7 Ekim 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

7 Ekim 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s 7Teşriniewel ^Cumhuriyet' S OH TELG RAFLAR Ekalliyetlerin hukukî vaziyetleri müzakere edilirken Alman ve Fransız murahhasları münakaşa ettiler Cenevre 6 (A.A.) Milletler Cemiyeti meclisinin dünkü müza . keresi Fransız mümeııili M. Henry Berengerin yeni bir müdahalesi yüzünden fevkalâde bir ehemmiyet almıştır. M. Berenger ekalliyetlerin hu kukî vaziyeti hakkındaki müzake re münasebetile Fransanın Yahu . dîlere müteallik işleri ortaya sür • düğünden dolayı hayrete düştüğünü söyliyen Alman mümessili Fon Kellerin bu sözlerinin asıl kendi • sini hayretler içinde bıraktığım beyan etmiftir. M. Berenger sözüoe devamla de. miştir ki: Cumhuriyetin onuncu yıldönümü marşı Cumhuriyetin Onuncu yıldönümü münasebetile sair Faruk Nafiz ve Behçet Kemal B eyler tarafmdan beraberce yazılan «Cumhuriyet marşı» Cemal Reşit Bey tarafmdan da bestelenmiştir. Marsın güftesini deTcediyoruz: İHEM , ı | I I ] ] ] ] J ] ] I I I j NAL1NA M1HINA Miîletler Cemiyetinde Ismet Ps. Ankarada hararetli hararetli^» celse Başvekilimizkarşılandı bir bir surette • Ankara 6 (A.A.) Basvekil Ismet Paşa Hazretleri bu sabahki trenle İstanbuldan sehrimize « Ekalliyetler meselesi hakkındönmüşlerdir. da müzaker* yapılmasma önayak İsmet Paşa, istasyonda B. M. olan Alman murahhas heyetidir. Meclisi Reisi Kâzım Paşa HazAlmanya Yahudilerle diğer Alman retlerile vekiller, meb'uslar, veyurttaşları arasında kanunî bir fark gözetmek suretile Yahudileri bir e kâletler erkânı ve birçok zevat takalliyet haline koymuştur.» rafından karşılanmıştır. Evet, abide isteriz! ünkü Cumhuriyette Millî Türtc Talebe Birliğinin gazetesi olan «Birlik» ten naklen bir resim neşrettik. Bu resim, Çanakkale şehit lerinm kemiklerinden kurulmuş bir ka* dir bilmemezlik abidesi idi. Talebe Birliğinin yürekleTİ milliyet ve vatan aşkile yanan münevver gençleri Çanakkaleye giderek her kanş toprağı belki bin şehidin kanile sulanmif olan muharebe meydanlanm gezdiler. Gazinin ilk ihraç günü Anzaklan durdurduğu Kemalyerini, son ihraç hareketinde tngflizlerin son ümitlerini te " pelediği Anafartalan ziyaret ve tavaf ettiler. Gençler, bu ziyaretleri esnasmda iki nt his athnda kaldılar. Bir yandan, bu yerlerde Türkün yalnız sine ve süngü ile düsm*n ordu ve donan malannı mağlÛD ettiğini görmekten doğan iftihar hissile göğüsleri kabanrken diğer taraftan da bu topraklarm ustünde can veren 55.000 Türke karşı gösterdiğimiz kayitsizlik ve saygısıılık onlann yüreklerini yaktı. tnınlis ve Fransız ölülerinin muntazam mezar liklan ve muhtesem abideleri yanında Türk şehitlerinin kemikleri yerlerde sürünüyordu. Halbuki kemiklermi açık ta bırakh&imız kahramanlar, o azametli abidelerin Rİfın^n yatanlardan çok d»Ha ziyade sevjrîve ve savsnva liyık tırlar. Doğrusunu isterseniz, Çanakkale şehitlerine karşı biz adeta nankörlük et tik. 55,000 sehîde 55 lirelık bir abide, bir mezarlık büe yapmadık. Bu, yü rekler yakıcı, hatta vüz kızartıcı bir kıymet bilmemezliktir. Topraklarm altmdan kemikleri fışkıran şehitler, babalanmız, oğullanmız, kardeşlerimizdir. Türkiyenin «n mfi nevver, en sağlam, en imanlı gençlijtf, orada Geliboiu topraklarmm altmda ve üstünde yatıyor. Bulgarlar, Razgratta, Türk mezarlarr na hürmetsizlik ettiler diye infial ve heyecan duyaı» bizler, Geliboludaki Türk şehitlerine hürmetsizlik ettiğimir için hiçbir vicdan azabı duyrmıyonız. Çanakkale, 55,000 sehidile böyle kolayca unutulacak bir hiç değildir. Orada Türkiyenin en çok şehidi yatıyor. Çanakkale, başka esi olmyan bir Türk şehitliğidir. Bu şehitliği ihmal edemeyiz! Bu şehitleri unutamayız! Çanakkalede can veren ve kemik leri ayaklar altında kalan 55,000 se • hit, Çanakkalede kanını döken 250,000 yaralı, Çanakkalede binbir mihnet ve meşakkatle harbeden ve nihayet mu zaffer olan yüz binlerce Türk, Çanak kaleden bütün gelip geçenlerin veya düşüp kalanlann milyonlarca akrabası v« nihayet Çanakkalede tarihin en âli bir sahifesini kanile yazmış olan bütö>» Türk milleti, Çanakkale mucizesini yaratan şehitlere mezar ve abide istiyor. Bu sözlerden sonra M. Berenger meclise bir karar sureti metni vermiştir. Bu metinde biitün devletlerin tabiiyetleri altında bulunan herkese müsavi surerte muamele yap . mak hususundaki vazifeleri hukuka ve kanuna uygun bîr tarzda teyit olunmuştur. Radikal sosyalist kon<rresi Fransız Başvekili bir nutuk irat etti Vifi 6 (A.A.) Havas Ajan sından: M. Daladier Vişide toplanan radikal sosval'st konşrresinin ikin ci celsesini dün saat 14,30 da aç • mistır. M. Daladiernin teklifi üzerine kongresi azası M. Heryoyu rad'kal fırkasının reisi olması sıfatile uzun alkışlarla anmıştır. Bundan sonra M. Daladier, söy lediği kısa bir nutukta bilhassa de. miştir ki: € Fransa şimdi geçirmekte olduğu çok lüzumlu emek ve zah metler devresi sona erdikten sonra daha iyi günlere kavuşacak, bütün ehemmiyetli meseleleri hürriyet dairesinde ve hürriyet vasıtasüe hal • led'ileceğini, diktatörlüklere lOzfim olmadığını bütün dünyaya göstere. cektir.» Radikal sosyalist fırkasi umum kâtibi M. Albert Milhakta M. Heryo tarafmdan gönderilen k;»a bir beyannameyi kongre azasına okumuştur. M. Heryo bu yazılı beyanahnda bütün fırkanın cumhuriyetçi hü kumet ve onun reisi etrafında toplanmasmı dilemiştir. Çıktık açık alınla on yılda her savaştan, C^ı yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan, Basta bütün dünyanın taptığı Başkumandan, Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan, Türküz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türke durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri! Bir hızda kötülüğü, geriliği boçanz, Karanhğın üstüne güneş gibi doçarız. Türküz bütün başlardan üstün olan başlarız, Tarihten önce vardık, tarihten sonra varır Çizerek kanımızla öz yurdun hartasını, Dindirdik memleketin yıllar süren yasını, Bütünledik her yönden istiklâl kavgasını Bütün dünya öğrendi Türklüğün saygısını. örnektir milletlere açtıpımız yeni iz, Imtiyazsız, smıfsız, kaynamış bir Iriitlcyiz, Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz, Tersine dönse dünya yolumuzHan dönmeyiz. Faruk Nafiz Behçet Kemal Almanyada yeni matbuat kanunu Siyasî muharrirler bir senelik tahsile tâbi Berlin 6 (A.A.) Volf Ajanaından: Muharrirlik mesleği hakkında Nazırlar meclisi tarafmdan kabul edilea yeni kanun memurlara ait kanundaki <âri asıldan olmak» kaydine dair olan mad'deyi muharrir . Iere de fümullendirmektedir. Bu kanuna göre muharrirlik mesleği • n'n icrası bir sene mtiddetle mes • • lekî tahsile tâbidir. Her matbaa sahibi bir basmuharrir tayinine mecburdur. Matbaa sahipleri bir muharriri siyasî sebeplerden dolayı işinden çıkaramıyacaktır. Halkın selâmetine ilişiği olan sebeplerden dolayı propaganda nazın bir muharririn kay. dini meslek mahkemelerinde ıçılacak davadan ayrı olarak • muharrirler liıtesinden sildirebilecektir. Bu karumun m<>r'îyete gireceği ta. rihi propaganda nazın kararlaş tıracaktır. Propaganda Nazın M. Goebbeis bu kanunun yapılmasını gerekleştiren sebepleri Berlin gazetecileri federasyonuna anlattığı sırada demiştir ki: « Fikir hürriyeti mefhumu üzerinde dünyanın her taraf ında şid. detli münakaşalar olmaktadır. Fi • kir ve rey hürriyetinin ancak dev lete ve millete ait hak ve mükellefiyetlerin çizdiği hudut çerçivesi icinde görülebileceği artık kavranmağa başlamıştır. Devlete karşı mes'uliyetini mUd . rik olan ve vatanını seven her yurttaş hükumetin kararlannı mUdafaa etmek ve bu kararlann adeta el ile ve dokunulabilecek neticeler ver mesine çalışmakla mükelleftir. Bir muharririn vazife ve mükellefiyetlerini kontrola tâbi tutmakta devletin hiçbir menfaati yoktur. Devlet bu isi matbuatın kendini disiplin altına alması yolunda gi • rişmesi gerek teşebbüse bırakmak . tadır.» Yugoslavya Kralı Korf oda Yunan ricalile de siyasî konuşmalar yapılacak Atina 6 (Hususî) Yugoslavya Kral ve Kraliçesini hâmil olan Dub. rovnik kruvazörü bu aksam Korfuya muvasalat edecektir. Yarın sa bah Kral ve Kraliçe karaya çıka caklar ve burada medfun askerlerin istirahati ruhu için yapılacak âyinde hazır bulunacaklardır. Atina 6 (A.A.) Atinadaki Yugoslav elçisi Yugoslav Kral ve Kraliçesinin cuma akşamı bugiin • Korfoya geleceklerini Basvek'l ve. kili ve Hariciye Nazın M. Maksi • mosa bildirmistir. Bu tebliğ, Yugoslav hükümdar larının ziyarertine resmî bir mahiye* verdiğinden M. Maksimos Kor foya gitmeği kararlastırmıştır. Za . ten Harbiye Nazın M. Kondilis te orada bulunmaktadır. M. Maksimos, dıin aksam Yugoslav elçisi M. Christitchi de yanına alarak Spetzai torpito muhribine binmiş ve Korfoya gitmi*tir. Gazetelerin yazdıklanna gore M. Maksimosun Kofoda bulunmasma Kral Aleksandrla yapılacak ko nuşmaların siyaset sahasına da ilismesi . ihtimalinden ötiirü lüzum görülmüstür. Bükref 6 (A.A.) Anadolu Ajan sınm Balkan hususî muhabiri bildiri yor: M. Titüleskonun ayın on ikisinde buradan hareket etmesi mukarrerdi. Varşova müzakereleri üzerine M. Titüleskonun Belgrat yolu ile Sofyaya geç mesi ve oradan tstanbul ve Ankaraya gelmesi takarrür etmiftir. Bükreş elçimiz Hamdullah Suphi B. ayın on ikisinde buradan hareket ederek Sofyada M. Titüleskoya mülâki olacak ve tstanbula beraber gelecektir. M. Titüleskoya Ankara seyahatinde refakat edecek olan Rumen gazete • cilerin listesi tanzim edilmistir: Bu Iisteye göre nazırın refakatinde Romanya matbuat müdürü M. Dragu, Romanya matbuat cemiyeti reisi ve 0 niversul gazetesinin siyasî muharriri M. Viyon, Diminyatsa ve Adeverul gaze • telerinin siyasî muharrirleri M. Romanuf ve Lupta gazetesinin siyasî muharriri M. Artemie bulunacaklardır. Harp borçları nasıl İçki memnuiyeti ödenecek? tamamen kalkıyor Ingilizler, borçların azal Amerika gazeteleri şimtılmasını istiyorlar diden reklâma başladılar Vaşington 6 (A.A.) tngiliz ve Amerikan mütehassıslan arasında dün sabah yapUan kısa bir toplan tıda harp borçlan hakkındaki gö . rüşmelerd'e riayet edilecek usul konuşulmuştur. tngiliz mütehassıslan borçların azaltılması hakkında resmî bir plân ileri sürmüflerdir. Bütün dünyada hüküm süren iktısadî vaziyet ile borçlar meselesi arasındaki münasebete de umumî bir surette temas edilmistir. Bu görüşmelere yarın yahut öbür gün de devam olunacaktır. Bu esnada M. Ruzvelt ile Maliye Müstesan M. Acheson ayni mesele hakkında konuşacaklardır. Vaşington 6 (A. A.) Amerika hükumeb* hâdiselerin müskirat mem • nuiyetinin manen kaldınlmasına doğ ru gittiğmi göz önünde tutarak mem nuniyet tamamfle k&lktığı takdirde müskirat ithalâtından almacak resim ve vergileri bütün Birlesik Amerika hü • kumetlerine bildirmistir. Resimlerin a. Immastna 6 birincikânunda yani 36 mcı devletin de memnuiyetm kaldml masmı kabul ettiği günden itibaren bas. lanacaktır. M. Ruzvelt, kongrenin 3 ikin cikânundan evvel toplanmasma karar verrm'çtir. Gazeteler daha simdiden sarap ve müskirat üanlan basmaga baslamiflardır. Ankarada at yanştan Tahdidi teslihat meselesi ve Alman matbuatı sviçrede memur maaşlarından Berlia 6 (A.A.) Volf Ajansı tenzüflt yapılıyor bildiriyor: Berne 6 (A.A.) Mfllî meclis, but. çedeki 100 milyon tsviçre franklık acığm memur maasJarmda yüzde yedi nisbetınde.. yapılacak tenzüât neticesmde elde edilecek 40 milyon franklık tasarruf ve ahmıs milyon franklık yeni vergilerle kapatdması hakkmdaki malî progratnı tasvip etmiştir. Rumen Hariciye Nazın geliyor izmirde ehlî hayvan sergisi Romanyalı Türkler Cumhuriyet Bayramına geüyorlar Bükreş 6 (A.A.) Anadolu A jansınm Balkan hususî muhabiri bildiriyor: Silistre, Pazarcık, Kostence Türk münevverleri, Türk dostu Rumenlerle beraber Cumhuriyet Bayrammı tes'i* ve tebrik etmek üzere teşrinievvelin yirmislnden sc>nra hususî bir vapurla ha reket ederek tstanbul ve Ankarayı zi yarete karar vermişlerdir. Ankara 6 (A.A.) Sonbahar at koşulannın birincisi bugün yapıldı. Birinci koşu yerli ve yanm kan iki tngiliz tayı arasında yapıldı. Bürhanettin Beyin Yıldızı 1000 metreyi muvaffakiyetle koştu ve kazandı. 1400 metre mesafeli ikinci koşu haHs kan Ingiliz hayvanlanna mahsustu. Üç hayvan girdi. Prens Halim Beyin Lady Tagı birinci, Ahmet ve Fikret Bevlerin Fricki ikinci geldi. Üçüncü kofunun mesafesi 2000 metre idi. Yerli ve arap yedi hayvan gir di. Prens Halim Bejun Panrougeu birinci, Saim Hüsnü Beyin Hamdam ikinci, Abbas Efendinin Kır Ceylânı üçüncü geldi. Dördüncü koşu haliskan tngiliz hayvanlanna mahsustu. Dört hayvan girdi. Prens Halim Beyin Aknatonu birinci, Talât Beyin Güleri ikinci, Dr. Diksin Türkânı üçüncü geldi. Bu koşunun me safesi 1800 metre idi. 1800 metre mesafeli besinci koşu ya üç yanm kan Ingiliz havvanı girdi. Ahmet ve Fikret Beylerin Yıldınmı birinci, Prens Halim Beyin Semiri ikin ci geldi. Romanya kabines'nin mevkii Bükref 6 (A.A.) Millî koylü fırkasmın merkezî icra komitesinde Bafveldl M. Vaida, hükumetin fırkaya U tinaden iktidarda kalacagını ve eserine devam edecegini söylemiştir. Komite hükumete itimat eylemiştir. Yeni ispanya kab nesi Madrit 6 (A.A.) Islahat taraf tan eski nazırlardan M. Pedrogal, yeni kabrneyi teşkfle memur edilmistir. Bir yıldız söndu Holivut 6 (A.A.) Sinema ar • tistlerinden Röne Adore bir müd • dettenberi çektiği akciğer hastalığınm tesirile ölmüştür. Amerika Rusyayı tanımıyacak mı? Ştkago 6 (A.A.) Amerikan Lejyonu millî meclisi tarafmdan kabul e dilen bir karar suretinde Amerikanın Sovyetler Birliği hükumetini tannnasına itiraz ve muhalefet edilmiş, Amerikadaki ecnebi komünistlerin memle • ketten çıkanlıp sürülmesi istenmiştir. Silâh bırakımı hakkındaki yeni Fransız plânını mevzuu bahseden Berliner Boersen Courier diyor ki: «Fransanın emniyet mütaîebe Ierinin ve silâh bırakunının tehirini neye istinat e+tirdiğini anlamak hakikaten güçtür. ÇUnkü Fransanın 2060 ağır topu ve azim miktarda da istihkâm toplan vardır. Bundan başka 4 bin tanka da malik bulunuyor. Halbuki Almanyamn böyle tek bir silâhı yaktur. Fransa 1921 denberi harpte derhal kullamlabilecek or du mevcutlannı yüzde 42 azaktığını iddia eylemektedir. Bu doğru değil. dir. Çünkü bugün de eskisi gibi bütün Fransız gençliği askerî talim ve terbiye görmektedlr ve ihtiyat lann miktan bir tek kisi eksilme miştir. Fransız devlet adamlan geçenlerde Fransız hudirtlannın Al . man kıtaatı tarafmdan gecilmesinin mümkün olmadığını söylüyorlardı. Halbuki Almanyanra 3 bin kilometrelik hudutlan tamamile açık bu lunuvor. Motörsüz tayyare Innir 6 (A.A.) Ehlî hayvan sergisi Burnovada Ziraat mektebinde merasünle açılmıstır. Sergiye 250 hayvan getirilmiştir. Hakem heyeti hayvanlan tetkik ve derecelerini tespit etmiştir. Kazanan hayvan • lann sahiplerine ikramiyeler verilecektir. Sergi bugün ~'. '/lare tahsis edilmiştir. Akşama kapana • caktır. Cumhuriyet Nüshası 5 Kurustur Bir Rus ceneralı öldO Nice 6 (A.A.) Umuraî Harpte Rusyamn Kafkas ordulan başkuman danlığını yapmış olan Ceneral Nikola Yudeniç dün Saint Ladrentte ölmüş tür. Bursada bir cinayet Bursa 6 (Telefonla) Apollont köyünde bir kavga neticesinde iki kifi ölmüş ve iki kisi yaralanmışhr. Yok be... Sana uydurdun de» miyorum, fakat lâzım bana o mektup. PeJci, al, götür. Salftfc mektubu cebme koydu ve ayağa kalktı. Vücudünün her tarafında parça parça hareketler vardı: EUerini, kollanna sallıyor, omuzla nnı indirip kaldırıyor, kaşını, gözü. nü oynatıyordu. Birdenbire: Ben gidiyorum! dedi. Selâm vermeği unutarak oda kapısından çıkmıştı. Kadın ve Tahir arkasından giıttiler. O kadar hızh yüriiyordu ki onlar merdiven başma geldikleri vakit Salih sokak kapı sından çıkmış bulundu. TaWr teyzesile beraber tekrar ayni odaya dönmüştii. Kadın uzun nvüddet başını sallıyarak «dünya...» diye mırıldanmıştı. Tahir odada gezkıiyor ve hiçbirşey söylemiyordu. Nihayet dedi ki: Alçak yahu, hepsi alçak: Na 1400 Kr. Senelik Altı aylık 750 Üç aylık 400 150 Bir aylık Abone şeraiti Türkiye için Hariç için 1700 Kr. 1450 800 yoktnr Şehrimisde bulunan Her Kok ismindfl bir Alman tayyare mühendisinin motörsüz bir tayyare ile dün Kâğıthane ' de bir tecrübe yapacağmı yazmıştı. Mühendis hazırhğını ikmal edemediği i ' cin tecriibesini başka güne tehir etmiştir. Yukanki resim motörsüz tayyareyl göstermektedir. linden geleni yapmış. Oğlan da gizlemiyor: «Anam beni adam etmeğe çahştı ama ben olmadım.» diyor. Anasına garezi yok. Aklt fikri babasında. Doğru, doğru... Hakkı var... O Macidin gözünü oymalı. Sus! Çok fena yaptın. Neyi fena yaptım? A... Oğlanı kışkırtıyor»un. Halini görmedin mi? Sen söyledikçe gözleri kançanağına dönüyor. Handiae herifi öldürecek. Ben korktum doğrusu. Böylelerinden herşey utnu lur. Baksana, hep fena fena adamlar arasında yaşamış. Bir hafta, on gün hapiste bile yatmış, Saf kalpll çocuk ta. Her şeyi dosdoğru söylüyor. Fakaıt hırslı çocuk. Yüreği yanık. Hep düşündüğü şey hıncını almak. Bir de üstelik sen onu teşvik ediyorsun. Çok fena yaptın. (Mabadi var) Tefrika: 67 Sabahsız Geceler Tahir mektubun ait taraf ına göz gezdirdikten sonra dedi ki: Burada pek birsey yok! Fakat anlaşihyor değil mi? Anan Nafizi »evmiyor, ba»ka birini seviyor. Onu inkâr etmayor zaten. . Fakat, açık yazilmış mektup ama ben gene birsey çakmadrm. Tahir mektubu hulâsa ederek manasmı Salihe anlattı. Sonra birkaç nvektuba daha göz gezdirdi. Hepsinde, aşağı yukan, ayni seyler vardı: Şükranın ümitsizliği ve buhranlan, Nafizin akıl ve mantık, metanet tavsiyeleri, Neza Jıetin izdlivaçsız bir ask ve aşksız bir izdivaçtan şik&yetleri... Nihayet Tahirin elfne soyle bir •sektup daha gecîi. Bu da Nezahe*ten Şükrana yazılıyordu: Bunlar burada mı yazıyor? Bu kâğrtta mı? Nerede? Ben sökebilecek miyim? Kâğıdı gözlerine iyice yaklaştı rarak satırlara bakayor, sonra ayağmı yere vurarak: Kuzum Şükran! Hay gözü körolsun, okuyamıBenim içim kan ağlıyor. Vstelik yorum be... Sivrisinek ayağı gibi sen de berti hırpalama. Biliyorsun ki s&tırlar... Tuh!.. Sahi mi yahu?.. Bu ben onunla istiyerek evlenmedim. sözler var mı burada? Peşime o düştü, babamı kandtrdı. ' Tahir mektubu Salihin elinden Hem sen de o vakitler onu tmutmağa sabırsızltkla çekti: çaltşıyordun. Bir aralık bana ctrtık Uydurmıyorum ya, dedi ister gönlünde ondan hiçbir iz kalmadt sen mektubu sana verirnm, başka • ğtnı söylemedin mi? Ben aende bu sına da okutursun. aşkın tekrar alevleneceğini bilir mıySonra mektubu okumağa devam dim? Niçin kendini ve beni üzüyoF' etti. sun? Ben senden daha felâketzedeSalih Tahire yalvarmağa başla yim. Hem aevdiğim adamla evlenemıçtı: medim, hem de sevmediğim adamla tki göziinün bebeğini sevdi • evlendim. üstelik bir de tu Yu ğim...Ver bana izin de şu mektubu murcak! Evet! Nafizden fazla Ma götüreyim, bende dursun, olmaz mı? eide benziyor. Hele o kulak! Aman Tahir tereddüt etmeden: yarabbim... Aman yarabbim... Al, dedi, ba&kalanna da oku*, Salih yerinden fırladı ve Tahirfn görecekim ki uydurmadımelinden kâğıdı kaparak bağırdı: SERVER BEDI f iz de, Nezahet te, Macit te. Bu oğlamn hepsine karfi hakkı var. De ğil mi öyle? Kadın içini çekbi: Oğlutn, bilinmez. .. dedi. Bak Macit yinni sene >'ezahetten ayrı yaşamış. Kadm Na*izden bosandıktan sonra doktorla niçin evlenmemiş? Herif ça,pkın. Konyada bDe duymadık mı? Kardeşinirn bacanağını bastan çıkarmış. Tahir canîandı: Sahi, sahi... İyi hatırladm, öyle ya... Bu herifti o... Doğru... Vay edepsiz vay... Bence bütün kabahat onda dir. Haydi evvelâ Nezaheti baştan çıkardı, bari onunla o vakit evlenseydi, bu oğlanı yanına alsaydı, terbiyesine baksaydı... Fakat herif hep kendi zevkini düşünmüş. Nezahet ne yapsm? Bir kere gönlünü kaptırmış. Nafizden aynldıktan sonra oğluna bakmamış ta değil ki... E

Bu sayıdan diğer sayfalar: