8 Ağustos 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

8 Ağustos 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHURÎYET 8 AfustoS 1935 bir sevinc Yaz geldi geleli, bir gün bile karısını alıp, gezmeğe, kırlık, açıklık bir yere götürmemişti. Karısı Nüveyre, sessiz bir kadındı. Duygularını, düşüncelerini açıktan söylemek şöyle dursun, sezdirmiş olmaktan bile çekinir, korkardı. Fakat onun bu çekinişi, korkusu, köpek ruhlu oluşundan değildi. Gelirleri, an cak geçinmelerine yetiyor, gezmeğe, eğlenceye artmıyordu. tsteklerini a çığa vurmakla, kocasını üzmüş olacak. başka birşey kazanmıyacaktı. Sabahları, karısım açık pencerenin önünde, bol güneş altında pırıl pırıl yanan kırlara dalgın dalgın bakıyor gören kocası da için için üzülüyordu. İçin için kaynıyan bu karşılıklı üzüntü, ikisini de yormuştu. Nihayet, bir sabah kocası Nami, kendini tutamadı: Kancığım, bir pazar seninle gez meğe gidelim, olmaz mı? Nüveyre, boynunu bükmüştü: Sen bilirsin. Hayır... Hayır... Sen bilirsin. de me... Sen de fikrini söyle. Nüveyre, yutkundu, büyük bir suç itiraf ediyormuş gibi kızardı, kulakları pembe pembe oldu: Beyoğlundaki bahçeler için, çok kalabalık oluyor, diyorlar. Çifte çifte çalgılar da varmış! Gene, sen bilirsin ama... Anladım, anladım... Taksiın, Tepebaşı bahçeleri var... Sonra Küçükçiftlik parkı, Panorama, Belvü, ne bileyim, her tarafta, türlü türlü bahçeler var... Pazar günü, bunlardan birine g'd'îriz, Nüveyre, pazar sabahı, erkcnden kalkmış, kocasının esvablarını süpür müş, ütülemişti. Kendisi, ne giyeceğini kocasına sormuştu, Nami: Yeni tüvaletini giy, dedi. Biraz dekolte değil mi? Nami, alay eder gibi güldü: Ayrı dünyada mı yaşıyorsun? Etrafına bakmıyor musun? Nerede ise, kumsallarda, denize giriyorlarmış gibi sokaklarda, mayo Ue gezecekler! Etek lerin kısalığı yetişmiyormuş gibi, yırtmaçlar da açıyorlar... Yalnız, akşamları, biraz serin oluyor, ince mantonu da al... Nami, yıllırca, dışarlıkta gezdiği ve daima işile uğraştığı için, karısile yan yana gezip dolaşmağa alışmamıştı. Hele îstanbulun kalabalık sokakları, caddeleri, seyir yerleri, onları büsbütün şaşırtıyordu. O gün, sokağa çıktıkları zaman, ikisinin de ayakları dolaşıyor, acemi acemı yürüyorlardı. Nami, Nüveyrenin şık, zarif olmasır istiyordu. Yeni kostümü de cidden ya raşmıştı. Nüveyre, kocasının yanmda yürürken, bir yeni gelin heyecanile titriyordu. Bahçeye girdikleri zaman, daha pek kalabalık yoktu. Nami, aralarmda ço cukların koşuştukları, dadıların, süt ninelerin dolaştıkları masalara oturmak istemedi; hasır koltuklu hususî mevkie doğru yürüdü. Güneş batarken rüzgâr birdenbire kesilmiş, günün sıkıcı sıcaklığı devam ediyordu. Nüveyre: Mantomu çıkaracağım, dedı. Kocası güldü: Şimdiye kadar durduğun kabahat! Değil sırtında, kolunda mantosu olan var mı? Hani biraz sıkılmasalar, büsbütün soyunup dökünecekler... Nüveyre, kızara kızara mantosunu çıkardı ve nefes aldı; bir parça ferahla mıştı. Nami, bira ısmarladı, Nüveyre de bir dondurma getirtti. İkisi de etraflarma bakıyorlardı. Nami, üçüncü kadehin sonunda, yan masalardan kısa etekli, göğüslerı. kolları çıplak kadmlara bakıyordu. Ortalık karardıkça kalabahk ta ziyadeleşiyordu. Elektrikler yanınca, bahçe bir mahşer halini almıştı. Nüveyre. ayrı bir dünya cennetinde yim vehmile bakımyordu. Nami, babçedeki kadınlarla kendi karısı arasında mukayeseler yapıyordu ve bu mukayese kâbusuna gözünü, hayalini kaptırıp dalıyordu. Ada vapurları A îzmir panayırında ücretlerinde Sümer Bank yapılacak tenzilât fabrikaları Yerli Mallar Pazarları paviyonu hepsinden güzel olacak Bu kış Adaların boş kalmaması için birçok tedbirler almacak Tarihî romam : 9 Yazan : M. Turhan Tan İki düzüne Türk, Bükreşin en usta kasabları tarafından kıymalanıyordu! Vilâd, kendince öc almak admı verdiği dilerile ilgili değilmiş gibi seyrediyorlarvahşi oyuna başlanmak üzere ijaret ve dı. receği sırada hatınna birşey gelmiş gibi, Yaksiç, beş on dakika bu kümenin babirden duraladı, Demitriyos Yaksiçi ya şında durdu, sonra ikinci kümeye geçti, nına çağırdı: oradaki Türkleri birer et tahtası önüne Benim, dedi, bu adamlan nasıl sürükletti, kafalarını o tahta üstünde kesöldüreceğimi biliyorsun. Fakat istiyorum tirdi ve ardından cesedleri doğratmağa ki şu sayılı günde birkaç ta yenilik göste başladı. İki düzine Türk, Bükreşin en relim. Seninle ilk tanıştığımız gün bana usta kasablan tarafından kıymalanıyorbirşeyler söylemiştin. Işte şimdi parlak du. bir fırsat var. Adam öldürmekte usta olBu iş bitince yığılan etler, kem'kler duğunu göster!.. kucak kucak taşındı, büyücek tencereleYaksiç, iğildi ve gülümsiyerek cevab re kondu, pişirilmeğe girişildi. Yaksiç, verdi: hem bu vahşi ahçılığı yaptırıyordu, hem Ben de birşeyler yapmak, sizi mem Voyvadaya sebebini anlatıyordu. nun etmek için kendi kendime hazıılanı Vidin valisi dostunuz acıkmıştır. yordum. Şu emriniz şevkimi çoğalttı. İlk Henüz sağ kalan şu adamların da mideişaretinizle beraber işe başlıyacağım. Dü si boştur, kendilerini doyurmak istiyorum. şüncem şudur: Sizin alışhğmız zevki gene Çakırcı Hamza Paşa, bu görünüme size tattırmak ve bu arada biraz yenilik dayanamadı, yanındaki Yunus Beyin dilmaclığile Voyvadaya bir hakikat haygöstermek! Oyleyse kollarım sıva, işe başlaî.. kırdı: Yaksiç, Çakırcı Hamza Paşa ile Yu Boşuna yoruluyorsunuz. Şu pişirnus Beyi, vali kâhyasını, ağalanndan ile diğiniz aştan tek bir lokmayı ne bana, ri gelenleri bir yana ayırdı, geri kalanlan ne yoldaşlarıma yediremezsiniz. Ölürüz, da birkaç kümeye böldü. Bu işler bitince bu zehiri yutmayız. kalafatta ayık olarak yakalanan çocuğu Ne Vilâd, ne Yaksiç, bu haykırışa karşılık vermedi. Onlann durumlarmda: getirtti: Senin, dedi, adın neydi babayiğit? «Görürüz» diyen güvenli bir anlam vardı. Türke Türk eti yedirmek kuruntusile Mustafa! dirilen bir zevk g'eçiriyorlardı. Bir aralık Ağanınki? Vilâd, dayanamadı: Kara Murad? Etler, dedi, pişmiştir. Biraz çiy de Nerede bu Kara Murad? Genc irisi yavru Türk küme küme ay olsa zaran yok. Tencereleri indirt te herılan tutsakları şöyle bir gözden geçirdi rif leri doyur! Fakat bu iş, ayakların derisini yüzdürve bir kümeye parmağını uzatarak gös mek kadar kolay olmadı. Hiçbir tutsak, terdi: ağzına sokulmak istenen et parçasını al îşte ağam orada! Yaksiç, iki asker gönderdı, Fvara Mu mıyordu. Sille, yumruk değil kamçı ve radı arkadaşlan arasından çıkarttırdı, kü topuz da inadı gösterilen kıramıyordu. çük Mustafanın yanına getirtti. Sonra, Zevkinin sarsıldığım gören Vilâd, tutkafasında tasarladığı işleri sırasile görme sakları korkutarak bu etleri yedirmek için birkaç tanesinin bütün dişlerinin sökülmeğe ve gördürmeğe koyuldu. sine emir verdi ve gelişigüzel seçilen bir Onun ilk yaptırdığı iş, elli Türkün ayak altlarındaki deriyi yüzdürmek ol kaç Türkün ağızlan zorla açılarak inci du. Bu vahşi operasyonu yapmak için gibi düzgün, taş kıracak kadar sağlam seçilen adamlar, Yaksiçin işaretine göre, dışleri kerpedenle söküldü. Lâkm bu keskin usturalarla adamcağızlann ayak vahşilik te fayda vermedi. Ne onlar, ne derilerini kesip çıkanyorlardı. Bu acıklı de dışleri sökülmıyenler, erce davran işkenceye uğnyan^Türklerden hiçbiri kü maktaVVaz geçmediler, ağızlanna tek çük bir inilti çıkarmıyordu, ayaklanndan bir lokma sokturmadılar. Bunun üzerine Voyvada o perdeyi deri değil'de, sanki çorab çıkarılıyormuş kapattı, yarı pişirilmiş etleri köpeklere gibi kayıdsız görünüyorlardı. Yalnız, Kara Murad, bütün gözlerin o mazlum dağıttırdı, dışleri sökülen Türkleri de aç ayaklara dikili olmasını fırsat sayarak domuzlarla dolu bir ağıla attırdı, parçayanıbaşında duran kardeşi Mustafaya lattı. Şimdi sıra gene Yaksiçteydi, başka bir doğru iğilmişti, fısıldamıştı: kümedeki tutsaklarm bütün oynak yer Görüyorsun ya, Türke neler yalerini (mafsallarını) ayn ayn kırdırtmapıyorlar? ğa başlamıştı. Parmaklardan başhyan. Görüyorum ağa. Ecelimiz gelmemişse bu çukurdan bu operasyon belkemiklerindeki her halda kurtuluruz, fakat gördüklerimızi u kanın ayrıca kırılmasile bitiyordu ve bu işkenceye uğrıyanlar birer yığın et halinutmıyalım! ne geliyordu. Ölsek unutmayız ağa! Yaksiç, oyuna biraz da komedi çeşBu sırada Yaksiç, elli tane keçi gehrtnisi vermek için kımıldanmalanna imkân mişti ve bunlann her birini o derileri yüzülmüş ayaklara yanaştırmıştı, akan kan olmıyan o zavallılara yürümelerini, Çaları yalatıyordu. Vilâd, bu görünümün kırcı Hamzanın önünde iğilmelerini em(manzara) tadile geviş getirmekle bera rediyordu. Yerlerinden kalkamıyan kurber ortada bir eksiklik olduğunu da sez banlar, zorla ve kollarma girilerek ayağa dikiliyorlar ve bırakılır bırakılmaz gene di, bağırdı: Heriflerin tabanlarına tuz sürme] düştükleri için kahkahalarla alkışlanıyorlardı. ği unuttunuz. Kan tuzludur ama keçiyi Onlardan bir takımı bu kaldırıhp bıiştahlandırmaz! rakılma sırasında ölmüşlerdi. Cellâdlar, Yaksiç, «haklısınız asaletmeab» de dikten sonra tuz getirtti, kanıyan yarala gene koltuklayıp bırakmaktan geri kalmıra bol bol sürdürttü. Aç ve susuz bırakıl yorlardı. Vilâd, bir hayli zaman bu gömış olan keçiler, şimdi büsbütün şevke rünümü seyrettikten sonra yeni bir oyuna gelmişlerdi, hanl harıl o kanlı ayaklan başlanılmasını istedi, Yaksiç te: «En yalıyorlardı. Fakat Türkler, yaralarına canlı sahne başlıyor» diyerek Kara Mutuz ekilen o elli kişi gene sessizliklerini radla Mustafayı ortaya getirtti. (Arkası var) bozmuyorlardı, bu alçakça oyunu ken Yahudilerin Almanyaya mukabeleleri Varşova 7 (A.A.) Lehistandski Yahudi kurumları, Alman mallarma karşı yapılmakta olan grevi Danzige teşmil etmeğe karar vermişlerdir. Diğer ta raftan eski Yahudi muharibler bırliğı, Leh vatan müdafileri birliğine baş vurarak Alman sabık muharibleri kurumile her türlü temasmı kesmesini istemiştir. Almanlar da tedbir alacaklar Berlin 7 (Özel) Cumhur Başkanı M. Hitlerle Ekonomi Bakanı doktor Şaht bugün önemli bir konuşmada bulunarak, Yahudiler tarafmdan Al manyaya karşı açılan yeni mücadele dolayısile Almanyanm iç ve dış ekonomi durumunu inceliyerek almacak tedbirleri görüşmüşlerdir. Gazetelerde, Ada vapurlan ücret Ankara 7 (Telefonla) Arsiulusal îzmir panayırında, Sümer Bank \ erü lerinde tenzilât yapılacağı hakkında Mallar pazarları paviyonuna güzel bir görülen yazıların doğruluğunu öğ şekil verilmesi kararlaştırılmıştır. Pavi renmek üzere Akay idaresinde müyon, istatistik ve grafik malzemesi bakı racaat ettiğimiz en salâhiyettar bir zat mmdan da zenginleştirilmektedir. Bu bize şunları söylemiştir: « Kış mevsiminde adaları boşaltmaksad için, yedi metro uzunluğunda, maktan kurtarmak ve Adada ikameti 4 metro genişlik ve üç buçuk metro yüksekliğinde başlıbaşına bir kısım ku.ul kolaylaştırmak için Ekonomi Bakan Sağ masadaki favorili genç, Nüveyremuştur. Bundan başka müdiriyet oda lığından verilen buyruk üzerine idare ye gozlerini dikmiş, ondan ayırmıyordu. ] sile, grafik paviyonu arasındaki hol de, düşündüğü bazı tedbirleri Bakanlığa Fakat Nüveyre de, bu dekolte tuvaletle propaganda dairesi olarak kullanılacak bildirmiştir. ne göz alıyordu! Bakılmıyacak gibi miyTeşrinievvel ayında tatbikma baş tır. di? Naminin göğsü, iftıharla kabardı. lanması düşünülen bu tedbirler, yalnız Yapılan hazırlıklara bakılırsa, Yerli Şimdiye kadar, bunun farkına varamaMallar pazarları paviyonu, ekonomik gidip gelme biletlerine aid olmak üzedığma şaşıp şaşıp kalıyordu. kalkınmayı, gezicilerine bir lâhzada can re ehemmiyetli bir ücret tenzili ve akMerak olmuştu, acaba Nüveyre, sa landıracaktır. Bu ekonomik kalkınma şamları geç vakitlerde Bostancı Adade; o, favorili gencm mi hoşuna gıt hamlesinde Sümer Bankın durumu da lar arasında irtibat temini ve ilk za mişti? Soluna baktı, orta yaşlı matruş tablolar ve grafiklerle kısaca fakat veciz manlarda haftada bir defa olmak üzere bir adam da, Nüveyreyi alâka ile sü Bostancı tarikile gece seferi yapılması bir şekilde gösterilecektir. züyordu. gibi şeylerdir ki bu kolaylıklar kısın Beş senelik programın tatbiki için devArkasma döndü, ihtiyar bir bey, dahi evi olanların adalarda kalmalarıgözlüğünü düzelte düzelte, Nüveyreyi îetin malî plânında 42,928,000 liralık bir na yardım edecektir. tahsisat görülmektedir. Fabrikaların tesis tetkik ediyordu. Avrupa seyahatinde bulunan Eko ve işletme sermayelerini ihtiva eden bu Demek, bu umumî alâka, umumî bir paranın 18 milyon 538 bin lirası pamuk nomi Bakanı Celâl Bayar memlekete beğenişti. Lâkin, Naminin övünmesi çok lu sanayiine, 1 milyon 650 bin lirası kam döndükten sonra bu projeyi inceliye sürmedi, favorili genç, göz kırpıyordu. garn fabrikasına, 3 milyon 790 bin lirası cek, kat'î karar ondan sonra venlecekAaaa!.. İki masa ileride oturan yassı kâğıd fabrikasına, 490 bin lirası sun'î tir.» yüzlü, kalın enseli, geniş omuzlu, iz ipek fabrikasına, 800 bin lirası porselen bandut gibi bir herif, kıllı, iri elile Nü fabrikasına, 10 milyon lirası demir saveyreyi yanına çağırıyordu. nayiine, 550 bin lirası bakır, 300 bin li(Baş taraft 1 inci *ahifede\ Artık iş sınırı aşmıştı. Bu ksdarına rası kükürt madenine, 1 milyon lirasî rabıtaların istikbalde daha kuvvetli bir göz yumulamazdı. Nami, yerinden fır sömikok, 1 milyon 250 bin lirası cam şekilde devam etmesi temenni edildi. ladı, izbandut herifin üzerine yürüdü: ve şişe fabrikasına, geri kalanı da kimya Bunu, Polonya Maarif Nazırüe birlikte Seni alçak... Namus düşmanı., seni! sanayiine tahsis edilmiştir. Hükumet 5 Macaristanın Sofya sefiri çok açık bir Lâkin sözü yarıda kaldı, iri yapılı a senelik programın tatbıkı işini Sümer tarzda nutuklarında söylediler. Varna dam, yumruğunu sıktı ve bütün şidde Banka tevdi etmiştir. Belediyesinin misafirler şerefine ver tile Naminin göğsüne indirdi. Isami, Yerli Mallar pazarı paviyonunda, diği gece ziyafetinde Bulgar gencleri. yerden kalkıncıya kadar, iri adam, NüBulgar, Makendoya, Trakya ve Dobriveyreyi kolundan yakalamış, sürükliye bir vecize haline getirilecek bu malumat ce ulusal kıyafetlerini giyip misaürle tan sonra, Hereke yünlü mensucat, Fessürükliye götürüyordu. hane yünlü mensucat, Bakırköy pamuk rin huzurunda Bulgar, Makedonya, Arkalarından koşacak oldu; bu se lu, Kayseri pamuklu, Beykoz deri ve Trakya ve Dobrice rakslarını oynadı fer, favorili genc, yolu kesti. Nami, ınukundura ve İsparta gülyağı fabrikala lar ve şarkılarını söylediler. kabele edeceği zaman. soldaki orta yaşlı İşe siyasî bir mahiyet verileceğini bilrına daır bılgıler bulunacaktır. Bu fab matruş adamla arkada oturan gözlüklü dikleri için bu şenliklere ne Türkiye, rikalara aid imalât örnekleri arasında, ilk ihtiyar, favorili gence yardıma koştu defa olarak Kayseri fabrikasınm imalât ne Romanya, ne Yugoslavya ve ne de lar. nümunelerı de îzmir panayırında gör'd Çekoslovakya hiçbiri iştirak etmediler. .... Ve yumruklar, Naminin suratma. Sonra Polonya Kralı Lâdislâsm şerefilecektir. göğsüne, sırtına, yağmur gibi ini\ or ne yapılan muazzam heykelin yanıba du. Bu, sille tokat, yumruk sağanağın şmda bir tepeye İkinci Murad namına dan sersemleyip yere düşen Naminin üda bir anıd dikilmişti. Bu, küçücük merzerine garsonlar da çullandılar, müthiş mer bir sütun üzerine konulmuş ve İbir tekme faslı başladı... kinci Murada aid olmıyan her hangi bir Nami, yerde upuzun ölü gibi yatıyorçeşmenin üzerinden alınmış bir taş tuğdu. Kolları ek yerlerinden ağrıyor, ora ile tuğdan ibaretti. muzları sızlıyor, dizleri karmcalanı Bulgar dostlanmız, gücenmesinler yordu... ama daha önce hükumetimize müracaat edip Türk mimarları vasıtasile Varna Neden sonra, omuzundan sarsıldığım da Türkler namına da Lâdislâsinkı kaduydu: dar muazzam bir heykel dıktirebilir Ne var? lerdi. Türkiye hükumeti de böyle bir întihar ettiğini birkaç gün evvel A Uyuyorsun, Nami... Bıra. sana, birjansm haber verdiği, Abdülhamidin heykele paraca yardım edebilirdi. Na denbire çarptı. Kalk gidelim. torunu Abdülkerimin intiharı hakkında sıl ki Varna konsolosu, Lâdislâsm heyNami, gozlerini uğuşturarak etrafma Matin gazetesi. şu tafsilâtı vermektedir. keline paraca yardım etmişti. En so bakındı. Bahçede elektrikler yanıyor. 21 yaşında olan Abdülkerim, dün, nunda Varnada ölen Türkler, bu mu cazband cehennemî gürültülerile uğulNevyork otellerinden birinde, bir rö harebenin galibi, ve ayni zamanda Bulduyor; yanmda, karısı Nüveyre, scvgi volver kurşunile intihar etmiştir. Ab gar milletinin ve dininin de muhafızları dolu gözlerle, ona gülümsiyordu. dülkerim, yazdığı bir kâğıdda, bir u idiler. Nami de gülümsedi: Bereket versin ki Samajeste Bulgar musaya (inkisari hayale) atfi lâzım ge Gidelim, Nüveyre... Kralı, Polonya Kralı Lâdislâsm hey len bu hareketinin sebeblerini anlat Otomobile binerlerken, karısına dik mıştır. kelinin küşad resminde irad ettiği nukatle batı; Nüveyre, güzel, hiç te guzel Otelde, hiç kimse onun gerçek hüvi tuklarının sonunda çok yüksek ve çok değildi. Fakat ilk defa, onun güzel ol yetini bilmediği için, masasmm üzerin mertçe birkaç söz söyledi: madığına sevindi ve bu sevinci, içten «Ben Bulgar milleti namına ayrı gayrı de bulunan kartvizitler ve mektublar di, yüreğindendi... yapmıyarak Polonya Kralı Lâdıslâsla sayesinde, kim olduğu anlaşılabilmiştır. MAHMUD YESARİ Giyinişi, onun bir prens olduğunu birlikte bu yerlerde ölen her iki tara gösterecek şekilde olmadığı gibi, cebin fın kahraman askerlerinin ruhları ö de de ancak 75 çent para çıkmıştır. nünde iğiliyorum!. Bu kahramanlara Türk konsolosu da, Abdülkerimin Nev benden ve Bulgar milletinden ebedi yorkta bulunduğunu bilmediği için, hürmetler dedi!> MEMDUH TALÂT TEZEL müntehirin hüviyeti, polis komiserine yazdığı kâğıdın Türkiye elçiliği memurEkmek fiatleri daha inecek lanndan biri tarafından tercüme edil Ekmek fiatleri 20 para indi. Buğday mesi üzerine meydana çıkmıştır. fiatleri de düşmekte devam etmektedir. Abdülkerim, bu kâğıdda, sevdiği Bronxlu bir kadının. kendisile evlen Alâkadarlar yeni ürünün (mahsuîün) mek üzere kocasmdan ayrılmak iste piyasaya fazla miktarda gelmesine bakamemesi üzerine hayatına nihayet verdi rak ve teklif edilen fiatleri gözönünde tutarak gelecek hafta da ekmek fiatleriğini yazmaktadır. Bu kâğıda, kadının bir fotoğrafı iliş nin bir miktar daha inmesine imkân görtirilmiş, altına da şöyle bir yazı ilâve e mektedirler. Dün şehrimize Anadoludan 150, dilmiştir: Trakyadan da 84 vagon olmak üzere <Ümid ederim ki. bütün dünya gazeteleri, ilk sahifelerinde, benim intiha 234 vagon buğday gelmiştir. Borsada rımı yazacaklar ve buna sebeb olan ka yumuşak buğday 5 kuruş 27 paradan 6 kuruş 7,5 paraya kadar satılmış, sert dının fotoğrafını da basacaklardır.» Abdülkerim, mektubunda, hiç parası buğday üzerinde 4 kuruş 30 paradan bir kalmadığını da söylemekte ise de, dost tek muamele olmuştur. Varna töreni Abdülkerim neden intihar etmiş? Sevdiği kadın kendisile evlenmek için kocasından ayrılmamış... Greta Garbo İsveçte İki kadın elçi Lehistanda mühim bir söylev Krakovi 7 (A.A.) Pilsudiskinin eski gönüllü alaylıları kongresinde ordu genel müfettişi General Rydzsmigly söylediği büyük bir söylevde Mareşal Pilsudiskinin ulu eserini ehemmiyetle kaydettikten sonra demiştir ki: < Eğer her hangi bir kimse bizim kuvvetsiz düşmemizi beklerse çok al • danır. Biz kimseden bir şey almak istemeyiz. Fakat bizim olan bir şeyi de başkasının almasına müsaade edeme * yiz.> Giresunda ilk fındık ürünü Giresun 7 (A.A.) Bugün Borsaya 935 yılı fındık ürünü getirilmiş ve tö renle satılarak piyasası açılmıştır. 600 kilo tombul kabuklu fındık yiiz de on beş fireli 25 kuruştan, 63 çuval sivri fmdık ardiyede teslim eylul >üklemesi 19 buçuktan, 189 çuval fındık içi ardiye teslimi ağustos ilk jüklemesi 48 den, 63 çuval iç ardiye teslimi ağustos zarfmda teslimi 47 otuz para dan, 63 çuval ağustos teslimi fop 47 on paradan satılmıştır. Havaların yoğmurlu gitmesinden piyasa durgun ve isteksizdir. ları, onun, bundan birkaç ay evvel ÇinTrakya Geneî Müfettişliği Dünyanm en maruf sinema yıîlız! den geldiği zaman, ayni vaziyette bu îzmir gazetelerinin yazdıklarına göre Greta Garbo, Amerikaya gidelidenberı lunduğunu ifade etmektedirler. Eoma 7 (A.A.) Veliahd Unıber Abdülkerim, Abdülhamidin oğlu Se îzmir İlbayı General Kâzımın İbrahim üçüncü defa olarak dinlenmek, anne Dünyanm iki kadın elçisi yanyana: tonun yakında korgeneral atanacağı ve Talıden açık kalan Trakya Genel Müsini, kardeşlerini ve vatanmı görmek limin torunu ve Nemika ile Damad KeSağda Birleşik Amerika hükumetleri fettişliğine tayini kat'ileşmiştir. Floransa kolordusu komutanlığmı eie nanın oğludur. gayesile İsveçe gelmiştir. Bu seferki nin Danimarka elçisi Mistres Owen, alacağı söylenmektedir. gelişinde de öteki defakilerden daha solda Sovyet Rusyayı beş senedenberi Bled konuşmaları îran Irak hududu anlaşmazîığı memnun göründüğü alınan şu fotoğrafYaş ürünlerimiz ve Mısır Atina 7 (Özel) Buradaki Yugos İsveçte temsil etmekte olan Madam Son günlerde Mısıra bazı yaş meyva lavya elçisi dün Aşbakan General Aleksandra Kolbontay. Bu resim AmeTahran 7 (A.A.) Irak Dış Bakanı . ^•^•^ . u u J ~ ^ » • r. • ı n T rla asbıttır.4 Greta sonbahara doğru A m , lar ve bilhassa taze fındık göndrilmek Kondilis ve M. Çaldarisin beraberinde rikanın kadın elçisinin Madam Alek Nurı Saıd Paşa, 5 agustosta Tahrana gelmiş ve İran Dış Bakanı Kâzımî ile m erikaya dönecek c250, bin dolar üc tedir. Türkofis Mısırda yaş ürünlerimi Blede gidip dönen Dış Bakanhğı si sandraya Kopenhagdaki elçilik bina iki ülkeyi ayıran hudud anlaşmazlığı r e t almak üzere mukavele yaptığı yenı zin daha ziyade sürümü için incelemeler yasal işler direktörü M. Pipinelli ile ko sında verdiği şölen (ziyafet) ten son yapmaktadır. ra bahçede alınmıştır. nuşmuştur. hakkında görüşmelere başlamıştır. |filmini çevirmeğe başlıyacaktır. Italyan Veliahdi general oluyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: