18 Nisan 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

18 Nisan 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cnmhuriyet TELGRAF MABERLEBİ Silâhlar meselesi Nafıadan Norveç, Isveç, İspanya ve İsviçre müşBeş terek bîr teşebbüste bulundular Fransanm Almanya hakkındaki son kararı ve Almanların İngilizlere verdikleri cevap Londra 17 (A.A.) Royter a jansımn hab«r aldığına göre silâh lan bırakma meselsi hakkmda Danimarka, Norveç, tsveç, tspanya ve îsviçremn verdikleri Hollandamn da tasvip ettiği beyanname Londrada aJâka ile karşılannuştır. Silâblan bırakma işlerinde bu hükumetlerin ehemmiyetleri tamamen tanın mıştır. Beyannamenin aktedilecek her muahedede »ilâhlan bırakma tedbirleri ahnmasını kaydeden kısmına Londrada hüsnü kabul gös terlimektedh. Zira bu tngiliz siya setine sıkı bir nırette tevafuk etmektedir. Stokholm 17 (A.A.) Hariciye Nazın M. Sandler, Svenska gazete»ine beyanatmda demiştir ki: « Bitaraflaraı muhtırasıiM silâhsızlanma meslesinde bir anlaşmağa varmak için yapılan son tesebbüs olarak telâkki etmekteyim. Bu me • •elenin tngiltere ve Amerika efkân umumiyesinin şiddetle alâkasını celbetmesi mümkiindür. Sovyet Rusya esasen bu hususta mutabtk olduğunu bildirmiştîr.^ relarin vaziyetinden ileri gelmek tedir. Tahminen ellî milyon sarfını icap ettirecek olan banıriye bütçesi Alman donanmasmın uzun müddettenberî sistenıatik bir şekilde sınif • larını kaybetmiş olan gemilerinin tecdidi için taKsis edilmştir. Bu gemilerin kısmen yerlerine başkalafrının yapılması, mürettebatm emni • yeti noktai nazarından artık geri bırakılamaz. Havacılık bütçesi bir silâhlanma bütçesi olarak telâSki edilemez. Bu sadece bir hava nakliyati ve bir hava himayesi bütçesidir. Sivil halkm hava hücumlanna kar»i müdafaası içm de elli milyon tahsîs edilecektir. ayrılan IHEM Türkiyede sanayi nasıl Inkılâp tarihi kürsüsiinde NALINAi MİH1NA memurlar başladı, nasıl ilerliyor? Madam Krizantemler sene hariçte mümasil Yusuf Kemal Bey, dünkü derste, rejimde sanayi telâkkisi ve îcraatına Sümer Bankı misal gösterdi iş alamıyacaklar Geçen dersinde yeni Türkiyenm zi • raatinden ve bir köylü memleketi olduğundan bahseden Yusuf Kemal Bey, Inkılâp Tarihi Enstitüsündeki dünkü konferansmı Tiirkjyenm bir sanayi memleketi halini alnvığa mecbur ol duğunu izaha hasretti. Yusuf Kemal Bey Osmanlı tarihtnde epeyce kuvvetli bir sanayi devresi geçiribniş olduğunu, o zamanki devletin, başka bir devletin müstemlekesi addedilemiyeceğini kaydettikten sonra, müspet ilimlerm terakkilerinden ve buna muvazi olarak cihanm ileri gidisinden, buna mukabil de Osmanlı hükumetinin gerileyişiden bahsetti ve: « Arhk memleket, sade mevaddı iptidaiye yeb'ştiriyor, hariçten de ma mul mal alıyordu» dedi. Yusuf Kemal Bey, Turkiye sanayn nîn inldşafını izah ederken bu sahada üzerine mühim vnzlfeler ahnış olan Sumer Banktan da şöyle bahsettî: « Sumer Bank kendisi de sanayi yapacak, sanayie yardım da edecek. Burada daha calibi dikkat birsey daha var. Sümer Bank kanunununda bir sanayi taksuni de var. Birind dereceye konulan sanayi istihlâki çok, ham maddesile memlekette yetişenlerdir. Meselâ mensucat sanayn. tkincisi, ham ihracat maddelerimi zin memleketimizde işlenerek ihracı ve kıymetlendirilmesidir. Üçünciîsü, mamulâh memleket dahilinde çok istimal edilen, h;m maddesi memleket dahilinde henüz yetiş • miyen fakat fabrika kurulduğu takdn* • de bam maddesmin de memlekette istüısali kabil olan sanayi. Dördüncüsü, ham iptidaî maddeleri memlekette bulunmadığı gibi yetişti • rümesi de imkân dahilinde olmıyan sanayi. tşte bundan sonra memleketimizde de bir sanayi programı vardır. Birîncî derecede, ikmci derecede ehemmiyet vereceğimiz ve yetiştireeceğimiz sanayi tesbit edilmistir. Sumer Bank kanununda, Bankanm yapacağı krediler de tayin ediliyor. Banka elindeki sermayesini, halkm ve efradm sanayüne kredi şeklinde de kullanacak ve bu kredi kendi için kuüandıgı mebaliğin yansındaa faxla olacakur. tste mümkün olduğu kadar rasyonel bir program. Haricle mutlak munasebatta bulu • nacağız ve beynelmilel munasebatta nekadar kuvvetli mevki tutarsak, o kadar yükseleceğiz. Sumer Bank bu suretle memleket sanayii için çok umit verici bîr müessese halini aldı. Fakat bumınla da kabnadı. Zama nm şartlan o kadar merhametsiz ki, bütün milletin sanayiimtu ileri götür • roesi için istirak etmesi lâzım. Bu se bepledir ki devlet son zasaanlarda baM sanayii bizzat kurmağa karar ver • dl.» Yusuf Kemal Bey, Cumhuriyet hükumetmin memleket sanayünin kurulması ve inkisafı yolunda attığı mühim adımlan ve aldığı tedbirleri anlatırken bazı istatistikler de okudu. Yusuf Kemal Bey gelecek derste memleketimizin ihracafandan bahsedecektir. Ankara 17 (Telefonla) Nafia memurlannm yapamıyacaklan işler hakkındaki lâyiha Millet Meclisine gelmiştir. Bu lâyihanın esbabı mucibe ra pocuna göre, her biri uzun tecrübelere müstenit ihtısas ve meleke is tiyen nafıa işlerinde çalısan unsurların ayni sahada devamlı bîr su • rette vazife göımelerini temin edecek kanunî bir e»asm mevcut bulunmamasmdan mütevellit boş • luk kendini hissettiırmekte ve se nelerce bu işlerde meleke peyda etmiş olanların nafıa camiasmdan aynlmalaırnı intaç etmektedir. Bu vaziyette olduğu halde kendi arzusu veya tekaüt suretile nafıa teşkilâtından ayrılan bazı memur ve müstahdemler gene Nafıa Vekâletinin kontrolu altında bulunan hnti • yazlı sirketlerle nafıa te&kilâtına bir mukavele ile bağlı bulunan müteahhitlere intisap etmekte ve bu suretle bu zatlarm gerek nafıadaki eski vazife ve vaziyetleri ve gerek nafıa teşkilâtmda seneleınce devam eden âmirlik ve menrurluk münasebetle rinden mütevellit ve sırf kendi sahsile kaim velev ki manevî olsun bir muhite maltt bulunmalan Hibarile bunlann kntiyazlı sirketlerle müte ahhitlere ait işleri evvelce senelerce çalıstıklan bir muhitte takip erme leri veya hukukî münasebetlerde çok defa Vekâlete karsı cephe alabile cek vaziyette bulunan teşekküllere intisap etmeleri devlet haklannm ziyaa uğratılmasına müsait veya hiç değilse halk menfaatlermm tebaıriiz ettirilmesine mânî vaziyetlerin hudusüne sebep olabilir.» denilmek tedir. Lâyihanm esaslan sunlardw: «Her ne suretle olursa olsun Na fıa Vekâletİ veya bu Vekâlete bağlı idareler kadrolarmdan aynlan bütün memur ve müstahdemlerm aynldıklan tarihten kibaren be* sene larfında Nafıa VekâletUe bu Ve kâlete bağlı idarelerle gerek doğrudan doğruya ve gerek bilvasıta veya şerik veya mümessil sıfatile münakasalara girmeleri veya herhangi bir taahhütte bulunmalan ve Nafıa Vekâleti ve idarelerî müteahhitlerüe Nafıa Vekâletmin kontrolu altnda bulunan imtiyazlı şirketler tarafındah istihdam edilmeleri veya bu şk>ketlerin idare meclisi azalığına girmeleri ve bu müteahhit ve şirketle rin islerini nafıa teşkilâtmda takip etmeleri mennmıdur». Bu kanuna muhalif har<ekette bulunanlar 3 aydan 3 seneye kadar hapis veya 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezesile cezalandınlırlar. Bu kanunun nesrinde 5 seneyi doldırmamış olanlar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur.t vvelki gece Japon sefaretânW Ayaspaşadaki i kametgâhındai verilen suvarede, bazı Japort hanımlarile tanıstım. Madam Krizan •* temlerin, Madam Baterflaylarm ( ba*' terflay ingilizce kelebek demektir) in> celiği, nezaketi çok nazan dikkatimi celbetti. İngilzce, almanca, fransızca bilen bu münevver Japon hammlan bazğ millî âdet ve an'anelerine bağh kal , mışlardı. Hepsinde bir çocuk saffeti ve genç kız hicabı vardı. Ellerini diz > lerinin üstüne koyarak ve boyun kıra rak selâm verişleri, yüzlerinden hie, eksik olmıyan tebessiimleri ve erkek • » lerle konuşurken büyük bir tevazula Mon Monsieur (benim efendim) diyiş* leri, Japon hanunlarma müstesna bir firinlik veriyordu. Garp kadmlarile aralarmda bazı bö* yük farklar gördüm. Sigara ve içki içmiyorlar. Erkeklere karşı çok saygı göa> teriyorlardı. Balodaki hakikî frenk va« ya tatlısu frengi kadınlan, erkekleriy kendi emirlerine münkat, keyif ve he» veslerine hizmete mecbur nmhlftirl^ addederlerken Japon hanunlan, er • kekiere karşı mahçup ve mütevazı baf tavn* takınıyor, erkeğin efendiliği va hakimiyetini kabul etmiş göriinüyor lardu öteki kadınlar, erkekleri kenc lerine hizmet ettirmekten adeta tabiî ve nisvî bir gurur ve iftihar hissederken Japon kadınlan, kendilerine hizmet, etmek istiyen erkeklere karşı sıkılgan* lik ve utangaçlık gösteriyorlardı. Bizim eski şark terbiyemize benzt bir terbiye aldıkları muhakkaktL O nun içindir ki erkeğin yanında silik va sönük, asla ön safta değil, arkada, ikin* ci plânda kalmağı tercih ediyorlardı. Bn mütalealann, Japon kadınlı hakkında derin bir tetkikin mahsuIS' değil; o gece şöyle kısaca bir müşahe*j denin mahsulü olduğunu kaydettiktenji sonra, Japon denizcilerinm spora va bu arada kendi millî sporlarma büyüU bir ehemmiyet verdiklerini kaydet mek isterim. Vahşi, boğuk naralar atan rak yapbkları güreşlerde, jiüjitsü mücadelelerinde, bambu ile eskrim çarpışmalannda ve süngü talimlerinde bn$ fimşek şiddet ve sürati gösteriyorlardı. Yanımda duran ve iyi bir eskrimci oU duğunu söyliyen bir ecnebi, Japon bah/ riyelilerinin harikulâde çevikliklerine ve baş döndürücü hızlanna hayran kalmışb. Jiüjitsü dedikleri Japon mocadela usulü, bu küçük vücutlü milletin ken • dinden bedenen daha kiyan komşu • lanm yere sermek için tabiatm sevk vı kbarile icat ettiği bir müdafaa tarzı sa gerektir. Nitekim geçenlerde sine mada meşhur pehlivan Cims Londosud' karsısmda Amerika usulü serbest gü « reşte beş dakika dayanamıyan bir Japon pehhVanının jiüjitsü ile Londosu yerden yere çarparak mağlup ettiğini bep görmüştük. Tabiî hallerinde yiizleri ebedî bir tebessümle gülen bu mültefit ve na • zik insanlann mücadele zamanmda na çetin ve haşin olduklarını anlamak için onlan bu mübarezelerde görmelL Japon kadınlaruun, kendilerini yok . gibi telâkki eden çekingen, utangan v^ daima boyun kıran halile erkeklerinra, benliğinde yaşıyan eski cengâver Sa i muray ruhu arasmda ne büyük bir te , zat var. Japon kadmlann erkeğe kan, şı muti ve hürmetkâr yapan da bu çe* lik ruh olsa gerek... tlk sanayi tecrubelerî Bir aralık sanayii ıslah yolunda te • febbüsler yapddığını, tabaklar, demirciler, simkesler gibi şirketler teskil edildiğini, Sultanahmet meydanında bir sanayi sergisi ve muhtelif sanayi mektepleri açıldı?mı söyliyen Yusuf Kemal Bey, bu hareketierin devam edemedi ğini ve idaresizlik yüzünden hepsinin söndüğünü ilâve etti. Bu yoldrki izahatmdan sonra konferansına şöyle devam etti: « Sanayi ve medeniyette ilerlemîş milletlçrin ilerleme sırnnı arayacak o • lursak evvelâ n'raatçi bîr memleket olan bu yerlerde sanayiin teessüs ettiğmi ve tîcaretin de kendiliğinden doğup üer • lediğini goruruz. tktısadî faaliyetin, sanayide olsun, ziraatte olsun iyi mahsul vermesi tabî ate mümkün mertebe fazla hükmet • mekle olur. Sanayide bu daha kolay dır. Ziraatte laboratuvar, makine topraktv. Içinda tabiat kuvvetleri işler. Tetkilde, eahşma ile bu tabiat kuvvetlerine hukmedflebDir; fakat sanayideld kadar kolaylıkla değfl. Vekaviie, hadisatla sab't olmus hakikatlerdir ki, zengin olan bir millet sanayüe zengin olmuştur. Fransanın son karart Pari» 17 (A.A.) Havas ajansı bildiriyor: Kabine içtimamı müteakıp alman haberlere nazaran, etnniyet meselesmde Fransiz metalibini anlamak hususunda tngilz zimamdarlannda ha8(1 olan intibah asanm lâyıfc olduğu ©hemmiyetle takdh* etmekle berm ber, Fransa hükumeti, Almanyanm her türlü ahdî ahkâm hilâfina devam eden »ilâhlananasma bir sekli mesruiyet verecek olan her hangi bir teşebbüsün aleyhmde buhınmağı bîr daha karar altına almıştn*. Bu mesele ile alâkadar başlıca devletler arasmdaki dogrudan doğruya müzakerat bu bapta bir itilâf husulüne imkân göstermemekte olduğundan, beynelmilel bhr uzlaş mağa vasıl olmak için îkttza eden ımizakereierin takibi bundan böyle Akvam Cetniyetine ait olacak gibi görünmektedir. Almanyamn îngiltereye eevabt Londra 17 (A.A.) Alman kara, deniz, hava ordulan bütçelerinin arttınlmastna ait izahat talebini havi tngiltere hükumetmin notasına Almanyanın verdiği cevabî nota 11/4 tarihlidir. Cevapta, ezcümle ordu bütçesmde görülen 172 milyon mark fazlalığm 1934/33 malî senesinde Rayşverin kısa kızmetli bir orduya tahvili hazirldclanndan mütevellit olduğu söylenmektedir. Bu meblâ ğın bu gayeye sarfı silâhlan bırakma meselesine mütealHk müzake ««n..HnM.,,,.ıılııtiMniMiınnni!inillllllll1IIHIItllUinilMiniMm'iiHiı<nı Tütün kongresi bugün dağıhyor İktısat Vekili alman tedabirden memnun... Ankara 17 (Telefonla) tktisat Vekili Celâl Bey tütün kongresine ait ihtisaslan hakkmda sorduğum suale su cevabî verdi: cKongre müsait bfc" surette mesaisme devam etmiş, gerek a h a ve gerek satıcımn tnüşterek menfaat • lerî dahilinde encümenlerce iyi neticeler elde etmiştir. Yannki heyeti umumiye vamlan neticeleri kabul ederse bu mukarrerat kat'üeşecek*th\ Bunlann derakap hükumet vasitasile Büyük Millet Meclisine arzedilerek kanun haline getirUmele rin« çahşilacaktır.» Belediyenin 931 kat'î hesabatı Muhittin B. bazı neşriyatı tekzip ediyor ~"~ Ankara 17 (A.A.) tstanbul Be'.ediye meclisinde 931 hesabı kat'isi etrafında cereyan eden müzake. reler ve buna dair olan gazeteler neşriyatı hakkında mütaleasma müracaat ettiğimiz tstanbul Vali ve Belediye reisi Muhittin Bey, bize şu beyanatta bulunmuşlardır: < tstanbul Umumî Meclisinde 931 senesinin kat'î hesabı müzake relerinden gazetelere intikal eden haberlere göre, 931 senesi içmde 500 bin Hra kadar bir paranm Belediyece karşılıksız olarak »arfedildiği yazılmaktadır. Bu haberlerden Belediyenin tahsisatsız ve mezuni • yet ahnadan kanunî salâhivetini tecavüz ederek para sarfettiğ veya • hut bu açığın her hangi bir yolsuzluktan ileri gediği gibi yanlış bir fikir uyandırması varit ve muhtemel göriilmüştür. Böyle birroeseleninasla varit ve vaki olmadığım kat'î surette temin ederim. Bir tek santimine kadar bütün masraflar bütçelerle verilen tahskat ve mü • saadelere binaen yapılmıştır ve hiçbir yolsuzluk mevcut değildir. Açık diye görülen ve gösterilmek istenen şey varidatm emredilen bu masraflan kar sılayamıyarak bir miktar borç devre dilmesinden ve bazı hizmetlerm henüz yapılamamıs olmasından ibarettir.» halledilir. Haksız çıkan taraf hakem lik masrafını öder. Madde 6 Hakem kararile ol • maksızm iskonto ve iskarta veya di ğer namlarla fiat veya siklet tenzili dara ve su çürüğünden mütevellit tenzilât müstesna tarafeyn için memnudur; hilâfında hareket edenler tenzil edilen miktarm 10 misli para cezasına tâbi tutulur. Tekerrür halinde bu ceza taz'if olunur. GümrSk tedbîrleri Gidilecek yol budur! Bu yol gorun9yordu; fakat Osmanlı devletinde bu yola eidîlemiyişin sebebi gumrukler di. Memleket malî, ecnebi malmdan daha pahalı olursa satılabuır miydi? Yerli sanayii korumak için gümrukleri arttırmak, himaye tedbirleri ahnak lâzımdı.» Büyük Millet Meclismm flk gSnler denberi harice karşı aldığı gümriik tedbirlerini gelecek konferansmda, haricî ticaret bahsmde tetkik edecek olan Yusuf Kemal Bey, gümriik tedîrrlermin almması içm devlet istiklâlinin teslhn edilmesi lâzım geldiğini kaydettikten sonra dedi ki: « Lozanda bu istiklâl teslhn edildi, fakat Büyük Millet MecKsinhı pümrük tarifeleri bey sene müddetle Konsolide edildi. Lozan muahedesine merbut ticaret mukavelesinin müddeti 929 da hitam buldu ve 929 dan itfbaren de yeni Tiirkiye tamamile serbestisin aldı; fakat bunun hazırlıklarma 925 ten itibaren baslandı. 927 de sanayii tesvik için bir kanun cıkanldı. Gerçi Osmanlı devrinde de 329 da cteşviki sanayi kanunu muvakkati» diye bir kanun cıkanlmıştı; fakat Cumhurivel idaresinin neşrett'Şî kanunun esaslan ondan almma değildir.» Yusuf Kemal Bey teşviki sanayi kanunile, gümriik mtıafiyetleri ve mev<ddı iptidaiye cetvelleri etrafmda, talebelerine faydah izahat verdi ve sanayi himayesinin hangi düfüncelerle ve ne sekilde yaoıldığuu anlattı: « 927 de nüfus tahriri, zîraî t?hrir gibi bir de smaî tahrir yapıldı. Bugün elimizde sanayi hakkındaki rakamlar bu suretle elde edilmistir. 9 2 7 anketi ne bakacak olursak gorülür ki memlekette mevcut san?yün yüzde 79 unu ancak, içinde bir iki kismin çahşhğı sanayi müesseseîeri teskil etmektedir. tste o zaman sanayiimiz bu halde idi. Sanayi bu halde olunca, onun ilerısine (ritmeli m<d!r? Eabette gidilecektir. Bu zarurî idi.» Hikmet Beyin dünkü dersi Ankara 17 (Telefonla) Maarif Vekfli Hikmet Bey bugün saat 17 buçukta Halkevi salonunda tnkılâp dersine devam ederek Sevr muahedesini izah eylemiştir. Kemalettin Sami Pasa merhum Alman Reisicumhuru ile Başvekilinin taziyetleri Berlin 17 (A. A . ) Alman Re isicumhuru, Türkiye Reisicum huru Gazi Mustafa Kemal Hz. ne, beklenilmi yen vafatı, va tanı için tamiri gayrikabil bir zıya teskil eden Kemalettin Sa mi Pasanın ölümü dolayısile sa mimî taziyetle Alman Reisicumhuru rini bildirmiştîr. Fon Hinderiburg Müteveffa, müşkül senelerde Gazinin saAk bir silâh arkadası ola rak çalışmıştır. Bu ölüm, Almanya için de bir zıyadır. Cünkü »efir sı fatile Almanya ile Türkiye arasmda mevcut olan münasebetleri muhafaza ve tarsin etmeğe muvaffak olmuştur. Alman Reisicumhuru, taziyet telgrafında diyor ki: «Almanyanm sadık dostunun hatırasmı daima şükran ve minnetle muhafaza edeceğiz.» Mareşal Hindenburg, müteveffanın dul zevcesine de taziyet telgrafı çekmiştir. Hariciye Müsteşarı M. Meysner, Reisicumhurun taziyetlerini bildir* mek üzere Türkiye sefarethaneemi ziyaret etmiştir. Berlin 17 (A.A.) Başvekâlet ve Hariciye Nezaretleri, Rayiştag Muhtelit encumenin makarrerah Mubtelit encümence kabul edilen ve kanon mevzuu olan kararlar şunlardnr: Madde 1 lster dizi, ister demet, îster kalıp veya herhangi şekilde olursa olsun, tStun alun satımı denk haline ifrag edflmeden yapılamaz. Madde 2 Çiftçi tütün mahsulunü denk yaparken, kınnh, gozleme, yanık, yeşfl, çürük, hastalıklı, basık, ezik, olanlarmı ayn ve görmezlerini ayn denklere koymaga mecburdur. Madde 3 Çiftçi Samsunkâri denklerde taban, kapak ve kafalıklarda, ve Rumelikân denklerde direk ve kapak larda denklerin ihtiva ettiği elden gaynsmı kullanamaz. Madde 4 Çiftçi ile alıcı arasın • daki alım satun, merbut kontrato esaslarma tevfikan yapıhr. Hususî itilâflar bu kontrato umumî hükümlerini haleldar etmemek şartile kontrato şeraitine ilâve edilebiri. Madde S Çiftçi üe alıcı arasında •Tım satımdan ve envam tavininden doğacak ihtilâflar, mahallî Ticaret Odası bnlunmadığı takdirde Beledîye ile alıcı ve satıcı arasmda seçilecek tütün işine vâkıf muhallef birer hakemden mürekkep bir hakem heyeti taraftndan halledilir. Tarafeynden birisi hakem heyetmin karanna razı olmadığı takdirde en vakın sulh mahkemesi reisliği altında toplanacak altcı ve satıcı tarafından müntahap yenî bir hakem heyeti tarafından sureti kat'iyede ve îstinaf ve temyiz kabii ol . mamak üzere azamî bir ay zarfında Fırka Grupunda Ankara 17 (Telefonla) Fnrka Grupu bugün saat üçte, Cemü Beyin riyasetinde toplandu Zonguldak roeb'usu Refet Beyin elektrik ve havagaâ saatlerinden alınan kiralar hakkmda evvelce verdiği takrir görüsüldü. Na fıa Vekili Ali Bey bu hususta izahat vererek halkı çok alâkadar eden bu mesele etrafında tetkikat yapmakta olduğunu, arzu edenlerin saatleri sahn alabilmeleri hakkında bir hüküm va zedilebileceğini, bundaq başka evvelce tstanbul meb'usu Vasıf Beyin mevzuu bahsettiği tstanbulda bu gibi müesseseler tarafmdan aluımakta olan depozito meselesini de tetkik etmekte olduğunu bildirdi. Refet Bey de noktai nazarmı söyledikten sonra celse tatfl edildi. Voroşilof Yoldaş Ankarayamı geliyor? Varşova, 17 (Hususî) Me dan bildiriliyor: Mayıs ayı zarfında Voroşilofun hususî bir vazife ile An ı karaya hareket edeceği kuvvetle söy*,leniknektedir. M. Voroşilof Ankara dan Romaya, oradan da Parise gide • ; « cekti:. Biitçe encümeninin mesaisi Ankara 17 (Telefonla) Bugün Bütçe encümeni bütçeler üzerinde tetkikatına devam ederek Hariciye ve Sıhhiye Vekâletİ bütçelerini bitirmistir. Yeni kontenian listesi Ankara 17 (Telefonla) tktısa* Vekâletİ tarafmdan 20 mayısta ilân e« dilecek olan yeni kontenjan M liste • • leri üzerinde tetkikat icra edilmekte « dir. Bu seferki listelerde ehemmiyetli tadilât yapılacağı anlaşılmaktadır. Bazı müesseselerin getirecekleri mah lar hakkmda hazırlanan ufak bir kon tenjan kararnamesi Heyeti Vekileya sevkedilmiştir. binası üzerindeki bayraklar, Kemalettin Sami Pasanın vefatı münasebetilv y a n y a indirilmiştir. Bu sebeple Başvekil M. Hitler, Türkiye Başvekili tsmet Paşaya v e Hariciye Nazın d a Türkiye Hariciy* Vekiline samimî taziyet telgraflan göndermişlerdir. Salih Paşanın sıhhati Ankara 17 (Telefonla) Şalih Pasayı muayene eden doktorlar Erzurumdan tstanbula hareket etmislerdir. Pasanın yarası kapTınmaktadır. Kendisine üç ay sonra apandi sit ameliyatı yapılacaktnr. Bîzde sanayi meselesi Yusuf Kemal Bey sanayide ilerlemîş ırVMnleketlerin vaziyetlermi izah eden misaDer verdi ve bizde sanayi mesele sinin kendiliğinden bir devlet meselesi olduğunu izah etti. Tiirkiye sanavünin inkisafı karsısmda sanayici mem'eketlerin teJ'kkî'erini anlattı ve: « Hiçbir vakit unutmıyalun kî, vaktile istismar ettüderi Tihkiyeve mümasil yerler on'ar'n gözünde kaçınl • mış bir avdır» dedi. Kongre işini bitiriyor Ankara 17 (Telefonla) Tütün kongresi yann saat ikide toplanacak ve encümenlerce tesbit edilen esas • lan müzakere edecektir. Yann sa bah saat 9 da kongre azası Ziraat emstitülerini ziyaret edeceklerdir. Saat dörtte kongrenin kapanması münasebetile nutuklar söylenecek • tir. Türk Çin muahedesi Ankara 17 ^Telefonla) Tiirkiye ile Çin arasmda aktedilen dostluk n>uahedesinin tatbikı lâyihast tasdik edil» mek üzere Millet Meclisine verilmistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: