16 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

16 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 ! Camhariy*' Türkiye süratle sanayileşiyor 1936 senesi yazına kadar sıra ile dokuz yenî fabrikamız faaliyete geçiyor Siimer Bank, 1935 yı?ı içinde, yurdun müdafaası bakımından birinci derecede ehemmiyetli olan demir sanayiini kurmağa çalışacaktır G. S. Haydarpaşa liseleri arasında Atletizm, voleybol ve futbol maçları yapılacak 24 nisan çarşamba günü Galatasaray ve Haydarpaşa liseleri ara sında atletizm ve futbol müsaba kaları yapılacaktır. Taksim stadında yapılacak bu müsabakalar iki güzide lisenin spor varlığımızdaki mevkilerini göster mir, olacaktır. Saat on buçukta geçid resmile baslanacak, evvelâ atletizm. voleybol ve futbol müsabakalarile bu spor bayı amına nihayet verilecekth. Müsabakalann sonunda galib Iere mükâfat dağıtılacaktır. Atletik müsabakalar: 100, 200, 400, 1500, 100X4 ve Baikan bayrak yarısları; uzun, yüksek atlama ile disk, gülie atmadan iba rettir. tki takım voleybol oynıya cak. Liselerin ikinci ve birinci ta • kımlan arasında iki futbol maçı yapılacaktır. "Kadınlar harbi değil, sulhu yapacaklardır!,, Bulgar murahhası «Askerlik mi? Asla! diye bağırdı. Annelerin çocuklarmı yok etmelerine taraftar değilim!» iBaştaraft birinci sahifede) fazla bir irkı ve beyazlarin haksizlı • ğı yüzünden çok çeken ve yanliş ta • nilmiş bir irkı temsil ediyordu. Ve is • te bunun için de helki hepsinden faz la merakı celbediyordu. O, biraz evvel kendisile görüşen bir muharrir arkadaşa memîeketi ve şah si hakkında şu malumatt vermişti: « Memleketimi benden başka kimse temsil etmiyor. Benim mem!eketimde bundan yüz sene evveiine kadsr köle hayatı yaşanirdı. Halbuki şimdi vaziyet değişti. Ben üç senedir Lon • dradayim. Orada zenci kadın!arin ce miyetinde çalifiyorum ve ayni zamanda da serbest gazetecilik yapiyorum. Gazetecillk benim mesleğimdir. Ja • maykada iken aylık bir mecmua çikanyordum. Diğer müstemlekelere na • zaran memleketim çok inkişaf etmis • tir. Lisanimiz tamamile ingflizcedir. Asil kendi lisanimizin yazısı olmadığı için yerli lisan tamanvle unutulmuştur. Bazan şunun veya bunun dilinde tektük kelimeler olarak kulağa çar par. Hepsi bu kadar... Memleketim de UniversHe yoktur. Fakat merkezi miz olan Kingtovda ilk tabsil mecbu ridir. Orta tahsilini memleke • timizde gören yerliler bu tahsillerini tngilterede ikmal etmektedirler. Ja maykada halk kumen zenci, kısmen melezdir. Ben de melezim.» 5 Yaktns.arktn en modern ve en mükemmeî dokuma fabrikast olacak olan Sümer Bankın Kayseri fabrikast bulunacak olan bu fabrika, senede nayiini inkişaf ettirmek ve yerli Matbuat Umum Müdürlüğü ta • 30 milyon metro dokuma imal edefabrikaların îhtiyaclarına yetişe • rafından fransızca ne.redilen «La cektir. Sarfedeceği yerli pamuğun bilmek maksadile tesis edilmek üTurquie Kemaliste» mecmuasında tniktarı ise 5,500,000 kiloya baliğ zere bulunan Kamgarn fabrikaları «Türkiyenin snayileşmesi meselesi» olacaktır. tzmit kâğıd fabrikasına 1935 nihayetinde, Bursada faaliyebaşlıklı bir yazı gördük. Ehemmi gelince, ilk ağızda, bu da, bütün te geçeceklerdir. Banka, bu fabrikayetine binaen bu makalenin ikinci memlekette istihlâk edilen kâğıdın ların kurumuna aid tetkikatınt bi • kısmmı aynen tercüme ediyocuz: yüzde ellisini temin eyliyecektir. tirmiş ve inşaata da başlamak üze<Hükumet, beş senelik progra Böylece, her sene, kâğıd için ya • re bulunmustur. mını tatbik hususunda, evvelemir • bancı memleketlere ödemekte ol de, ip'ldaî maddeleri memleket daGelecek sene, Gemlikte, bir sun'î duğumuz döviz karşılığının yarısı ipek fabrikasımn temelleri atıla • hilinde bulunan sanayiin tesis ve tasarruf edilmiş olacaktır. Biri Nacaktır. Bu fabrika memlekette sun'î tanzimine girişmiştir. Bu sanayi zillide kurulacak olan diğer iki paipek istihlâki noktasından, bir hayli Isunlardır: muklu mensucat fabrikasımn pro • Hizumlu tasarrufu mucib olacaği 1 Mensucat (pamuk, kenevir, jeleri ikmal ediltniş ve insaatm mügibi, tabiî ipeğin yapılmasma da yün) nakasası yapılmak üzere bulunmusyardım edecektir. 2 Madenî sanayi (demir, se tur. Kayseriden sonra, en ziyade mikok, kömür ve müstahzaratı, baMaamafih Bankanın 1935 yılı ehemmiyeti haiz buluhacak olan kır, kükürt) içerisindeki en mühim teşebbüsünü, bu fabrikaların 1935 tesrinievvelinmadenî sanayi teskil eyliyecektir. 3 Kâğıd ve selüloz (selüloz, de faaliyete geçmeleri ümid edil • Bu madenî sanayi meselesi yalnız kâğıd, mukavva ve sun'î ipek) mektedir. ulusal ekonomi bakımından değil. 4 Seramik (şişe, çam, porse Nazilli fabrikası 25,000 iğ ile işfakat ayni zamanda yurdun müdalen) liyecek ve 17 milyon metro men • faası bakımından da, birinci dere5 Kimyevî maddeler (kezzab, ucat çıkaracaktır. Senevî pamuk cede ehemmiyeti haizdir. klor, soda, süpecfosfat) sarfiyatı 3,200,000 kiloyu geçecekMadenî sanayie taalluk eden *ıŞeker ve ispirto gibi tasfiye işletir. Ereğli fabrikası da 15,000 iğ naî teşebbüslerin tanztmi, bu iti • rine aid sanayi halihazırda memleile isliyecek, 7 milyon metro pa barla memleketin ekonomik tama • kete kâfi olduğu için programa damuklu çıkaracak ve senede vasatî miyetinin temelini teskil etmekte hil değildir. 2 milyon kilodan fazla pamuk sarolup, fazla olarak, Türkiyenin te • fedecektir. Kayseri fabrikasmdan Bütün bu sanayii tesis için, ilk diyat bilânçosunda da, döviz bakıfarklı olarak, bu iki fabrika, daha tahminlere göVe tahsis olunacak mından ehemmiyetli tasarruflar teince mensucat dokuyacaklardır. Bu sermaye 43,953,000 Türk lirasıdır. min eyliyecektir. Sümer Bank, bu üç mühim fabrika kurulduktan sonBu sermaye, muhtelif sanayi ara kabil teşebbüslerin tanzimi ile ha • ra Türkiyenin pamuklu mensucat Binda şu vecihle tevzi olunacak tır: raretli surette meşguldür. • „ ihtiyacı tamamile temin edilmiş o • Pamuk sanayii 1935 t e faaliyete geçecek olan lacağından, memleket, bu cihetten Kenevir sanayii 1,760,000 j>orselen sanayii, 1936 dan itibaren ekonomik istiklâlini kazanmış buKamgarn sanayii ı.6oo;eoo • memleketin ihtiyaclarını karşılıyalunacaktır. Madenl sanayi 10,000,000 caktır. 1935 te tesisine başlanılan Bundan başka, bes yıllık sanayi Bakır sanayii 500,000 plânı için gerçi nazarî surette bes se • fabrikalar yakında bitecektir. Kükürt sanayii 300,000 Mensucat fabrikalarından, Kay nelîk bir mühlet tayin edilmiş ise de. Selüloz sanayii 1000,000 serideki temmuzda, Ereğli ince hakikatte, azamî üç sene nîhaye • Kâgıd sanayii 3,800,000 mensucat fabrikası teşrinisanide, tinde tahakkuk ettirilecektir. Sunl ipek sanayii 500,000 Nazilli fabrikası da kinunuevvel Merinos ve yahud Kamgarn yüPorselen sanayii 800,000 nü ile imal edilen ipliklerin Türki • yahud ki kânunusanide ikmal edil • Kimyevi maddeler: miş bulunacaktır. yede istihsaline, imalâthane kıtlı Kezzab 600,000 ğından ötürü imkân olmadığından, Süperfosfat Diğer taraftan Geçiborlu döküm400,000 fabrikalar, iktiEa eden bu cins ip • hanesile tsparta gülyağı fabrikası Soda ve klor 1,400.000 likleri yabancı memleketlerden gemayısta, tzmit kâğıd fabrikası haTalebeye tahsisat 500,000 tirtirler. Yünlü mensucat tezgâhlaziranda, isse fabrikası temmuzda Semikok fabrikası 1,000,000 rımızın gitgide inkişaf etmeleri yüsemikok fabrikası da eylulde bite • Cam ve porselen 1,250,000 zünden bu ithalât ta bittabi gün cektir. Böylece. 1936 senesi içeri • Yekun 43,900,000 günden artmaktadır. Sanayiin te sinde, dokuz yeni sanayi kurumu, Bes senelik sanayi programmuı rakkisi icabatından olarak, Meri • hep birden faaliyete geçebilecek • tatbikına, hükumet Sümer Bankı nos yünleri kullanan mensucat sa tir.» rnemur etmiştir. Bundan maada, tç Bankasi da semikok, şişe, cam ve kükürt imalâtını kendi üzerine almıstır. Bu üç fabrikanın temelleri atılmış ve inşaata hemen bu sene den başlanmutır. Diğej tatraftan, hükumet, Sümer Bankın itibarî sermayesini, bu geniş işe mümkün mertebe va«"dım etmis olmak için, 20 milyon liradan 62 milyon liraya çıkarmistır. Bu sayede banka, lâzım gelen sermayeye malik bulunmaktadır. Bu suretle, hükumet, Ekonomi P^Jcanhğmın murakabe ve mes'uliveti altında olarak, beş sene müdd'etle ve her sene, Sümer Banka 6 milyon Hra verecektir. Yalnız Türkiyenin değtl Liseler arasında giireş şampiyonlupu 19, 23, 25 nisan tarihlerinde li • seler arasında güreş şampiyonası tertib edilmiştir. Şimdiye kadar kaydedilen liseler: Haydarpaşa, tstanbul, Yeni lise, Hayıriye ve Galatasaray liseleridir. Müsabakalar Galatasaray kulübü salonunda icra dilecek, Güren. Federasyonu bu müsabakaları hi • maye edecektir. nım, güzelliği, zarafetile nazarı dik • katimi salona girdiğim dakikadanbe • ri üzerine celbetmişti. Kendisi büyük bir nez?ketle suallerime şu cevabları vrdi: Birkaç senedîr tstanbuldayım; zevcim'e beraber... Burada ticaretle meşguldür. Memleketim tarahndan murahh's intihab edildiğimi bana telgrafla bildirdiler. Bizde eskiden böyle şeyler yoktu. Fakat şimdi hükumetinuzin yardıtnile bütün bunları yapıyoruz. «Cumhuriyet» te ecnebi bayan • larm fikirlerini büyük bir dikk'tle takib ediyorum. Mademki bana da ayni sualleri soruyorsunuz, size cevablarmı vereyim. Kadın asla asker olamaz. Ben bir anneyim, bunu pek iyi bilirün. Anne olan bir kadın baska annelerin ev • Iâdının kıymetini bilir ve adam öldüremez. Kadın askerlikten başka milletinin, vatanınm istediği her vazifeyi canla başla yapar. Askerlik istiyen kadın varsa bu bir sözden ibarettir. Kadınlar harb resimlerini bfle seyrede • mezler. Birçoklan sinemalarda harb filimleri görmeğe tahammül edemiycrlar. Cepheye kolay, kolay gidilir mi? Kadın sulh için elinden geleni yap malî ve çocuklannı sulhperver yetis tirmelidir. Ümid ederim ki bütün W « dmlığın yelrvücud olarak gösterdiği sulh arzusunun semereleri de olac<k • tır. Kadın harbi değil, sulhu yapar Jimnastik şenlikleri 26 nisanda Her sene mayısta icra edilen mektebliler jimnastik şenlikleri bu sene 26 nisanda yapılacaktır. Şen • liklere iştirak edecek mektebler hazırlıklara başlamıslardır. Parlamentolar konseyi toplanıyor <Baj taraft birinct sahifede) Parlamentolar Birliğinin otu • zuncu konferansı Büriikselde top • lanacaktır. Ancak simdi Cenevre • .de konsey ile bazı komisyonlar içtima etmektedîr. Konsey azasın . dan olan Elâziz meb'usu Faznl Ahmed Aykaçla dün bir muharri rimiz görüşmiiş ve kendisine kon sey hakkında malumat so> muştur. Fazıl Ahmed Aykaç demiştir ki: « Nisanın yirmi üçünden iti • baren Cenevrede toplanacak olan komisyonlar la konsey otuz birinci Bürüksel konferansmda müzake re edilecek olan siyasî, malî, iktısadî ve adlî bazı meselelere aid ilk istihzaratı tamamlıyacak ve kon feransın in'ikad tarihini tesbit edecektir. Simdive kadar mevzuu bahaolan meselelerde memleketimizin gösterdiği samimiyet ve açık söz • lülük bütün konferans mehafilin de çok sevgi ve saygı ile karsılanmıs bulunuyor. Biz sulh istiyen, yükselmek ve ükseltmek için çah şan demokrat ve inkılâbcı bir cumhuriyetin çocuklarıvız. Haklı gör düğümüz h e f e y e hürmet etmek ve hakkımızı müdafaadan hiçbir su • retle kaçmmamak en büyük ülkü müzdür. Hiç süphe etmeviniz ki bu sefer de ayni ruh ve üslub içinde eahşacağız.> Arkadaça kendi ve memiekttı hak • kinda bütün bu malumatı veren Ja • mayka murahhası; birçok alkişlar topIıyan ve ingilizce olduğu için de beniro bir tek kelime • sini anlamadı ğ'm nutkunu söy leyip masasina gidince ona ken • dimi tanitarak diğer kadinlara sorduğum sualleri mi ona da sor dum: Kadın as ker olamaz, de • di. Kadın harbi değil, sulhu ya Bulgar Kadın Birliği pan insandir. reisi Madam Sulhu ne va • Dimitrona Ivanova sıta ile İcoruyabilir ? diye sbrdum. Organizasyon yaparak, propa • ganda yaparak.. Dünya kadmlığmm hedefi, dünya parlamentolanna gire bilmek için siyasî rey sahibi olmahdır. Kadın parlamentoda olunca harb ka • rarlari kolayhkla verilemez. Çünkü çocuğu doğuran an a olduğu için insan hayatinın kiymetini bilen de kadindir. Erkeklerm hissi bunu kavriyamaz. Harb istemek gibi hezyanları yapan kadın • lar değil erkeklerdir. Harbin önüne geçümek için kadmin siyasî haklara sahib olması lâzimdir. Atkerlik mi? Asla! Bulgar murahhası Madam fvonova bir gazetecidir. Onun Jnohy Glos mecmuasında intişar etmiş olan bir yazısının fransızca tercün>esini fransızca intişar eden bir Bulgar gazetesinde okumuştum. Ona yaklaştığun zaman kendisine bu sözleri söyledim: Bir makalenizde Bulgar kadın larının Bulgar tarihinde yaptıklan kahramanlıklan birer birer kaydedi yorsunuz madam, dedim, zannediyo • nım ki anketimin ilk sualine evet cevabı verecek kadın siz olacaksmız. Bu sual neymiş, dedi. Kadın asker olabilir mi? Hayn* asla!.. Asla!.. Kadın asker olamaz! Biz harb istemiyoruz. Harbin aleyhindeyiz! Ya makaleniz ? O makale kadmin Bulgar tari • hinde oynadığı siyasî rolleri ve mücadelelere yaptığı iştirakleri gösleriyordu. O makale demek istiyordu ki: «O zaman siyasi hayata karışbk, bugün neden karışnuyalım?» O harbci bir yazı değildir. Halbuki biz Bulgar kadınlan sulh için çalışıyoruz. Uluslararası kadm birliklerile silâhlar aleyhtnde çalışıyoruz. Biz de bütün dünya kadn lan gibi sulh istiyoruz.. öbür sualle rinize gelince ben kendi hesabima annelerin çocuklannı yok etmelerine taraftar değilim. Evet biz de ahlâkta miisavat istiyoruz. tki cins için ayni mesuliyetler ve ayni yüksek ahlâk. Ondan aynlırken güzel almanca sile: Bu pek kısa oldu, dedi, sizinle kongre nihayetine kadar gene görü şürüz zannederinv Evet dedim ve ümid ederim ki Türk ve Bulgar kadınlan arkadaşhğı ikimizin dostluğile baslar.» SUAD DERVİŞ Fransa neden kadinlara intihab hakkı vermiyor? Fransiz murahhaslarindan Madam Brunşnig nutkunu bitirdikten sonra yanina yaklaştim ve ondan bugüne kadar yaptığım anket suallerime *u ce vabları aldim: Kadin asker olamaz. Askerlik • ten baska ondan her türlü fedakâr • lık istenilsin. Fakat askerlik asla! Ka dinların sulh için yapacakları en bü • yük propaganda insanları sulh fikri • ne aliştirmak ve bütün suitefehhümlerin Uloslar Birliğinde en doğru suret te halledileceğini propaganda ile tel kin etmektir. Bütün dünya Fransada neden bugüne kadar kadina intihab hakkı verümediğine şasmaktadu*. Bu sene adeta Fransiz kar \ ılari tam siyasî hak • larina kavuşacak gibi olmuşken neden âyan bir türlü buna razi olmadı? Bizde kadinlara intihab hakkı verilmemesinin sebebi şudur: Kadmlarin ekserisi dindar katoliktirler zannediliyor. Eğer kadın siyasî hayata girerse gene klerikalizmin depolitikaya kari • şacağindan korkuluyor. Bundan başka Stresadan intıbalaı (Bastaraft birinci sahifede) Cardonanın mezarma çelenkler koy • dular. Sonra gene şatoya döndüler; ikinci defa olarak toplandılar; ilâh.. ilâh.. Bu beynelmilel siyasî konferanslar müessir birer seyahat reklâmı halini aldı alalı, denebflir ki bütün ehemmiyetleri ve neticeleri de hep bu gayeye münh?sır kalır oldu. Günlerdenberi bütün dünya gazetelerinin birinci sahifelerinde, en göze çarpacak yerlerin • de Stresadan, Stresamn güzeUiğimlen, temizlîğmden, zarifliğinden bahsolu • nuyor. Yolu buraya düsen muharririer «... Bu tabiat harikası beldeye âsık» olduklarına dair gazeteler'ne telgraf çekiyorlar. Halbuki h'kikatte Stresa diye göklere çıkarılan yeri, tstanbulumuzun .meselâ yalnız Modasına, yal • nız Kınalıadasma yahud yalnız Bu • yükderesîne benzetebîlirsiniz. Güzel; fakat sade ve fevk?lâdeliği olmıyan bir yer. Maamafih Avrupanm tabiat yoksulu zavaHıları iki tane ciçek, üç tane ağac ve bir avuc mavilik bulduklan zam^n oarmalrl'nnı ısınyorlar. Fran*ız edibi St*ndal da burava geHiğinde parma^ını ısırmış ve: «Tabiatîn bu harikası karsısında çıldırmıyanlara acı • m'k lâzımdr» demiş. Merhum tstan • bulu gotmüş olsaydı, şiiphe yok ki, başta kendisi olmak üzcre Stresada bütün çıldıraniara acırdı. Konferans mün?sebetile dünyanın dört tarafına nam salan Stresa işte böy!e alelâde bir ycrdir. Musoiinî bu konfer^nsı icsd etmeseydi bütün bütçesi pahasına da olsabu şekflde reklâm y?ptıramazdı. Şu kadar sövliye'im ki bujrün Stresa otelIerinde tek oda bulmak kabil değildir. * * de çok şüphelidir. Olsa olsa «fikir birliği, noktai nazar itilâfı ve saire..» çıkar ki bunlar zaten herkesin malu • mudur. Sir Con Saymen Berlmde de «Alman nczırlarile gayet iyi anlaştık • larını» söylememi» nüydi? Noktai nazar itilâfı bir nevi «Nasılsm? İyi misin» şekline sokuldu. Bhbirîle konuşan her nazır, fikrini soranlara derhal «Tamimile hemfikiriz» i yapıştınyor. Ner deyse kiminle kimin arasmda fikir ibtüâfı vardır bulamıyacağız. * * Bugün Cordonanın mezarma M. Musoüninin de geleceği şayi olmuşlu. On ile on iki yaşlannda kız erkek bir sürü mekteb çocuğu göğsü boî nisnnlı her siyah gömlekliyi b»şvekilleri zannedip hep bir ağızdan cöylemeyi sıralarda ezberledikleri «Duçe.. Duçe.. Duçe..» diye saatlerce bağınştılar ve neticede boş bir h?yali alkışladikiartnı anladıkları zaman adeta müteessir oldular.. Stresa sokaklannda ağacdan, çiçekten, taştan ve topraktan daha fazla polis var. Yüz bin çesid akıl sır ermez üniformalarile her köşebasuıda, her dükkânda, hr meydanda, her otelin önünde sürü sürü fasist polisleri.. Marsilya faciasından iyi ders aldığından dolayı ttalyan hükumetinin bu hareketi takdir olunmağa değer. Ayni zamanda hergün sabahtan aksama kadar tabur tabur asker geçidi seyrediyoruz. Bu arada 12 yaşların da çocuklar da, sahici silâhlarla, sahici üniformîlarla ve bir asker ciddiye • tile yüriiyorlar. Omuzunda tüfeğin ağırlığile ezilecek gibi göriinen bu genc ve körpe vücudlere acımamak elden gelmiyor. Belli ki kendüerine ellerindeki tüfeğin aerede ve nasd kullanıla Esnaf Cemiyetlerinin tanz;mi Esnaf cemiyetlerinin ve esnaf ların vaziyetlerinin düzeltilmesi ıçin uzun zamandanberi birçok tedbirler düsünülmekte idi. tstanbuida 25 bin esnaf vardır. Bunlardan yalnız 12 bini cecniyete azadır. Hepsinin bir araya topla narak bir şirket halinde birleşti rilmeleri için çalışılacaktır. Bir Yunanlı slivari tevkif ed.idi Dün Yunan bandırali tmni vapuru birinci süvarisi Yorgi Fotyos üzerinde 4 bin Fransiz frangı oldu ğu halde salondan vapura giderken. gümrük muhafaza memurU1 ta rafmdan tevkif edilmiştir. Kaptan Yorgi hakkında kanunî takibat yapilmaktadır. Sümer Bank, bes senelik plânın tatbikına, pamuk ve kâğıd sanayiini tesis etmekle başlamvtır. Böylece kurulan ilk fabrika Kayseri doku ma fabrikası olmuştur. Ayni yılın 20 teşrinievvelinde kurulan ikinci fabrika da Ereğli pamuklu men • «ucat fabrikasıdır. Uçüncü fabrika gelecek yıl inşa edilecek olan Na zilli fabrikası olacak, ve dördüncü bir fabrika ile de seri tamamlanacakhr. Bu pamuklu mensucat fabrikaları muhtelif kabnlıkta bez dokumak içindîr. Sümer Bankın mevcud fabrika larm a, Bakırköy fabrikasına ilâve edilen veni kısım da dahil edilirse, göVüIür ki bu beş fabrikanın savesinde, Türkiye da • hilinde istihlâk edilen pamuklu mensucahn yüzde 80 kadarı bizzat memleket içerisinde istihsal edil miş olacaktır. Kayseri dokuma ve tzmit kâğıd fabrikaları, bu sene zarfmda işlemeğe başlıyacaklardır. tzmit kâğıd fabrikasımn temmuz 1935 te, Kayseri dokuma fabrikatinm da ağustos 1935 te faalivete geçecekleri tahmin edilmektedir. Kayseri dokuma fabrikası yalnız Türkiyede değil, fakat.bütün şarki Avrupada en geniş ve en modern müKonferanslan mühîm bîr netıce <^esseselerden biri olacaktv. 33,000 iğ ve 1,100 otomatik tezgâhı havi | kacağı roümkün değildir demiyelim Başmuallimlerin kıdem zammı Kültür Bakanhğmm basmuallimlerin kıdem zamlarmı iade fikrinde olduğu söyleniyor. Yalnız müfettişlerin kıdem zamlari için bir haber yoktur. cağı anlatılmış.. Bir de Almanyanm süâhlandığindan şikâyet edOiyor, korkuluyor; harbe sebeb olacak yegâne devlet olarak A! • mnya gösteriliyor. tnsanı vicdanen muazzeb eden bu küçük askerler sulhun takviyesi için mi, bu kadar ufak yaşta silâhlandmlıyorlar, yetiştirili yorlar? Cevab «Evet..» ise bütün dünya böyle söyliyerek felâkete sürüklenmektedir. «Hayır..» ise gene öyle. Ancak bahar manzumeleri ezberli • yecek körpe hafızalarile harb şarkıları öğrenen, ve ancak «Anne..» diye bağıracak gevrek seslerile harb şarkılan okuyan bu masum nesil ne büyük bir hataya kurban gittiğini bilseydi.. Bîl seydi ki elmdeki tüfek ve ağzındaki türkü y?Inız kendisinin değil, belki bntün bir beşeriyetin mucibi felâketi olacaktır. Matmazel Sellier ne diyor? Bütun çay ziyafeti e<nasinda ken • disine bir türlü yaklasamadığim ve çok meşgul gördüğüm Matmazel Mala • terre Sellier de gazetemizin bir başka muharririne şu sözleri söylemistir: « Türkiyeye gelmezden evvel eski Başvekil M. Heryo iie görüştüm. Memleketinizi çok seven M. Heryo Türkiyeyi tamamile asrî bir mem'e • ket olarak gÖreceğimi, her yerde fransizca konuşanlara rastliyacağimı ve burada kendimi kat'iyyen yabancı hUsetmiyeceğimi söylenvşti İstanbula gel • diğim ilk dakrkadan itibaren bu söz lerin tamamile doğru olduğunu gör • düm. istanbula geldiğimden çok memnunum. Çünkü bu gelişim Türkiye ile Fransa arasında mevcud an'anevî dostluğun yeniden kuvvetlendiği bir za • IR=~» rastlarri'stir.» ijöpçüyü ezdi Dün Harbiye mektebi yanında ki çeşme önünde Bomonti çöpçülerinden Kefoya soför Jiranın idaresindeki 1910 numaralı otomobil çarparak zavallı çöpçüyü ağır surette yaralamışlır. Şoför yakalanmış, yaralı Beyoğlu hastanesine kaldırıl mıştır. BAYLAR sıhhatin;z için Birkaç para esirgemeyiniz. Teksayt prezervatiflerini Eczanelerde satıhr. Hak'kî kuüanınu. tOnu Bekliyorum! Bu kelimeyi şimdiden hatırda tutmalısınız! Ferhunde Corapçt Hanım da harb aleyhtart Komşu ve dost tran hükumeti ma • rabhası Ferhunde Rıza Çorabcı Ha • i

Bu sayıdan diğer sayfalar: