30 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

30 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYE1 30 Mayıs 1935 Küçük j Hikâye! Ölmemeli idi i Suad Derviş İstiklâl savaşınm canlı hatıraları Gazi Anteb müdafaası filme alındı Sapanca gezinti trenleri başlıyor Adapazarlılar gelecekleri ğırlamağa hazırlanıyor Adapazan (Hususî) 31 mayıs umaya Devlet demiryollarmın İstanıu1 Adapazarı yaz tarifesi başlıyor. Ju banliyö Sapanca ile olduğu kadar /e belki de daha fazlasile îstanbulluarı Adapazarile alâkadar edecektir, :ünkü Adapazan muhtelif fırsatlarla stanbula kendini uzaktan tanıtan ve vdiren şirin, çalışkan ve örneğine az asgelinir bir köşedir. Istanbullular, ınümüzdeki cumaya başhyacak tenzilâtlı trenlerle, Sapancayı ve onun ağabeyisi Adapazarını daha yakından [örmek fırsatmı buluyorlar. [Venizelosun Yaptıklarıf Yazan: Sabık Intellicens Servis Şefi Sir Bazil Tomson 60 Çok zengindi. Fakat doğrusunu söylemek lâzım gelirse bu paranın hepsi de babasmdan miras kalmamıştı. O bir yağ ticarethanesındc gecesini gündüzüne katmış, sabahtan akşama kadar ter dökmüş, günde bir dilinı kaşar peynirile bir simid yemiş ve birin üstüne bir katarak ve kattığı bu bıri vallah, billâh kesesinden çıkarmıyarak bu paraları toplamıştı. Bu paraları toplamak için iş hududlan içinde dolandırmaktan, hak ye mekten, can yakmaktan, başkalannı kendi hesabına müşkün olduğu kadar bedavasına çalıştırmaktan velhasıl hiç, hiç bir şeyden çekinmemişti. Ayıb değil ya... Herkesin bir iptilâsı, bir zâfı vardır. Kimisi tütün içmesini, kimisi rakı, kimisi bira içmesini sever. Kimisi esrarın, kimisi morfinın müptelâsıdır. Bazı insan eroinoman olur, kimisi kokainoman. Onun böyle bir iptilâsı yoktu. Onun bir tek iptilâsı para idi. Parayı severdi, o... Nesini?.. Kimbilir... Bilinen birşey varsa herhalde harcetmesini değil.. Parayı o kadar severdi ki babasının mirasını bin dalavere ile kardeşlerinin elinden almıştı. Parayı o kadar severdi ki, Anasını da miraslarını ellerinden aidığı kardeşlerinin boynunda bir yük olarak bırakmışü. Parayı sevdiği için kadın sevememişti. Parayı sevdiği için bir gün eğlenememiş, bir gün iyi cinsten bir elbise giyememiş, bir gün ayağına güzel biçimli bir ayakkabı takamamış, bir gün iyi bir yemek yiyememişti. Biriktirdiği bu paralarla ne yapardı?.. Herhalde daha çok para kazanmak için işler olacak. •** Kardeşleri onun gibi talihli değillerdi. Ona Allah: «Yürü ya kulum» demiş, o yürümüştü. Fakat ötekiler, hepsi ufak ve mütevazı işlerde kalmışlardı . En küçük kardeşi Fatma bir ticarethanenin küçük bir memurile evlenmişti. Üç beş sene süren mes'ud bir aile hayatmdan sonra kocası bir gün denizde yüzerken ayağına kramp gelmiş, yahud gizli bir cereyana kapılmış ve birdenbire sulann içinde kaybolup ölmüştü. Bunu duyan ağabeyi: Ne lüzumu vardı, diyordu, evli barkh adamın böyle plâjlara gitmesine... İnsanm işte hem lüzumsuz yere parası, hem de canı gider. Fatpıa çok ağlamış, çok müteessir olmuştu ve tabiî bu kocanın ölümünden Gazi Anteb (Hususi) Bir haftadansonra pek çaresiz kalmıştı. Onu tapuda beri şehirde îstiklâl savaşını canlandıran az bir maaşla kâtiblik eden ikinci ağabefilim sahnelerinin çekilişi dolayısile müyi yanma almıştı. him bir faaliyet vardır. Binlerce insan hükumetin iş'ar ve tebliği üzerine İstikKocasının Ölümünün acısı, sıkıntı şeklâl harbi zamanındaki kostümlerini giyelindeki bu yaşayış ve tabiî, bünyevî istirek hazırlanmışlar ve filim heyetinin emdadı da buna katılınca günün birinde ri altında çalışmışlardır. Fatma hastalanıvermişti. Yüzlerce çete kıyafetli insanm şehir Zamanımızda verem hiç te romantik içinde dolaşmaları, kahvelerde, lokantabir hastalık değildir. Fakirin nezlcsi zenarda, bahçelerde görünmeleri, birçok ginin vereminden çok daha tehlikelidir. acı günleri halka hatırlatmakta, harb Tapuda çalışan kardeş ona haber yolgünlerinin ıstırablannı duymuş olanların lamıştı: gözlerini yaşartmakta idi. Kızkardeşimiz hastalandı. TedaviAnteb halkı filmin iyi olması için elinsi için para lâzım. den gelen her türlü yardımda bulunmuş, O cevab bile vermemişti. Aylar geç köylerden yüzlerce «kahraman» şehre mişti. Hastaya iyi gıda, temiz hava lâ gelerek filim heyetinin emri altında kalzımdı... Gencdi, yaşıyabilirdi, kurtarıla mıştır. bilirdi. Bilhassa «Cumhuriyet» mektebi öFakat parayı nereden bulacaklardı?.. nünde zavallı bir kadmın macerası ve Ağabey işi anlamamazlığa geliyordu. asallut sahnesi filme çekilirken bu acı Tekrar ona müracaat ettiler.. Bu de levhalara bir zamanlar bizzat şahid olfa semahati tutmuş olacaktı. Çıkardı... muş kadmlann hıçkırıklan etraftan işitiNe yolladı zannedersiniz? «On lira» iyordu. Bu sahnenin «Cumhuriyet» Size şunu söylemek isterim ki o kızkar mektebi önünde çekilmesindeki saik, bu deşini severdi de.. binanm bir zamanlar işgal kuvvetleri kaFakat illeti, zâfı mevzuubahisti... rargâhı olmasıydı. Halkın karargâha hüTapudaki erkek kardeşi ta yazıhane cum sahnesi de çok heyecanlı olmuştur. sine kadar gidip ona: «Şehid» lerin cenaze merasimini göste Ölecek. ren sahneye birkaç yüz çeteci ile binlerce Demişti. halk iştirak etmiştir. Belediye ve zabıta Bu söze müteessir oldu. memurları, rejısörün gösterdıği plân da Ne fena Wir illet yarabbi. Nereden iresinde kalabalığın işlemesini temin için buldu. Benim kızkardeşimi bu illet diye çok çalışmışlardır. içini çekti.. Filim çekilirken, îstiklâl harbine iştirak Bu hastalık başlıyalı iki buçuk sene etmiş birçok «kahraman» ın çehrelerinde geçmişti. Ona bir gün haber yolladılar: zafer elde edenlere has tebessümler be Gelip kardeşini görmez misin... liriyordu. Gözlerde, şerefli bir savaşın Çok rahatsız, doktor ümidi kesti. iftihar gölgeleri pınldayordu. Gitmedi. Hastanın yanına elleri boş Her yerde mevzu, zafer menkıbeleri gidilemez ya! diye düşünmüştü. idi. Fakat ona bir hafta sonra şöyle bir Filim çekildiği müddetçe kendi kıyatelgraf geldi: fetlerile gezen eski çeteiiler, dünden itiKızkardeşin öldü, cenazesi için para baren yerlerine dönmeğe başlamışlardır. lâzım. Canlandınlan sahnelerin, hakiki vak'aYusuf ların geçtiği yerlerde ve binalarda filme O zaman gözleri teessürden büyüdü. edilmesine hassaten ehemmiyet verilmişTitriyerek elini cebindeki cüzdanına do tir. kundu: Anteb kendı tarıhinın sinemaya çekıl Ah ölmemeliydi, desdi. mesinden dolayı duyduğu saadeti, samiBu defa teessürü pek kuvvetli idi. mî tezahürlerile ispat etmiştir. SUAD DERVİŞ Kamutay Encümeni bir ataşenavalin Deniz Bakanile doğrudan doğruya muhabere etmesini şiddetle tenkid ediyordu Fransız sansörü, Arriirale verilen hv nişandan ve nişanın takılma merasimin den bahsedilmesini yalnız Paris gazete lerine değil; Toulondaki deniz gazete erine bile menettı. Fakat bu esnada amiralin maiyetinde alışmış olan zabıtler, boş durmuyorlariı. Bilhassa iki tanesi Vis Amiral Daveluy ile deniz miralayı Chamonard (Şamonar), hakikati ilân etmek cesaretini gösterdiler. Bu iki dürüst denizci, bütün küçüklüklerin ve münasebetsizliklerin Rokföyün başının altından çıktığını söylediler. Fakat bu dürüstlükleri kendileriıe pahalıya mal oldu, her ikisi de muazzaf hizmetten çekilmek mecburiyetinle kaldılar. 1917 ikincikânunda, Fransız Kamutayının gizli toplantısında, Amiral Lacazenin diyevlerinin Cbeyanatının) doğru diye kabul edildiğine hükmetmek lâzım eliyor. Rokföyün şifreli telgraflannı önderdiği şahsiyetlerden biri olan M. eygues (Leyg) ki Amiral Lacazeden sonra Deniz Bakanı olmuştur Amiral Dartige du Fournetye karşı çok suizan besliyordu. Kısa süren bir açık toplanüda bazı saylavlar, amiralin müdafaasını dinlemeği teklif etmeden onun hemen mahkum edilmesini istediler. Rokföyü itham Rapor, yalnız ataşenaval Rokföy aeyhine yazılmıştı. Amiral Dartige du Fournetyi aleyhindeki ithamların ekseriinden beraat ettirdiği halde, donanma kumandanlığından azlinin yerinde bir hareket olduğunu teslim ediyordu. Onun, süel bir harekete Itilâf Jefirlerinin karışmalarına müsaade etmekle bir hata işlediğini ve 1 birincikânun nümayişinde öenlerin cenaze alayına iştirak etmemeke ikinci bir hata yaptığını kabul ediyor, bununla beraber, herşeye rağmen, amirale verilen cezanın çok ağır olduğu ve kaldırılması lâzım geldiği fikrinde bulunuyordu. Rapor, ayni zamanda, Fransız elçisini de yularını Rokföye kaptırdığı için, muahaze ediyor ve bu zabitin, isihbarat şefi olarak liyakatsizliğinden, vazifesini ifada dürüstlük göstermediğinden dolayı şiddetle tecziyesini istiyerek nihayetleniyordu. Kamutay deniz encümeni, bir ataşenavalin donanma başkumandanının ve elçilığin üstünden aşarak Deniz Bakanile doğrudan doğruya şifre ile muhabere etmesine müsaade edilmesini şiddetle protesto ediyor ve Rokföyü kendi hükumetinin noktai nazarına muhalif, şahsî fikirler ve düşünceler takib etmekle itham ediyordu. Nihayet, onu, amiralinin yüz kızarbcı bir şekilde teslim olduğu yalanım uydurarak hükumeti resmen aldatmış olduğu için hilekârlık ve hiyanetle de töhmetli görüyordu. Bu raporun Fransız Kamutayı başkanhk bürosuna verilmemiş ve binaenaleyh asla neşredilmemiş olmasınm sebebi, Fransız siyasa hayatını garib bir surette aydınlatmaktadır. Dağcılık Dünya buğday rökoltesi fazla.. Pamuk durumu gittikçe sıkışıyor Siyaviş Paşa köşkü müzelere geçiyor Piyasalarda durgunluk Amerikada satışları yalnız hükumet yapıyor ve düşüklük var Geçen hafta arsıulusal buğday piya sasında dorgunjuk vardı. Alıcılar çok ihtiyatlı hareket etmekte idiler. Şikago piyasasında mayıs teslimi Buşel başına bir çent kaybederek 98 Vı a, Binibek borsasında yanm çent noksanla 88 3/8 e düşmüş, Arjantin buğdayları tonosunda 1 Yi şilin kaybetmiştir. Hasad vaktinin yaklaşması dolayısile Avrupa mahsulünün bu seneki vaziyetı daha doğru tahmin edilebilmektedir. Bu hesablara göre Avusturya, Çekoslovak yanm mahsulünün çok iyi ve geçen se nenin fevkmda olduğu anlaşılmaktadır. Rusyanın kışlık mahsulü donlardan hayli zarar görmüşse de son neşredilen resmî tebliğ Sovyet memleketlerinin her tarafında mahsulün iyi olduğunu temin etmektedir. Polonya ile Baltık ve îskandinavya memleketlerinde donların temadi etmes mahsulün üremesini geciktirmiş olduğun dan iyi havalar beklenmektedir. Avrupanıır günbatısı memleketlerinde bu seneki mahsıriden büyük şikâyetle yoktur. Ancak Fransanın cenub kısmile ltalya ve Ispanya taraflannda mahsulün geçen seneden hayli az olacağı görül mektedir. . Afrikanm şimalî memleketlerinde de vam eden kuraklıklardan sonra yağan yağmurlar mahsulün tamammın kurta nlmasım temin edememiştir. Arjantinin yağmura ihtiyacı vardır. Avustralyada bol bol faydalı yağmurlar yağmıştır. Amerika Birleşik Hükumet lerinin yazlık mahsulü sıcak havalar beklemektedir. Amerika pamuğunun haziran teslimi 12 çente kadar fırladıktan sonra iki haftadanberi bu yüksek fiatte sabit durmaktadır. Amerika Ayan meclisinin muha rebe malullerine verilecek tazminat için iki milyar dolarlık banknot kesilmes hakkmdaki teklifini reis Ruzveltin red detmesi pamuk fiatlerinin daha fazla fırlamamasını durdurmuştur. Amerika hükumeti geçen hafta piya saya 300,000 balya satış yapmıştır. OrBakırköy civanndaki Siyaviş Paşa tad.a serbest mal bulunmadığından dola bu isim halk arasında galat olarak çayı sıkışık bir vaziyette bulunan borsa bu vuş paşa diye kullanılır çiftliğinde satısla bir parça genişlemiştir. Şimdilik fiatlerin seyri depo edilmiş Türk mimarisinin güzel örneklerinden bir mallardan hükumetin yapacağı satışlara bina vardır. Havuz içinde yapılmış olan bu eser sahibsiz ve bakımsız kalmış ve göre olacaktır. Daha doğrusu yüksele günden güne harab olmuştur. Müzeler cektir. Çünkü hükumet elindeki mallar dan zarar etmemesi için Mikling cinsi Genel Müdürlüğü bu binayı alarak tamir nin fiati 12,30 çenti geçmesini istemek edip halkın ziyaretine açmak üzere Kültür Bakanlığına bir rapor yollamıştır. tedir. Resmimiz binayı göstermektedir. Piyasanm bu hali yeni mahsul çıkıncıya kadar devam edecektir. O vakit Daniş döndü mesele değişecektir. Hükumetin yeni mahsulü de, istikraz mukabilinde, köyAdapazarındaki endüstri müessesele lülerden alacağı çok şüphelidir. rini gözden geçiren endüstri müfettişi DaMütehassısların takdirine göre yeni niş dün lstanbula dönmüştür. mahsulün 10.000,000 balya olacağı tahHergün bir ecnebi karikatürü min edilmektedir. Ada îdman Yurdları, geçen cumalaını Istasyon Beşköprü Sapanca göü eski ve yeni Serdivan hattı üzerinle 35 kilometroluk bir yürüyüş yapmışardır. Mevsimin bu ilk toplu kır gezmesi çok güzel olmuş ve yurdluların güzel bir günü Adapazarınıa şehirden uak güzellikleri içinde geçmiştir. Spoun her kolunda vilâyet içinde ilk ve muvaffak olan Ada Yurdlular, bu çığırı da iyi açmışlardır. Ayni gün, Cumhuriyet alanında enclerbirliği Sakarya spor A takımarınm oyununu gördük. Oyun Gençlein hâkimiyeti ve kendilerine has aıenkli oyunlarile 3 0 kazanmalarile ;ona erdi, Sakaryaspor da kendi çouklan dururken başka kulüb idmanılarına da yer verildiği için, takımları am bir anlaşamamazlık içinde bocalaı ve yenildi. Ayni oyundan evvel yaBaşka memlekette olsaydt... ılan ayni kulüblerin B takımları maBaşka memleketlerde olsaydı böyle ı da 1 1 e berabere kaldı. bir tahkikatın meydana çıkardığı vak'alar, Deniz Bakanını ve Rokföyü yuvarardı. Fakat Paris havası, o zaman proaganda yalanlarile zihirlenmiş olduğu için, esaslı Kamutay tahkikatı yapmak imkânsızdı. Neden sonra, ancak 1919 yılı ikinciteşrinindedir ki Fransız Kamutayı deniz encümeni, yeni bir Deniz Bakanı taraTahlisiye Genel Direktörlüğü tarafın fından bu meselenin yeniden ele alından sisli ve fena havalarda Karadeniz ması rica ve teklifi karşısında kaldı. M. de bulunan gemilerin Boğazı bulabilme Briand şehadet etti, yeni Deniz Bakanı, erine yardım için kurulan yeni (radyo Rokföyün telgraflannı encümene gösar) istasyonunun resmî tecrübeleri dün :erdi. Rokföy iki defa encümene gelme'apılmıştır. ;e davet edildiği halde, gene gelmedi. Bu iş için Ankaradan gelmiş olan E Fakat amiralin maiyetinde çalışan büyük :onomi Bakanhğı fen heyeti reisi Ab rütbeli zabitler, bilhassa kendi erkânıdürrahim, Deniz Ticaret müdürü Müfid harbiye reisi deniz miralayı ChamonarNecdet, Tahlisiye Genel Müdürü Nec dm şehadetleri dinlendi. Bütün bunlar meddin, Denizyollan isletme şefi Zeke yapıldı ama komisyonun raporu asla neşriyya ile Radyofar tesisatını yapan mü redilmedi; fakat bu kitabın muharriri, teahhid ve mühendisler dün Mersin va bu raporun bir hulâsasını ele geçirmek purile Karadeniz Boğazından dışan imkânını bulmuştur. cıkmışlar ve tecrübelerde hazır bulun Bir işte iki siyasa muşlardır. Kamutayın bahriye encümeni tarafmMersin vapuru Radyofar istasyonu dan ittifakla kabul edilmiş olan bu ranun intişar kudreti dahilinde bulunan geniş bir saha üzerinde istasyondan aidığı por, telifi kat'iyyen imkânsız iki siyasanın ayni zamanda mevcudiyetini kabul saretlere uygun bir rota takib ederek etmektedir. Yunanistana karşı yapılan Boğazı kolayhkla bulmuştur. bu iki siyasanın biri Fransa Dış Bakanlı Radyofar istasyonu Dünkü resmî tecrübeler iyi netice verdi Tahkikat yapdıyorsa da.* *19I6 birinciteşrininde, M. Chaumet (Şome) diğer saylavlarla beraber, Fransız donanmasını ziyaret etmiş ve Amiral Dartige du Foumetnin misafiri olmuştu. Bu saylavlar, Yunan filosu zaptedilirken, Fransız amiral gemisinde idiler. Donanma kumandanmın liyakatini, ketumiyetini, ihtiyatkârlığını takdir ederek gemiden öyle aynlmışlardı. Sonradan olup biten işler, mirale ve onun muavini olan Amiral Daveluye verilen cezalar M. Chaumetyi lâkayd bırakmamıştı. Chaumet, Amiral Lacazenin yerine Deniz Bakanı olur olmaz, Kamutay deniz encümeninden harb esnasında Yunanistanda vuku bulan hâdiseler üzerinde tahkikat yapmasını istemişti. Deniz encümeni, bu işe, kendi üyeleri arasından seçtiği bir heyeti memur etti. Yazık ki heyetin işi çok uzun sürdü ve M. Chaumetnin yerine M. Leygues Deniz Bakanı oluncıya kadar bitmedi. Halbuki Leygues, Amiral Lacazenin eski dostu ve taraftan idi. Deniz encümeni, ittifakla kabul ve tasdik ettiği halde, heyetin raporu gene Kamutay başkanhk bürosuna verilmedi. Galiba M. Leygues bir manevra ile bunun önüne geçti. Çünkü Bakan olur olmaz, Vis Amiral Daeluy ile deniz miralayını Chamonard tarafmdan Rokföyün aleyhine yapılan ithamları tetkik için üç amiralden mürekkeb bir komite teşkil etti. Eğer bu komite Rokföyü masum çıkarmak için teşkil edilmişse bu işi imkânsız bulmuş olacak ki M. Leygues, 24 saat içinde istifa etmesini Rokföyden istemek mecburiyetînde kaldı. Eğer Bakanın bu teklifini kabul etmezse hemen mecburî tekaüde sevkedilecekti. Tecrübeler iyi son verdiğinden istas yon yakında faaliyete geçecektir. İyi ve berrak havalarda Radyofar mevce neşretmiyecek, yalnız fena havalarda ve geceleri çalışacaktır. ğının, ötekisi de Fransız Deniz Bakanığının idi. Bunların birincisi, Itilâf devletleri arasmdaki iyi anlaşmayı muhafaza etmek, Yunanistanın dahilî işlerine kat'iyyen kanşmamak. Yalnız General Saray orYeni Bulgar mukavelesi . dusunun emniyet ve selâmetini tehlikeye düşürmiyecek tedbirlerle iktifa etmek Yeni Türk Bulgar ticaret anlaşma bilhassa Krala ve hanedanma karşı vuku sının 11 hazirandan ötesi için tatbik edibulan hareketlere taraftar olmamak esasleceği dün ilişikli olanlara büdirilmiştir. annı takib ediyordu. İkinci siyasa ise Rokföyden ilham alıyor, Yunanistanda bütün umumî hizmetlere el atarak Yunanistanın süel işgal altına alınmasına sebebiyet vermek istiyordu. Mecburî modaî Rapor, bu iki siyasayı kayid ve izah ediyor, fakat Deniz Bakanı Amiral La caze aleyhinde bir tek tenkid kelimesini bir ihtiva etmiyordu. Halbuki tahkikata sebebiyet veren münasebetsizliklerin ilk âmili o, idi. (Arhau var) Bütün boksörleri yıldırmak için bir dev! Kaçakçı rahibe Trablusgarbda tayyare yarışı Trablusgarb 29 (A.A.) Sahra cevelânı denilen ve umumî vali Mareşal Balbo tarafmdan tertib edilmiş olan arsıulusal tayyare yanşı dün sabah başlanuştır. Yanşa girmiş olan 36 tayyareci Gıdams vahasından hareket etmişlerdir. Almanyadan haricdeki dini bir teşekküle 250,000 mark kaPrag 29 (A.A.) Çekoslovakyada çırmak tuçile mevkuf bulunan saylav seçimlerinden sonra âdet olduğu rahibe Vernera Berlinde beş seiizere Malypter kabinesi istifa etmiştir. Reisicumhur kabinenin kurulmaum tek ne hepte, 140,000 mark cezayt rar M. Malyptere veımı§tir. nakdiye mahkum edilmiftir. Çekoslovak kabinesi Dalgıç, denizin dibindeHay akti şeytan, yağmur başladu lslanacağım galiba! Ingiltere Aristokrasine men sub kızlar tngiltere Kral ve Kraliçesi tarafmdan kabul edilme • den evvel Sosyete hayatına karışamazlar. Kral ve Kraliçe ta rafından kabul edilmek için bu kızlar Kraliçe tarafmdan sene de iki veya üç model olarak in tihab edilen tuvaletlerden birini giymek meeburiyetindedirler. ı Ortadaki gene Romanyalı adeta bir devdir. Rivayetlere göre b^ksör olmak istiyormuş. Eğer bu arzusunu mevkii tatbike koyarsa Allah fimdiden mevcud boksörler* eesaret ve kuvvet versin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: