8 Nisan 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

8 Nisan 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Comhtırıyet = 8 Nisan 1934 = Istiklâl cidali safahatı (Birinci aahifeden mabat) için cenupta da Fransızlarla anlaşarak tasarnrf edeceğimiz kuvvetleri jYunan ordusuna karşı göndermekb*. tkincisi de el : m:ze simendiferü bir li tnan geçecegi idi.» Vekil Bey, Fransularla cenupta yapdan muharebeler hakkmda tafsilât iverdi. Fransızların da bu muharebe {den bıkarak tonumı aradıklarmı, Fran•ularm Cihan Harbmi kazanmakla temin edecekleri en büyük menfaatin Al•nanyaya karsı olduğunu, harp sonunida galip geldiklerini, fakat sonralan fedeta diğer bir devletin menfaatin« kan dökmek vaaayetine düştüklerüıi •öyledi. Bekir Satni Beyin Londradan geb'rdiği mukaveleler Millî Mecliste tasÜtk edilmemekle beraber Fransa ile [ jtekrar vurusulmağa başlanmadığmı izah etti ve M. Franklen Buyyonun [ tnemleketimizi ziyaretini şöyle anlatü: cepheliydi. Askerlerin çahsman 13 haziranda başlar. Diplomatlann taarruzu 18 haziranda baslar ve 7 temmuzda biter. 13 haziranda tneboluya in tn> giliz binbaşısı gelir. Bunlar tstanfbulda Müttefik ordular başkumandanı Jeneral Haringtonun yakmlanndandur. Gelen Ingilizler, motörlerme doldurduk lan cepanderi biz« teslim etnuşler ve bu yoldaki naklivata devam edecek lermi de bildirmiflerdir. zırlandığını da ilâve etti. Bu içtimada konulan ağır şartlar Yunan hükumeti tarafından kabul edilirse, Türkiye, Anadoludaki harp masraflannı da ödiyecektir. Çiftçi içîn yeni bir kanun Ziraat Bankasına borçîarın ödenmesi için kolaylık Geçenlerde Izmir ve havaiisrnde tetkikat yapmış olan tkbsat Vekili Ceîâl Bey, yeni bir kanun lâyihası hazırla • maktadır. Bu lâyiha, bilhassa çiftçile • rin Ziraat Bankasına olan borçlan hakkmdadır. tkhsat Vekâleti, umumî şeraitin tesirieri altında çiftçiye tediye hususunda geniş imkânlar vermeği düşünerek Ziraat Bankasına olan borç lann on senede tediyesi gt'bi bir formül üzerinde durmaktsdır. Bu takdirde çiftçimizan vaziyetinin daha düzeleceği tabiîdir. Lâyihanm diğer esaslan meç huldür. tstanbul ikinci ticaret mahkemesin Haydar Rifat Beyin K. Hep Vatan için! Hep Millet için! Cinayet ve Ceza Stalin ölüler evinin hatıralan Batabadelmevt Mev'ut toprak Farmasonluk 60 60 75 150 125 175 125 100 | denı Mahkemece sahlmasma karar verilen (17) adet beslik tstanbul kasaplan Türk Anonim Şirketi hisse senetleri pesin 9/4/934 pazartesi günü saat 10 da Esham ve Kambiyo borsasmda para ile sablacağmdan talip olanlann mahalli mezkurda hazır bulunmalan ilân olunur. (15489) Fatih icra memurluğundan: Bir deyinden dolayı tahtı hacze alınan 2 çuval un, 30 okka sabun, 2 teneke y a ğ, 636 paket muhtelif «. gara, 188 sise rakı, 40 okka pirinç 17/4/934 tarihine musadif salı günü saat 11 de mahallinde bilmüzayede satılacağından taliplerin yevm ve vakri mezkurda hazır buluna cak memuruna müracaatleri ilân olunuru (15490) Adapazan icra memurluğundan< Bir borca mukabil merhun olup müddeti rehin geçtiği halde borç ödenmemiş olduğundan rehnin pa raya çevrilmesme karar verilen Sabancanm Kuruçay mevkîinde kâ nunusani 928 tarih ve 8 numaralı iki dönüm ve dönümü 80 lira kıy tnetli bahçe ve gene o mevkide kânunuevvel 926 tarih ve 8 numaralt 4 dönüm ve dönümü 80 lira kıymetli bahre ve Değirmenüstü mevkfmde ağus tos 339 tarih ve 6 numaralı iki dönüm üç evlek kayitli ve dönümü 80 lira kıymetli bahçe ve o mevkide aynî tarih ve 7 numaralı 7 dönümlü dö • nürnü 80 lira kıymetli elmalrk bahçesi ve Hacı ömer elmalığı mevki inde ayni tarih ve 8 numaralı bir dö nüm iki evlek kayitli ve dönümü 70 lira kıymetli bahçe bugunden itibaren acık arttırma ile satışa çıkarılmif ve bhfncı arttırma ile satışı 26/4/934 tarihine musadif persembe günti saat 16 ve ikinci arttırma ile satısı 12/5/934 tarihine musadif cumartesi günü «aat 16 da taym ve satış yeri Adapazan icra dairesi tensip kılmmif ve arttrrma sart namesi herkes tarfmdan görülebil mek üzere 24/3/934 tarihinden itibaren icra divanhanesine talik edilmiş olacaktır. Alacaklan tapuda kayitli olmiyan alacaklılarla diğer alacakhalrın irtifak hakkı sahiplerinin bu haklannı hususile faiz ve masrafa dair iddialannı ilân tari ftiıvden itibaren 20 ariin içinde icraya müracaatle kaydettirmeleri aksi takdirde alacaklan tapuda kayitli olmıyan alacaklılar satı» bedelinin paylaşmasından mahrum kalacak lardır. % 2 buçuk tellâliye ve ferağ ve teslim ve mesaha gibi ma • sarifatra müsterisme ait olacağı ve taliplerin kıymeti muhammene nin yüzde 7 buçuk nisbetinde pey akçesi depo etmek şartile arttırmaya iş*irakleri ve icra divanhanesine talik olunan şartnam© dairesinde hareket etmek üzere taliplerin bu sartnameyi okumalan ve fazla malumat almak arzu edenlerin 933/ 3282 dosya mımarasile icramıza lürumu müracaatleri ilân olunur. Danışıklı dövtis! Garip bir teklif Bu binbaşılar adeta çocukça bir tefelifı de hâmildiler. Teklif şudur: « E • ğer Mustafa Kemal Pasa, gizlice tstanbula gelir de jeneral Haringtonun ya iısına mitafir olursa hakkmızda pek hayırlı olacak, çok parlak sartlarla anla«mak kabil olacakbr.» Bu teklife cevaben, Mustafa Kemal Paşanm, Millî Mücadelenin hitamcna kadar Istanbula gitmemeğe karar verdiği, maamafih Jeneral Harington t • neboluya kadar gelir de Refet Pasa ile t^mas ederse çok iyi olacağı bildiril di. Franlen Boyyonun xiyareti Ankarayı «t Cihan galiplerinln en büyük | Öevletlermden birfnin birinci sıntf ada[ nu Ankaraya gelmiş, Millî hükumetle i temasa baslamıstır; M. Franklen Buy; yonu Türklerin esareti kabal edecek brr [knillet olmadığına mandırmak ve bu 1 suretle de fırsattan istifade etmek lâ | cundı; Londrada Bekir Sami Bey taraifından kaçmlan fırsattan sonra bu elimlze geçen »on ftrstb. Vaziyeb'n ve isin ehemmiyet ve ezaketi dolayısile, i? te' sadüfe bırakılmadı. Mustafa Kemal ifi bizzat üzerine a'dı ve müzakerat ikisi brasmda oldu. M. Franklen Buyyon, ilk temaslarda şu noktayı ifade etti ve ona ; yapısıp kahnak istedi: cSizm hükumetikriz (bundan tstanbul hükumetmi ka«tediyordu) bir Sevr muahedesi imzalaI fenısttr ki bu bir emri vakidir. Olup bitI tnistir. Ankaradan gelen Hariciye Vekili de Londrada buna azçok uygun bir mukavele imzalamıstır. Buntı tas»Bik etmiyorsunuz. Hangi maddelerini fceğenmiyorsanız, anlaşalım, değiştireum.» Jeneral Haringtonun ; b r mektubu Gaziye 5 temmuzda Zonguldağa bir tngiliz torpitosu geldi. Bu torpitoda Hilâli • ahmer memuHanndan ve e»ki muallim lerden Macit Bey vardı ki Jeneral Hringtonun Mustafa Kemal Paşaya hitaben bir mektubunu peHrmişri.» Hikmet Bey bu mektubu okudr Jeneral Harington tnebolu veya tzmitte Mustafa Kemal Pasa ile vâsi surette müzakerelere başlamak «alâhiyethu aldı^ını, maamafih tngiltere mnuna hiçbir resmî sıfah olmadıgmı bildiri • yor, müzakerelerin de bir tnıriüz rırhlısmda ohnaaı şartmı ileri süruyordu. Hı'kme* Bey, telgrafla Ankaraya bildiri len bu mekhıba ayni günde tdgrafla verilen cevabı da okudu. Cevapta binbaşı Hanri ve rüfekasmm 13 haziran • da tneboluya gelerek, Jenerl Haring • tonun RefeJ Paşaya anlattığı esaslar dairesinde, Musatafa Kemal Pasa ile görüşmek arzusunda olduğunu bildir • diği ve müzakerata baslanmanın onlar tarafından istendiği kaydediliyor, maamafih Jeneral Harington «rzu ettigi takdirde karaya çdcıp Mustafa Kemal Pasa ile görü?rbileceîH iiâvc flunuyordu. Hikmet Bey dedi ki: « Bu muhabere, 5 temmuzda oIuyor, Yunan taarruzu da 10 temmuzdadır. Birkaç gün sonra taarruz baslıyacağı ve artık bu oyunun devamma Kizum kahnıyacağı için mükâleme kesilmis ve bu telgrafla gönderilen mekhıba cevap gelmemistir. Yalıuz 7 temmuzda tngiliz maslahatgüzan, Hâmit Beye gelerek: Bmbaşı Hanri ile arkadaştnm resmî bir vazife ile değil; tüccar sıfatile Anadoluya geçtiklerini, bu arada Anadoiudaki esirler hakkmda da malumat toplaması kendisînden istendigini ve tngilterenin Anadolu ile roSzakerata başlamak talebmde takad • düm etmedigini bildirmiştir. Hikmet Bey müttefiklerce kararlastınlan diğer bir maddenin de bu şartUrm gizli tutulacağma, sadece her ik tarafa da büyük devletlerin hakemli • ğini kabul edip etmiyecekleri sorula • cağına dair olduğunu söyledi. Eğer şartları Yunanistan kabul eder de, Türkler kabul etmezlerse müttefikler Yunanlüara askeri yardunlarda bulunacaklardır; fakat gizli tutulan bu sartlar o zamanki müttefik devletler ricalin • den biri tarafından M. Ven<zelosa ifşa edilmiş, Venizelos ta derhal Yunanis tana bildirilmistir. O zama başta Kral Kostantin bulunduğuna göre, ona teklif edilecek olan bu sartlar, Yunanistana Venizelosun projesinden daha ar menfaatler temin ediyordu. Kral K * tantin bu gibi düfüncelerle Londara daki a"'»«m3.i» ^^z^'v.^n seraiti reddetti. Kendisi Millî hükumetin bu sartları kabul edeceği zehabında idi. Bu kanaatte olmasaydı, Kostantin kabul ederdi. Hikmet Bey bu c'hetleri pek jfüzel izah ettikten sonra dersine şöyle devam etti: « Yunan taarruzu 10 temmuzda başlamıs 25 temmuzda Türk ordusu kuvayi külliyesile Sakaryamn sarkma çekilmiştir. Fatih sulh üçüncü hukuk hâkimli • ğinden: Karagümrükte Beyceğiz mahallesin • de Ninni sokağında 3 numaralı hanede mukime iken vefat eden ve terekesine mahkememizce vaziyet olunan müteveffiye Kadriye Hanımın alacak ve borçlularmın bir ay ve iddiayi ve • raset edenlerin tarihi ilândan kibaren 3 ay zarfmda mahkemeye müracaat • leri aksi takdirde terekenin Hazineye devrolunacağı ilân olunur. (15510) Yirminci asırda mucize mi? (Birinci tahifeden mabat) telgrafı hakkinda maruf bazı doktorlanmızm mütalealarını ogren • mek istedik. Tıp fakültesi profe sörlerinden Akil Muhtar Bey aynen sunlan söyledi: « Bazı maddelerde, muhtelif s«rait altında ziya neşretmek hassası görülmüştür. Fakat insanlarda böyle birşey olduğunu bu ana kadar ne gördüm, ne de işittim! Ajansın telgrafında, bahsedilen hastadan neden ziya çıkhğına dair izahat olmadığı için bu hususta tafsilât almadan birşey söyletnek mümkün değildir. Maamafih fosforesana yapan bazı mrkroplar vardır. Cerahatlerden böyle mikroplann tesirile küçük bir ziya çıkabilir, zannediyorum.» Tıp fakültesi fiziyoloji profesörü Kemal Cenap Bey, bu hâdiseyi çok alâka ile karsılıyarak demiştir kit « tnsan vücudünden ziya çık ması şimdiye kadar duyulmamis bir hâdisedir. Vücutte ancak fosfore «an* hassasına malik bir madde hasıl olursa ziya çıkabilir. Vücudün beslenmesi neticesinde bazan garip bir takım maddeler hitsule gelir ve bu meyanda ziya nesreden bir madd e de olabilir. Binaenaleyh bahset • tiğiniz hâdisede ilim ile izah edilemiyecek bir vaziyet yoktur. Tel grafta ismi geçen kadmın meme sinden ziya ir.Mşan, belki d e *üt ifrazatmda bulunan böyle bir madde ile olmustur. Bu hâdiae, şhndiye kadar görülmemis olmak itibarile ilim noktai nazanndan haizi ehemmiyetth*.» Japon fevkalâde komiseri Istanbdda bazı müracaatlerde bulunarak tngilterenin Türklerle sulh ve hatta ittifak aktetmek karannda olduğunu bildir • miştir. Maamafih bu tarzda komısmaIar, M. Franklen Buyyon Ankarada iken devam ehniş, o aynldrfttan sonra arka» kesilmiştir. Kânunuevvel ve kânunosanide UW rayna başkumandanı Ankaraya geldiğ vakit ayni Japon fevkalâde komiseri, ayni müracaatleri tekrarlatntstır. 1921 yaz ve sonbahannda ttalyanlar da bizimle bir anlaşma yapmağa çalışmtşlardır; fakat onlarm sartlan surada toplanırdı. Daima derlerdi ki: «Biz müstakbel sulh müzakerelerinde size yardım edeceğiz. Ona intizaren sir de Anadolu cenubun^« bize ikhsadî menafi ve mıntakai nüfuz tanıymır.» Bu tarzda teldiflar Fransa ile anla sddıktan sonra da devam etmis ve Lozana kadar ttalyanlarla bir anlaftna akti mümkün olamamışnr.» Hikmet Bey dersine bugün de de vam edecekb'r. ticeler elde edeceğimi ummuyordum. Fakat gizli geçidi araytp bulmak ar • fak farzounuştu. Evvelce bu geçidin mevcudiyeti süpheli idi. Elimde bir takım rivayetlerden bafka ipucu yoktu. Halbtski simdi vaziyet büsbütün farklı idi. Böyle bir geçidin bulunduğuna bizzat şahit olmustum. Onun tslak zemini üzerinde ölüm tehlikesi geçirmis, nihayet onu basianbasa katederek kurtulmustum. Gizli geçit vardu Mesele yalnız onun kapılarmı bulmakta idi. Büyük b'yaboya artistlerin içledik • leri kapıdan girdim. Bu kapuun açıl • dığı dar sokak zifiri karanlıkb. Buna rağmen esiği atlarken arkama dönüp baktım. Şüph^yi celbedecek hicbirsey yoktu. tçeri girdim. Niyetim kapıyk orkadan kib'tlemekti. Fakat muvaf fak olamadım. Kilit yalnız sokak tarafmdan kilitlenen dnstendi. Kapıyı arabk bnakarak ilerled'm. Aradığnn adam müstesna bu saatte tiyatroya jdm gelebflirdi. Bu adacnjı ısîanbuı Mr. Kumandanlığ Satınalma kom. ılâniarı 1 Son kozu da kaybediyorlar Merkez Kumandanhğı kıt'a ve müesseseleri ihtiyacı için 55,500 kilo sığır eti kapalı zarfla alına • caktır. Münakasası 12/4/934 perşembe günü saat 14 te yapıla caktır. Şartnamesini görecekle > rin hergün ve taliplerin belli günde muayyen saatten evvel teklif mektuplarını Topanede Merkez Kumandanhğı Satınalma Komisyonuna vermeleri. «938» (1146) Sevr değil Misakı Milli var! Halbuld bizim için ne Sevr muahe3esi, ne Londra mırkavelesi vardı. Bun lan esas tutup işe girişemezdik. Mus • tafa Kemal: «Bizim başlangrç noktamtz Sevr muahedesi değil, Misakı Millidir, dedi. Eğer Misakı Millî esaslanm tasd'k ederseniz anlafmak tnesele de • gildir.» M. Franklen Buyyon Misakı Millî diye birfeyi ilk defa isfttiğmi, Londrada Hariciye Vekili Bekir Sami Beyin bundan bafcsetmediğini söylemişftir. Mustafa Kemal. Misakı Milliyi belki tşitmemis olması mihnkün olduğunu aoyliyerek demiştir ki: « Fakat bütün cihan Türklerin lam istiklâl* için çarpışhğmı bih'yor.» 10 agustosta müttefik devletler, Türk • Yunan harbinde bkaraf oldukIannı ilân etmişlerdi ki, bu, Kral Kostantinm hatasuım ilk neticesidir. 23 agustosta Sakarya muharebeai basladı ve 13 eylulde bizim galibiyetimızle nr ticelendi. Sakarya mrharebesi Yunan kuvvetmin en ileri gittiği bir nokta, bizim de en gerilediğimiz, en büyük tehlikeye maruz bulunduğumuz zaman dır. Sakaryada biten muharebe, son koz olarak oynanacagı için gayet iyi itinalarla hazırlanmış bir tertfpti. Sakaryayı kaybettikten sonra Yu • nan hükumeti artık zafer ümidini de kaybetmişb". Herne pahasına olursa olsun anlaşmak istiyordu. Bundan sonra sebat ve ısran ona daima tngiltere tavsiye etmiştir. Sakarya zaferinden sonra dört muahede yapıldı. Biri Kars muahedesî, ikincisi 20 teşrinievvelde Fran sa ile imzalanan kilâfnamedir ki Misakı Millinin zımnen olsım cihan galiple rinden bir devlet tarafından kabul ve tasdikı mahiyeb'nde idi. Bu mukave • lenin bizim için büyük bir muvaffaki • yet olduğunun en büyük delili, Ankara itilâfnamesinin imzası üzerine tngilterenin çektiği protestodur. tngiltere, Fransayı müttefiklerinden aynlarak müşterek düşmanla tekbaşma anlas makla itham etti. Bolşevik Rusyanm en ziyade çekindiği garp devleti Fran! sa idi. Rusyada olan her kargaşalıkta, her mukabil ihtilâlde Framız parmagı arardı. Bizim Fransızlarla anlaşrmunızdan onun dahi kuskulamnası lâzım gelirken hiç te öyle olmamiftır. Bu da göstermiştir ki Türk Rus dostluğu ve karşdıkh itimadı Fransrz tngiliz dostluğundan daha samimî daha kuvvetlidır. tstanbulda tngiliz Türk esirlerinm mübadelesi için de bir anlaşma yapıldı. 2 kânunusanide de Ankarada Türkiye Ukrayna dostluk muahedesi aktedildi. Trabzon Elektrik Türk Anonim Şrrketinden: Heyeti umumiyenin aleiâde su* rette içtimaı için tayin ve ilân edilen 24 mart 1934 cumartesi günü saat 14 te Trabzonda şir ket binasında vuku bulan içti mada kanunî ekseriyet hasıl ol madığmdan ikinci içtimaın 24 nisan 934 salı günü saat 14 e talikine karar verilmiştir. Hisse • daranın içtima gününden bir hafta evveline kadar hisse senetle • rini veya bunlara mutasarrıf ol duklannı müsbit vesaiki »irkete tevdi ederek dühuliye varakası almaları ilân olunur. Ruznamei müzakerat: 1 Meclisi idare ve murakıp raporlarının okunması, 2 933 senesi bilânço ve kâr ve zarar hesaplarımn tetkik ve kabulü ile meclisi idarenin ibrası, 3 Müessislerin 85 bîn lira lık hisse senedi hakkındaki tek Franaa hakkımtzı kabul ediyor Bu suretle on, on beş gün müna taşadan sonra !*. * V?n Buyyon ~ oktai azanmızı tamamile kabul etnn's •e bu fikirleri Avrupada tamyacağmır müdafaa edeceğini vadetmiştir. M. Franklen Buyyon 9 haziranda gelmis, 21 haziranda dörnnüştü; ha'buki Fran •a ile tasdik edilen mukavele 20 tes ruıievvelde imzalanmışhr. lifleri, 4 934 senesi îcin murakıp tavini ve ücretinin takdiri, 5 Nizamnamo mucibinre meclisi idarede münhal ür «za nın intihabı. (154".!) Royterin uydurma bir tebliği Royter ajansi da 9 temmuzda bu mükâlemeler hakkmda bir teblig neş • retmiştir. Bu tebligde «Türk diplomatIanna mahsus muavveç usul» den bahsediliyor ve Türklerin evvelâ müza • kere teklif ettikleri halde, sonra hernedense fikirlerini değiştirdikleri ilân olunuyordu. Bu tebliğ haldkati tahrif ediyordu. Maamafih bu hâdiselere en iyi tekzibi bizzat Jeneral Harington vermiştir.» Hikmet Bey Jeneral Harington tarafmdan, miralay Ravlinsonun «Şarktr Maceralanm» ismmdeki eserinm bas«na yazılmış olan sabrlan da okuduk tan sonra, Millî hükumete oynanmak if tenen bu çocukça oyumı bütün safa hatile aniatmu oldu. Bu sırada Lon • drada müttefikler arasında yapılan iç> timada, Türkiyeye yeni suikastler ha Sakarya zaferi M. Franklen Buyyon Ankaradan he reket ettikten sonra en mühim .vak'a Sakarya muharebesidir. Bu muharebe Âfyon, Eskişehir muharebelerile bas jbuıus, Sakaryaya kadar gelen Yunan fordusu orada mağlup olarak ricat et[miştir. Bu mupharebe Yunan ve or . htmaye eden tngiliz siyaseti için bir dö' : nüm noktası olacaktı. Yunanistan bu brp için aakerî cihetten hummalı surette hazırlanmıştı. tngiltere ise bizi gafil avlamak ve hazırlıklarvrazı gevşebnek için isin siyasî cephesim idareye, bizi suîh ve anlaşma ümitlerile cyalamağa çalışmışbr. Yani taarruz 3ci Giimriik Muhafaza Umum Kumandanhğı İstanbul Satınalma Komisyonundan: 1 1 1 0 kilim, 100 takım kütüklü palaska, 100 matra, 80 arkâ çantası, 80 ekmek torbası, 10 battaniye ve 1530 metro kılıflık bez 12/4/934 perşembe günü saat on dörtte pazarlıkla satm almacaktır. 2 Istekliler hergün komisyondan örnekleri görüp sartnameyi alabilirler. ' 3 Pazarhğa girecekler malın tasarlanmış hıtarının yuzde yedi buçuğu olan «138» liralık vezne makbuzu veya teminat mektupla rile belli saatte Komisvona çelmeleri. (1544) Japonların bir müracaati Biz Karsta Rus, Ermeni, Azerbaycan, Gürcü murahhaslarile ve Ankarada M. Franklen Buyyonla konusurken de garip bir müracaat oldu. O zaman tngiliz ve Japon münasebahnın ma • hiyeti pek maluro değildi. tstanbuldak: Bulunduğum yerden bütün bina görünüyordu. Kendimi göstermeden eve girip çıkanJsn olduğu gibi görecek • b'ın, Yere çömelerek beklemeğe bas • ladım. Cadde oldt&ça tenhalasmıs h. Gidip gelenler pek azdı. On dakika sonra elindeki sopayı sallaya sal • laya gezinen bir polis memuru yanıbaştmdan geçti. Sığmdığım köşe o ka dar karanlıkb ki elindeki sopa adeta vücu'Jüme temas e.Lıği halde beni görmedi. Bu »uretfe istediğim gibi gizlendiğitr' anlıya^ak rnvmnun oldum. Fakat bu tarasfu* umdvğum faydayı temin etme< di. Benediktin evi derin bir tıykuya gömülmüştü Ne içeriden dısanya ç: • kan, ne de dışardan içeriye giren vardı. Saat üçe on kalıncıya kadar bek • ledim. Artık Büyük b'yatroya gitme zamanı gelmişb*. Burada daha fazla duramazdun. Ayağa kalkarak Büyük tiyatroya doğrn yollandun. Pradaki taharriyattan da büyük ne İstanbul Millî Emlâk Müdürlügünden: Tcrsanede havuzlar önünde durmakta bulunan Gayret römorkoru pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerin 2/5/934 çarşamba günü saat 14 te müracaatleri. (M) (1519) gelince böyle adi bir kilidin onu yolundan alıkoynvyacağı muhakkakb. Elektrik fenerini elimde tutuyordum. Maamafih yakmağa liizum görme • mişthn. Tiyabonun her tarafım iyice bfldiğün için karanlıkta da yürüyebilirdim. Ayaklanmın ucuna basa basa üerliyordum. Koca bina sanki ölüm uykusuna yatmışb. Her taraf o kadar karanlık ve o kadar sessizdi. Sahneye gelinciye kadar gözlerim karanlığa alışh. Sahne nin çıplak duvarlan insana bir me • zarda bulunduğu hissinj veriyordu. Yavas yavas diğer eşyayı da farketmege başladrm. Taharriyata nereden başlıvkcakhm? Evvelâ Betb* Sarjenin locası akltma geldi. Bir möddet bu Iocanm haricini t<f* tiş etmekle vakit geçirdim. Bettinin locrsı diğer san'atkârlara ak localarîa ayni hizada değildi. Daha içerlek olarak yapılmısb. Bu Iocanın duvan bofunoa florkrken bjrdja vüzüme aoğuk , ve rutubetli bir hava dalgasmm çarptığıru duydum. Olduğum yerde durarak düfündüm. Bu rüzgâr nereden ge> liyordu? Bl'itün kapı ve pencereter kapalı idi. Baba Donovan akşamlan bunlan muayene ebneden tiyatrodan ayrılmadığmı bana söylemtsti. Şu halde rüzgânn kapı ve pencerelerden değil, başka btr yerden gelmesi lâzvndu Buna hükmetmek daha manhkî idi. Bu soğuk ve rutubetli rüzgânn hava almıyan izbelerdeki küf kokusuna! benzer fena bir kokuyu da sürükleyip getirmesi gözümün Önünde gizli geçid canîandrrdt. Orası da böyle kokuyor du. Böyle rutubetü ve soğukbı. Eğer bu rüzgâr fUhakika oradan geHyorsa gizli geçidin kapuı açık demektL Ba da ihtiyatlı hareket etmero için bir ne> vi ihtardı. Belki düşmanun henfis a yumamıeh. Belki de beni geçttte bek* liyordu. HAYALET IMacera romanı: 42 Nakleden: ömer Fehmi Fakat bu gece nedense gözüme iryku girmedi. Yatağm içinde sağ dan sola, soldan sağa bir hayli döndükten sonra uyuyamıyacağımi an « lıyarak kalktım. Tabancamm dolu olup olmadıgmı muayene ettim. Do• lu olduğunu görünce cebüne koy dum. Bir başka cebe de usağım Bigin ben istemediğim halde çantaya koyduğu elektrik lâmbasmı yerleştir dim. Otelden çıktığım zaman vakit ge•eyansını hayli geçmisti. Karanlık eokakta kimseler yoictu. Şapkamı gözlerime indirdim, yakatnı kal dırdım. Ellerimi ceplerime «okarak ilerlemeğe basladım. Büyük tiyatroya gitme zamanı hemiz gelmemisti. Saat üçte gidecektim. Şu halde simdilik vakit geçirmekten baska yapılacak is yoktu. Görünmiyen adamın ohnduğu sokağı teftiş ebnenin faydalı neb'celer verebileceğint düfündüm. Binalaruı gölgesinde yürüyor, aydınhk yerlerden geçmemeğe çaksıyccdum. Benedikbn evi hvasına gelince karşı kaldınma geç^m. üç yüz, dört yüz adım ilerle • dikten sonra geri döndüm. Benediktin evile karsı karşıya olcn büyük bir a • pArtımanuı çriaaalanndan bsrinin «1' İMabadi vari

Bu sayıdan diğer sayfalar: