March 4, 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

March 4, 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cttmhuriyet SON TELGRAFLAB GVNÜNE GÖRE: Kendi kusurlarımız Fırsatmı bulduk mu, Belediyeye hücum ederiz. Belediyenin bazı idare kusurlan, hatalan olmuyor mu? Şüphe • siz ki oluyor. Fakat birçok maddi imkânnzlıklann da Belediyenin elmi, kolunu bağladığı muhakkaktv. Daima bir noktayı gözönünde tutmahyız. Be!ediyen:n icraatında mu vatfak oUbilmesi için, halkm da ona yardım etmesi lâzundır. Bu, yalnic Belediye için değil, u • mumî hizmetlerle muvazzaf müesse seler için de böyledir. Her h, elbirligile başanlv. Elbirliği olmayınca her ya pılan ve yapdacak işin, mutlaka bir tarafmm eksik, neksan kalacağı, aksa • yacagı yüzde yüzdâr. Silâhlar meselesi Fraıısa Hariciye Nazırı, M. Edenle görüştüklerini anlatıyor, Ingiliz gazetelerine göre iş Fransaya kaldı Paris 3 (A.A.) Hariciye Encü meninde Lort Edenle görü»melerinden bahseden Hariciye Nazın, Almanyadald askerî yardımcı kuvvetler teşkilâtı hakkmdald endişelerini kendisine bil • dirdigini ve tngiliz plânına karşı yaptığı tenkitleri söylemiş ve demiştir ki: « Bu plân tecrüb* devresini naza • n itibara almadığı için Fransamn silâhlan bırakması ve AJmanyanın tekrar »ilâhlanmasile nellceleneoektir. Plân daha birinci seneden, Almanyaya top v* tank cephesindeo Fransaya karşı tefevvük imkâm vermektedir. Bundan başka, hücum tehlikesi oldugu takdîr de almacak zecri tedbirlere karşı hiç bir taahhüt yoktur. Çiinkü düşünülen alelâde istişare kâfi bir taahhüt değfl • dir.» yaklaşma oldu. tngilizler, Italyanın, AU manya lehine eıkarmakla beraber, gayrikabil telâkki ettigi büyük mikyasta »ilâhlanmış devletlerin silâhlannı bırakmalan fikrini kabul etmişlerdir. Binaenaleyh henüz anlaşma ihtimalleri vardu. Şu sartla ki, Franta, kcn • di silâhlannı bırakmağı kabul «bn« mekle beraber, Almanya için bundan doğacak neticeleri munsifane bir şekilde kabul etmiş olsun.» Gazi Hz. için bir yazı |HEM NALINA M1HINA M. Şeril diyor ki «sulhtın Yakmşarkta muzaffer Mustafa Kernalden daha hararetli bir dostu yoktur» Amerika hükumetinin eskî Ankara büyük elçisi M. Çarlis Şeril, «Asia» mecmuasmda «Gazi ile mülâkatlarım> aerlevhası altında bir yazı yaznustn. Hâkimiyeti Milliye refıkimizin aynen tercüme ettîği bu makalenin mühim kısım'annı iktıbas ediyomz: «Büyük adamlar yetistiren bir ırk, büyük bir ırktır. Bugünün, dev let adamları içinde kendisine üstün hiç kimse bulunmıyan Mustafa Kemal gibi bir büyüğü Türkler, pek nadir yetiştirilmişlerdir.» M. Şeril, bütün dünyanın gözleri üzerlerine çevrilmiş olan Mustafa Kemal, Ruzvelt ve Muaolininin 1880, 1882, 1883 senelerinde doğ duklan için aşağı yukan ayni yaşta olduklannı kaydettikten »onra şunlan yazmaktadır: «Resmi hayata girmiş olanlardan hiçbirisinin hususî hayatmdan bilhassa fena niyetler ve garazler besliyen muharrirler tarafından, Mustafa Kemalinki kadar bahsedil > memiştir. Bundan dolayi garbî Avrupada, Gazinin, »ıhhati yolunda gibnedigine dair rivayetler çıkar durur. Halbuki hiçbiri iki saatten daha az sürmemis olan muhteiif hususî mülâkatlarında Gazinin mu • tat fevkinde kuvvetli, zinde ve hartkulâde bir bünye sahibi olduğunu görmtişümdür. Gazinin ne sıhhati bozulmuş, ne de insana hayret veren zihnî faaliyeti yavaşlamıştır. Gazinin Çankayadaki köşküne ilk defa olarak 1932 senesi mayısmda çıktım. Sevimli bir ilkbahar günüydü. Asker ve sivil birçok se/aretler erkinı o gün eraya gidecek ve Devlet Reisi tarafından bir kabul resmi yapılacaktı. Her hangi bir kimse üzerinde Gazinin ilk bvaktığı intiba kayde değer. tlkönce sıhhati yolunda, sağlam yapılı, gözleri tetik, gür kaşlı ve ifade dolu gozierle bakan zeki bir çehre karsısında bulunuyorsunuz. Bu çetin savaş adanunın engin düşünceleri ve söı süylerken büyük bir Ulâkati vardır. tlk mülâkatta yalnız türkçe konusmak Gazinin âdetidir. Eğer sizin kısa hitabenizde bir nokta ile fazlaca alâkadar olursa o bahis üzerinde seyyal bir fransızca ile sözüne devam eder. Benîrnle konuşurken böyle olmuştu. Onun zarif nezaketi, Vasmgtonda dV>ğmuş olan bir adama, Amerika Beyaz Sarayının gü zel günlerini hatırlatır. Bir ay sonra ikinei mülâkatımız büsbütün farklı oldu. Reisicumhu • run ilk ikametgâhmın yanmda daha genis bir ev yapılmış ve tamamile asrt bir surette dösenmişti. Bu yeni ikametgâha geniş bir holden giriliyordu. Bunun sağında teşrifata mahsus odalar, sağda başka edalar vardı. Bunlann ortasmda bir havuz v«rcTı ki buraya ışık, sütunlar üzerinden dökülecek bir surette konulmustu. Bu defa tesrifat odalarma götürülmedim. Bu uzun koridorun nihayetinde yaveri, sağa dönerek duvarlan yumuşak halılarla süslü bir merdivenin yolunu gösterdi. Evin sol köşesinde güzel ve genis bir daireye açılan bir kapı vardı. Bu dairenin ortasmda büyük bir çalışma masası varch. Pek san'atk&rane yapılmış olan bu masanın başmda iltif at eder ve güler bir çehre ile Gazi duru yordu. Yaradılışta bir ilim adamı olan Gazi, kütüpanesine büyük bir alâka gösterir ve etrafı sevdiği kitaplan ve haritalarile çevrilmiştir. Çok isterdim, okuyucularım, bu kütüpanede Gazi, bana, Sakarya harbini ve onun stratejik taraflarmı anlatırken benimle beraber olsalardı! Bu isahat, arada srrada kırmtzı kalemle kâgıt üzerine bazı plânlar ve krokiler çizebilmek için inkıtaa uğruyordu. Gazi ile iki üç saat süren bu harp sohbetleri. onunla yaptığım müla • katlarm en güzeli olmuştur. Misaha olan meyli kendisini arada bir siyasî, askerî bazı şahsiyetlere dair hosça fıkralar anlatmağa sevkediyor, bu lâtifeler, sohbetini bir kat daha zenginleştiriyocdu. Arada bir tatlı Türk kahvesi ikram ediliyor, bazan da limonata geliyordu. Gazi, bazı masallarda uydurulduğu gibi, çok fazla sLgara içmiyor. Türkiyeye vardığım zaman, yabancı bir büyük elçi sıfatile eski harp sahalannı gezip görmek düeğini göstermiştim. Bu dileğimi lâzım gelen makamlara açtığtm za man bana Reisicumhur Mustafa Kemalin, eski düşman olan YunanIılarla o harp sahaları üzerinde kurcfuğu dostluğu ve samimiyeti, oralardaki harp ve zafer hatıralarını yenilemeğe tercih ettiği cevabı verilmişti. Bu geniş görüşlü vaziyet, bu vesile ile de üzerimde iyi bir tesir bırakmıştır. Bir defa, Yunanlılan bu kadar Celâl Bey hastanesi T Staviski işinde yeni Sar Fransanm mı, Almanyanın mı? bir safha mı? Dolandırıcının karısı tevkif olundu Fon Papen dün şîddetli bir nutuk irat etti Belediye, bir sokağı tamir ediyor. îki gün geçmeden Su şirketi gelîyor, Paris 3 (A.A.) Salâhiyettar me tamirat içîn taşlan soküyor, topraklan hafil tngütereye Fransanın yapaeagı açıyor. Sonra tamiri yapan ameleler, tebliğin metninin sekiz günden evvel açtdclan çukuru, toprakla kapatıyor ve hazirlanamıyacağinı sSylemektedir. taşlan da ihtühköni yığiyorlar. Bu Almanyanm filen süahlanması ne • kümbetin üserine bir miktar toprak ticesinde doğacak vaziyetin tetkik ediaerpiyor ve kürek tersile vurarak sSleceği şüphesizdir. züm ona düzeltiyorlar. Nihayet, Lort Edenin senasım ya • M. Roosevelt ne diyor ? Belediyenin yaptıgmı bu suretle Su pan ve onu «Fransanm biiyük dostu» Vaşington 3 (A.A.) M. Roose • şirketi bozmuş oluyor. diye tavsif eden M. Barthou, AI veU, (Ruzvelt) matbuata beyanahnda, Birkaç gün evveL komşu evlerin lâmanyanın silâhlanmasında mgiltcre 29 k&nunusani tarihli tngiKz muhtıra ğımmı açtılar, temizlediler ve lâgnn • besabma n« gibi tehditler gizli sraa karşı olan alâkasuun, tngiliz tefa • cılar çukuru kapattıktan sonra topra • Oİduğundan Lort Edeni haberdar etti liflerimn kendisinin 16/5/933 tarihinğı basettfler, çıkardıklan taşlan, ol • ğini söylemiştir. Zira Almanya ken • de bütün dünyaya karşı olan hitabesmdugu gibi bnakıp gittiler. disine Fransa tayyarelerfnin yüzde eldeki tekliflere uygun olmasmdan ileri Bu taşlar, sağa sola, öteye beriye saliıi nîsbetmde avcı tayyareleri veril • geldiğin! bildirmiştir. çılıp dökülüp dağılacak. Toprakla örmesini istemektedir. Derhal bombar Amerika Bahriye Nazvnntn tülen çukur da, bir yağmurda çöke dıman tayyarelerine tahvil edilebilecek beyanah cek ve oradan gelen geçen, lâğım çu ticaret tayyareleri olduğundan AlmanVaşlngton 3 (A.A.) Bahriye Na kuruna batacaklar. ya hava tefevvukunu bu suretle temm zırı Amerikanın, silahsızlanma hnGeçen gün Mühürdarda bir yapı yeedecektir. husunda tngiltere ile tarnamen rinden geçiyordum, îçî kum dolu bir tngiliz gazeteleri ne diyorlar? mutabık olduğunu bildirmiş ve bummla kamyon boyle çukurlardan bürine sapberaber tngiliz noktai nazarratn suah • landı, kaldu Berlin 3 (A.A.) Lort Edenin sesızlanma tedbirleri hakkında lüzumu yahati neticeleri hakkında mütalea yuKoca tstanbulda benim gormedi kadar ileri gitmediğini kaydeylemişttr. rtiten mitbuat tngiliz muhtırasına kerğim, sahidi olmadığım, böyle nice miNanr demiştir ki: şı Fransamn aldığı vaziyetin, daha se • « Amerika hükumeti, bir ecnebi j saller, vakıalar vardtr. Bunlarda Be • yahatm baflangıcında tahmin edflebilediyenin kusuru, günahı ne? îki gün topragımn îşgaline yanyan hafjf tecaleceğlni yazmaktadır. Almanya tarafmevvel tamir ettirdiği aokağın, 3d gün viiz «ilâhlanmn tamamen ilgasmı, »i • dan da ihtiyat kayitlsri ileri sürülmüssonra tahrip edildiğini, edilecegini natiir. Fakat bımlar anlaşmıya mâni ola • lâhlann devamlı v« otomatik bir *u sıl düşünsün? Bu, hatıra gelir şey mi? rette kontroluna ve dhanşBmul bir acak derecede mühhn değildirler. Daimt, sdn teftişler bile bu müna • c Franıanm vaziyeti kurşumda tn • demi tecavüz misakmm aktini liizumlu sebetsizliklerm onüne geçemez. Eğer görmektedir. giliı ve ttalyan plânlan arasında bir Belediyenin kusurlan, hatalan varsa, .mmmıııniMtmııııınnıııııııııııiHiılifi'iıııınııınııtnmııınımır bizim de onlarda azçok, hatta bazan fazla iştirakimiz var. Herşeyi Beledi • yeden beklemek değru değ'ldir. Kendi evrain kapısı onândeki lâğım çukurunu oldugu gibi brraktıran bir evsabibînm ve o «v haPcmın, günön birinda her • hangi bir vesile veya sebeple Belediyeden şikâye* etmesi, feci bir insafsu lık elmaı mı? VAHMUT YESARl Berlin 3 (A.A.) Basvekil mu Parts 2 Staviski tahkikah devara avini Fon Papen Fransamn Sar siya ediyor. Bugiin müstantik M. Uhalt, seti hakkmda söylediği bir nutukta bu tnadam Staviskiyi uzun müddet istic(Rirtnci sahife'ten mabat) ilhak siyasetinin muhteiif safhalaruu ivap etmiştir. Bu isticvap neticesinde gitmiçlerdi. Fakat Vekil Bey kendîzah ederek demiştir ki: kadınm tevkifine karar verilmiştir. ni istikbal için kimsenm rahatsız ol« Emperyalist usullerin şiddet yoMadam Staviski hapisaneye göndeKı bugün gayrikabili tatbiktir. Binaen • mamaunı arzu ettiğinden Pendik • rilm'ştir. aleyh, Fransa bizTrole Başveküin tek • te trenden inmiş ve oğle üstü îstanParU 3 (AA.) ~ 1926 senesfle lif ettiği is beraberliği ve anlasma daire btıl tarafina geçmistir. 1933 teşrinievveli arasında Staviskinin sinde yaşemak isteyip istemediği hakVekil Bey öğleden sonra saat ikiilk davasının en dokuz defa talik edilkmda bir karar vermelidir. Alman hüde Universiteye gelerek üniversi • nrvesi hakkında temyiz mahkemesi reisi kumetinin siyaseti tamamen bu gayeyi te Rektörü doktor Neset ömer Beyi M. Leckonve tarafından yapüan iki gütmektedir. Alman hükumeti, Sar a riyaret etmiş ve Fakülte dekanla tghkikat raporu neşredümiştir. razisînin geri gelmesini binlerce senennı kabul etmiştîr. Saat on bes buBirinci rapor muhteiif usul hatala • denberi tarihî bir zaruret olarak telak çukta Vekil Beyin Hyasetlnde Üni • rile yapılan taliklerin tarihçesidir. Son ki ettiği glbi bu arazmin bizimle bü versitede bir içthna yapılnnstir. tetalikler sebeplerinden biri, 1931 de yük komşu millet arasında fikrt ve iktimaa Üpiversite R'ktörO Neset ö vazifesraden aynlan mfiddeiunnumt hsadt en iyi bir köprii teşkil ettiğine de mer Bey Vekâlet mfişavirî profesör muavininm dosyalan devretmesidir. kanidir. Fransa şimdi her türHi emperMals v« Fakülte d«kanlan iştirak Raporda hâkimlerin hareket serbesyalist fikri reddettiğini sözlerle değfl, etmişlerdir. Toplantıda Üniversite tisinin sık sık haricî tesirlerle ve bil ieraatle ispat etmek hrsatını bulmaktaislahat ijleri görüsülmUştltr. hassa hâkimlerin müzakerelerini neş • dır.» rederek efkân umumiyeyi ]eh veya a • Hikmet Bey şehrtmizde bir ay kaFon Papen, millî bîrlik ruhunun leyhe çeviren matbuat neşriyatile tahdar kalacaktır ve bu müddet zarfınSar arazisnde çok inkişaf ettiğine, bu dit edildiğini de bildirmskte ve halden d« enstitüde altı ders v«recektir. nun bütün fırkalarm ve bütfin smıfla aikâyet edilmektedir. Nihayet, raporda, tnkılâp Enstitüsü dersleri Uni nn Alman cephesinde bh»Ieşm«leri subir müddeiumumî muavhunin Staviı • versite konferans saionunda verileretile sabit olduğuna işaret etmiştir. kinin tiyatrosuna bir daveti kabul etcektir. D«n bülün fakültelere, Harp mesme teessüf edilmekle beraber ne Akademisine, MUhendis ve Yük • vicdant bir zâf, ne de hâkimlerin M • sek Ticaret mektebine tebligatta burefini ihlâl edecek bir hâdiıe görülmelunularak bu müesseselerin son sı diği bîldirilmektedir. nıf talebelerinin bugün saat on yedide Enstitüdeki derslerde hazır bulunmalan büdirihnistir. Enstitüde mimavebe ile mart ayî Ankara 3 (Telefonla) Yeni esnasında Hikmet, Recep, Mahmut Türkiye Çekoslovakya ticaret m * Esat ve Yusuf Keraal Beyîer tarafın* ahedesi bugün saat altıda Hariciy» Ankara 3 (Telefonla) Fnka Gru» dan en üç ders verileeektir. EnstiVekili Tevfik Rü;tü Beyle Çekoslo» pu sah günü toplanacak, hükumetin vak sefiri tarafından imzalandı. Bu tüdeki hanırlıklar tamanaen ikmal anla^ma klering etasına istinat et • Büyük Millet Meclisine gönderdîğ] vaedilmiştir. mektedir. ridat kanunlannda tadilât lâyihala Orta tedrisat ıdahatı nnı müzakere edeeektir. Maarif Vekili tstanbulda bulunSanayi programt Bükres (Hususi) Hariciye duğu müddet zarfında lUeler ve orNazrn M. Tituleskonun hastalığı deAnkara 2 * Sanayi programmın ta redrisat müesses«lerinm ıslaha • vara etmektedir. Siyasi mehafilden tatbild için hükumet MilUt Medisin tile de meşgul olacaklardır. ahnan malumata nazaran M. Tituden 35 milyon lirahk tahsisat istiye • lesko bu yiizden kabineden istifa et cektir. Birinei sene için lâıun olan pamek üzeredir. Bu hususta diğer baıi ra Sümer Bank namma üç m : lyon lirasebelper de ileri sürülmektedir. tddiaya göre M. Titulesko ile Kcal lık obügasyon çıkarılmak suretüe te • ve Basvekil arasmda ihtilâf çıkmıştır. min edilecektir. Bu hususta Rusyadan Gümrük ve kontenjan işleri hakm • temin edilen krediden de istifade edileda bazı meseleler için hükumetimizl» cektir. temaslarda bulunmak üzere M. Pru • Fransanm cevabı tabık Amerika sefiri M. Şeril Maarif Vekili dün geldi Fırka Grupu TOrk Çe^oslovakva ticaret muahedesı Sah günü yeni varidat lâyihalarmı müzakere edecek M. Titulesko istifamı edecek ? Bir A.man tcaret heyeti sehrimize geldi Şikago 3 (A.A.) Hâdiseler« >e* bebiyet vermemek için polU, bazı Avrup» haditclerile Avusturya ityanı bakkındaki havadis filim gazetelerinin gö«terilmesini yasak etmijür. Avrupa fiâdtseler n n Amerikadaki akîsleri Viyanada bir hfidise Viyana 3 (A.A.) S a b * bele diye reisi M. Seitz ile sabık Basvekil M. Renner, hiyantti vataniye cürmil» maznunen hapsed.ümislerdir, ferin riyaseti altında bir Ahnan heyeti dün sabahki ekspresle Berlinden sehrimize ge'mist:r. Heyet dün aksam trenile de Anka • raya hareket etmiştir. kat'i bir hozguna uğrattıktan sonra Türkiyenin niçin her hangi bir şekilde Yunanlılardan tamirat bede • li istemediğini sorup eğrenmek istemlttim. Bana Mustafa Kemalin yıldan yıla almacak ve her hangi bir vesile ile inkıtaa ugrıyabilecek bir bedel yerine inkişaf edecek bir Türk Yunan münasebetinin daha faydalı olacağına kani olduğunu söylediler. Bu iki hikâye, güzide bir harp kumandamnm, gönülden nedereeeye kadar amelî bir rulhçu olduğunu ve bütün Türkiyenin komşularile geçmis eski düşmanlıklar yerine dostluğu îkame etmek dileğinde bulunduğunu gösterir. Gazi bir gün demişti ki: « Harbin tebeplerini kaldırt • nuc; 0 zaman harp yaralart iySeşir.% ve bu sözünde pek haklı idi. Türkiye, hiçbir zaman iki komşusu, Yu • nanistan ve Bulgaristanla bugün oldugu kadar iyi münasebette bu • hınmamıştır. Bundan baska Türkiyenin Irak, tran, Efganistan, Rusya, ttalya ile münasebetleri dostanedir. Bu suretle Mustafa Kemal son mkılâplarııu tamamlamakta ve Türk Cumhuriyetini her hangi bir tecavüa ihtimaline karşı etnniyet altına almaktadır. Gazi, alâka veren bir adam oldugu kadar alâkadar olan bir adamdır. Kendisle ayni fikirde bulunmadı Dün bazı gazeteler uyusturucu madğınızi anlayınca yalnız sizin delille deler tnhisan umumî müdürü Ali Sarinizi dinlemekle iktifa etmez, sizin mi Beyin Viyanada tedavide bulunan noktai nazarınızı ö*a öğrenmek is • Sümer Bank umumî müdürü NuraHah ter. Esat Beye vekâlet etmek için Ankaraya Ben, ömrümde ondan daha açık çagmtdığmı ve bu davet üıerine An ve dürüst fikirli bir adamla görü* medim. Bu sayededir ki o, Erzurum karaya gittiğim yazıyorlardı. Bu haber, tamamen yantybr. AH dan başhyarak Sıvasa ve Ankaraya kadar daima Türk milletini ken Sami Bey. birkaç gün evvel uyusturuca di haklarmı tannrnağa ve kendi ken maddeler inhİMinna ait bazı isler ivin dilerini müstakillen idareye lâyık Ankaraya gitnuş ve euma günü sehrielduklarına ikna ve sevketmiştir. mize avdet etmiştir. Binaenaleyh Ali Sa< Gazinin zihninde insanda memi Beyin Nuruîlah Esat Beye vekâle rak uyandıracak iki yol vardır. Bunten Sümer Bank umumî müdürlüğü valardan birisi siyasî tarihe, birisi asaifesini ifaya davet edildiği doğru dekerî tarihe varır; fakat o, bunlarm ğildir. Nuruîlah Esat Beyin tedavisi bit. tkisini asla birbirine kanştırmaz. mek üzere olup yakmda avdet edeceMeselâ, o konuşurken «Simdi e zamanın tiyatî inhişaflanna dönelim* ği gibi Nuruîlah Esat Beyin hastalı • ğındanberi bankanm «mumî müdürlük der ve harp stratejisinden sözü, yeişlermi ifa etmekte olan iki umumî mü> ni kurulan hükumet makinesinin o sırada nasıl Işlemiş olduğunu tasvidür muavini de vardır. re girisir. Onun siyasî ferasetini anlatan bütün bu hikâyelerd'en onun diploraatlığını hususileştiren bu iki ciheti Londra 3 (A.A.) Sir Con Si anlamak mümkün olur.» raon tngiltere • Sovyet ticaret muaheM. Şeril, Cumhuriyetin yıldönümünde verilen yüz kişilik ziyafetten desini imzalamıştır. Musaddak suret • bahsederken de şunlan söylemek ler, muahedenin meriyet mevkiine gitedir: receği tarih olan mart ortasmda, MofcAkşam, verilen yüz kifilik resmi kovada teati edilecektir. ziyafet, Sultan Mahmut zamanınm altuı tabakları olmadığı halde, hiç Berlin 3 (A.A.) Bulgaristan bir Avrupa hükumet merkezinde Kralı Boris, bu sabah memleketine verilen bu çeşit ziyafetlerden farklı değildi. O gece Gazi, fevkalâde bir dönmek üzere Berlinden aynhnıshr. diplomat, mükemmel bir Devlet Kral, istasyonda Hariciye Naznı M. Reisi idî. Hepîmize ayn ayn ve top von Nbyratla diğer bazı sahsiyetler tatan Utifat ediyordu. On sefirden bi rafmdan uğurlannustır. ri*! de aramızda itimatnamesini yeni takdim etmiş olan ltalya sefiri kurmuştur. Sinyor Lojakono idi. Gazi kendisine O, burrunla da kalmanus, mille» pek zarifane iltifatlarda bulunuyor tinin hayatında yeni yeni inkilâplar «lu, ttalya sefiri SÖJB arasmda Ttirk yaparak milletine yeni harfler, yeni ve ttalyan milletlerinin daima bir sayılar, yeni takvim, yeni kanunlar ahenk içinde birlikte çalışacaklarını getirerek Türkiyeyi milletler cami • ümit ettiğini söyledi. asında payına düşen vazifeyi hak kile yapabilen ve yapan bir yükse Bu muharip v e «îiplomatın, bu li^e ulaştırmjştır. Tiirkiyenin mekteplerine birlik veren, harplerini idare eden, dahilî Bu kayde değer, Türk, Türkiyesiyasetmi düzelten, Türkleri O» yi bir defa daha tarihile, dilile manlı an'anelerinden ve aşağılaşmış övünür bir hale getirmiş, ona gele bir imparatorluğun fena tesirlerin cek için asırlardanbetri besliyemediden kurtaran bir şahsiyetin acele ği geniş umutlan bağışlamıştır. Gene onun himmetile Türkiye kom bir tasvirini çizmek istedim. şularile yalnız iyi geçinmek için O, Türkiyenin en sarktaki bucadeğil, aralarında daha fazla anlas • ğmdan en garpteki tzmirine kadar malar kurmak için ugraşan harici maneviyatı kırılmış bir milletin büyük sabarla millî ruhunu alevlendir Lir siyaset gütmekte bulunmuttur. miş ve onu bifleçik bir millet olarak Türkiyeyi çevreliyen bütün mem» tstiklâl harbine sevketmiş ve onları leketler, Mustafa Kemalin inkişaf nihayet kurtarmağa muvaffak ol etmiş dostane komçuluk siyasetine gelmişler ve her biri onunla yarı yol muştur. Yükseklere konmuş Ankada olsun, buluşmağa hazırlanmjtır. rada, bu Türkiyenin kalp noktasınSulhun, Yakınşarkta muzaffer Mus» da kendi milleti için, kendi raille tafa Kemalden daha hararetli bir tind'en, kendi milletinin liyakat ve dostu yoktur.» iktidarile çahşan hükumetini o. elefon Şirketinin abonele • rine geri vermeğe mecbur oldugu para ile yeni bir ha* tane yapılması veya mevcut basta • nelerden birinde bir paviyon açıl • ması fikri, umumî bir tasviple karv şılandı. Görüyoruz ki telefon abonelerl haklarmdan memnuniyetle vazge • çiyorlar. Bu umumî arzu neticeaia • de, 235,000 lirayı bulduğu söylenen bu paranın bir hastaneye tahsisi U çin lâzim gelen resmî teşebbüsleri almaktan başka yapacak birşey yoktur. Telefon paralarile yapılacak ha*. tane veya paviyon hakkmda herkes bir fikir ileri sürüyor. Bazı dok torlar, bir doğumevi yapılma&ınfl muvafık görüyorlar. Dün, bize telefon eden karileri mizden bir doktor da bunun, verera hastanesi veya paviyonu olmasım teklif ediyor, o zaman muhteiif has. tanelerde veremlilere tahsis edilen koğuşlar boşalır, diğer hastalare, tahsis edilir, diyor. Okuyucularımızdan hukuk dok* toru Münif Hayri Bey de, bu par* ile Maçkada inşası yanm kalmış olan ttalyan sefareti binasmm satn» alınmasını teklif ediyor ve ttalya devletinin, hastane yapmak gibi iasanî bir maksat için bu binayı ehven fiatle tstanbul Belediyesine sat* ması çok muhtemel olduğunu, Maç. ka semtinin esasen hastane muhiti olduğunu söylüyor. Yeni hastane veya paviyonun ve* rem hastanesi mi, yoksa doğumevi paviyonu mu olmasım tayin etmek hususu, her halde nhhat işlerile ya» kından alâkadar olanlann bileceğl istir. Benim söylemek istediğim, yapılacak hastane veya paviyona C*« 141 Beyin ismini vermek lüzuroudur. Mademki bu çok hayırlı fikri ilk defa bulan ve ileri süren tktısat Vekili Celâl Beydir. Hastaneye onun iammi vermek bir kadirşinashk olur. Çiinkü Vekil Beyin bu buluşu pl masaydı 235,000 lira on bin abone* ye taksim edilip gidecek ve tstan bul da böyle bir hayir müessesesinden mahrum kalacakti. SDmer Bank Umum! MüdiirlöğOne ait esassız b*r haber ingiltere Sovyet Rusya Ticaret muahedesı Bulgar kralı Berlinden ayrıldf

Bu sayıdan diğer sayfalar: