18 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türklerle Süngu Süngüye No. 76 Nakili: A. DAVER Çanakkalede Şehir ve Memleket Hafcerleri ) Siyasî icmal Temsil akademîsi ""nasıl kurulacak Dün, Kültür Bakanmın başkanlığile toplanıldı Ankarada bir temsil akademisi nin kurulması islerile uğrasmak üzere dün sabah Bristçl otelinde Kültür Bakanı Abidin özmenin barkanlığı altında bir toplantı yapılmıs ve gec vakte kadar görüşülmüştör. Toplantıdan sonra Kültür Bakanı Abidin özmen bir muharririmize sunları soylemiştir: < Temsil akademisinin kurum şeklini kararlaçtırmak meselesi bakkında konustuk. Toplantıya Reşad Nuri, t. Galib, Hasan Yücel istirak ettiler. Bu subenin bir sef idaresinde, hem derhal temsiller verebilecek, hem de dıram ve operada ihtisas sahibi gençler yeti;tirebilecek bir mekteb halinde olması esası kabul edildi. Kadro ile masraf meselesinkı bir listesini hazırlamayı arkadaslar üzerlerine aldılar. Yakmda bu i» te neticelendirilecektir.» CamhuriymL lolkıncıkaoun Lîman işieri jbrit Sirketi dâvayı kaybetti Önümüzdeki ay fiatlar yeniden tavin edilecek Kibrit ve çakmak inhisan sirketi tarafından, kibrit fiatlerinin in dirilmesi üzerine, hükumet alcyhine bir dava açıldığını yazmıştık. Kibrit sirkejinin, hükumeti, mukavele hükümlerine aykırı hareket etmekle itham eden bu davası son günlerde Ankara birinci ticaret mahkemesmde görülmüş ve mah • ketne birkaç gün evvel karannı bildirmistir. Bu karara göre, dolarm rauay • yen devirlerdeki sukutu n'sbetine uygun bir sekilde kibrit fiatlerini Sndiren hükumet bu kararile ara • daki mukaveleye uygun hareket ettiğinden sirketin iddiası redde • dümiftir. Kibrit sirketi davayı kazanmış olsaydı, kibrit fiatleri eski hadle • rine çıkacak ve hükumet şirkete tenzilâtlı satışın devam ettiği müddet için tazminat verecekti. önümüzdeki ay içinde hükumet tnümessillerile sirket murahhasla • rından mürekkep bir komisyon toplanarak doların son üç ay zarfındaki temevvücatını tetkik ve kib • rit fiatlerinî buna gore tayin ede • eektir. Japonya • Amerika Küçük askerin dudakları anlaşılmaz bazi heceler mırıldandı . . . Ben öleceğim! Anburnuna yapılan ve 10,000 Türk kahramanına mal olan hü cumu böylece her cepheden tet kik ettikten sonra, şimdi, Fransız topçu yüzbasısınm hatıralanna avdet edelim: 20 mayıs perşembe Sabahleyin saat 4 te General Bayu (Ba illoud fırkası Fasulyaya hücum etti. Fasulya, Kerevizdere üstündeki bir Türk mevziinin ismi idi. Şeklen bu sebzeye benzediği için ona Fasulya adı verilmişti. Cep henin bu kısmı, orada bulunan ,19 uncu Türk fırkasının sağ yanı tarafından müdafaa ediliyordu. (Burada da bir yanhşlık var. 19 uncu Türk hrkası Seddilbahirde değil, Anburnunda idi. A. D.) Hücumu yapan 2 nci Afrika yürüyüş elayı bir siper eie geçirdıse de bir Türk mukabil hücumu bu siperi tekrar elimizden aldı. Saat 15,30 da donanma ateşinin himayesinde tekrar hücum ettik; fakat gene geri püskürtüldük. Hulâsa, akşam üstü, hiçbir şey kazanamamıştık. Bu hücum fena hazırlanmıştı; General Gouraud şiddetli memnuni yetsizliğini General Bayu (Ba illoud) ya bildirdi. Cephede bu muharebe olurken Seddilbahir de şiddetli bir bombardımana uğramıştı. Ordugâhta bir hayli insan maktul düşmüştü. lngilizler, Avusturyalılann Türkler tarafından kuvvetle sıkıştml ması üzerine Kabatepeye undad göndermişlerdi. (Kabatepeye değil; Anburnuna o • lacak, çünkü lngilizler Kabatepeye asLer çlkarmamıslar ve Anburnuna çi kardıklarl anzaklar da Kabatepeyi işgal edememiflerdi. A. D ) mek istidadını pösteren bu yangının yakınındaki efrad, hemen tutuşan sandıklara ialdırarak bunları cepane deposvmdan uzaklaçtırdılar. Ancak bu sayededir ki felâketin önüne geçilebildi. Bu fedakâr askerlere, gösterdikleri cesaretten dolayı mükâfat verilip verilmedi ğini bilmiyorum. Üç gün evvel, kaleden çıkanlarak yerlerine erkânıharbiye heyetinin mutfağı ile lokantasının izzet ve ikramla oturtulduğu bizim ağır topçu cepanesi de buradan uzakta değildi. Eğer, 7 buçukluk toplara mahsus hartuçlar berhava olsaydı, bizim cepane deposu da berhava olacaktı; tabiî ordugahm bü yük bir kısmı da beraber.. yoluna girdi Lîman memurîan için bir kanun hazırlanıyor Bu ay başindanberi «ehrimizde bulunan Liman ve Rıhtım sirketleri» nin birle;mesi, Ziraat Bankastnda yapıian buğday tahkikatı ve yeni para basımı islerile mesgul olan Akçe Bakanlığt müstesarı Faik dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Faik dün kendisile görüşen bir yazammıza burada iken uğra*tiğı isler hakkmda su beyanatta bulun • mustur: € İstanbulda iken uğrastığım Liman idaresi işieri artık normal sekline girmistir. Yeni idare için muvakkat bir kadro yapılmaktadır. Bu kadro haziranda yapılacak kadronun bir baçlangıcıdır. Rıhtım sirketi memurları gibi Liman sirketinden de memur çıkari Iırsa tazminat verilmesi tabiidir. Her iki idare memurlannın mağduriyetlerine meydan vermemek için kidemleri nazari dikkate alınacakhr. Bunun için de Inhisar memurîan kanunu esas rttihaz edilerek bir kanun yapdıyor. Liman sirketi memurlarmdan çıkanlmış kimse yoktur. Onlan es« sen yeni idare istihdam etmektedir. Yeni kadro ile çıkarılacak memur lar da pek az olacaktır. Bugün tstanbul varidat tahak kuk islerini de tetkik ettim. Bu iş Ieri normal cereyanında buldum.» aşington muahedesi Japonya tarafından feshedildik ten sonra deniz kuvvetlerinit tahdidi içi Avrupanın mühim meseleleri karçısında ikinsi safa düfmüştür. Amerika kendi dahilî i$leri ve iktısadî buhranile uğraşıp durduğundan, haricde başına büyük bir gaile açacak bir meseleyi şimdilik kurcalamak istemiyor. Hatta Londra müzakerelerinde Amerikayı temsil eden Mister Davi» Amerikanm Vaçington muahedesindeki nisbetlerde ısrar etmiyece, ğini ve mevcud deniz insaat programlan esası üzere bir anlaçmaya taraftar bulunduğunu söyliyerek bu devletin Londra konuşmalannda aldığı sert ve donuk vaziyeti tadil edeceğini anlatmıştır. Fakat Amerikanm tavır ve hareketini tadil için gösterdiği bu temayüle Japonya deniz silâhlarında tam, hakikî ve filî müsavaı talebinde ısrar ettiğini anlatmak suretile mukabelede bulundu. Amerika hariciye nezaretinin salâhiyettar mümessili Amerikan murahhası Mister Davisin son mülâkacından bahsederek Japonyanm müsavat talebinde zerre kadar müsaadekârlık göstermiyeceğini ve müsavattan Japonyanm anladığı mana Japon ve Amerikan deniz kuvvetIerinin her suretle birbirine muadi! kuvvet ve kudrette bulunmast olduğunu söylemi? ve bu sözlcrin iyice anlaşılması için ingilizce metnini tahrirî olarak Amerikan ve İngil'z gazete muhabirlerine ver mistir. Japonya hariciye nezareti, Japonyanın Amerika ile müsavat talebinde bulunmasımn esbabını i' zah ederek Amerika ile Japonyanm Büyük Okyanusun birer ucunda ve birbirinden uzakta olduklannnı, birinin diğerine faik kuvvette bulunmak istemesi mutlaka tecavüzî fikre hamlolunabileceğini ve Amerikanm herhangi suretle te fevvuk istemesi Uzakşarka taarnız etmek fikrine atfedileceğini söy lemiştir. Japonya hariciye nezareti A merika ile tam müsavat talebinde «srar ettiği halde lngiltere ile müsavattan bahsetmemiştir. Bundan Japonyanm deniz kuvvetlerini tahdid hususunda Ingilterş ile büsbütün baçka esaslar üzerinde uyuşmak istediği anlaşılıyor. Japonya hariciye nezaretinin Amerika i!e müsavat talebinde ayak diremesi Japon bahriyesinin zoruna ve tesirine atfolunuyor. Çünkü Mançuri i^lerinde devletlerin ve bilhassa Amerikanm müdahalede buluna mamasında Japon donanmasınm en mühim amil olduğuna dair Japon deniz erkânı arasmda sabit fikir halinde kuvvetli bir kanaat vardır. Japonyanm bundan sonra Asyanm kara kısmında yapacağı teşebbüslerde Amerikanm ve diğer devletlerin engel olmamalan için Japon büyük deniz erkânıharbiyesi, donanmamn her suretle Amerikan donanmasınm dununda olmamasına karar vermiçtir. Binaenaleyh Amerikanm, deniz kuvvetlerini tahdid hususunda Japonya ile anlasabilmesi için yegâne çare, Japonya ile nazari ve filî müaavatı kabul etmekten ibarettîr. Akst takdirde korkunc bir rekabet ba?lıyacakhr. MVHARREM FEYZt TOGA7 Zavallı yavrucuk Tarassud mevkiimde geçirdiğim bir atış gününden sonra, akşama doğru bataryaya avdet ediyordum. Küçük zabitlerimden biri yanıma gelerek yürüyecek kuvveti kalmıyan bir yaralının, bitkin bir halde, toplardan birkaç metro ötede sıralanmıs olan toparlaklarla cepane arabalan arasına sığındığı ve hâlâ orada bulunduğunu söyledi. Hemen bu askeri görmeğe git tim. Yere oturmuş ve arkasını toparlaklardan birinin tekerleğine dayamıştı. Üstü başı, teçhizatı, ça mur ve pıhtılasmış kan içinde idi. Bana boç gözlerle baktı. Kendini kaybetmişe benziyor, güçlükle konusabiliyordu. Birkaç soz mırıldandı. Ona doğru eğildim. En fazla 20 yaşında bir delikanlıydı. Istırab içinde bulunan çehresi, yalnızlık ve kimsesizliğin verdiği yeis ve ümidsizlikle bana yalvanr gibiydi. Yarasmın ağırlığını anlamak 21 mayıs, cumartesi Sakin ve ona göre, teskeresiz, hastaneye bir gün. Biraz nefes alabiliyoruz. naklettirmek mümkün o!up o!aSeddilbahirdcn 4 buçuk kilometro mıyacağını kestirmek istiyordum. ötede ve ileri hatlarımız yakınınKaputunun önünü açtım. Ceketi daki Eskihisarlık mevkiine gide ve iççamaşırları çıkarılmıştı; çıprek bataryamız için yeni bir mevlak gibiydi. Karnının üstünde gezi bulmak üzere keşif yaptık. Banis bfr pamuklu pansman vardı. taryamızın yeri artık Seddilbahir Sargısmın üstündeki taze kan leköyü olamaz. Çünkü rrütemadi kesinin ortası şimdiden kararmış yen düşmanın mukabelesini celve pıhtılaşmıştı. Zavallı yavrucabediyoruz. Bir derenin içinde, ğın barsakları delinmişti. Kendi «Tott rödutu» denilen münferid söylediğine göre buraya Selviliktetabyanın gerİ3İnde, Anadolu taraki sargı mahallinden gelmiçti. 1 500 fına karşı mestur bir yerde işimize metro ötede bulunan bu yerden bagayet uygun bir mevzi keşfettik. taryaya kadar sürünerek geîebilecek kuvvet ve enerjiyi nasıl bulOrada toplartm için iki kaide muştu? Büyük bir merhamet hisba^lattım. sile, sanki kendi oğlum imiş gibi Ordugâhta, 7 buçukluk bir Türk ona teselli ve cesaret vermeğe ça mermisi bizim 7 buçukluk topla lıştım: rımıza mahsus cepane sandıkları Haydi cesaret yavrum, de üzerine düştü. Seddilbahir kalesidim, seni hastaneye gönderece nin duvarlan boyıınca sıralanmış ğim. Orada sana iyi bakarlar. olan bu sandıklardan üç tanesi ateş Küçük askerin dudaklan anîa aldı ve uzun alevler saçarak yançılmaz bazı heceler mınldandı. Ne mağa başladı. Alevler, biran içinsovledipini anlıyabilmelc îçin onun de bu sandıklan yanindaki hartuç üstüne biraz daha eğildim. sandık yığınlannı yalamağa baslamıştı. Bir felâkete sebebiyet ver \Arkan var] MÜTEFERRIK Tayyare kzasını atfatan Amerikalı şehrimize geldi Ankara tstanbul arasında isli . yen bir tayyarenin Karamürselde geçirdiği kazada yaralanan Am« rikalı mühendis Goesele dün tstanbula gelmiîtir. Basindan ve baca ğmdan hafifçe yaralanan Ameri • KÜLTÜR ÎŞLERİ kalı, bir otomobil fabrikasmın mü • hendisidir. Doktorlarm tavsiyesi üzerine birkaç gün istirahat etmek için Amerikan hastanesine yatmıstır. Mühendisi yakmdan tanıyan ar Robert Kollej müessesesmin son kadaslanndan bir: dün bir muharri xamanlarda maddî bir buhran geçir rimize su malumatı vermistir: mekte olduğu soylenmektedir. Bu < Kaza çok ehemraiyetsizdir. vaziyeti tetkik ederek ıslah çarele Amerikalı mühendsin yarası da ka rini aramak için Robert Kollejin fasmda ve bacağmda ehemmiyet • Amerikadaki mütevelliler heyeti tasiz bir iki sişkinlikten ibarettir. Mis rafından Mister Koffr îsminde biri ter Goesel tayyareyi idare eden Türk tstanbula gönderilmiştir. pilotun fevkalâde soğukkanlılığı ve Mister Koffr dün Robert Kollej iktidan sayesinde biiyük bir kaza • direktörü ile birlikte Brlstol otelîne nm önü a!xıdtğinı söylemektedir.» giderek Kültür Bakanı Abidin ö z • meni ziyaret etmiş ve scn seneler zarfında gerek para, gerek talebe noktasmdan Kollejin duçar olduğu Eski Millî Müdafaa Müstesarı Ge miikül vaziyeti izah etmiştîr. Mister Koffr Amerikadaki mü neral Dervişin ölümünün dördüncü tevelli heyetinin Robert Kollejin yıldönümü münasebetile dün Maç kadaki aile mezarlığmda dinî me « yasamasTnı istedigini söyliyerek bu hususta bazı tekliflerde bulunmusrasim yapılmi'tm. tur. Robert Kollej müdürlüğu eski Merasâmde merhumun refikasi Kültür Bakanı Hikmetin zamanınSüreyya ile birçok yak:nları bulunda da Kültür Bakanlığına bu yolda muçtur. Mezara büyük bir çelenk müracaatte bulunmuftu. konmustur. ADUYEDE Adliye kcridorunda bir ı avga Dün Adliye koridorunda iki kisi arasında çıkan bir kavga yüzün • den Bahtiyar adlı bir kadın hazaen basından yaralanmıştır. Hâdise söyle olmuştur. Ikinci ceza mahkemesine suçlu olarak eli kelepçeü getirilen Arab Mebmed adlı biri orada tesadüf ettiği arkadaşların dan Boşnak Sami ile münakasaya tutuşmustur. Arab Mehmed hapi • sanede iken Samiye verdiği bir caket ile pantalonu hâlâ alamadığını ileri sürerek bunlan istemistir. Bir arahk munakaşa büyümüş; Arab Mehmed yanindaki arkadasını da teraber sürükliyerek Bosnak Saminin üzerine hücum etmi$tir. Vurmak üzere salladığı kolundak! kelepçe o sırada araya sıkışan Bah> tiyarın ba^ına gelmlstir. Arab Mehmed hakkmda bu işten dolayı da takibat yapılmaktadır. Robert kolejin vaziyeti tedkik ediliyor Genera! Dervişin ölümünün dirt'üncü yıfı Komünistlsr hakkmda karar verildi Komünîstlik tahrikâtı yapmakla suçlu doktor Hikmet, eczacı Vasıf ve Osman Salâhinin bir müddettir Ağırcezada devam etmekte olan muhakeraeleri dün bitmistir. Suç sabit görüldvğünden Salâhi ile eczacı Vasıfın dörder »ene hapisle • rine; doktor Hikmetin isnad olu nan suçla alâkasi anlaşılama'îığından beraetine karar verilmistir. Ta!ebe Birliğinde şeçim işieri Millî Türk Talebe Birliği seçim sand^ğı bütün fakülte ve yüksek mektebleri dolaşhktan sonra dün de Yüksek Mühendis mektebine götürülmüş ve mühendis talebeler d« reylerini kullanmiflardn. Sandık bugün de oğleye kadar Istanbul Halkevinde bulundurula cak ve herkesin huzurunda saat 14,30 da açılarak reyler tasnif edi • lecek ve birlik baskanile idare he • yetlerine kimlerin seçildıği anla^i • lacaktır. Milliî Türk Talebe Birliği kurulalıdanberi seçim isleri bu kadar heyecanlı geçmemistL Kıdem zammı istiyenler Bazı muallimler Kültür Bakan • Iığina miiracaat ederek kidem zammı istcmişlerdir. Bakanlık bu müracaatleri sene ortası olduğu için kabul etmemiştir. Müracaatlere gelecek sene bakılacaktır. Kadroya alınacak yeni mual'im'er Yeni tayinler fzmtr sulh hâkbnliğine tzmir mülâzimi Fehzmet ve yerme Niğde aza mSlâzîmi Fatma Feriha, Ankara snlh hakimliğine Us&k Müddeiumumî muavini Celâl tayin edflmislerdir. Davullu âsık! Ceza mahkemesinde görülen garib bir dava Binbirdîrekte oturan Lutfiye, Sabiha, Nuriye ve makbule isim • lerinde dört kadın Türk musiki taavun cemiyeti reisi Halid aleyhinde bir dava açmıslardır. Bu dava7a dün Sultanahmed birinci ceza mahkemesinde bakılmıştır. Mah • kemede suç.'u ile birlikte Makbule ve annesi Nuriye hazır bulunmus; oteki davacılar gelmemislerdir. Bunlardan Makbulenin anlattı ğına göre bahsedilen cemiyet bi • «uun oturduklan evin karşısında imis. Halid kendilerini peacereden pencereye rahatsız ediyor, geceleri geç vakit kapılannm önünde geziyor, pencerelerden içeri bakıyor, elinde bir davulla gene kendileri ne işttirmek için «Gönül «evdi bir dnhteri» gibi âşıkane şarkılar soylüyormuf. Makbule bu izahatı verdikten sonra; «cemiyet nami verilen binada hiçbir toplantı gördu ^iimüz yok. Yalnız bu adam elinde bîr davulla aşağı, yukarı dola fiyor, batta sabahlan bile erken den davul sesile bizi uyandınyor.» detniştir. Nuriye de ayni şeyleri tekrar etmiştir. Suçlu ise; «Ben ayni zamanda mehter olduğnm için bazı yeni şarkılan yeçerim, meşkederim.» demif, kendisine isnad olunan suçu inkâr etmiştir. Hâdiseyi gören sahitler eağinlmak üzere dava la13c olunnraştor. Soğuk dalgası Her tarafta şiddetli bi* kış hüküm sürüyor Birkaç gündenberi iyi grtmekte olan havalar dün sabah birdenbire boznlmuf ve saat sekizden itibaren kar yağmağa başlamıştır. Ayni za manda tstanbul üzerinde bir soğuk d'algası da geçmektedir. Kar dün ak şama kadar kısa fasilalarla devam etmisth*. Gelen haberlere göre Ana> doluda olduğu ^bi Balkanlar ve merkezi Avrupa memleketlerinde de şiddetli bir kts ve kar fırtması hvküm sürmektedir. Kan 17 Mmtakamizda soğuk hava dalgası butün şiddetile devam etmektedir. Bu yüzden ilkmektebler iki gün tatfl edilmistir. Avrupa eksprest dün altı saat gecîkme ile geldi Yugoslavya ile Bulgaristan arasında şiddetli bir kar fırtınasma tutulan Avrupa ekspresi dün sabah Sirkeci garuıa 6 saat teahhurla gelmiştir. Konvansiyonel treni ekspresten evvel fırtına mmtakatrndan geçtiği cihetle dün mutad1 saatinde tstan • bula jrelmiştfr. Bir vapttr karaya otttrda Finlandiya bandıralı Ronskâr vapuru dün sabah 6 bin ton buğday yükile Haydarpaşadan Anverse giderken Marmara Hora fenerinia üç mil şimalifjd» sis yüzünden karaya oturmustur. Kaza yerine Alemdar kurtarma vapuru gitmis ve kurtarma isine baflanmiftsr. Bulgaristandan muhacir akını gene başladı Bulgaristandan yeniden muhacir gelmeğe başlamışhr. Her gün 20 • 30 muhacir gelmektedir. Mevsimin fena lığı dolayisüe geleceklerin müşkülâta maruz kalmamalan için badema vize moamelesi yapilmaması alâkadarlara bQdirilmiştir. tlkbabarda gerek Romanya, gerekse Bulgaristandan gelecek muhacirlerin adedi tahmin!erden fazla olacakbr. ts kan Umum Müdürlüğu bunlan karşilıyacak tedbirleri alacakbr. Ortamekteblerle liselere yeniden muallim alınması kararlastınlmıştır, Bu muallimler, ortamekteb mualli • ÜNİVERSÎTEDE mi olmak vasıflarmı haiz bulunan yüksek tahsil görmüşlerle, elinde muallim muavini ehliyetnamesi bulunanlar ve lise ve beş altı senelik muallim mektebi mezunlan ara • Universite profesörlerinden ba sından seçilecektir. Muallimleri Kül zılan sömestr tatili esnasmda Vi tür müdürü tayin edecekiir. yana, lsviçre ve Macaristanda konferanslar vermeğe çağırılmıslardır. Davet ediien profesörlerden Sıvartz Macaristanda, Röpte Viyanada ve Nöhnark ta Isviçrede birer kon Firuzağada oturan 55 yaşlarmda Hatice Yoğurthane sokağında 9 nu ferans vermek üzere yakmda sehrimizden aynlacaklardır. Diğer pro marah Hüseynin evkıde çamaştr yı fesöler de Uludağa bir seyahat terkarken ansızın kalb sektesinden 51 tib etmislerdh. müştür. Dış memleketlerde konferans vermege çağırılan profesörler Bir çamaşırcı kalb sektesinden ö!dü G. Ali Said Akbaytugan Atatürk, or du müfettişleıi mizden General Ali Saide Akbay tugan soy admı verıııîflır. Temiz ve asfl dogmuf mânasma gelen ba soy adı General AK Saide ddden IâyJchr. Kıymetli General» soy adın muthı ol • son deriz. Universite Rektörünün çay adyafetleri Denizyoilanndaki müzakereler Denizyollanna aid on bir aylık sefer programmı yapmak ve mev • cud hatları yüzde altmifi Deniz yolları idaresine, yüzde kırkı da Vapurculuk şirketine aid olarak böl • mek üzere her iki müessesenin mümessilleri dün Denizyollan idare sinde toplanmıslar ve müzakerelere baflamışlardır. Yeni idare sefer bölümünde uyusamadtklan takdirde Deniz Müs tesan Sadullah Güney hakemlik yapacaktn*. General Att Said Akbaytugan Cumhuriyet Nüshası S Kuniftur Üsküdar orman mühendisligi Galatasaray takımınm maruf oyunculanndan Tevfik Karamür sel orman mühendisliğine tayin edilmişti. Tevfikın vazifesi bu defa Üsküdar orman mühendisliğine tahvil edilmis, bu kıymetli sporcu yeni vazifesine başlamıştır. Tevfike yeni vazifesinde muvaffakiyetler düeri*. v/niversite Rektörü Cemil Bilge tarafından dün de Edebiyat ve Fen falriilteleri «on «ınıf talebesine bir çay ziyafetî verilmiştir. Ce mil Bilgenin fakülte!er son sınıf talebelerine tertib ettiği çayl»>rdan sonuncusu yann Üniversitede Di? Tababeti mektebi son sınıf tale besine verilecektir. Fotoğrafımız dün verilen çay ziyafetinde bulu nanlan gostermektedir. I Türkiye Harîç İÇİB şeraitil ^ Senelik 1400 Kr. 170Ö rİr. Altı ayhk 750 1450 Üç aylık 400 800 Bir aylık 150 yoktuf

Bu sayıdan diğer sayfalar: