24 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

?4Şubat 1 Edebi büyük romam 22 Gökyüzü Yazan: Reşad Nurî Güntekio ==J f Şehir ve Memleket Haberleri, ) Liman amelesinin şikâyet sebebi Cemiyet eski faal vaziyetim kaybetmiştir Liman Tahmil ve Tahliye cemi yetinde idare heyeti azalaeindan on sekizmin istîfasmdan sonra hasıl olan vazivet hakkında Tîcaret Odası esnaf teşldlâtı şubesi tetkikata başls mıstrr. Dün bu hususta kendîsfle gorü • şen bir muharririmize Esnaf subesi müdSrü Galib Bahtiyar demiştir ki: < Meseleyi ben de gazetelerde okudum. Esnaf isleri Odaya ycni devredildiğînden bu eemiyetin he • sablarma ve muamelâtina. henüz bakmamıştık. tsi tetkîk ediyornz.» Bize anlatıldıgma göre vaziyetin söyle izahı kabildir: Bn tahmil ve tahliye vaktile eski Liman sîrketile bîr antand rapntif, ve cemîyet azasmdan olan ameleyt toplu olarak bulundurup sirkctin yevmî içlerind'e çalıştınrmts. Bun Iann ücretlerini strketten kendisi alarak hizmeti geçenlere tevzi eder ve bu arada yevmiyelerdea kestiğl paralarla kurduğu yardım sandı • ğından hastalara j e muhtaclara yardım edermis. Halbuki son defa Liman sîrketi nin tasfiyesile onun yerine geçen (• dare eski antatı hSkümsuz brrak • mıstır. Yeni Liman ve Rıhtnn ida • resi kendisine lâzım olan ameleyi bizzat «eçip çahşhrmakta ve yev mivelerini de herkesîn eline ver • mektedir. Bu serart içind'e cemiyetin amele üzerinde hiçbîr tesiri kalmamıs ve tesekkiilün hîkmeti vucudü kendiiiğinden zaü olmustnr. İki hafta kadar evvel seçilen yeni îdare heyetinden 18 kisi de istifa etmefi daha doğnı bulmustur. Bu istifa lar da dahilî ihtiiaf yüzunden defil, mahza yeni vazijret'n kendilerini sevkettiji ıztırar dblayısile vuku bulmu;tur.> Siyasîicmal Silâhların azalhlması ve Amerika merika, silâhların azaltıl ması meselesinde ve bilhassa Almanyanın müsa vat hakkımn tanınmasile meselenin esaslı olarak halli hususunda ötedenberi İngiltere ile bir fikirdedir. Bir fikirde olduğu içindir ki Almanyaya emniyette müsavat hakkım tanımak üzere 1932 de Cenevrede garbli dört büyük devlet arasmda akdolunan protokola Amerika dahi iştirak etmişti. Mister Ruzvelt, son günlerde Divaı Adalete ve Uluslar Derneğine yanaşmak, denizlerin bitarafhğına karşı ötedenberi takındığı anudane vaziyeti tadil etmek suretile dünya milletleri camiasında faal bir rol almak istemiçti. Lakin âyan meclisinin ve hatta kendi fırkasının muhalefeti üzerine şimdilik bu arzulardan vazgeçmeğe lüzum görmüştü. Amerika Reisicum hurunun bu siyasetine karçı gösterilen muhalefette ileri sürülen e«babı mucibe Avrupa milletleri nin birbirlerile boğuş.maktan hiçbir zaman kurtulamıyacaklan, selâmet ve huzuru için bunlann isjerine kanşmaması lâzım geldiği olmuştu. Lâkin Londrada tngiliz ve Fransız devlet adamlan arasında yapjlan anlaşma ve Almanyaya ser bestçe, müsavi hak ve salâhiyetle müzakere edilmek çartile derme yan ohınan teklifler ve Almanya nin verdiği cevab Amerikada Av rupa ahvalinin salâh bulacağı, silâhların azaltılması emelinin nihayet husul bulacağı yolunda yeni ümidler uyandırmıçbr. Binnetice Amerika hükumeti, Garbî Avrupa devletlerini silâh ve emniyet meselelerinde anlaçmaga teşvik için üç sene evvel Silâhlan Bırakma konferansında yapbğı taahhüdlerini yenilemiştir. Ameri ka Hariciye Nazırı Mister Hull beyanatta bulunarak silâhlann azaltılması için devletler arasmda ciddî ve hakikî bir anlaşma vücude geldiği takdirde sulhun murftıfa zası maksadile akdedilecek istişarî piş^ka Amcrikanm dahj. gire ceğini, mütecaviz dci'ut.' kaıçı devletlerin müçtereken alacaklan tedbirlere müdahalede bulunma mağı taahhüd edeceğini söylemiçtir. Amerika Hariciye Nazın bu sözIerile sulh tehdid edildiği takdirde buna meydan vermemek için d e v letlerin yapacaklan istisarelere Amerikanm da iştirak edebileceğini ve denizlerin bitaraflıgı davasile mütecaviz devlete karşı diğer devletlerin alacaklan tedbirlere mâni olmıyacağım bildirmiş oluyor. Fakat nazır bunun için bir sart dermeyan ediyor: Devletler gayrimah dud mikyasta ve yanş edercesine yaptıklan teslihata nihayet verecekler, silâhlar hakikî olarak tahdid ve tenkis edilecektir. Amerika hükumeti üç sene evvelki vadini «imdi tekrar etmekle Garbî Avrupa devletlerinin silâh ve emniyet meseleleri üzerinde girişmiş olduklan müzakereleri çok kolaylaştirrrns bulunmaktair. Muharrem Feyzi TOGAY nirleri adamakıllı bozulmağa baş ! MükerTem elile Uludağın tepelamıştı. Çocuk bana sokularak bir lerini göstererek devam etti. kere daha meydan okudu: Şuradan bakınca Samanyolu Ne deseniz boş.. Ben onunîa Uludağın tepelerinden tütüp gökberaberim. yüzüne yayılıyor gibi değil mi? Mükerrem acıyarak güldü: gündüz güneş ışığı içinde ayrılı Ben senin yerinde olsam ayoruz, herbirimiz başka başka fi sıl bu adamdan korkanm çocu kirlerimizle ayn birer dünya olu ğum... Niçin mi diyeceksin?.. Pekyoruz; gece oldu mu koyunlar giâlâ dinle... bi bir başbaşa verme ihtiyacıdır Karşıda henüz kapanmamıs, bir başlıyor. Geceleyin gundüzden nedükkân, onun içinde iki sakallı kadar başkayız, yağmurlu gece manav görünüyor... İstersen gi de. açık gecede, ayh gecede aysız dip sorabiliriz... Bu manavlar mutgecede. Umduğumuz, aevdiğimiz, laka dini bütün Allah adamlan, yorgun, sarhos, yahud hasta oldugökyüzü adamlandır... Biraz ev ğumuz, yakınlanmızdan birini vel namazlannı kıldıklanna, du • kaybettiğimiz gecelerde nekadar alannı ettiklerine hiç çüphe et başka başka insanlanz... Sevim çpme... Onlar ölürken kuş yahud cuğum... Bir saat sonra ne olacatinek gibi ağızlanndan çıkacak bir ğımıa biliyor musun? ruhlan olduğuna, bu ruhun gök Sual Sevime sorulmuştu. Fa te meleklerle beraber uçacağma kat cevabı ben verdim: inanıyorlar.. Böyle olduğu halde Talihimiz yardım eder de şuiki günlük rani dünyanm men ralarda bir araba yahud otomobil faatlerini, hesablannı hiç şaşır rasgetirirsek yataklarımızda yor mazlar; her işlerinde bir makine duygusuzluğile hareket ederler... gunluktan cenaze gibi uyumuş oGelelim şimdi bu koltuğuna sığınlacağız. mağa kalktığın itikadsız adama... Mükerrem gene gülümsedi: Bu adam gökyüzüne karşı bayrak Uyumak diyip geçiyoruz aaçmış bir kızıl dinsizdir... Ruh dima bunun nasıl bir inkılâb oldu ye birsey tanımıyor. Onun için ğunu derin düşünürsek dehçetten karaciğerin safra, ağızdaki bez çıldırmamız lâzım gelir... lerin tükürük «alması kabilinden, Başımızın manifaturacı came beyin de durmadan fikir yapan ve kânı gibi muntazam raflara dizil çıkaran bir makinedir... Fakat tumi* renk renk, pınl pml eşyasile haf değil mi ki bu maneviyat nayani fikirlerimizle yatağımıza gi mına hiçbirsey kabul etmiyen adariyonız, kepenkleri kapıyoruz. Üç mm, içine en küçük birşey düştübes. dakika sonra bir sis, bir du ğfi zaman kuyu gibi, mağara gibi man... Eçya yerli yerinden oyna derin sesler veren bir iç dünyası mağa, birbirine kanşmağa bash var... Herhalde bu kanşık insan yor; renkler, biçimler değiçiyor. dan daha ziyade korkmak lâzım Taşlar, madenler su gibi akmağa, gelir... duman gibi tütmeğe başlıyor. HeYanımızdan bir otomobil geçile bu uyanıklıktan uykuya geçişin yordu. Çevirdim. Otele döndük. bir anı vardır ki insanın tüyleri 2 ürpertir; gözünüzün önünde nı Yorgunluğa hiç yüzüm yoktur. meselâ o gün öldüğünii öğrendi Ertesi sabah on buçuğa kadar ğiniz bir kimsenin yiizü var. Buyataktan kalkamadım. Sevim ranun bir Kayalden, boauk düzen bir hat <verseydi daha da kalkmağa niresimden başka birşey olmadığını yetim yoktu. biliyorsunuz, fakat o dediğim deKız yumruklarile kapıma vurağişme dakikasında bu resim can rak: lunmağa, kımıldamağa, ellerinizi Bu ne uykusu böyle Allahtutmağa başlıyor. Bir dakika ev aşkınıza... Bursaya uyumağa mı velki «ölü dirilmez, insanlar ha geldik? diye bağınyordu. vada yahud suda ayaklarile gezinSevim erkenden uyanmış, otelmez, kediler lâkırdı etmez» yolundaki mantık kanunlarınız hani ner cinin kızını peşine takarak kaplıcada yıkanmağa gitmişti. de? Bu dakika için mutlaka hakiDonüşte benim hâlâ uyuduğu kat yatağınızın üstünde tavan demu öğrenince bir nöbet daha dışağil, başhyan rüyanızdır? Birdenn çıkmış, otobüse atlıyarak şehre bire sarsıhp uyanacak olursanız gidip gelmişti. gözlerinizdeki yaş, sinirlerinizdeki Sen böyle kaçta kalktın? desarsıntı, yüreğinizi yakan acı, bu dim. hakikate nekadar candan inanmış olduğunuzu gösterir. Bu söyledi Herhalde çok erken... ğim şeyin yalnız uyku denilen ha Mükerrem nerde? le mahsus olmadığını, uyanık bir O beni de bastırdı. Benden evinsanın da gözü bakarken, ayakvel uyanarak arkadaşlarile buluş lan yürürken derece derece ne uymağa gitmiş... «Akşam yedide Bekulara, ne rüyalara kapıldığını anlediye bahçesinde bulusalım» dilatmağa bilmem lüzum var. mı? ye haber bırakmış... Demek bü Bu kadar oyuncak bir kafamn netün gün hiç görünmiyecek... Bu sile öğünürsün? Bir daha hurafedaha iyi oldu... Biz bildiğimiz giye, masala, hele insanlann en esbi gezeriz... ki ve en muhteşem bir uydurması 1yi ama hava çok sıcak... olan gökyüzü masalına kapılmıya Ne yapalım vaktinde geti cağına nasıl güvenirsin? Sevim reydiniz. Seyyah insan oturur mu? çocuğum gene tekrar ediyorum: Sevim o gün beni akşama ka • «Sen benimsin». Toprak, üstündar oradan oraya sürükledi. EUinde gezen sapagağlam bir insana de bir Bursa rehberi, şehirde ne«benimsin, ergeç benimsin» de kadar cami, türbe, çeşme varsa mekte nekadar haklı ise ben de hepsini görmek istiyordu: sana «benimsin, hatta ergeç de Kız sen bu kadar senedir lsğil; şimdiden benimsin» demekte tanbuldasın. Ayasofyayı gördün o kadar haklıyım. mü? Bir şeye dikkat ediyorum. Mü Hayır. kerremin yanağındaki yara izi bu Süleymaniyeyi, Fatihi daha gece daha derinleşmiş görünüyor, iyisi herhangi bir cami veya türbu yara ve kalkık duran elindeki beyi?.. kesik parmak ona anlaşılmaz bir lArkan « v l korkuncluk veriyordu. Demek si Senbenuvada garib Kadıköy Tramvay Şirketinden bîr taarruz... bazı istekler Kadıkoy halkmdan elliye yakm imza Ue bir mektub aldık. Bu mek. tubda Kadıköy Tramvay Şirketm • den bazı şeyler istenmektedir. Bu mektubda ezcömle deniliyor ki: «Tramvay arabalarinln azliğı göz önünde iken son günlerde yalniz birinci mevki arabalar getirilmis, bu suretle yolcular Kep birinci mevki parasl vermeğe başlamiştlr. Sabah ve akşam direk giden arabalarln Feneryolundan evvel aşağlda dur madığı halde onun arkasindan gi • den arabanin yalniz birinci mevki olmasl ve ikinci mevki arabalarln direk arabalardan yirmi beş daki • ka sonra geçmesi yüzunden küçük iş adamlannın bu soğuklarda yagmur altinda beklemesini mucib oj maktadlr. Bu arabalarln hepsinde de ikinci mevki yer bulunmasl çok şayanl ar*ıdur. Sonra duıak yer • leri de halkin ihtiyaçina göre yapllmamlstlr. Kadıköy Osmanaga ha mamlnln yanlndaki dönemeç di • reği çarsldaa ozak ve faydaslzdlr. Itfaiyenin önü bunlarln her 3dstnin de birlesdrilerek Kadıköy. Söğüd • lüçesme caddesi, Pazaryolu, Kere* teciler. Nüzhetefendi ve Mekteb sokaklarlnln birlestiği bes jrol ag zlnda bir durak ympllmasl çok ye • rinde olacakUr.» Müdüre eski bir talebesi hücum ettî Yüksekkaldınmdaki Senbenuva papaz mektebînde garib olduğu kadar şayani dikkat bir taarruz hâdisesi eereyan etmiştir. Ogrendiğimize göre, hâdise şu şekilde olmuşturt Sakallı ve bıyıklı şık bir deiikanIı mektebe giderek, müdürii gör mek istedigkıi ve ona mühim bir mektub vereceğini söylemiştir. Bu ziyaretten haberdar edilen tnüdür yabanci delikanhyı odasrnda kabul «tmiştir. Ziyaretçi cebmden bir zarf çıkararak müdüre uzatmışhr. Müdür mektubu okumağa başla yınca ziyaretçi paltosunun altinda •akladıgı beze sanh bir demiri havaya kaldırarak müdürün başına indirnıeğe hazırlanırken müdür işin farkma varnns, derhal esra • rengiz ziyaretçinm üzerine atıl • BUftn*. Müdürle nyaretçi arasroda oldnkça uzun süren boguşma esnannda delikanlmm takjna sakal ve btrıklan düşmüştÜr. M&dSr kendisine hBcom eden gencm kendi eski talebelerinden bir Lehli oldugunu hayretle görmüs Bu sı • rada müdürün imdadına yetişen mekteb hademeleri mütearriz talebeyi yakalamış ve polise teslim etmislerdir. Dün bu hususta malumat almak iç'rn mektebe giden bir muharriri • mize müdür şunlan söylemiştir t c Hâdise hakkmda nereden isterseniz raalumat alraız, fakat bana bîrşey sormaymnî» Buğday suiistimali Tahkikat işi Ankaraya intikal etti Ziraat Mâstesan Atıf v« Ziraat Bankası idare meclisi fiyetindea Kemal crnna günü Ankaraya dön • müşler ve tahkikat dosyalarraı da beraberleriode götürmüflerdir. Bu suretle tahkikat işi Ankaraya b*ti kal etmis bulunmaktadır. Bufday isleri şefi Talât ta he • yetle birlikte Ankaraya gitmiştir. Silolara aid hesab raporuno orada hanrhyacak ve tahkikat heyetfate verecektir. Heyetin tahkikat fex • likesini bu hafU {çfade hSkumete vermesi pek muhtemeldir. Bu îti • barla işte adlî tahkikatı icab etti recek bir yolsuzluk olup olmadığı ancak aybaşında anlaşılacaktır. A* çıga çikanlmış olan dört memunm vaziyett de nacak bundan sonra aydınlanacak ve haklannda icab eden idari kararlar verilecektir. Dif «r taraftan Ziraat Baakasm • da bugday işlerile ugraşan teşki lit, «hndiki halde, hİçbir degişik liğe ugramıyacakttr. Yalntz memur kadrosu takvive edileeek, hesab ve kayidlerin bundan sonra muntazam tutulması için gereken tedbirler •Imacakhr. Bu tahkikat isi üzerine tstanbuIa gelmiş olan Ziraat Bankası muV fettişleri de Ankaraya dönmüşlerdir. MÜTEFERRİK Merhum Hamdi Osmanın yıldönümü Bugün tstanbul muzelerinin kurucusu merhum Hamdi Osmanm ölümünün 25 inci yıldönümüdür. Bu münasebetle saat dört buçukta A • sariatika mazelerinde bir ihtifal yapılarak merhumun hayatı ve ha tnalan anılaeaktir. Hamdi Osmanm eserleri hakkın • da güzel btr makaîeyi bugün be • şinci sahifemizd'e bulaeaksmız. r ŞEHÎR ÎŞLER! Odun fiali müthiş düştU Ekonomi Bakanlı^inm kok fiatlerini mdirmek için verdiği emir yalnız kok fiatleri tizerrade deyil, bütün ntahrukat f iatlerinde de tesirini gostermîstir. Dün odun fiatleri bir> denbtre müthiş bir rakut %öster miftir. Odun fiatleri şimdi çeki ba?nu bir lira kadar duşmüstür. Halkın bilhassa odun yerine komürü terdh etmesi odunculan düşOadurnaektedir. Fazla para aJan'faîzcîîöf" Taksiler 600 e indi tstanbuldaki taksi otomobilieri • nin yanyanya azaldıfı rapılan aon sayımdaa anlaşılnuşbr. Bu azaknanra sebebmi Şoförler Cemiyetindea «orduk. Îdare heye tinden bir zat şunlan sÖTİedi: c Evvelce tstanbulda 2,000 taksi otomobili çalışıyordu. Şimdi bu miktar 600 e intniştir. Bu 600 arabanm da daimî surette 100150 tanesi tamirdedir. Bu itibarla bu • gün çahsan taksi otomobilleri dörtte bir nisbetinde azalmifbr. Sebeb, issizliktir.> 2279 numaralı ve 18 haziran 1933 tarihli kanunla faizciler yüzde 12 den fazla faiz aldıklan takdirde fazla ahnan paralarm geri ahna • rak tdarei Hususiyeye verilmesi lizım gelmekte idi. Şimdiye kadar bu şekilde birçok iadeler yapılmıştır. Yeniden yapılan tetkiklerde 54 faiz • cinin vüzde 12 den fazja aldıklan tesbit edilmiştir. Bunlar hakkında takibat yapılmaktadır. Fazla alınan paralar hesab edilerek iade edile • cektir. TUrk Yunan mahkemesi MuhtelH Turk Yunan hakem mahkemesi reisi M. Boeg birkaç gündenberi rahatsiz bulunmakta dır. Perşembe günkü müdafaalar bu yüzden yapılamamıstjr. Mahkemelere yarıa baslanacaktır. ECNEBt MEHAFİLDE Japon Elçisi geliyor Japonyanra yeni Ankara elçisi Takaguwa ömimüzdeki perşembe günü tstanbula gelecek ve itimadnamesini Cumhurreisine vermek üxere cuma günü Ankaraya gidecektir. Numaralama faaüyeti Şehirde numaralama işi devam etmektedir. Bunun için 30 bin numara levhası ve 3 bin sokak ismi plâkası hazurlanmaktadır. Belediye ambarlannda duran plâkalardan da ayrıca istifade edileeektir. ÜNlVERStTEDE 250 sandık alât Oniversite fakültelerine sattn alınan Iâznnlı alet ve edevatm birinci Insmı dün üniversitece teslim alınmıstır. Bu aletler 205 sandık tut maktadrr. Aletlerin son kısmı da gelecek ay içinde gelecektir. VÎLÂYETTE KÜLTÜR ISLERt Onyon Fransez satılık fakas isleri komisyonu Vüâyetteki ttalyan ve Japon takas isleri takas komisyonu vazifesini bitirdiğinden dağılmıştır. Şimdi yeni kontenjan listesine göre yeni bir takas komisyonu teşkili lâzım gelmektedir. Bu husustaki karar name teblig edilir edilmez yeni komisyonun azasi belli olacaktn*. Difteri aşısı geri kaldı Okullarda difteri aşısı tatbikma dünden itibaren başlanacaktt. Hazır^klar benüz ikmal edilemediğin< den aşı yanna kalmıştır. Profesör Nîssenin dünkü konferansı ADLÎYEDE Eski Müddeiumumi gidiyor Saylavhğa seçilen tstanbul Müddeiumumisi Kenan perşembe günü Ankaraya gidecektir. Bu münase betle tstanbul adliyesi erkânı tarafından salı günü Tokathyan otelinde Kenanın şerefie bir veda ziva • feti verflecektir. tstabul Müddeiumumiliğme ge • tirilmesi Thtimali olanlar arasıada bazı isimler sayılmakta ise de bu hususta verilnriş henüz kat*î bir karar yoktur. tsviçrede iken bir kaza neticesinde ölen Fen Fakültesi kimya profe • Tel • Aviv paoaym müdürfi M. sörü Hersungun yerine ordinaryüs Jaffe dün Avrupaya gitmiştir. \% • profesör unvanfle Alman profesör tanbulda bulunan Blum, Tel Aviv Kerf.bavren seçilmiştir. Profesör yapanavın fahri mümessilliğine se • kında şehrimize gelerek derslerine çikniştir. baslıyacaktır. Geçen hafta Unyon Fansez kulübü idare heyeti bir toplanb ya parak brnanın satılmasına karar verraiştir. Prof. Kerşbawen geliyor Tel Aviv panayırı mOdörü Tramvay kazaları ve çocuklar Nakiye Elgün şerefine ziyafet tstanbul Vilâyetince yaptmlan tetkikat neticesinde tramvay kazalannm en ziyade ilkmekteb talebelerinin tramvaylara asılmasmdan ileri geldiği anlaşılmıştır. Vilâyet, polise yaptı£ı bir tebliğde buna dik« kat edilerek yakalanacak çocuklanv velUerine teslimini bildirdiği gibi aynca Maarif müdlriyetine yapılan bir tebliğde de bu kazalarm sebeblerinin çocuklara izahile kendileri nin ik&z edilmesi bildirilmistir. lcra suiistimali tahkikatı bitti Konferann dinleyenlerden bir grap Dön Halkevi saiontmda utat 6,5 U Tıb rakültesinin güzide profesörlerin den Nissen «bbbî ve cerrahî terbiye» mevzulu bir konferans vermistir. Dinleyicfler çok kalabakkh. Profesör Nisscn afloflarla kürsüye cıkmısbr. Koaferana almanca vermis, doçent Dr. Fahri de fârkçeye çevirmistir. Profesör değerli sSzlerini soyie bi • tırmıştir: < Hekim hayatm hastasma vak • fetmeli ve bvam kendi benliğinde duy» mahdır.» Cumhuriyet Nüshatı S Kuniftur | Türktye şeraiti i ıçm 1400 Kr. Senelik Altı aylık 7S0 400 Üç aylık ç y 150 Bir aylık Hariç ıçm 1700 Kr. 1450 800 yoktur lcra dosyalaruıda tahrifat yapmak suretile vezneden para çek • mekle suçlu ve mevkuf bulunanlar hakkmda Müddeiumumi muavia • lerinden Muhli* tarafından yapıl • makta olan tahkikat bitirilerek evrak istintak hâkimliğine verilmiş • tîr. Bu işle alâkadar olmak üzere şimdiye kadar sekiz kişi tevkif o lunmuştur. Bunlar yakında tnah |t«m«7« verileceklerdir. Erzurum saylavhğına seçilen Nakiye Elgünün lstanbuldan ayrılısı münasebetile dün Halkevi tarafından bir çay ziyafeti verilmis ve samimî konuşmalar yapılmıştır. Reunimiz Erzurum saylavını söz söylerken gösteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: