25 Ağustos 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

25 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beklediği Aşk Edebi roman Yazan: 42 PER1HAN ÖMER Affedersiniz, demiş, sîzi ra • hatsız ettim. Fakat arkariaşımz da beni lüzumundan fazla rahatsız ediyor. Kendisine dert anlatmak imkânsız, çok rica ederim beni rahat bıraksın. Bu çirkin hareketlerine mâni olun. Bu şekilde başhyan mükâleme uzamış, ve o günden sonra ahbap olmuşlar. Daha sonraları da sevişmeğe başlamışlar, zannedersem kadın Avusturyalı zengin bir dulmuş. Bütiin bu anlattıkları yetmiyormuş gibi, bir de benden ne istese beğenir*in? Küçük b«yde o altın saçlardan bir demet varmış, yukarıda, odasında saklı duruyormuş. Fakat artık kokusu uçmuş, bir parça bu kokudan »ürüp ona vereyimtniş te saçlan sarsınmış. Nasıl?.. Küstahlığı beğendin mi? Ben, hırsımdan çıldırıyordum. Lâ kin hiç belli etmedim. Gülümsiye • rek: Peki, dedim. Yatmağa çıktığımız zaman da, biraz beklemesini söyledim. Hemen odaya girip, bir mendile şişede kalan lavantayı dibine kadar boşalttım ve sırsıklam olan mendili ver» dim. Teşekkür ederken yüzü sevinç ten, adeta değiştimşti. Acaba o kadını »eviyor muydu? Hâlâ seviyor mu?.. Yoksa... Ne düşüneceğimi bikniyorum. Ne ise.. Birge, bak mektup ne uzadı. Daha da senin hatırmı sormadım. Görüyor musun ne egoistim!.. Hep kendi derdimi düşünüyorum. Sen ne yapıyorsun? Rahatsızh • gın nasıl oldu? Bana hemen cevap yaz olur mu, şekerim?.. Gözlerin • den öperim. Senıiramis Semiramis mektubu zarfa koyup kapadı, acele adresi yazdı. Bir iki adım atarak durdu. Karnından beline, kasıklanna kadar yayılan bir sancı hissetmişti. Yumruklarını beline bastırarak karyolasına kadar gitti. Kendıni yavâşça yatağın üzerine bıraktı. Sancı fazlalaştıkça kendi kendine kızıyor, o rüzgârh havada taatlerce denizde kalmanın sonu, işte böyle olur, diye düşü nüyordu. Hava kararmağa başlayıncıya kadar karyolamn üzerinde biizülii yattı. Sancısı biraz hafiflemişti. Ken • dini fazla sarsmamağa gayret ederek kalktı; gece yemeğine, komşu yahya davetli idiler. Fakat Semiramisin, elbisesini bile değiştirecek hali yoktu. Güçlükle aşağı indi. Salonun kapısma yaklaşınca bütiin gayretini toplıyarak vücudünü mümkün olduğu kadar dikleştirdi •e ilerledi. Jale arkadaşını sabahki elbiselerile görünce bir çığlık attı. Nefes almadan bağıra bağıra söylenmeğe başladı: Aman Semi, aşkolsun daha zannediyor giyinmedin mi ? Kaç saattir ne yaptın?.. Ben giyiniyor dum. Jale, nahak yere üzülüycr «un, ben geç kalmadım. Ya, bu geç kalmak değil mi ?.. Daha elbiseni bile değiştirmemis • sin. Hayır değil, çünkü ben gi demiyeceğim. Gidemiyecek misin? Neye?.. Rahatsızım. Neyin var?.. Orman yangınlarile mücadele lâzını ' Milâs ormanlarını kül eden yangının zararları Milâs «Hususî» Memleketimizin en büyük derlerinden biri, iktısadî ve ziraî hayahmızı darbeliyen en büyük belâlarm baslıcası orman yangınıdır. Bizde orman demek, hiçbir mana ifade etmiyen tabiatin yetistirdiği lüzumsuz birsey demektir. Bunun en büyük delili her sene kastî olarak yakılan en güzel ormanlanmızın kül olup gitmesi ve hiç bir defasında faillerinin roey dana çıkmaması ve ceza görmemesidir. Her sene yüzlerce kilomerrohık vâsi orman sahalan kül olup gidiyor da gene harekete gelmiyoruz, aldırut etmî yoruz, yerimizden kımddamıyoruz. Yer, yer, semt semt yanan, heder olan bu ormanlar ortadan kalktıkça yag • mursuzluğun, kuraklığra en öldürücü kahırlarile karşılasryoruz da gene or manlanmıza kundak sokmaktan çe • kinmiyoruz. c 25Ağustos İktısat İşleri Dünyanm bugday ihtiyacı İhracatçı memleketlerin ihraç edebilecekleri miktar (Biner buşel hesabile) 288,000 180,000 257,600 Kanada B.rleşik Amerika 8,000 40,000 37,600 Arjantin 160,000 140,800 126,400 Avustralya 96,000 89,600 154,400 Rusya ? 26,400 17,600 Tuna memleketleri ve Fransa 24,000 37,600 27,200 Yekun 576,000 514,400 620,800 RADYO v aksamki program j tSTANBUL: 18,30 plâk neşrlyatı . 19 franaızca der» 19,30 Türk musikl neşrlyatı: (Fahire Hanım, Refik, Fikret Beyler) . 21 Esref Şeflk Bey tarafmdan konferans 21,30 stüdyo caz ve tango orkestrasu 18,20 ikindl konserl . 20,20 Don Giovani ni iki perdelik gülünçlü fada . 23,35 haberler, hava raporu 23,55 ten saat iklye kadar gece konseri. VARŞOVA: 17,05 hafif musikl konseri . 18,05 ço cukların zamanı . 18,20 solistlerin kon. seri 19,05 ne okuyalım? . 19,20 keman konseri 19,50 musahabe 20,20 gramofonla dans havalan ve şarkılar . 21,05 Şopenin eserleri . 21^5 konferans . 22,17 hafif musiki konseri . 23,05 konferans 23,15 dans havaları 24,10 gece progranu BUDAPEŞTE: 17,05 çocuklann zamanı • 18,05 amele korosunun konseri 19,20 gramofon . 19,31 Macar.stan geceleri . 21,05 operet . 22,25 haberler 22,45 İmre Magary Çingene orkestrası . 23,55 hafif musiki konseri PRAG: 18,50 gramofon 18,55 ziraî bahlsler 19 gramofon . 19,05 ameleye ait nesriyat 19,15 almanca nesriyat . 20,05 haberler . 20,15 gramofon 20,35 Bründen nakil . 21,25 Pragda nasü eglenilir? 22,40 gramofon 23,05 haberler . 23,20 gramofon. 23,35 Brunden nakil LAYPZİG: 17,05 Hamburgdan naklen İkindl kon. seri . 18,45 hali hazırda halli müşkül meseleler 19 asri danslar 19,40 filozof Niçenin ölümünün yirmi beşinci yıldönü. mü münasebetile eserleri . 21,05 haberler21,20 Kolonyadan naklen muhtelif nes . riyat 23,55 Kolonyadan naklen gece musikisi. BÜKRES: 19,05 haberler . 19,10 orkestra konserl ' 20,35 konferans . 20,50 gramofon 21 05 konferans . 21,20 orkestra konseri . 22.05 mektuplar 22,20 radyo orkestrası 23,35 Kontiental otelinden naklen musikl. Bilnvin, sancılanıyorum, Galiba soğuk aldım. A, öyle ise ben de gitmem. Semiramis itiraz etti: Eğer sancılana sancılana gidip, büsbütün hastalandığımı istemezsen, gidersin. Şenin bu dave > te nekadar gitmek istediğini bili • yorum. Bu, yeni giydiğin tuvalet ten, parhyan gözlerinden, herşe • yinden belli, zaten kendin de ba • na söylemiştin, oaun için knkânsız. Seni zevkinden mahrum etmek iitemem. Muhakkak gitmelisin, kuzum beni üzme. Peki ama, seni hasta hasta nasıl yalnız bırakınm? Gece, biz evde yokuz diye babamla annem de teyzeme gittiler. Hof onlar da davetli idiler. Lâkin annem öyle eğlencelerden pek hoşlanmaz. Sesini çıkarmadan, oturduğu köşeden iki genç kızı seyreden Nedret, birden kızkardeşkıin lâfını kesti. Jale, lâkırdıyı uzatma, vakit geçiyor, sen de geç kalırsan, ayıp olur, ben kalıyorum, seni Hasan götürsün. A... de... Jale hayretle ağbeysme dönmüş söyleniyordu. Fakat sözü ağzında kaldı. Nedretin gözleri karşısında ısrar etmenin münasebetsiz olaca • gını anladı. Deli mi oluyorsun?.. diy*ce • ğine: Peki öyle ise bea gidiyorum, dedi. Yalnız, gene itiraz etmek Isti • yen SırairamUin yanaklannı ok • şarken, aklına birşey geimiş gibi, ağbeysine dönerek, sordu: Peki arua, orada ne diyece ğim? Dogrusunu söylersem, <arkadaşınla neye sen kalmadın da ağabeyin kaldı?> demezer mi?.. Sen de doğruyu söylesmeyi • verirsin. Ne derim?.. Semiramis hastalandı, annemIe babtfm evde onun yanındi kal • dılar, ağabeyim, tstanbula inmifti, daha gelmedi. Her haUl« mühim bir işi çıkmıştır. Falan dersin... Hem nezaketen söylenmesi icap eden şeyleri de öğretmeğe lüzum yok zannederim. Aman ağabey, artık kanaat getirdim, sen müthif bir yalancı imişsin. Hım.m..m.. sustum. Merak etme. Arkasını söylemem. Jale gözlerini açıp bir elini ağzına kapıyarak, diğerini ağabey • sine uzatmıs teminat veriyordu. Hali o kadar gülünçtü ki, Nedret dayanamayıp gülmeğe basladı. Bu gülüş, genç kızı büsbütün sımarttı. Kardeşinin boynuna sarıldı: Ah kâfir yeni de tıraş olmus, dur sen görürsün. I Tam öpmeğe hazırlamyordu ki, birden akh başına geldi. Kollarını gevşetti, sarıldığı omuzları geri iterek: Eyvah!.. dedi, Az kalsm makyajimi berbat edecektim. lşte o zaman tam olurdu. Aman ben de geç kalmayayım, Allaha ısmarla • dık. Ellerile uzaktan îki buse yolladı ve kaçtı. Yalnız kalınca Semiramis yavaşça sordu: Siz niçin gitmediniz, Nedret Bey? Ben yalnız kalırdım. Ne o lur?.. /Mabadi vcrr) Buğday mahsulü kuraklık yüzünden birçok menv leketlerde azdır; fakat Türkiyede çok iyidir Büyük buğday rhüstahsili mem leketlerde iki senedîr tevali eden kuraklık dünyanın umumî buğday vaziyetinde mühim bir değişiklik husule getirdi. Bu tahavvülün şümulü o kadar genis ki Bulgaristan ve Yugoslavya gibi, komşumuz sayı lan Balkan memleketleri bile, buğday darlığı içine düştüler. Bulga • ristan, ihtiyatî bh tedbir olarak iş'ari ahire kadar buğday ikracını menetti. Bu sene Tuna boyu mem leketlerinin hasılâtından kabili ihraç buğday ve un miktarlan asgarî bir hadde inmiş bulunuyor. cak hiçbir tedbir alındıgı görülmüyor^ Dünyada ve komşularımızdaki vaziyetin aksine olarak bizim buğday istihsalâtımız dar denecek bir halde değildir. Bilâkis cenup vilâyetleri mizde ve bilhassa Seyhan Vilâyeti Milâsın su ihtiyacmı temm eden Beyrekoltesi bu sene 110,000 ton yani pman kaynagraı çevreliyen tepeler geçen senekinin iki misli fazladır. geçen seneki yangmdan bin müşkülâtla Diğer mıntakalanmızda bereketli knrtanlabilmijti. Fakat gözler bu tepemahsul idrak edilmiş bulunuyor. Iere baktıkça korku fle, endise üe tit Bizdeki buğday derdi, fiat ucuzlu riyordu. Çünkü bu kesif, çok güzel ve ğudur. çok zengin çam ormanlanm koruya Dünyanın başlıca buğday ithal eden memleketlerile ihracat memleketlerin bu sene yapan Nitelc'm felâket geldi çattı. Kirpi deresmden çıkan bir yangm bir ates seli halinde dağlan tepeleri yakh kavurdu. Daha iBc saatlerde beş on kola, beş on istncamete aynlan yangm, sondürülmez, onüne geçilmez bir afet halini almış • tır. Birbiri ardı nra kademelenen, yiik•elen ziimrüt gibi tepeler beşer onar dakikada kül olup gidiyordu. Akşarkaranlığı basarken ateş dekşetli bir salgm halini almıştı. On on beş kilometroluk bir sahada bulıman Milâs kasa bası yangının göklere çıkan alevlerile kız^llaj.ıvştı. Fakat kahraman asker • lerimizm her türlS hayatî endişeleri durmalan ve bertaraf ederek sonsuz bir feragat ve redakârlıkla ateşe karşı her saldıran kudurmuf ateş dalgalarının önündje geçilmez bir set teşkil «tme leri yanguu yaklaştırmadı Beypınarram ve kahraman kaynagına askerler ne miktar Bizim için şu cetvellerde ecalibi dikkat nokta Yunanistamn bu se neki buğday ihtiyacının 5,600,000 buşel takriben 140,000 ton fazla olmasıdır. Bu sene memleketimizde yalnız Seyhan Vilâyetinin kabili ihraç buğday miktarı 40,000 tonu mütecaviz olduğuna göre, bu vaziyetten cenup vilâyetlerimizin istifadeye çalışmaları lâzımdır. Cenup vilâyetlerimizin buğdaylan esasen hususiyeti haiz ve çabuk elden çıkacılması icap eden nevide olduğuna göre bu nokta bizim için bir kat daha ehemmiyetlidir. Bir buşel 27 kilo, aşağı yukarı 1 ton, 37 buşel olduğuna nazaran yukarıki cetveller mucibince Avrupa kıt'asının bu sene mevsim başı olan 1 ağustostan 31 temmuz 935 taci • hine kadar buğday ihtiyacı geçen senekinden 54,000,000 buşel tak riben 1,460,000 ton daha ziyadedir ki % 1 4 kadar fazla demektir. Diğer taraftan bütün dünyada kabili ihraç buğday miktarı 1 ağustos 934 ten 31 temmuz 935 tarihine kadar olan mevsim için bir sene evvelkinden % 9 fazlasile 576 milyon buşel aşağı yukarı 15,600,000 ton hesap edilmektedir ki ihtiyaçtaki fazlahğı kapatacak derecede kâfi görülmektedir. Şimalî Birleşik Amerika Cumhuriyetlerinde mahsulün iyiliğine dair gelen son haberler üzerine bu hafta buğday piyasalarında hafif bir su kut kaydedilmiştir. Maahaza pi • yasa tutumlu gitmekte devam edi yor. 8 ağustosta 1 buşeli 109 sentten muame'eeörett 2 numarah ktfmah«urü buğday Şikago borsasmda 15 ağustosta 101 1/4 sente düşmüştür. buğday ithal ve ihraç deceklerine dair neşTolunan en son resmî ma • lumatı berveçhi zir iktibas ediyoruz: îthalâtçı memleketlerin ihtiyaçları (Biner buşel hesabile 1 buşel 27 kilo) Muhammen Kati 1934/35 1933/34 1932/33 îngiltere, Manda 232,000 236,000 237,600 İtalya, Almanya 56,000 20,000 52,000 Belçıka, Holanda 64,000 66,400 66,400 Skandinavya, Dani 24,000 23,200 24,0OQ Yunanlstan 16,000 10,400 20,000 Diğer Avrups memleketleri 56,000 38,400 55,200 Bütün Avrupı Avrupa harici »emleketter TJmum ihtlyaç 448,000 394,400 455,200 Balçîk panayırı Saray kazasında büyük bir panayır açılıyor Saray «Hususî» Her »*ne agus tosun 31 inde açümakta olan Saraym meşhur (Balçık panayırı) nın bu se ne de ayni günde açılması için bazır lıklar başlamıştır. Belediye tarafmdan şehre yirmi dakika mesafedeki (Bal çık) değirmeni yamnda yalnız pana • yır ve sergi mahalli olmak üzere yap fanlan ve 99 dükkânı ihtiva eden pa sajm temizlenmesine başlanmıştır. Bu dükkânlar her sene esnaf tarafmdan tutulduğu gibi, fazla talip bulunması yüzünden bu muhite pek yakın bulu nan ormanlardan kesilen dallarla da 100 kadar salaş yapbnlmaktadır. Panayıra her sene 2530 bin rad • des'nde ziyaretci gelir. Bunlarm için • de Balkan hükuro^lerinden gelen ah cılar da vardır. Saray belediyesinin bs^Itca varidatını teşlc'l eden bu panayırda her sene yalnız hayvan alım ve satımı üzerinde 150200 b'n liral'k muajnele yapıld'ğı ve bazı senelerde ise bu miktarı geçb'ği tesbit edilmiş tir. BeKdıifni 2 128,000* 124,000 166,400 J$76,flGO 518,400 başlannda zabitlerile Milâsı en büyük felâketten, susuz kalmak tehUkesinden kurtardı. Yangınm devam ettigi on sekiz saat içinde bir dakika rahat etmiyen fedakâr askerlerimizin yangmdan si yahlasan, heykelleşen heybetli man • zarası insana dehşet veriyordu. Yan • gm 18 saatte söndü. Fakat 25 fle 5 0 yas arasmda milyonlarca agaçtan mürek • kep temtz çam ormanlarmm süslediği zümrüt gibi tepeler yürekleri parçahyan bir acılıkla kül olup gitti. Geçen sene* lerdeki yangmların tesirile Beypman suyu hissedilir derecede azalmışh. Bu yangınm tesiri daha feci olarak görS • lecekb'r. Bu suyu tetkik eden mütehas» nslar ük söz olarak membaı çevreliyen ba ormanlan kaybettiğiniz gün bu su kesilecektir. Demişlerdi. Sanki bu fed hakikati biran evvel tahakkuk ettirmek için çalifiyoruz. Ve hiç şüphe etmiyelim ki bu bakımsızlık, bu Iâkaydî ederse o felâket te gelip devam çatacfekbr. Amasyada güzel bir sergi Izmir panayırı hazıdandı (Bîrinci »ahifeden mabat) on birde Denizyollan işletmesinin Gülcemal vapurile Izmir e hareket edecekIerdir. Başvekilimiz, dün saat on altıda refikalarile birlikte Ertuğrul yatile Yalovadan hareket etmişler ve yolda Heybeliye uğradıktan sonra Kadıköye çıkmıslardır. tsmet Paşa Hazretleri dün geceyi Kadıköyünde heımirelerinin ikametgâhında geçirmislerdir. Bu seyahat için hazırlanan Giilcemal dün Galata nhhrruna yanaşmısttr. Başvekilim'ze bu seyahatfnde şehrim'zde bulunan bazı meb'uslar refaket ede • ceklerdir. Panayırı görmek istiyen haflı ve sergi fle alâkadar müesseselerin müraes • •silleri de ayni vapurla gideceklerdn*. Denizyollan işletmesi, bu yolculara Amasya «Hususî» Bir dikiş mabir kolaylık olmak üzere, îzrrrirde bukinesi kumpanyasımn burada açbğı lunduklan müddet zarfmda vapurda meccanî nakış, dikiş ve örgü dersleri yatmalanna imkân vermistir. Bilhassa ne devam eden hanunlar güzel bir sertatbik edilen tarifenin ucuzluğu ve gi vücude getinnîşlerdir. Sergi üç gün devam etmiş ve halkm takdirini ka • mevsîmin tenezzühe müsait buhmma si dolayısüe Giilcemalm bu seferi fev • zanmıştır. Gönderdiğim resim sergiden kalâde rağbet bulacağı, müracaatlerin bir koşeyi göstermektedir. çokhığundan anlaşılmaktadır. Güverte w yolculan ekseriyeti teşkil etmektedir. Acenta gişeleri dün de müracaatlere (Bîrinci tahifeden mabat) açık bulundurulmuştur. Giilcemal, çarpaganda yapmıyor. Böyle bir isle samba giinii tstanbula avdet edecek • uğraşan Bulgaristanda ne bir Türk tir. ajanı vardır ve ne de bir Türk ce miyetidir. Bu Bulgarların, Bulgaristan Başvekil Hazretleri buraya ağlebî Türklerinin büyük kütle halinde Türihtimal çarşamba günü dönecekler ve kiyeye hicret etmeleri için harice kısa bir müddet kaldıktan sonra sark karşı göstermek istedikleri pek vilâyetlerine gideceklerdir. sırışık bir sebeptir. Eğer hakikaten 9 eylul panayın, şimdiye kadar tz Bulgar dostlarımız Bulgaristan Türnvrde görülmemiş bir şekilde ve çok küne acıyor ve onun Bulgaristandan parlak tertibatla hazırlanmıştır. hicret etmesini istemiyorlarsa kenSovyet Rusya, fngiltere ve Irak mudilerini hiç akıl ve hayale gelme esseseleri de panayıra îştirak edenler dik sebeplerle tazyik etmesinler ve kendilerine muahedelerce de tanman arasmdadu. haklarını versinler. Bulgaristan Türk leri o zaman beş yüz senedenberi dedelerinden kalma yurtlarını kat'iyyen bırakmazlar. Bulgar dostlarıbunu da mı anlıyarmyorlar? Beşiktaş Askerlik şubesinden: 330 doğumlu ve bunlarla muameıeye tâbi mekteplerde tahsile müdavün efendilerin şubede tectl muameleleri eylulün La Havane 24 (A.A.) Mralay birinden itibaren tek günlerde yapılacak H ırnandezin tevk.'H ıçın yapıhn mii . ve teşrinievvejin onunda bitecektir. Bu cadele esnasında sek : z nef'T ö'mür ür. nun için tecl muamelesi için çiît gün Diğer birkaç îu'kastçi d?ha yakaian lerde müracaat edilmeyip behemehal tek mıştır. Harp divam faaliyete geçnu; günlerde şubeye müracaat olunması ilâa tir. olunur. 5 g 934 curoartesi günü akşsrni Çok ehemmiyetli olan bu noktayı alâ • kadar makamabn siddetle nazan dik katine arzetmek^en başlıca vazifemizdir. Ahmet Nazmî Saat 21,30 da KOKTEYL Büyük opereti Yazan: Ekrem Reşit Bestetiyen: Cemai Reşit Tepebaşi Belediye bahçesinde hfr akşam saat 18 den itibaren şehrimizin en maruf musikışinaslanndan mürekkep orkestra tarafmdan klâsik musiki konseri t Bulgarya Türkleri yırsa bunun umumî tutarile muazzam filo'ar alabiliriz. Çalışırken, yürürken, yatarken, yiyip içerken gözlerinvzde Kan, mahvolan daima şu tablo canlanmahdır: yangın, öliim, ateş içinde Şimal memleketleri arasında yeni müzakereler Riga 24 (A.A.) Gelecek çarsamba giinii burada Letonya, Estonya ve Lituvanya raümessillerinden mürekkep bir konferans toplanacak tır. Konferans, üç devlet arasında daha sıkı münasebat tesisi hakkında Lituvanya hükumeti tarafmdan yapılan teklifi tetkik edecektir. Kon fernsın daha sonraki mesaisi sark Avrupasında emniyet ve sulh meselesinin daha genis bir tarzı halle bağ'anmasını istihdaf edecektir. İspanyada örfi idare devam ediyor Madrit 24 (A.A.) «Müdafaa hali» bütün memlekette bir ay daha uzatılmıştır. Fevkalâde mahkemeler işlemekte devam edecek ve umumî toplantılar yasak edilebi • Iecektir. Üsküdar HÂLE Sinemasında AŞK MELiKESi Mümessili. Billie Dov llâveten Dünya haberleri bir şehir ve çelik kanatlannı vatan ufuklanna birer kale gibi sermiş tayyareler, tayyareler... Birincisi bizi uyanık tutacak bir ib ret; ikincisi bize emniyet, Unutnuyalım ki yann itimat ve faayat kudreti verecek bir timsaldir. alacağınuz her nefesi, bugün alacağımız her tay • yare parçasına borçluyuz. 3 0 ağustos bize bu kutsî ve ihmale gelmez borcu daha çok hatırlatan bir gün olacaktır. Daha çok verelim, daha çabuk yardım edelim, daha çok tayyaremiz ol • •un, bugün endisesiz, yann korkusu* yaşıyalun. Bu ne cömertlik? Kap 24 (A.A.) Cenubî Af rika hükumeti, Ingiltereye olan harp borçlannm son bakiyesini bu ayın nihayetinde ödemeğe karar ver • miştir. Bu bakiye altı milyon İngiIiz lirasıdır. Müzayede ilânı Cağaloğlunda eski Düyunuumumiye karşısındaki Cumhuriyet matbaasında bazı makina aksamüe hurda demir ve dökmeler ve eski hurufat kasalan müzayede ile satılacaktır. Müzayede eylulön Cçüncu pazartesi günü saat on beştedir. Her gün matbaada Mehmet Derviş Beye müracaat edilerek görülebilir. Askerlik Işleri Şubeye davet J Karsta mahsu! bereketi Kars 24 (A.A.) Mıntakanın her tarafında umumî hasat baslamtstır. Buiday ve arpanın harmanı süratle devam etmekledir. Bu seneki umumî ziraat isleri her senekinden pek faziadır. Çiftçiler bu vaziyetten ziyadesile memmmdurlar. Amerikadan Fransaya gönderilen altınlar Nevyork 24 (A.A.) Manhatlen bankası 25 / S tar/hinde, Pan'se, tahmi • nen bir milyon dolar kıymetinde altın gönderecektir. Havanada vaziyet ÖZHAN

Bu sayıdan diğer sayfalar: