4 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

4 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 9 Birfndteşrin 1933 KUçük; hikâyei Şarab fıçısı Octave Mirabeau'dan || Damyen Delçef nasıl yakalandı? Açıktaki talebe yerleştirilecek tti iisede daha yeni şubeler açılacak 30,000 atlı, önünde yükselen seddi yıkıp ta ileriye yayılan bir su yığını gibi velveleli bir akışla fırladı, Dalmaçya yolunu tuttu! Yemekten kalkmıştık. Çıftlik sahıbi Lormo Baba bize çiftliğini gezdirmek istedi. O giin çıftlığe avlanmaga gelmıştik, vaktimiz yoktu. Fakat ihtiyarı gü cendirmek istemedık,, kalktık. Çiftliğin her tarafmı dolaştık, sıra ki lere geldi. En son görülecek yer bura sıydı. Şoyle kapısından bakıp çekilmek öiyetindeydik. Lâkin Lormo Baba, şa rablarını mutlaka bize tattırmak ve an laşılan metettirmek istiyordu. Çaresiz i £eri girdik. Kıler, geniş, serin, loş bir yerdi. Dip tarafında, yirmi tane iri şarab fıçısı görülüyordu. Bir köşede kazmalar, kürek ler, öte tarafta fıçı çemberleri yığılmıştı. Lormo Baba, bize, her fıçıdan birer bardak şarab tattırmağa başladı. Şu işi bir an evvel bitirmek ve tüfeklerimizi kapıp ormana fırlamak için sabırsızlıktan ölü yorduk. O sırada, kilerin kapısında bir ses işitildi: Bonjur Lormo Baba! Bu posta müvezziinin sesiydi. Her günkü gibi, mektub dağıtmaktan döner ken, Lormo Babaya kapıdan bir bonjur demek için uğramıştı. lhtiyar, müvezzie döndü: Bonjur oğlum, dedi, ne haber? Hayırlar Lormo Baba, hava çok sıcak, bugün pek yoruldum. Gel sana bir bardak şarab vereyim. Serinlersin. Lormo Baba, en son fıçının yanına gitti, bardağı doldurdu, müvezzie uzatü. Müvezzi şarabı aldı, güldü, elinin tersile bıyıklarım silerek bardağı dıkti. Fakat bir yudum almasile suratını ekşitmesi bir oldu. Ne oldu? Beğenmedin mi? Bu şarabdan sana şimdıye kadar verme miştim. Böyle bir şarabı ömrün oldukça içemezsin. Tam yirmi yedi seneliktir. îyiliğine iyi şarab, amma... tuhaf bir tadı var... çizme kokusu gibi birşey... kına vardım amma, iş işten geçmişti. Tarihf roman : 66 Yazan: M. Turhan Tan Polis romanlarına benziİhtiyar bir saniye sustu, gözleri, uzaklardaki bir hayali seyreder gibi bir an yen heyecanlı bir macera daldı, sonra alçak sesle devam etti: Açıktaki talebeyi yerleştirmek için Sofya 3 (Telefonla özel) Çok kur 1870 senesındeydi. Kasaba cıva Kadıköyünde ıkınci orta okul ıçın ha nnda henüz Prusyalılara tesadüf eden naz ve şimdiye kadar yaptığı iki takhbi olmamıştı. Fakat düşmanın yakında ol hükumette de yüzde yüz muvaffak olan zırlanan eski Sentüfemi Fransız mektebi Tasa değil paşam, düşünce. duğunu biliyorduk. Her dakıka, hücuma miralay Damyen Delçefi bu defa bu ka binasında tamirat bitmıştir. Okul pazarIskender de yoldaşlannın düşüncele dar kolay bir surette Bulgaristanda yaka tesinden itibaren açılacak ve talebenin rini, duygulannı seziyordu, onlara di uğramak korkusile yaşıyorduk. Bir gün, Bu düşünce nereden geliyor sa • tarlaya gübre götürmüştüm. Arabayı bo lamak ancak onu faka bastırmakla müm kaydine başlanacaktır. Bu okul direk leklerine uygun bir şölen çekmek istiyor na? şaltırken, uzaktan bir atlı sökün etti. Be kün olmuştur. Miralay Delçefin Bulga törlüğüne henüz kimse tayin edilmedi du. Bir akıncıyı hoşnud edecek, doyu Geçen günlere bakıyorum da geleyazlar gıyinmişti, başında, parıl parıl ya ristanda yeniden bir taklibi hükumet ha ğinden kayid ve kabul işlerile ilk öğre racak ziyafetse akından başka birşey o cek günleri pek karışık buluyorum. Be nan birşey vardı. Kendi kendime «bu a zırladığını haber alan Kral Boris, bun tim enspektörlerinden bir zat meşgul o lamazdı. Semendire Beyi adıle Ruaıeli şiğimızin sallandığı yerle sinimizin k» dam mutlaka bir Prusyah olacak... Her dan 20 gün evvel yaveri ve Saray Mare lacaktır. Bu okul ile bu sene yeniden akıncılannm başbuğluğunu yapan tsken zılacağı yer o kadar birbirinden uzak kahalde beni gördü, öldürmeğe geliyor» şalı General Panofu gizli bir surette Bel uç orta okul açılmış oluyor. Bu üç okul der bu karan verdikten sonra emirlerini lıy^r ki. Sözgelimi rahmKİi kardeşim diye düşündüm. Atlı dörtnala, üzerime grada göndermişti. General Panofun dan gayri lise ve orta okullarda da bu se yaydı, yoldaşlann toplanmalannı bildirKara Murad, bir kere düşün. Nerede doğru geliyordu. Bırkaç dakika içinde Belgraddaki vazifesi orada bulunan mi ne yeniden şubeler açılmıştır. Bütün bu di ve ordunun toplanmasile beraber he doğdu, nerede öldü?.. açılan şubelere rağmen hâlâ sınıf hari karşıma dikildi, hayvandan atladı... Fa ralay Damayen Delçefle görüşmekti. defi gösterdi: Dalmaçya!... ' Hele düşündüğün çeye bak. A cinde talebe kaldığı anlaşıldığından HayGeneral Panof, Belgradda miralay kat, doğrusunu söyliyeyim, herifte hiç te Iskenderin Dalmaçyayı hedef olarak demoğlu sinine beşiğile gitmez ki. Ömrü darpaşa lisesinde ve lstanbul erkek liseDelçefle görüşmeğe muvaffak oldu. Mıdüşman suratı yoktu. sinde dokuzuncu sınıflarda bir şube da seçmesinde siyasah sebebler vardı. O ül nerede tükenirse orada kalıbı dinlendi Bana bir sürü lâflar söylemeğe baş ralayın Bulgaristanda yeniden hazırla kede kontlar, baronlar gene boğaz bo rir. ha açılması için dün emir verilmiştir. ladı. Tabiî bir tek kelimesini anlamıyor dığı takhbi hükumetten Kralın haberdar ğaza gelmişlerdi, ya bir kız, ya bir de Yurddan ırakta, ana baba ocağındum. Uzun uzadıya anlattı, hatta ce olduğunu, dünyanın geçirdiği bu buhranlı ğirmen için döğüşüp duruyorlardı. De dan uzakta ölmek hoş birşey değil pa binden bir kese çıkardı, içindeki paralan anlarda Bulgaristanın böyle sarsıntılara rengzeni Kontu Nikola ile Franjiyan şam. Gezip tozmalı, akıp uçmalı. Lâkin gösterdi. O zaman, bu askerin, yolunu dayanamıyacağını ve bunlara hiç te ıhliKontu Bernarden, Modroç Banı Jan bu Yurdda Ölmeli. şaşırdığını, bana yol sorduğunu, yolu yac olmadığını, boşuna kan döküleceğini Soğuşu yapanlann en önünde bulunu Bilecik Muallim. Çocukça lâf bunlar Mustafa, gösterirsem para vereceğini tahminle an ve miralayın Kral ile bu hususta yani yeni yorlardı. Bu durum, akıncılara çekilecek bir kabine hususunda anlaşabileceğıni ler Birliği reisi ve Türk evde doğar, kırda ölür. ladım. ziyafetin tadını çoğaltacak birşeydi. ve kendisinin de ancak bu vazife ile Bel Halkevi Spor şu Öyle paşam amma o kır, yurd kıBen fena bir adam değilim, bilirsiniz. besi başkanı Ömer Iskenderin tuglan çekilir çekilmez o grada geldiğini miralaya söylemiş ve bazı n olmah. Yad illerde sinsiz kalmak iyi Sinek bile öldürmek istemem. Fakat natuz bin atlı, önünde yükselen seddi yıkıp serait dahilinde miralay Delçefin Başve Faruk Akkor, An sıl oldu bılnuyorum. Içımden müthış bir mi? kil olmasına Kralm muvafakat ettığmi kara Türk Maarif ta ileriye yayılan bir su yığını gibi velveöfkenin kabardığını, başımın içinde, ku cemiyeti mektebi Akırcılann sini, bütün Türkle ilâve etmiştir. leli bir akışla fırladı, Dalmaçya yolunu laklarımı uğultularla dolduran bir dalga baş muallimliğine rin yüregidir Mustafa. Bizim ölülerimituttu. Her akıncı, artık geri çevrilmesi Miralay Delçef, Başvekâletle birlikte tayin edilmiştir. gibi kabarıp yayıldığını hissettim. Iki evmümkün olmıyan bir coşkun suyun eh zin mezan padişah türbelerinden daha Ömer Faruk 7 lâdım cepheye gitmişti, ikisinden de ha orduyu elinde tutabilmek için Harbiye Ne»••snlar yüksekliğinde birer dalgası gibiydi yücedir. Çünkü biz Türklerin yüreğine ber alamıyordum. Karşımdaki adam, on zaretini de istemiştir. General Panof, senedenberi Bile otuz bin dalga, otuz bin ehram gibi gömülürüz. Böylesi ölüye ölü demek te ları, belki de öldüren düşmanlardan bi buna salâhiyeti olmadığını ve bu hususlâ cik kültür havatınbeybetli bir akışla uçuyor, uçuyor, uçu yanlıştır ya. Dilimize öyle geliyor da riydi. Bu öfkenin sebebi herhalde bu dü Kralla görüştükten sonra kendisine ce da çok önemli bir söylüyoruz. Yoksa biz, yeryüzünden çe/ordu. şünce olsa gerekti. Prusyah, anlamadı vab verileceğini söylemiş, Belgraddan rol oynamış, Bile Ömer Faruk kilip gitsek te ölmüş sayılmayız. Bak karcikte yatı mektebi Akkor Vilâdı kesip te kafasını bütün Eflâk ğım çetrefil dilile bana birşeyler söyle ayrılmıştır. deşin Kara Murada. Kebab edileli §u direktörlüğü, orta mekle meşgulken zihnimden geçen oğulBu görüşmenin gayesi, miralay Del mekteb resim muallimliği, baş mual diyannda dolaştırdıktan sonra büyük bir kadar yıl oldu, adı hâlâ dilimizdel larımın hayali, köyümüze saldınp evleri çefe Kralın kendini zayıf addettiğini ve limlik, Muallimler Birliği başkanlığın ün alan Mustafa, Iskender Paşanln yaVe birden gülümsedi: mizi, tarlalarımızı yakıp yıkmak istıyen bunun için de miralayla anlaşmak iste da bulunmuş, Bilecik gazetesini çok ıında at koşturuyordu. Artık o gelişigü Anhyorum, dedi, seni böyle dü düşmanın hayalile karıştı. Dediğim gibi diği hissini vermekti. Bunda tamamile güzel bir şekilde çıkarmış ve gencliğe :el bir bölükbaşı değildi, ordunun en ileri şündüren arkada bıraktığm canlardır. Canasıl oldu biimiyorum, gübrenin üstünde muvaffak olunmuştur. ve halka her hususta hizmet etmiş bir gelen kumandanlanndandı. Çadın, Başıuğun otağı yanında kuruluyordu, mü nm o canlan çekiyor galiba. duran beli, iki elimle kavradığun gibi, heDiğer taraftan da zahiren askerî bir gencdir. Mustafa kızardı, önüne baktı. Ger rifin kafasına bütün kuvvetimle, içimden liğe dahil görünüp te hakikatte Kral taBilecikliler, bu kıymetli kültür ada javere ve müzakere için yapılan toplanMüvezzi çekildi gitti. Lormo Babayı kabaran öfkenin bütün hırsıle vurdum. raftan olan bir kısım zabitan mütemadıtılarda düşüncelerine değer ve sözüne ö çekten evde bıraktığı Nazlı ile Meryemi mmdan avrıldıkları için çok müteessir bir düşünce almış gibiydi. Biz, artık ki Adam yere düştü... Bu işi o zaman na en miralay Delçefe mektublar yazarak olmuplardır. Ömer Faruğa yeni vazi nem veriliyordu. Gencdi, pek gencdi. Lâ düşünüyordu. Dalmaçya yolu, ruhunu lerde işimiz kalmadığı için dışarı çıkma sı! yapabildim, şaşıyorum... Fakat o da bir taklibi hükumet için herşeyin hazır fesinde de muvaffakivetler dileriz. kin geçirdiği hayat ona bir olgunluk ge çekiyordu, savaş kokusu içine haz dolduğa hazırlanırken, ihtiyar: kikada, öyle duygusuzdum ki, güzre yı lduğunu ve Bulgaristana dönebilecesini Jrmişti. Konuşurken elliyi aşmış bir adam ruyordu. Lâkin yüreğinde de iki çift göz, Durun, dedi, gitmeyin. Size bir ğınını deşmiş olsam ancak bu kadar hıs lildirmislerdir. Delçef bütün bunlara inahissi veriyordu, yürüyüşü ve bakışı da iki çift kızıl dudak, iki kıvrak endam oyÜN/VERSfTEDE jey anlatacağım. Avlıyacak tavşan her siz olabilirdim. ııp Bulgaristana gelmekte acele etmiştir. üyleydi, gün görmüş, sürekli sınaçlar ge naşıp duruyordu. İleriye baktıkça yakın zaman bulunur, amma benim şimdi an akat miralayın buradaki asıl tarartarFakültelerde ders başladı çirmiş savaş erleri gibi sert durum bir günde çekilecek palaların pırıltılarile Bu iş bittikten sonra, herifi taşımak ilatacağım hikâyeyi her zaman işitemezarile yaptığı gizli muhabere bir ecnebı cab etti. Orada bırakamazdım, başkaları Universitenin bütün fakültelerinde ders luydu. Bu sebeble yanıbaşında at koş dolu heyecanlı sahneleri kuruntuluyor, o siniz. Biraz evvel yaptığım bir yanlışlık kadm vasıtasile oluyormuş. Buna hisse gördüler miydi mahvoldum demekti. lere başlanmıştır. Bazı lıselerin henüz urdugu Iskender Paşaya tam bir yoldaş günü bir ayak önce yakalamak için kabu vak'ayı bana hatırlattı. den Bulgar polisi burada bu kadmı takib nadlanmak ihtiyacını duytıyordu. ArdıPrusyalının atı, kişniyerek dörlnala bütünleme yoklamalarının bitmemiş ol oluyordu. ederken bazı izlerin üzerine düşmüş ve Belki de bunu size anlatmakla hata Akın zevki, yann öbürgün veya biraz na göz çevirdikçe yüreğini kardeşçe paykaçıp gitmişti... Ölüyü arabaya yükle masmı gözönünde tutan Rektörlük Unionların üzerinden yürümeğe başlamıs, ediyorum. Fakat sizin dostluğunuza emidim, üzerini gübre ile örttüm, ve çiftliğe versiteye yazılma müddetinı aym 15 ine sonra başhyacak savaşın şimdiden da laşmış olan iki sevgilinin uzun bir bek nim, burada işittiğiniz şeyleri, dışanda ır. marlara yayılan heyecanı, otuz bin atlı leme devresine dikili olan nemli gözlerigetirdim. kadar uzatmıstır. sağa sola yaymıyacağınızı biliyorum. tşin asıl başlangıç nokte"i işte bu izyı derin bir sessizlik içinde bırakmıştı. ni görüyordu, atının dizginlerini gevşe Doğrusunu söyliyeyim, yaptığıma Söz veriyorsunuz değil mi? Başkalarına biraz nadim olmuştum. Ustehk te kork lerdir. Teşrinievvelin birinde sabahleyin Uzun saatler geçtiği halde hiçbir ağız tiveriyordu! lere hapsedilmişlerdir. anlatmıyacaksınız. Iskender Paşa, parmağmı hakikatin mağa başlamıştım. Ölüyü sakhyacak yer miralayın taraftarlarından Sofyadakı ih Bunu haber alan Siliznitsa garnizon dan tek bir ses çıkmıyordu. Herkes kenKöylüler, keyifli oldukları zaman, a düşünüyor, bulamıyordum. tiyat zabit mektebi muallimlerinden kay zabitlerinden iki yüzbaşı miralay Delçefi dini dinliyor ve kendi düsüncesinin hazzı tam üstüne koymuştu. Yaptığı sonı ile lay etmeği severler. Bizim ıhtiyann da îlkönce bahçeye gömmek aklıma gel makam Spatof, bir miralay. ihtiyat kay guya Sofyaya götürmek için emir almış içinde yüzüyordu. Duyulan ses nal gü yiğit akmcının yürğini kurcalamış olu anlaşılan keyfi yerinde, canı şaka istiyor di. Fakat, Prusyalılann, evlerin etrafın makamı Necelkof, ihtiyat binbaşısı To lar gibi hareket ederek kışladaki hapis rültüsünden, at homurtusundan ibaretti. yordu. Mustafa, karşıhk vermekten çedu. daki bahçeleri kazıp, saklanmış eşyalar coharof, hususî bir lüks otomobille guya len ahp gene ayni otomobille Sofyaja Gök ve yer hep bu gürültüyü ve bu ho kiniyordu, yalnız kızanp bozarıyordu. Fakat şimdi, Lormo Babanm yüzüne aradıklarını işitmiştim... Köpkelerden de ava gidiyorlarmış gibi Sofyadan Yugos hareket etmislerdir. Fakat yolda bu oto murtuyu dinliyerek yürüyen ehramları Şen başbuğ, onu biraz daha sıkıştırmak bir ciddiyet, bir durgunluk gelmiş, biraz çekiniyordum. Köpekler, altında ölü bu lavya hududunda kâin Siliznitsaya ha mobile Sofya garnizon kumandanı ve sessiz bir saygı içinde uğurluyordu. istedi: evvelki neş'eli hali kalmamıştı. Yavaş lunduğunu hissettikleri toprağı kazıp ö reket etmislerdir. Bu zabitlerin izlerinde diğer yedi zabitin bulunduğu iki askerî Doğru söyle, dedi, Laybahlıyî Bir aralık Iskender Paşa, başını ya yavaş bize de sirayet etmeğe başhyan lüleri dışarı çıkanrlar... Hasılı fena bir bulunan Bulgar istihbaratı, kendi istih otomobil rasgelmiştir. Damyen Delçefin mı, Eflâkhyı mı üstün tutuyorsun? Anana çevirdi: esrarengiz bir tavırla kapıya doğru yü vaziyette kalmıştım. Bu işi bir an evvel barat zabitlerinden iki yüzbaşıya koylü otomobilinin numarasını daha evvelden Mustafa Bey, dedi, ne düşünü lığın (kendi eşi demek) ikisini birbirinrüdü, kapıyı örttü, yanımıza gelerek, bir bitirmek te lâzımdı. Prusyalılar neredey elbisesi giydirerek derhal bunları da Siliz bilen bunlar silâhlarını çekip otomobili den farksız buluyor. Sen nasıl davranı yorsun ? nitsaya göndermiştir. kere daha sordu: se geleceklerdi. Nihayet aklıma mükemyorsun ? durdurmuşlar, bu arada miralay Delçe Hiç! Yukarıda isimleri geçen zabitan, ora fin yanında bulunan yüzbaşılardan birisi Söz veriyorsunuz değil mi? Baş mel bir çare geldi. Hiç olur mu ya. Elbet bir düşünkalanna anlatmıyacaksınız ya? Mavi boncuk kullandığına kuşku Gece kalktım. Askeri, kilere sürükle da öğle yemeği yedikten sonra otomobılı silâh çekerek iki askeri otomobil üzerint cen var! Hayır Lormo Baba. Anlatmayız, dim. En büyük şarab fıçısını söktüm. bir meyhanenin önünde bırakıp guya av ateş etmiştir. Onlar da mukabele ederek yok amma Eflâklı gelinimi öbüründen Omrümün sonunu! merak etme, söz veriyoruz. Herifi fıçınm içine yerleştirdim. Fıçıyı lanmak için yaya olarak hududa hare ates eden yüzbaşıyı ağırca yaralamış üstün tuttuğunu seziyorum. Çünkü o da Amma yaptın ha. Şu yaşta böyle Pek âlâ, o halde dinleyin. Şu fı tekrar mıhladım, yerine oturttum, üstüne ket etmislerdir. Çoban kıyafetinde olan lardır. ha yeni! düşünce olıır mu? Ben senin üç yaşındaçıyı görüyorsunuz ya. Hani demin pos de, doluncıya kadar şarab doldurdum. iki istihbarat zabiti de bunlan gizlice taVaziyetin ümidsiz olduğunu gören Ve gene ciddileşti: tacıya şarab çıkardığım fıçı. Bunu ben Ertesi gün Prusyalılar geldiler amma i kib etmislerdir. Bu dört zabit avlanmak Delçef, Sofya garnizon kumandanına yım. Yetmişe girmek üzereyim. Böyle (Arkan var) için, gene miralay Delçefin taraftan o teslım olmağa mecbur olmıVur. Bunlar bir tasa taşımıyorum. tam yirmi yedi senedenberi kullanmadım. şin farkına varamadılar. O zamandanberi, bu fıçıya ilk defa olaİşte, Prusyah, tam yirmi yedi yıldan lan bir hudud yüzbaşısının mıntakasma Delçefi Sofyaya getirmişlerdir. rak bugün el sürdüm. Fakat bu işi yan beri bu fıçının içinde duruyor. Yerini gitmişlerdir. Orada bu yüzbaşı ile ak Bunun üzerine Sofyada ve diğer biı lışlıkla yaptım. Ancak, postacı şarabı değiştirmeğe bir türlü cesaret edemedim. şama kadar avlandıktan sonra gece saat çok garnizonlarda Damyen Delçefin ta21 de, iki gündenberi Yugoslavya top raftan olan zabitler tevkif edilmiş ve orağzına aldıktan sonra bu yanhşlığın farMemlekette art H. VAROĞLU rağmda Gradini hudud mevkiinde bek dudan azledilmişlerc'Jr. Bunlar ceman tırma fikrini ge liyen miralay Delçef, yanında beş tarafnişletmek maksa . mis olurlar. ADLJYEDE tan olduğu halde gayri kanunî surette 72 zabittir. dile ve muhtelif 3 Habeşistanm lehine olarak ta Damyen Delçefi hududa almağa giden Bulgar toprağına girip orada beklıyen kur'alarla kumba memleketin yolsuz, sarp dağlık ve sıcak Çocuğunu boğan annenin taraftarlarına iltihak etmiş ve 25 inci pi kaymakam Spatof, bir miralay bir yüz ra sahiblerine her olması, Avrupalılan maddeten ve mamuhakemesi yade alayı kumandanı miralay Iriyefın başı Yugoslavyaya kaçmağa muvaffak sene 20.000 lira mü nen kıran bulaşıcı hastalıklar bulunması olmuşîardır. * kâfat dağıtan Tür • Gayrimeşru olarak doğurduğu çocu evinde misafir kalmışlardır. gibi tabiî müdafaa vasıtalan vardır. HaDün öğleden sonra sorguya çekilen kiye tş Bankası Bütün bu olan biten şeyleri çok ya beşistanı, Italyan ordusuna karşı koru ğu iple boğmak suretile öldürdükten Velçef, polise verdiği ifadede, yabanc nın 1 teşrinievvel suçlu Servetin muhakemesine dün Ağır kından ve gizlice takib eden iki istihbarat yacak olan vasıtalardan biri de, Habeş ülkelerde yaşamağa gücü yetmediğin 935 kur'asında 201 cengâverleri kadar, memleketin coğra ceza mahkemesinde başlanmıştır. Iddia zabiti derhal en yakın bir telefonla Sof den Bulgaristana döndüğünü söylemiş kumbara sahibina edildiğine göre Servet; Şişlide bir dok yada Harbiye Nezaretini haberdar et 5,000 lira isabet etfî ve tabiî durumudur. tir. torun apartımanında çalıştığı sıralarda mişlerdir. Harbiye Nezareti hemen Sılizmiştir. Bu kur'ada Filvaki Habeşistan tabiî bir kaledir. MEMDUH TALÂT TEZEL Hüseyinden gebe kalmış ve bir gün ban nitsada Kral taraftan olan merkez ku 1000 liralık birinci Etrafındaki çöllerin arasında 2000 metSofya 3 (A.A.) Hükumet tara mükâfatı Sirkecide yo dairesinde doğurduğu çocuğunu iple mandanına telefon edip emniyetli zabit rodan 4000 metroya, hatta bazı yerlerve kıtaatla Siliznıtsa haricinde ve şose fından ilân edilmiş olan tedbirler muci Şeref oteli sahibi de 4600 metroya kadar yükselen bir boğmuştur. bınce polis suikasd teşebbüsüne iştirakle Ahmedin kızı 12 Mahkemede sorgusu yapılan Serve kenarında miralay Delçefi ve yanındakale... Işte, bu kale, memleketlerinl bir rinden dolayı ekserisi zvena grupile çift yaşında Pakize kataarruz ordusuna karşı müdafaa için, birbirini tutmıyan sözler söylemekte, ba kileri tevkif etmek için tedbir almalarını çilerin sol kanadma mensub kırk kadaı zanmıştır. Habeşlilerin noksan olan silâhlarını ve zan çocuğu boğduğunu itiraf eylemekte emretmiş ve ayni zamanda Sofya gar sivil tevkif etmiştir. Ayni zamanda işti Sultanahmed ilk Vasıtalarını tamamlıyan mühim bir âmil ve bazan da aklından zoru olduğunu nizon kumandanı ve birinci ordu mufetrakleri kendi itiraflarile de sabit olan 15 okulunda beşinci tışi General İlatanof, yanında yedi zabit] olmaktadır. Çünkü bir taarruz ordusu ileri sürerek suçunu inkâr etmektedır. zabit te tutulmuştur. Bütün mevkufla sınıf talebesi olan nun, düz arazide olduğu gibi, istediği Dün dinlenen şahidlerden Ayşe; bir olduğu halde iki askerî otomobille aceie adliyeye verilmişlerdir. Yapılan arastır Pakize kumbara yerden kollannı sallava sallaya ve rahat gün banyo dairesinde bir gürültü ışıterek Siliznitsaya hareket etmislerdir. Bu sırakeşidesinde kazanmalar esnasında ele geçen vesikalar is rahat ilerlemesine imkân bırakmamak kapıyı açtığını, Serveti kanlar içinde ve da Siliznıtsada alay kumandanının evinde yan hareketini hazırlıyanların Kral, Kra dığını ilk evvel ta, bu orduyu ancak muavyen bazı yer çocuğu da boğulmuş bir halde gördüğü akşam yemeği yiyen ve istirahat eden lice, kabine azası ve kırk kadar zabit gazetecüerden öğlerden ilerlemek ve gecmek mecburiye nü söylemiştir. Dava; başka şahıdler ça miralay Delçef ve diğer beş zabit ayni renmiş, bu güzel luks otomobille Sofyaya hareket etmiş öldürmek niyetinde oldukları anlasıl tinde bırakmaktadır. Bu da Italvanlann ğırılmak üzere talik edilmiştir. Talihli Pakize ana, baba ve kardeşile beraber^ mıştır. Bu zabitlerin isimleri tevkif edil haberden bütün ev lerdir. silâhça ve teşkilâtça üstünlüğünden do halkım ve komşularını haberdar et tahsili için kullanacaklarını söylemek Cüzdan aşırırken... Fakat bu zamana kadar Sofya şosesi miş olan diğer zabitlerin üstlerindeki lis miştir. Pakizenin olduğu gibi kar tedirler. ğah istifadelerini azaltmaktadır. tede çıkmıştır. deşi Yaşarın da bir kumbarası var Köprünün Üsküdar iskelesinde dün kenarında tedbir almağa muvaffak oian Italyan ordusunun takib etmek mecİş Bankasınm bu defaki keşidesinde Bütün memlekette tam bir sükun var dır. İkisinin de şimdive kadar toplan öğle üzeri Manol isminde birinin yarke kıtaat, miralay Delçefin bulunduğu otoburiyetinde bulunduğu bu istilâ yolla birinci ikramiyeden maada 250 liralık mış paralan 100 liradan fazladır. Bu rıni ve vuku bulacak muharebeler hak sicilık suretile cüzdanını çalan Nun cür mobili durdurup miralayla diğer zabit dır. Hükumetin şiddetli tedbirleıı vüâ defa başlarma konan talih kuşundan diğer bir ikramiye, 100 er liralık 10, leri tevkif ederek Sıliznitsadaki kışlaja yetlerde de bu cânicesine hareketi lak kmdaki düşünce ve mütalealan ayrı bir mümeşhud halinde yakalanarak Adliyeye 50 şer liralık 20 ve 10 ar liralık 175 ik gönderilmiştir. Müddeiumumılikçe hak sevketmişlerdir. Kışlada miralay Delçef bih eden ahalinin tasvibine uğramakta sevinen aile erkânı bu paraya asla do rr.ataleye bırakıyoruz. kunmıyacaklarını ve Pakizenin yüksek ramiye çıkmıştır. ayrı bir yere, diğerleri de ayrı ayn yer1 dır. ABlDlN DAVKR kında takibat yapılmaktadır. Ankara Maarif Cemiyeti mektebi başmuallimligi. Kumbara ikramiyesini kazanan talihli kız

Bu sayıdan diğer sayfalar: