20 Mart 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

20 Mart 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mart 1934 KARIXATURLE5I Inkılâp Tarihî dersîeri «Türkler, denildiği gibi olsalardı bugün ne bir Sırp, ne bir Bulgar, ne bir Yunan devletinin adı kalırdı!» (Birinci sahifeden mabat) Pasa hükumeti yerinde ipka edilmiş. Bulgariar düşmanlar tarafından taz yik olımarak sulfae mecbur edilmisler. Osmanlı lmparatorluğu da Vilson pren stpferi mucibince sulhe talip olmoş ve bu talebini o zamanki diişmanlara büdirmiş. Padişah memleketin şerefile mutenasip bir sulh elde edeceğini ömit ediyor. Bn nutkun metni 10 birindtesrin 1918 tarihli meclisi meb'usan zabrt ceridetinde aynen vardır. Nutuktan an lasılan şudur: Umumî bir çöküntü, u • hrap, takatsizlik ve bütün bu şartlar içmde düşmanUra fltica edüerek tufh talebi. Bu nutuktan sonra Vabdettin kürsüye çıkıyor, o vaktin ahkâmınca sadakat yemini ediyor. Nihayet Sad razam Talât Paşa da padişaha, vatana ve kanunu esasî ahkâmına riayet ede ceğme yemin ediyor. Ayni giin saat 3 buçuk sulannda, bilâhare tarihin ihanetini ender kaydedeceği Vabdettin meclitten Çikıp sarayına dönüyor. Ayni yılın 14 birinciteşrin pazarte si günü meclisi meb'usan reisi Menteşe meb'usu Halil Bey bir nutuk irat edi yor. Alelusul riyasete intihap edildiğinden dolayı teşekkür ettikten sonra, dört sene devara eden harbin Osmanlı tmparatorluğuna yaver olmadığmı söy liiyor; fakat Osmanlı lmparatorluğu • nun alnı açık olduğunu, tmparatorlu ğun barbe girmekle medeniyete hizmet ettiğini, batta düşmanlan itilâf devletlerine de hizmette bulunduğunu ilâve ediyor. Bu da bir tez! Halil Bey, nutkunun sonunda hîlâ • fetpenahın tavsiyesi mucibince anasın muhtelifenin yekdiğerile ahenk dairerinde yasaması lüzumundan bahsediyor. Bu nutkun aslı meclisi meb'usan zabıt ceridesinin 1 4 birinciteşrin 1918 ta • rihli nü&hasındadır. Görüliiyor ki vaziyet artık düşmamn takdirme bırakıhyor, on> iltica edi liyor. Denileb'lir ki, o zaman başka ne denebilirdi, ne yapılabilirdi ? Bu sua • lin cevabmı Osmanlı meclisi meb'usanı reisinin nutkundan sonra cereyan eden tarihî hâdisat verecektir. Bu hâdisat gösterecektir ki, bir milletin kurtuluşu ölümü göze alarak düşmana karsı çıkmakla olur.» Mahmut Esat Bey, o vakitki mec • lisi meb'usamn arizai cevabiyesini de gözden geçirmiştir! «Arizada, 5 inci Mehmedin ölümü telâfisi kabil ohru yan bir zıya telâkki ediliyor, fakat biraderinin 5 inci Mehmedin yerine geç» mesi milleti teselli edeceği bildiriliyor, fevkalâde ahvalden dolayı meclisin Padişah tarafından içtiroaa davet e • dilmesinden dolayı da cacizane» te •ekkür olunuyor, hulâsa Padişah na • mına okunan nutukta neler ıöylenmişse bunlar tesbit ve teyit ediliyordu. Bu arizadan da anlaşılan tmparatormğun fena halde mağlup oluşu, açlık, felâket, asayişsizlik, istilâ ve VOson prensiplerinden isthndat edildiği idi.» mu bile iğfal ettiğini söylemiş, ilmin kautli propagandalan âlet olması ka dar hazrâ birşey olmadığuıı ilâve et miştir. Cumhariyet SENARYO MUŞABAKAMIZ Kahraman Nejat Numara: 2 aya kalmaz, düşman tamamile ezilecektir, diyor ve şerefe kadehler kalkıyor. Artık gurunı ve lzaettnçfsl kınlan Nejat dell gibi olmuştur. Yunan zablünln kadehl kaldıran elini yakalıyor. Vuracagı zaman Merinin kıvılcımlar saçan gözlerüe karşüaşıyor. Kadehln içindeki çarabı onun yüzüne fırlatıyor. Vatanım yanıyor. Vatenım yanıyor diye çılgm gibi bağırarak salondan fırlıyor, karanlıklar içinde koşarak sahile iniyor ve baba ogulun gizlendiği yeri buluyor. Artık kalbindekl yangın sönmüştür. Dünyaya yenldon gelmlg gibi heyecan ve cesaret içinde onlara yalvarıyor: Beni de götürün... Gün doğmadan yola çıkıyorlar. Nejat ta artık kahramanlara kanşmıçtır. Tam bir Türk olduğunu ispat etmek ister gibi göz yummadan, tereddüt etmeden boguşuyor, boğuşuyor. Blr gün Feridin şehit olduğunu duyuyor. Onun intikamını almak için söz veriyor, beni affet, diye söyleniyor. (Millî mücadele sahnelerl). Nihayet bir taarruz günü yanına düşen bir merml ile yaralanıyor; bir bacagım kaybediycr, tedavisi aylarca sürüyor ve daha hastaneden çıkmadan büyük taarruz... Büyük zafer... Yağmurlu b'j gün, Haydarpaşada trenden çıkıyor. Annesl ve Ayşe, onu istas yonda bekliyorlar. Koltuk değneklerine yaslanarak gidiyor. Fındıklıdaki köşelerinde sükuna kavuşacaklarını zannediyorlar. Ayşe bütün şefkatile Nejada hizmet ediyor, onu eskisinden bile fazla seviyor. Fakat üzerine titriyen sevgileri sadece bir merhamet, bir insanlık hissi zanneden Nejat hırçın, hasta, aksi bir insan olmuştur. Her ak şam geceyarısından sonra ve ekseriya sarhoş dönüyor. Kalbinde sebepsiz bir kin var. Ayşe o saatlere kadar Nejadın yolunu, topallıyan ve aksıyan ayak seslerinl bekliyerek uyumuyor. Bir gün artık lsyan ediyor. Merhamete ihtiyacı olmadığını, eskiden güzelliği, gençliği için sevilirken şimdi tcpailığı için sevilmeğe tahammülü olmadığını bagırıyor. Bir daha dönmemek üzere çıkıp gitmek istiyor. Kapının önünde yolunu kesen Ayşe, bir Türk kadmı gururile onun gözleri içine bakarak, vazifesinln asıl simden sonra başladıgını. Türkun kurduğu Cumhuriyeti yaşatmak için çalısmak, yeni nesle Gaziyi tanıtmak ve Cumhuriysti ögretmek lazım geldigini ispat ediyor. Bol ve yeşil gölgeler altında saklanan şirin bir köy evinde Ayşe iyiUk ve dogruluk saçan bir ev kadını, bir Türk kadınıdır. Nejat, ateş gözlü, temiz kalpli Türk çocuklanna vatan sevgisi öğretiyor, bilgl aşılıyor. Artık topallığı ona ağır gelrni yor. Göğsünde İstlklâl madalyası, kal binde vazlfe aşkı ve Ayşesinin sevgisi vardır. Başmın üstünde Gazinin resmi.. Bu en büyük Türkü mlniminl vatan çocuklanna tanıtıyor, onun ilhamlarını dağıtıyor, onun çizdiği yolları gösteriycr... * 5 Fransada mevkuf bolluğu lsminiz?A Adalet.. Tevkif «din! İİtplyan karfkatürU} Zevce Bana karjı tiki muhabbetin kalmadu Eskiden bana çok verir, kenttin az yemek alırdtn. Zevç Yanlif anlama kartcığım, bunun tebebi pişirdiğin yemeklerin artık ağza konabilmesidir. (.Alman karikatürü) Zevem Oğlun tıpkı tana Ben ziyor. Zevç Gene ne oburluk etti? {Alman karikatürü) Prent Starhemberg, Avusturya faşîzmi Hitlerciliğe benzemez demif, filhakika bizim prennplerimiz t a m a r ' ' { ayndtr. {Ru* karikatürü) Vilson prensiplerinin bir maddesi Kadın Tuhaf bir huyam var. Ne zaman yaştntt sortalar, kırk mıy* dı kırk bir miydi unutuyordam. Peki ne cevap veriyorsunaz?, Otuz dokuz diyorum. (Fronsts karikatürü) Mektuplan kolayca açmah için bir makinem var. Size ucuzca... Hayır haytr. Lüzamu yok. Benimkileri zaten kartm açıyor. İFranstz karikatürü) M?hmut Esat Bey bu muhtehf ve • »aik içinde mevzuu bahsedflen ve Os: manlı tmparatorhığunun âtismi tem n edeceği zannedilen Vilson prensiplerini gözden geçirmiş: « Bu prensiplerin hepsi bizim mevzuumuzu alâkadar etmez. Alâkadar eden kumı 12 nci noktasıdır. Bu noktaya göre: «Osmanlı tmparatorluğunun Türk aksamına hukuku hakimiyetten istifadei tamme temin edîlmeli; fakat hali hazırda Türk hâkimiyetinde olan milletlere serbest bir inkişaf hakkı verilmeli; boğazlar bütün milletlern sefamine serbest ve açık bulundurulma • bdır.» Demis ve Vilson prensibinm diğer noktalanndan kısaca bahsettikten sonra, Vilsonun prensipleri hakkında verdiği izahatı hulâsa etmistir. Prensiplerin verimini kısaca mütaleadan evvel de Osmanlı lmparatorluğunu alâkadar e • den kısmın mahiyetini tahlil etmistir. Bu noktada Türk hâkimiyetinin tanı • lacağı zikrolunurken, Türk hâkimi yetindeki milletlere genis bir inkişaf hakkı verileceğinden de bahsolunuyordu. Vilsonun Osmanlı tmparatorluğu hakkında ileri sürdüğü nokta, Osman • h İmparatorluğunun taksimi için asurlardanberi takip edilen siyasetin ve pro pagandalann prensip halinde ifadesi idi. Mahmut Esat Bey ekalliyetler me selesme temasla, gerek eski ve gerek son Osmanlı tmparatorluğu rejiminde ekalliyetlerin Türklerden daha çok himaye gördüklerini, Türklerden daha çok inkişaf ettiklerini; fakat bu yolda yapılan propagandalann ilim adamla • temiz metçi Vereceğiniz hizmetçi namuslu, ve çalışkan olsun! Bu strada size üç tane hlz bulamam madam. (Fronsız karikatürü) > tkinci mevki paran vertp sine mayt hususî mevkide imiş gibi sey. retmenin çaresi de keştedildi. {lngiliz karikatürü) tstanbulun kan ağladığı günlerdL So kaklarda yabancı sesler, yabancı yüzler, yabancı bir hava. Nejat, çocukluk arkadaşı Feridin ko luna girmig, dar ve kestinne sokaklardan Mahmut Esat Bey konferansına föygeçerek Beyoglundan Fındıkhya, evlerine le devam etmistir: dönüyorlar. Ortalık kararmaga başlamış, « Türkler denildiği ve Vilsonun Adalara kadar bütün denlz durulmuş, inandığı gibi bir millet olsalardı bu • yabancı kahkahalar ve lâtarnalar coş gün dünyada ne bir Sırp, ne bir Bul muştu. (İşgalln getirdiğl şarkılar lşitilir.) gar, ne bir Yunan devleti adı kaknazHer Türk gibi onlar da vatanın ıstıradı, belki Macaristan da mevzuu bile meyustular. Ferit arkadaşmı Anadobahsolmazdı. Bu milletler Türk milleluya geçmek, bir avuç kahramana ilti tinin hâkimiyetmden aynldıklan zaman hak etmek için iknaa çalışıyordu. Fakat Türk miHetinin hâkimiyeti altına gir • Nejat tstanbuldan ayrılmıyordu. Çünkü dikleri zamandan üç, dort misli fazla Meri ismindeki Rum kızını büyük bir nüfusla aynldılar.» aşkla seviyordu. Fındıklıya, Nejadın evine geldüer. BuTürk ve medeniyet rada beyaz temiz sedirler üzerinde Ihti Mahmut Esat Bey, Türk miHetinin yar bir anne, bir de öksüz bir teyzezade, medeniyet itibarile ekalliyetlerin menAyşe vardı. Ayşe temiz, masum bir Türk *up olduğu medeniyetin dunünde ol kızıdır. Çok güzel bir erkek olan Nejada duğu için onları belederaediği şek hayranlık ve takdir hislerile bağlanmış, Hndeki propagandalara da cevap ver • için için, gizli gizli onu seviyor. miş: Gece olmuş, bazan sokaktan, bazan daha uzaklardan gelen kahkahalar ve çığ« Yalnız kılıç sntı bu kadar bü lıklar bu kalesli, beyaz ve temiz sedirll yük bir dünyayı kaldıramazdı, bükü köşeye kadar erişiyor. Nejatla Ferit, titlürdfi. Bu dünyayı idare etnr.ek için rek blr lâmba ışığı altında gitgide harabüyük bir zekâ, büyük bir medeniyet retlenen bir münakaşaya girişiyorlar. Felâzundı. Bu zekâ ve medeniyet Türk rit namuslu bir Türk gencinin vatanı milletinde idi.» demiştir. kurtarmak için artık daha fazla beklemeden boğuşması, mücadele etmesi lâ Türkler ve diğer ırklar zım geldigini söylüyor. Nejat da bunu Mahmut Esat Bey dersinde, yanlış obiliyor; fakat Meriyi öyle seviyor ki... larak Arap medeniyeti denilen lslâm Ferit daha fazla bu uyuşukluğa tahammedeniyetini kuranlann başmda Türkmül edemiyor, çocukluk arkadaşını tah lerm olduğunu, tslâmm en büyük ki • kir ediyor, hiddetle çıkıp gidiyor. Nejat taplarradan biri olan ve Peygambe annesinin ve Ayşenin de şikâyet ve ihtar rin hadislerini en doğru tophyan Bu dolu bakışlan altında kalıyor. Gene harii Şerifin bir Türk tarafından ya • kımıldanamıyor. Gözlerinin önünde sade zıldığmı, Farabinin yalnu tslâmlar Meri var... da değil, büyük eserlerile Kunmuvüsta Ferit, ertesi gece, birkaç arkadaşile bemedeniyetine hâkîm olmus bir Türk raber Anadoluya geçmiştir. Nejat ise Beyoğlunda yeni türeyen dans salonlarm dehası olduğunu söyledikten sorıa da, barlarda ve Merinin dizlerl dibinde bir milleti yaşatacak âmiller arasından her gün tahkir edilerek, gülünç olarak dil ve ismm büyük ehemmiyetine işaret yaşamaktadır. etmiş ve konferansına şöyle devam etBir gün Meri Yunan adalarından birlmistir: ne, memleketine gitmeğe karar vermiştir. * Ben burada Osmanlı tmparatorÇoktan beri görmediği ailesinl görecek luğunun bütün mes'uliyetrni öz Türk • ve belki de zaferden zafere koşan bir lere yükletmek istiyenlere karşı haki • Yunan zabitile evlenecek... Nejat çılgın gibi yalvarıyor, onu bu arzudan menedekati müdafaa etmek istiyorum. Osmanmiyeceğinl anlayınca o da beraber, ayni lı tmparatorluğunun rejimi öz Türklevapurla Yunan adasına gidiyor. re zaüm, fakat Türk olmıyan diğer ırkBurada ocşkun blr Yunan muhitindedir. lara rahimdi. Rejimin bütün mükelle fiyetlerini, bütürt ağırbğmı, bütün u • Arada sırada azap duymasına rağmen Merinin .sözleri. sesi ve neş'esi ona her hraplannı öz Türkler çekiyordu. şeyi unutturuyor. Mahmut Esat Bey, Vilson prensibi • Nihayet Meriyi bırakacagını anlayınca nin verimi ne olduğunu, Gazi Hazretonunla evlenmeğe karar vertyor. lerinin şu vecizelerile izah etti: Rüzgârh, fırtınalı bir gün; düğün gü« Zavallı Vilson bilmedi, anlamadı nü... Nejat çok mustariptlr. Bilmiyerek ki, silâhın, sünğünün, haysiyet ve şereffenalık yapan Insanlar gibi mustarip.. lerm müdafaa etmediği haklan, onun; Fırtına biraz dlnince asabmı dinlendir mek ve biraz hava almak için denlz keVaşîngtonun mezan önünde vazettiği nanna doğru iniyor. Orada, çalüarın a prensipler kurtararaazdu» rasında saklanan iki kişi görüyor. AnsıMahmut Esat Bey, Talât Paşanm işzın karşüaştıkları için konuşuyorlar. basından çekümekte biraz geciktiğmi, Bunlar Milli kuvvete mühimmat kaçırıryerini alan Ahmet tzzet Paşa kabine • ken, fırtına yüzünden kumluğa iltica etsinrâ beyannamesinde harbin keşme • mek mecburiyetinde kalan iki Türk gekeşlerisden, ihtiyaçl&rdan, açhktanj micisi. Bir baba ile ogul. Yunan topra bahsettiğini, bu vaziyette büyük bir pro ğında bir Turkle karşüaşınca ondan su gramla isbaşına gelemiyeceğinden an istiyorlar ve bulundukları yer hakkında malumat alıyorlar. Milli mücadeleden ve cak mütareke teşebbüslerinde bulunavazifelerinin büyüklüğünden bahseden cağuıı ileri sürdüğünü söyledikten sonbu iki gemicinin sözleri, Nejadın gözlerira Mondros mütarekesine geçmiş, müni yaşlarla doldunıyor. tarekeyi hukuku düvel bakımından müTJzaktan, köşkten çalgılar, sesler ye talea etmistir. Mahmut Esat Bey: kahkahalar geliyor. Nejat dalgm, düşün Türk milleti, disinden tırnağraa celidir. Eve girince davetli Yunan zabitkadar bütün silâhlanndan tecrit edil • • leri, küstah kadırüar, gururunu kıran hamiş, eliayağı, her tarafı kıskıvrak bağ • reketlerle karşılaşıyor. Sarhog bir Yunan lanarek eli satulı kasaplanna teslim ezabiti muharebe haberleri veriyor. Bir dilmişti. Türk bu halde iken kurtul • mak imkânnu buldu ve kurtuldu. Bü tim mazlum milletlere de örnek oldu. (Birinci sahifeden mabat) Haysiyet, şeref saati çaldıgı zaman ö • Avrupa gazetelerinin neşriyatma lümü gözüne alan milletler, hürriyet göre İngiltere bükumeti harp bü* ve istiklâline kavusur. Türk milleti buçesini fazlalaştırarak yavaş yavaş nun en diri misalidir. silâhlanmağa çoktan başlamış buTürk milleti tarihin en badireli, en lunuyor. korkunç günlerinde gözünü kırpmadan tngilterenin yeni karbiye, bahriayakta durdu. Eğer ona çarpan dalgaye ve hava bütçelerinde ceman yelara, bir kaya gibi dimdik mukavemet kun 4,750,000 İngiliz liralık fazlaedemeyip te, farzımuhal olarak dağıllık vardır. Geçen seneki faz^a tahsaydi, ben şuna maniyorum ki, Türk »isat ile bırlikte tngiltere az bur zamilletsiz, msanlık öksüz kalırdı.» manda teslihat masarifini 9,000,000 Mahmut Esat Bey, alkışlanan bu kon İngiliz lirası arttırmış oluyor. feransmdan sonra, bugün için ders olYeni harbiye bütçesine göre tn • giltere yeni bir ordu hazırlıyacakmekla berıber, tsmet Paşa Hazret t'.r. Bu ordunun kumandanlığına lerinin Ankarada ayni saatte vereceği şimdiden ienaral Corter tayin edildersi radyo ile dinliyerek istifade etmek miştir. Yeni harbiye bütcesindeki için, Rektörlükten bu dersin tehirini rifazlalık 1,600,000 İngiliz lirasıdır. ca edeceğini söylemişta. İngilterenin yeni bahriye bütçesi 56,555,000 tngiliz lirasıdır ki geçsn KÜÇÜK HABERLER seneye nazaran 3,000,000 İngiliz lirası fazladır. Bahriye bütçesinin ttfaiye müdür muavini kabarmasmda başlıca am;l İngilteItfaiye müdür muavini Ziya Bey ra re hükumetinin birçok yeni kruva hatsızhğma binaen bu vat feden isti • zörler inşa ettirmeğe karar vermiş bulunmasıdı. fa etmistir. Yerine hentU kimse tayin İngiltere hükumeti geîecek ssnsolunmannşbr. ki bahriye konferansma bahriye Cerrahpaşa radyom kliniği kuvvetlerini arttırmış olarak girmek istemektedir. Cerrahpaşa hastanesindeki fadyunı tngiltere karadan, demizd'jaı ve kuniğine 6 senedenberi Viyana ve dihavadan silâhlanmakla devletlere ğer Avrupa radyum enstitülerinde tahyalnız lâfla değil, filen dabi ihtar«lini ikmal eden Paris Kanser cemiyeda bulunmuş oluyor. İngiliz gczeteleri ne diyorlar? ti azasmdan Orhan Remzi Bey tayin Londra 19 (A.A.) Son siyasî CUMHURIYE Senaryo Müsabakasi Rey pusulası:2 Reyimi aKahramatı Nejatft başlıklı halâsaya veriyorum. Adres: J hâdiselerin icmalini yapan matbu • at, Fransa ile Almanyanın silâhla rı bırakma hakkındaki rtoktai na zarlarmın beynelmilel sahadaki gerginliği izale edecek mahiyette ol nkadığmı görmektedir. Daily Telegraf, Berlin ile Pari» acasındaki görüs farklannın inkisar uyandıracak derecede olduğunu yazıyor ve diyor ki: «Eğer silâhları bırakma konfe ransmm akibeti, Fransanın emniyet taleplerine bağlı ise, istikbal karanlıktır. Zira, İngilterenin bu husus taki görü«leri malumdur.» Silâh yarışı kızıştı Prusya Başvekilinin bir nutku Essen 19 (A.A.) Alman istihbarat bürosundan; Spor tayyareleri için bir hangar küşat resminde söylediği bir nutuk* ta Prusya Başvekili M. Göring de» , miştir ki: « Kuvvetli bir şekilde silâh lanmış ve yalnız en kuvvetli toplar ve en büyük bahrriyeye değil, en yük hava kuvvetlerine de sahip kot şularla çevrilmiş olan Almanyanı diğer milletlerin sulhunu tebdit etj ; tîğ ni iddia etmek gülünçtür. Diğer devletlerin hükumet adaı larının, bize kanna ve deniz için rilen müdafaa kuvvtlerinin, havı müdafaası için müsaade verilmedi» ği müddetçe hayalî bir kuvvet olduğu hakikatme erdiklerine kaniim.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: