9 Ağustos 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

9 Ağustos 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 Agustos 1933 CUMHTJRİYET Romanyadan ana yurda Anafartaların yıldönümü yıl önce bugün Atatürk, Anafartalarda, Çanakgelecek ırkdaşlarımız Imzasız bir muarıza cevab 20kaleyi, İstanbulu ve Türkiyeyi kurtarmıştı Silistire, Totrakan ve Pazarcıkta toprak satışları yapılıyor, Bulgaristandan Romanyaya kaçan ırkdaşlarımız da geliyorlar Birkaç gün evvel, gene bu sütunda «Hukukun felsefesi zan ve şüplıcye mi dayanır?» başlığı alünda bir yazı yaz dım. Bu yazının mevzuu Türkiyede çı kan gazetelerden aldığım bir vak'.adır. Bir cinayet davasında iki buçuk sene denberi zan ve şüphe ile tevkif edılen bir maznunu vekili müdafaa edıyor, ortada delil olmadığı için, mevkufiyetine nihayet verılmesıni istiyor. Mahkeme de, bir adamın zan ve şüphe üzerine iki buçuk sene, beş sene, hatta on sene mev kuf kalabileceğine hüküm verıyor. Ben bunun, içtimaî bir hata olduğunu, zan ve süpheye istinad eden bir ilmin çürük olduğunu iddia ettim. Sabah gazetelerinden birinde, imzasını, hüviyetini sakla mak küçüklüğüne düşen bir adam bana cevab veriyor. *** (Baş taraf: 1 incî sahifede) vetin karşısında, ilk anda, yalnız 3300 kişilik bir Türk kuvvetinden başka birşey yoktu. Düşmanın önü açık ve l»omboştu. Gelibolu yarımadasını müdafaa eden Alman generali, telâş, endişe ve asa biyet iç^de "idîi Uk ihracda oldugu gij bi, bu defa da, gafıl avlfcnmış, düşmanın nereye çıkacağmı, nereden hücum edeceğıni kestirememişti. Şurada bu rada bulunan çoğu yorgun ihtiyatla rını Anburnundan taşan ve Suvlaya çıkanlan düşman kuvvetlerini karşı lamağa gönderdi. Cehennem gibi sı cak bir havada Türk alayları, hatta günde 70 kilometro yürüyerek İngilizleri durdurmağa koştular. Mağrur Liman Fon Sanders, Ccnk bayırını tırmanıp Kocaçimen tepesini tutmak ve ondan sonra Boğazı kolay ca ele geçirmek istiyen İngilizlerin hakkmdan ancak kaymakam Mustafa Kemalin geleceğini düşündü ve yeni te şekkül eden Anafartalar grupu kumandanlığmı ona verdi. tepesine çıkmış ve bu yüksek yerden Boğazın mavi sularını görmüş olan İngilizlere, önüne durulmaz bir savlctle saldırdı. Kahraman Mustafa Kemalin çelik iradesile ileri atılan Türk sün güleri. burada tam 3500 İngilizi şışli yerek, düşmanı tepelerden aşağı attı lar. llk büyük tehlike atlatHmıştı. Düşman, o günlerde Anafartalarda, talihini birkaç kere daha denedi; fa kat karşısında daima Büyük Kuman danın yenilmez iradesini ve Türk as . kerlerinin yıkılmaz göğsünü buldu. 21 ağustosta. düşmanın yaptığı umudsuz taarruz da kırılınca. İngilizlerle Fransızların Boğazı almak hulyası ebediyyen suya düştü. 16 gün süren Anafarta meydan muharebelerinde, İngilizler 47,000 kişi kaybetmişler ve hiçbir iş görememiş lerdi. Bizim zayiatımız da az değildi. Liman Fon Sandersin görüş hatalarını Türkün kahramanhğı ve kanı düzelt miş, 40.000 şehid vermiştik. Bir Alman yazıcısımn dediği ;*ibi, «sevk ve idaredeki üstünlük ve Türklerin ölümü hiçe sayan cesaretleri. :ngılizlere çok yakın olan zaferi onla rın elinden almıştı.» Düşman Anafartalarda da: «Yasak, geçilmez!» Diyen Türkün karşısında âciz ve umudsuz kalınca, artık bu kanh Ça nakkale macerasından vazgeçmek lü zumunu duydu ve askerlik bakımın dan Anafartalar savaşı, kat'î neticeli bir meydan muharebesi oldu; çünkü 9 uncu haçlılar seferini bitirmişti. İşte Mustafa Kemal, 20 sene evvel, Çanakkaleyi, İstanbulu ve Türkıveyi, Anafartalarda, ikinci defa böyle kur tarmıştı. ABlDİN DAVER Gün ortasında yıldız orgun argın Tünelden çıktım.. Karşıki pasajın kapısında bir insan kalabalığı.. Burunlar havada.. Gözler gökyüzünde.. Her a ğızdan bir ses çıkıyor: Nah!. Ben gördüm. Nerede? Belediyenin üstünde.. Sağda. Hani ya, şurada tramvay tellerî nin teşkil ettiği müselles yok mu? Tam ortasına düşüyor. Pardon, efendimu! Museles ki diyor, ne demek? Üç köşeli yer.. Gırtlaktan kopan bir Ermeni şivesi le: Bunlar, onda ne bakoorlar? Bir karpuzcu: Yulduz. Muhatabı, galiba nükte meraklısı: Diyor ki: «Hukuk science manasın Güpegündüz bunda yıldız ne a da değişmez kanunlarile riyaziye gibi, rar? Holivuttayız? fizik gibi, hatta biyoloji gibi bir ilim deYaşlı bir bayan: ğıldir. Bu bakımdan ona ilim büe denemez. Onun içindir ki içtimaî vakıaları Ne var, efendi oğlum? Bir kaza tesbit eden. insanlar arasındaki müna mı olmuş? Yangın mı var? sebetleri tanzım eden bir cemıyet ilmıni Hayır, valide! Yıldıza bakıyor • Sağdan soldan düşmanı karşılama Köstence limamnaa vapura binen ırkdaşlarımız Nevvton kanunu veya Thales davasını lar. ğa koşan Türk alayları, 9 ağustoâ sa . Köstence 3 (Özel) Romanyadan gereken tedbirler alınmıştır. halleder gibi tetkik edemeyiz. Cemiye Kuyruklu mu? bahı, şafakla beraber, Suvlaya çık Silistre, Tutrakan ve Pazarcık hava tin telâkkıleri değiştikçe onun üzerine biTürkiyeye 30 bin göçmen gideceği hakHanımevlâdlarından biri: mış olan İngilizlerin üstüne saldırdı kında çıkan haberler bir parça mübalâ lisinde toprak satışı için büyük hazırhk na edılen içtimaî ilimler de değişecek lar, tam bu esnada îngilizler de taar Yaz günü hepsimiz denize giri ğalıdır. Geçen yıldan mülklcıini sata lar görülmektedir. Köylüden ucuz fiatle tir.» ruz ediyordu. Kanh bir muharebeden yoruz. Hiçbirimizde kuyruklu arama! rak göç peşinde koşan ve geçen temmuz tarla almak üzere bir takım teşekküller Muarızın öteki iddialarına geç.med?n sonra, tngilizler taarruza kalktıkları Şapkasını ensesine yıkmış, redingot < ayında tnemleketimiz için yola cıkan vücude getirildiği haber alınıyor. Ro şunun cevabını vereyim: yere kadar, geri atıldılar ve oldukları tan bozma caketli, yaşlı bir bay: göçmen miktarı ancak altı bindir. Son manya hükumetinin bu hususta şımdıye Hukuk ilminin riyaziye gibi, fızik gibi yere mıhlandılar. Anafartalar Grupu Nedir mesele mirim? baharda göçmek için hazırlanan 18 bin kadar göstermiş olduğu hüsnüniyet ve müspet bir ılım olmadığı malum. Bir ildostluk duygularının gün geçtikçe kök min kanunlarının değişmesi onu ilim ol Kumandanı kaymakam Mustafa Ke Yıldız görünüyormuş. göçmen bu yılın en önemli göç yekunuleşmesi bu emlâk meselesinin de kolay maktan çıkarmaz. Nerede kaldı ki ri mal, burada düşmanı tesbit ettikten nu teşkil edecektir. Sarayı hümayun mu?. Acayib! sonra, Arıburnu mıntakasından taşa Dış Bakanı Tevfik Rüştü Arasın 10 lıkla neticeleneceği ve bu suretle soy yaziye ve fizikte bile değişmez bildiği rak Conkbayınna ve Kocaçimen tepeBu taraf Halic. mayısta Bükreşi ziyareti esnasında Ro daşlarımızın soyguncular elinden kurtu miz kanunlar değişiyor. Bir Ayinştayin sine doğru tırmanan İngilizlere de, er Oylesi değil, bay baba: Hani ya manya Başbakanı Tataresko ile göç me lacaklan ümidini kuvvetleştirmektedir. iki kere iki dört eder diye bıldishmiz tesi gün 10 ağustos sabahı, taarruz etgökte yıldız olmaz mı? selesi ctrafında gÖrüşülmüş ve Romanya Ötedenberi göç mevsimi Köstence nazariyeleri de değiştirdi. Hukuk ilmi ti. Burada kaymakam Nurinin (şim Gündüz gözile mi görünüyor hükumeti tarafmdan Türkiyeye gidecek gümrük hamallarının bir kazanc mevsi kanunlan müspet, kat'î bir ilim olmasa di Kamutay ikinci başkanı) kuman muş ? göçmenlerin toprak ve evlerinin Rumen mi idı. Göçmenler son ekmek paralarını dahi, insanlar arasındaki münasebetleri dasmdaki 8 inci fırka, Conkbayırımn Evet, nah işte bak, şurada. hükumeti tarafından satın alınması pren da hamallara vererek Köstenceyi öyle tanzim eden, nazariyesi, felsefesi, tek Estafurullah!. «ip olarak kabul edilmişti. terkedıyorlardı. Bu yıl Romanya hüku nığı olan arhelî bir ilimdır. İçtimaî ilim GÜMRVKLERDE Hanımevlâdı: Fakat bu satış tarzı iki hükumet ara metile yapılan anlaşma sayesinde hamal ler, cemiyetlerin telâkkıleri değiştikçe de kukçulan, içtimaiyatçıları ceza huku Duayı uzat ta, amin çağıralım! sında henüz tesbit edilmediği için bun soygununun da önüne geçilmiştir. Göç ğişmez. Cemiyetin telâkkileri struclura! kunun intikam ve cezayı değil, ferdleri Gümrükler için yeni bir Kalın, amırane bir ses: ların hangi tarihte yola çıkacaklan hak menler hafif eşyalarını kendıleri taşımak değışmelere tâbidır. Hukuk superstruc ı ıslah gayesini istihdaf ettiğini ortaya atkimyahane yapılacak Haydin bakalım: Dağıhn! kında şimdiden bir tahminde bulunmak ta ve hayvan ve ağır eşyalarını da vapur ture bir ilimdir. Structure değiştikçe, te mışlar, hapısaneleri bir ıslahhaneye çe H u ! Ayol nerede«in? Şimdik şu vnıııcB. uıcja.ı.ı,, „•,...., Istanbul gümrüklerınde burasmın öncvirmek cereyanını açmışlardır. Cürüm ve pek doğru olamaz. larımızın tayfalan yüklemekledirler. Bu lâkkıler de değişir. racıktaydı.. Nereye kayboldu bu oğlan? cinayet kaynaklan kaynarken ferdlerin'mine uygun bir şekilde büyük bir kim Bükreş elçimiz Suphi Tannöverin te na mukabil göçmenlerden hiçbir ücret Muarızım, hukuk ilmini benden evvel ıslahile bunun önüne geçileceğine de ben yahane kurulması kararlastınlmıştır. Böy Hanım, birşey mi düşürdün? şebbüsleri ve Romanya hükumetinin alınmamaktadır. Bükreş resmî makam kendisi çürüttükten sonra şu ıddıayı ya Katiller serbest le bir kimyahanenin eksiklişi uzun yıl Çocuk.. memleketimize karşı gösterd;ği dostluk larile Köstence konsolosluğumuz arasın pıyor: «Hukukun, bilhassa Sabiha Ze inanmakta mazurum. lardanberi hissedilmekte idi. îstanbul Bir kahkaha, arkasından bir Yahudi duygulan sayesinde birçok güclükler daki irtibatı temin etmek üzere Roman keriyyanın ele aldığı ceza hukukunur. serbest cemiyetin ortasında gezsin de ya hükumeti tarafından Romanya İç İş gayesi, genel emniyeti ve umumun men miyorum. Zaten mevzu da bu, değil... gümrükleri kimyahanssi teşkilâtının kâ şivesi: bertaraf edilmiş, mal ve mülklerinı ev fi olmaması, elemanlarınm ve vesaitinin velden satmış olan göçmenlerin miişte leri Bakanlığı Mülkiye Umumî Müfetti faatıni muhafaza etmektır. Cinayet şüp Zan ve şüphe altında bir adamın hür Yıldızı yörüryörmez mi düştü? noksanlığı yüzünden ekseriya geç iş çırek pasapotlarla yola çıkarılmalanna si Radulesku Dobruca memur edilmiştir. heleri üzerinde toplanan ve yüzde dok riyeti bilâmüddet selbedılmemeii lâzım İki, başka kadın; çocuğunu arayıp nikarmak durumunda kalmaktadır. Yeni Kendısi Köstencede bulunmakta ve gö san da cani veya mücrim olduğu anîa diyorum. muvaffakiyet hasıl olmuştur. hayet Tünelin ağzında beklediğini gö • ve büyük kimyahanenin projeleri yapılMuanz buna da itiraz ediyorlar. llk göçmen kafilesini alan Nazım va çün tabıî cereyanına engel olan birçok şılan bir adamın elleri kolları serbcst omaktadır. Tahsisat verılınce bu kımya ren kadma: puru 1028 kişi ile Çanakkaleye, bun güclüklerın önüne geçmek hususunda bü larak cemıyeti beşeriyenin ortasında do Ne o, bunlar niye toplanmış böyhane kurulacaktır. Diyor ki: «Hukuk, şüphe ve zanna dan sonra sırasıle Hısar 1296 göçmen vük yardımlan görülmektedir. Bu arada laşmasına müsaade edemeyiz. Bunun i le, hemsire? Memurlar arasında dğişiklikler le Tekırdağına, Bursa 675 kisi ile Lâp Silistre valisi M. Taşku Puçere de de çindır ki herhangi bir katılin ceza gör istinad etmek istemediği içindir ki, daha Of, aman! Bilmem: Yıld'.za baDuyulduğuna göre Gümrük ve Inhi ruhumuz nekadar büyük bir haksızlık etmemek için bir a sekiye, Adana 627 soydasla Gelibolu ğerlı faaliyet ve yardımlarile kandaşla mediğini farzetsek kıyorlarmış.. Bakamaz olsunlar! damı uzun zaman me\kuf tutar. Mev =;arlar Bakanlığı îstanbuldaki memur ya ve Nazım 1520 kişi ile Maydosa gitj rımızın göç işlerinde büyük bir yer tut muazzeb olur değil mi?» iki kadından bıri, dığerıne: larından bir kısmını Anadolunun muhtemişlerdir. 727 kişiden ibaret olan ron yâz maktadır. Bu iddiaya göre ceza hukukunun ga kufiyet müddetine gelince, tüze makine Tuuu! Gördün mü bak: Yıldız !if yerlerine gönderecek, oradakiler de kafilesini de Hısar vapuru Tekirdağına yesi umumî menfaati ve umumî emniyeti sının en ağır işledıği dıyarlarda bıle on dedi de, aklıma geldi. Haniya bugün baska yerlere nakledileceklerdir. Bu sugötürecektir. muhafaza için ferdi cezalandırarak ferd sene; bigayrihakkin kimsenin yattığı göİnzibat meclisi toplanıyor retle Anadoluda ihmal edilmiş olan bazı Yıldıza, Hacı teyzeye gidecektık?! rülmemiştir.» Ekinlerini ekmiş olanlar harman yapIstanbul Kültür ışlerî inzıbat meclisi den intikam almaktır. Her cürüm ve civazifeler daha iyi görülecektir. Ayni kalın ses, bir daha: Buna karşılık ben de diyorum ki: makta olduklarından ancak harman so bugün Kültür Müdürlüğünde toplana nayetin sebebi, cemiyetin structureünde Dağıhn dedık a! Haydi, marş!. Bir kaçakçı yakalandı Mahkeme hakıkate yaklaşmak için nunda gidebileceklerdir. Bundan dolayı rak öğretmenler hakkında, müfettişler gizlidir. İnsanlar birbirlerini öldürüyor İşte size, birkaç gündür sokaklarda bir ay kadar göce ara verılmis olaakhr. tarafından verılmış olan raporlan ince larsa, insan olarak birbirlerine düsman bir adamı zan ve şüphe ile tevkif edebilir. Gümrük muhafaza teskilâtı limanda Göçmenlerin sıhhî durumları yerindedır. lıyecektır. oldukları için öldürmüyorlar. Dunya Fakat ortada cinayetin o adam tarafın bulunan bir vapura 25 kilo işlenmiş af sık sık raslanılan sahnelerden birü. Ercümend Ekrem T •••»••• Bir an evvel ana vatana kavuşmak icin mahkemelerinde tutulan istatıstikier ci dan yapıldığına kat'î bir delil yoksa, o a yon kaçırmakta olan İspiro adlı birini arzu göstermekte ve büyük bir sevinçle nayetler için esaslı olarak şu sebeblcri damın hürriyetini bilâmüddet elinden a yakalamıştır. İspiro bundan evvel de geYeni harfleri öğrenmiyen yapurlara binmektedirler. gösteriyorlar: Menfaat hırsı, açhk ve se lamaz, almamalıdır. Maznunu nıüşahe Vefat İnhisar müstahdemleri de altında tutar, nezaret altında bulun ne ayni suçtan gümrük sekizinci ihtısas falet, sarhoşluk, adi bir sebeble ferdleri Merhum banger Bay Tevfik Ahed Ekserisi at ve arabalarile gid°n bu İnhisarlar Genel Direktörlüğü yeni tehevvüre düşüren cehalet, dimağ has durur, kefalete rapteder. Bir adamın zan mahkemesınde mahkum olmuştur. ile muteber tüccarlarımızdan Bay Feygöçmenler toprağımıza ayak basar baszi Atâ Bekin kaympederi dava vekili ve şüphe üzerine uzun zaman m evkuf ı maz tarlalarda çalışmağa hazır buluna Türk harflerile okuma yazma bilmiyen talıkları... kalmadığı iddiasını yapan muarızım, e vaya, böyle imzasını perde arkasına sak Bay Mustafa Fazıl dün hayata ebedıylere bunu öğrenmeleri için son defa iki caklardır. Göçmenlerle birlıkte giden Bütün bu sebeblerin kaynağı cemi Cenazesi 600 kişiye yakın Bulgaristanlı mülteci aylık mühlet vermişti. Bunlardan yirmi, yettir. Ceza hukuku, bu sebeblere baş ğer avukatsa mahkeme dosyalannda bu lıyarak korkak bir muarız gibi sual so yen gözlerini kapamıştır. Jerin durumları ise büsbütün başkadır. oluz kadarı ihtiyarlıklan dolayısile yeni çevirerek, sadece ferde ceza veriyor, gibi nice nice vak'alar bulabilir. Eğer ran kimse, çürüttüğüm müessesenin ye Nişantasında İnayet apartımanından Canlan pahasına Bulgar sınırını aşmış harfleri öğrenmek kabiliyetinden mah ferdden intikam alıyor. Bu ceza o inti değilse bu hususta avukatlardan. mah rine ne koymak istediğimi soruyor. Ben bugün saat 14 te kaldırılarak Beşiktaş n ı ıı ı ve Romanyaya sığınmış olan Bulgaris ı kam, cemiyet içirisindeki cürüm ve cı keme dosyalarından malumat topl;ya fikirlerimin, kanaatlerimin altına imzamı, yolile Üsküdardaki aile kabristanına rum olduklarından işlerıne nıhayet verilnakil ve defnedilecektir. tanlı soydaşlanmız, pek sefil ve perişan nayetleri azaltmadığına, her sene kapı bilir. İki buçuk senedenberi zan ve şüpdamgamı basıyorum. Onun gibi perde miştir. Ekserisi kolcu, korucu ve hademe he üzerine yatan adam, buradadır. Ailesi, saygı değer tanıdıklara bu bir haldedirler. Köstencede kaldıklan larına kadar dolan hapisaneîer şahiddir. îjs n» îjt arkasında perende atmıyorum. Çürük acıklı haberi verirken, lutfen cenaze olan bu adamlar bazı makamlara baş Hapisanelerde tutulan istatistikler ferd müddet zarfında kendilerinin Köîtence konsolosluğunca iaşeleri temin edilmiş ve vurarak vaziyetlerinden şikâyet etmiş lerin ceza ile salâh bulmadığını ispat et Bütün bu iddialardan sonra, benim il gördüğüm şeylerin değişmesini istivorum. ye çelenk gönderilmemesini bilhassa SABtHA ZEKERlYYA |rica etmektedir. vapurlarda parasız seyahat etmeleri için lerdir. mistir. Bunun içindir ki 20 nci asır hu mî bir şekilde müdafaa ettiğim bir da 1 O akşam hava, ilk defa olarak bir yaz müteşekkir kalıyor ve genc kıza daha çok nı Aryanın çıplak ve yuvarlak kollarına bağlanıyordu. Aryanın isteklerini yap dokundurur ve öper, öperdi. Aryan di gecesi gibi ılıktı. Araba süratle g'diyor, mamanın da elinde olduğu aklına bile vana yarı uzanmış; sankı, bu ıhtıraslı genc kız beyaz robunu saklıyan büyük, gelmiyor, imtihan gücleştıkçe kendi ken sahnede, kendisi mevcud değılmi? eibi, sıyah mantosunun altında köşeye büzülmüş, uyuşuk uyuşuk duruyor ve beline dını yenmekten ve dünyanın bu essız k> hiç oralı olmazdı. dolanan kolların tazyikini duymayordu. Nikola arasıra: zınm sevgisini kazanmaktan daha çok Beni seviyor musun? diye sormağd İnce hilâl batı ufuklarında parlıyordu. I sevinc duyuyordu. Aryanı, rakibı bir erkekle buluşturmağa götürdüğünün ertesı cesaret eder, lâkin genc kızdan hiç ce Vakit vakit yol bir akasyalıktan geçgünü genc kızın önünde diz çökerek ona vab alamazdı. Nihayet Nikola kendini tiği zaman çiçek sdlkımlarının, içe işji tutamıyarak kat'î hücuma geçince, Ar yen kokusu birdenbire Aryanı sanyordu. şunlan söyledi: Size teşekkür ederim! Dün beni yan onun kollanndan sıyrılarak: Bundan sonra, yolun iki tarafında uza oraya götürmekle beni nekadar sevmek Burası sizin için fazla sıcak Ni nıp giden yüksek otlu çayırların daha te olduğunuzu ispat ettiniz! Hay yaşıya kola! Sonra fenalaşacaksınız. Haydi ince, daha hafif kokuları boşluğu dol sın Aryan! bıraz hava alınız. duruvordu. Havanın tatlılığı, altm zer Genc kız cevab yerine omuzlannı Der ve Olga ile evin gediklilerinden relerı serpılmiş gibi duıan semanın koyu silkti ve arkasını döndü. birının çay içtiği yemek odasına geçer berrakhğı ve^tabiatin ölgün sessizliği genc kızın gerilmiş sinirlerini yatıstırıyordu. Onunla daha müthiş bir oyun oynu di. O vakit Nikola kimseye allahaısmar Yanında arkadaşı olduğunu unutarak, yordu. Bazan Nikolanın kendı odasına gelerek çay içmesine müsaade eder vc ladık, bile demeden bir kasırga gibi o başmdan bütün hatıralan ve düşünce uzun uzun konuşurlardı. Bu Sc.atlerde dadan fırlar, kendini arabasına atarak leri silerek ağzını bile acmadan sanki bu Nikola kolaylıkla, hatta belâgatle gö dörtnala sürerdi. Buzlu kış gecelerinde durgun gecenin bütün güzelliğini içiyorrüşebiliyordu. Aryan onu yanına, diva kürkünün göğsünü açar ve arabacısı onun du. Nikola, uzun zaman sustu. Nihayet na oturtur, ateşli ve yumuşak bakışlarile anlaşılmaz söylenmelerini duyardı: Allah belâsını versin! Onu öldü birkaç kelime mırıldanmağa cesaret et süzerdi. Delikanh korsasız ve ince bir belin etrafına kalın kollarını dolar, genc receğim! Daha çabuk, daha hızlı!. Kö tı. Cevab almayınca cesareti daha bü yüdü, daha açıkça konuştu. Aryanın bukıza yavaş yavaş sokularak dudakları peğin kızı! Ona tapınıyorum! günden itibaren serbe«t olduğunu, jim nazla beraber hayatının bir muayyen devresini de muvaffakiyetle bitirdiğini söyledi. On sekiz aydanberi besledikleri umudların tahakkuk etmesine artık hiç bir engel ve düğün tarıhini kararlaştır , maktan başka da yapılacak hiçbir ış kalmamıştı. Düğündan sonra acaba Aryan ne yapnıak fikrindeydi Avrupada do laşmak mı? Malikânesinde kalmak mı, yoksa kırıma gitmek mi istiyordu? Ni « kola, onun kararını beklemekte idi. Genc kız çok dalgın duruyordu. Ni . kola endişe ile ona sokuldu ve söylendi:' Yalvarırım Aryan, bana bir ce • vab verin! Aryan ona döndü ve derin derin göz*,| lerine bakarak: Nikola, dedi, bana eziyet etme yin, ıstırab vermeyin... Ben bedbaht bir kızım... Birkaç gün sonra bunun tafsi lâtını daha iyi, daha çok öğrenirsiniz. Şimdi eve döaelim... Yazan: Klod Ane " Cumhuriyet „ in edebî romanı: 10 Çevlrenler: F. Varal ve F. Osman mukavemet kabıliyeti bulamamış ve bunun için de, ona, bütün varlığıle boyun iğmişti. Uzun yalnızlık saatlerinde şu çapraşık muadele kafasında dönüp duruyordu: «Aryanın ona taktığı boyun duruğa nasıl tahammül ediyor ve hele Aryan kendisine niçin böyle davranıyorGaribi şu ki Aryanın Nikola için olan du?» Nihayet bu kördüğümü kendine düşüncelerinde hakkı vardı. Bu, zengin göre şöyle çözdü: ailenin tek ve şımarık çocuğu, onu ta «O, aşkımdan emin olmak için Lenı nıyıncıya kadar arzularında hiçbir engele bu imtihanlardan geçiriyor. Denemeleri ve zorluğa rasgelmemiş, hiç kimse ona çoğaltması ise onun indinde önemim (e«hayır!» dememişti. Hep kolay ele dü hemmiyetim) oluşundandır. Eğer beni şen kadınlarla görüştüğü için, kendisine sevmeseydi alâkadar olmaz ve beni rahat 'emir verir gibi hitab eden ince yapılı h bırakırdı. Mademki bana eziyet ediyor, za önceleri, anlaşılmaz bir ucube gibi beni seviyor demektir. O harikulâde bir şaşkm şaşkın bakmıştı, Sonra, Aryandan kızdır!» gelen gizli kudrete karşı kendinde hiçbir Aryan, kendisine ıstırab verdikçe o, Âryan hainliğinden başka uçarı çapkın ve haylâzdı. Delice keyiflendiği zamanlar sokakta gelip geçene dilini çıka' rır, arkadaşlarına türlü türlü muziblikler yapar, profesörlerini kızdırmasını her kesten iyi bilir, fajtat hiçbir zaman kendisini azarlatmağa meydan vermezdi. (Arkast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: