13 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edcbf bfiyftk romanı 38 Göky uzu Yazan: Reşad Nıtri Güntekin = = ki oromobilierin motörlerini işletmeğe, biribiri ardısıra yürümeğe başladıklarını duvuyorum. Biraz sonra omzuma bir el dokunuyor. Yüzümü açıp bakıyorum: Mükerrem... O benden daha tabiî adam. Çocuk gibi ağlamak tan utanmıyor, yanağındaki kırı • sıklar yaşla dolu. Ne yapahm kardeş? Dayanacağız, diye omuzlanmı okşuyor. Birkaç adım ötede Hasan Çu kurçesme. O ağlamıyor, fakat elinden birsey gelmediği için adeta mahcub vaziyette boynunu bük müş. Uzaktaki yazhk bahçelerden birinden bir zurna teksimi geliyordu. Ben o akşam Mükerrem gibi ağlamadım. Fakat şimdi ne zaman, nerede bir zurna sesi işit • sem birdenbire gözlerim yasaranr. Çal?ılann en kaba ve gülüncü olan zurnaya ağlamak... Bu o kadar ayıb birsey ki bir farkeden olur diye hemen mendilimi çıkararak buraumu silerim; kirpiklerimin arasına birsey kaçmış gibi yaparak gözkapaklarımı uğuştururum. Ne yaparsınız ki zurna o geceden sonra benim için lirik ve mukadde* bir musiki oldu. f Sehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal y =5 Cumhmiyet .lıdlt Mükerrem bana: Bu böyle olmıyacak, dedi, çu doktoriarm üçünü bir araya toplıyahm.. Bir konsültasyon yap»ınlar... Neye karar vereceklerse biz de ona göre hareket edclim. Hasan da bu fikirdeydi. Ertesi akşam ortalık kararmasına yakın üç üstad Sevimin yatağı başınca toplanıyorlardı. 3en asağı sofada doğum ağrısı çeker gibi ellerım kasıklarımda durmadan dolaşıyordum. Nihayet yukan sofada ayak patırtıları... Önde üstadlar, arkada Mükerremle Hasan merdivenden indiler; so kak kapısının yanındaki misafir odasına doğru yürüdüler. Ben gene yanlanna gidemedım, fena bir çey söylemeğe başlarlarsa hemen kaçmağa hazır bir vaziyette cü • şarıdan dinlemeğe başladım. Bazı tiyatro ilânlarına aktörleri sahneye giriç tırasile yazdıklan gibi ben de doktorların ne söylediklerini eve girişleri sırasile anlatı • yorum. Üçüncü ustad ilk ve son söz olarak sunu söyledi: Ben menenjit tüberküloz diyorum. Kanaatim bu... Doktor bu 8Özü, meslektaşlan uzun münakaşalara girismisler, itirazlar yapmışlar, kendisi de boş yere konuşmaktan yorulmuş gibi sert ve hiddetli bir sesle löylemişti. Bu oduncu baltası gibi birdenbire kafama inen kat'î hükümden aonra artık kaçmanın manası kalmadığı için kapıya yapısarak din* lemeğe basladım. Kısa bir sükut... Sonra bir gün evvel isteri üzerinde ısrar eden ikinci üstadın sesi hiç pürüzsüz: Ben de bu fikirdeyim hocam, diyor. Saniyeler geçiyor.. Son ümidin birinci üstada yani hastalığa sepitsemi demis. olan dok torda... Biitiin ümidim onun ağ • zından çıkacak söze bağlı... O biraz durduktan sonra sade ce: Olabflir, diyor ve arkasından hemen saati soruyor, «dokuza çeyrek var» cevabım alınca telâş ediyor. «Olabilir»... Hele saat meselesiie bir araya jreünce bu tek sözün manasım eöyle genişletmek mümkün: «Olabilir... Çünkü olmıyacak çey mevcud değildir... Fakat olmaman daha mümkün... Bunun sebeb • lerini size uzun uzun anlatabilirm de... Fakat ne yazık ki şimdi vakit yok... Sonra sesinden, konuşmandan anladığıma göre lâkırdı dinlemeğe de niyetin yok... Bu senin eaki huyundur... Hadi bu •eferlik te senin dediğin olsun.. Istanbulda hasta mt eksik... EUbet bir başkasının yatağı basında gene bir araya geliriz... Alacağın olsun..» Ayak sesleri kapıya yaklasıyor. Ben utanılacak bir sey yaparken yakalanmaktan korkuyormusum gibi ta sofanın öbür ucuna kadar kaçıyorum; avuclarımla yüzümü kapıyorum. Beyin veremi, muhakkak ölüm.. Vah çocuğum! Ortalık o kadar kararmıs ki orada kimse beni farkedemiyor. Kapının kapandığını, sokakta Ford kumpanya |SayIav Receb Zühtü Trakyada yeni ı smm bir talebi Ortaköy Şif a Yurdımcla^ şehîrler yapılacak yatıyor, Adlî takibat devam ediyor Dünkü sayimizda Anadolu ajansi • nm Büyük Millet Meciisindeki müza • kereler hakkmda verdiği teblğ arasmda şu haber de vardi: «Zonguldak taylavı Receb Zühda Aksoy hakkmda Cumhuriyet MüddeiumunuHjrmee ha zirlık tahkikatina başhuımif bulundu • gunun Teşkilâtı Esasiy* kanununun 17 nci maddesine tevfîkan bildirüdiğine dair olan Başvekâlet tezkeresi o kunmuştur.» Ajansm bahsettiği Basbakanlık tez • keresi şadur: «Zonguldak saylavı Receb Zühdü • nün on yıldanberi beraber yaşadığı Fatma Medeniye admdaki kadini, henüz kat'iyetle an'aşilamiyan tebebler • den dolayı, 5 şubat 1935 gecesi Çengelköyünde bas ve bacaklarindan kurşunla vurdugundaa dolayı hakkmda Usküdar Cumhuriyet Müddeiumumili ğince hazirhk tahkikatina başlanmif olduğu ve Fransız Pastör hastanesin • de tedavi altma aîman yaralının 12 şubat salı günü saat 19 buçukta ö!dügü Teşkilâtı Esatiye kanununun 17 nci maddesine tvfikan Adüve Vekilligin • den 17 şubat sayih tezkere üe btldirüdiğinden keyfiyet arzolunur.» Tezkere okunduktan sonra, Kanra • tay başkanı Hasan Saka şu sözleri söylemistir: « Bu tezkere divanda da müza • kere olundu. Teşkilâtı Esasiye kanu • nunun 17 nci maddesine göre hüku • met Yüksek Kurultaya bfldiriyor. Ha • zirlık tahkikatmin neticesme kadar fimdilik yapilacak birsey yoktur.» ^ • ı ; . 4 ^ y Siyam Kralı, neden çekildi? Gümrük Müsteşarı burada onu tetkik etti Geçen hafta Gümrük ve tnhisarlar Bakanhği Müsteşarı Adil Okulday anı olarak sebrimize ge'mif ve Istnnbul gumrüklerlnde Bakanliğı çok yakm . dan alâkadar eden mühim bir i?b tetkikini birkaç gön iç ; nde yaparak Ankaraya dönmüîtü. Adil Okuldaş ilk geldiği gün Galata gümrügüne d« gi • derek bazı eşyayi ambarlarda tetkik etmişti. Gerek bu tetkikler esnasinda ve gerek Müstejarın Ankaraya avde • tinden «onra etrafmda büyük bir ke • tumiyet muhafaza eiılen bu çok mü • him mesele hakkmda bir muharririmu uzun araştirmalar yapmiş ve nihayet bu mühim tşm ne oldugunu öğrenroege muvaffak olmuştur. Gümrük ve tnhisar'ar Müstefarfai anî olarak Istanbula getiren bu mesele Ford kumpanyasinın lstanbula getirdigi otomobiller için Utedigi bir fekü ve bunun hazineyi çok yakindan alâkadar etmetidir. Ford kumpanyaıi gümrükten geçen otomobillerinin tamponlarile beraber tartılmasmı ntemektedir. Gümrük ta • rifesînde ise otomobfl tampenlarinin müsterinin arzusuna göre otomobille beraber tartılacağı veya tartılmiyaca > ğı kayidlidir. Ford işte bu maddeye iftinaden tamponlarin beraber tartılma • sım istemektedir. Bu istek hakkmda gümrük müfet • tislerinden Zeki tetkîkat yapmiş ve noktai na^arinı da Bakanhğa bildir • misti. Söylendiğine göre Zeki eger Forda böyle bir müsaade verüirse yann diğer kumpanyalarin otomobiüera baska ağirhklar koyarak bunlarm da tartiya dahü edflmesmi istiyebîlecek • lerini ve bu yüzden hazinenin her sene yüz binlerce lira zarar edeiegini bildir» miştir. Çünkü otomobHlerin 900 kflo • ya kadar olanı kiloda 75 kuru? güm • rük resmine, 9 0 0 kiloyu geçenleri 30 kuruş resme tâbidir. tste bu mutalea 6zerine Bakanhk Müstesarm bu tşi mahallinde tetkîkine karar vermi«tir. Gümrükler Bakanlıfı, şundi evrak 8 • lerinde tetkikat yapmaktadır. îlkb?harda 100,000 göçmen daha geîiyor Trakya Umum! MüfeMİşî tbrahîm Taîi AnkaracJan dönsrek Edirneye gi»miştir. fbra'ıtm Taü Ankarada iken, tç tıleri Bakanîığmdaki iskin komisyo • nunun içtimalarına iştirak etmiştir. Bu içtimalarda ilkbaharda Romanya ve Bulgaristandan ge'ecek 100,000 Tür kün Trakyada iskânlart ve kısa bir za« manda müstahsfl vaıiyete geçmeleri için lâzım gelen tertibat alınmiştir. Hükumet Kamutaydan bu iş için bir milyon lira tahsisat istiyecektir. Bu tahsisatla Trakyada yeni bir iki küçük şehir ve müteaddid köyler yapılacaktır. Kerestesi Belgrad ormanJarmdan ve diğer malzemesi d* millî müesseseler • den temin dilecek olan bu evler kua bir zamanda bitirilecektir. Eilîıajsa Muradlı hüyük bir kasaba haline ko nacaktir. Türk ve Rumen bükumetleri ara'annda anlasarak Romanyadan gelecek bu Türklere Romanyadaki mal • ları mukıbiliiKİe bono verecek, hükumet bu bonolar mukabilinde göçmenlere ev ve arazi tevzi edecektir. Paranın bir kismi mukabilinde Roman>adan petrol ve kereste de ahnacaktir. Göçmen'erin muntazam bir sur^'te nakilleri için hükumet muavyen za • manlarda vapurlar tahsis edecektir. A tyanın en mühim mGstakî! devletlerinden biri olan Siyamda birkaç senedenberi «îevam eden siyasî mücadeleler ve kanlı karıçiklıklar bu devletin Avrupada buîunan krahnın istifa etmesile büsbütün nazan dikkati celbetmiştir. Gerek nüfus, gerek arazi itibarile Türkiyeden birez küçük olan Siyam, hem coğrafî, hem de askerî ve iktısadî cihetten gayet büyük ehemmiyeti haizdir. Cihan siyasetinde ve Asya muvazenesinde ağır basar. Siyam çimdiye kadar halis Asyalı bir siyaset takib etmişti. Hatta Cemiyeti Akvam meclisi Mançurinin Japonya tarafından işgaline karşı vaziyet aldığı zaman yalnız Siyam müstenkif kalmak suretüe Asyah büyük devlete manen muzaheret göstermis, meclisin ittifakı âra ile karar vermesine mâni olmuştu. 11 Beyin veremi! Demek birkaç güne kadar Sevimi kaybediyoruz. Artık günleri saymaktan başka isimiz kalmadı. Mükerremin ağlıyarak söylediği gibi: «Ne yapahm dayanaca • ğız.» Eski fakülte hatıralanndan kalma kırıntılarla zihnimde korkunc levhalar yapıyor, Sevimin nasıl öleceğini simdiden görüyorum: Çarpınıp çırpmmalar, çığhklar, agır agır dinecek. çocuğun ensesi, omuzlan kısılacak, gözleri saşıla • sacak. Citgide sayıklamalar, deıin uyku dalgınhklanna değisiyor, ihtilâclar duruyor; vücudde yer yer felcler baslıyor. Bazı çiçekler, nebat hayatınm düşüncesiz cehdile nasl yüzlerini günese çeviriyorlarsa çocuk onla nn aksine yüzünü agır agır karanlığa, duvara çeviriyor, çeviriyor!.. O, bu uykudan ancak havasızlık tan tıkanarak yahud son bir sar'a çarpıntısile titriyerek ölmek için uyanacaktır. Hodkâmlık deyin, ne derseniz deyin. Artık Sevimin yanına gitmemeğe, ölürken yüzüne bakmamağa karar vermiştim. Durmadan evin içinde dolaşı • yor. öteyi beriyi kanstınyor, Mükerrem arasıra hastanın odasına girip çıktıkça ellerimi uğuşturarak «nasıl?» diye soruyordum. Bir aralık ortadan kaybolmus • ru; evine mi gitti ne yaptı; bilmiyorum. Birkaç saat sonra tekrar geldi; elinde küçük el çantası vardı: Müsaadenizle ben şimdilik burava yerlesiyorum, dedi, birkaç gün islere bir arkadaş bakacak. Ertesi sabah aramıza bir yeni arkadas daha karıştı: Sevimin hastahğım bir akşam evvel haber almıs olan Raşid çocuk. Şimdi evde dört ihtiyar erkek oluyorduk. fArkan var] MÜTEFERRtK] Fırtına devam ediyor Ihtısas mahkemelerin.de Aktör Ferdinin muhakemesi Dün 8 nci ihtısa* mahkemesinde aktör Ferdi Tayfurla arkadaslan • nın muhakemeıine devam edilmiş • tir. Eroin »atmakla maznun Nihad ve arkadaşlarınm beraetlertne ve Ferdi Tayfurun da doktor raponınun kendîsinde e»rar kullanmanın' bir iptili haline geldigini bildirme»ine binaeo Türk ceza kanununun 404 üncü maddesinin son fıkrast mucibince tahtı tedaviye almraa • sına lüzum görülmüstür. 10,000 lira rüşvet teklif etmiş Yesua Behar ve tsak Beharm ruşvet vermek tuçundan dolayı dün 8 inci ihtısas mahkemesinde duruymaları yapılmıstır. Vergî memuru Nurettin sahid sıfatile dinlenmif ve demiftir kit « Bana 10,000 lira teklif etti Sonra 3,500 liraya indirdi ve aylık verecegini sövledi. Ben de hâdiseyi zabıtaya ihbar ettim.» Bundan sonra muhakemenin de> vamına ve 23 marta bırakılmasına karar verilmistir. Karadenizla Akdenizde fırtına devam etmektedir. Evvelki gün Samsundan hareket eden Erzurum vapurunun yolda şiddetli bir ka • Tefkilâtt Etcuıye kanununun rayel fırtınasma yakalandığı tel • 17 nci maddri sizle bildirilcniştir. tzmirde bulu • Teşkflatı Esasiye kanununun meb* • nan vapurlar da fırtına yüzünden ttslarm teşriî masuniyetlerine aid olan seferlerine teahhurla devam etmek17 nci maddesi ;udur: tedirler. Mersin ve An»f;ırt« va «Hiçbir meb'us meclis dahıTndeki purları fırtına yüzünden ieahhur • rey ve mütaleasından ve beyanatmdan la tftanbuta gelmîslerdir. ve raeclisteki rey mütaleasinin ve he | Sis yÜ7Ünden Çanakkalede Ak • yanatmm meclis harictnde irad ve iz ı ba« mevkünde karaya oturan tn • harindan dolayı mes'ui degüdtr. giliz bandırah yük vapurunun kurGerek intihabmdan evvel ve gerek tarılması devam etmektedir. •onra aleyhine ciirüm isnad olunan bir meb'usun maznunen isticvabı veya tev Tramvay şirketile müzakerelerı Yeni bir mukavele imzalamak ökifî ve yahud muhakemesinin icrasi hezere Nafıa Bakanhğile Ankaraoa yetı umumiyenin kararina menuttur. konuşmalarda bulunan Tramvay Cinai eürmu meshud bundan müstes • şirketi murahhaslan yarın tstanbüta »adlr. Ancak bu takdirde makami aidi gelerek, bayramdan sonra tekrar meclisi derhal haberdar etmekle mu • Ankarava döneceklerdir. kelleftir. Yeni imzalanacak mukavele hakBir meb'usun intihabmdan evvel vekmda Vekâletle Şirket murahhas • ya sonra aleyhine sadır olmuf cezal ları arasında tekliflfr ve nrukabil bir hükmün infan meb'uslugu müddeteklif ler terti e<Mdigi söylenilmektinin hkamma talik olunur. Meb'usluk tedir. Ancak «imd'ye kadar kcnuşmüddeti esaasinda mururu zaman ee • ma!sr kat'i bir neticeye bağlana • reyan etmez.» anamıştır. Rtceb Zühdü Ahtoy htutanede M. Weylin muzakereler için memRaceb Zöhdü Aksoy vak'adan «on leket'mÎ7e geleceği haberleri dogra hastalanarak evvelâ FranMz hasta • ru drgildir. Simdiki müzakerelere Mtme, sonra da Ortaköy Şifa Yurdu • iştirak eden iki Be'çika tnurahhası na yatmiştir. Hastaneden verüen ma • tam salâhiyeti hâmil bulundukla • ramata göre sinirden ve gripten mus • rındin, başka murahhasa ihtiy«e taribdir. görülmemişiir. Hidiseye, ü*küdar Mıiddeiumtnnin • Talebe patostt V el koynraş elup, Receb Zühdfi haı • Tramvay Şirketi şimdiye kadar taneden eıkamivacak kadar hasta o! • 15 yaşından yukarı talebeye pcso dugtaıa büdirdiğinden evrak tstanbul vermyordu. Talebe tarafmdan BaMüddetumumilif <ne gönderilmişttr. Bukanik rerdinde yapılan teşebbüsnun izcrine altincı mustantik hastane • ler üserine. Nafıa Bakanl'ğı bu meyc gtderek Receb Zühdünim ifadestni se'etıİTi talebe lehine halli için yeni •îmiş ve tahkikatta ikmaM i;m evrakl aktedîlecek mukaveleye maddeler üskSdar Müddeiumumiiigine iade et • koyreağa karar vermiştir. mutir. Şhndi üsküdar m'istantikligi Çarşı esnafının müracaati hukulra âmme ;abid!eıile davacüarin tfade'erini almskladır. reddedilji Siyamda birkaç senedenberi devam eden darbei hükumetler ve karışıklıklar memleketin eski usulde idaresinin hâlâ devam etmesinden ileri gelmiştir. Kral hanedam memleketin bütün idaresini eîine almıştı. Bu hanedana mensub prensler Av rupada mükemmel tahsil ve terbiye göıdüklerinden her isin basında bunlardan biri bulunuyordu. İlk isyan bu prensler hükumîti aleyhine çıkmış ve kanlı mücadelelerden sonra muvaffak oimustu. Fakat ihtilâ] demokrasiyi doguracak yerde bir nevi fırka istibdadına sebebiyet vermişti. Çünkü ihtilâli yapanların basında bulunan orclu kumandanlan mevkilermi muhafaza için kayıdlarla dolu esaslar kurmuşlardı. Parlamento • nun yan azası tayin olunuyor ve kalan yarıst intihab ediliyordu. Memlekette yalnız bir fırka tanınmıştı. Âyan kaldınlmıstı. Nihayet bu usule kar?ı mukabil bir ihtilâl patlak verdi. Lâkin bu teşebbüsün sonu getirilemedi. Tabiî vaziyet bir derece avdet ettücten sonra ihtilâl fırkası filen tatbik ettiği rejimi krala resmen kabul ettirerek buna meşru sekil vermek istedi. Kral ise fırkalann birkaç ta* ne olmasında tsrar etti. Bu hususta uzun müddet devam eden mü' zakerelerde iki taraf ta prensiplerinden fedakârlık etmek isteme • diklerindcn nihayet kral istifa etti. Şimdi İsviçrede tahsilde bulunan dokuz yafinda bir prens kral ilân edildi. Çocuk krala iki prensle memleketin en müsin bir devlet adamından mürekkeb bir niyabet heyeti vekâlet edecektir. Tahta bir çocuk gelmesile ihtilâl fırkası büsbütün meydanı serbest bulacağın • dan Siyamın atisinin ne olacağı belii değildir. Bu Asyah mühim devletin tabii surette inkişaf ve terakkisinin uzun müddet sekteye uğrıyaceŞmdan korkuluyor. Muharrem Feyzi TOGAY K.oryeneral Kenanın cenaze msrasimi Korgeneral Kenanın eenazest bo akşamki Totos ekspresüe 18,40 ta, HayJ.arpaşa istasyonuna gelecek • tir. Oradan motörle Gülhane has • tanesine götürülecek ve yarın saat 11 de, Gülhane hastanesinden kaldınlacak askeri ceaze merasiraine başlanarak, Beyazıd camisin* gS • türülerek merasime nihayet veril** cek, namazı kıhndıktan sonra otomobille Topkapıdaki aile kabrisU.nına defnedilecektir. Yenı bir eroinci şebekesi Emniyet mödürliifü kaçakçılık bürosu dün yeni bir eroin fabrikası meydana çıkarmıs ve bu fabrikayı isletmek ve eroin satmakla suçlu o* Ianlar dün akşam geç vakit ihtısas mahkemesine verilmistir. KÜLTÜR IŞLERt Muatlimler Birligi toplanıyor Muallimlerin ve müfettişlerio tahsisatlannın kesilmesi dolayısile üsküdar mtntakası Muallimler BirIifi bugün toplanarak bu hususta bazı kararlar verecektir. Dahiliye Bakanlı{ınm husust idare btitçelerinden müfettiş ve kıdera zammı tahsisatlannın kaldırılması hakkındaki tahriratı mucibince bütçelerden tahsisat kaldırılmıştır. ögrendiğimize göre muallimlerin yaptıklan teşebbüsler üzerine Kültür Bakanlıgi Dahiliye Bakanlığma müracaat ederek tahsisatların ge • ne eskisi gibi bırakılmasinı isti • yecektir. Bu hususta Fırka gru punda da teşebbUslerde buluoul • mustur. Atina mektubları •onra tekrar tutularak Moradaki Tripolise Vönderildiler. Yunanistarun en eiddî gazetele • rinden olan Estiya, bunlara dair M. Çaldarisin kanun geverliği yazdığı bir makalede diyor ki: Divaniharblerde hükümler veril • «Bugunku vaziyete göre muha • mege başlandı. Fakat hiç ktmsenia lif parti Hderlerinin mevkilerinin asılıp keşildiği görülmedi. Memle • müşkül olduğunu takdir etmemek keti felâkete sürükliyenler hakkm • mümkün değildir. Bunlarrn bazıları da hafif cezalar verildigi endisesi hapiıtedir. Bazılan ise saklanmakhalk arasında bazı stzlanmalara tetadır. Onların bu müşkül zaraa • |>eb oldu. Bu siz'anmalarda muha • nmda memlekette miisbet hiıroet • kemelerin gizli yapılmasmm da âler yapmalan kabildi. Fakat yap nı'l elduğu muhakkaktır. Her halde madılar. Onun için bugükntt vazibükumet çok soğukkanlt hareket eyetlerîne razı olmalıdırlar. diyor. M. Çaldaris kanun haricine Yunanistanın merkezinde bulunu <fikılmamaunda »iddetle ısrar et • yorlardu Her türlü hadisattan haber •nektedir. dar idiler. ttyanın da Yunanistan için Bunun en iyi misali bugiin bütün büyuk bir felâket «Iduğu muhakkak • ,Yı»anUtanın kellesini istediği Ve nizelosun mabud luikasd davasına tı. Asilere karşı bir beyannamc neşir cinayet mahkemesinde hâlâ devam ve onlan takbih etmeleri lâzım gelirdL edîlmsîdir, Memlekete karşt vazi/eleri tbunn an • Muhalefet ruesast niçin rediyordu, fakat ynpmadılar.» tevkif edlldiler? Efkân trmum:ye de *yn\ dü?ünce • Venizelosla tesrik! mesai ederek dedir. Her gün lüzumlu lüzumsuz be • bökumete karşi muhalefete geçen yanatlar, tebliğler, ilânlsr neşredip du> parti liderlerinden işei ve çîftçi fır» ran bu liderlerin memlekstin böy!e kasınn lideri M. Papanastasiu, tebir zamanında dut yemiş bülbül gibi rakkipetver fırkası lideri Kafan susmalaruu herkes hayretle karıîa . daris ve ziraatçiler lideri M:îona» ••• •w*lce tevkif edilip bırakıldiîcU» tarafi btrtnct $ahtfede] kardes kanıni düşünraese insanuı uyanı adeta memnuniyetle karştlayacagi geliyor.» Brüksel sergisine iştirak etm«k u?ere çarşı esnafınJan birrok an • tikacılaıtn müracaati üzerine sergi komiseri Kont Adrien Van cer Bursch BrUksel sergisinin panayır olmadığını, sergiye ancak sanayi erbabmm iştirak edebileceğini Belçika konsolosluğuna bildirmîstir. ADLtYEDE AIALt MEHAFtLDE 7,5 seneya mahkum oldu Arkadafi Sadiyi S!</irmekle maznun Hüseyin 10 sene agır hapae mahkum olmuştu. Karan Tem • yiz nakzetmif ve tekrar baslanan muhakeme dün neticelenmiytir. Hü» seyin bu sefer 7,5 sene agır hapse ve maktulün annesine (1000) lira tazminat vermeğe mahkum olmustur. Bu hapis cezası Hüseynin ya> finın kücük olması gözonünd* tutularak dört sene altı aya indiril . miştir. Faizcilerin teftişi Bir müddettenberi fehrhnizdeki Sdünc para veren müesseseleri teftiş eden Ekonomi Bakanliğı mü • fettişlerinden Nahid bütün ödünc para verenlerin muamelâtını teftiş etmiştir. tstanbulda evvelce yüz • lerce faizci ve tefeci varken şimdi ancak 80 ödünc para veren kîlmıştır. Bunların da muamelâtı dogru görülmüştür. Ecnebi fotoğrafçılar Küçük san'atler kanununun la(* bikatma devam edilmekte v« ni • zamanme mucibince ecnebi tabii • yetinde bulunan muhtelif san'at mesublan, müddetleri gelince if yapmaktan menedilmektedirler. Bu arada ecnebi tabiiyetinde bnlu nan fotoğrafçılara da çahşamıya caklan teblig edilmiştir. Bunlar m«yanında Beyoğlunda Foto Frauta, Kansler fotografhaneleri sahibieri vardır. Yeni tayinler Kültfir Bakanhft yüksek tedrİ • »at umum müdürlüğüne ta>in edilen yüksek muallim tnektebi mü • dürii AH Macid yeni vazifesine baş> lamak üzere bugün Ankaraya hareket edecektlr. Yüksek muallim mektebl müdürlügüne de eski yüksek tedrisat umum mUdürü Hâmid tayia edilecektir. Saylavhga secilen Kâzıra Natni • den münhal kalan Kültür Bakan • lıgı talim ve terbiye azalığma da Ibrahim Alâettin tayin edilmiftir. Umum müfettişliklerdeki mür.kal lere bu hafta içinde tayinler y*pılacaktır. Esnaf Bankasının tasfiyssi Esaaf Bankasinın tasfiyessne memur edilen heyet Bankanın bütün muamelâtını tesellüm ettikten aonra ise başlamıştır. Esnaf Bankası • nın alacağı paradan borçlulanna jrüzde 30 nisbetinde vereceği tahmin edilmektedü*. Bankanın diğer bir kısım alacaklan kabili tahsil görülmemektedir. Esnaf Bankası Adliye yımgınin • dan evvel borçlularımn hepsini mahkemeye vermiş, fakat dosyalar yandığmdan o vakit borçlularla karşılaşmak imkânı bulunamamıştı. Tasfiye isinin çok uzun «üreceği tahmin edilroektedir. ECNEBt MEHAFİLDE Ingiüz Sefiri geldi fngiliz sefiri Sir Persy Loren dün akşamki ekspresle Ankaraya git • miştir. Cumhuriyet Nüshası S Kuniftor Fransız Ticaret Ateşesi Türk • Fransız ticaret münase batı hakkmda İktısad Vekiletile temaslarda buîunmak üzere Ankaraya giden Fransız elçiliği ticaret ataşesi Pesero evvelki gün tstanbuia dönmüştür. Senelik Altı ayhk Oç aylık Bir aylık Abone ı Türkiy« şeraiti i içic t Harif ıçın 1400 Kr. 750 400 150 1700 Kr. 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: