27 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

27 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

• 27Teşrinievvel • 31 ( TELGRAF MABERLERI ündbergin çocıığunu öldürenler Amerika filosunun manevraları Macar hariciye nazırı Viyanada neler görüştU? elimelerin de, insanlar gibi, talihsiz olanı vardır. Bakarsmız: Yüksek bir Ziya Gökalple tazim, derin bir minnet, ulvî bir Türkiyeye muha heyecan ifade etmek maksadilc ceretimin ilk se • icat edilmiş bir tabir o derece ipnesinde yani 1325 tizale uğrar ki, bu tabire muhatap te gorüstük ve ilk olanlann üzerinde, ekseriya aksi Paris 26 (A.A.) Havaı Ajanu rurette temdit edilebilmesi hakkım defadan aramız • :. . • • .•• • • ••• •• tesir icra eder. Izzeti nefsini ok}ibiUiriyor: kabine reisine tanıtmak ve nihayst da derin ve kınlmaz bir alaka kurnldu. yacak yerde kırar, memnun edememurlar için devletle kendi arala6 tesrinisanide toplanacak olan Diyebilirim ki o günden itibaren brmen cek iken hiddetlendirir, herhangi nnda mün'akit man«vi mukaveleve Fraasa parlamentosu pek mühim dauna beraber çaksfak. Gündüzleri bir işi kolaylastıracağına bilâkis isler beklemekte<fir. Bu ay iptidasın bir garanti teskil edebilecek tarzda Darülfünunda, «Türk Yurdu» nda, engel olur. bir memurîn kanunu hazırlamak. da yapılan nabiye intihabatı Du ve aksamlan da ya Türk Ocagında veVelinimet.. Üstat.. Harika.. tamerg kabinesine itîmadmı göstermis Böyle bir terebbüse karşı encü • ya evlerimizde birlesiyorduk. Mütareve ayni zamanda mercut müessesat menlertn meb'usan ve ayan mec • birleri bu nevidendir. keden sonra ise gerek Malta esareti zakadrotu dahilinde kalmak üzere Pek az muarifeniz olmakla belislerinin nanl bir tavir ittihaz edemamnda ve gerek Ankarada birbiri • derlct mekanizmaımda yapılacak eeklerin*? »imdiden hükmehnek kamizden hiç aynlmazdık. Bu sıkı alâka raber, ötedenberi üzerinizdeki teıslahat hakkında M. Dumergin rad bil değildir. bana Zîya Gökalpi, onun dif ve iç yüsiri daha ziyade menfi bulunan, yo ile nejrettiği beyanatını da tas zünü herkesten fazla görmek imkânını Bumm için evvelemirde karar me sulu, yılıçık, cahil, müraî herifin Tİp eylemisth*. verdi. tinlermin malum olmasi, «aniven 25 biri, lokantada karşınıza gelip, ilft 28 teşrinlevvel arasmda Nanteste teklifsizce sandalyeyi çeker, otu Ziya, kafası, zekâsı ve tefekkSr Hükumet reisinin düsündtigü utoplanacak olan radikal sosyalist tarzı itibarîle tam bir Avrupalı yasayif lahat birkaç merhalede yapılacak • rur. Metruk bir mezarlığın kar konırresinin vaziyet aJması icap etarzı, misvan itibarfle de bir sarkh idL tır. Bo ıslahat meyanrada adliyenin makanşık manzarasını andıran ağder. Buna rağmen M. Duraerg taraAhmet Rofik ve Cevdet Pasalar give polis teşkilâtınm tensiki, iktuadi, zının içini ruhsuz bir tebessümle fından bazı tesebbüslerin bilhatsa bi, Mithat Efendi, Şemsettin Sami, Emsınaî ve ticarî menafie malik olan size seyrettırerek, soze başlar: Ayan meclisinde «iddetli bir mfica rullah Efendiler gibi ansiklopedik malara meclislerde bhr hakkı temsil ilumah haiz ve tngflizlerin Self made Nasılsınız, velinimet?!. tası, devlet dairelerinin yeai baştan deleye tâbi tutulacagını tahmİn etm«k Irabildir. men «kendi kendini yapmıs» dedik • Lokma, boğazınızı o anda tıkar tanzimi, parlamento mesaisinia yo* leri insanlar gibi, Ziya Gökalp te «kenBunlana en başlıcası âyantn nnı • luna konman ve icraî kuvvetin tarzı gibi olur. Cümlei asabiyeniz, dudi kendini» yapmıstı. Sırf kendi me • vafakati ohnadan meb'usanın feshi tatbiki gibi çok mühim maddeler rup dururken kamçılanıvernıiçtir. saisinin mahsulü idi. Avmpayı görmeve memurin kantmunun teskilâti evardn. ö y l e ya! Ne münasebet?. Bu kır mişti, fakat görenlerden nekadar iyi sasiye kanununa ithali. hatta bn etipil adamm ne diye velinimeti oluBirkaç ketime üe vazifelerinİ gös anlamıstı! Fransncayı muntazam bir •aslı ıslahah tabfif edecek tarzda termek, kabine reisine meb'usan yorsunuz?. Ağzınızdan kazara bir: tarzda tahsfl etmemisti ve ölüneeye bazı tadilâU nravafakat etse bile meclisile mühim bir ihtilâf zuhuron M. Dumergin ayanca muvafakat re«Estağfurullah!» çıkmaaın.. Karşıkadar da bu lîsanda konuşamazdu Fada şimdiki formalitelere müracaate kat aramızda onun kadar bu lisanı kavyi verilme*?ıni temin icin bütün kuv nızdaki, bu sefer de teminata giri lüzum kalmadan parlamentoyu feçir: ramif, inerliklerini sezmif ve en muğvetin! ve nÜfuzunu sarfa m»cb«tr o«ih hakkını vermek, bütçeye masraf lacağı muhakkak gibidir. M. Da • Iâk eserleri kolay anhyan pek azdıl Yoooo! Ne demek?. Elbet ilâvesini ic&p eden tekliflerin yalMütalra Ziyanm daimt mesgalesiydL merjr milli assamblenin ruznamesini velinimetimsin.. m s hükumet tarafmdan yapı'abil • Ontm doymak bflmiyen zekâsı, her mev« bir itimat meselest yapacak ve milli Ne yaptım ki> mesinl ve lüzum gorüldügü halde zn fl« alâkadar olurdu ve hiçbir bilgi asaambleam 1935 büteesi müza • Onu ben bilirim.. sahan yoktn ki ona yabana olsan, o bir kararname ile bütcenin ertesi keratından evvel toDİanmasını da Manalı manalı da başini sallar. nan meraknn çekmesin! »ene üzerine tecavüz edebilecek bhbn itimat mesletine ithal edecektir. Ve daha da ısrar edecek olursanız, Maamafih, içtimaiyat, Ziyayı en zihiç hatırlamadığınız, belki de aslı yade alâkadar eden bir saha idi ve bu faslı olmıyan bir lutfunuzdan bah sabada mefhur Fransız içnmaiyatçısı seder, daha ziyade mahçup olur Durkhaimi kendi için ömek almıstı ve sunuz. onun mektebinî, hatta yanlıs tarafla • İŞİ rile beraber benimsiyerek Türkiyede bu «Üstat!» hitabı daha bayağılaş • mektebtn yapılmasma pek çok hizmet mıştır. Bugün, hangi bir kahvej'e etU. girecek olsanız, oradakilerin hep Fakat, yukanda isimlerini zikretti • sini, biribirlerine «Ustat!» diye higim ilk Osmanlı ansiklopedistleıi gibi tap ediyor görürsünüz. Üstat, ama Ziya yalnız taklitçi, yalnız nakfld de • ne üstadı? Ne olursa olsun! gfldL O, ayni zamanda yaraba idi. Londra 26 (A.A.) Resmî teb Babıali caddesinden inerken, Aldıgı mektebin düsturlarmı mensup Konya 26 (Hnsusî mnhabirimlz • lig, Japon murahhaslanmn teklifleri • muzibin biri, kaldınmın üzerinde oldugu muhite tatbik ed<vek bu ma • den> Şehrjmizde çok feci bir n!n birçok noktalannı aydmlatan yeni hitin muhtelif hayat kaynaklannı tet • durup ta, şöyle uluorta bir defa: »•«'« » U n . ISO Irurar «Uc&fmı ..ıtıiauıat »crtntnermi soyiem'Icfe Iktî • kik ediyor, bu kaynaklann mahiye Hiyen Yunuso^lu mahallesinden «Üstat!» diye bağırsa, bütün basfa etmektedir. tini tayin ve onlara istikamet vermeğe Frmanm tsmail oğlu kasap kcr lar o tarafa: «Acaba beni mi çağıYakmda yeni bir içtinuı yapılacak • çalışıyordu. Ziyayı kâh Türk içtimai • HaTckı ıhndi Darası olmadı^mı ve rıyorlar?» diyerek, döner. tır. yatfle, kâh Türk lisanile, kâh Türk şibirkaç yüne kadar vecece^ini »öyRahmetli ahçı Mıgır bu hitabı Royterin baber aldıfma g3re henüz I;ven Ahmrttlede maheUesinden irile, kâh Türk hukuku, Türk tarihi ve şundan bundan işitir, fakat anla teati edflmif bir vesika yoktnr ve In Mustafa oğlu bağirsakçı Mehmedi Türk dinüe mesgul buluyoruz ve bütün mazmış. Daha doğrusu ters anlar güizler Japon tekliflerini almıs değil • oldürdü. bu sahalar üzerinde münakasalar açakrdir. mış. Bir gün, dükkânında yemek rak Türk münevverlerini düsünmeğe, Katil kasap borçludan «birkaç öğrenmeğe, mütaleaya sevkediyor ve Müzakerelerm göç ve nztm olaeagı gün sonra veririm» cevabıni ahr aî yiyordum. Ukalânın birisi içeriye girdi ve kendi gibilerden birile korormasyon halinde bulunan Türk mutahmhı edflmekle beraber tngiliz memaz belindeki bıça^ını cekeek rafekldresi üzerine tesirler yapmaktan bafili bugünkü konusma'ann çoy faynuşmağa başladı. Muhaverelerin valh Mehmedin sağ gö&süne saphâli kalmıyordu. Bu faaliyette arapça dalı olduğa kanaatrâdedtr. lamıs ve sonra karnma doğru çe de bu üstat kelimesi tekerrür edip ve farsçaya vükufu ve sark medeniye tngiltere fle Japonya arasmda bir kio yırtarak ba^ırsaklannı dışan duruyordu. tiie âsmalığı, kendisi için muvaffaki • Htifak haberi, burada «öylenfldigine cıkartmak «uretile öldürmü^tür. Bir aralık, Mıgır fena sinirlendi yetler teminine medar oluyordn. göre, tamamen asılnzdır. Alacaği bir bağırsak satısından ileri ve birden, ukalâya çıkıçtı: Ziya ileri sürdüğü tezlerde daima hakgeliyordu. MSzakereler tamamen babrî mahi • Zo, üat kat.. Üst kat deyi ne lı değfldi. Meselâ onun meshur düsturu ycttedir. Ve bir deniz tecavüz misa • Bıçajhnı kvrtardıktan sonra kasöylooreun? O üst kattır da, ben «hak yok vazife var, fert yok cemaat kı mevzua bahsolmamıtar. çan katil, bn ctnayeti çarşi ortasınalt katım sanki, tereyaih?! var» elbette ki münakasa gotürür bir da islemiş olduğa halde az kalsın ERCÜMENT EKREM terkipti. «Haksız vazife» tasavvor et kurtulacakh. Fakat Konyanm büm'k elbette ki güçtiir. Ordn 26 (A.A.) Törk Tayyare tün polis teşkilah, baslannda e n • Fakat unutmamalıdır ld Ziyada iki Cemiyeti Ordn şubea Trabzon ve Gi • niyet müdür vekili emniyet me • ve hatta üç sahsiyet vardu Birisi mü reson vilâyetlerile braber çalınnayı muüTi Murat Bey oldugu halde katefekktr Ziya, ikincisi memleketin mukararLasormifhr. Bundan baska Taytilin arkasma düstü ve onu vak'akadderatmı eline almış, büyük siyasî yare Cemiyetinin bir de hanımlar yardan Sç saat sonra saklandıği yerBatmakaleden mabait bir tesekkulün basmda bulunan Ziya, dmı derneği teskiline karar verilmiş de tutarak kanunun avucu içine bıBizim bu ikinci kısım için bir üçüncüsü de mutaassıp derecesine vatir. raktı. banka kurulmasını bu sütunlar ran «Türkçü» Ziya! da birkaç defalar yazmış olduğu Mütefekkir Ziyanm birçok hatalan muzu okuyuculanmız belki habrFlemington (Yeni Ycrsay) 26 ( A . Bastfya 26 (A.A.) Marsflya suA.) Lindbergin çocuğu için fklye larla. Bu düşünce henüz yürüyeikastine istirak ettiği rivayet edilen saparasuu vermek üzere müzakereyi idamedi. ö y l e sanıyoruz ki onun eninşm kadtnın Bastiyada bulunduğu bilre «tmiş olan M. Kondon, Hanptmanne boyuna lâyıklı bir gözden geçidirilmiştir. Fflhakika bu kadm, pazar Birincl sahifeden mabalt tnn karar verihrken hazn bulunan es • rilmesine nasılsa vakit bulunamagünü LJvornadan gelmis ve geldiği geITk olarak profesör doktor Ziya rarengiz Jon oldugunu teshis etmiftir. mi fle iki saat sonra Sardunyaya git • dı. Bizce bu işi dörtbaşı mamur Cemal Beyin (dişler vaktinden ev miytır. halledecek çare buradadır. vel niçin dökülüyor?) tezi dinlendL 1 Biz dışandan gelecek ırktaşların Ziya Cemal Beyin raporu okunur • Muğla 26 (A.A.) Dün MÜasta tütün piyasası açılmıstır. Fiat 38 ku • muhtaç olanlanna ev, tarla, hay ken profesör Kâzım Esat, doçent Kâzım tsmail Beyler söz almışlar ve rostur, bütün vilâyet dahilinde tütün • van, tohumluk gibi bir köylüyü kendisini hararetle tebrik ertikten Ierin denk yapma isi bitmistir. Muğla, Atîna 26 (Hnsusî) tktısat Na derhal yetiştirici iş güç sahibi edesonra bu husustaki kanaatlerinin Bodrum, Fethiyede piyasa açılmıstır. zın M. Pesmazoğlu Ankaraya hacek şeylerin hepsi verilsin diyo Ziya Cemal Beyin kanaatlerile müsreketinden evvel ticaret umum müruz. Fakat bedava değil. En aşağı terek oldugunu söylemişlerdir. dHle Ankarada yapılacak yeni tiyirmi sene gibi uzun zamanda ötzmir 26 (A.A.) Bu aym 20 sinİkinci rapor diş tabibi doçent Feycaret muahedesi hakkmda müzadenecek pek az faizli bir borç oladen 26 ncı günün aksamraa kadar borzullah Beyindi. Sallanan dislerm kerelerde btılanmustur. Nazır ayni rak. Bir köylü evine bundan do protezle tesbitine ait olan bu rapor sada dokuz baçuk kuruftan 19 kuru maksatla Atina ticaret ve sanayi fa kadar 7925 çnval incir satılmıstır. layı topyekun bin lira harcanırsa alâka ile dânlendl. Macit, Cemil Niodası idare heyetile de müzakere • o eve göre bu parayı her sene fayazi, profesör Ziya Cemal ve do • lerde bulunmustur. Ankarada bazı çent Orhan Abdullah Beyler söz alizile yalnız elli beş liradan yirmi Yunan istihsalâtı hakkmda giim • Panama 26 (A.A.) 88 harp gerük kolaylıklan temin edilmesi için senede ödemek çok' kolay olur. Bu dılar. öğleden sonraki celsede pronminden ibaret olan Atlat ve Bahri • fesör doktor Kadri Raçit Paşanm çalifacakfar. borç karşısında o köylünün elde muhit muhtelh filom Panama kana • gençlerde dişetlerinin raüzmin ve etmiş olacağı iyilik ise çok büyükImt bh* rokor zaman demek olan 39 sasinsi iltihabı mevzulu tebliği vardı. tür. •tte Atlat denizinden manevralar yapPasanın bu tebliği çok alâka uyan • Ifr Bahrimuhiti geçmistir. Filo Ka • Boylelikle dışarıdan gelecek ırk dtrmıs ve münakaşalara sebebiyet liforniyaya gidip manevralara devam Vasİngton 26 (A.A.) Amerika taşlann oturtulmalan devlete bü vermistir. İkinci tebliğ Atinalı proedecektir. hükumeti, Mançuri hükumeti tarayük bir yük olmaksızın çok temelfesör Papandonopulosa aitti. Ken fından bir petrol inhisarı ihdasına li bir usule bağlanmış olur. Dev disi bulunmadığı için umumî kâtip müteallik olarak Japon hükumeti Orhan Abdullah Bey tarafmdan olet böyle bir bankayı her sene bütnezdinde tesebbüslerde bulunmuskundu. Uçüncü tebliğ profesör dokçesine koyacağı birer miktar para tur. tor Şevket Aziz Beyindi ve mevzuu Viyana 26 (A.A.) ttalyaya yapile kolayhkla kurabilir. Eğer iş sa5" Amerika hükumeti, bu inhisann (çenelerin ölçüleri ve morfolojisi) mtf olduğu ziyaretten Pesteye dönmeklam tutulursa bu bankanın ileride Amerikan petrol kumpanyalannm idL Tebliğ büyük bir ehemmiyetle le olan Macar Hariciye Nazın M. Kanmemleketin en kuvvetli ve en menafüne mugayk, dokuz devlet karsılanmıs, profesör şiddetle alya borada dorarak Başvekfl M. Şuşingfaydalı para evlerinden biri oldu muahedenamesmin derpiş etmekte kışlanmıştı. U, Hariciye Nazm M VValdendde g3oldugu «çık kapı siyasetme rau ğu görülecektir. Bu düşünceye Doçent Suat tsmailBeyin ( a n rüfmüftür. Bu mülâkat esnasında iki halif olacagı mütaleasındadır. çok değer verdiğimiz içindir ki dişlerinde rezeksiyon vak'alan) ath memlekeü alâkadar eden meseleler onu işte bir daha hatırlatmış olu tebliği doçent Abdullah Beyin müdostça gorüsühnüf ve anmmî siyast Zannolunduğuna göre lngiliz ve yoruz nakasasile nihayet bulmuftur. vaziyet hakkmda noktai nazar teati • Feletnenk hükumetleri de bu kabil tes«bbü«Ierde bulunmuflardjr. dadj buhtnmnfhg. YUNUS NADtl Müteakiben. dif tabibi Celâl HalK Fransada devlet mekanizması ıslah ediliyor [60GUN DEBU. Talihsiz kelimeler Camhariytf Yıl donümü münasebetile Ziya Gökalpe dair bazı hatıralarım Yazan Ağa oğlu Ahmet r HFM 0 ° NALINA MIHINA Istanbulun ismi Teşkîlâtı esasiye kanununda değişiklik yapılacak, Adliye ve Polis isleri ıslah edilecek Deniz süâhlarmm tahdidi 150 kuruş için feci bir cinayet Miizakerelerin güç ve Konyada bir kasap hfc uzun oîacağı anlaşılıyor yüzünden katil oldu Ordu Tayyare Cemiyeti Yat illerden ana toprağa gelen ve gelecek Türkler Sarışın kadın bulundu! Diş Tabipleri kurultaymda Muglada tütün piyasası açıidı Yunan iktısat nazırının temasları Izmir borsasıntia satılan incir Mançuride petrol inhisarına razı olmıyorlar stanbulun ismi eskiden pekçoktu ve bu çeşit çeşit isimlerden herkes beğendiğini kullanırdı: sahsiyetin ba sn • İstanbul, Kostantmiye, fslâmbol, retle üçe böliin mesinden doğ • Dersaadet, Deraliye, Asitane, Asitaneialiye, Darüssaltana, Darülhımustor! «Hak yok va • lâfe isimleri yetişmiyormuş gibî frenkler de Constantinople. Stam• • • zife var» düstu * boul, Rumlar Kostantinopoli, Rusrundaki ifrat, mütefekkir Ziyanın delar Çargrad, Bulgarlar Çarigrad ğil, siyasî Ziyanm hatasıdır. Türk göçebe kabilelerini müteharrik derlerdi. site diye tarif etmek te mutaassıp TürkSaltanat ve hilâfet ilga edilinc* çü Ziyanın hatasıdır! «Site» ile «müteisimlerin ikisi gitti. Dilimiz sade harrik» mefhumlar arasmdaki tezat, leştikçe, Arap ve Acem kelimelerî lugavî ve tarihî tezat o derece bariz azaldıkça Dersaadet, Deraliye, Adir ki ancak Ziyanın Türklügü yücelt* sitane gibi isimlere de yol verildi. mrk, onu bir seref bâlesile zinetlen • Arap bornosuna bürünmüş olmadirmek aşk ve hevesüe izah edilebilir! Fakat bu gibi hatalann yanıbasjnda *«na rağmen, pek Bizans koktuğu mütef jkkir Ziya Türklüğe nekadar geiçin, milliyet cereyanlanndan son* niş ofuklar açtı! Onun tasnif ve sintez ra tutunamadı. Nihayet yeni harfkudreti hakikaten hayret verici idL ler kabul edildiği zaman bu büyük' Türk içtfanaiyafanda neye tetnas eder • şehrin ismi de tesbit ve tstanbul se, anide tahakknka lâzım gelen bir olarak kabul edildi. Gerçi türkçemefkure (bu tâbir onundur) çıkarnr. nin ahenk kaidesine uygun olma* Meselâ, Türk içtimai bünyrsi, Türk sı için ismin «I» ile değil «I» ile hukuku, Türk ailesi, esasta Avrupanınbaşlaması lâzımdı. Sonra ortadaki kinin aynidir. Binaenaleyh bütün bu «n» harfini «n» yazdığımız halde sahalarda o esasa riicu etmelidir. Mü tefekkir Ziyanın yaratıcı zekâsı, işte «m» okuduğumuz için istanbul onun bütün kıymet ve ebemmiyeti, fiyerine Istambul şekli kabul edilse len Ziya kadar kendi zamanı üzerine daha doğru olurdu ama bunun pek tesir yapmıs, baska bir Türk mütefekehemmiyeti yok. Asıl mesele, yedi kiri gösterilemeı! Onun trsiri bugün tepe üstüne kurulduğu için galiba bile siirde, edebiyatta, lisanda, fikri yedi isimli olması lâzımmış gibi cereyanlarda barizdir! bir türlü tek bir isimle anılmıyan Yukanda dedik ki Ziya, misvan ve bu şehre nihayet resmî bir isim tarzı hayatı itibarile şerefliydi. Ben o • nun kadar bir taraftan mahviyetli, a • «eçilmesindedir. tangaç, ve her turlfi dfinyevî ihtiras • Şehrin resmî ismi tstanbul olmalardan uzak, ve diğer taraftan da ha sına rağmen hâlâ Avrupada Consfin, mütebakkim, ib'raılara tahammüla tantinople veya Stamboul diyenaz btrisine tesadüf etmedim. Alelâde ler ve yazanlar olduğu gibi sene mfinasebatta bir çocuk intibaı yapardı. lerdenberi tstanbulda çıkan fran • Yabancı bir muhitte şasınr, ne yapa • sızca bir gazete, ismini frenkçe cagmı bumezdi. Boynunu bükrr, bir e • Stamboul diye yazmakta idi. Nihalini diğer eli üzerine koyar ve gozlerint yet bu meslektaşımız da bir hafta onüne dikerek atıl atil bakakalırdı. Paraya, makama, aslâ kıymet ve ehemon gün evvel bu muhafazakârlıkmiyet vermezdi. Nazır sandalyesme tan vazgeçerek ismini şehrin resml «Fıravun sandalyesi» derdi. Ondaki imlâsile yazmak lüzumunu hissetyasayif tarzı sadeligin öteki tarafma ti. Fransızca refikimizin isminin. geçerek prrisan denilecek kadar inti • imlâsım değiştirmesi de, bugün zamsızdı. Bütün eserlermi yatagında mevzu kıtlığında benim işinıe y»yaznustu Maddî hiçbir müzayeka ona radı. yıldırmazdı. En agır vaziyetlerde kendisi ve arkadaşlan icin bir teselli noktan bulurdu. Hiç unutmam, tngilizler h'vâ Maltaya götürüyorlar. Ziya der • hal bir nazariye çıkardı ve arkadasla ra hitaben: «tnsanda iki sahsiyet vardır: Melek ve şeytanl Ingüizler bizim seytan şahsiyetimizi götürüyorlar, melek sahsiyetimiz memlekettedir, orada çalifiyor, işliyor, tmrüizler ona dokunamazlar!» Birçoklan tabii kafa salla • ddar ve «Allah akıllar vrrsin!».<dedi • ler. Şin^U bu kadar «dünya ötesi» nde yasıyan bu Ziya flerde fikir ve söz mücadelesine giriş! Karsına derhal başka bir insan çıknreriyordu. Zaten büyük Romanyada çıkan tYüdvnm* rtfüdmla olan gözleri daha büyüyor, renği de • yaztyor: ğisiyor ve sanki bütün vücudile üzeri • «Geçen gün b9r erkekle bh* kadın ne ablacak bir vaziyet alıyordu. Hele Kilikadi noktasmdan geçerken iki istihza ve alaya hiç tahammülü yoktu. karakol arasmda Bulgar hu Hiddetten kendisini kaybediyordu ve dut muhafızlan tarafmdan ka • kendisinden hiç beklenilmiyen tahkir dra kurşunla vurulmuf ve kucağraler ve küfürler savuruyordu. Hele Malda taşıdığı dbrt aylık çocuğile betada krndisinden pek çok kuvvetli o • raber öldürüldüğü isitilmiştir. lan sabık Vali Mithat Beyi sandalye ile Güller köyünden Hamza Ali nadövmeğe kalkrçh. Zavallı Mithat Bey mında birisi kainvaldesîle tarlada birçok sandalye darbeleri yedi ve hürgiindöndü toplamaktan dönerken metinden el kaldırmadu Herkes te bu Bulgarlar Hamzayı bağlıyarak kadakikalarda Ziyaya öyle muamele ederdının namusuna tecavüz etmişler di. Zekâsına ve ahlâkma karsı ber dir. Bunların her ikisi de Roman keste hürmet o kadar ziyade idi. yaya iltica etmiçlerdir. AĞAOĞLU AHMET Gelenlerin anlattıklanna göre Bulgaıristan Türklerine Bulgarlar tarafmdan iktısadî boykot yapıl mıstır. Kasabalarda isçilere, san'atçilere kat'iyyea Bulgarlar tarafınBeyin tebliği dinlenmistir. an iş verilmiyor ve böylece kaçır • Bundan sonra projeksiyonla ovsî tılmağa çahsılmaktadır. Köylerdekl usulile takım imaline dair bir filim halk pasaport almak istese geçen gösterilmis ve celseye nihayet ve beş sene uydurma vergiler ve ileriki rilmiştir. senelerin vergileri icat ediliyor ve Dün akşam kunıltay azası şerezavalbmn elindeki avucundaki mal fine Maksim salonlarmda bir ziyafet ve mülkü ancak bir pasaport al verilmiştir. Kurultay bugün mesa • maga kifayet ediyor. isine cfevam edecektir. Son zamanda Romanya köyle • rindeki Bulgarlar mal ve mülkünS «atarak acele Bulgaıristandan ka • çun Tfîrklerin mülklerini almak içb Etibba Muhadenet cemiyeti dok gitmektedirler. Bunlar Bulgaristantor Nerçet Osman Beyin riyaseti al daki Dobruca komitasının daveti ütında aylık toplantısmı yapmıştn*. zerine gidiyorlaı' ve onlann delâletile Türkler m mallarına sahip ol> Evvelâ cemiyete yeniden gîren 6 maktadnlar . azanm cemiyete kabulü münasebeSon günlerde Bulgaristandan pa tile resmi takdim yapılmıştır. Bunsaportsuz kaçarak Rumen hudu • dan sonra Recenlerde ölen cemiyet duna iltica edenlerin adedi artmışazasından Şark Demiryolları tabibi Alî Rıza Beyin ailesine yardım ya sa da Rumen hudut muhafızlanna. verilen talimat üzerine bunlar gepılmasi tekarrür etmiş ve bu naktî ri çevirilmektedirler. muavenet cemiyet sandığından te • min edilmiştir. Bundan sonra cemi yet nizamnamesmin tadili mevzuu Stokhohn 26 (A.A.) Nobel hp bahsolmus ve münakasalar yapıl ımşsa da içtimada sülüsanı ekserîyet mükâfatı ksn hastalıklan üzerinde mü* olmad'ığından karar gelecek içtimaa him taharriyatta bulunmuş olan Ame* bırakılmıştır. rikalı doktor Minot, Murfİ ve Vippele verUmistir. Bulgarya Türkleri neler çeldyorlar? Bulgarlar, Türklere iktîsadî boykot ilân etmişler! Etibba muhadenet cemiyetinin dUnkü içtimai Nobel mükâfatı Irana fjiden askerî heyetimiz Şahrut 26 (Hususî) Fahrcttüı Paşanın nyasetindeki Türk askeri he yeti bugün buraya gelmiştir. Heyet pazar günü Meshede hareket edecektir. Eskrimciler bursada Bursa 26 (TcJefanla) TSrkiye eskrim birinciliklerine iştirak et mek üzere tstanbuldan 14 idmancı buraya gelmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: