October 11, 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

October 11, 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhurivet llTesrinîevvel 1933 Cengiz Han TEFRİKA: 5 Yazan: M. TURHAN Abdülhamidin torunu Şarkî Türkistana hükumdar olacakmış! Abdülhamidin torunu sakrt sehzade Abdülkerimin Japonyanın himayesi altında Şarkî Türkistana kral olmak üzere bulunduğu hak • kındaki haberlerden bahsetmiştik. Beyrutta çıkan Ennehar gazete sinin bir muharriri bu haberi tevsik için Abdülkerimin zevcesi ve vekili ile görüsmüş, intıbalarını gazetesinde neşretmiştir. Gazeteci, pislik ve gübre yığınlarile dolu olan muhacir mahalle »inde bir kulübede oturan Abdül kerimin zevcesi Nimet Hanımı ziyaret etmis, kendisinden kâfi tafsilât alamayınca sakrt sehzadenin vekili Nizamettin Beyle görüşmüstür. Bu zat ortada mevcut rivayetleri teyit etmis, Abdülkerimin kendisine son gönderd'iği mektupta Şarkî Türkistana hükümdar olmak üzere bulunduğunu yazdığını söy lemiştir. Ennehar gazetesi bu mülâkatın altına Abdülkerimin maceralarını da ilâve etmiştir. Bu malumata göre Abdülkerim Türkiyeden çıkarıldıktan sonra, babası Selim Efendi ile birlikte bir müddet Günye kasabasmda ourmus ve babasınm mu halefetine rağmen orada sevdiği bir Dürzi kızile evlenmiştir. Selim Efendi bunun üzerine oğ lunu reddetmiştir. Abdülkerim bundan sonra çok sefalet çekmis, Ev kaf idaresine müracaat ederek kendisine Yavuz Selimin evkafından bes lira kadar bir maas bağlanmıstır. Fakat bu para çektiği sefaletin önüne geçemediğinden bir gün karısuıı ve çocuklarmı bırakarak Hindistana ghmiştir. Hindistanda Haydarabat Nizamından yardim istemis. fakat yüz bulamaymca tekrar Şama gelmiş, bir müddet daha bura larda dolaştiktan sonra Hindistana, oradan da Japonyaya gitmistir. 11 10 • 933 çarşatnb» güniı akşam saat 21 de Seksen bir bin millet, eski Türklerin kara sancağı karşısında diz çökerdi! Neden!.. Bunun iki sebebi vardı. Bîri Temu . çinin pahsmdaki başkalıktı. O, temas ettiği her msana korfcu ve saygı aşılı yan bir yapılifta idi. Tenl, bütün Türk elinde eşi göriilmiyen bir şekîide beyazdu Yurtdaşlan arasında tunçlar içine karışm» gümü? parçasmı andmyordu. Burnu pek uzundu. Bu uzunlıdc onun yiizüne biçimsizlik değii, adeta bir hususivet veriyordu. ' siri vardı. Yesügey (Temuçinin babası) bu kadına, bir kar borasında avlanır ken rasgelmiş, âşık olmuştu. Kadın, evli idi. Yesügey, ne yapıp yapmıstı, sevgilisini kocasınm elmden almıstı. Heyecansu bir bayattan askın yaptığı bir yuvaya geçen Ulun Hatun, degme erkeğin yapamıyacağı isleri yapardı, herkese parmak ısntırdı. Onun çadır önüne çömelip okla gökten kartal düşürdugünü, yahut uzun kamçumı sak. latarak btrkaç yüz hayvanı kırdan o . Fakat en mühim yerleri alnı ile göz . nüne katıp getirdisrini gören Yesügey, leri idi. Alın, genişti. Gözler, gene eş . ihtiyanız, havktrırdı: siz büyüklükte ve çakır renkte idi. Ba Bu kadmdan doğacak çocuk, eşkHan, kimin üzerine diktlirse dikilsin, siz kahraman olur!» yüreğe kadar islerdi. Onu gören ve yafste bu a«k ve bu alaka, tamamile Te. nma gelen herkes, bu gözlerin yalnız moc'ne intikal etmisti, Anası içm son bakar değil, insanlann içini de okur birsuz bir sevifi tasıyordu. Fakat kansı Bör. şey olduğuna iman ederdi. Türkiyat ile ta ıc'n beslediği sevjçi de encindi, deograsan garo âKmlerinden Leon Ka . rindi. Yatça kendismden büyük olan bu bunun dediei gibi bu adamda rökler . k'z. bütün benliğinde yasıyan bir atesde fermanfermalık eden kartallar, kırti. Temuçin, ancak bu atesle ısmıyor larda hüküm süren aslanlar gibi ağır, du. emjrı ve HTkiitücü tavırlar vardı. Bunlar, bıı aziz sevgililer, ar*ba «im«Yilon BuMok» koyüne yakm yer di neret'<' id»W?.. Anasını Yilon Bul. lerde ofuran oymaklann onu sevİD »öHokta. Uiu Göl<p»*nm babası M;nijril3t zünü dinlemelerinde yapılışmın tesiri oltçigenîn nvuıevî hunayesi aUmda bı makla beraber ba«ka bir sebep te, kom. raknnstı. Savaşı kazanan Navman'arla «ularnu kendisine bağhvordu. Bu se müttefîkleri ta orava kadar akm etmebep, Temuçinm «Türk bîrliği» için yapmislerse onun için bir tehlike yoktu. ma^a savastıfcı prooagancladır. Fakat Börtavı beraber getirmisti, ağu* Evet. Bu genç adam, eski Kobonlulıklann yanına yerlestirmişti. Bozgun • larm, Gök Türklerin, Orhonlulann, dan sonra kadm, acaba, atlanıp Yilon Uluhanlarm, Tupalann, Yueçilerin, Buldoka s?vusmus mcydu?... Temu . Hünlerin birer efsane halini alan seref. çîn, kuvvetle bunu umnvordu ve kendi li menkıbelermi .her temas ettiği duy atmı alıp savusan Ulu Gökçenm, Bör. gulu gençlere hikâve ederek Türk ditayı mutlaka vurda götürdü^üne hük. yarmda gene o sereflerJn filizlenmesine, medyordu. B'munkt beraber içinde büyüyüp dalbudak salmasma çahşıl . anası. kansı ve kardesleri için bir yanış masını tavsve edivordu. vardı; onTan düsündükoe burmı sızlı • O, her hikâyeyi mutlaka şu »özlerle yordu. bRirir<di: O, kendi yüregini dolduran sevgi. «Fski Turkler, atalanımzm yasadı • lerin kaynaklan^a RÖzbebeMerinde jrı uluslar «H'yons No» dive avlanhasretli birer köse verirken gün de bat. diklan, yahut Hiinler, bizim adını bile mıştı, Sobütayla arkadaslan da geri bilmedigtmiz, ençin sular kıyısında atdönmüslerdi. Harp yorgunu silâhsorlar, !andıkl?n atfnlerde bütün dünva ailâh. çok kısa bir zaman icinde. kementle lanmıza karsı tirtrr titrerdi, sek»en bir iki kurt yakaiamışlardı, okla üç ceylân bin mil'et kara sancaffimızm karsısın vurmuş'ardı. Temuçin onlan takdir et . da d'z rökerdî. Simdi ünsüz ve yan tikten sonra emir verdi: cıplajk birer sröçebeden ba«ka birşey AdatMOmı! degfflrN Hepsi on iki kifti idiler. fakat on bir atlan vardı. Temuçin, atuıı krndine veGene bu propaganda ve bâzı oymaklann Temucine bel bağlaması yüzünden ren CeŞeye ijaetle terkisini sö«Aerdi: Bin de ödeselim. Beni getiren dir ki Merkitler, Oyratlar, Navmanlar gisendin, seni götüren de ben olayım! bi mühimce kabile'er ona dütman ke. Cebe, kıpkırmızı kesildi. Bu kıza silmi;1er<E, bir tün büyük bir asac olmak istidadım aöst«r«n T«nv«cini he • rif, sevincten ve ayni zamanda utan nvtktan ilen geliyordu. Genç Cisotlu, r"n yesermed«n kurutmak i<£iyorlar . Temuçin g'bi bir adanun terkisine bin. dı. BuTÜn jraodan savss ta iste bu semegi büyük bir seref biliyor ve bu se. bfple patlalc vermsti. refi kendine lâyık bulmuyordu. OrmanTemuçin, sahsınin yaptıgı tesiri bi . da kalmağa, yaya yürüyüp ywdun« bulliyordu». (yah*i) der demez d* rnünamaea razı > * • btı vükaelise skisenıiyor<• ka«?nın kasanmı* olacağma vâkıftı, bu du. Fakat Temuçinin bir bakun. onun sebepl^sözü çevirdi: tereddütlertni sridcrdi, aanki zorU bin Gün batımına vakit var. Bosıma ditiliyomtu» «ibi, ihtiyarsız, terkiye sıç. oturacağumza eğlenelim. radı. Ve birdenbire elin» ileriye uatarak Gidif, bütün umuslara rağmen, tehinl ı»ılparlıyan bir çif t fföz ftBsterdi: likes. cldu. Allay su kenanna kadar Şurada bir saksağan aym var. tek bir adam önlerne cıknvadı, suyun Cefce, yaya el atsm! berİM we dost toprağı idi. Konkmanlar, Cebe, hemen sadaktan yası temrenli Korkratlar ve Sobütayla Cebenin avulbir ok çıkardı ( 1 ) , yayı yakaladı, bilel&n hes orada oturuyorlardı. Temuçin, regmi tsıkındı. aypklarmı aönyevari aç. ilkin athlfra izm verdi: h. sol koîumı gerd:, bi!e~ini kmrmak Haydi, avullarmıza gidin, yor . r sızin «ağ «*l*nra iki parmaâuıı kertik ye. gunlulc çıkaruı. Tann uludur, çok sür. rine kovdu. k'Visi cekti, müteakıben mez öcümüzü alınz. kiris vızladı, yay tkredi. Ok havayı yaOnlar, ayrılroamak ve Temuöni Yirarrk sitti ve o ı»ıl ısıl parlıyan bir çift lon Buldoka kadar götürraek istediler. ttöz. jsanki bı ameUy«si a'JkısîJ aibi. Fakat «enç bey. Ha«t te'kin eder bir taacır bir ses çıkardı, sonra söndü. Sakvırla su*özleri söyledi: saâan ayın tam alnından vurulmustu! Sizi de beküyenler, ta«^İJ»i^nlar Temucia şene «yah*i!» derken öbür var. Geç kalmak doğru defil. Vann, süâ>;orlar «yasa Cebe!» sözlerile senc yo'ununa acidin. msancıyi alkıslıyorlardı. Sobütay. o Bir srün sonra, Sobütayı, en sonra da vahnenio serefini bir delikaolıya bağıs. Cebevi ayni suretle obalanna sonder • Lamayı istementis olmah ki alkıxlar bitdi, yalnız kalmca atmı mahmuzladı, tı'kten sonra Temucine yaklaçtı: hızlı hızlı «öylendi: tzm verirsen .dedi dolaşahm, av ı tste ieKyorum ana, işte geliyo . lanaltm, belki iyt bîrsear voruruz da »a. rum Börta! na bir orman cevirmesi yedkiriz. O, bir «ece y«»sı kendi öz yurduna Olur una. aedkmsyia. beni bekselmütL kulübeler. aâıllar, ve bun . letmeyim. Gözüm geridedir. Çokluk lardan daha cok o!an kara cadırlar, duramam, tekbaşıma giderim! daha uzaktan gözlerini oksamü, yüre Bütün silahforlar, ağaçlar arasında gine heyecan doldurmuştu. Gerdeğe dağıldıktan sonra Temuçm, otlar üaegirecek tov bir delikanlı gibi iç çar rme uzandı, derin bir hayale daldı. pmtısı geçiriyordu. Gözümin önünde anası Ulun Hatun, (Mabadi var) kansı Börta, dört kiiçük kardesi dola( 1) Oklann ucu temrenli ve dört ye. uyordu. O, anasını cıldırasıya sever . lekli olanları cenk için, yası temrenleri di. Bu sevglde babastnın ona göster . av için kullanılırdı M. T. diği büyük^ çok büyük alâkanm da te Toptan eşya fîatlerinde görülen tahavvülât Merkez Bankasının nisan haziran devresı bülteninde çıkan şayani dikkat bir cetvel Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından nesredilen nisan haziran 1933 devresine ait 7 nu maralı bültende tstanbul Ticaret ve Sanayi Odası tarafından tertip edilm'ş ve son seneler içinde piya • samızda mubtelif gıda maddeleri, mevaddh mükeyyife, iptidaî mad deler, madenler ve sair muhtelif eşya fiatlerinde vukua gelen değisiklikleri gösterir istifadeli bir cetvel vardır. Bu cetvele nazaran yukanda saydığımiz 52 maddeden mürekkep beş grup esyanın vasatî fiatleri nisbî olarak 1927 de (100) iken 1928 de 103, 1929 da 105, 1930 da 80, 1931 de 68, 1932 de 59 ol muştur. Bes grupa ayrılmış olan bu 52 madde su zümrelerden mürek keptir: 8 madde: Zahire zümresi, 4 madde: Hayvanî gıda zümresi, 4 mad de: Nebatî gıda zümresi, 3 madde: Meyva zümresi. Yani muhtelif 19 gıda maddesinden mürekkep grup. 3 madde: Mevaddı grupu. mükeyyife 1927 1932 Sukut derecesi 84 79 79 72 65 65 55 44 40 16 21 21 28 35 35 45 r Bu akşamki prögram \ ANKARA : 12,30 gramofon 18 orkestra: 1 Beethoven (Ouverture Coriolan). 2 Holmes: (Fantaisie Montagne Noire). 3 Balleron: (Danse Bosnaque). 4• fvanovici: (Valse La reine du matin)18,45 dans musikisi . 20 Ajans haberleri. ÎSTANBUL t 18,00 gramofon 19,00 Cennet Hanım 19,45 Hazım Bey tarafından karagöz 20,30 udî Salâhattin Bey refakatile Hâmiyet Hanım 21,30 gra " mofon 22,00 Anadolu Ajansı, Borsa haberleri, Saat ayan. VtYANA: 18,30 konser 19,15 konferans " 20,05 senfonik orkestra 21,35 Bernard Shawun birer perdelik iki piye * si 22,50 havadisler «.23.05 dans musikisi. BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrasi 20,05 konferans • 20,25 senfonik musiki 21,Q!> piyano konseri 21,50 şarküar 22,20 keman konseri 22,50 havadisler. BUDAPEŞTE: 18,35 piyano konseri: (lâszt, Beet* hoven) • 19,05 konferans • 19,35 orkestra 21,05 skeç 22,20 plâk nesriyatı. Keyif maddeleri 100 Mevaddı nesçiye 100 Madenler 100 Nebatî gıda maddeleri 100 Hayvani gıda mad 100 delen Meyvalar 100 Nebati iptidai mad 100 deler Zahire ve hububat 100 Hayvanî iptidaî mad 100 deler 56 60 9 madde: Hayvanî iprtidaî mad deler zümresi, 8 madde' Nebatî mevaddı iptidaiye zümresi.. Yani 17 maddeden mürekkep mevaddı ip tidaiye grupu. 6 madde: Madenler grupu, 4 madde: Mevaddı nesçiye züm»esi, 3 madde: Saire zümresi. . Yani 7 maddelik muhtelife gurpu. Fiatlerinde en ziyade sukut müşahede olunan maddeler zümresi hayvanî iptidaî maddeler zümre • si olup 1927 de 100 iken 1932 de (40) nisbetine düsmüs, yani % 60 nisbetinde sukut etmiştir. Fiatle rinde en az sukut görülen zümre de mevaddı mükeyyife zümresidir. Bu maddelerin fiati 1927 senesinde 100 iken 1932 de nisbî olarak 84"e düş ' müş, yani ancak % 1 6 derecesinde azalmıştır. Bütün zümrelerin 1927 ve 1932 senelerindeki kıymet temevvüçleri bir cetvel halinde aşağıya derce • dilmiştir: Memleketimiz nüfusumm ekse > riyeti azimesi fiatlerinde en ziyade sukut kaydedilen zahire ve hubu bat ile hayvanî ve nebatî mevaddı iptidaiye ve meyvalar istihsalâtile meşgul olduklarına göre, bu mad • deler fiatlerindeki temevvüçlerin halkımızın istira kudretleri üzerind e yaptığı tesirler bu kadar menfî vaziyette iken keyif maddeleri gibi ikhsaden ehemmiyeii tâli dere cede kalan zümreler fiatlerinde diğerlerine nisbetle pek az sukut gö • rülmesi bizleri bu mevzu üzerinde derin derin düşündürmeğe sevke decek ehemnvyet ve mahiyettedir. Demek ki, halkımiz iktısadî seraite tam intibak ederek bugünkü ahval ve zaruretler icabma göre yaşamamakta ve hayat için elzem olan gıda maddelerinden keserek daha ziyade mükeyyifata ve melbu • sata para »arfetmektedir. Bu tahlilimizden çıkan dîğer miihim bir nert'ce de şudur ki; memleketin iktısadî refahını temîn için büyük halk kütlemiz olan Türk çiftçilerinin satınalma kudretini yükseltmek, yani onların yetist rdikleri maddeleri emeklerile mütenasip bir derecede kıymetlendirmek lâzim dır. Başmuharririmizin ötedenbert müdafaa ertikleri noktai nazan teyit eden bu rakamlarda Türk köyItfsünün yetîçtir*î:ğî buğday mukabilinde eline lâakal okkada beş kurus geçmesinin lüzum ve enemmiyetini bir kat daha tebarüz ettir mektedir. Memleketin dahilî piyasasını ve sureti umumiyede iktısadî refahım temin için bundan başka çare yoktur. [ iPEKve 1 ELHAMRA Söz Bir, Allah Bir Büyük Sİnemalarında buglln YARIN OKU YUNUZ Türkçe filmi muvaffakiyetle gosteriliyor. ilân edeceğitniz ve herkesi çok memnun edecekbu^uk surprizimizi mutlaka htanbul Belediyni PER 6ÜNT 5 perde ehirTıptrosu Yazan Henrik lb>en Besteleyen. E. Grieg Türkçeye çeviren: Seniha Bedri H. Zabitan ÇEELIK ADA CHARLE BOYER JEAN Sesli sinemanın keifindenberi yapılan en muazzam jnhese rler şaheseri f r A • Y A ırr i Y ARI Y u A R I N j IKI YETIME Ennery'nin lâyemut eseri. g ^s ü TURK SiNEMASINDA L İ L Sinema Y'ldızlarının Y A K I N D A MURAT (8450) D ateşin G tnelikesi O V E R FRANZISKA "PAPRiKA,, filminde seyircileri teshir eden tarafından terosil edılen ve meşhur edip ( C L \ U D E FARRERE; in eserinden muktebes bir şaheser: Askerî vazife . . . Sevilen bir kadinin natnusn . . . GAAL Bu akşam A RP Aşk yüzünden ihanet ve cinayet... (8451) Yeni filminde dahi ayni muvaffakiyeti kazanmış olduğundan V ER O N İ K A ARTÎSTİK SİNEMASI müdiriyeti; vaki oian talebi umumî üzerine bu muhteşem fılmin bir kaç gün daha iraesine karar vermek mecburiyetrade kalmıştır. l ^ Bu akşamdan itibaren yeni FOX JOURNAL ^ (8455) DÜNYAYI OOLAŞAN ŞARKI • I O S E F S H I I T altın ses!le sizleri teshir edecektir. (8487) fılminde mcşhur tenor MELEK KiBAR HIRSIZLAR Aşk Resmigeçidini yaratan dâhi repsor sinemesında L u b İ t S C h ' n son eseri Fransızca sözlü büyük esrar ve aşk filmi. Mumessillen: MiRYAM HOPKİNS KAY FRANSiS HERBERT MARŞAL Ilâve olarak: Paramount dünya havads'eri gazetesi 6417 Tipi Dindi MAHMUT YESARt Yeni bir sinema mecmuası Amerikadan avdet eden Turan Aziz Bey tarafından önümüzdeki perşembe gününden itibaren haf talık Sinema isminde bir mecmua çıkanlacağını haber aldık. Holi vutta uzun müddet bulunarak si nema âleminin içyüzünü yakından tetkik etmis bulunan bu Türk gencinin yazılan memleketimizde çok alâka ile takip edilecektir. Birçok yenilikleri îhtiva edeceğine emin oldugumus bu mecmuayı mutlaka okumalanm karilerimize bilhassa tavsiye eder ve Turan Aziz Beye muvaffakiyetler temenni eyleria. ıRTiH Â L Askeri baytariık âleminin tanınmıs bir sahsiyeti olup kalp anzasuıdan te . kaüt edilmis olan baytar kaymakamı Şevket Bey, bu hastalık neticesi bir müddet esirfiras olduktan sonra dün 10/10/933 öğle üzeri gözlerini hayata ebediyen kapamıştır. Cenazesi kendi sini kalpten seven arkadaşleannın re fakatile bugün saat 11 de Kadıköyünde Mısırhoğlu Alikalfa sokak 3 numaralı evinden kaldınlarak Karacaahmet sehhliğine gömülecektir. Herkese kendisini çok sevdiren bu degerli adamm ö. lümü meslektaşlan için bir zıya olduğunu kaydederken ailesine ve yavrulan na sabırlar dileriz. (8431) akşam 3 A R A Y Bîoryâ) !beınasra<la Mev8İmin en çok beğenilen ve en çok okunan eseridir Fiatı 65 kuroştüT. Her ki tapçıda bulabilirsiniz. Taşra dan yapılacak siparişler için «Matbaacıhk ve Neşriyat Türk Anonim Şirketi» adresine mü racaat edilmelidir. JOAN CRAWFORD ROBERT MONGOMERRY, NILS ASTHER, LEWIS SlONE tarafından temsil edilen Metro Go!dwyn Mayerin Fransızca mükâiemeli gençlik, menfaat, güzellik, yenilik ve feci filmin iik iraesi FOKS JOURNAL'de sair manzar^alar arasında, Tılden Cochet tenis profesyonel maçı ve REICHTAG yangıncısının muhakemesi. SON KOZ Sinema âleminin | ; ı ateşin Yıldızı: L " istanbula geliyor. (8452) (8454) ^ ^

Bu sayıdan diğer sayfalar: