoğlan sokağında Umit kahvehanesinin sabibi Şükrünün ortağı sabıkalı 32 yaşlarmda Zekmin esrar kaoakcdıği yaptığnM haber almışlardır. Elinde esrar çekmeğe mahsus bir ka bak bulunan Zeki, mernurlarm kendisint aramağa geltnekte oVduklarmı hisset • mis ve derhal kacmağa tesebbüs ede rek kahvenin bitisiğindeki apartımanın açık olan kaptsından içeriye daknif, binaran bodrum kanna inmistir. Bu smda memurlar da kendiskıi ta. kip etmişler, bodrunnda karsılaşmıs lardr. Zeldyi ötedeoberi tanıyan kahve muşterilerinden Acem Hasan, Arap Ha san ve Mehmetle' aparhmanda oturanlardan Madam Marika güriütü üzerine meraka düşerek bodruma gttmisler ve burada eereyan eden hâdiseye şahit oL muslardır. Şahitlerin îddiasma göre, Zeki, za bıta memurlannsn eHnden yakasmı kurtai'MiMy acağ um anhyarak elmdeki esrar kabağm orada buksnan halâya almak istemtf, fakat memurlar tararm • dan efleri tutuldugu için buna muvaf • fak olamamts, kabak memurlarm elme geçmistir. Zeki, bundan sonra memurlann üs. tüne atılarak esrar kabağmı eSermden zorla atrmş ve bodrumdaki samıca at • mtsttr. Bu sırada memuriarla Zeki arasmda adeta boğusma şeklmde siddetli bir kavga başlamss, üç daklca soren bu kavga sabıkalmm ölümile netice • lenmiştir. Vak'adan haberdar edüen nöbetçi müddeiutnuınî muavini SaKm ve ta bibi adli Enver Beyler derhal hâdise yerine giderek meseleye vazryet etmis. lerdir. Salim Bey, hâdisede tsmi geçen memurlann, şahitlerin ifadelerini almıs, vak'ansn ne suretle geçtiğini tamamen tesbit etmis, sarraca atılan esrar kabağı m meydana çiartbrmıştır. Memurlar, zaten esrar müptelâsı olan Zekmin, saklanmak üzere ghdiği apartHnanda, üzerine femhk gelerek birdenbire tıkamnak suretile vefat ettiğini söylemislerdir. Şahhler ise, ortada bir darp hâdisesi olduğunu, Zekiyi memurlarla kavga vaziyetinde gördüklerini, memurlar tarafmdan kendisine tokat ahldığım ve sabıkalmm bundan sonra öldüğümi iddia etmişlerdir. Tabibi adlinin muayenesi de ölümön şüpheli olduğunu, Zekinm üzerinde bazı tazync eserleri buhmduıçuRu teyit etmis ve görülen lürum üzerine ceset Morga nsklolummuştur. SaKm Bey bu hususta bir muharri rknize demiştir ki: « Ba« sahîtler, sabıkalı Z^kînin dövüldüğünü iddia etmişlerdir. Fakat bu cihet ancak morg rmıavenesi neti • ces^rtde kaf î olarak anlasnabileceVtîr. Morg raporu almsncıya kadar hâ dbetm ne suretle eereyan ettiği ve o, lümün sebebi bakkmda sarih bwsey söylemek knkânsadır.» Aldtğimsz malumata göre, morg raporvna rntizaren, hâdisede îsmi geeen polis memurlarmm simdilik ifadeleri ahnmakla Sdifa edilmis, kendileri ser • best btrakıhnışbr. Morjr raporunun bugün verilmesi muhtemeldir. Sörpriz! Türk rulannda 3k gecemiz... Fecrm soluk ışığı icinde, küeük Nara koyunun kayalık sahilleri, se» raanm ye*M rengi üstünde hayal meyal görünüyor. Karada derin bir sükut var. Tabiat o kadar sakîn ki ne» fe» bile almıvor. Erkenden ucuşan ve ötüşen birkaç kusun cıvıltıs» bize kadar gelîyor. Çok geçmeden sevmçli bir sürpris fle karçılaştık. Eski ve aziz dostu muz, General vapuru, Boğazm ağ zmdan doğru çika gelmesin mi? O, düsman tarafmdan gorünmeden tzmirden buraya gelmisti. Göben Boğazdan girer girmez amiral bizim gemî ile tstanbul ara san d a telsizle muhabere içîn tavassut istasyonu hizmeti goren Generala böyle bh* vazifeye artık lüzum kalmadığı îçrn, lıemen Çanakkaleye gelfiesmi em retmişt!. Her tarafta tngiliz gemileri olmasma rağmen General düşmani yarmaja ve Boğazdan içeri gfrmeğe muvaffak olmustu. Onun arkasmdan Rodosto tsmtndeki Alman silebi de geldi. Bu gemi de, Türk suiarına iltîcaya muvaffak olmuştu. Göben de biz, yeni vaziyeti mu • hakeme ve münakaşa ediyorduk: tstikbal bize neler getîrecekti? Bizim Içtn. G5ben ile Breslavm kruvazor îıarbi yapmak ve Ru* do nanmasüc çarpismak üz«re Karadettize gidecakleri muhakkakb. Fak&t Karadenizd» fTrisecaghııl» mücadelede goıOne» ihtfmaHer, pembe ol • Hakemin kararı yarın bildirilecek Vapurcuların itirazları meselesinde son safha Vapurcuların itirazlarile mesgul ha. kem birinci ticaret mahkemesi rei»i Osman Nuri Bey ile ehli vukuf heyeti a zalan dün de toplanmıslardır. Geç vakte kadar devam eden bu içtimada, alâkadarlann Rirazlanna ak tetkikat esas itibarile bitirilnuş, yalnız takdir edilecek gemi kıymetlerine ak hesaplarm ikmali bugüne kalnustB. Hakem tarafmdan, şimdiye kadar vapur culara ait 20 gemi umumî surerte mu . ayene edilmi», takdiri kıymete esas o . Iacak fortnüUer hazırlanmıştn. Gayrika. bili rtiraz olan hakem kararlan yann sabah tamamlanacak ve derhal alâka. darlara tebliğ edilecektir. Hakem dün, son defa olarak vapurcuların mume»ıEUerinj davet ederek kendflerinden izahat almıştır. Vapurculuk Türk Anonim Şirketrâe giren vapurcular, sirketin faaliyete geçebilmeeî için hakem kararlannı bekle. mektedirler. Hakem kararlarüe sirketin sermaye miktan tesbit edüerek nizamnameye flâ. ve olunacak ve mahkemece tesçfl mua~ melesi yapıldıktan sonra, ağlebi ihti . mal oa beş güne kadar şirket işe baş • lıyacak vaziyete gelecektir. Şirket muessisleri ilk is olarak öç yeni vapur almak niyetindedirler. Vapurcular Birliği reisi Lutfi Bey, artık, alâkadarlar arasmda ihtilâf kalmadığnn söylemiştir. Mahkumiyet kararından sonra tefevvOhat Beyoğiunda Aynahçarşi ctvannda Nikoli isminde bir Yunanh, kendisine para vermiyen kansmm dayın Manol Efendiyi biçakla muhtelif yerlerinden ağu surette yaralıyarak öldürmeğe tesebbüs etmisti. Dün Ağırceza mahke • mesinde bu katle teşebbüsü tam da vası neticelenmiş, maznun Nikolinin su. çu sabit göriilerek on sene hapis ce . zasma mabkum edilmiştir. Suçla, bu karann tefhimini mütea • kip asabileserek mahkeme heyetme karşı bazı tefevvühatta bulunmustur. Müddeiumumî Muhlis Bey, bu ha . reket dolayısile maznun hakkında mahkeme huzurunda derhal zabıt varakası tutulmasmı istemiş ve zabıt tutul • muştur. Belediye kooperatifi bar açmıyor Dünkü aksam gazetelerinden biri Be. lediye kooperatifi tarafmdan Beyo . lunda bir bar acdacağmı yazmıştı. Bu haber doğru değildir. Kooperatifir. i dare heyeti evvel emirde erzak sahf yerlerini açabilmek için tertibat almakla meşguldür. Bu iş bittikten sonra im. kân hasıl olursa tstanbul cihetinde olduğu gibi Beyoğhmda da bir lokanta açılmasına çalışdacaktır. Zabıfai belediye talimafnames Hususî bir komisyon tarafmdan hazırianan yeni Zabıtai Belediye talimatnamesine ait projenin tabedilen kısımlan Şehir Meclisi azalarile diğer alâ . kadarlara tevzi edihneğe başlanmışhr. Bu zevat nihayet tesrinievvelin yirmi sine kadar mütalealannı hazırlıyarak bir rapor halmde Belediyeye verecekler dir. Şehir Meclisinin teşrinisani içtima. ında da proje ile raporlar birlcstirilerek münakaşa edilecek ve talimatnameye kaf î sekli verilecektir. Möstehcen neşriyat davası Dün birinci ceza mahkemesinde «Gö. nul Ferman Dinlemez!» ve «Kızıl Per. de» hikâyelermden dolayı Akşam gazetesi aleyhine acılan müstehcen nesri. yat davasma bakılmışbr. Evvelce bu dava, maznun muharrir Vâlâ Nurettin, Selâmi tzzet ve Hikraet Feridun Beylerin birer buçuk ay hap . se mahkumiyetlerile neticelenmiş, fa kat temyiz mahkemesi, kararı nakzederek evrakı iade etmisti. Dünkü celsede müddeiumumî, tek • rar maznunlann mahkumiyetini iste . miştir. Mahkeme, gelmiyen maznunlann giyabtnda muhakemeye devama karar vermiş, temyiz mahkemesinin nakzı varrt olup olmadığı hususunda karar it * tihazı için muhakeme 8 teşrinievvele bu rakılmışttr. Kadıköy cocuk bahçesi Belediye tarafmdan Kadıköyünde tesis edilecek Çocuk Bahçesine ah ha . zırlıklar bkmiştir. Bu iş çarşamba gü . nü müteahhide ihale edilecek ve bahçenin 29 teşrinievvelde resmi küşadı yapJacaktır. Biçki Yurdu se rgisi dün açıldı Halicin doîması meselesi Son günlerde Halicin muhtelif kı* sımlan vapurların seyrüseferini işkâl edecek derecede dolmağa basladığı i. çin bu hususta Haliç Şirketi de Bele diyeye müracaat ederek bir çare bu lunmasmı istemiştir. Halbuki Beledi yenin bütçe itibarile şimdiki vaziyeti bu işi basarabilecek halde olmadığrndan başka türlü tedbirier düsünübnektedir. Galatasarayda bakalorya imt;hanları Galatasaray lisesmde ecnebi mekteplerinden gelen falebenin baka • lorya imtihanları yapılmıştır. No terdam Dösyon Fransız kiz lisesi talebesinden Naile Maksudi, Emel Hayati, Türkân Cevdet, Süheylâ Sal ri, Güzin Asım, Hilâl Suat, Emine Melek Hanımlar Galatasaraytn ası! talebesi ile birlikte imtihanlara girmisler ve çjimlesi muvaffak olmus lardır. Son Pos^anın muhal'emesi Boğaziçinde bir otel odasında sev • gilisi Mehlika Hanımı öldüren katil Arifin muhakemesine ait safhalan, mahkemenin memnuiyet karanna rağmen neşretmekten suçlu Son Postanın muhakemesine 1 teşrinievvelde Sultan . ahmet birinci sulh ceza mahkemesin . de bakılacaktır. Bayrama hazırlık Ada eşekleri lüks eşya imiş! tstanbul Ticaret Odasma, Adadan yapılan bir müracaatle, Ada eseklermin kirasmı mdirmek husu»unda alman tedbirlerden sncâyet edömiştir. Evvelce de Odaya, gene Ada eşeklerini alâkadar eden birkaç mesele hakkında müracaat etmiş bulunan bu zat, mütalealannı su suretle hulâsa etmistir: Eseğe bmmek ve eşekle gezmek zaruri ihtjyaçlardan değildir. lstiyen bL ner, istiyen binmez. Ada eşekleri lüks esyadan addolunmahdır. Belediyenin ijcretî indinnesi muvafık değildir. Bir ırz döşmanı mahkum oldu Nahide isminde bir genç ktzm ırztna tecavüz etmekle maznun SeUm E fendi, dün Ağırceza mahkemesinde bir sene on beş gün hapse mahkum obnustur. Türk katdmian Biçki yurdunun yîrmi tir. Müescesede bu sene de 98 hantm tahfcomd ders senesinin bkmeri dolayı . aflini ikroal etmtftâr. süe Divanyolundaki yeni binada tertip Sejrgide teshir olunan eşyayt teker olunan sergi dün saat on alıda Maarif teker tetkSc eden muharririmiz talebe ve Matbuat erkânı, yurt tnüdavimleri hammlarm gösterdflcleri rmrvaffakiyetnia aSeleri ve sebriınizin mümtaz ta • leri ddden fayam takdir babnustor. BiL bakasma mensup davetlüerm huzur • hasaa birinci smrftan Muazzez tbrahhn İar3e aytlmw, bunu müteakıp bir çay Ayşe Mustafa, Nimet Arif, Zafer Nuretayafeti vernmistir. 1 Türk Kadmlan Biçki yurdu 1912 se tîn, üçüncü smıftan Selma Kâmil, BîlEmlâk ve Eytam Bankası Umumî kay Salâhattin, Saffet İsmail, Saide Bah. ne&mden itîbaren Türk kadınlarınm Müdürü Hakkı Saffet Bey dün An ean'at hayahnda ve içtnnaî sahada mu. ri, Didar Ibrahim Hanırdarın hanrla . karadan sehrrmize gelmiş ve Semplon vaffak olmalarmı temin için müstesna rnış olduklan tuvalet re pijamafar na> ek*pre*3e Viyanaya hareket etmis • faaliyetler gostermis btr müessesedir. zarı dikkati oelbebnektedir. Sergi buBm boMHta Hc tephbtk kcndisn» •* tir. göoden it3b«ren auuıııa açJacakbr. Sergiden bir köşe ve mezun hammlardan bazılart Bir şoför mahkum oldu MUtekait yüzbası Halit Beyi çiğne • mekle maznun kamyon soförü Kara . bet dün birinci ceza mahkemesinde üç ay bapse mahkum olmustur. Cumhuriyetin onuncu yıldönümü mü. nasebetile yapılacak tezahürata ait esas programı hazırlamakla meşgul bu. lunan Ankaradaki komisyon vecize • lerle temsilleri Belediyeye göndermiştir. Bu vecizeler kırmızı bezler ü . zerine beyaz yazı ile yazılarak şehrin muhtelif semtlerine asılacakhr. Gerek vecizelerin ve gerek grafiklerin asılacaklan yerler tayin edilmeğe başlan • mıştır. Bundan başka Maarif tdaresi de 29 teşrinievvelde Halkevinde büyük bir sergi açacaktır. Bu sergide tstik lâl Harbine ait canlı resimler göste . rilecektir. iş'nden çıkarılan amelenin cinayeti Küçükpazarda Büyük Yeni Ijanda 27 numaralı odada oturan Rıhbm şir. ketinde Rıhtım kâhyasmm yanmda yazıcdık yapan Cafer oğlu Ahmet sokakta giderken tsa isminde bir amelenin bücumuna maruz kalmış, tsa Ahraedi beş yerinden ağv surette yaralamaştır. Hâdisenin sebebi tsanm Rıhton sirketin . den kâhya tarafmdan çıkanlmasıdır. tsa, bunun yazıcı Ahmet Efendi tara fmdan yapıldığmı zaımetmis ve inti * kam almak maksadile kendasini vur muştur. Emlâk ve Eytam Bankası omumî müdürü Ecnebi möderrisler tiirkçe öğrenecekler Üniversiteye gelmeleri beklenen on beş ecnebi profeaör bu ay nihayetinde geleceklerdir. Bu profesörler üç sene nihayetinde tedrisab türkçe yapmak mecburiyetinde olduklanndan gelir gehnez hususî bir muallim tarafmdan türkçe ders almağa başlıyacaklardır. Bir kayık battı İzmir vapurundan 9 ton incir ve üzüm yükliyerek Sirkeciye gehnekte o . lan tneboluiu Mustafa Efendinin su kayığı dalgalann tesirile Sirkeci önlerin • de batmıştır. Bir yo!cu yaralandı Bandırmaya hareket eden (Bursay vapuru yolculanndan Fatma Stdıka Ha nrm vapurun vincine kendisini kapttra. r^.lf ağır surette yaralanmıştır. Mecruh berayi tedavi Haseki Nisa hastanesine yabrdnnstır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: