6 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

6 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&Teçrinievrel 'Camhmriyti ffiuGUNDE BU Iktısat Vekili Celâl Bey TELGRAF HABERLERİ Iki tarih TARİHTE TÜRKİYE İSVEÇ MÜNASEBETÎ Elâzize hareket etti Mersinde bazı tacirlerin müstahsil aleyhine çîkardıkları şayiaların asılsız olduğu anlaşıldı Mersin 5 (Hususî) Burada Alraanyanın lisansı olmıyan Türk mallarmı almamakta olduğu yolunîda bazı şayialar çıkanlmış ve bunun üzerine dört gündenberi ihracat durmuştur. Ayni şayia birkaç gün evvel tzmirde de ayni mahi • yette şayialar çıkanlmışti. Fakat Türkofisin teşebbüsü üzerine vaziyet aydmlanmış ve Alman başkon •olosunun bunlann taraamen asıl 01 z olduğu ve Türkiye ile mevcut klering ahkâmınm harfiyyen tat • bikma ve Türk mallarına karşı AN manyada götterilen kolaylıklann gosterilmesine devam edileceği «alâhiyetar mehafil tarafmdan kat'iyetle temin edilmekte olduğunu resmen bir mektupla bildirmiştir. Va«iyetin iki tarafça izahı üzerine piyasadaki tereddüt zail olmus ve tzmirde fiatler yükselmiftir. Dünidenberi fehricnizde bulunan Iktısat Vekiline gelen malumata göre Al•nanyadan yeni «iparişler gelmektedir. Bütün bu şayialann Alraanlar n yüksek fiatle mal almalanndan dolayı fiatlerin mütemadiyen yük • •elmesi üzerine eski mukavelelerini zararla kapatmaktan kurtulmak istiyen bir kısım tüccann alivreci müstahsil aleyhine fiatleri düşürmek için yaptıklan manevralardan başka birsey olmadığı şüphesizdir. Çünkü mevcut bütün şerait ahdî ve ticarî fiatlerin yükselmesini icap ettirmektedir. tktısat Vekâleti bu hususta çok hassas davranarak vaziyeti saati saatine takip etmekte • dir. Vekâlet vaziyeti bütün istıhsal tnıntakalanna telgrafla tebliğ et • miştir. Bugün Adana tarikile Elâ • zize gidiyoruz. n altı mart... Alb tesrin! • evvel... Ben ikisini de gördüm. Bi • rinin emsalsiz elemini, ötekinin sonsuz ve heyecanlı sevincini tattım. Soğuk bir mart sabahı idL tstanbulun veremli bir hasta yüzünü andıran soluk ufuklannda zaten aylardanberidir bir seamet dolaşıyordu. Yüreklerimizde, sebebi gene ancak bizim için aşikâr olan bir kasvet vardı. Yurdumuzu gurbetten farksız, kendimizi öksüz ve ümitsiz hissediyocduk» Iste o sabah, o 16 mart sabahı, bükük boyunlanmız, kuv vetle inen yeni bir sillenin altında bir kat daha büküldü. Az kaldı a lınlanmız yere değiyor, yüzümüz gözümüz düsman çizmelerinin Çİğnediği topraklara bulanıyordu. Bu vaziyet bir hayli sürdü. Müddetini, tarihler belki kaydeder. Fakat o günleri idrak edenlerden sormayın: Doğru haber alamazsınız. Çünkü iztırap günlerinin uzunluğu ölçüye gelmez. Size, bu müddeti, kâh asırlarla, kâh ebediyetle ölçenler olur. öyle kara günlerdi onlar! Sonra, gene bir sabahh. Fakat bu sefer, yüce bir milletin ciğerden kopan sevincine tabiat te iştirak ediyordu. Istanbulun roasmavi gökyüzü gülüyordu. Haftalarca evvel, sey rini tamamlayıp gideo yaz, bayra» mımızı kutlulamak, senlendirmek için geri gelmiştL Gazinin sihirli eli altında asıl cevherine kavusan Türk ordusu, Sakaryada harikalar, Dumlupmarda mucizeler yaratan Türk askerleri, Istanbulun üzerini kaphyan kara, matem bulutlannı dağıtmağa geldiler. Ulu kurtarıcı • lannı, Tucda Tanrııun hitabını bekliyen Musanın bile duymamış oldu* ğu bir heyecanla gözliyen tstanbul, o gün sevinçten çalkandı. Bükülü boyunlar, Mehmeyçiğin asil çehre • sile karsılasmak için tekrar doğ • ruldu. Şehir, Türklerin eline geçelidenberidir böyle senlik görmemisti. Ordu, ona, Mustafa Kemalin ağzından kurtuluj müjdesini getiri • yordu. Bugün, o uğurlu günün, o sevinç ve heyecan gününün yıldönümüdür. Bu yıldönümünüo de kaçıncı olduğunu benden sormayın. Kutluladı • ğunız mes'ut hâdisenin vukuu belki evvelki gündü; ve belki de dün. Zira sevinçle geçen günler de öl çüye sığmaz. Yüce Gazinin devrinde mes'ut hâdiseleri, yığınla, çok kısa zamanlara sığdırmaya alısmısızdır. Tarihte yazılı en büyük inkilâpları mahçup edecek kadar azametli olan bizim inkılâbımız on bir yıllık bir devrenin içindedir. Nasıl ki bu azim inkılâbın rçine de asırlan »ığdırdık. Bugün, Istanbul sehri, kendisini iztırapların en eliminden kurtaran elin Anadoludan uzandığı mübarek günü kutlulayor. Jstanbullulann yüzlerinde, göz • lerinin içinde okunan sevinç, göcıüllerinde yerleşmiş bulunan gururla mütenasiptir. Ve hatta bu gurur o scvince galiptir. Çünkü sevinç kurtulustan, gurursa, bu kurtuluşun, Gazi Mustafa Kemalin elile olma • sından ileri geliyorMutlu tstanbul! ERCMENT EKREM Demirbaş Şarî Türkiyeye niçin iltica etmişti? «İsveç Aslanı» arzusuna nail olamadı, fakat Osmanh Imparatorlugu bir hristiyan devletle ilk muahedeyi 1740 ta Isvecle aktetti Osmanlı Türkleri, istüa ve inhitat devirlerinde şimalî Avrupa fle temas tesis etmemislerdi. Viyana bozgunlu • ğuna takip eden on altı senelik bir mu harebeden sonra imzalanan Karlofça muahedesi ( 1 6 9 9 ) Avrupada yeni bir Demirbaş Şarl vaziyet doğurdu, Rusya kuvvetlendi, kabına sığamaz oldu, yukanya ve asağıya doğru tasmak isitdadını takmdı, Avrupanm umumî vaziyeti bu istidadın inkisaf etmesine pek müsaitti, çünkü cenubî Avrupa veraset muharebe'erile meşguldü. Avusturya yorgundu, Prusya henüz kuvvetsizdi, Osmanh imparatorluğu bitkindi. Rusya Çan Deli Petro bu vaziyeti gozönüne aldı, Azak denizile f'maldeki beyaz denizden Rusyanın tam bir kazanç temm edemiyeoeğini hesaphya • rak ilkin Baltık denizine açılmayı ve sonra Karadenize tnmeği tasarladı, Baltıjın şark krvılan tsveçin elinde idi, Karadeniz Tijrklerindi. Petro ba iki denize gozdikmekle tsveçlüerle Türkleri tarih yolunda birbirine yak • lastırmif oluyordu. Petro, Karlofça mnahedesiie de te • mizienmif olmıvan bazı pürüzleri hal için tstanbula Oukraintsof ath bir elçl yollamıttı. Bu elci, Don nehri kızakla rmda yapılrmş kırk toplu ve Forteresse atlı bir gemi He tstanbula geldi. Saray ve Babıâlisi, Ruslann Don nehrinden Karadenize harp gem<si geçirebOecek • lerini tahmin bile edemiyetek kadar aciz içinde, cehil içinde bulunuyordo. Binaenaleyh Buyük Petromm siyasî düşüncelermi tahayvül dahi edemezlerdi ve müşterek tehlike dolaynile tsveçe el uzahnayı akiliarmdan geçiremezlerdi. Fakat İsveç tahtinda oturan Demir • baş Şarl, tam manasile bir hükümdardı. Siyaset cereyanlannı, komşn hükumet • lerm vaziyethıi derin bir gorüsle ibata etmişti. Rusyadan kuşkulanıyorda, Lehistan üzerinde, kral intihabmdan isti • fade ederek, Rusyamn çevirdiği entri kaiarm ne yaman neticeler vereceğinl twhmin etmişti, Leh islerne yakmdan alâkadar olmıya ve hatta bu işler için silâh bPe loılianmağa baslamıştu Büyük Petro, cya harp, ya sulh» Blthnatomüe tstanbulu firkütüp otuz se nelik bir mütareke imzalatnktan sonra gözunü ve bütün kuvvetmi şimale çe • vtrdi, Lehistanla birlesri, Danimarkah lann da yardımma erdi, tsveçle muha • rebeye tutuştu. trveç Krah Demirbaş Şarl, üç cep • heden taarruza uğruyordu. Fakat ma • hir bir kumandan olan bu genç Kral, telâsa düşmedi, Dkin Danimarkalılari ezdi, sonra Lehistana teveccüh etti. Onlan da mağlup edeceğine emindi. Lâkîn ka'ŞKinda Deli Petroyu ve Rus ordusunu tuldu. Dem'rbaş Şarl, «Narva» da onüne çıkan bu orduyu bir hamlede tarumar etti, Leh>xtana girdi, birçok yerler aldı, hatta Rus mahmisi olan Kralı da kacırdı, yerine bir baş kasmı tayin etti. Şimdi Ruslara ağu ve öMüröcü brr darbe indirmek istiyordu. Bu emelle Kazaklarla birlesti, Buğ nehrini geçb*, Oçakofa doğru yürudü. Bu askerî hareket, onu Osmanh hududuna da yaklaşhrmış oluyordu. Onun böyle bir yol takip etmesi, Utanbulla girif mek istediği ittifak müzakerelermde vakit zayi etmemek maksadma müstenitti. Hatta ö z ü muhafızı Yusuf Paşa va sıtasile tstanbula resmen ittifak tekli finde de buTundu. Lâkin ücüncü Sul tan Ahmet, Ruslarla bozusmamayı tercih etti, tsveç Kralmı Deli Petro fle başbaşa bnaktu Kendi öz yurdundan hayli uzaklaş • mıs ve enikoou yorgun düsmüş olan Demirbaş Şarl, Poltavada karşılaştığı Deli Petroya mağlup oldu, ayağmdan yaralandı, birçok güçlükleri yenerek Osmanh hududuna geldi, birçok üzün tü de orada çektikten sonra sınrn geç ti, Türk h!mayesine sığındı (170Q). Asrında t«veç aslanı dive anılan l ' e mirSas Çarl, ır.etîn ve pek metin ruhlu bir adamdı. Rus Osmanh hududunda bulunan Bendere yerîeştikten sonra varkuvvetile İstanbulu Ruslar aleyhine tahrike girişb'.. Ponyatovski ath birini tstanbula göndererek Ruslann siyasî e • mellerini izah ettirdi. Bu elçi, bir Ya budi k^dm eîde elmişti, ve onun vasıtasile Ücüncü Sultan Ahmedin anası Gülnuş Sultanı Demirbaş Şarlin Iehine çevirmişti. Gülnuş Sultan, yapılan tel kinlere kapılarak ikidebir oğluna Rus • İsveç meselesini açıyordu, «canım şu aslana ne zaman yardım edeceksin ki Deli Petroyu parçalasın!» diyip duru • yordu. Kızlarağasile padişahm süâhtan da Demirbaşm taraftarlığmı yapıyor • lar, Ruslara harp açlmasmı terviç edi • yorlardı. Ruslann muahede ahkâmına uygun düşmiyen birçok hareketleri, Valide Sultanla mabeyin erkâmnın propagandalanm kuvveltendirdi, nihayet Rusyaya harp açıldı, Deli Petro • meş hur ihata hareketile sulh talebfnde bulunmıya icbar edildi ve Protta bir muahede imzalandı ( 1 7 1 3 ) . Bu muahedenin bir maddesinde «tsveç Kralının ser» bestçe memleketine gitmesine ilifSc e • dilrnemesi» yazılı idi. Demirbaş Şarl, Deli Petroyu esir et • mek fırsahnı ahmakça kaçıran Sadra • zam Baltacı Mehmet Paşayı ağnr suret • te tahkir etti, Padişahı da sulhu kabul ebnemeğe teşvik etmek istedi, hele ts • veçe gitmeği hiç kabul etmiyordu. Türklerin ona Demirbaş inatçı demeleri bu sebepledir, her türlü »rara ve tehdide rağmen Benderden aynlmak istemeyi • findendir. Ücüncü Sultan Ahmedin harpten yılgın olması hasebile Demirbaş Şarl te şebbüslerinde muvaffak olamadı, Deli Petro aleyhine yeni bir sefer achramadı, bflâkis kradisi fizerine asker sevkına sebebiyet verdi, cebren Benderden kaldınldı, Edtrneye gefarfldi, bir aralık Demirtaş mevkimde oturtuldu. Arhk o, Osmanh ülkesinde siyasî rol eeviremi • yeceğini anlamışh. Memleketine don > meğe razı olnraştu. Kendisine bol para Terildi, Macaristan yolu fle tsveçe git • me<i teshil edfldi ( 1 7 1 4 ) . Osmanh bükumeti ba maeeradan sonra da tsveçle stkı bir mflnasebet tesis edemedi. YsJnıs 1738 de Demirbaş Şaritn 3ri senetle borçlandığı parayı tahsil içm Stokbolme ustSste iki «efir gondcrdi. tsveçluer, bundan istifade ede • rek Osmanhlarla ittifak aktetmek »te • diler, Şarlin borcuna mukabil vermeği t!>ahhüt ettikleri bir kalyonla otuz bin tüfeği teslim etmek vesilesfle tstanbula Sînclair atlı bir tnemur gonderdüer. Bu siyasî memur, bir ittifak muahedesi musveddesi kaleme aldırdı. Lâkin menv leketine donerken Nambourgda Rus • lann pusosuna düştü, oldürüldü, yanmdaki evrak çalmdı. Bu hâdiseden birkaç sene sonra ts • tanbuldaki Fransız elçisi Vflleneuve araya girdi, Ruslarla Avusturyalılann kolayca birleşip şarkta Fransız menfa * atini incitecek kazançlar elde etmele • rine karşı bir tedbir olmak üzere Os • manlüarla tsveçlilerin ittifak aktetme lerine çalıştı ve muvaffak oldu. Osmanlı rmparatorlutrunun bîr hnistiyan dev letle aktettiği ilk ittifak budur. Rusya elçisi Vişnakof bir taraftan Reisülküttap efendiye, bir taraftan «Vflnov» a rüşvetler vererek bu ittifakm yamlmama • sma çalışbğı halde muvaffak ola mamıştı ( 1 7 4 0 ) . (1788) de Ruslarla Osmanhlar ge ne harp meydanlannda çalısnlarken tsveç Kralı ücüncü Güstav, Rusyaya harp ilân etti. tsveç donanmasi Kralm bira deri Dük Sudermani kumandasında Kronstat onlerine gitti, Kral da verdiği ültimatomda tsveçi alâkadar eden maddeleri saydıktan sonra Türkiye tsveç ittifakından bahsederek Krnmın Babı • âliye terkini de istiyordu. Fakat tsveç ordusunda ihfa'lâl çıktiğmdan Kralm Türkiye Iehine müsoet bir yardunı go • rülemedi. Yalnız eski itt'fakname daha vazih surette tazelendi. Bu sefer kale me alman senede göre Osmanlı dev'eti tsveçe yirmi bin kese akçe yardım edecek, tsveçle Türkive Ruslarla münferit sulh yapmıyacak, ild taraf kendilerin • den alman memleketlerm istirdadı irîn bırbirlerme muavenette bulunacaktı. Fakat Büyük Katerina tsveç asılzadelerini iğfal ederek Kralı yalnız bıraktırdı, Wareloede münferit sulhu kabule mecburetti ( 1 7 9 0 ) . tsveçUlerle Türklerin samhnî bir te maslan da (1799) da vukua geldi. Üçüncü Sultan Selim, bir takım yenilik ler yapmayı düşündüğünden, eski dost tanıdığı, Isveç'üerden de yardım istedi, oradan birçok mühendisler getirtti. Bunlar, Fransız tersanelerinde yapılan şekil ve endazede harp gemileri yapmıya memur edilmişlerd:, haktkaten ça lıştılar ve güzel eserler de vücude ge • tirdiler. Ücüncü Selimin hal ve katline JfpJVT NALINA MIHINA Istanbulun kurtuluşu D stanbulun kurtuluşu diye kutlu • ladığımız bugün ( 6 teşrinievvel 1923) hakikatte tstanbulun kurtuluş günü değüdir; muzaffer Türk ordusuna kavuştuğu gündür. Yoksa tstanbul, daha evvel, 1922 senesi ağustosunun 30 uncu günü Dumlupınar zaferile hakikî kurtuluş gününfi idrak etmiştir. O 30 ağustos günü ki Türk süngüleri, yurdumuzu elimizden almak için Anadoluya gönderüen Yu • nan ordusunu ve o ordudan ziyade büyük emperyalist düsmanlanmızı yere sermis, bu emperyaiirmi temisl eden Loît Corcun kuruldufu iktidar ve ta hakküm koltuğunu, bu Türk düşmanî tngtliz Başvekili için, orurulmaz, di • kenli bir hale sokmuştu. ° Celâl Beyin beyanatı Adana S (Hu'usî) Iktısat Vekili Celâl Bey bugün Adanaya geldi, Halk Fırkasını ziyaret flti. Buradan Elâzize hareket edecektir. Celâl Bey dün Mersinde beyanatta bulunarak demiştir kit < Haricî ricaretimiz iyi yoldadır. tktısat rejimimiz müstahsile dayanıyor. Mahsulerimiz duar.da iyi sahlıyor. tstihsali çoğalbnak sistemini bozmama • lıdtr. Kurulan dokaiuı fabrikalannda 65 bin balye pamuk harcanacakbr. Bu pamuklan Çukurova yetiştirecektir. Mersinde de Ofi* teşfcılâh yapmayı düşü • nüyoruz.» ııımıımmmnillllinilllllHIIITIIÜIIİllllllllllllinimiMt M. Dumergîn yeni bir nutku Fransız Başvekili haîktar müzaheret istiyor r Yunanistanda siyasî vaziyet Kargaşalık ihtimaüne karşı tedbir alındı Atina 5 1 Hususî) Dün gece Harbiye nezarelinde Harbiye nazın Jene • ral Kondilisin reisliğinde toplanan bir meciiste vaziyeti hazıra dolayısile bir kargasalığa meydan verilmemesi için hükumrtye ihtiyal tedbirleri alınmasına karar verilmiş ve dündenberi Atina muhafız kıt alan ihtiyat haline kon muştur. Atina 5 (Hususî) Siyasî meha • filde hükumetin M. Metaksas ve M. MiLalakopuloa taraftarlarının muhalif fikirdc bulunmasma rağmen meb'usa • nın kendi kendmi feshetmesi için lâ zun gelfn reyleri topladığı temin edilmektedir. Atina 5 (Hususî) Basvekil M. Çaldaris bugün Cumhurreisini ziyaret ederek meclisi meb'usanca tasdik edilen yeni intihabat kanununu imza edilmek uzere verecektir. M. Çaldaris meclisin kendini feshedebflmesi için lâzım gelen reyleri temin ettiğine emin olduğu için Cumhurreisine tesrinisaninin yirmi dördünden ev • vel yeni meclisin toplanmasım da ar zetmesî muhtemeldir. Evet, tstanbul, Loit Corcu da devi • ren Türk süngülerinm büyük zaferi kazandığı gündenberi kurtulmuştu. tstanbulun kurtuluşundakî buyfik e « hemmiyeti, bilmeyiz, izaha lüzum var mı? tstanbul kurtulmasa ve bflâ kay diişart yeni Türk devletinin eczasmdaa olmasaydı, Türkiye muhakkak ki Tür • kistan mertebesine inerdi. Çünkü ts • tanbulun coğraft, siyasî, askerî ehem • miyetinin verdiği müstesna ve hâkira vaziyetten mahrum ka'ırdic. Çünkü tstanbul elimizde olmaymca tabiatfle Trakyayı da kaybederdik ve Avrupa • dan, ePnr'z ayağımız tamamen kesilirdL tstanbulun kurtuluşu ve Türk cum • huriyetinin eczası arasında bulunması, bizi Balkanlarda ve Avrupada sSzü geçer, Avrupalı bir devlet haline koy muştur. Bu itibarla istiklâl cidalinden sonra tstanbulun kurtuluşu, Fatih tarafmdan fethinden daha mühim bir hâ disedir. Çünkü, o zaman tstanbulu 1453 te mümkün olmazsa 1460 ta fethedecek bir babayiğit çıkardı ama ba büyük şehir, 1920 de elimizden gitseydi, asırlardanberi Avrupada hflâldan aynlan bütün Türk yurtlan gibi, bir daha geri gelmezdi. tşte tstanbulun kurtuluşu bu sebeple almışmdan daha e • hemmiyetlidir, diyoruz. Ne zaman, tstanbuhm kurtuluştnnı düşünsem hatınma, 2 teşrinievvel 1923 günü işgal kuvvetlerinin Dolmabahçe • de Türk bayrağını selâmlıyarak gidiş • leri, dört gün sonra da sevgfli ordumuzun tstanbula girişi gelir ve 30 ağustos zaferinden sonra bir gün tüfeklerine küçük Türk bayraklan takmış bir Fransız taburunun mızıka çalarak Divanyolundan geçişîni hatırlamn. Ah, zafer sen yaman şeysin! tstanbulu binbir entrika fle elimizden alıp pamukipliğile Osmanlı saltanatma bağlanmak istiyenlerin bu büyük şehrl muzaffer Türk süngüleri karşnmda, bilâ kaydüşart, bize iade etmelerinden aknacak bir tek ders vardır: Daima kuvvetli, dauna miT»" 1 mak! Pari» B (A.A.) M. Dumerg, (Doumergue) düa akşam radyo İle neşredilen bir nutuk söylecniş • lir. Bafvekil, bütün islâhat proje • lerinin Fransayı bir veya birkaç aj,« «Kktatorlüğündenı kur • tarmağa maruf olduğunu kaydet» miştir. ! M. Dumerg, Basvekâlete, bütün idarelerden «eçilecek uzuvlarm raptedilmetmi istdiğmi, bunun Başvefcile muhtelif nezaretlerin faaliye tini takip etmesini temin ve mnumi ahengi tahakkuka yanyacağını söylemistir. Basvekâlete umumî kita • betten baska, millî müdafaa yük sek konseyile millî iktısat konse • yini raptedecektir. Millî iktısat kon»eyi hükumet tarafmdan tayin e idilen iktısat işlerinde salâhiyet sahibi kimselerden olacak mmtaka • vt konseylerin de içini kolaylaştı • racak bu konseyin istişarî salâhi • yeti olacaktır. Bundan sonra, par • lamentoya sîyasî ve adlî iktıdarla • nn tamamen tefrik edilmesini te • min edecek olan projeleri verecektir. ' M. Dumerg düsturlan gayrl kabili içtinap bir sekilde her hangi bir diktatörlüğe giden sosyalist ve komünist cephesi aleyhine uzun uzun *oz soyledikten sonra Fransızlan bu cephe haricinde, fvka ihtilâflannı tmutarak birleşmeğe davet etmis ve ıslahat projesinm kabul edileceğine emniyetini bildirmiştir. Gümrükler Vekili Istanbula geldi Gümrük ve tnhisarlar Vekili AH Rana Bey dün sabah Ankaradan tstanbula gelmîştir. Rana Bey bir kaç gün şehrimizde kaldıktan sonra Çanakkale ve tzmire gidecektir. Yuposlavya Kralı ve Kraliçesi Fransaya hareket ettiier Belgrat 5 (A.A.) Kral Aleksandr ile Kraliçe Mari, Dalmaçya sahillerinde bulunan Zelimikaya hareket etmislerdir. Oradan Dub • rovnik kruvazörile Fransaya ha • reket edecektir. Balkan paktınm genişletilmesi M. Çaldaris Bükreş ve Belgrada mı gidecek? Sofya 4 (Hususî) Atinadan bfl • dirildiğine göre B&fvekil M. Çaldaris bu ayın sonlar>na doğru Belgrat ve Bükreşi ziyaret edecektir. M. Çaldaris M. Tataı esko ile Balkan misakmın genişlemesi mesele.'ini görüsecektü*. Türkiye ile Yunanislan, Arnavutluğun misaka girmesini arzu etmektedirler. Sıvas mebusu Rahmi Bey dlln vefat etti Bir müddettenberi Büyükadada tedavi edilmekte olan Sıvaa meb'usu Rahmi Bey dün öğle üzeri Bü yükadada vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de istimbotla Eyü • be nakledilerek ikindi namazra • dan sonra medfeni mahsusuna defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. kadar da tstanbulda kaldılar. Fakat ts veç hükumeti, Türklerle Ruslann gene harp halinde bulunduklan bir tarihte, 1813 te Norveci işgal etmelenne Ruslar tarafmdan müsamaha edflmek şar • tfle onlara el uzath, bir ittifak muahedesi hnzaladı. Bu, Napolyon muharebelerinin Avrupada uyandırdığı hercü merc neticelerinden biriydi ve o ittifakı tasvip eden de Naoolyonun maresalla rmdan iken tsveç Kralı On ücüncü Şarl tarafmdan oğuüuğa ve veliatliğe kabul olunan «Bernadotte» dir ki kendisi, baba'ıSmın öîmesi üzerine On dördüncu Şarl unvanile tsveç tahtma çıkmıs ve yeni Kral sülâlesinin müessisi oknuş • tur ( 1 8 1 8 ) . Ruslara karşı tahaffuz endişesüe ts veç ve Türkiye arasında iki yüz sene evvel başlamış ve zaman zaman sıklaşmış olan münasebetler, on dokuzuncu ve yirm:nci asırda ihtilâfsız bir dostluk şekli alrruşhr. Cumhuriyet Türtdyesi, ba dostlurâ, şimdi, sulhun kuvvetlenme si umdesine bağlamakta ve bu suretle ona, geçmis asırlardakine benzemiyen asil bir hüviyet vermektedir. Af. 5. KUçiik Lindbergi kaçıranlar Boston 5 (A.A.) Lindberg meselesine ait yeni malumat gel mistir. Russel isimli ve halihazır • da mevkuf bulunan bir mahpus, Hanptmonun 1930 senesinde Vestçester hapisanesinden kaçmasına yardım ettiğini söylemiştir. Russel Hanptnon ile Fişin samimî dostu olduğunu bildirmiş fakat, herhangi bir taarruzdan korktuğu için haska birsey söylememiştir. Izmirde intihabat tzmir 5 (A.A.) Belediye seçhni olanca harretile devam ediyor. Dün seçhnin dordüncü günü idi. Bütün halk jnedeni hakkuu kollanmak için sandık başlannda heyecan gösteriyordu. Dün aksama kadar ahlan reylerm miktan on beş bini aşmışh. Bütün bu reyler Büyük Şefin fırkası namzetlerine ve rflmiştir. Bugün cuma olmak münase betile buyük intihap tezahürah yapıl maktadar. Halk tarafmadn kiralanan birçok otobüsler bayraklarla süslenmiş oldnğu halde davul ve zurnaiarla bü • tün şehri dolaşmakta, rey sandıklarınnı bulunduğu yeri ziyaret ederek seviçle rini izhar eylemekted'rler. Bugün atı lacak reylerin on bmlere varacağı u mulmaktadır. Sinemalarda halkın me • dent hakkını kullanmağı ve reyini at • ması için filim aralannda reklâmlar yapılmaktadır. Reyleri atanlara intihap encümenleri tarafmdan üzerlerinde C H. F. bayrağı bulunan rozetler veril • mektedir. Böylece rozet takan her vatandas reyini kullanmaktan doğan bir iftihar hissetmektedir. Italya Kralı Somaliye gidecek Roma 5 (A.A.) Gazeteler 1 talya Kralının 21,10 da ttalya Somalisini gidip ziyaret edeceğini bildirmektedirler. Burası Italya Kralının henüz görmediği yegâne müstemlekedir. Kral teşrinisani sonunda döne cektir. İngiliz kralı 4 üncü oglunun evlenmesine müsaade elti Londra 5 (A.A.) Bukingham sarayında, Kral, birçok senslerdenberi bu kadar temsili bir tarzda yapılması • na tesadüf edileırüyen bir hususî konsey içtimaında Prcns George ile Prenses Marinamn evlenmelerine kat'î müsaadesini vermiştir. M. Musolini Milanoda Milano 5 (A.A.) M Mussolini buraya gehniş, halkın coşkvn tezahü • rab ile karşılanmışhr. Duçe, Normandiyanm 15,000 köylüsüne geçit resmi yaphrmıştır. Bunlar, buğday vesaire gibi yerli mahsııllere ait m?nzaralan gosteren arabaiarla Duçenin önünden gecmiflerdir. Ladikte bir şimendifer kazası Samsun ve Havza marşandizlerinin Lâdik istasyonunda çarpısması neticesinde vagonlar hattan çıkmıs, her iki lokomotif ve dört vagon ehemmiyetli hasara uğramıştır. Nüfus zayiatı yoktur. Bu kaza yüzünden o hat üzerindeki servisler durmus, ve yolcu treni havzada kalmısbr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: