February 27, 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

February 27, 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

\ 35 "TürkBulgar misakı|p^ ip boş bir formül değildir,, [Sıhhıye Vekâleti Bıılgar gazeteleri tarafından General Zlatefin nutku münasebetile ileri sürülen mütalealar' Sofya 26 (AA.) Bulgar ajansı bildiriyor: Bütün gazeteler dün Baj vekü General Zlatef tarafmdan söylenümîş olan nutak hakkmda beyeeanh mütalealar serdetmekte ve ba nutka «tariht nutuk» diye tavsif eylemekte • dirler. Bâtün gazeteler kabmede ton ya • pdsn tebeddüISn esbabını Basvekilîn dSrüst ve açık bir surette tetkik etroesini takdire fayan gormekte ve yeni kabinenin programmı, Bulgar efkân umumiyesini endiseye <\"i?üren bazı korkulara nibayet veren bir mahiyette telikki eylemektedirler. Gueteler, devletin Se rülraü olan kral, mDlet ve ordu arasmda fikir htbarile müsareket ve lcraat itibarile vahdet haad olmasmdan dolayı fev • kalâde sevine izhar etmektedirler. Ootro gazetesi, Basvekü Zlatefin sükuna kavutmas bir hava İeinde M* bayı temizlemis oldağunn ve kra!ın, mflletin, ordunnn re mSnevrer sanfın, mukaddes bir vahdet içmde, Bnlgarif tanm istikbalini temm edecek olan ye» ni devleti teyka edeceklermi yazmakta* dır. Zora gazetesi, natkim ehcmmiyeti • nin, kral, ordn ve miDet araanda kat*I surette te»i» cdHmif olan abenkte mün. demic olduğunu Mir gazetesi, Basvekiltn sarih beyenatmm bütün Bulgarlara geaiş bir nefes aldıracağuu yazmakta ve bundan bSyle kral, mfllet v« ordunon bera berce yüruyeeeklerini ilâv« etmekte • dir. SIovo gazetesi, Başveküin notkman flddctle f Bdgar efkân aydmlatmıs olmagol eden meseleleri •ından dolayı memnuniyet izhar et • mektedir. Nutlnm haricî styatete tullök eden kummdan bahseden bu gazete, Türk gazetelerinin yaztlarmm Türk znnamdarlannm takib etmekte oldoklan «H yeeetend olduğuna yazmakta ve e « bedf bv dostluk ımsakmta Turlriyeyi BolgarisUna baglamakta oldvfrara batırlatmaktadır. Bu gazete diyor kit «Bo misak, boş bir formoi deffl • dir. Bi», TSrklerie iyi dostbk ve iyt komşalak uSnascbetlerl idame etme • (ı stmiml suette Istıyonn.» aouunda SIovo gazetesi, yazua Turkiy* 0* Bulgaristan arannda miş sryast jrohı karartraamalan Jçin Törk mtboatma bftab ve m&racaatte balunmaktadır. CUMHURİYET Türk gazetelerf. Türkiye Cumhuriyeti hükuraetinin komfularile sulh içinde geçinmek ve doat olraak siyasetinden gafil değil • dir. Onlara Türk Bulgar dostlugu • nu tatememek düfüncesi de atfcdile • mez. Şimdiye kadar yapılan ve Bul • gar gazetelecinia şikâyetlerini mucib o!an nefriyat tetkik edilirae gSrülflr ki bun!ara hep Btılgarlar ve ba» Bulgar gazetelerinİR yazılan sebeb ermuftuy. Şu halde Törkfye ile Bulgarbtan arannda çizilmij olan yt>Iu karartmamak için Bulgai gazetelerinin bizzat Bul • garlara ve kendi kendilerine hitabda buluamalan lâznn gelir. imm" • TELG RAF M AB ERLEÖIWodenin bir tebliğ neşretti Ankara 26 (A.A.) Sthkat ve tçtimaî Muavenet Vek&letinden bildirilmiftir: Gripin yurd dabîlinde takib •dîlen seyrrae nazaran son bafta ducumu çudnrı Grip, Aiyon, Antaljra, Aydm, Balıkesir, Burdur, Btm*, Kastamocu, Çanakkale, Diyarbekir, !»• parta, l»tanbal, tnnir, Konym, Malatya, Manisa, Mardin, Sey ban, Sikrd, Sıvas ve Tekirdag V». Iivetlerinde aalgia halindedîr. Buna mukabtl, Elâziz, Erzinean, Erzumtn, Gümüşane, lçel, Muf, Trabzon v« Urfa VUâyetlerİBde grip vak'alan göcülmeraiş cJup difer TİUy»tlerde tek tuk vak'alar balindedir. Hastalık, Aasas • va, Aydm, Diyarbekir, tzmir v« tstanbulda ba»ta »ayı« nisbet • le as olmak üxer« akciger rm kvlak ihtilâtlan vapmakiadır. Başka jrerlerde dikkat* «ayan bir baber verilmemiçtir. Şimdiye ka • dar valiler* verilea talimata t«vfika» yanhs Aydm, Diyajrb«krj% Gire^un, Manisa, Samsun ve Ad'anada bastalı&ın baber verilmeaj mecburî lnlmmntır. Avrupa yolundan notlar mabedinde... ! Pariste açılan Türk tetkik merkezd Paris elçimîzin güzel bîr nutku ile açıldı Paris 26 (A.A.) Anadoln a • jansıntn husvat muhabiri bildiriyor: Paris Onîversitesinde yeni ihdaa edilen Türk tetkik merkezinin hazırladıfi konferanslar dân Sorbonda verihniye baslanmıstır. Konferanslarm açma celsesl, Paris büyük elçimiz Suadin, Atatürk ile Türk inkılâbuıı ve Türkiyede kültür sahasmda vanlan neticeleri anlatan bir nutku ile yapılmıstır. Suad, nutkunu bitirirken Türkîye ile Fransa arasmda mevcud olan an'anevi dostluğu tebarüz ettir • mistir. Universite RektorS M. Cbarle • tery Suada ceyab veren nutkunda, ulusal kalkmmamız ile ekonomi ve kültür sahasmda yaptıgrmız hamleleri izah etmis, tarSti Türk • Fransız dostluğunun ihyası lüzumun • dan hararetli biır lisacla bahseylemiftîr. M. Charletery tstanbulda ve Pariste açılan enstitülerîn, Türk • Fransız milletleri arasmdaki dostluğu kültür bağlarile pekistiren yeni bir devre açtığnu soylemis, geçen ytl tstanbula yaptıgı seyahatte gör> düğu iyi kabulü sükranla kaydet • zniştir. Her iki nutuk ta konferans salo nunu dolduran binlerce dinleyici tarafından siddetli alkışlarla karsdanmıştır. M, Hitlerîn yeni bir nutku Londradaki müzakereler «Hukuk müsavatından tngîltere Avusturya koasla vazgeçmiyeeegiz» nuşmaları ne netice verdi Münih 26 (A.A.) Naayonal aosyaliıt fırkasıruo bundan on beş sene evvel tefkilinin hatırasını tes'id için yapılan muazzam bir nüma • yifte bir nutuk «öylemif olan Hitler ezcümle »öyle demistir: c Bizim «evet» imiz daima cevet» ve «hayır» ımız da daima «hayır» olarak kalacaktır. Biz »erbest ve müstakil bir milletin çerefile kabili teltf olan her türlü teşrîki mesaide bulunmay* amadeyiz. Fakat bizim haklanmızm baska milletlerio baklarmın ölçül* dügünden gayri bir »urette ölçül • me«ini bir serefsizlik addederiz. Hiçbir milletin hSrriyetini teb did ctmek istemiyoruz. Fakat AI • nıan milletmm hürriyetini elmden almak istiyealere fimu tekrar ediyoruz ki, onlar bu gayelerine an • cak cebir ve şiddetle erisebilirler. Biz i«« eebir ve siddete karşı kendimizl müdafaa «decegis. Ne ben ne de bizim raillt bare • ketnnizden mülhem olan mü» • takbel bükumetler Almanyanm aerefinden ve hukuk müsavatından feragatini tazammun edecek bir ve»ikanın altıaa Alman mtlletinin imzasnn koymıyacağız. Maamafih, bütün dikıya kani ol> raahdır ki, bir taahhüdü imza et tik ml onu rutanz. Şerefe münafi olan veya iktidanmızm fevkinde bulunan hiçbir taahhüdü imzala « mayız. Yalnız bir seyi bir kere imzaladtk mı onu korükörüne ve »adıkane yerine getiririz.> Loadra 26 (A.A.) A v m t v ya cumhuriyetinin her hususta i» • tiklâli tamamile teyid olunmustar. tngiltere ile Avusturya arasmdaki mük&Iemeler, Pari» mökâlemeleri. nin nevzıra bahsettigi ayni mese • lelere tema» etmiş ve hemen ayni neticelere de müncer olmustur. A* vusturya nazırlanom, Sir Con Si mon ve Hariciye Nezareti daimî müsteşan Sir Robert Van Sitta ile vuku bulan uzun mükâlemeleri es • nasında dahilî işlerine adenri mü • dahale andlaşması mühim bir mevki tutmuftur. Ezcümle, bu andlaçmaya imza koymu*, koymamıa her hangi bir devletin Uluslar Kurumu vasıta • «ile müdahale talebi sebkettiği takdirde Avusturyanm her halde re • yine müracaat olunacaği taırih olunmustur. Ittihbarî mahiyette telâkki edilen bu mükâlemeler, eok raühimdir. Ztra, Berline azimeti arifesinde, Sir Con Simonun, Avusturyanm vazi • yetine iyice vâkıf bulonmasını te • min edecektîr. Filhakika, Tuna andlasması, Berlin müzakerelermin başlıca mevzularmdaa biri olacakür. Tavzihan beyan edildiğine göre, gerek Habsfeurg hanedanımn iadesi ve gerek Avusturya askerî kredi • leri ve yahud ki kuvvetlerinm artınlması ihtimali kat'iyyen mevzau bahsedilmemiftir. Londra 26 (A.A.) Dün ak«am flzeri ifsizler, avam kamarasuunı onünde nümayiş yapmıslardır. PoIU kendilerini dağıttığmdan, Avutturya Basvekili Şusnigin Lon« drada bulunmaatt» protesto etmek Utiyen ts«izler, raisafirlerm otur • dukları Ve»tend otelinin öoünde bafınp çağırmışladır. Ismail Habib SevfMc teli» denen, bir nır. Hareket ney kaç yüz yılhk bir di? Bir duruşJ tarihle gerilmiş; iki kaüı, kibar tan diğerine geçiş. Halbuki bunun üslublu, döşemeleri mermer, bahvücudde birkaç duruşu var; uyuçesi güzel bir yapı var. Büyük Sayan, kımıldıyan, uyanan: Büyüvasın sonlannda ölen Rodenin bünün düğümü biraz geç, fakat tetün eserlerini burada toplamışlar. miz çözülmüştül Tek adam, mermer ve tunc biçiZamanını yırtan eserler kolay mine ginnia dört yüz «a kadar anlaşılmıyor: «Edibler cemiyemahlukile koskoca bir müzeyi ti» nin ısmarladığı Balzac heykedolduruyor. Hiç kimse hem bu kalini Roden, buluta bürünmüş eski dar dolgun. hem bu kadar olgun ilâhlar gibi, bir burnuza sanh olabir san'at mabedi yapamadı. Do • rak yonttu. Aslan yelesile boğa guştaki hızla doğandaki gürbüzlük kafasmdan yapılmış gibi sağlam bir başbaşa gitmektedirl baş kayadan bir sütunu andıran Her güzel san'atin teknik olan heybetli bir gövde üstündedir: Dev »Çİle estetik olan dışı var. İç, yapayapıh ve dev edebiyath Balzaktn run; dıs, dinliyen ve bakanmdır. bu dışında onun içi de heykelleş Teknik ki ustalık demek, bunu ehmi$ti! line bırakarak dışm bize söyliyen Fakat güldfiler. Balzak boyle tarafına bakıyorum. Gözüme ilk mi gezer dediler. Edibler cemiyeti şu çarptı: Mermer ve tunc için redingotsuz olduğu için eseri begövde olan teknik, estetik olan ğenmeyip reddetti. Fakat zaman manayı kabartmak için altüst edilgösterdi ki Balzak ancak onu böymiş. Taa fikir olsun diye tekniğe le tek kaya gibi yapan bu örtüyle zelzele: Rodenin ilk zatnanlarda yaşahlabilirmiş. Bundan da belli, anlaşılmayışı bundan ve sonra bügeleceğe aşanlann tacı sonradan tün dünyanm ona şaşıp kalışı gegiydiriliyor! ne bundan olacak! Rodenin kadınlan: Daha attkaOnun kadın erkek bütün heytın birinci odasından başlıyarak kelleri neye çıplaktır? Korku ve sonuna kadar onlarla karşılaşa •evinc gibi içimizin her çalkannsı caksın. Kuğu, aptal kazın süslüsüyüzümüzde sezilir. O bunu vücudür, Roden ona «çizginin zekâsı» dümüzde de görüyor. Cördüğünfl diyor. Gergin bir kız vücudü ise gostermek için örtüyü attı. İşte tabiatin son çizgisidir, buna ne dedaha bahçeye girince karşılaştığun sin? Söz ne, bütün ömrünce tapa«düşüncn adam»; yalmz baaile rak o çizgiyi yarattı. Bu yeryüdeğil, dirsegi, dizi, baldın ve belile zünde Rodenin kadınlan diye, Hıde düşünüyor: Meğer gövde de zır eiinden su içmiş, bir sürü güzel kafa gibi birşeymişl yaşıyorl tçerde en önce görulen başsız Tabiatin son çizgisi yalnız gübir gövde, «yürüyen adam», ötezelliğin değil kudretin de sonudur. de Danielli, gövdesiz bir bas; diriŞem'un kime yenildi) Kahn meryi ayırsan yaşamaz, bunlar ayn mer sütunlan itiverince mabedler ayn da diri! Başka bir salonda ikiçökerten o en güclü dev yasemin si birleşmiş Saint Jean Baptiste bir göğsün sıcakhğı üstünde bü dedikleri Yahya Peygamber: Yi tün hlsımım vermedi mi> İşte diz ğınlan uyandırmak için aydmlık çökmüş erkeğe göğsünü öptüren sözler söylemeğe gidiyor. Musayı bu «edebî ilâhe» odur. Kuvveti yapan Mikel Anj, çekiçle heykelin erkeğe, güzelliği kadına vermişiz. dizine vurarak «Diril ya Musa!» Herşeyi yenen kuvvet yalnız gü diye bagırmış. Yahyaya baktım. zelliğe yenilecekl yürü demeğe Iüzum yok, yürü • Ve işte çağdaş heykelciliğin en yor işte. Hareket ki en yaratıa sey, ünlü bir «şaheser» i tanılan «HavRoden hareketi yaratmışl va»; kafasım kollan içinde saklamağa çalışarak, bakmaktan utan Fakat unca hareket, bizim bil dığı için gözkapaklannı kaldıra diğimiz değil, bir duruştan diğerimıyor gibi bakıp, ilk babamıza ne geçiştir. O bu görüşle bizim ducenneri de Tannyı da düşündürt ruyor sandığtmızda da durmıyanı miyen bu gergin körpeliğin mergördü. İşte «tunc çağı»; Ayaklar merinde, o büyük trajedinin hatıgevşek, henüz uyuyor; gövdede rası, diri bir tende gibi nekadar gügerginlik, nerdeyse uyanacak, gözel ürperip duruyor: Mabedleri ğüste açık bir kabarış, kaburgalarçökerten erkekse gökleri yere indan belli orada kımıldama var; hediren dişidir! le kolunu kaldınp avcuyla başım tutması, nedir o kafatasınm içinde lımail Habib SEVÜK kaynaşan şey> Ooh, insanlığm ilk > uyanışı başladıl Bu heykel 1880 salonunda gösterildiği zaman Fransızlar birşey anlıyamıyor. Fakat dört yıl sonra eser Lontjramn Kral Akademi sinde gösterilince bastan başa ta Bu yer yüzünde Rodenin kadınları diye, Hızır eiinden su içmiş bîr sürü güzel yaşıyor Envalidin y« f V«. ^ P ?a yükselen alYazan: nında «Biron Okışlarla karçıla Rüya ün gece, babamı rüyada gördüm. Sakalı enikonu ağarmış.. Gözlerinin çevresi halelenmiş.. Dudakları sol muştu. Simaaında, hayretle kanşık bir hüzün ifadesi vardı. Elinde, yaprakları sararmıs, kabı yıpranmıj bir kitab tutuyordu. Yanıma sokuldu: Oğlum! dedi; dünya haberleri, bizim bulunduğumuz yere te* ulaşıyor. Bugün öğrendiğime göre, benim şu eserimi yasak etmisler. Niçin olduğunu iyice bileroiyorum. Rivayete bakılırsa, bunun içerisinde misyoner propagandast bulmuşlar. Ben bu (Atala) yı bundan tam elli bes, altmıç yıl evvel osmanhcaya çevirmiştim. Fransanm en büyük nesir şairlerinden, Şatobriyanın bu eserini seçmekliğim, yurdumun edebiyatma romantik çesniyi tattırmak, hakikî siirin manasım öğretmek maksadile idi. O vakit, memlekette koyu bir taassub vardı. Osmanlı şairlerinin bile ba* zılannı tekfir etmekten kaçınmıyan o zamanki zihniyet, benim Atala tercümesinde ancak, tenkid ve tahtie edecek, yeniliğinden başka birçey bulmadı. Bundaki his inceligi, tabiatin, aşkm ve ölümün tasviri, zamanenin telâkkilerine uymuyordu. Bununla beraber, Atala, Çemberlitaş hamamının külhanında yaktmlan muzır eserler arasına katılmadı. O devirde, okuyanlar, şimdikinden azdı, lâkin dikkatle okurlardı. Hiç kimse, dini bütün bir mümin olan Recaizade Ekre min, Atalasında misyoner propagandast yapacağını aklından geçirmemiştir. Eserin asıl sahibi Şatobriyan, hıristiyanlık akidesine fazl bağlı bir adammış. Bunu ben de biliyor dum. Fakat, intihab ettiğim ese rinde, bu akidenin propagandasını değil, benim de itikadıma, kanaatlerime mülâyün gelen yüksek duygular buldum. Bunlar, bilhassa çok güzel, cok şairane ifade edildikleri için ne bana, ne de karile » rime aykın gözükmedi. Ben Atalayı tercüme ettiğirn zaman, kardeşin Pirayenin elemi iftirakile yanıyordum. Bu eserin ter cümesile teselli bulduğumu söylersem, inan'.rsın, değil mi? Halis bir muvahhid olarak ebediyete intikal eden babana medarı tesliyet olan bir eserin, hıristiyanlık pro pagandası addedilip, intişanndan yanm asır sonra yasak edilişi gücüme gitti.. Bunu yaz, oğlum! Ve sunu da ilâve et ki, büyük üsta dım ve biraderim Kemal... Onun da, Vatan ve Sîlistres: yasak oldu.. dedim. Ne diyorsun?. Hayır, oğlum. Hayır! O halde hiçbirinin aslı yok.. Oh! Müsterih oldum. Berhordar ol, evlâdım!. Ve başka söz söylememe mey dan vermeden, o muazzez hayal, gczlerimin önünden siliniverdi.. Uyandım. Ercömend Ekrem TAIV Yeni bütçe Bu makalenin son kısmı cumartesi nüshamızdadır Vekiller Heyetsnin kararları dahilinde 10 kîşi öldü, 50 yaralı var, Müdür talimat almak için Londraya gidiyor hasar çok mühim hazırlanmağa başlandı Ankara 26 (Telefonla) Bu • gün Maliye Vekâletinde Maliye Vekilinin riyasetinde tniutesar Faik, tetkik bürosu reîsi Cezmiden mü • rekkeb bir komîsyon tpolanarak geç vakte kadar müseakerede bu » lunmustur. lçtimada Heyeti Veki • lece verilen kararlar dahilinde bütçenin tanzimine baslanmıshr. Atina 26 (AJL) DSn Girid a da*ım sarsan hareketi a n neticesinde 10 kifi olmüş, 50 kisi de yaralanmlf • t». Kandiye muzesinin bir kumi yikd • BUf ve kiymetli birçok eski eserler harab olmustur. Atina 26 (Husust) Girid valisinin gonderdigi raporiar zelnlenin a • dada yapUgi hasaratm ehenuniyetini bütün açiklığüe göstennektedir. Sar stntı traküyon vüâyeti dahflinde bS hassa siddetli olmustur. Halk yeraltindan gelen güruitulerle iki dakikadan fazla devam eden sarsintılar neüce • sinde panige nğramis, alaea karanUk • ta çok siddetli soguia ragmen çirüçiplak sokaklara dökülraâstâr. Bütün büyük binalar, bunlar arasmda şehrin müseti Ue ild büyük küisesi harab olmuslardir. Birçok evler de yikdmistir. Ba vü&yet hadudlan dahilinde 10 ölü tesbit edilmistir. Yarab daha fazladnr. Mülhakattaki koylerden bir kısmı U • mamen harab ohnostur. Girid zelzelesi Aydın demîryollan Aydm demiryolian müdürii Ade • ane dün sabahki ekspresle Ankaradan tstanbula gelmistir. Hattı satin alroa mese^esi üzerinde sirket murahhasla • rile Baymdirhk Bakanlığı arasmda cereyan eden müzakereler son safhasraa girmiştir. Ancak bazi mali roeseleler hakkmda hissedarlarla gBr&smeğe lü • zum görüldüğünden Adeane yarin Londraya giderek kua bir mfiddet sonra Ankaraya dönecektir. Kat'i mukavelenin o zaman Ankarada imzala» nacağı unrulmaktadir. Aydm hatttnm on iki milyon Türk Iirasina satin ahnmas kararlastmuniş ve ba hususta iti« lâf hâsd olmustur. Kirk senede odene* cek olan bu meblâgm taksftleri hak • kmda da müsaid bir formül burunaea» ğı omulmaktadtr. Şirket murahhasi Adeane düa bir mSddet telefonla Ankaradakj maka . matla görüsmüstür. Tramvay, tünel elektrik tarifeleri Ankarada şirketlerle yapılacak müzakereler Ankara 26 (Telefonla) Na fıa Bakanlığı ile Tramvay, Elek » trik ve Tünel şrrketleri murahhas • lan müzakerelere başlamak üzeredirler. Şirket murabhaslan bnra dadılar. Nafıa Bakanlığmdan salâhiyettar bir zat bu murahhaslardaB birinin rahatsızlıgından dolayı müzakerelerin ancak birkaç güne kadar baslıyabileceğmi sSylemistir. Şirket tarifelerinde hayat paha» lıhğına gSre, bazı tadiller yapıla • eak ve talebeye yapılan tenzilât meselesi bu gorüsmelerin esasla nndan birini teskil edecektir. Ankarada çekilen piyangoda kazananlar Aakara 26 (Telefonla) Çocuk Esirgeme Kurumu fle Ulosal Ekonomi Kurunra tarafmdan müftereken idare edOea pıyango dün çekümeğe baflaa< nnftır. 2500 ve 5000 Brahklar henöz çıkmanuftır. Ençok onar, beşer ve birer Hralık ve elli kuroflok ikramiyeler kazanumştır. 977732 nuroara bin lira, 27411 nnmara beş yüz lira almışlardn. Yüz lira alanlar 51565, 80266, 36760, 38601, 11299. Elli lira alanla: 72759, 141364, 12265, 85141, 79418, 61932, 17764 146680, 121298. Yirmibefer lira alanlar: 72759, 84083, 20129, 37229, 87762, 112736, 19714 tfir. Silâh ticaretinde Sovyetlerin teklifi Cenevre 26 (A.A.) Suah ve mShimmat îmal ve ticareti hakkmdaki müzakereler esnasmda Sovyet murabhası, Vetzof, devletierin, harbedenlerle hiçbir suretle silâh alım sahmında bulunmamalanna ve tecavüze nğra • mtf olanlardan maada hiçbir memlekete, kendi Glkelermden transit ola • rak silâh geçirilmesine izin vermemelerine dair bir teklifte bulunmustur. Arttırma, eksiltme talimatnamesi Ankara 26 (Telefonla) Yeni artbrm» ve eksiltme kanununun tatbik suretlermi gostermek üzere maliyece h.^ri»n«« talimatname bir üri güne kadar vfl&yetlere tamiro edüecektir. Ba iflerde tatbikatta müflrol&ta tesadüf edüdiğinden taliroatname dort göz]» beklenihnektedir. Hindistanda yapılacak ıslahat Loadra 26 (A.A.) HindUtan »»• lahah hakkmdaki hükumet projesinin, Avam ve Lordlar Kamarasına teklifîlinde bilhassa alâkadar olan bakanlar« dün gece toplanmıslar ve projeyi esash tadilit yapilmadıkça, kabul etmemeğe karar vermi? olan Hind' Prenslerinin bu husustaki va ziyeti hakkında Hindistandan gelen haberleri tetkik etmislerdir. Sofya 26 (A.A.) Bulgar . Yu • Ankara 26 (Telefonla) Mu • goslav komisyonu bugünkü toplantı • hasebei umumiye takib ve tefriş stnda nihai protokolon metnmi kabol müdür muavmliğine, mezkur müetmiftir. Yarin imza edüecek ve ko» • diriyet birmd mümeyyizi Rüfdft ferant kapanacakttr. tayia •dilndftb. Bulgar Yugoslav konuşmaları bitti Maliye Vekâletinde bir tayin Retkmos vflâyetinde RusBca, Teo • dora, Kamaroti köyleri yariyariya Mîlopodamo köyü kâmOen yiküntistir. Burada sekiz agtr yaralı vardir. Laaioti vüâyetinin Furni koyünün ki. lisesi ve bütün evleri hasara ugramiş ttr. Hanya vüâyetinin Platanyera ve Suda koylerinde de bütün evler oturulmas bir hale gelmistir. Diğer kSylerde d« hasar mübimdir. Birçok yarab vardir. Hanyanm içinde mübadü muhacirlerin oturduklan bütün eski evler harab ol» Vasington 26 (A.A.) Meb'umus, mohacirler tamamen açıkta kal • san meclisi deniz encümeni, Bahmis'ardir. Hanyanm büyük knisesi 0e riye Nezaretinin, üssübahrileri v« yeni yapılan Sıhhiye merkezi ve iki bilhassa Panama kanalı mıntaka • kandura fabrikası harab olan büyük sile garb sahillerini takviyede debinalar içindedir. Maddi zararin mil • vam etmesini tasvib eyemistir. yonlara baliğ olduğu anlasihnaktadir. 38,000,000 dolar tahmin olunan Zelzele esnasmda hapisanelerde çok masraf karsıhğından 18,000,000 «, adklı sahneler cereyan etrmtir. Mah • poslar aç»klık yerlere görürülraeleri i • Havayi adalannda Pearl Harbour denizaltı gemisi ve tayyare üslerîçin gardiyanlara agl>yarak yalvarmif ne, 10,000,000 a 4a bir bavuz insalardir. Bunlarm içinde korkudan ölen* »ına tah»is edilecektir. ler de olmastvr. \ Amerika üssü bahrilerini takviye ediyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: