24 Temmuz 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

24 Temmuz 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Temmuz 193t> KUçUk II hikâye Aldatıyor mu, yoksa ? Parîste Evlenme kulübünün eserleri! Heryonun himayesindeki kurum 1000 den fazla çifti başgöz etmiş! Deyli Herald ga zetesinin Paris ay tarı (muhabirı gazetesine gönder d i ğ i bir yazıd. şunları yazıyor: <Fransanın ev lenme kulübü o lan Green Bor den geliyorum Bu kulübün ülkü sü, mümkün oldu ğu kadar çok genc lerin evlenmele • M. Heryo rini temin etmektir ve nazırlardan meşhur M. Her riotnun himayesi altmdadır. 1922 senesinde kurulmuş ve bugüne kadar binden fazla mes'ud izdivaca vasıta olmuştur. Zevç veya bir zevce arıyan herhangi bir genc bu kulübe pek kü çük bir para ile üye yazılır. Herkes kendılerine verilen numaralarla çağırılır ve öyle tanılır. Her azanın ahlâkî, bedenî ve malî vaziyetleri bir deftere kaydedılir. Ayda bir kere danslı bir eğlence verilir. O gece herkese, zevç veya zev ce arıyanların numaralarile haiz ol dukları evsafı gösterir birer lıste da ğıtılır. Üyelerden arzu edenler birbirlerine takdim olunur ve dans ederler. Eğer hakikaten birbirlerini beğenip te daha iyi tanışmak isterlerse kulüb başkanma müracaat ederler. Kendilerine birbirlerinin sicilleri gösterilir ve ku lüb doktoru tarafından muayene olu narak tabiatlerinin birbirine uygun olmasına itina edilir. Bu kulübü tesis eden ihtiyar M. Fontainenin idaresinde verilen bir gece eğlencesinde, üye olan gencleri seyret tim. Bir genc erkek birkaç kere dans salonunun öbür tarafına gıtti ve be ğendiği bir kıza, kazarıp bozararak dans teklif etti. Yeni başlıyan bir aşk ma cerasına tanıt (şahid) olduğumu anlı yordum, içimden ikisine de muvaffa kiyet diliyerek kulübden ayrıldım.» Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz TERBÎYE BAHİSLERİ 24 senedir fırça sallıyan kadın Isveçte talim ve terbiye 2 Selim Sırrı Tarcan tebleri, el işi mektebleri vardlf. Mekteblerin dışında halkın ve sa köylünün içtimaî seviyesini yükselt* mek için üç mühim teşkilât daha vardır 1 Halk konferanslan müesseseleri 2 Mütalea kulübleri. 3 Kütübhaneler. Bunlann üçünün de gayesı mekteböTS alınan tahsili olgunlaştırmaktır. Halk; konferanslan müesseselerinin 53 yıllık bir mevcudiyeti vardır. Muhtelif ılim ve san'at şubelerinde mütehassıs konferansçıları maarifin merkez komıtası çağınlan şehirlere gönderir. Bu sayede en tanınmış hatiblerden memleketin en uzak yerınde yaşıyanlar da istifade ederler. \ Mütalea kulübleri muvakkat kurslar tertib ederler. Her hangi bir şehirde yirmi otuz kişilik bir san'at veya mesiek erbabı bu kulüblere müracaat edip ıstediği mevzu hakkında bir haftalık, on beş günlük, azamî bir aylık dersler alırlar. Kütübhanelere gelince bunlar da bir nevi mekteb vazifesini görmektedir. Her genc istediği şubede ihtısasını ilerletmek için kütübhanelere devam eder ve dılediği eserlerden istifade eder. Isveçte senenin dört mevsiminde de bu kütübhaneler an kovanı gibi durmadan işler. Her gün sabahtan akşama kadar insanla dolar boşalır. Haplarını bir kenara koydu.. Sıcak Evinin kapısı kapalıydı her zaman bir rüzgâr pencereden içeri doluyor ki gibi. du. Böyle güzel bir gecede çahşmak isKendisinin içeriye girecek blr anah temek âdeta bir delılıkti. Dışarı çık tarı yoktu. Eğer kapıyı bu saatte çalsa mak arzusunu duydu. bu bir rezaletti. An onun bari pence Ay ışığile tatlı bir mavi buğuya bü. relerini görebilseydi. Buna da imkân rîinmüş sokaklarda ilerledi. Parklarm yoktu. Çünkü pencereleri evin avlusuçiçekleri henüz açmış tarhlan ve ten na bakardı. ha yolların kocaman ağacları altında Halbuki eğer pencereleri görmüş oldolaştL Villâ bahçelerinin duvarından saydı, onun yeni gelip gelmediğini anlıdışarı güzel bir çiçek ve bahar kokusu yacaktı. Eğer yeni gelmişse elbet te sızıyordu. bu pencerelerde ışık bulunacaktı. Bu viHâların arasından sıyrılıp gitUzun müddet kapının önünde dolaş gide şehre yaklaşıyordu ve elektrık tıktan sonra ölüm halinde yorulmuş lâmbalarının eflâtun ışığımn asfalt bir vaziyette evine döndü. larda pırıldadığı ve mehtabın mavı buErtesi sabah Ivynin bürosuna tele ğusunu öldürdüğü ilk sokakta onu ha fone etti. Fakat onu bulamadı. Akşam tırladı. altıya kadar helacann içerisinde onun Uzun zamanlardanberi o böyle yal kendisini telefonla aramasını bekledi. nız dolaşmak âdetini kaybetmişti. O Nihayet altıda telefone etti ve gayet nun her yolda beraber yürüdüğü bir sakin bir sesle onu akşam yemeğine çainsan vardı. İvy.. Acaba o şimdi ne ya ğırdı. pıyordu?.. Onu düşünür, düşünmez içinGenc kadın kendisini neşe üe karşı de ona karşı sıcak ve çılgın bir tahas ladı. sür duydu. Neden bugün bana telefone etmeNe yapacaktı?.. Tabiî ki uyuyordu ve din, ben bürona telefon ettim, haber bışüphesiz ki kendi uyuduğunu zannedi raktım. yordu. Kendisi bir gün evvel ona yor Bana söylemediler. gunluğundan bahsetmemiş miydi?. Bu Birdenbire sert bir lısanla: akşam buluşmamağa karar vermişler Demek her zaman ona gidiyorsun di. öyle mi? O sözünde durmamıştı ve işte onun Kime?.. Ne oluyorsun, bu suratın la beraber olacağına, deli gıbı tek ba nedir? şına sokaklarda dolaşıyordu. Benimle komedi oynama! Geri döndü, âdeta vicdan azabı du Allah aşkına söyle, ne olujor?.. yuyordu. Evine g'decek en kısa bir soHiçbir şey anlamıyorum. kağı intihab etti. Orada kareli mantosu ve siyah şap Bu, iki tarafında villâlar olan tenha kası duruyordu. Dün gece giydıkleri bir sokaktı. şeyler... Sokağa girince içinde bir rahatsızlık Tabiî sendin.. Ben seni tanmıaz hissetti ve onun kım bılır kaç defa gimıyım? rip çıkmış olduğu bir demirkapıyı araDün geceki hâdiseyi anlattı. dı. Ve: Elimden kurtulup kaçtın. Silviusun, onun eski sevgilisinin vil Ben mi? lâsının bahçe kapısı... Kahkahalarla gülüyordu. Birden dehşetle irkildi. Hayır bu Dün ben bütun gece evde idim. mümkün değıldi?.. Gördüğü şey ihti Uyudum, haydi git işine! mali yok, hakıkat olamazdı.. Yalan söylüyorsun? Uzanmış olduğu sedirden azıcık doğNasıl hakikat olamazdı? İşte o idi. Silviusun kapısmdan çıkıyordu. Hafif ruldu. Onun saçlarını okşadr ve ince vücudile o... Bu bir hayalmiş, dedi. Ben bu yaşıma kadar hayal gör Yolunu kesti ve: medim. Hayaller bana görünmez! Bu ne demek?.. Evet ruhum, eskiden böyleydi, faDiye bağırdı, sesine hâkim değildi... Fakat o sanki kendısini hıç görmemiş kat şimdi seviyorsun. O sokağa geldi ğin zaman kıskançlığın aklına geldi. gibi geçti. Genc adam kadmın arkasından koş Belki tamamile hayaldir gördüğün, yahud da bir başka kadmı bana benzettu, yanına geldi ve: tin. Demek hâlâ ona gidiyorsun, dedi. Yalan. Halbuki sen bana bir daha Silviusla koDedi. O zaman kadın ufak ellerile onuşmıyacağını vadetmemiş miydm?.. nun omzunu tuttu ve bir Fransız fık Kadın onu tanımamış mıydı?.. Ne den cevab vermiyor ve susuyordu... O rasmı hatırlıyarak: Ne yazık, dedi. Sen benim ağzımnun susuşu, büsbütün asabını bozmuşdan daha fazla kendi gözlerıne inanı tu: yorsun. înkâr mı edeceksin, onun yanmda * * * değildım mi diyeceksin?. Genc adam evine gitmek için sokağa Hayır, kadın hiçbir şey söylemiyor du ve ökçeleri, sinirli, sınirli kaldırım çıktığı zaman yıldızların pırıltılı foyaları düşmüş, yalancı taşlarm pırıltısma ları dövüyordu. dönmüştü. Cevab versene!.. Öyle donuklaşmıştı. Yüzünü ona çevirdi. Yüzü şapkasmm Onun yanında geçirdiği bu bi'rkaç gölgesinde kalmıştı amma, bu yüzun saat kendisini teskin etmişti. Silviusu müthiş azametli bir manası olduğunu çok kıskanıyordu. Ve gecenin o saatinanlıyabilmişti. de o kapıdan çıkan kızı İvy zannetmişti. Rica ederim, ne istiyorsunuz benEvet bu kızın yapılışı ona benziyor den?. du amma şapkasının örttüğü yüzü gö Seni tanımamaklığıma imkân var rebilmiş miydi? mı?.. Vaz geç bu komediden! Hayır!.. Onun kolunu yakaladı. Silviusun kapısmdan çıkan kadmm Eğer beni rahat bırakmazsanız, kareli bir palto ve siyah bir şapka giyşimdi imdad diye bağırırım. diğine yemin edebilir miydi?. Ve kolunu şiddetle onun parmakla Hayır!.. nndan çekti. Tam o dakikada bir otoO halde nasıl utanmadan İvyden şüpmobil geçiyordu. Şoför onların didiş . diklerini ve kadmm onun elinden kur he ediyordu. * * * tulduğunu görmüştü. Kadının imdadma yetişmek için hazırlanıyordu. Erkeğin adımları uzaklaşırken, genc Fakat buna hacet kalmadı. Genc ka kadın kapınm ağır kanadını örttü, ve dın geniş adımlarile hemen taksiye ye merdivenleri ağır, ağır çıkarken: Evet, dedi, sahiden bir daha S;ltişti, içine atladı ve uzaklaştı. Bu bir hakikat mıydı? Yoksa rüya mı, viusa gitmiyeceğim! Hayatmda hiçbir zaman bu kadar yanhş mıydı?.. Hakikati bilmesi lâzımdı. Nefesi kesilecek bir süratle ilk tak ciddiyetle bir işe karar vermemiştı. siye kadar koştu. Bindi, şehre, onun eTurkçeye çeviren vine kadar gitti. SÜVEYDA H. 1911 senesinde, Londradaki Nati Dünyahîn dört bucağına gidiniz. Muhonal Gallery, Ma telif meslek ve san'at erbabı arasmda buseün (Kralların mutlak karşınıza birkaç Isveçli çıkar. İbadeti) isminde Haydi diyelim ki lngilterede, Amerikaki eserini satm alda veya Almanyada din birliği dolayımıştı. sile bu tek başına hayata atılan adamTablo ilk teşhir ,1ar aç kalmasınlar. Hayır, hayır! Öyle edildiği gün, bir değil, dinleri, âdetleri, yaşayışlan, dillekadın, şövalesi n büsbütün başka olan milletler arasmda ni, boya kutulan da barınıyorlar ve yalnız karın doyurnı alarak tablonun mak değil, para kazanıyorlar. Her yıl karşısına yerleşmiş ve kopya lise veya yüksek tahsili bitiren bu gencbaşlamıştır. O günden itıbaren, hergün lerin binlercesi memleketten çıkıp gidigelen ve tam 24 senedenberi bu kopya yor. Ceblerinde sermaye ile değil, büişine devam eden bu kadın, Mis Guest, tün sermayeleri dağarcıklarındaki hayat artık tabloyu bitirmek üzeredir. An bilgisidir. Atinada, Ramada, Pragda, cak üç senelik işi Jjalmıştır. Bir şaheser îstanbulda, Bağdadda, Tahranda rasolan ve 200.000 îngiliz lirasına satm a ladığınız bu üniversite genci mükemmel lınan tablonun kopyası 100,000 îngiliz demircidir, mükemmel marangozdur, lirası değerini tutacaktır. mükemmel izcidir. Bir çölün ortasmda Mis Guest, Mabuseün bu tabloyu 27 kalsa ağaçtan karyolasını yapar, çöplen senede bitirdiğini, kopyasının da hiç ol çatarak yaktığı ateşte yemeğini pişirir. mazsa bu kadar zaman sürmesinin pek Beceriklidir, müteşgbbistir, atılgandır, tabiî olduğunu söylemektedir. | sabırlıdır. I§ adamıdır vesselâm. POL/STE Bir kızın kullandığı otomobil bir kızı yaraladı Kızıltoprakta oturan mühendis Hulu«inin kızı Melek tarafından kullanılmakta olan bir otomobil dün Kızıltoprakta Melâhat isminde bir kıza çarpmış, ağır surctte yaralamıştır. Yaralı Zeyneb Kâmil hastanesine kaldınlmıştır. Kâğıthane yangınının sebebi Kâğıdhane yangını hakkında yapılan tahkikat dün ikmal edilmiştir. Buna nazaran yangın Şabanın evınde çocuk Iardan maada kimsc bulunmadığı bir zamanda mangalın devrilmesi yüzünden çıkmıştır. Yangm felâketine uğramış olanlara yardım devam ctmektedır. Yanan evlerin ekserisi ahşab ve küçük olduğundan zarar ve ziyan 20, 30 bin liradan fazla değildir. Beşiktaşta Akaretlere musallat olan hırsızlar Beşiktaşta Akaretlere bir aydanberi bir hırsız çetesi musallat olmuş, birçok yerler soyulduğu halde, hırsızlar meydana çıkanlamamıştır. Beşiktaştakı 38 inci okulun kurşun borulan sökülmüş, 46 ncı ilk okulun pencere demirleri kı rılmış, sulh mahkemesinin daktilo makinesi aşınlmış, birkaç boş evin perdelerı alınmış, en son olarak ta Beşiktaş dispanserinin aletleri çalınmıştır. Bu hırsızlann bulunamaması o civar halkını korkuya düşürmüştür. Polisin dikkat gözünü çekeriz. Tatlıdan üç kişi zehirlendi Sazlıderede oturan İdrisin kızı Güllü, sokakta bir teneke içinde tatlı bulmuş ve arkadaşlarını çağırmış. Hep beraber bu tatlıdan yemişler, biraz sonra bunlardan Saliha, Binnaz ve İbrahim zehirlenme dlâmetleri gösterdiğinden can kurtaran otomobilile hastaneye kaldırılmışlardır. Tatlıyı veren Güllü yakalanmış, tatlı tenekesi bulunarak kimyahaneye yollanmışur. Şüpheli ölüm Polis garib bir ölümle karşılaşmış ve cesedi Morga yollamıştır. Taksimde, Yeniyol sokağmda 5 sayılı evde oturan Bahaettinin metresi 23 yaşlarında Marika, evvelki gün hastalanmış ve bir hastaneye kaldınlmıştır. Fakat, Marika hastanede ölmüştür. Cesedi muayene eden hükumet doktoru bazı &ebeblerden şüphelenmiş ve cesedin gömülmesine izin vermiyerek Morga yolla mıştır. Tahkikata başlanmıştır. Mekteb onlara yalnız nazarî ilimler belletmiyor. Taştan para çıkarmanın yoHelsingfosrtan bildirildiğine göre iki asırdanberi denizin dibinde gömülü du lunu da ö'ğretiyor. Bir kibrit şirketinin ran efsanevî bir servetin çıkarılması i mümessili, bir top fabrikasının ajanı, bir çin yapılacak teşebbüs bütün Finlan köprü veya yol inşaahnın mühendisi didiyada büyük bir heyecan uyandırmış ye çalışan bir îsevçliyi biraz sorup araştırınız. Mutlak ya tekaüd olmuş, ya ihtır. Mesele şudur: Isveçte Üniversiteler: 1721 Rus îsveç harbi esnasında, bir tiyata geçmiş bir zabittir. Çünkü mekmilyar frankhk bir servet yüklü ola teb onu zabit yapmadan evvel, adam Isveçin iki Üniversitesi vardır. Bunrak Rusyaya gelmekte olan eski bir Rus yapmıştır. Öyle bir adam ki her işi ba lardan biri 1447 yılında bundan beş gemisi, Finlandiya sahillerinde bat şarır ve tuttuğunu koparır. Mükemmel asır evvel (Upsala) şehrinde, öteki de bakkaldır, mükemmel mimardır, mükem 1668 de Isveçin cenubunda (Luna) mıştır. mel kumusyoncudur, mükemmel banka şehrinde kurulmuştur. Bakaloryasını veRus bahriyesinde mevcud malumata göre. bu servet, Rusların îsveçten ga cıdır. Hepsi de bir ibadet gibi vücudüne j ren gencler Üniversitenin tealoji, hukuk, nimet olarak aldıkları on dört fıçı dolu itina eder. Çünkü mektebde çok yaşa tababet, fen veya edebiyat şubelerinden su altın meskukât, altın sofra takımları mak için ne yolda çahşmak lâzım gel bırine girebilirler. ve türlü mücevherattan mürekkebdir. diğini bellemiştir. Isveçin bu iki Üniversitesini de ziyaŞimdi yüksek tahsil veren ve hayat ret ettim. Her ikisi de birer irfan güneşi O tarihte, Çar Büyük Petro finans açığını kapatmak için fazla paraya adamı yetiştiren mektebleri bir dolaşa gibi bütün Isveçi nurlandmyor. Millî muhtacdı ve bu kıymetli yükün gelme lım: duygularla, memleket sevgisinin hiç sönsini büyük bir sabırsızlıkla bekliyordu. Isveçte gencleri yüksek mekteblere ve miyen bir ocağı olan bu ilim yurdunun Gemi, yolun büyük bir kısmmı al üniversitelere hazırlayan üç tip mekieb rektörlüğünde vatanperverliklerile şöhret mış, birçok tehlikelerden kurtulmuş ve vardır: almış büyük başlar bulunuyor. ÜniverRusya sularına pek yaklaşmıştı. 1 (Realskola) lar. 2 Kız or site ordinaryüleri, doçentleri ile talebe Tam Helsingfors açıklarma geldiği za ta mektebleri, 3 lıseler. bıribirine baba evlâd gibi bağlıdır. Orası man, tarihte nam bırakan müthiş fır(Realskola) lar erkek talebeye mah tam manasıle bir yuvadır. tınalardan biri patladı ve gemi, sağ sustur. Uçer sınıflı iki devreye ayrılmışIrfan ve ahlâklannın yüksekliğile dünlamlığına ve tayfamn bütün gayretine tır. İlkmektebin üç sınfını bitirmiş olanyaca tanınan büyük profesörler Jı»p «»•a, rağmen dalgalar arasmda kayboldu. lar bu mekteblere girebilirler. Bunlann dan yetışmiştır. • Bu kazanın dedıkodusu, o tarihte, Av yanında küçük şehirlerde 1909 danberi îsveçin meşhur millî şairi (Almkuit) rupa bahriye mahfillerinde epeyce çal dört sınıflı mektebler tesis edilmiştir ki şöyle diyor: kandı. İngiltereye kadar ulaştı ve bir tahsil derecesi (Realskola) ların aynidir. « (Stockholm) Isveçin hükumet çok kimseler, bu efsanevî servetin ha Yalnız bunlara girmek için altı senelik merkezidir. Fakat (Upsala) bütün İsyaline kapıldılar. ilk tahsili bitirmiş olmak şarttır. veçlilerin ahlâk ve irfanının payitahtıHâdiseden on dört sene sonra, 1735 Kız ortamekteblerinin tahsil müddeti dır. Orada saltanat süren bir Üniversite te, John Davis isminde bir İngiliz de sekiz senedir. Kız ortamekteblere girmek nizcisi talihini denemeğe kalktı. Ge için üç sene bir ilkmektebde okumak lâ vardır. Muharrirler, edibler, âlimler, fiminin battığı noktada araştırmalar yap kımdır. Bu mektebler komünler tarafın lezoflar, hâkimler, hekimler hep oradan yetişmiştir. (Upsala) ebedî bir genclik tı ve bir mıktar altın para çıkarmağa dan idare edilir, hükumetten de tahsisat şehridir.» muvaffak oldu. alırlar. (Upsala) Üniversitenin kütübhanesinFakat iş bu kadarla kaldı ve denize Liseler üç sınıftır. Real mekteblerinin gömülen bu servetin hikâyesi yavaş ya son sınıflarının bir evvelki sınıfının ma de 220,000 ciltli ve 120,000 ciltsiz ve 12,500 el yazısı kitab vardır. vaş unutuldu. badi gibi telâkki edilir. Erkek liseler hüIsveçte kindergartenlerden ÜniversiteSon zamanlarda ele geçen onsekizinci kumete aiddir. Şehir belediyelerinden ye kadar talim ve terbiye bir orkestra asır başlangıçlannda yazılmış eski bir de tahsisat alırlar. Kız liselerin hemen kitabda, bu hâdisenin bahsi geçtiği gö hepsi de hususidir. Hem hükumetten hem gibi ahenklidir. Bir ilkmektebde gördürülmesi üzerine, bu muazzam serveti beledıyeden tahsisatlan vardır. Hepsi de ğünüz intizamı ayni şekilde bir lisede denizden çıkarmak fikri tekrar can neharidir. Erkek çocuklara mahsus ta ve bir yüksek mektebde görürsiinüz. Bir hususî liseler vardır. Onlardan başka ba ilkmektebin hocasile veya bir Üniversite lanmıştır. Bu kitabda. kaza ve kazanm vuku zı şehirlerde muhtelit liseler yapmak za profesörile konuşunuz. Alacağınız cevab şudur: bulduğu yer hakkıncYı çok etraflı ma rureti vardır. Bunlar da hususidir. «Biz kalbleri memleket sevgisile çarIsveçte belediyeler üniversite de dahil lumat bulunduğundan, derhal harekete pan vücudile kafası arasında tam bir geçilerek denize dalgıçlar indirilmiş ve olduğu halde bütün mekteblere tahsisat müvazenet olan adam yetiştirmek istihakikaten, kitabda tarıf edilen noktada verirler. Her lisenin bir, iki bazan üç cimnas yoruz» der. bir gemi enkazı bulunduğu anlaşıl tik salonu vardır. Kimya, fizik lâboratuSEÜM SIRRI TARCAN mıştır. Bu enkazm, gerçekten o geminin en arlanndan başka, erkek liselerin demirkazı olup olmadığı ve içinde, Büyük cilik ve marangozl.uk kız liselerinin yalEksperier kurumu Petronun elden kaçırdığı servetin bu nız marangozluk ve elişi salonları vardır. Isveçte genc kızlann keser ve testere kullunup bulunmadığı, birkaç gün sürecek Yeminli eksperler için bir kurum yalanmasına dıkış, bıçkı ve yemek pişırme ' pılması Ekonomi Bakanlığı tarafından olan ameliyatla anlaşılacaktır. dersleri kadar ehemmiyet verirler. arzu edilmiş ve bu istek Teclm Odasına İsveç liselerinde cimnastik, musiki, de bildirilmişti. Bugün saat 15 te yeminli MÜZELERDE mircilik, marangozluk, el işleri en ehemeksperler Odada bir toplantı yaparak yeni bir kurum yapılması için karar Kariyedeki kazıda bulunanlar miyetli dersler sırasındadır. İsveç mekteblerinde fikre aid dersîer verecekler ve tüzüklerini (nizamnameEdirnekapıda Kariye camisi civa öğleden evvel bedene aid dersler öğleden lerini) hazırlamağa başhyacaklardır. nnda Kemankeş Karamustafapaşa ca sonra gösterilir. misinde odaların içi boşaltılmış ve toîsveç mekteblerinde öğleden sonraki Yugoslavya Arnavudluk tecim nozlu boşluklar altında ikinci b ; r döşeme dersler saat ikiye bazılarında üçe kadar işleri daha meydana çıkanlmıştır ki bu suretdevam eder. Bütün mekteblerin en ehemle iki bodurum altalta bulunmuş oluyor. Belgrad (Özel) Yugoslavya ile miyetli dersi cimnastiktir ve mekteb sıraBurada kıymetli freskler vardır. larında itiyad halini alan bu terbiye bü Arnavudluk komşu oldukları hslde hiçKazıya rahatça devam edilebilmesi tün ömre sürer. Her akşam cimnastik bir alanda ilgileri yoktur. Bu ild deviçin caminin harab duvar köşelerinin yı salonlarına devam eden elli yaşında, altletin sınırboyundaki şehirleri yolsuzkılmasına başlanmıştır. mış yaşında memurlar pek çoktur. Real luk, gümrük ve buna benzer ekonomik mekteblerile kız ortamekteblerinde ana güçlüklerden tecim sahasında bıle pek Oda tekaüd sandığı lisanından başka ingilizce ve fransızca az temastadırlar. îstanbul f 6 0 ™ Odasınm memurları öğretilir. (Real mekteblerde fransızca Bunu gözönüne alan Kosva ve Makeiçin yapılacak tekaüd sandığı nizamna ihtiyaridir). donya tecimenlerile sanayıcileri Üs » me projesi kesin (kat'î) şeklini almışLiselerin bir kısmında eski yunanca, tır. Bu şekle göre Oda memurlarının bir kısmında lâtince öğrenmek mecburi küpte bir toplantı yapmışlar ve Arnavudlukla tecim münasebatının kurulşimdiye kadar mevcud bulunan memu dir. rin tasarruf sandığı, yeni tekaüd sandıIlk, orta, yüksek tahsil veren mekteb ması ve ilerlemesi için üç milyon dinar ğının esasını teşkil edecektir. Sandığa îerden başka bir san'at sahibi genclere sermayeli bir şirketle işe baglamağa kaOda memurları para vermeğe devam e haftada birkaç saat ders veren çırak mekrar vermişlerdir. decekler ve Odadan ayrılacakları veya tebleri vardır. Onlardan başka daha geŞirket yakmda kurulacaktır. Kosva, tekaüdlükleri geldiği zaman bu parayı niş mıkyasta amelî, nazarî ve mesiekî tekaüdiye suretile alabileceklerdir. Ö tedrısat yapan ıkı sınıflı atalye mekteb Makedonya ve Karadağ saylavları hülüm halinde birıken para ölenin ailesine leri vardır. Bunlann yanında ayrıca kü kumetle olan zorluklan ortadan kaldır* verilecektir. çük ziraat mektebleri, ey idaresi mek mak için ilk adınu atmı^lardur, Denizin dibindeki milyarlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: