28 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

28 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Evlul T33 İIİA Belçika köy • lerinin birinde vaktile Toni isminde çok saf bir köylü var dı. Bu adam kim ne söyle se ona inanır, dünyada en ol mıyacak şeyleri alelâde bir vak'a gibi te lâkki ederdi. Karısı Mari ise ondan daha saf, daha budala idi. Oyle olmasaydı zaten geçinmeleri imkânı var mıydı? Biitün köyün alây ettiği Toni, Marinin nazarında cihanın en akılh er keği gibiydi. O ne emretse: Başüstüne! Cevabını verir, o ne söylese: Ayni keramet buyurdun! Derdi. Toni ile Mari bu saf lıklarına, bn aptallıklarına rağmen iyi kalpli ve çalıçkan insanlardı. Ecdattan kalma bahçele rinde bazı sebzeler yetiştirirler, kasabanın pazarına götürüp satarlar, bumın parasile geçinir ler, kimseye muhtaç olmazlardı. Hatta birkaç kuruş kenara ko • yup biriktirmeğe bile muvaffak olmuşlardı. Saflığile beraber sırtta sebze küfesini ta kasabanın pazarına kadar götümaenin müşküUüğü trii, zahmetmi pek iyi takdir e • iden Toni bir gün karısma dedi ki: Şu biriktirdiğimiz para ile bir eşek, yahut katır alsak ta sebzeleri onunla kasabaya gö • lürsek daha iyi olmaz mı? Mari her zamanki gibi koca • sının bu sözüne de: Ayni keramet buyurdun! Cevabını verdi. îlk görünüşte bu kararda bir saflik, aptalhk değil, bilâkîs akıllılık görünü • yordu. Fakat hakikatte budalaIığm en büyüğünü yapmak isti yorlardı. Çünkü biriktirdikleri para bir eşek veya katır değil, belki bir keçi almaça bile kâfi gelecek derecede değildi. tşte bu noktayı düşünmeden Toni ile Mari ertesi sabah er kenden yola çılclılar. Rasgeldiklerine de gurur ve iftiharla gö ğüslerini kabarta kabarta: Bir eşek yahut bir katır almağa gidiyoruz! Diye övündüler. Fakat vaktaki kasabanın pa • zarına geldiler. Her ikisinde de şafak attı. Bütün atcambazlan: Ayol bukadarcık para ile eşek yahut katır satın alınır mı? Sözlerile burunlarına gülüverdiler. Zavallılar meyus, müte • essîr yüzgeri dönmeğe mecbur olduiar. Kasabanın pazarının en ni hayet noktasma geldikleri za • man bir satıcınm önünde duran birkaç büyük beyaz yuvarlak kan kocanın nazarı dikkntini celbetti. Hemen satıcının yanına yaklaşıp sordular: Nedir bunlar? Satıcı her ikisini de iyi tanıdığı, bütün köy ve kasaba halkınm onların saflığile alây ettik • lerini bildiği için o da biraz eğlenmek istedi: Bunlar mı, diye cevap verdi, katır yumurtası? Karı koca birbirlerine bakıştılar. Mari: Nasıl olur? Gibilerde kocasına baktı. Saf* [tnerakh şeyler Garip kulüpler lngiltere dünya üzerinde garip kulüplerile şöhret kazanmış bir memlekettir. îşte bunlardan bazıları: Kuyruksuz köpek sahipleri kulübü, kuyruğu kesik köpek sahipleri tarafından tesis edilmiştir. Gevezeler kulübü, durmadan beş saat lâkırdı söyliyenler tara fmdan kurulmuştur. Nuhun gemisi kulübü, vahşî hayvan besliyenler tarafından vücude getirilmiştir. Çrikinler kulübü, yüzlerinde ve vücutlerinde güzellikten eser ol MCMLCkCTLCMC FAYDAL1 BÎLGSLER | Nadir bir gül Dünya yüzünde, malum ya binbfr çeşit gül var, Pembesi, beyazı, sarısı, hatta siyahı ve yeşili bile... Bunların azlığına veya çokluğuna mukabil kıymetleri o nisbet te... Fakat son günlerde HolKndada Dordreht şehrinde açılan Çiçek sergisinde teşhir edilen bir gül kadar nadir ve kıymettar bir güle şimdiye kadar tesadüf olunmamıştır. Bu gül zamanımıza kadar yetişen güllerden hiçbirine benzemediği gibi fidanımn üs tünde de tek olarak yetişmiştir. H i K AYB, YUMURTASI ların şahı Toni ise sanki katırın yumurtadan çıkması ötedenbe ri gayet açık bir hakikatmiş te bunu yalnız Mari bilmiyormuş tarzında başını salladı. Satıcı ya: Yumurtalar bari cins katı rın mı? diye sordu. Sonra da i • lâve etti: ... Sakın cılk olmasın? Mariye de Toninin bu sözleri karşısmda emniyet gelmişti: Kocacığım, dedi, mademki bir eşek veya katır almağa paramız çıkışmadı. Şu yumurtayı alalım. Bizim çoban köpeğini üzerine kuluçka gibi yatınnz birkaç ay içinde bir katmraız olur. Toni bu fikri pek münasip buldu. Yirmi beş Belçika frangı verip satıcımn katır yumurtası diye sürdüğü yuvarlağ? Mari ihtimamla koltuğunun altına kıstı. Köye doğru yollarma devam ettiler. Hemen her beş on adımda bir Toni karısına: Aman dikkat et... Yumurtayı sakın düşürme, yoksa mahvolduğumuz gündür!.. Diyordu. Fakat malum ya meîüıur sözdür. Sakınılan göze çöp batar. Tam köye yaklaştıkları bir sırada kaypak bir taşın •izerinde Marinin ayağı sürçtü. Bu sallantile kadın muvazenesini kaybedince koltuŞumm altındaki beyaz yuvarlak kavıp yandaki meyilH araziden tekerlenip hafif şınltılarla akan kücük bir suvun kenarına doeru gitti. madığı en az beş kişi tarafından tasdik olunanlann tesis ettiği bir kulüptür. Nitekim so ndefa Londrada «Fil muhipleri • kulübü» ünvanı altında da fil besliyenler tarafından bir kulüp kurulmuştur. Bu kulübün azalarının ekserisi eski müstemlekât büyük memur • larındandır. fngilterede eski deHlerin teşkil ettiklesi bir «tımarhaneye girip çıkmışlar» kulübü • nün.vücude getirilmek istendiği de töylenmektedir. Küçük rinema artisti Ceki Kaper anneri ve Sahasüe ETAHATLE* Krallar krahnın memleketi Krallar krahnın memleketi denilen yer Afrikadaki «Habeşis tan» dır. Orada her vilâyetin valisi bir hükumdar gibi müstaki' Bir Amerikalı bu tek gül fidanî* nı bizim paramızla tam 6500 liraya satın ahnışür. Maksadı götürüp Kaliforniyadaki çiffliğin • delri bahçesinde bu cins gul ye • tiştirmek imişu Hollanda hakikaten lâlesi, gülü ve san çiçeklerile meşhur bir memlekettir. Bu gülü hangi bahçivan yetiştirdiyse bir hamlede 6500 lira kazanarak hiç te fena bir iş yapmamış demektir. Bilmeceyi halledenler 191 yaşında Gün geçtikçe bizim Zaro Ağaya karşı çıkan rakipler çoğalıyor. Çinde Amoy eyaletinde yaşamakta olan Li Çing Ruang isramde bir ihtyar bu sene 191 yaşına girmiş olduğunu iddia ediyor ve bu iddiasını da şimdiye kadar kesip •akladıği tırnaklarile ispata çah> şıyormuş. Hakikaten tırnaklar birbirlerine eklenip ölçüldüğü •e bazı insan tırnağının uzaması zamanına taksim edildiği takdir memlekette tifo, kızıl, cüzam,"trahom gibi sâri hastalıklar eksik olGerek ev içinde gerekse dışanda en ziyade kadınlar iş görürler. Erkekler tembel tembel otururla; Ordusunda tüfek mevcut ol makla beraber top yoktur. Askerleri çok cesurdur. Fakat bakalım Habeşistan ne zamana kadar müstakil kalabilecek. Avrupalılar bu memleketi taksim için uyuştuk ları gün ortadan kalkıvereceği muhakkaktır. Şimdiye kadar yaşamasımn sebeplerinden biri de hıristiyan dininde olmalarıdır zannediyoruz. Yoksa Avrupalılar onların çoktan icaplanna bakar lardı. Tabiî kan koca da hemen arkasından fırladılar. Fakat o anda dört ayaklı uzun kulaklı mi • ni mîni bir hayvan da ayni nok • tadan zmhya z'«hya fırîayıo gözden kayboldu. llo*i birden derin bir feryat kopardılar: Eyvah, yumurta kırıldı, içindeki katır yavrusu kaçtı!.. Bu yeis ve hüzünle köye dö nen Toni ile Mari bir daha eşek de Li Çing Ruangın yaşınm 191 vf katıy »Jm*<** tesebbüs etmeolduğu görülmekte imiş. Fakat diler. Eski eziyetli ve ıztıraplı o tırnakiarm hepsinin bu Çinli ihhayatlarına katlarip oturdular. tiyarın parmaklarından başka Fakat hâlâ o vak'ayı hatırla bir taraftan toplanmadığına bizi dıkça komsulanna, ahbaplanna kim inandıracak? yanarak yakılarak macerayı anlatırlar, karşı larındakiler ise gülmekten kı rıhrlar. Çünkü, evet İftihar etmek için Türklükle, bu elverir: çünkü, Toni ile Danyamn kıskandığı şanlı tarihimiz var! Marinin katır Gözümüzün önüne büyük savaşlar gelir, yumurtası diye Aayadan itibaren, açıldıkça yapraklar!.. satın aldıklan yuvarlak alelâDört elle sartlarak, haztrlarken yarını, de bir helvacı Türke: «Nen var?...» denirse, gösteririz onu biz! kabağı, kabak Akınlarla doldurdu ilk sahifelerini yuvarlandığı Dünyaları titreten Türk hükumdarı Çengiz!... zaman derenin kenanndan fırZaman zaman tarmışız alkeleri dört yondan, layıp kaçan ise Cihan, binlerce *ene karşımızda diz çökmüş! o sırada orada Bu, hangi tarihte var: Yüce bir Başkumandan, „ sakh bulunan Düşmanı, bir haftada, tzmirden sıtya dökmnş? | bir tavsan yav bulunduğu ve unvanlan da kral olduğu için asıl krala «Krallar kralı» denmektedir. Habeşistan Afrikada zencilerin Liberya devleti gibi nastlsa müstakil kalabilmiş hükumetlerden biridir. Başlıca iki şehri vardır: Hasar ve Adisababa. Hoş bunlara da pek şehir denemez ya... Birkaç bü yük binalı caddelerden maada diğer sokakları kep kulübelerle doludur. Habeşîstanlılar, temizliği ve sıhhati muhafaza esaslanna kat'iyyen riayet etmedikleri için 1 Adapazan Hallnuade Mehmet 9fendi oğlu Nevzat. 2 Bursa Altıparmak İlk mektep 18 Kemal. 3 Üsküdar 30 uncu İlk mektep 38» Nezihe. 4 Beyoğlu İstiklâl caddeei Karlman Pasajı Anestl Mara. 5 Bozüyük Pazar meydanı Merkeı kırathanesi Salih. 6 İlk mektep talebeslnden Huseyin Hüsnü oğlu Mehmet. 7 Üsküdar Dudullu köy mtktebl 7S Oündüz. 8 Mardln Naiıa Başmühendial Neş'et Beyin oğlu Ragıp. 9 Anadolühisan yenlmahallex*e 18 numarada Pikret Bey ve Hanımlar. soldan sağa aıra HeT Eylul bulmacası İsimleri yazıldıklan ve okunduklan zaman içinHe alfabe nin her hangi bir harf i iki ve ya üç defa geçen vilâyet'.erimiz var mıdır? Varsa hangileridir? Bildiriniz. Doğru cevap verenler ara sında birinciye 5 lira, ikinciye bir tş Bankası kumbarası, ü çüncüye Foto Etemde altı kartpostal bir ağrandisman çıkar mak hakkı taktim edilecek. Diğer 100 kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. Cevaplar teşrinievvelin birinci gününe kadar «Cumhuri yet Çocuk sahif esi muharriri» adresine gönderilmelidir. Geç kalanlar mükâfat kazanamazlar. Pratik bir dişçi Türk Tarihi! rusu idi. J

Bu sayıdan diğer sayfalar: