30 Kasım 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

30 Kasım 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

»30 Te srinisani 1933 Ctanhnrivei' Çocuk Masalları meraklı şeyler) Taksi tayyareleri Amerika ve Avrupanın hemen her tayyare karargâhında arzu edenleri muayyen bir para mu • kabilinde gezdiren tayyareciler mevcuttur. Nitekim bizde de Ve"ihi Bey bu işi yapmaktadır: Fakat Cenubî Amerikada Arjantin hükumetinin merkezi Buenos Ayreste bunun daha mun • tazam bir şekli vücude getirilmis, taksi tayyareleri işleten bir şirket teskil edilmiştir. Buenos Ayresin Palermo tayyare karargâhında günün her saatinde sizi dünyanm istediğiniz köşesine götürebilecek tayyare ler mevcuttur. Yalnız gideceği niz yerde inilmek için bir tay • jrare sahası mevcut olması sart • tır. Tayyarenin hareket etmesi elli pesos yani bizim naramızla 27 ( Memleket mahsulierı Üzüm Türkiyede yetisen üzüm bü tün dünya üzümlerinden daha iyidir: Çünkü yetiştikleri yerle • rin güneş ve iklimi onlara fev kalâde bir tat ve renk vermek tedir. Zaten bundan 2500 sene ev valde meshur tarihci Herodot ta j ÇOCLKLAPL. cak bir hale gelmiş haykırıp duruyor, homurtuları Akdeniz u • fuklarında gök gürültüleri gibi akîsîer yapryordu. Nihayet günlerce yol yürii mekten doğan yorgunluklan ta katsiz düşmüs olduğu için ora da uyuya kaldı. Zaten küçük Cinin de beklediği buydu. Hiç fırsatı kaçınr mı? Eline geçirdiği bir torba ile kucak kucak kum , taşıyaTak Ramazanın yan açık | kalmış ağzmdan içeriye döktü. Ramazan ates püskürerek u yandı: Bu küstah kimdir, uyurken bana dokunmak cesaretini ba • kayım kim kendinde buluyor? Diye haykırdı. lira ücret vermek lâzımdır: On • dan sonra her kilometre basına Güç halle yerinden toparla • iki pesos bizim paramızla iki narak çöllere doğru koşmağa lira ahnmaktadır. başladı. Hem uçar gibi gidiyor, hem de kendi kendine mınlda • llk zamanlar fevkalâde bir nıyordu: rağbete mazhar olan bu tayya u,>rm R,amazan Efendi, Ramazan re seferlerî son zamanladâ pa Hain muhaldcak bu tarafa Efendî, birfcz dur, biraz beni din kacmistîr! rasızhk yüzünden müşteri bula • mamaktadı. ' • ' . Güneş bütün kuvvetile orta • Dev adam soluyarak durdu. et Işler çoğalır, dünya düzelirse hğı yakıp kavuruyordu. Rama • rafma bakmdı. Yerde minîmvni zan koştu, koştu. Eski yorgun • şüphesiz her tarafta bu sekil takbir mahluk gördü. Bu kfjcjk Iuğunun üstüne bir de bu yenisi si tayyare sirkeÜeri kurulacak cin Bulba idi. Tunusun en zeki, ilâve olunca o koca vücut bir tır; en kurnaz şeytanıydı. Lâkin seypestile donmüştü Azıcık dinlentan diye onu muzîp, müz'iç b"VÇin Venediği mek için kumlarm üzerine yas • sey zannetmeyin. Bulunduğıı n u landı. Küçük Cin Bulba dev adaÇinde Si Kiang eyaleti dahibitin insanlannm iyiliğine çah • mı n peşini bırakmamış, gizliden lindeki Su Çeu kasabası tıpkı şıyordu. gizliye onu mütemadiyen takip Italyadaki Venedik şehrini an • Onun için dev adamı pafil etmişti. Beiki kendilerinin yar dırmaktadır: Çünkü içinde pek avlaym tuzağma düşürmek i« dımlanna ihtiyaci olur düşünceçok kanallar vardır. Su Çeu katiyor, Ramazana karşı gayet r.asile yolda rasgeldipi rüzgâr kralı sabası bundan tam 3 bin sene zik davranıyordu: Simi de birlikte gelmeğe gelmişevvel küçük bir gölün kenarında tî. Ah efendim, canım, suîta • tesis olunmustur; Su Çeunun nım, Ramazanım, diyordu, çok • ancak 5 tane sokası. 20 kilometRamazan böyle çölün ortasmtanberidir senin şöhretini duvu • da halsiz, mecalsiz serilip kahnyordum. Küçük parmağmla kc • ca Bulba Siminin kulağına ya ca bir ağacı yıkarmışs.n... A» vaşça dedi ki: lanlar önünde tavşanlar gibi ka Haydi bakahm marifetini çarmış... Şimdiye kadar yüziinü göster! görmek nasip olmamıştı: Bu^iin, Sim ellerini çırpar çırpmaz mütçok şükfir o şerefe de ail oldum: hiş bir kasırga ortalı?ı allak bulSenin ne gibi hizmetinde bulu lak etti. Kumlar şarktan garbe, nabilirim? Bir emrin var mı? cenuptan şimale doğru savnıl • Dev adam sağ kolunu saîlıyamaşra başladı. Aradan ancak beş rak homurdandı. O sırada da beç on dakika gecmisti ki dev adamm on ağaç birden yıktı: üstü yıgılan kumlarla yükseîr bir Çok susadım, bu Allahın dağ halini almış, Ramazan bo • beîâsı yerde su çok kıt! murdana homurdana boçulup reden fazla kanalı, bunların ü Bueba iğilerek cevap verdi: gitmıeti. zerinde 27 köprüsü vardır; Pek doğru efendimiz, eger Küçük Cin Bnlba hemcn ka Fakat malum ya her madal • bendenizi takip ederseniz size natlanıp uçtu. Bu haberi Mîtün yanm bir yüzü olduğu gibi bir doya doya su içirirîm! o civar ahalisine müjdeledi: de ters tarafı vardır. Su Çeu Küçük Cin öne düştü, dev a kasabası da sureta Venediğe benO günden itibaren artık bu dam da arkasmdan yürüdü. Günziyen güzel bir şehir olmakla beuğursuz düşmandan kiımenin lerce yürüdükten sonra Afrikakorkusu kalmadı. Herkes ser • raber bu fazla su yüzünden mütnın en şimal noktasma, deniz kebest serbest çahşmağa, gezmeğe hiş bir sivrisinek istîlâsına ma nanna vâsıl oldular. ba«ladı. ruz kalmaktadır. Sıtma çehir • Kucük Cin: den eksik olmamaktadır; lşte Tunusun cenubunda «Ra Buyurun efendimiz, kana Uzun zaman sakinlerinin a • mazan sahrası» denilen çöl, bu kana için! dedi 40 bin iken hastalık yüzündevin öldüğü yerdir. Oraya bu Dedil Ramazan koca karnını den bunlar srittikçe azalmıştır: isim ondan dolayı verilmiştirIcumlarm üstüne yayarak yüzü Bugün Su Çeu ahalisinin mik • koyun uzandı. Üç dort yudum • tarı 9 bindir. Böyle giderse Çin da birkaç ton deniz suyu sümürVenediği yakmda ortadan kal dükten sonra hiddetle ayağa kalkmamaktadır: Yakmda olacak! tı: Bu su acı be! Hoca Oğlum, verdiğim he Diye haykırdı. Sonra kendi sap meselesini gene halledeme sine oynadığı oyundan dolayı kü missin; Böyle giderse bu sene çük Cini cezalandırmak icin et muhakkak dönersin! Evde sana Hediye kazananlar rafına bakmdı. Fakat bilirsiniz yardım edecek bir erkek veya ki bu tayfanın istedikleri zaman kızkardeşin yok mu? ve gözden kaybolmak ellerindedir. Çocuk Yakmda olacak e Yeni Bilmece Bulba ortada yoktu. fendim: Annem birkaç aya kaRamazan hiddetten kudura • dar doğuracak! Ramazan Af« rikanın en müthis bir dev adamıydı: Ba şı bir may mununkine bra ziyor, kulakla n bir filinkinden daha ge • nişti: Ağzını açıp kapadığı zaman gök gflrültüsü gibi müthiş bir hı • rıltı çıkarıyor du. Saçları bir orman gıbı sık ve kanşıktı. Omuzlan birer dağ parçalan tarzında yiikseliyor du. Ramazan vahşi, hain. hir*ız, kavgacı bir mahluktu. Şimalî Airikanm bütün köylerinde ondan korku ve hasyetle bahsolunurdu. Herkes senelerdenberi yaptıği cinayetleri korku ile hatırlar ve biran evvel vücudünün dünva yüzünden kalkmasına dua ederdi. Fakat kimsenin ona birşey yapmak elinden gelmezdi: Zira Ramazan yirmi aslandan daha kuvvetliydi: Bir gün gene acık • mış kudurmus, Tunusun bağlannı, bahçelerini altüst etmeğe, evlerini, binalarını kırıp' yiktnftğa başlamıştı. Bir aralık köylerin birinden geçerken arkasmdan, ince, sinek vızıltısı gibi bir «es i «itti: Oxamlerimiz kurutulmadan temizlenirken Anadolu üzümlerini kitapları nın birinde fevkalâde metetmek» tedir: > • Üzümlerimizin ekseri cinsle rinin 100 grammda 270 kalorî miktan mevcut olduğu cihetle sade yemiş olarak değil, gıda olarak ta yenilebilir. Diğer taraf' tan içlerindeld şeker miktan % 97 ye kadar çıkmaktadır: Üzümlerimizin yaşlarî kadar kurulan da cihanda eşsizdirler: Üzümleri kurutma ameliyes! oldukça güç bir meseledir: Bugün sade Türklerden mürekkep olaa işçiler bunu mükemmel bir su • rette yapmaktadırlar: Kuru üz&Bt lerimiz bimassa Ahnanya, fn « giltere, İtalya, Hollanda ve Mı sıra sevkedilmekte, memlekette bu sene 7 milyonla 15 milyon Türk lirası bir servetin girme sini temin eylemektedh*; Memleketimizde her seen 35 milyon ile 50 milyon Irilo üzüm mahsulü ahnmaktadır; Ey Türk çocuğu, Türk genci, Türk üzümünün kıymetini bü, onun kıymetini icap edenlere öğret! Amerikalt tinema artisti Jean Miljem ve iki oğla. Jean Müjaı* cuklarınt kendisi gibi aktör değil atker yapmak ittiyor. Bahj.n f >mdiden onlara üniforma giydirmif. ETAHATltR Afrikada eski bir memleket: Fas <.... Afrikanın «imalindeki memle Hali hazırda taklidi bile im • kânı olmıyan çiniler, muhteşem ketlerin en eskilerinden biri hiç sütunlar, oymalı tavanlar ve şüphesiz san'atkârane eserlerle saireainin birco£u da orada vakdolu Fastır. Çünkü orada Türk • ler ve Araplar çok mühim abideler inşa etmişlerdir. Denilebili1 ki Fasta Endülüsteki Elhamra sarayları ve saire ile boy ölçüşe bilecek birçok eserler vardır. Araplar Emeviler devrinde ı Fasta hâkim olduklan gibi ora | dan denizi geçerek koca Ispanya kıt'asım da idareleri altlarına almışlardır. Fakat bu bina ve abidelerin çoğu şu suretle yapılmıştır: Bir bina inşası ka^arlaştınldı mı köylere memurlar gönderilir, inşaatRabatta Hasan kaleri ta çalıştmlmak üzere adamlar tile hâkim olan Magrip Türkle • getirtilirdi. Çok defa da bu a rinin eseridir damların adetleri lüzumundan Fasın mükemmel havuzlu, bol fazla olurdu. Onlardan bir kıs mı yorgunluk yüzünden ölür, yer ağaçlı bahçeleri de bir zamanlar lerine baskaları konurdu. çok meşhurdu. Ne yazık ki bu Para azaldı mı, vergiler yük ' kıymettar eserlerm ekserisi gü • seltilir, hazine doldurulurdu. zel muhafaza edilememiştir. YaO zaman yapılmış olan bina vaş yavaş aklı başlanna gelen lardan çoğu bugün birer harabe yerliler bunların iyi muhafaza halinde olmakla beraber hâlâ sını temin için genç mimarlar hariçten gelen seyyahlann tak • yetiştirmeğe ancak son zaman • dir ve hayretlerini mucip olmaklarda başlamışlardır. tadır Bilmeceyi doğru haJledenler Gtirbtiz ve şirin çocuklar Gecen bnmecemiö oognı naHeaeuuT^ denUaı fptoferal göndeçralertn resünlerlnl basıyomı. Soldaa aağa: 1 KAbatM Krkak Vm* »6 Öm« 2 Ordn oçta mekUptop, M«u>taia. t KadJtör Adced Nennin. 5 TÇSI»Ü< aoktk Ko. Andon Mara. 8 Aksaray Küçuklfcng» «wlde»i 11 İsmall Rifat. 7 Fatlh ttfaiye c»dcle«l Mo. 83 Pe . rlhan. 8 Fatlh Nlşanca Bakkslsaâe 38 numarada Hllmt. 9 Karagümrük Kabakulak »5 nı rula AU Zehra. Fıkralar J beyln Gelecek hafta tzmir gürbüzlerinden biri daha «Foto: Veinberg*

Bu sayıdan diğer sayfalar: