20 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

20 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Mart ' Cumhuriyet' "Trianon ve Neuilly Versailîes değildir!,, Rumen gazeteleri «Balkan andlaşmasiîe Küçük ancllaşma bunların parçalanmasma asla müsamaha etmiyecsk!erd:r» diyorlar Biîkreş 19 (A.A.) Almanyanın son karan bütün gazetelerde heyecanh mütalea ve tefsirlere yol aç mıstır. Unîversul gazetesi diyor ki: «Bu karar, heyec\n uyandıracak mahiyette olmakla beraber iyi malumat almakta olan mehafili hiçbir veçhile hayrete düşürmemi'tir. Maamafih cüretkârane bir itiraftır. Avrupa diplomas'si şimdi açık bir vaziyet karşısında bulunuyor ve Almanyanın hareketi ihtimal sulh davasına hizmet etmiştir. Çünkü sulhu zamân altına almak için mütekabil yardım mi«akları akdi nin müstaceliyetini göstecmiştir. Bununla beraber şu ciheti tas rih etmek L«teriz ki, Almanyanın hareketi, muahedeî^r ahkâmı mu cibince silâhlarını tahdid mecbn riyetinde bulunan diğer memleket leci ayni yolu takibe teşvik eriecek bir misal teşkil etmemelidir. Ne küçük anlaşma, ne de Balkan anlaş ması Macaristanm veyahud Bul garistamn Almt\nyanın hareketini misal olarak grstcterek ve bunu bahane ittihaz eJerek yeniden ai lâhlanmak ve muahedeler ahkâ • mını ihlâl etmek idd'asına kaîkışabiîmelerini kaL.ul etmiyecektir.> Yarıre«mî Iauependence Rou • malne tli.,or ki: «C^ıui uüjuk devlzllci'in takib edacekleri Llr lek yol vart!ır: Sulh bağları kuvvetlsndirmsk ve B?rlin hükumetine, aralarında birine şı bir tecavüz vukuunda hepsini mütesanid ve mütekabilen müda faaya hazır bulacağını anlatma'c. Bazı kimseler, Almanyanın bu hareketine eski müttefiklerinin imtisal etmeleri ihtimalinden endişe etmektedirler. Bu zevat, şunu na zarı itibara almalıdırlar ki, Küçük anlaşma ile Balkan anlaşması miişterek menfaatlerini müdafaa için her zamandan ziyade mütesaniddirler"ve Tsianon ve Neuilly muahedelermin Versay muahedesi gibi parçalanmasına asla müsamaha elmiyeceklerdir.» Mccar Nazmmn nutku Pete 19 (A.A.) Dahiliye Nan n M. Dekozma, Şombateli kasa basmda bîr nutuk irad ederek, Macaristarı dı» siyasasının üç esas pren: s pten mülhem olduğunu söylemijtir. Bunlprdan biri, hukuk müsavatı, diğeci de azl:kların himr.vesile, rr.uahedelerin muslihane bir surette tedilini istemektir. Macar siyasasının muvaffak o luşu, bugüne kadar, Italyanın, A vusturyanın ve sca zamanlarda bunlara katılan Polonyanın sağlam dostluklarından ileri gelmiştir. Macaristan, Almanya ile de halisane münasebat idame ettirmektedir. Nazır, nutkunu hanedan mese • lesinin aktüalite mah'yetini kay • bettiğini söylemekle bitlrmiştir. lıllllinilllllllliuııııııııı» > Hicaz Kraîına yapıîan suikasd Mütearrızlardan birlm Kral bizzat tepelemiş Hicaz Kralı tb nissüuda karsi, bayramin birinci günü Mekkede bir sui • kasd yanildığinı ve fakat Ibnissüudun bundan sağ ve sa • lim kurtulduğunu te'graf haberi ola rak vermistik. Dün gelen ya bancı gazetelerde buna dair gördü ğiimiiz neşriyatı dı. aliyoruz: Kral İbnissüud «Hicaz Kralı İbnissüud ile oğlu E • mir Süud, bayramin birinci günü, Mekkede Kâbevi tavaf ederlerken, dör düncü tava'ta, birdenbire karşilarina c çikan cenbiye ile mü ellâh üç şahıs : Kra'a hücum etm sîerdir. Kral bun • lardan birinc'fini kendi yumruğile biz zat devirmiş, büâhare gerek bu ve gerek diğer iki şahis, Kralm mi'hafizlari tarafindan derhnl itlâf edilmişlerdir. Yapi'an tahkikat neticesinde, müte arnzlrm Yemenli Zeydilerden oldi'ğu an'asi'mi?, fakat ne m*ksadla hareket ettik'eri öçjrenüememiştir. Kral Ibnissüaci, Imam Abdurrabrr»amn oğludur ve 55 yaşindadir. Gencli ğin'e pek çok zaruret çeknvştir. O z»mandanberi kendisinde sadeüğe karsi tlerin bir meyîl vardır. Hicaz ve Necid Kralı, Arabistan Emiri ve Şeyhülme • şayih unv?n'armı taşiyan İbnissüud, geren yaz Yemen tmamı Yahj'a ile harbe tutu^mustu. Bu sefer, kendisine ta arruz edenlerin Yemenli o!maları, bazi sünbe'er uyandırmissa da, bunlarin varid olamivacağl, zira Imam Yahyanin ahdin^e kavi, yüksek seciveli bir şahsiyet olduğu ve böyle şeylere tenezzül elmiyeceği söylenmektedir. Kral İbnissüud ün hususiyetîerinden biri, timdiye kadar yüzr'en fazla ka din?a ev!er>>n, bi!â!iare bunlari boşa • miş o'masıdir. ŞimrJiye kadar hiçbir vesile ile, Arabistandan dişariya çikma • Hâdiseler karşısında Matbuat Müdürluğünün ezer menlne salâhîvetî var mıdır? Yazan: Ağacğlu Ahtned Matbuat Müdiriyetînîn son günlerde bir hayli eseri galiba seksen bu kadar yasak ilân etmiş olduğu malumdur. Bilâhare bu yasakîar dan bazıları ve ezcümle Namık Kemalin Vatan ve Slistiresi hakkinda olan yasak tashih edildi. Bu tashih diğerleri hakkmdaki yasak hük münü daha açık bir surette teyid etmiş oluyordu. Yasakların daha ilanları sırasında ben bu işte biraz kanuna aykırılık olacağı şüp'aesi ne düşmüştüm. Bu kuskunun beni sürüklediği düşünceleri bu makale ile ortaya koymak istiyorum. Vaziyeti ciddî hukuk yönündcn tetkik edince hatıra gelen ilk sorgu şudur: Matbuat Müdiriyetinin kendi başına ve kendiliğinden hprhangi bir eseri yasak veya tashih etmek salâhiyeti var mı? Bu mukadder suale cevab ol mak üzere Matbuat Müdiriyeti 10 mart 1935 te çıkan İstanbul ga zetelsrine uzun bir tebüğde bukındu. Bu tebliğden anlaşihvor ki Matbuat Müdiriyeti yasak etii^i eserleri birkaç nev'e ayırnvş ve her nev'inin men'ini de matbuat kanununun tasrih ettiği bir maddeye istinad ettirmiştir. Bu suretle Matbuat Müdirivetinin verdiği kararlarda matbuat kanununu kendisine mesned ittihaz ettiği anlaşıhyor. Matbuat kanununu tetkik et tim ve iddia ediyorum ki matbuat kanunu müdiriyete bu salâhiyeti vermiyor. Fakat iddiamızı ispata kalkışmadan evvel şu noktayı tasrih etmek isterim: Matbuat kanunu neşriyattan doğan meselelerin kımler ve hangi makamlar tarafindan tahrik edilebileceğini ve kimlerin ve hangi makamların hüküm vermek 8alâhiyetini haiz olduklannı sarahaten tesbit etmiştir. Bu makam Iar şunlardır: Vekiller Heyeti. Cumhuriyet Müddeiumumisi, bazı ahvalde Dahiliye Vekili ve mahallin en yüksek mülkiye memu ru ve tabiatile mahkemeler.. Bunların haricinde neşriyat meselelerine kanşmak salâhiyeti matbuat kanunu tarafindan kimseye verilmemiştir. Ve hele hüküm ver mek kimsenin haddi değildir. 68 maddeden ibaret olan bu kanunun hiçbir yerinde Matbuat Müdiriyetine uzaktan bile işaret yoklur. Yani Matbuat Müdiriyetinin istinad ettiği kanun kendisini tammıyor, mevcudiyetinden bile haberi yoktur. Filhakika Matbuat Müdiriyeti nin kurumuna dair hususî bir kanun vardır. Acaba bu kanun neşriyat hakkmdaki Vekiller Heyetinin, Cumhuriyet Müddeiumumiliğinin, Da hiliye Vekilinin, mahkemelerin salâhiyetlerini toptan Matbuat Müdiriyetine nakletmiş midir? Böyle bir vaziyeti tasavvur et mek bile imkân haricindedir. Za ten Matbuat Müdiriyetinin yukarıda kaydettiğimiz gibi matbuat kanununu kendisine yegâne mesned ittihaz etmesi de böyle bir şeyin varid olmadığım gösteriyor. Simdi geçiyorum tebliğde işaret edilen maddelere: (1) Matbuat Müdiriyeti do kuz eseri matbuat kanununun kırkıncı maddesine istinad ede rek menetmiştir ve bu madde yi şöyle ifade ediyor: «Herhan gi bir devirde olursa olsun sultan İHEM ff Ij NALİNA MfHINA Hitierin yumrugu 1 ı Ilem müzaîiere, hem Iıai Ü Iic^ırîıiı IIruKş g'Jıüşnuleri clevam eJerken... Roma 10 (A.4.) HabeMstanm j ILtilâfı Ul.ıslar K'rumur.a vetrnek tt'lva hükumeti sefı ine, ihtilâf'ar meseleleri üzfrjacle b?r iki tarafın vesikalarmı mukayese maksad'Ie, dcğrutlan doğru^a görü^melere d'evam için talimat vcı.miftir. Habeşistanın şimrîindeki kabileler ara'ir.da askerî harekât haber verilmektedir. Napoli 19 (A.A.) Montenejro vapuru, 400 askeri hamiîen şarki Afrikaya hareket etmiştir. İtalya orcîusunun manevi'aları Müsolini h?.zırlıklara itimadı okînğunu bfldirdi Roma 19 (A.A.) Son gün lecde yapılan büvük manevra Iar münasebe'ile M. Musolini, Erkân'harbiye Reisi yanında bir meclis toplamıştır. Harbiye Bakanlığı Müstesarı, M. Musoliniye generalleıri takdkn ettikten sonra, manevralardan çıîan aske^î meseleleri tetkik için direktifleri bild:<rmişt:r. Ordu erkânıharbiye ikinci reisi, manevra'ann muhtelif safahatını ve elde edilen neticelcri bildirmişt!r. M. Musolini, memnuniyetini bildirdikten sonra politika ve eskerî vaziyeti hulâsa etmiş, sözlerine, ordunun teknik hazırlık lacına itimadı olduğunu bildire rek, nihayet vermiştir. Toplan • tıya ümeradan 60 kişi iştirak etmiştir. Vergilerde de^ çîklikîer Bir sağîık yuvası cîaha... ıahiteae\ tara!% bi d'Şer bunlara benzer mamulât tan da vergi alınacaktır. Kazanc vergisî kanur.unun bazı madde'eı. i^in önümürdeki mali sene icinde tatbik edilmek üzere tadili Mali'e Bakanlığınca kararlaş tırılmış, Bakr.nlık bu hususta bir kanun projesi hazırlamıştır. Hazırlaran bu projeye göre, mahallî hükumetin müsaadesile i'.usal ve ulusîararası sekil ve mahiyelte acilacak serçilerle mesherlerden temin olunacak kazanclarla hçi kul • lanmaks'.zm kendls"ne veya baş kasına aid o'an malzemeyi byzat ve birîikte otm duğu a'lesi efradından biri tarafindan el, ayak veya her hangi bir bedenî kuvvetle ;sle ti'ir makine ve tezgâhîarda işliyen aile efradı teşvik ve ikramiye gibi bazı kavidîeır konarak kazanc vergisine tâbi tutulacak ve beyann^me usulü de eski seklini muhafaza edecektir. Bulunan vergi miktarı masraftan az olursa karine usulü, çok olursa beyannarae usulü vergi matrahına esas olacaktır. Karine usulile esas beyannameye tâbi şirketler, mü esseseler, ticarî ve sınaî teşebbüs erbabı bulundukları yerin gayrisafi kazanclarına gcıe sınıflara ay rılmaktadır. Kazanc vergisinden muaf tutu lan şirketlerden hükumetle arala rında münakîd" mukaveleler muci • bince kazanclarından vergi alınmaması taahhüd edilmis olan imtiyazlı şirketler müstesna olmak üzere esas mukavelelerine göre sermayesi üzerinden kazanc ahnmıyan kolektif şiketler, yalnız azalarına ikra zatta bulunan tasarruf sandıklan ve bizzat işlettikleri madenlerden istihsalâtta bulunan hakikî ve hükmî eshas mahiyetinde istifade eden fabr!kalann buhran vergisine tâbi tutulmaları takarrür etmis ve Ma liye Bakanhğı bu hususta bir kanun lâyihası hazırlamıştır. Gene baber alındığına göre, eğ • lence yerlerinin tekrar istlhlâk ver gisîne tâbi tutulmaları düsünülmektedir. Maliye Bakanlrğı bu hususta da bir kanun projesi hazn lamaktadır. Kuruluş tarihinden itibaren bu hu sustaki kanun mucibince 10 sene ver giden mvaf tutulan şeker fabrika'ari memur müstahdem ve amelesi de vergiye tâbi tutu'acakür. Kamâl Atatlhkla Iran Şahı aras^nda teali olu Ankara 19 (A.A.) Iran Şahı Rıza Pehlevin'n doğurn yiltlörıümü mü • nasebetüe Kamâl Atatürk ile Şah Hazretleri arasmda teati edilen telyazilari sunlardir: Alâhazret' Humsyun Sehinşahı tran Poîise verilen direktifler Riza Şah Pehlevi Roma 19 (A.A.) Başvekil, TAHRAN bugün bütün siyasî polis âmir • Zatı Şehinşahilerinin doğum günle • lerini toplıyarak kendilerine icab ler rin'n yildönü münasebctile samimî tebeden direktifleri vermiştir. rikât ve hissiyatı biraderanemin ve şah 1 ed« sî saadetlerile dost tran mil'.etinin re fahı hakkinda bes!ediğim halisane temenniyatı arzederim. Ankara 19 (Telenfonla) Bî Kamâl Atatürk rinci derece elçilik kâtiblerinden Kamâl Atatürk Hazretleri Bülend Usakhgil Bükreşte Balkan Türkiye Reisicumhunı konseyi bürosunda Türk kâtbiliği Değum günüm münasebetüe gerek ne, ikinci daireden Necd'et Tahir, benim ve gerek Iran m'l'eti hakkinda Moskova elçiliği kâtibliğ!ne, Filibe vaki tebriklerden ve gösterilen kar konsolosluğu muavin konsolosu Edeşlik duygularmdan dolayi zatı devmin Vefa, Sofya muavin konsolos letlerine yürekten ge!en samimiyetle luğuna tayin edilmişlerdir. teşekkürler eder ve şahsî selâmet ve saadetlerile dost Türk miiletînin te rakki ve tealisini <Ii'erim. Rıza Şah Pehlevi Ankara 19 (Telefonla) Byedi yeler Brnkası Umum Müdürü Müm taz dün vefat etti. Cenazesi bugün büyük merasimle kaldırılarak ailesi kabristanına gömüldü. Brüksel 19 (A.A.) Hükumet Kederli ailesine taziyetlerimizi su İstifa etmiştir. Kral, yeni kabine n?nz. nin teşkili için isti;arelerine başla mıs, sabık Başbakan M. Theunis ile Devlet Bakanı M. Pulleti ve âyan, Ankara 19 (Telefonla) Elhis meb'usn ameclislerinin başkpnla tan kazası müJdeiumurniliğine Bolvannı kabul etmiştir. Hükumet, istidin müddeium'jmisi Osman Şevki, fasını dünkü kabine toplantısında Tireboiu sorgu hâkim vekilliğine Alâkararlaştırmntu iye sorgu hâkim vekili Salâhattin, Yenişehir sorgu hâkim vekilliğine Kula sorgu hâkim vekili Hasan Ziys, An Ankara 19 (A.A.) Estonva île kara sulh hâkimliğine Nazilli ceza hâTürkiye arasında 13 mart tarihinde kimi lsmail Hakkı, Nazilli ceza hâ aktedilip imza tarihinden itibaren kimliğine Karacabey maddeiumumisi 15 gün sonra mer'iyete girecek olan Ş"kir Turgud, İzmir müddfiumumî klering anlaşmasının yanlısîıkla mtıavin'iğine Buca rrüJdeiumuniisi (lspanya) ile aktedildiği yazıldı • ğından tashih olunur. Osman tayin edilmişlerdir. Hariciye tayinîeri lığın mevkiini yüksek tutarak sultanları mcteden eserler.» Şimdi size 40 ıncı maddeyi aynen istinsah ediyorum: <(Pad:>ahlık ve hilâfetçilik yolunda ve komünistlik ve anarşistliğe tahrik eden neşriyatta bulunulamaz. Hi lâfma hareket edenlere altı aydan üç seneye kadar ağır hapİ3 cezası verilir.» Görüyorsunuz: Bu madde ne yasaktnn, ne de menetmekten bahsediyor. Doğrudan doğruya mücri min mahkemeye sevkedilmesin den ve mahkemece cezalanmasından bahsediyor! Demek ki Mat bu&t Müdiriyeti maddeyi yanlış anlamış, kanunun kendisine ver mediği bir salâhiyeti üzerine al mış. Burada asıl dikkat ve itina edilecek nokta mesclenin ma'nke meye taalluk etmesidir. Bu noklanın kıymet ve ehemmiyeti açıktır. Mesele âmme hukukunun esaslarmdan birisi olan kalcm hürriyedne taalluk ettiğinden kanun ya pan Meclis bu hakkmı herhangi idarî memurun keyfî tefsinne bırakmak istememiş ve müstakil olması esas olan salâhiyettar mr.h kemenin ilmî ve vicdanî içtihadma terkeylemiştir. Yalnız bu suretîe dir ki âmme hukuku temin edile bilir. (2) Matbuat Müdiriyeti mat buat kanununun 50 nci maJdesine istinad ederek on eseri yasak et miştir. Ve bu ellinci maddenin mealini de şöylece ifade ediyor: uDost milletler aleyhinde tahrikâtı veya onlan tezyifi mutazammm olan ve dolayısile devletin haricî siyasetine muzır olan eserler.» Şimdi 50 nci maddeyi aynen istinsah ediyorum: ((Memleketin umumî siyasetine dokunacak neşrivattan doiayı îcra Vekilleri Heyeti kararı ile gazeteler ve yahud mecmuaîar mu vakkaten tatil olunabilir. Bu su retle kapatılan gazete veya mec muanın neerine devam edenîer hakkinda 18 inci madde hükmü tatbik olunur. Bu suretle k:pat:!?n bir gazetenin mes'ulleri tatil müddetince başka bir isimîe gazete çıkaramazlar. (On sakizinci madde merasime riayet edilmeksizin çı karılan gazeteleri en büyük ıralkiye memurunun kapatabileceğinden ve tekerrürü halinde almacak cezalardan bahsediyor.) Görüyorsunuz: İstinad edilen madde iîe ona verilen mana arasında hiçbir münasebet yoktur. Ve sonra bu madde, karar verecek makamı da tayin etmiştir. Bu makam Heyeti Vekiledir ve bunun böyle olması hem akli seîime ve hem de maslahata müsteniddir. Memleketin umumî siyasetini ve bu siyasate ne gibi şeylerin zarar verebile ceğini salâhiyetle tayin edccek yegâne makam bu siyaseti id?re e den, onun içinde bulunan VekiPer Hevetidir ve binaenaleyh onun haricinde kimse bu sahada hüküm ve karar sahibi olamaz. Bundan maada mesele Teşkilâtı Esasiye kanunile ve bu kanunun Türk va tandaşlarına temin ettiği keîâm ve kalem hürriyetlerile alâkadar ol duğundan, bu hususa aid meseleler yalnız mahkeme ve Vekiller Heyeti gibi salâhiyettar ve mes'ul makamlar tarafından rüyet olunur. Matbuat Müdiriyeti bu sahada hiç bir hususî salâhiyet iddiasında bulunamaz! [Sonu yarin] AĞAOĞLU AHMED n itlerin yumrugu, Versay y andlaşmasını nakavt etti. Almanyanın bugünkü aefinin eskiden badanacı olduğunu söylerler. Daha evvel boksörlük te etmiş olacak ki sıkı bir yumruk vurduktan sonra rakibi nin sersemliğinden istifade ede rek hiç beklemeden boyuna yapıştırıyor. İlk yumrugu 13 martta Versay muahedesindeki askerî ahkâmın havacılığa aid kısmına yap:ştırmıştı. Daha bu yumruğun sersemliği geçmeden, 16 martta, yani üç gün sonra, muahedenin mecburî askerlik hizmeti kısrmna da ikinci yumrugu indirdi. Anlaşılan bundan sonra, tanklar, ağırtoplar, alev saçan makineler, müstahkem mevkiler ve gayriaskerî mıntakalara aid maddelere de birer yumruk indirecek ve arkasından, sıra denize gelecek, Alman donanmasını, gemi adedi, tonajı ve top çapları itibarile baÇlıyan ve bir tek denizaltı ge» mİ3İ bile bulundurmaktan meneden alıkum da tarihe karışacak! Şimdiük, kara ve hava ordulanna aid memnuiyetler ortadan kalktıktan sonra, Almanya 66 milyon nüfusile korkunc bir askerî devlet halini alacaktır ve kısmen almıştır bile... Almanyanın Büyük Harb ba$larken 24 kolordusu ve 10 süvart fırkası vardı. Bugün 12 kolordu vücude getirmek istiyor. Fakat 1914 teki Alman kolorduları ikişer fırkah idi. Şimdiki kolordular üçer fırkal'.dır. Onun için fırka hesabı yapmak daha doğrudur. Şu halde Almanyanın 1914 teki 48 piyade ve 1 0 süvari fırkasına mukabil 36 piyade fırkası ve o nisbette süvari fırkası bulunacaktır. Almanyanın 1914 teki ordusunun bar'.ş mevcudu 560,000 kişi idi. Şimdiki ordunun 500,000 kisi olacağını söylüyorlar ama bu, alâkadarları fazla korkutmamak için ortaya at:lan ilk rakamdır. Bu rakamın dogru olduğunu kabul etsek bile Almanya, ordusunu, aşağı yukarı, 1914 teki ordusile ayni mevcuda çıkarıyor, demek tir ve hatta çıkarmıştır bile... «Revue des deux Mondes» isimli Transız mecmuasınm I mart tarihli sayısmda Fransanm eski Daşkumandanı ve Harbiye Nazırı Mareşal Petain (Peten) mühim bir makale neşretti. Mareşal, bu yazısında yeni Alman ordusu hakkinda tafsilât vermektedir. Bu malu mata nazaran, 1935 senesinde, Alman ordusu 400,000 asker. askerce teşkilâtlandırılmıs 200,000 polis olmak üzere asgarî 600,000 kişiyi bulmuştur. 1935 ten itibaren başhyacak ve 1940 a kadar süre cek olan az doğumlu yıllar da Almanyanm lehine ve Fransanm a leyhinedir. Bu senelerde, Fransanm bir yıllık efrad yekunu 240 binden 120,000 e düştüğü halde, Almanyamnki 200,000 Üe 250,000 arasındadır. Almanya yeni yaptıgı teşkilât sayesinde iki ordu vücude getir miştir: 1 Bir ilâ üç gün içinde seferber edilebilecek olan hudud muhafızı fırkaîar: Takriben 50 fuka. 2 İki kısımdan mürekkeb sahra ordusu. Bu sahra ordusunun birinci kısmı 2530 fırka tutan mu vazzaf ordudan müteşekkil olup gayet kısa bir zamanda harbe ha zırlanabilecek bir haldedir ve mevcudu 600 700 bin kişidir. Sahra ordusunun ikinci kısmı da millî ordudur ki muvazzaf orduya mensub kadrolar tarafmdan tedricen teşkil edilmektedir. İhtiyat fırkaları di yebıleceğimiz bu kıt'aların efradı spor ve saire teşkilâtında askerî talim ve terbiye görmüşlerdir ve zamanla teşekkülleri artmaktadır. Mareşal Petaine nazaran. Al manya, bugün seferberlik ilân e derse 85 ilâ 100 fırka asker çıkarabilir. Almanya, 1914 ağustosunda da, ilkağızda, 1 1 süvari ve 87,5 piyade fırkasını seferber etmişti. Hitler, işte böylece gizliden gizliye Almanyayı askerlikçe 1914 senesi ağustosundaki kadar kuv vetli bir hale getirdikten sonradır ki Versay muahedenamesinı na kavt etmiştir. Temenni edelim ki arkas'ndan sulhu da nakavt »tmeğe kalkışmasınl Beleuye'er Bankası Umum Mür'ürü vefat ettı Belçika kabinesi dün istifa etti Buîgaristanın yeni elçisi gelıyor fBfîsfara/ı birinci sahifede) meden Başvekilir.iz ve Hariciye Vekilinizle temas etmeden gazctelere mülâkpt vermeği müı.asib gcrmüyorum. Bu hususta zannederim ki beni mazur göcürsünüz. Yalnız su kadar söyliyeyim ki her zaman çok samimî b!ı Türk dostu idim. Bugi'.n gene Türk dostuyum ve yarın da Türk dostu kalacağım. Bunun için de tekrar Ankaraya gltmekle kendimi çak bahtiyar adde diyorum.» Sefir, çaırşamba günü ekspresle buradan hareket edecek, perembe sabahı İstanbuld'a bulunacaktır. M. Pavlofun Ankara elçiliğine tayini Sofya siyasî mehafilindc Tü k • Bulgar dostluğu için bir kazanc addolunmaktadır. Memduh Talât TEZEL beneral ^ahmud f^uhtar ö'cü Napoli 19 (A.A.) Türkiye • n:O sabık Berlin büyük elçisi General Mahmud Muhtarın cenazesi bugün Napoliye çıkanlmıstır. İs kendeı. iyeden vapura binen sabık elçi yolda ölmüştür. Yeni Adüye ta Musiîd müsabakamız Beste'erln kabul müddeti 30 mart aksamı bitecektir. Eser o güne kadar «Cum'ıuriyet müsabaka memurluğu» a^resine göîderiîmsüdir. Evve'ce de yazdığimiz gibi mürabakaya marş ve dans hava'arı da'iil değ'ldir. Eeste'er garb tekn?&V.e göre ya^I'm!? o'acak ve piyano ile rahnacakUr. 30 msrttan sonra ge!en eserler kabul oîunmaz. Mükâfatlar: Birinciye Ikinciye Üçüncüye 25 liradir. 50 100 Bir tashih Karaşide cldürüSen Mislümanlar Karaşi 19 (A.A.) Bir Mecu siyi öldürmür o'an bir müslüma nin idamından doîayı nümayiş yapan müslümanlar üzerine polis tarafindan açılan ates neticesinde 20 ki.«i ölmüş ve birçok kisi yaralan mıstır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: