9 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

9 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebî büyük roman: 7 «* ı •• G •• f S e h i r ve Memleket Haberleri j Edirne bağları ihya ediliyor Gümüş mecidiyeler Merkez Bankası 45 er kuruştan topluyor Gümüs Iiraların basılmasına de vam edilmektedir. Hâlen bu paralar piyasada haylice artmıs ve ah* verişte sık sık kullanılmağa bas • lanmıstır. 4 milyon olarak basılacak olan gümüs Iiraların basılısı martta ta mamlanmıs olacaktır. Bu sene içinde eski gümüş paralar hurda olarak alınıp satılabile • cektir. Merkez Bankası gümüf fiatinin yükselmesinden ötürü 39 kuruştan almakta olduğu bir gümüf tnecidiyeyi evvelki günden itibaren 45 kuruştan almağa baslamıstır. •Cumhariymf ai Siyasî icmal Londra anlaşmasına aid müzakereler Damad Mahmud Paşa Pariste öldüğü zaman mezannda nutuk verdirmemişlerdi, arkadaşlardan biri de bunun yerine bir «Yasm» okuyuvermişti. Robespiyerlerin, Dantonların memleketinde bir inkılâb liderinin başında «Yashv>... Bu bana insanı kudurtacak bir mantıksızlık gibi geliyordu. Arkadaşlar bana: ((Dur bakalım hele bir kere sağ salim mem lekete ayak atalım. İdareyi ele alalım. Senin dedîğin şeylere de el bette sıra gelecek» deselerdi belki lâkırdı anlardım. Fakat onlar yanlış bir yola sapmışlardı; beni ilım dilile kandırmağa çalışıyorlar, fa kat bilgi dağarcıkları benimkin den çok daha hafif oiduğu için daima alt oluyorlardı. Bu noktalarda en çok Abdul lah Cevdetle anlaşıyordum. O da benim gibi her telden çalan bol ve kanşık malumatlı, ilme ve naza riyeye çok inanmış bir ate idi. Ahmed Rızaya gelince, o beni daima beğenmiş, sevmiş ve tut muç bir insandır. Ondan gördü ğüm tek fenalık değerimden fazla kıymet vererek beni şımartmış olmasıdır. g Nihayet meşrutiyet... On bu kadar yıl ayrıhktan sonra mem lekete dönüş... İstanbul karşıdan görününce kendi kendime: «Ay rıhk uzun sürdü ama değdi. Hele şükür seni kurtardık» diyorum. Fakat böyle işlerde de gecikmeğe gelmiyor. Biz Paristen gelinciye kadar îstanbulda başka kurtancı lar türemiş; bütün sokak başlan tutulmuş... Nutuklar, çalgılar, renk renk gazeteler, bir kördöğüşüdür gidiyor. Düne kadar köşelerindç yan gelip oturmuç bir takım kimseler birkaç gün içinde kendilerine birer tercümeihal uydurmuşlar, bahçe lerde, meydanlarda «zor bazumuzla aldık biz bu hürriyeti» diye bar bar bağınyorlar. Bize de arasıra «hoş geldiniz. Gazaryz mubarek olsun'» diyenler var ama kâfi değil. On beş gün geçmeden bende için için mayalanma alâmetleri başgösterdi. Arkadaşlara: «Bu ne hal? Tefi biz çaldık parsayı baş kaları topluyor... Hani memlekete girer girmez idareyi ele alacaktık, şöyle yapacaktık, böyle yapacak tık» diyorum. Fakat kulak asan kim? İlk zamanlarda en çok kızdığım adam Ahmed Rızadı. Ittihadcılar onu karagöz göstermeliği gibi perdenin ortasına oturtmuşlar, bütün kuvveti kendi ellerine almışlardı. Gezdiğim, yürüdüğüm yerde «çef bizi göz göre sattı, inkılâbı dejenere ettik» diye ateş püskü rüyordum. llkönce bende patlak veren bu hoşnudsuzluk yavaş yavaş başka yerlerde de görünmeğe başlamış tı. Prens Sabahattin gürültülü bir şekilde arkadaşlanndan aynlarak «Ahrar» fırkasını kurdu. Daha sonra lttihadcılara karşı Vahde tinin yeçil bayrağına kadar renk renk bayraklar açıldı. Ben kendi fırkamdan hoşnud değildim. Fa kat başka bir fırkaya girmeee de bir türlü kendimi razı edemiyor dum. Sebebi şu ki benim beğene bileceğim fırka yeryüzünde daha kurulmamıştı; kıyamete kadar da kurulmasma imkân yoktu. Be nim fırkam ilim akademisi gibi hep seçme alimlerden, filozoflarBağcılara 176,300 asma dan meydana gelecek... içinde cahil, aptal, küstah, mazisi bozuk, çubuğu dağıtıldı karakteri zayıf adam bulunmıya cak... Yalan yok, riya yok, hak Edirne «Hususî muhabirimiz sızhk yok, şiddet yok, tehdid den» Edirneliler, üzümün en bol yok, şantaj yok.... Muhalifler bu olduğu bir zamanda çok defa ü • hrkanın elinden hükumeti kap züm bulamazlar. Hele bir iki yıl evveline kadar Edirne, Tekirdağ mak için bin türlü yaygara, teh üzümlerinin en çok satıldığı bh* did, iftira, pislik, suikasd, cina yerdi. Tekirdağmdan sehrimize bir yet yapacaklar... iki gün üzüm gelmezse yiyecek üBenim faziletli alimlerim kız züm bulamazdık. mıyacaklar, korkmıyacaklar, al Fakat bugün vaziyet tamamen çakça propagandalara, saldırışlara değişmiştir. Toprakla uğrasanla • karşı koymıyacaklar, her işi yai nmızın, Edirnenin bağa olan ihti nız akıl, mantık ve kanun vasıta yacını sezerek, bu kazançh ise de sile yoluna sokacaklar. dört elle sanldıkları sevincle görülBen böyle bir hrkanın meselâ mektedir. barsaksız bir insan gibi yeryüzüEvvelce Edirnede 70 bin dönüm ne çıkmamasına, çıksa da üç beş bağ vardı. Son yinni yıl içinde E • dirnenin geçirdiği felâketler yü • gün içinde türlü rezalet ve sefa zünden 40 bin dönümü harab olan letle süpürülüp gitmemesine im kân olmadığını düşünemiyecek ka bağlarımız, düşe düşe 20 bin doniime kadar düsmü^tür. dar toydum. Toprakla uğraşan yuddaflar niZavallı Ahmed Rıza benim bühayet bağcılığın ne kadar kazancb tün titizliklerime, nazlarıma kat bir is olduğunu anlıyarak bugün lanıyor, belâlı bir maceraya atıl ona dört elle sarılımş bulunuyor mama meydan vermemek için e lar.. linden geleni yapıyordu. Iş başı Vilâyetimiz ziraat teskilâtı ta • na gelmeden beni idare etmek o rafından topraklarını hazırlamış kadar zor değildi: Ortada henüz olanlara simdiye kadar 176,300 çubuk dağıtılmış ve bu ttıiktar ihti paylaşılamıyacak birşey yok. yaca yetmediğkıden Tekirdağ vi • Komitede kimsenin hali ötekinlâyetinden daha 200 bin çubuk a den iyi de^il. Fazla olarak bir a Immıstir. Bu çubuk lar, bir dönümrada büyük günü bekleyışin u den asagı ve üç dönümden yukarı yandırdığı karşıhklı sevgi havası olmamak sartile, bağ dikmek için var. Fakat sofra kurulup kaşıklar yerlerini hazırlamış olanlara pa • işlemeğe başlayınca iş değişiyor. rasızca verilmektedir. Ahmed Rıza bendeki sinirliliği fırBu hesaba göre bu sene vilâye • kada eskiden umduğum kadar timizde dikilen ve dikilecek olan parlak bir mevkie getirilmememe bağ miktarı 1300 dönümü geçecekveriyordu. Kim bilir belki de haktir. Halbuki vilâyetimizde evvelki kı vardı. Merkezi umumî biraz çesene 132, geçen sene de yalnız 200 dönüm bağ dikilmişti. nemi okşasaydı belki büsbütün Halkta bu hevesm uyanması tebaşka bir adam olurdum. Fakat vinc ve memnuniyetle karsılanmakonların öyle kanşık bir ana baba tadır. Çünkü alâkadarlar çok iyi bigününde benim gibi septik, uka lir ki bağcıhğı ilerletmis korasu lâ bir insana fazla yüzvermelerine memleketler ve hele bunlardan bisebeb yoktu. Benim kuvvetli bir ri «çavuş» ve <hafuali> gibi daya politika nazariyecisi olduğuma ve nıkli üzümleri, güzel atnbalâjlarla, memlekete hayrım dokunabilece Avrupa pazarlanna vagon vagon ğıne inanmakta devam eden Ah tasımakta ve böylelikle her yıl dımed Rıza hâlâ fırsat buldukça besan memleketlerin milyonlarca lirasım çekmektedirler. ni bir kuvvet olarak ileri sürüyordu. Bazı hususî toplantılarda İt Yirmi yıl önce bizde de böyle idi. tihadcı şeflerile yaptığım müna Edirne ve hele Kırklareli üzümleri dünyanın her tarafında tanınroıştı. kaşaları hatırlanm. Yurdun bu zaman içinde geçirdiği Zaten ötedenberi bütün marifebinbir feliket bağlarımızı da harab tim böyle toplantılarda anlaşıl • etti. maz bir ateşe kapılarak güzel lâTrakyanın iktısadî varlığını kurkırdı söylemek, şaşırtıcı fikir camtarmak ve halkm geçinme yolla • mazlıkları yapmaktan ibaretti. nnı güven alrına almak için bu sirin Ortaya bir mesele atıldığı vakit yurd parçasınm hayat fışkıran veson derece âlimane ve ince tah rimli ovalarını biran bağlarla be • zemek lâzımdır. lillere girişirdim. Talât hayretle Kadri Oğus gözlerini açar: <(Bu adamda bir şeyler var ama bilmem neden ben MVTEFERRIK açık anlıyamıyorunp> gibi bir mana ile yüzüme bakardı. Fakat birAvrupa tren yolu düzeliyor az sonra onun son öldürülmesin Geçenlerde nehirlerin tasması den başka herşeye çare bulmuş yüzünden bozulan simendifer yolpratik halk adamı mantığı galebe larının tamiri bugün tamamlana çalar: «Güzel, âlâ, fakat netice, caktır. tlk tecrübeler iyi netice vekarar?» diye sorardı o zaman da rirse, yarından itîbaren aktarma • şaşırmak sırası bana gelirdi. Ne sız muntazam seferlere baslana ticeyi, kararı ben ne bileyim? Ben caktır. meseleyi tahlil ediyor, bu iş yapıPOLİSTE lırsa şu, yapılmazsa şu, şu, şu tehlikeler var, diyorum. Ama hangiBarda tııtuşan garson sini vapmak, hangisini yapma Dün gece Meşrutiyet caddesm • mak lâım olduğunu birdenbire nade Yıldız barında herkes yattıktan sıl kestireyim. Eh sen mademki iş sonra Tanas ta barın bir kösesine basındasın. İşin beklemeğe tahambüzülmüs ve üsümemek için barın mülü yoksa birinden birini yapariki halısım üzerine örtmüstür. Uyusın. Ben de sonra oturduğum yermadan evvel bir sigara tellendiren den seni tenkid ederim. \Arkası var\ Tanaş, farkına varmadan halılan tutuşturtnuş bir müddet sonra alevlerin ateşile uyanarak gene kendisi Yugoslavya Bulgaristan arasmda müzakereler güçlükle söcıdürmüstür. [Baş taraft birincı sahifede] Neşredilen bu resmî teblig ve 11 Birbirlerini vurdular fir gönderdiğî halde bu durgun ve şubatta Sofyada Bulgaristanla YuEvvelki gece saat 1 de Küçük • soğuk münasebat değişmemhti. Hatgoslavya arasında başlıyacak olan pazarda Demirbas mahallesinde ta Sofyanın siyasî mehafili artık müzakerat müteveffa Kral Alek Bulgar Yugoslav yakınlaşmasın oturan musambacı Cemal ile ayni sandrın başladığı Bulgar Yugos • evde oturan Fettah arasında kavga dan ümid bile kesmişlerdi. lavya ve dolayısile Balkan yakın tşte tam bu »ırada Bulgarîstan çıkmıs ve Fettah cebindeki çakı ile da kabine tebeddülâtı oldu. Samimi lasmasının bin devamıdır. Biz bu Cemali sol bacağindan, Cemal de bir Yugoslavya taraftan olarak tamüzakeratm ve onu takib edecek Fettahı gene çakı ile başından yanıntn Basvekil Kimon Georgiyef olan diğer müzakerelerin muvaffaralamış olduklarından her ikisi de istifa edip yerine bir asker olan Gepclisçe yakalanmışlardır. neral Zlatef Basvekil oldu. Anaızm kiyetle bitmesini ve en sonunda Balkanlarda da hakikî bir sulh ve vaki olan bu tebeddül Yugoslav • Yerli mallarımızın fiatleri anlasma kurulmasmı dileriz. ya kabüıeti üzerînde de tesirini gösterdi. Sofyadaki Yugoslavya seucuziatılacak M. Talât Tezel firi hemen Belgrada çağınldı. YuAnkaradan verilen malumata gogoslavya, bu kadar fedakârhklarla elYugoslavyada sosyalist fırkası re sanayi işlerile alâkadar banka • de ettiği Bulgar Yugoslavya ya larımız sınaî mamulâtımızm maliyet kınlaçmasım öyle kolay kolay elioZagrebde çıkan Obzol gazete den kaçırmazdı. Bunda menfaati fiatini indirmek için arastırmalar sînin yazdığına göre, mesai odalan de yoktu. Bilâkis zararı vardı. Çiin mümessillerinin içtnnaları esnasınyapmaktadırlar. Bu meyanda Sümer kü yenibastan Bulgaristanda bir Bank idare meclisi, fabrikalardan da bir Yugoslav sosyalist fırkasının Yugoslav düşmanlıği doğabilir ve teskiline karar verilmistir. Bu iş için aldığı raporlar üzerinde tetkikat Bulgaristan yeniden bir sergüzeçtçu yapmaktadır. Fabrikalann mamusiyasete atılabilirdi. Yugoslavya se ayrılan bir komite, fırkanm pro Iâtı ucuzlatılacaktır. gram ve nizamnamesnıi kaleme afiri Belgradtfa on gün kaldıktan lacak ve bunu müteakıb cemiyet • Bir elden idare edilecek seker sonra Sofyaya yeni talimatla döndü Ier kanunu mucibince müsaade alın fabrikaları da idare masraflarını inve Bulgar Haricîye Naziri Bataiofla tnak iizere hükumete müracaat o • dirmek suretile $eker fiatlerini u • daha ilk görüsmesinden sonra bu lunacaktır. cuzlatacaklardır resmî teblig nesrolunda. okyuzu Güntekin = • Yazan: Reşad Nuri Ereğlıde büyük elektrik santrah Vikers mümessilleri tetkikata çidiyorlar Vikers Metropoliten grupunun mümessili Riçards ile arkadafları dün sabahki ekspresle Ankaradan lstanbula dönmüşlerdir. Bu tngiliz grupu Ereğli limanı ile kömür havzasında yapılması mukarrer olan büyük elektrik santralını yapmak fikrtndedir. Bu maksadla Maliye Bakanh ğına müracaat etmiştir. Grupun mflracaatlerinden sonra tngiliz büyük elçtsi Str Persi Loren 5,5 ta Maliye Bakanliğile bu mesele hakkmda gö • rüsmüstür. tngiliz mehafilinden alman n a lumata göre, grup mümessili Ri çards ile arkadasları mahallinda tetkikatta bulunmak üzere bugün • lerde Ereğliye gideceklerdir. Bu tetkikattan sonra murahhaslar Ankaraya dönerek Maliye Bakanlığile konusmalara baslıyacaklardır. L ondra anlaşmasında lngil • tere ve Fransanın muta • bık kaldıklan noktalar tafsilâtile Berlindeki büyük Ingiliz elçisi vasıtasile Almanya hüku • metine bildirilmiş ve bu devletin fikri aorulmuştu. Bu teşebbüsün büyük ehemmiyet ve manası vardır. Almanyayı olmuş bitmiş bif iş karşısmda bırakarak evet yahud hayır demeğe icbar etmemek için anlaşmanın metni neşredilmemisj ve yalnız Almanyaya bildirilmiştir. Alâkadar diğer devletlere de anlaşma hakkmda kendilerine ta alluk eden noktalara dair malu mat verilmekle iktifa edilmiştir. Zaten anlaşmıya dair Londra da neşrolunan kısa resmî teblig lerde emrivaki şeklinde birşey söylenmemişti. Meselâ Şark Mi • sakı tasavvuru hakkmda lngiliz devlet adamlan tebrikte bulunu • yorlardı. Tebrikle bu tasavvurun kat'î surette kabul edilmiş olması arasında çok büyük fark bulun • duğuna Fransız gazeteleri de nazan dikkati celbetmişlerdi. Londra anlaşmasmın tamam olması için bir taraftan Almanya i * le Ingiltere arasında mühim dip lomasi müzakereler başladığı gibi Almanya Roma anlaşman hak kmda Fransa ve ttalyadan bazi noktalann izah ve tenvirini Uti yerek bu devletlerle temasa baç lamıştır. Meselâ Avusturya ile komşulan arasında birbirinin işlerine müdahale etmemeleri için akdi derpiş olunan misaka lsviçre nin neden davet edilmiyeceğini ve bu misak dolayısile Fransa v« 1 talya arasında yapılacak istişare lerin devamı müddetini sormus, tur. ! Londra anlaşması Roma itilâ fının mütemmimi bulunduğun dandır ki Almanya ancak fimdi bu itilâfa aid noktalann tenvirini istemiştir. Almanya ile Ingiltere araamda başhyan diplomasi mü zakerelerin uzun süreceği ve on beş günden evvel Almanyanm kat'î fikirlerini bildiremiyeceği ve müzakerelerin yalnız elçiler TBM tasile yapılması vakit kaybedece ğinden devlet adam larının doğrudan doğruya birbirlerile temaata bulunacaklan anlaşıhyor. Meselâ Londra anlaşmasmm en mühim temeli garbî Avrupa devletleri a rasında hava müdafaası mukave lesi olacaktır. Bu mukaveleye iş tirak edecek garbli dort bü yük devletten Almanya gayrire»mî surette dünyanın en büyük hava kuvvetlerinden birini vucude getirdiği halde resmen tek bir as> Kızamık ve dizanteri Konya havalisinde ve Akhisarda ölüme sebebiyet verîyor Konya (Hususî muhabirimiz den) Konya vilâyetrnin Karapınar kazasında salgın bir halde dizanteri zuhur etti. Dizanterrnin kasabadaki içtne suyunun fenalığın dan ileri geldiği anlasılmaktadır. Hastalık pek acıklı sahneiere sebeb olmustur. Hastalığa yakalananla • rm sayısı 123 tür. Bunlardan yirmi biri kurtulamıyarak ölmüstür. Meseleden vaktinde haberdar edilen Sıhhiye Vekâleti bulasıcı hastalıklarla mücadele doktoru Nuriyi Karapınara göndermistir. Nurinin yanında sıhhat memurlan da vardır. Bütün köylüler her hangi bir hastalık zuhurunda hemen bu heyeti haberdar etmek üzere tenvir edilmislerdir. Dizanteri ile müca deleye ehemmiyetle devam olunu yor. LIMANDA Amerikalı seyyahlar geliyor önümüzdeki çarsamba günü limanımtza Amerikadan Alman bandıralı Königştayn adh büyük bir transatlântik vapuru gelecektir. tlk defa olarak tstanbula uğnyan bu gemi ile 180 kadar da Amerikalı gezgin gelecektir. Gemi tstanbuldan doğru Ame • rika içia yolcu da aUcaktır. Karamanda sıhhî vaziyet Karaman (Hususi) Kazamızın hükumet doktoru Reşadın gayre tile muntazam bir hale getirilen Karaman dispanserinde sabahtan öğ • leye kadar umuma meccanî mua yene yapılmakta ve ilâç alamıyan fıkaraya da meccanen iliç veril • mektedir. Kazamızm yirmiden fazla köyünde sıtma mücadelesi var dır. Mücadele yapılmıyan köylerde ise gene hükumet tababeti tarafın • dan meccanen kinin dağıtılmak • tadır. Halk ve köylü, bu hayırlı islerden dolayı sükran hisleri duy • maktadır. Köylerde ve merkezde görülen sari hastalıklann, alman tedbirleri e etrafa sirayet ettirilmeden def'i çarelerine gidilmektedir. Çı kacak olan sari hastalıklann bir taraftan önü alınırken diğer taraf • tan da frengi mücadelesi için hü kumet doktoru ve sıhhat me • murlarraıız her hafta hastalannın tedavisine kosmaktadırlar. Yalnız kazamızm bir eczaneye ihtiyacı vardır. Akhisarda da kızamık talgını Büyük Akhisar «Hususî muha • birimizden> Kazamızm civar köylermde uzun zamandanberi de • vam eden kızamık hastalığı son günlerde kaza merkezme sira yet etmisrir. Hastahk müstevli bir şekil almiftır. Çocuklar arasında tclefat ziyadelesmifttr. Kaza sıhhat komisyonu fevka • lâde bir toplantı yaparak lâzım gelen sıhhî tedbirleri müzakere ct • mis ve halka beyatmameler dağı • tarak tıbbl ve sıhhi tavsiyelerde bulunmuftur. * Konyada himaye edilen yoksul yavrular Konya Ismet Pafa ilk mektebinde gîydirîlen çocuklar Heyetin ilk işi kimsesiz çocuklarm Konya (Hususî muhabirimizden) kitab ve diğer ders levazımatını temin Konya tsmetpaşa Okmektebinin göze ve tedarik eyliyerek kendilerine da • çarprruyan bazı yenilikleri ve ileri hareketleri arasında gözden kaçmasma ğıtmak olmustur. Bundan sonra sıra imkân olnuyanları da var. Mektebin çocuklarm giyeceklerine gelmiş 5 5 taherkes tarafından sevflen başmualli lebenin elbisesiz olduğu göriilerek mi Yümnü Tümer diğer muallim arkabunlara en zengin çocuklar gibi giyedaşlarmm da elbirliğile mektebinde cekler temin edilmiştir. ciddî muvaffakiyetler göstermekte Bundan sonra sıra çocuklarm kar • dir. Yapısı itibarüe Konyanın en iyi nını doyurmağs ve kalorisini düşün • mekteblerinden biri olan Ismetpaşa meğe gelmiştir. Koruma heyeti, talebe ilkmektebi ves'iti ve idaresi cihetle • velüerinin taahhüd ettikleri aylık ai • rinden de iyidir. datla muhtaç 43 çocuğa hergün öğle Mekteb açıldığı zaman mektebde vakti sıcak yemek vermeğe başlamışkayidli olan 430 çocuğun velisinin iştır. Şimdi mektebde hergün kazan kaytirakile büyük bir toplanb yapılmış ve natılımkta ve çocuklara nefij yemekba toplantıda mekteb için yedi kişilik ler yedirilmektedir. bir «himaye heyeti» teskfl olunmus • ..tsmetpaşa ilkmektebinin bir de Hitur. Bu koruma heyetinin yapbğı tet • lâliahmer Gençlik derneği kolu teskikScate göre tsmetpaşa ilkmektebinde lâtı vardır. Bu kolun başkanı ve idayardıma muhtaç 75 çocuk vardır. re heyeti üyeleri tamamen talebedir. Koruma heyeti, bu muhtaç çocuklaGeçenlerde Marmarada vukua gelen n koruyabilmek için mektebe kayidü feci zelzeîe üzerine yurdda?ların uğ bulunan çocuklarm velilerine basvurradığı feci akıbet gene mekteblilerin muş ve onlardan bu kimsesiz yavrular bu felâkete el uzatmalarma vesile oliçin daimî yardım istemiştir. muş ve hemen gene idare heyeti faa . . Nihayet çocuk sahibi olan veliler liyte geçmiş, mekteb çocuklannı yardıma çağırmıştır. Kendi gündelikle • bu hayırlı is ve teşebbüs karşısmda elrinden artırdıkları para ile yardıma den gelen her türlü yardınu taahhüd koşan çocuklar aralarında toplanan etmek büyüklüğünü göstermiş olduk • dokuz lirayı doğruca Hilâliahmer U • larından koruma beyeti müspet adunroumî merkezine göndermîslerdir. larla ilerlemeğe baslamısbr. kerî tayyaresi bulunmıyan bir devlet sayılıyor. Böyle bir devletin hava cihetinden müdafaasım diğer devletlerin tahhüd etmesinde bir manasızlık olamaz. Fakat Almanyanm resı men bir askerî tayyaresi olmadı ğı halde bilmukabele bn devletle rin meselâ lngilterenin hava müdafaasını üzerine alması pek ga • rib olacaktır. Bu garabet ve teza da meydan vermemek için Ver say muahedesinin askerî kayidlerinin daha evvel ilgası ve Almanyanm kendiliğinden vücude ge tirdiği büyük hava filosunun mevcudiyet ve meşruiyeti tanınma» icab ediyor. Bu kanşık noktalann tenviri kolay olmıyacak ve uzun müzakerelere muhtaç olacaktır. Binaenaleyh Londra anlaşmaeı nin Ingiltere, Fransa, Almanya ve îtalya arasında dörtler anlaşması ve hava ittifakı şeklini alması hay» li vakte muhtacdır. MVHARREM FEYZİ TOGAY Kız lisesi o'mıyan yerlerde Ankara 8 Kız lisesi olmıyan yerlerde kız talebenin erkek lise lerine devam etmeleri kararlastı • rılmıs ve bu karar vilâyetlere ta nvin edilmistV. Cumhuriyet Nüshasi S Kuruştur ) Türkiye Hariç şeraiti ^ içfn Senelik 1400 Kr Altı aylıU 750 Üç aylık 400 Bir aylık 150 1700 Kr. 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: