20 Kasım 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Kasım 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HARPTE YAVOZ Yazan: G. KOPP ( Çevıren: A. DAVER Şehir ve memleket haberleri ) Siyasîicmal Maarif Vekili dün gitti 'Camharîyet' TesrinisaaU933 81 Kız Talebe yurdu açıldı Senelerce uğraşıldıktan sonra dün açılan bu "lüessese emsaline faik bir tekâmüle namzettir Devletler ve Almanya • m»m• Yavuz İstinyede tamir edilirken telsiz avcılığına girişildi tsiiny* koyunda sular, binnisbe sakin ve akıntısızdır. Fakat bîr ihtiyat tedbiri olmak üzere, sandıklar zincîrlerie sim sıkı bağlanarak, olduklan yerden kaymalan imkânsız bir hale konulacaktı. Sandık lann içine, denizin üstüne, açık havaya kadar çıkan ağızlarından indirilecek merdivenlerle girilip çıkılacaktı. Amele bu yoldan yaralara kadar gidecek geminm ve sandiğın içinde çalışarak ottılan tamir edecektî. Tamir için lüzumlu olan malzeme de aynı yoldan aşağı mdirilecekti. Hava ile ziya da sandıklann suyun yüzündeki açık ağzından içeri girecekti. Yavuz da, bu iamirat esnasmda tstinye körfezinde yatabilecekti. Gemimizi kurtaran bu hal »ureti hepimizi aevindirdi. Müteessif olduğumuz yegâne şey, o kocaman sandıkların imalmîn, hayli vakte muhtaç olması idi. Türkiyede bu iş «Ç»» lüzumlu olan malzemeyi bulmak güçtü; her şeyi Almanyadan getirtmek lâzımdı. Malzeme ile bera ber »andıklan ve tamiratı yapacak mütehassis işçileri de Almanyadan »tedik. Aynca, fırsattan istifade ederdc, bir kısım bozuk kazan borulannı da değiştirmeğe karar verdik. Geminin çelik ciğerleri olan kazanlar, sapsağlam olmahdır ki, denize çıktığımız, gece ve gündüz Karadenizd« dolaşcnağa basladığıımz zaman, icabmda tam yolla «eyredebilelim. Gemimizîn en büyük meziyeti olan »ür'atmden çeyrek mil bile kaybetmemesi lâzımdır. Tecrübe bize, mih teaddit defalar, bomba «ihi hareket «tmenin fayda ve faziletlerini gösterdi. Şfcndi tstinye koyundaki küçük sab!h havuzun yanmda, sahildeki iamirhanelerin cnünde hummah bir faaliyettir basladı. Sandıklar yapılıyor, Testereier, çekiçler işliyor, keresteler kesili yor, mıhlanıyor, saç levhalar deliniyor, perçinleniyor. Gece ve gündüz bir dakika durmadan çahşılı yor. Hemen daima sessiz olan bu gjalri» t«tmv<* koyunda muhtelif âletierin gürültüsü dahnî bir velvele halinde birbirine kanşiyor. Bütün bu gayretli çalışmaya rağmen, bu muazzam sandıklan ikmal efrmek için iki ay uğraşmak lâzım geldi. Gemimizin uzun müddet faali yetsiz kalacağı fîkrine "bîz de alışmıştık artık. Tamiratm devam ettiği müddetçe işsiz kalmağa mah kum olmuştuk. Rus filosunun ar tık Yavuzdan korkusu yoktu. Yenid.en başımızı eğip düşmanm ü»tüne saldıracağımiz, eski kudret ve kuvvetimizle Karadenizde dolaş • mağa başlıyacağımız zamana ka • dar, meydan Ruslarm idi. Üniversitede tedrisat dün sabah başladı Maarif Vekili Hikmet Bey dün sabah erkenden ÜniversHeye giderek r«ktBrlük dairesinde rektör Neşet ömer Bey ve Profesör Malsle birlikte uzun müdde* Üniversite işlerile meşgul olmuştur. öğleden sonra Üniversiede Hikme Beyin riyasetinde büün dekanlarin ve profesörlerin iştiraklerile bir toplantı yapılmiştır. Toplanhda tedrUat işleri hakkında görüsülmüşrür. Toplanıh saat dort buçuğa kadar sürmüstür. Be*te Vekil Bey Neset ömer Bey ile birlikte Üniversrteden ayrılarak Haydarpaşaya gecmiş. Akşam trenile Ankaraya hareke* etmiştir. Maarif Vekilinî ista«yonda Üniversite rektörü doktor Neşet ömer Bey ile bütün dekanlar ve profesörler tesvi etmislerdir. Hikmet Bey Ankarada on gün kadar kalacak ve kânunuevvel başında memleket dahilinde büyük bir teftiş seyahatine çıkacaktır. Bu seyahate, yeni tayin edilecek maarif müsteşan Behçet Bevin de isthak edece&i söylenmekt«dtr. Fakültelerde tedrisata bnilandı Dün sabah saat 9 dan itibaren Üniversitede derslere başlanmıs tır. Bunun için talebeler saat yedi bucuktan itiraben mensuD old"Wart fakültelerdeki sımflara gelerek ders saatini beklemislerdir. Ecnebi prnfesörler Fakültelerde dersleri bulunan ecnebi profesörler dün sabahtan itibaren devama başlamışiardır. Yalmz profesörler derslere pirmemişlerdîr. Profesörler sınıflarda dersleri Aimanca olarak verecek ledir. TakTİrler muktedir mütercimler tarafmdan tercüme edilecektir. Profesorlerin maiyeine verilecek mütermîcler henüz tayin edileme miştir. Bunun içm profesörler mütercimler tayin edilinciye kadar derslere girmemeği tercih ertsnişlerdir. 6İZİİ teisizlerle muharebe Fakat ,a zamanları boş geçir mek istemiyoruz. Çünkü hiç bir iş görmeden tembel tembel oturacak, istirahat edecek zamanlarda değiliz. Gemide tekrar talim ve terbiye başladı. Sulh zamanlanndaki gibi çalışıyor, mürettebahn harp kabiliyetini son haddine kadar arttırmağa uğraşıyoruz. Biz telsiz telgrafçılann vaktimiz boşuna geçmiyor. Alelâde talimlerden ve düşman muhaverelerini dinlemeden başka kendimize yeni ve hoş bir faaliyet daha bulduk. tstanbuldaki gizli teisizlerle muharebe ediyoruz. Bu gizli telsizler, faali yetleri ile bizi iz'ac ettikleri gibi, bazan de çok tehlikeli oluyorlar, çünkü casusluk ediyorlar. Daha harp başlar başlamaz, ts tanbulda bulunan bir takım telsiz cihazlannın muhavere ettiklerini duytnuştuk. Bunlar, görüşmemizi sık sık iz'aç etmek suretile son derece canımızı sıkıycrlardı. Gerçî Türk donanmasının diğer gemileri de telsiz neşriyatı yapıyorlardı amma bu esrarengiz iz'acatın onlardan gelmediği muhakkaktı. Donanma kumandanlığının emri ile Türk harp gemilerinin telsiz talimleri yapmak için muayyen zamanları vardı. Onun haricinde telsizlerini ancak emir alıp vermekte kullana bilirlerdi. Esasen bu gemilerin mutat muhavereleri gayet mahduttu ve ancak kat'î lüzum olduğu zaman telsizle görüşürlerdi. tz'acatın hemen hepsi küçük Markoni teUizlermden geliyor, bunlann vızıltılan, mahiyet ve cîıulerini meydana Çikarıyordu. Bu tehlikeli meslekdaşlara hususi bir ehetnmiye* vermek ibtiyatkârane bir hareketti. Şimdi havayi nesîmiye clan hâkimiyeti mizi daha yakından temin etmek ve bu gürültülü faaliyeta bir niha yet vermek fırsatım bulmuştuk. Beyoğlundaki Sen Bönua Fransız mektebinde ve Jngüiz sefarethanesinde telsîz cihazlan bulunduğu bir tesadüf neticesinde, meydana çık mıştı. (Mabadi var) Kız talebe yttrdu açüma resminde bulunanlar Kadmlar Birliğinin teşebbüsile Şehzadebaşmda tesis edilen Kız Talebe Yurdunun açılma resmi dün yapılmıştır. Merasimde Vali ve Belediye reisi Muhittin Bey, Halk Fır kası Vilâyet idare heyeti reisi Cevrfet Kerim Bey, Kadmlar Birliği aza»ı hazır bulunmuştur. Birlik re isi Lâtife Bekir Hanım bir nutuk söyliyerek Kız Talebe Yurdunun memleketinvzdeki lüzumundan, iki üç senedenberi yapılan teşebbüsler neticesinde bu sene açılmağa mu • vaffakiyet elveren bu müessesenin bir adım olduğundan, ileride yurdun Avrupadaki emsaline faik bir su rette tekâmülü cihetine gidilece • ğînden bahsederek yurtta bannacak gençler için demiştir ki: < Burada sükun ve sadelik içinde ilim ve san'at membaından al dıklan feyzi içlerine sindirerek ça Ufsınlar. Aileleri genç kızlarımızı gözlerinden ayırarak yollıyacakları zaman gönülleri rahat kendi evleri kadar kendilerine yakın samimî bir yere gönderdiklerini b:lsinler.> Bunan Hukuk Fakültesinden ve Yurt talebesinden Lâmia Şerif Hanım mukabele etmiş, yurdun temin edeceği faydalardan bahsederek sözlerine şu suretle nihayet ver miştir: « Kız Talebe Yurdu memleketimizin bir ihtiyacını karşıbyor. Bunu önlemek kısa müddetler içinde büyük teşebbüsle başarmış olan Türk Kadın Birliğinden ve memJeketin bu noksanını görmüş münev verlerden beklenirdi. Bizi bu yepyeni, bu tertem.iz çatı altında ülkümüze vardıranlara benim gibi du • yan ve benim gibi düşünen bütün arkadaşlarımm candan teşekkürleri, minnetleri ve saygıları var.» lmanyadaki son reyiâm ile intihabatın neticesi, bu devletin kuru tehdit ve müphen vaitlerle sllâhları bırakma konfe ranaına ve Cemiyeti Akvama dönmiyeceğini isbat etmiştir. Bu netice bütün devletlerin resmî mehafilin 4e ve efkâri umumiyelerinde Al manyaya karşı daha r ayetkâr d.avranmak lüzumunu hissettirmişti». Son birkaç gün içinde söylenen nutuklar ve yapılan neşriyat bunu gösteriyor. Fransanın yeni Başvekili mühim bir nutkunda Fransızlarm altmış milyonluk b r milleti yani Alman mületini haritai âlemden »il mek gibi mecnunane bir fikir ta şımadıklarını, Almanyanm cihan iş* lerinde kendisi içm âdilâne olan his<sei iştirake sahip olmasmı arzu et • tiklerini söylemi&tir. M. Sarraut her tarafta itilâf ve mukarenet imkânını arayan Franaanın, devletlerin mü : saval hakkı meselesin n dahi mü tekabil itilâf ile halled'ilmesini is tediğmi, lâkin bu meselenin emni yet meselesile birlikte bir sureti tesviyeye bağlanması gibi bir şartı gayrimüfariki bulunduğunu söy lemiştir. Malumdur ki Jtalya, Almanyanm iştiraki olmaksızm silâhları bırakma konferansının devamından a melî bir fayda melhuz olmadığını resmen bildirmiştir. Bunun neticesi olarak konferanstaki İtalyan mu rahhaslan müşahit vaziyetini al mışlardır. Atnerikan ve Japon heyeti murab hasaları dahi îtalyanlara yakın bir vaziyet almışlardır. M. Musolininin konferansin de vammda istical edilmemesi ve Al manyaya rfevletler ile müzakereler yapmasına vakıt bırakılması yolunda yaptığı tavsiyelere tngiliz nve hafili iştirak etmiştir. ttalyan Baş vekili bundan sonraki müzakera tın baska bir hava içinde ve Ce nevrenin haricinde yapılmasını telkm etmiştir. Jngiltere Başvekili dahi son nutkunda bu fikre iştirak ey» lemiştir. Hatta Mister Makdonalt yeni müzakeratın ya alâkadar Başvekâlet ler, yahut dört beş büyük devlet arasmda, yahut ta daha vâsi bir hususî mecliste yapılması şeklinde yol lar dahi göstermisiir. Bunlardan anlaşılıyor ki tngiltere, ttalya, Amerika ve Japonya evvelce büyük devletler ile Almanya, yahut Fransa ile Almanya arasmda itilâf hâsıl olmadıkça Almanya* nm Cenevreye dönmiyeceği ve binaenaleyh Cenevre konferansında ve Cemiyeti Akvamda müzakerata devamdan müspet bir fayda bek lenemiyeceği kanaatine gelmişler • dir. M. Musolini devletler arasında cereyan edecek müzakeratta Al manyanm muahedelerle eli ayağı bağh, ikinci dereced*e bîr devlet değil, belki diğer büyük devletler ile müsavi hukukta, serbest bir büyük devlet muaraelesi görmesini de şart koymuştur. Paristeki salâhiyettar mehafil dahi yenî bir vaziyet almışlardır. Bv mehafîlde tngilterenîn siyasetindeh tereddüt ve temevvüçten, M. Musolininin sözlerinden Fransız s'yase • tinin müteessîr olmadığı ve Fran sanın Cemiyeti Akvam müessesesile silâhlan bırakma konferansının mevkiinî zayıflatacak olan ttalya nm noktai nazarına iştirak etmediğl kadedilmekle beraber Almanya tarafmdan açılacak hususi müzake rata Fransarun beynelmilel teşriki mesai ve uzlaşmak fikri ile ve diplomasi yollarla işticak edeceği bild'rilmektedir. Hatta Fransanın Sar havzasının iktısadî münasebetleri hakkında bugünden Almanya ile müzakereye hazır bulunduğu, bu mehafil ta rafuıdan ayrıca tasrih edilmekte dir. Vellıasıl büyük devletler Al * manyanm Cenevreden çekilmesile Avrupada tehad'düs eden gayet kanşık ve nazik vaziyete nihayet vermek için Cenevreden değil, kendi aralarındaki bilâvasıta ve hususî müzakerelerden medet umuyorlar. MVHARREM FEYZİ Selâniğe giden heyetimiz Heyet azaları dün avdet ettiler Selâmkbeki dördüncü Balkan konferansı müzakerelerine iştirak eden Türk heyeti dün akşam saat 18 de (Tevere) vapurile şehr!mize gelmiştir. Gelen heyet Türk Balkan grupu reisî, Trabzon meb'usu Hasan, grup umumi kâtibi Ruşen #Eşref Beylerle, heyet azaları ve Belediye muavinî Hâmit, Baki, AIi Muzaffer Beyler den mürekkeptir. Ayni vapurla Selân'ğe giden gazeteciler de şehrimize dönmüşlerdir. Bir polis memuru dün tevkif edildi Lutfi Efendinin silâhı da alındı Daîanderede bir aparhmanda otu ran Didar Ahmet Hanım alevhindeki komşulannm sikâyetini dmlerken bu hanımı karakola götürmek icin dövmek ve burun kem>klerinî kırmakla mazni'n polis memuru Lâtfi Efendinin. rejmî elbisesile tıthk^kat yanmakta iken dayak attı^mı bazı şahitler de tekrar eltHılerinden kendisi tevkif edflmistir. Tabancası alınar?k tevkifaneve şrönde rilen Lutfi Efendi hakkında dün öcüncü müstantiklîkce tahkikala devam edilmiştir. Müddeiumunvlik tarafmdan isticvap edilen şahitlar, isb'ntak dairesmde sorguya çekildîkten sonra mesele m»hkemeve verilecektir. Maammer Raşit Bey geldi Bir müddet evvel tedavi edilmek Czere Viyanaya giden eski darülfünun emini Muammer Raşit Bey iyileşerek avdet etmiştir. Türk köylerini yükseltmek için Başmakaleden mabat da bile gormemisti. Halbuki onu ho • ca üe beraber iste bu koyön kendi çocuklan yetiştirdiler. Demek bu kadar güzel sey, bu kadar kolaymıs ha! Mektebin on döniimliik toprağınm iki donümü yoncalığa tahsis olunmuştur. Çünkü mektebin bir ineği vardır, ve yağ çikaran, peynir yapan küçük makineieri. tyi gübrelenmis olmak ve tam vakitferînde iyice sulanmış bultmmak şartile bu iki dönürplük yonca tarlasının bir inesi yasahnağa kifayet ettigini bütün talebe ile beraber bütün i koylü görüyor. O n« güzel yonca, âdeta insanın yiyece^i gelir. Bütün yaz i neğe yesii yonca verilmekle beraber oBun kurutulan kısmı hemen hemen batnn kısnı inege ait (ndasını hazırlamısbr. Bn inek kövlünun dağa. ovaya sa lıverilen havvanı gibi günde bir iki okka değil, {Drunde tam on iki okka süt veriyor. Kovludr sonsnz hayretle kanfik bir takdir: Üleeen, bu pck iyi biryey be!.. Mektep arazismin bir iki dönüm yeri de sebze için aynlmıştır. Crada da • hî hoca ile talebe bahçrvanlık edîyor. Her çeşît sebzenin en iyileri burada yetiştyor. Mektebin on kovanlık fenni ansmdan ilk senesi alhn gi1>! yüz okka bal çdcması herkesi şasırhyor. KovSn knçocaklan mektebin dort fidanlıfnun yapraklanie ipekböceği yetiştrriyorlar. Tavakhanenin cins ve secme hay • vanlan haıikuiâde netieler veriyor. Pek kolav anlaremız ki bu ı'Hr koy mektebi o koyü cennete çevirecek o lan bir koy Daruifümmu gibi birşey dir. tlâve edeüm ki bu mektebin hoca • n koy kooperatifurin kâtibi ve müdürüdür de. Acaba bu yazdıklanmızin tahakkuku kabi! degıi midir? Kabildir, hatta fazlasile. Bumn» için ük iş olarak hocayi bu fcabiliyette yeb'ştirmeğe ihtiyacnnız vardır ki o da asla güç birşey degildir. YUNUSNADİ Söfyada mühim bir kumaş kaçakçılığı Birinci tahif''den mabat yannameden ütifade etmiştir. Bu kaçakçılik mes'ullerinden, kavas Fuat, Eliya Pinkas ve muhasebecisi Jak Sidi dün bütün hilelerini itiraf etmişlerdîr. Kavas Fuadın, kumaş ticaretha< nesd Pinkas kardeşlere 7000 leva borcu varmış. Bu borcun kendisine bağışlanması ve 10,000 leva da bahşiş mukabilimfe elçilik namma kumaş kaçırmıya razı olmuştur. Pinkas ismindeki suçlu bu kaçak isînin Fuatla aralarında 30,000 leva y a kararlaştınldığım itiraf et miştir. Muhasebeci Jak Sidiye ge lince, bu adam kaçakçıhk hakkinda az çok malumati oldugunu söylemiş, fakat mes'ul tutulacağmın farkmda olmadığını ilâve etmiştir. Dün, gümrük müfettişleri polis • lerle beraber Pinkas kardeşlerin mağazasında araştırma yapmıştır. Mağazada bulunan ticari evrak ve fatoralar üzerinde tetkikat ya • pilarak hariçten nekadar kumaş celbedildiği tespit edilecektir. Faturalarda bir top kadın ipekli kumaş görülüyor k! bu da gümrükçe tespit edilmemiştir. Binaenaleyh yakalanmıyan kaçak eşya meyanın • dadır. Bunun için 30,000 leva gümrük verilmesi lâzım geliyormuş. Bu hilekârca kaçakçıhk elçiliği mdzin müdahalesi üzerine ve elçi miz Tevfik Kâmil Beyin sefaret kâtiplerinden birini dördüncü polis dairesine göndermesile meydana çıkanlmıştır. Ruşvet almaMa suçlu polislerin muhakemesi Rüşvet almaktan maznun polis memuru Süleyman Efendi hakkın da birinci ceza mahkemesinde tevkif kararı verilmişti. Dünkü celsede, bu kararrn henüz mfaz edilmediği anlaşılarak tekidi kararlaştırılmışhr. Rüşvet almaktan maznun polis Nazif Efendinin muhakemesi dün üçüncü ceza mahkemesinde neticelenmiş ve beraetme karar verilmiştir. Mevkuf bulunan Nazif Efendi bu karar üzerine derhal serbest bıra • kılmıstar. IIB irtişa maddesi ve ar Bir jandarmaya rüşvet vermekten suçlu bahçivan Kâmil ve Feyzullahm muhakemesine dün üçüncü cezada bakılmıştır. Muhakeme umuntî aften istifade edilen «rrtisa» maddesînin luğ«t manası itibarile yalmz rüşvet alanlara münhasır olduğu mütaleasile bu maznunlar hakkındaki duruşmanın tatiline ve kendilerinin sabıkalı olup olmadığmin sorulmasma karar vermişrir. Müddeiumumilik, irtişamn rüş • vet verenlere de şümulii olduğu mütaleasmda bulunarak kararı temyiz etmiştir. 'l Zimmetine para geçiren Tütün tnhisar idaresi memurlarınd'an Mehmet Ali Efendinin tevkifine karar veril miştir. Bir tevkif kararı Kadınlara sarktntılık eden biri mahkum oldu inhsarlar merkezinde tnhisar idaresi Umum müdürlü ğündeki bazı kısımların Selânik Bankasının üst katına taşınmasına başlanmıştır. tnhisar merkezinin boşalan katla rtnda derhal tam'rata başlanacak, alt kat salonunda icap eden tesiiat vücude getirilecektir. Bina hazırlandıktan sonra Merkez Bankası ts tanbul şubesi buraya taşmacaktır. Vapurculuk Anoreim şirketinin idare meclisi bugün toplanacak ve Takdiri kıymet komisyonunun hu zur hakkı olan 25 bin liranın tedi • yesi talebi hakkındaki kararını verecektir. Bundan başka şirkete mütehas sıs ve salâhiyettar bir müdür tayini veya işlerin bir murahhas aza marifetile idaresi meselesi de tetkik edilerek bu hususta da bir karar verilecektir. Şirkete mensup vapurlann ta mirine başlanmışbr. Sultanhamamında Muzaffer, Suzan ve Luîz Hanımlara sarkmtihk eden tornaci çıragı Yovakimin' tevkif edildiğini yazmıştık. Dün Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesinde mütecaviz tornacının 22 gün hapsine karar veril • miştir. Röşvet idd'ası fahkikatı devam ediyor Bir yanoın davast Beyoğlunda Istiklâl "caddesinde Namıkpaşa haninın alt katındaki şapka ve manifatura ticarethanesinden çıkan şüpheli yangın hakındaki davaya dün ağır ceza mahkemejinde bakılmıştır. Bu ticarethane sahipleri fkbal Cenap Beyle Aleksandr ve Agop Efendilerin yanpını 24,000 liralık sigorta bedeline tamah ederek yaptiklan ve bu işte ticarethane müs • tahdimlerinden Ahmet ve ser komiserlikten mütekait Şakir Efendinîn de alâkadar olduğu iddia edilmiştir. Yeni şahitler dinlenecektir. Seyahatier hazırfanıyor Belediye seyyahin şubesi tarafından geçenlerde Bursa ve fznika seyahatier tertip edilmişti. Böyle seyahatlerin devamı kararlaşmıştır. Fakat mevsim geçmiş olduğu için önümüzdeki ilk bahardan itibaren ve mayıs ayinda başlamak üzere her ay küçük seyahatier yapılacaktır. Bu seyahatier Gebze ve saire gibi tstanbul civannda tarihî âsan bulunan her yere teşmil edilecektir. Adliye müfettişlen Anadoluda teftişat yapan Ad • liye müfettişlerinden Osman Talât, Ziya, Sezai ve Rahmi Beyler şeh rimize gelmişlerdir. Evvelce gelen Baha, Ferit ve Sabahattin Beylerle birlikte İstanbul Adliyesinde meşgul olan müfettişle rin miktan yediye baliğ olmuştur. Müfettişler, yakında Edirneye gidecekler ve Edirneden avdet eltikten sonra tstanbul Adliyesinde esaslı surette meşgul oLacaklardır. Beyoğlu polis merkez memuru Hulusi, ser kumiser Mücip Beylerle taharri memuru Remzi Efendi hakkında müstantiklik tahkikatı dün gec vakte kadar devam etmiştir. Bunlara rüşvet verdikleri iddia ve ihbar edilen mevkuf randevucu Gülüzar, Sabahat, Küçük Maryam ve Kıvırcık Maryam ismindeki kadınlarla bu işte tavassut rolü ifa eden sütçü Todorînin ifadeleri almmıştır. Hulusi ve Mücip Beyler serbest bulunmaktadır ve vaziyetleri, alâkadarlann isticvaplan bhirildikten sonra aydınlanacakttr. Rüşvet meslesinden mahkemece tevkifine karar verilen polis memuru Halit oğlu Sabri Efendi bulunamamıştır. Üçüncü ceza mahkemesi Sabri Efendi hakkmdaki tevkif müzekkeresinin tekidine karar vermiştir. Vapurcuiuk sirketi Memleketimize gelen seyyahlar Turing kulüp tarafmdan tespit edilen malumata göre, bu sene Yunanistana, geçen senekinden 140 bin fazla seyyah gitmiştir. Bu sey • yahlann çoğu Mısırlıdır. Halbuki, bu sene Türkiyeye gelen seyyahların yekunu (52) bindir. Yugoslavya ve Yunanistan arasında turizm îşlerini bir elden yapmak için bir mukavele aktediLmiştir. Bu mukavelenin tatbikı üzerine bu mevsimde yalmz Adriyatik sahille rinden Yugoslavya vapurile Yunanistana (6) bin seyyah celbedil • miştir. Bir kaçaVçı moföru yakalandı tmroz ile Midilli arasında kaçakçıhk yapmakta olan Yunan motörlerinden biri geçen gün gümrük muhafaza takip motörleri tarafm dan yakalanmıştır. Kaçakçi Yunan motörü sancak ve iskele fenerleri söndürülmüş oU duğu halde sahrllerimize yanaşırken çevrilmiş ve yapılan aramada bir ton kaput bezi, bir sürü çorap, levanta, iskarpm ve saire yakalanmıştır. Motörün kaptanı mahkemeye verilmifür, Romanya muhacirleri geliyor Romanyadan hicret etmekte olan ırktaşlarımızı getirecek olan Sam sun vapuru Köstenceden bugün hareket edecektir. Miktarları beş yüze varan Romanya Türklerinin ya rm şehrimize gelmeleri beklenmek • tedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: