23 Şubat 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Şubat 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet Şubat 23 HARPTE Şehir ve memleket haberleri Şehîr Meclisinde ' Bir ev yıkıldı l j Siyasîicmai Moğolistan İspanyol heyeti meselesi Midillideki insanlar, dövüşe dövüşe ölmek istiven Tramvay servislerindeki İki kadın mucize kabilin İspanya tüccarile şehriçelik yürekli kahramanlardıî miz yumurtacıları den kurtuldu întizamsızlıktan Gemide yalnız iki sandal vardı. Uç mayin,fiçyara! Son yağan karların tesirile evvelki toplandılar şikâyet edildi Onların denize indirilmetini emretBa müthiş gürültü içinde geminin kıçtnda bultmanlar, ikinci bir mayinin üstüne gittiğîmizi haber verdiler. Gennvi tağlam kalan uslrurlnnmn ianesile biraz ilerletthn. Fakat kıçta görülen m>yinden kurtulp.hm derken solda bir mayin e çarptık. Bu ma"in geırînin tam ortasında natladt. MidUli, aldıği yaradan iieri dolan suUnn »es~r:le »ol tarafma yatmağ* basladı. Bu ikînci mavinden sonra kuHulus ümi*'erin« büsbüHhj veda ettat. ümit azal«*ıkra bîddet ve ç»zab"»ın'î. aruyordu. ölrne&e karar vermtşÖc. Onm içîn îneiliz muhriplerile tayyarelerine kam bilâmkıta atese devam ecHyorduk, bövlece birkac dakiVa da fca sreçti. Midilli, o früzel kruvazöriimüz, •jaesim paralıvan iki yaradan içine a \rm~ kmnlarta bofhılmaia baslamıs bir Içafcraman vaziyetinde idi. tim. Midilli mayinlere çarparken bir defa daha kumanda köprüsüne geltp gitmiş olan aüvarimiz fon Hip> pel efrat ve zabitanın tahlisine ne zaret etmek iizere sandallardan bi rme binmeğe hazırlandı. Kaptan fon Hippel gayet sakin ve metin idi. Haline bakınca geminin batmakta olduğuna hükmetmenin imkfiıu yoktu. Süvarimiz, uzun müddet Alman erkânıharbiyei bahriyesinde çalışmıs, elli yaşlannda âlim ve mütefennin bir bahriyeli idi. gece sabaha karsı Usküdarda tca diyede üç kath ahşap bir bina yı • tstanbul Şehir Meclisi dün birinkılmış ve içinde bulunan iki kadın ci reis vekili Sadettin Ferit Bevin rimucize kabilinden kurtulmustur. YJyasetinde saat 15 te toplanmıştır. kılan bina strkeci tstefanof istnir.de Büvükdere fidanlığmda yetistibirinin evidir. Esasen harap olan bu rilen fidanlar hakkındaki talimatevin damı evvelki akşam kar yığınnameye dair Mülkiye Encümeni çökmüştür. mazbatası okunmustur. Mazbataya larına dayanamıyarak azadan Nazmi Nuri Bey itiraz et • Evin üst katında sirkeci tsbefanof ile kansı, orta katında kiracı polis miştir. Bunun etrafında münaka Nihat Efendi ile validesi Hüsniye ve salar yapıldıktan sonra, tktısat ve hemşiresi Nadire Hanımlar oturmakHukuk Encümenlerine gönderil • ta, alt kat ta boş bulunmaktadır. mistir. O gece ev sahipleri misafirltkte ve Buz dolaplart metelen polis Nihat Efendi de vazifesinde Bundan sonra buz sarfiyatı hakimif. Nihat Efendmm validesi ve kında makamın bir mazbatası o • hemşiresi ikinci katta bir yatakta kunmustur. Maıbatarfa bir iki se • yatarlarken evvelâ çatı çökmüş, danedenberi şehrrde pek rağbet gören da sonra bütün bina yıkılarak bir buz yapma ve soğutma cihazlarının kısım enkaz yirmi metro ileriye Belediyenin buz yapma ve satma fırlamıştrr. Bu yıkihna esnasında imtiyazına zarar verdiği, bunun iyalnız ana kızm yattıkları yatağm çin bırz dolaplan hakkmda bazi işgal ettiği saha kadar döşeme kısmı tedbirler ahnması istenilmekte idi. yan direklerden birine takılı kalmış Mazbata tktısat ve Hukuk Encü • ve bu iki kadının hayatı muallâkta menlerine gönderildi. Azadan dok • kalan bu tahta parçalanmn üstünde, tor Hulusi ve Hikmet Beyl«*rîn bir harika kabilinden kurtulmustur. Getakriri okundu. Takrird'e hâlâ ts • rek binanm yıkilmarmdan hasıl o tanbul dahilinde bazı evlerin pen • lan gürültü ve gerek kadmlann fercerelerinde kafesler bulunduğu, yadı üzerine derhal etraftan ma bunlarm halkın sıhhatine zararh olhalle bekçisi ile zabıta menrarlan duğu zikredilerek kafeslerin yasak ve halk yetismiş, kalan kısma meredilmesine dah* bh* karar verîlmesî diven dayannuş ve kadmlar yere istendi. indirilerek kırrtarılmıslardır. Takririn makama göndeHlmesine karar verildi. tspanvadan şehrîmize gelen ve tspanyol tacirlerinden mürekkep oIan ticaret fceyetile tstanbul vumurta ihracatcıları dün Ticarst Oda sında kâtibi umumî Vehbi Be^in rivasetînde bir ictima yapmışlardır. Bu toplantıda Türkiye tsvanya arasındakî ticarî münasebetlerin inkişafı careleri görii«ülmüştür. 1933 senesinde tspanyaya yu murta ithalâtında birinci gelen memleket Türkiyedir. Geçen sene zar fında memleketimizden tspanyaya İspanyol istatistiklerine nazaran 12 milyon kilo yumurta sevk ve ihraç olunmuştur. Son mavin, son yara! Tam »andallar inerken kîç tarafrmızdan bir mayine daha çarptık. Bu beşinci ve sonuncu mayin idi. Artık geminin süratle batacağı muhakkak idi. Derakap «terki »efine» emrini verdim. Bütün efrat ve zabitan tahliaiye kemerlermi ve yeleklermi takmiitlardı. Her biri on on beş ki^i taşıyabilecek beş alti sal vardı. Onlan da denize attık. Süvari sandal • lardan birine girdi. Fakat iki san dalın ikisi de içine mürettebat dolar dolmaz hemen battılar. Çünfcü mayin infilâklannın şiddetinden ikisi de fena halde harap olmustu. Sandallara binenler de kâmilen denize dökuidüler. lngilizler hâlft atese devam ediyorlardı. Mürettebat denize atliyarak, sallara btnmege veya tutuşmağa çalışıyorlardı. Şimdi denizin yüzflnde beş yüz delîkanlı yttserek gemiden uzaklasmak için çabalı yordu. Midillinin asıl mürettebatı gerçi daha azdı. Fakat akma çıkacağrmız sırada bir kısun mürette batı tebdil etmek üzere gelenler gemiye almdıklan gibi, mezuniyet nobeti gelenlerin karaya çikmala rına müsaade edilmemîs, hepsi te finede bırakilmışlardı. Bu tedhh, zayiatımızın daha fazla olmatına esbebiyet verdi. Fakat zavallı Mi dillinin böyle elim ve feci bir akıbete uğnyacagıni kfan keşfedebi lirdi. Sehrimizde yumurta fiatleri çok düştü tstanbulda yumurta fiatleri son günlerde çok düşmüştür. Bu suku • tun sebebi mahreçsizliktir. tspan • ya ile yakında bir ticaret anlaşması yapılırsa yumurta fiatlerînin haylî yükselmesine intizar olunabilir. Buzhane mallan sandığı 10 liraya. taze mallar 1 4 1 5 liraya piyasaya a r zo 1 unm ak tad ır. Sehrimizde günde 80 90 sandık takriben 130,000 adet yumurta sarfolunuyor. tstanbulun nüfusu aşa • ğı yukarı 800,000 oiduğuna göre gün<fe altı adam bir yumurta sarfediyor demektir. Şehrimizdeki stok mal 1700 • 1800 sandıktır. Bunlarm 1100 sandığı buzhane malı, mütebakisi yeni taze nutllardır. Bundan sonra dahi'den müvaredat mütemadiyen fazlala • şacaktır. Birkaç hafta sonra Trakya ve Anadoludan haftada en aşağı 6 bin sandık yumurta geleceği bildîrilmektedir. KÎÇ tarafı »uya gömülmüş, »ol tarafina iğilmiştî. Sularm cereyanına lâbi ve âciz bir halde idik. Kumanda körrüsünden denize bakiyor, her tarafta mayînlerin kaynaşbjmı görü jrjordum. Eğer vaziyet şakaya mii • •ait olsaydı, hakikaten çok mah toldar ve bereketli bir tarlaya düstüfc, dîyebilirdira. Böylece kaç dakifca «ectijKni bilmiyorum. Sular bizi l e l tarftmıza doğru biraz daha yaslatmı olacak ki, solumuzda bacala fcm nizasında bu defa iki mayin birden Batladı. O taraftaki toplann •aürettebah bu çifte infilâka kur fcan «fttiler. Tramvaylardan fikâyet MÜTEFERRtK TOrk ?abifan ve efradınm fcahramanlığı Türk zabitan ve efradı da geminin her tarafında Alman zabitan ve efradile yanyana aslanlar gibi harp ediyorlardı. Topçu zabiti yürbası Hüsamettin Bey Alman topçu kaptana yüzbaşı fon Nordekin yanında topçu kumanda mevkiinde ifayı vazife ediyordu. Baki kalan topları • mizla azgın bir surette hUcum eden düşman muhrip ve tayayrelerine halâ ate* ediyorduk. Gemideki insanlar dövüşe dövüşe ölmek istiyen çelik yürekli kahratnanlardı. Midilli gittikçe sol tarafa yatı yordu. Bunun üezrine makine ve kazan dairelerindeki mürettebatm, çarkçılarla atesçüerin mevkilerini terketmelerini emrettim. Bu ana kadar ağrr ağır sol tarafma yatan geminin şündi daha seri bir surette o tarafa yıkıldığım görüyordum. Bu yüzden kazanlardaki atesçilerde» bir kısmı • iki kazan mürettebati çıkamıyarak mevkilerinde mahpus kaldılar. Bu zavalhlar, kapanmış olan kapılan vurarak kendilerini gemi ile batmak tehlikeainden kurtar"•f""" istiyorlardı. Türk zabitleriie unutulmaz bir veda! Artık Midillide hemen hemen kim•e kalmaımştı. Ben de tahlisiye yelegimi paltomun üstüne geçirmis denize atılmağa hazrrlamyordum. Bu sırada Türk topçu kaptanı yüzbası Hüsamettin Bey ile çarkçı binbası Nurettin Bey yanıma geldHer. Bu iki zabitin o andaki kahramanca sü kun ve itidalini, hiç unutamıyaca ğnn. tkisî birden: AHaha ısmarladık! Elveda, yüzbaşı! Vazifemizi yaptık, ölmekten başka yapacak vazife kalmadı, dediler. Gemi batıyor, denize atlayı nız ve biran evvel uzaklasınız. Yoksa sular bizi de asağı çeker! dedim. İkisi birden ulvi, ilâhî bir feda kârlıkla: Hayır, dediler, biz güzel ge mimizden aynlmıyacagız. Onunla beraber dövüştük, onunla beraber öleceğiz. Bu kahraman Türk zabitlerine g;özlerim yasararak baktım. liksi de birer senamet abidesi gibi yüksek, vakur", ölümü hiçe sayıyorlardı. Kuvvetle birbirimizin elini sıktık. Elveda yüzbaşım! Elveda beyler! (Mabadi var) "Açın, açın kapılan! „ Bu canhıras feryatlara kulak asmamak mecburiyetinde idik. Kendi kardeşlerimizi orada bile bile ölü mün pençesine terketmek öyle yü rek paralayıcı bir ııtrrap ve azap idi ki ne vakit akluna gelse titrerim. Fakat onlan kurtar amazdık. Sula rra hücumile hepsi boğuluncıya ka dar kapılara vurdular. «Açın, açınîdiye beyhude yalvardılar. NOıayet sesleri kesildi... Zavalhlar boğul • muslardi!.. Onlar zavallı idi de sanki Midillinîn güvertesinde kalanlar zavallı degil miydi? Azadan Senihi Bey de tstanbul tramvay seyrüseferlerine dah Mec> lise nzun bh* takrir verdi. Takrirde tstanbul Tramvay şirketinin halkı iz'aç eden yolsuzlukları, seferlerin görünüşte muntazam olduğu halde, nizamata kat'iyyen uygun olmadıfı izah ve seferlerin sirketin menfaa tine ve halkın zararına tertiıp edildigi bildirilmekte idi. Takrir, bu vaziyetin önune geçilmesi için MecIisin bir karar vermesini istiyordu. Senihi Bey, takrfrinde bilhassa şu noktalan zikrediyordu: «Şirket halkı dolambaçlı yollarla fevkalâde zarara sokmaktadır. Bir günün 12 saatind'e Şisliden muhte Iff istikametlere 330 araba hare • ket etmektedir. Bu miktann biiyük btr kısmı TUnel ve Şişli hattmda iflemektedir. Çünkü bu tramvay se • ferlerile şirket kendi bir parçası oIan Tünele de müsteri taşıyor. Sonra bir tramvay vagonunda resmen 28 kişilik oturacak ve ayakta du racak mahal mevcut îken sirket bir arabaya sardalya bahkları gibi otuz, kırk ve daha fazla kişiyi dol • durmakta ve bu suretle hasılitmı iki misline çıkarmaktadır. Şîrket ikînci araba yerine daima birinci arabalan fazla çikanyor ve bu su retle bilet farklarmdan senede bîr milyon küsur lira mevki f arkı kazanıyor. Halk tramvay hat ve mmtakalarınm fazla değişmesinden de büyük zararlar görmekteHîr. Bu • nun içîn tek bilet nsulü tatbik edilraeli ve hatlarda mümkiln olduğu kadar aktarma usulünü kaldırma • lıdn. Şişli, Maçka ve Kurtuluştan Fatihe değm arabalar harekft et • tirilmelidir.> Senihi Beyin takrîrinm makama gönderîlmesi ve makamın noktai nazan sorulduktan sonra Mecliste müzakere edilmesi kabul edildi. ikflsat vekâleti hykuk müşaviri geldi Denizyollan, Akay ve Havuzlar idaresile Ereğli sirketi arasinda mevcut mukavelenin tatbikı mese • lesinden çıkan ihtilif devam et • mektedir. Eregli şirketi evvelce Karadeniz ve Akdeniz hatlan için kömür ihtiyacraı temin etmek maksadile ya pılan bir itilâfnameyi tatbika de • vamdan hntina etmektedir. Uzun zamandanberi devam eden bu anlaşamamazlık bu idarelerle Ereğli şirketi arasında halledile memis ve tktısat Vekâletine aksetmişti. Vek&let Hukuk Müsavfri Galip Kemal Bey bu iş hakkmda tetkikatta bulımmak üzere sebrimize gelmiştir. Denizyollan idaresile Akay ve Havuzlar îdaresinra ihtiyacı olan kömürler münakasa 3e tedarik edilmektedîr. tspanyol heyetinin yarınki temaaları tspanyol heyeti yarm tekrar Ti caret Odasına gelecek ve Türk ihracatçılarile temaslarına devam e decektir. Heyet azası yann, deri ve barsak ihracatçılan ve zahire ta cirlerimizle temas edecektir. Bu içtimalarda Ticaret Odasmdan bir metnur da bulunmakta, müzakere ler esnasında icap e<îen malumat ve htatistikler derhal temm edilmek • tedir. num Rusya komünist fırkasî « ım on yedinci kongresinde o» cunan bir telgrafname ile Japon harekâtı askeriye kumandanı ta • rafmdan Cahar eyaletindeki Çin hüku> metine verilen bîr ültimatom bütün dünyanm nazari dikkatini tekrar Mo • ğolistan meselesine celbetmiştir. Ko • münist kongresinde okunan telgraf, şimalî Moğolistanın merkezi Ulan Batur eski ismi Urga sehrinden, Mo • gol ihtilâl halk fırkasî riyasetinden gelmiş olup Moğolistanın Japon emper yalizmi tarafından tehdit edilmekte olduğunu ve Sovyetlerden muaveuet befc lendiğini bildirmektedir. Moskovadan istimdat eden bu telgraf Sovyetlere dayanmakta olan haricî yam şimalî Mo • ğolstanm Japon istflâsı tehlikesîne maruz kaldığmı ispat ediyor. Japon kumandanlığı tarafmdan cenuM Moğolistandaki Çm hükumetine bîldirilen ültimatomun ihtiva ettiği maddeler şunlardır: 1 Seddi Çin boyunda Lhnmzu dvannda Cin askerî kuvvetleri işgal etmekte buiunduklan mevzfleri derhal tahliye edeceklerdir. 2 Çin kıtaah askerlikten tacrit edilen bir mmtakaya sevkeduecektir. 3 Çin memurlan Maneuriden gelen gazetelerin ve beyannamelerin duhuîürü menetmiyeceklerdir. 4 Çin memurlan yukandaki ta let>îftri derhal kabul ve icra etmediklelr takdirde Japon kuvvetleri harekâtı askerîveve başlıyacaiclardır. Bn ültimatom Japon kumandanhgt* nın Mançuri ve Jehol gibi cenubî MoŞolistanın Cahar ve bunun Rarbimlekl Soivuan eyaletînde Çin askerî ıdaresine kat'î snrette nihayet vermef e nîyet et» tiklermi an'atıyor. Bu eyaletierde Ja non kuvvetleri ile btmlartn muavmi Mancu ve Moğol kuvvetlerinin yerleş» mis ohnasüe Sovyetlere dayanmakta bulunan şimalî yani haricî Mofolista • nm dahi Japonlar tarafmdan işgaltne yol açılmış olacaktır. Bunun için Ulaa Baturdaki hükumet Sovyetlerden istimdat etmiştir. Sovyetler Japonlarm Mançurînm S o v yet nüfuz mmtakasmm şimal kumında yerleşmeleri hâdisesi karşısmda büyük* sulhperverük göstermişler ve Japon • lann bu harekâfana bîlfifl mani ohna mtşlardi. Şimdi Japonlarm Moğolista • nm Sovyet nüfuz nuntakası olan simal kısmmı tehdit etmelerine karsı nasıl bir hatb hareket takip edecekleri malum adamları nefsi Sovyet arazisine karsi yapılacak herhangi hücum ve tecavüze kuvvetle mukabele edileceğbe on yedinci kongrede irat eyledikleri nutuklar ile süphe bırakmamışlardu. Çinde Mançu hakanlığuun sukutun* dan sonra Çin hükâmetinin Macuri, Moğolistan ve sarkî Türkistan gibi etrafındaki yerlerde Mançu, Tunguz, Moğol ve Törkler elindeki ziraate salih yerleri zaptederek bu yerlere ÇmK muhacirler doldurmuş ohnası ve buraIann halkını çorak, çöl ve yüksek dağIık yerlere çekilmeğe mecbur ederek ma iset cihetinden sıkmbya uğratmasmuk siyaest cihetinden büyük bir hata oldu» zu Moğolistandald hâdiselerle dahi sabit olmustur. Çünkü Japonlar cenubf Moğob'stana girdikleri vakit Moğollar tarafından pek iyi karşılanmıslar, bunlarla birUkte Çininere karsı harekâtta bulunmuşlardır. Dünyanm en zengia bir yeri olup mesahai sathiyesi Avrup* kıtasının yansına muadil bulunan Mo . ğolîstanm atisi simdi bütün eihanı alâkadar etmektedir. MUHARREM FEYZt ADLtYEDE Yıldız sarayı yeniden tefriş ediliyor Rcsmî merasim daîresi haline ifrağ edilen Yıldız saraymda başlıyan tadilât ve tesisata devam edilmek • tedir. Sarayın yeniden tefrişi bh* muteahhide ihale edilmişttr. Temmuz nihayetine kadar saray tamamen tefriş ve tanzim edilmiş olacak ve eylul ayında beynelmilel parlâ • mentolar konferansı burada toplanacaktn*. Yıldız sarayımn tanzim ve tefrişile meşgul olan komisyona riyaset etmek üzere şehrimize gelmiş olan Büyük Millet Meclisi ikinci retsi Ha san Bey dün akfam Ankaraya dönmüştür. Adliye yangını dsvasında iddia mahamı Adliye yangını binası tahkikatınm adlî safhasnu idare etmek üzere tstanbul Müddeiumumî muavini salâhiyetile şehrknize gelmiş olan tzmhr ihtısas mahkemesi müddeiu mumisi Arif Beyin bu salâhiyeti yangm hakkındaki davanm tzmir A ğıreeza mahkemesine nakli üzerine tabiî olarak kalkmıştı. Vekâlet tz mit Ağırceza mahketnesinde de Adliye yangını davasmda iddia makanunı gene Arif Beyin temsil etme sine karar vermiş olduğ'undan mumaileyh tzmit Müddeiumumî mua vini salâhiyetile davayı takip etmek üzere tzmite gitmiştir. Bir katilin muhakemesi Bundan bir müddet evvel Siiadîyede kahveci Salihi öldürmekle maznun sabıkah katillerden Marmara Şakirin muhakemesine dün de A ğrrcaza mahkemesinde devam edilmiştir. Bir kısım şahitler gelmediği için bunlarm çağınlmasına karar veriierek dava talik olunmuştur. Baktrkoy doğum evi Çocuk gOnö M. Malşın konferansı Üniversite ıslahat müşaviri terbiye hakkındaki bîr seri konferansının ilkini dün verdi Prof. Malş konferans verirken... Konferan* dinleyicilerinden bîr ksmı Evvelki gün Ankaradan avdet etmiş olan Üniversite Islahat mii • saviri profesör Malş dıin saat ikide Universîtenm büyük konferans salonunda, terbiyenin tarihi ve esas prensipleri hakkındaki seri konfe • ransmm birincisini vermişth. Konferansta Üniversite Rektörü ile bir çok profesörler ve sehrimizin orta ve flkmektep hocalarmdaa bttyilfk bir kalabahk hazır bulunmus ve bir buçuk saat kadar devam eden bu konferans doçent Sabri Eıat Bey tarafmdan türkçeye çevrilmiştir. Profe»&v bu konferansında yeni terbiyenin prensiplerini anlatmı*, çocukta hayattan gelen bir takım kuv vetler bulunduğunu, mürebbilere düsen vazifenin bunlan inkişaf et • tirmek oldugunu. fiziyolojik ve a > Bakırköy Doğum Evi hakkmda aAteş . Güneş kulübü «çocuklan zadan Kemal Beyin takrîri okunmuf tam ve kâmil olarak küçük yaştan ve Bütçe Encümenine gönderilmişcemaatçi yetiftirmek» gayesile bir tir. Kemal Bey, bu Ev hakkmda içocuk günü tertip etmiş ve bugün zahat vererek demistîr ki: saat beşte verilecek olan ilk çocuk « Bakırköy Doğum Evi üç se gününü tktısat Vekili Mahmut Ce nedenberi tesis edilmis ve şimdiye lâl Beye izafe etmiştir. kadar bîrçok hastalar tedavi et Kulüp reisi Bolu meb'usu Cevat miştir. Evin vazife ve gayesi fıkara Bey, içtimada çocuklara bir hitabe ve köylü kadmlarmı meccanen te irat edecektir. davi etmek ve doğurtmaktır. Merabaı varîdatı ufak yardımlardır. Bu yardımlar sayesinde bugün modern Bir müddettenberi sehrimizde bubir hale gelen bu şifa yurduna yar Iunmakta olan Büyük Millet Mecdım istiyorum.» lisi ikinci reisi Hasan Bey dün akGelecek sah günü devam edilmek şamki trenle Ankaraya gitmiştir. fizere celseye nihayet verilmiştir. Hasan Bey Haydarpasa istasyo • nunda hükumet ve fırka erkânile melî hayatm tahsîl ve terbiyede, şehrimizdeki bazı meb'uslar tara • maddî ve manevî inkişafta büyük btr rol oynad^tinı anlatmiştır. Pro fından teşyi olunmuştur, fesör yeni terbiyenin mektebi, ço cuğun bütün faaliyetlerine inkişaf tmkânları veren bir içtimaî hayat saBirkaç gündenberi sehrimizde hası haline getirmeğe matuf me • bulunan Çin askerî heyeti dün Yıl saisini bîrçok misallerle anlatmıs, dızda Orhaniye kışlasmı ziyaret etellerinde yetişen çocuklar istikbali hazırlıyacaklan için mürebbilerîn is mişlerdir. Kiflada misafirler şere • fine bir resmigeçit yapılnustır. tikbali düşünen ve sezen insanlar olmalan lüzumtmu izah etmiştir. Çinli misafirler buradan sonra M. Mals konferansının sonunda Harbiye mektebini ve Sipahî Oca hararetle alkışlanmıştır. ğını gezmislerdir. Sipahî Ocağında ProfesörUn ikinci konferansı 29 tnisafh Çin heyeti şerefine bir çay mart perşembe günü verilecek ve ziyafeti verilmiştir. bunda eski zamanlardaki terbiye Çin askerî heyeti pazar günü Çiprensipleri anlatılacaktır. M. Mals bu mevzu etrafında 4 çerin vapurile Odesaya hareket edekonferans verecektrr. ceklerdir. Halkın bilgîsîni yolu arttırma Asliye hukuk ve ceza mahkemeieri taşınıyor Hasan Bey gittı Asliye hukuk ve ceza mahkeme • lerinin de yakında Yenipostane bi nasına nakline başlanacağını yaz mıştık. Hangi mahkemelerin hangi salonları işgal edecefi tamamile tesbit edilmiştir. Hazirlanan krokiye göre önümüzdeki haftadan itibaren bu mahkemeler sırasile yeni binaya geçmeğe baslıyacaklardır. ŞEHÎR tSLERl Çin aşkerî heyeti Artık Pendikten istanb ula et taşınamıyacak Hayvan sağlık zabıtası nizamnamesinin bazı maddeleri Ziraat Ve • kâleti tarafından değistirlimiş ve Vekiller Heyeti tarafından da tasdik edilerek İstanbul belediyesine gönderihnişth*. Bu tadilât martm birînde tatbik mevkiine konacaktır. Bu tadilâtın tatbikından sonra Pendikten tstanbula et getirmek imkânı kalmamıs olacaktır. Bundan dolayıdır ki Pendikte et fiatı çok düşmüştür. Pendikten tstanbula bir kilo bile et getirmek istiyenler, bunu Karaağaç mezbahasma götürüp muayene ettirmek mecburiyetinde dirler. (Başmahaleden mabat) köylü yalmz kendi göreneğile hareket etmekte ve aklınm erebildiği nisbette iyi yapmağa dogru gitmektedir. Ba m| susU yer yer takdire lâyık gayret v« muvaffakryetleri memnaniyetle görü . yoruz da. Fakat gene görüyoruz ki ba maddenin yürüyüşü t&mamea balkuı hususî tesebbüslerâıe kaknsiv. Bu) halk bu meselede daha iyi neticeler verecek usuUerde tenvir olunamaz mi, ve hatta onun bu yoldaki işleri faraza fidanlar ve aşüar dağıtmak suretilekolaylaştıruanıaz mı? Üzüm için böyle, ehna ve armut îçm böyle, hatta fradık ve incir gibi bellibaş lı zenginlik kaynaklarunızı teskü eden maddeler için böyle, hulâsa bütün mey vacılığunız için böyledir. Hatta buğ day gibi bu memleketin ecdattan kaL ma en başh zir&atinde bile hal gene böyledir. Ziraei Vekâleti bu yolda yapılacak işin çokluğu önünde asla telft ra düsmeksizm her sene üç beş maddeyi ele almak »ureule bu tenvir ve irsat vazifesini yapmakta devam ede ede az zamanda bu yolda çok mesafe abnM olabilir. Her hamlede onda bir ıslah vücude gelse bu netice bile menv leket için biiyük nimettir. YUNUS NADt

Bu sayıdan diğer sayfalar: