20 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

20 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Birincitesrin 1935 5ON TELEFON HABERLEC TELGRAF vc TELSiZLC c CUMHURİYET Hâdiseler karşısında Edebî M u s a h a b e Yugoslavya Italyaya ihracat yapamazsa? Başbakan M. Stoyadinoviç bunun Yugoslavya ıçın çok elim olacağını söylüyor Belgrad 19 (A.A.) Çokluk partisinin parlamentodaki grupu önünde söz söyliyen Başbakan M. Stoyadinoviç, demiştir ki: « Biz Uluslar Sosyetesine her 7aman baynyız. Ancak ihracatımızın yüzde 20 sini çektiği için kendisile Dek sıkı surette ilgili bulunduğumuz Italyaya karşı ekonomik tedbirler almak mevzuu bahsolunca, bizim o bayrılığımız elim sonuclar verebilir.» M. Stoyadinoviç, Yugoslavya ihra cat tecimenlerinin, hele kereste, hay van ve hububat tecimile ilgili bulu nanların tasalarından bahsederek, Yu goslavya menfaatlerinin a/.amî iti na ile korunmasına dıkkat etmesi için Cenevredeki Yugoslav 'delegesine tali mat verildığıni söylemıştır. « Italyaya ihracat yapamıyacak oIursak, demiştir; o zaman ihracatımızı başka ülkelerin kendi üzerlerine alma larını istiyeceğiz. Yabancı ülkelerdeki alacaklilanmızm kuponüannı ödemeğe yetecek kadar döviz bulamazsak, o va kit te o alacakhlardan yeni bir takım kolaylıklar diliyeceğiz.» Suikasd mı? nMiııııııııılllllllllllUlltnittlillllüilllltllllllllllllllllllUiııııını Bulgar ordusu Yunan Divanıhar300 zabit kaybetti binin kararları Dahilî mücadeleler Bul Birçok Cumhuriyetçiler garlara pahalıya maloldu mahkum edildi Sofya 19 (Telefonla) Askerî şuAtina 19 (Özel) Geçenlerde ranın kararile ordudan bir general, 14 ! Sindağma meydamnda cumhuriyet miralay, 25 kaymakam, 23 binbaşı, 13 ' lehinde gösteri yaparak hâdiseler çıka yüzbaşı, 3 birinci mülâzim ki ceman 79 ranlann muhakemesi divanıharbde gö zabit tardedilmektedir. Damyen Delçef rülmüştür. Bunlardan binsi yirmi, diğeri hâdisesi üzerine ordudan tardedilip po on altı sene muvakkat küreğe ve üçü de lisçe tevkif edilen yirmi iki zabiti de bu iiç sene ile üç ay arasında cezalara mahhesaba katarsak 101 zabit tardedılmış kum edilmişlerdir. Profesör ve rriuhar demektir. Ordudan tardedilen zabitler rirlerden Glimos ile Varvalis te Atina arasmda umumî topçu müfettisi, muavini, dan sürülenler arasındadır. Şumnu, Rusçuk, İslimye, Dutnisa ve Iç Bakanı gazetecilere, memlekette Harmanh garnızonları kumandanlan, sükunetm muhafazası içın hükumet çok Sofyadaki ihtıyat zabit mektebi müdürü, siddetli tedbirler almıştır, demiştir. Sofya mevkii müstahkem kumandam, Başbakanın aakere vereceği söylev Sofya siivari binicilik mektebi müdürü, Atina 19 (Özel) Yarm sabahleerkânıharbiye istihbarat şubesi müdürü,, Moskova, Roma, Atina ve Belgrad yin Panatinaikos stadyomunda Atina ataşemiliterleri vardır. Birçok zabitler de garnizonu ht'aları büyük bir toplantı yapacaklardır. Bunlara karşı Kondilis ayrıca becayiş edilmişlerdir. tarafından bir söylev verildikten sonra Ordudan çıkanlan zabitlerin çoğu, bir geçid resmi yapılacaktır. Damyen Delçefin taraftarıdırlar, bir kısAyni saatte Bakanlardan bazılan semı da alay kumandam imtihamnı mu * ı ı ••<;,. varıakıyeue veremıyen Kaymakamıaraır. Bundan iki ay evvel de Damyen Delçefin taraftarlanndan yirmı zabit ordu dan çıkanlmışü. Geçen sene 19 mayısta Damyen Delçef taklibi hükumet yaptığı vakit o da kendisine muhalif gördüğü ve kral taraftarı bulduğu 150 muktediı zabiti ordudan çıkarmıştı. Bu suretle bir buçuk sene içinde dahilî mücadeleler ve ordunun siyasete kanşması yü?' (>den Bulgar ordusundan 300 den fazla zabit Viyana 19 (A.A.) Vatancı teştardedilmiştir. kilât mensublan dün akşam federal b^aşGeçen gün yeniden tevkif edildiğini kanlık dairesi önünde büyük bir gostehaber verdığim sabık Başvekil Kımon ride bulunmuşlardır. Bu gösteri esna sında bir söylev veren albay Adam, vaGörgiyef dün serbest bırakılarak Burgatancı cephenin hükumete karşı olan sarza sürgün edilmiştir. sılmaz sadakatini bildirmiştir. Damyen Delçef hâdisesi üzerine tevBundan sonra aşağı Avusturyadan kif edilip kabahatleri bulunamadığından dün sabah Viyana yakmmda Burgenland dolayı serbest bırakılanlardan birçok kişimevkiine getirilen 10 bin Heimvvehr efler de muhtelif yerlere sürgün edılmiş radı, başlarında demir miğfer ve omuzlerdir. larında sılâh olduğu halde başkanlık daDamyen Delçef hakkindaki tahkikat iresi önünden geçmişlerdir. Başkanları, bitmiş, askerî müstantikler tarafından di bu sefer Iç Işleri Bakanlığından çıkarıvanıharb müddeiumumisine verilıniştir. lan binbaşı Fey olan Viyana Heimvvehrleri bu geçide iştirak etmemişler Dîvanıharbin açılması bekienrrektedir. dir. Gece ayrıca bir de fener alayı ya MEMDUH TEZEL pılmıştır. Avusturyada durum On bin Heimwehr Viyanada gösteriler yaptı Türkiyede yapılan frengi tedavisi Yeni Yunan Parlamentosunda 60 üye olacak Atina 19 (Özel) Başbakan General Kondilis yeni Yunan Parlamentosunun 60 üyesi olacağını, bunlardan 10 ununKral tarafından tayin edileceğini, ellisinin de halkın muhtelif smıfları larafından seçileceğini söylemiştir. Şayani arzu olmıyan 300 kadar şüpheli eşhasın adalara sürüleceği haber verilmektedir. Divanıharb bugün son kanşık'ıklara iştirak edenlerden iki kişiyi yirmişer yıl hapise mahkum ettığinden, bazı hâdıseler olmuş, biri polis olmak üzere iki kişi yaralanmıştır. Cenevre 19 (A.A.) Milletler Cemiyeti sıhhî komitesi toplantılarına başlamıştır. Komite evvelâ frengi tedavisi hakkında muhtelif memleketlerde yapılan tetkikatın sonuclarını müzakere etmıştır. Komite müzakeratına iştirak eden S:h hat Vekâleti müsteşarı Hüsameddin, memleketimizde bu hastalığın tedavisi ve tatbik edilen usulleri ve mücadele sistemlerini "komiteye mufassal bir surette bil dirmiştir. Bundan sonra komiteve Hü sameddin köylerde tegaddiye aid tatbik edilen usulleri anlatmıştır. İzmirde üzüm fiatleri Hüsameddinin bu beyanatı sıhhî komiîzmir 19 (A.A.) Bugün borsada te tarafından pek büyük alâka ile din6 kuruştan 16,50 kuruşa kadar 3267 çulenmiştir. val üzüm satılmıştır. Mevsim başlangı Adanada tedavi edilen hastalar cından şimdiye kadar satılan üzüm mik' Adana 19 (A.A.) Geçen eylul ayı tarı 335,412 çuvaldır. îçinde Uray dispanserine baş vuran hasPrens Pol Pariste talann sayısı 586 dır. Bunlardan 443 hasParis 19 (A.A.) Cumur Bıskatanm ilâcları bedava verilmiş ve 143 has nı ve refikası Yugoslavya Kral Naıbı ta Memleket hastanesinde tedavi edil Prens Paul ve Prens Olgo şerefine humi$tir, , susî bir öğle yemeği vermişlerdir. Sıtma mücadelesine gelince Hiisa Adanada pamuk fiati meddin, Türkiyenin muhtelif yerlerinde Adana 19 (A.A.) Borsada pamubulunan sıtma nakili sivrisineklerin cinsleri ve bu cinslerin sıtma ile olan alâkası ğun kilosu 3 7 3 9 kuruş, yerli pamuklar hakkmda yapılan tetkikatın neticesini da 35 36 dır. Buğday fiati 4,87 ilâ beş kuruştur. bil dirmiştir. Atatürke karşı suikasd! Bütün bir ulusun, bütün bir ırkın amac ve emellerini şahsında taşıyan, ülkü ve Halid Ziya Uşaklıgil B ngiltere, 1914 te Büyük Harbe şoyümidlerinin canlanmış mümessili olan ve Tefrika edilirken her satırmda kâse dan Surlara kadar birbirinin üzerine II le girmişti: üzerinde gece gündüz titrenerek hayahkâse, bol bol sunulan san'at şarabile o çöküp büsbütün yıkılmak için hafif bir Evvelâ Fransa, sonra Rusya ile gizlimn uzaması için milyonlarca vatandaşın kuyanları esrih eden bu eser kitab ola rüzgâr bekliyen harabeleri gösterir 've ; ce ittifak yapmış; daha önce de Belçika kendi hayatlarını vermeğe hazır oldukları rak ta çıktı. İsmaıl Habib buna «Tuna böyle öne ve geriye bakan iki çeşid göile anlaşmıştı. Ruslarla Fransızlar, İngilbir varlığa karşı suikasd şuurun alamıya dan Batıya» adını korken kitab ken zün arasında onu sıkışmış, ezilmiş, yüterenin kendilerile beraber olduğunu bilicağı, havlasaya sığamıyacak, akla gele di kendisine bir ikinci ad daha eklemiş reğinde demir bir pençe, göğsünde kayorlar ve Almanya ile müttefiklerine karşı mez öyle bir deliliktir ki önünde insan oluyor: cBatıdan doğuya...» Karadeniz barmış bir acı ile İstanbulun önüne kacesur ve pervasız davranıyorlardı. İngiliçin hayretten donmaktan başka birşey Boğazından çıktıktan sonra bu gezinti dar gelmiş buluruz. tere bir taraftan bu hareketile Müttefikçemberi Bükreşi, boydan boya, Tunayı, Bu duygu kitabm genel anlammdan kalmıyor. Budapeşte ile Viyanayı kavrıyarak, çıkar. Sonra kitabm üstünde uçan bir lerini adeta harbe teşvik ve teşçi ediyor, Ve bu delilik ne içindir? Berlinden Parise, umran ve medeniyet hava vardır. bir san'at havası ki bunu diğer taraftan da, bitaraf kalacağmı söyIntikam için mi? Fakat kimden inti dünyasının bu iki rakibine dolanıyor teneffüs ederken sarhoş olmamak müm liyerek Almanyanm cesaretini artınyorkam? Türk ulusundan, Türk ırkından ve cenuba sarkarak Napoliyi, Atinayı i kün değildir. du. Fakat Almanya, Belçikayı çiğneyinmı) Çünkü Atatürk şahsî olmaktan çok çine alıp Çanakkaleye sokuluyor. AnaMuharririn üslubundan bahsetmek ce, tan çıkmıştır. O, içinde Türk ulusunun fartaları öpüp kollarının arasmda sım lâzım mıdır? Türk edebiyatmda başka Ya Belçikayı çiğnemekten vaz gehalini ve istikbalini tasıyan bir sentezdir, sıkı göğsünün üstüne basarak İstanbu örneklerini Cenab Şehabettinle Falih çersin, yahud harbederim, dedi. maddî olmaktan zıyade manevî bir var lun önünde iki Boğazın sularını biribi Rıfkınm verdikleri bu tarzın en seçme Ve böylece Almanlan çok fena bir rine bağlıyor, geniş bir çember... bir eserini bugün bize İsmail Habib hktır. duruma soktu. îsmail Habib koşa koşa ve koşarken vermiş oluyor. Bu sentezden mi intikam alınmak isCenab Şehabettin bir gezmen sıfatile Alman ordusu, milyonluk mevcudlayüreğinde nekadar aşk, düşünce, andaç, teniyor? stek ve hepsmden üstün san'at hazine bize ölmiyecek sahifeler yazdı; bunlara rile, kısmen Belçika içerisinden geçerek Divaneler! Canlı ve yaşıyan manevî fikir ve san'at oyunlanmn en güzelle Fransız sol cenahını saracak surette geniş arlıklara karsı el kaldınlamaz. Kaldınl eri varsa onları ibzalle, .israfla boşal ta bosalta bu çemberden dolaşırken sa rini kucak kucak bosalttı; fakat bun bir sevkülceyş kuşatması yapmak üzere dığı takdirde bütün bir kâinatın tasLn dece bir gezmen değildir. Türk aşkile lar. her parçasında görülür ki, muhar coskunlukları için neîer olabileceğıni sızın tutuşmuş, bir Turan çocuğu, gözîerine ririn özene bezene, araştıra taraştıra, hazırlanmış ve buna başlamıştı. Böyle kocaman bir ordunun Belçkiaya doğru kısa hayaliniz tahayyül bile edemez! her. çarpan manzara ile beyninde bir uzun uğraşmalarla yazılmış şeylerdir; Gönül böyle bir deliliğe bir Türk derin çalkantı uyanan bir düşünce ada bütün mezıyetleri, müstesna vasıflan yollandıktan sonra, bir emirle durması ve saylavınm iştirak etmiş olmasını kabui er mı, günden güne harabisinin altında çö da bundadır ve onun içindir ki bir eşi geri dönmesi askerlik tekniği itibarile immek istemiyor. Çünkü aksini düşünmek küp gidiyor gördüğü Boğaziçinden ge daha meydana gelememiştir. Falih Rıf kânsızdı. Hatta, bu, mümkün olsa bile, yalnız nankörlük ve nimetnaşinashk değil, çerken yüreği burkulduktan sonra um kı ise büsbütün başka. nev'i şahsına Lüksenburg ve Belçikadan geçerek Franmünhasır bir gören ve gösteren san'at sız ordusunu çevirecek ordular geri dö ulus ve memleket kaygu ve endişesmın ran diyarından geçmişin hatıralarım, [eleceğin isteklerini kurcalıja kurcalı kârdır ki san'atinin geçmişte bir aynı nüp, Almanya Fransa hududundan tekv de kalbden tamamen silinmiş olmasmı ya aşıp daha ziyade sızlıyan bir duygu na tesadüf edilememiştir ve muhakkak, kabul etmek lâzım gelır ki hepimiz 'çın sahibi ve hepsinden üstün, taşkm zen gelecekte de tesadüf etmeğe imkân bu rar taarruza geçinciye kadar, Fransızlar Almanlan tepelerlerdi. Almanya, daha silinmez bir leke, çekilmez bir âr ve öl ginliklerini esirgemiyerek saçan bir lunamıyacaktır. harbin başında muhakkak bir mağlubi dürücü bir inkisar olur. san'at yazmamdır. İsmail Habibin üslubu bir yazılmış yetten kurtulmak için, kazanmak ve kayMüsterih olalım! Alınlan ulusa ve beKaradenizi, Romanyayı, Macaristan üsluba benzemiyor gibidir. Eskilerde betmek ihtimalleri mevcud olan bir duşeriyete yüksek hizmetlerle nişanlanmış ve Viyanayı geçerken hep Türk oğlu buna sehli mümteni denirdi. Onun içinolan mümtaz varlıklar ufaktefek ihtiras nun geçmişin tarihine dolanan andaç dir ki Türk edebiyatmda bu da tek bir rumu tercih etti. îngiltere ile harbi göze aldırdı. İngiltere, 1914 temmuzunun son ların ve iradelerin deliliklerinden kolay an yaşıyor; bütün Tuna boyuna onun örnek olarak kalacağa benziyor. ulus acıları bir yaşlı ağac gövdesine yaMuharrir konuşuyor gibidir. Böyle, haftasında, bitaraf kalmıvacağmı ve harlıkla müteessir olmazlar. Çanakkalede s;öğsüne kadar gelmis o pışarak dolana dolana onun etine karı düşünmeden, söyliyeceklerini ilkönce be gireceğini söyleseydi, Büyük Harb ol:an sarmaşık gibidir; belli ki varlığınm tasarlamadan konuşan var mıdır? Bil mazdı. înşiltere, o zaman istediği ve halan kurşunu saatine isabet ettirerek Onu olanca akmtıları Tunanın sularma bu miyorum; fakat her ne olursa olsun ko zırladığı harbe iste böyle eirmisti; hem Türkeli icin saklamıs olan kaderin daha ana bulanan, sanki sarmaşdolaş olan nuşuvor gibidir. Sanki karşısında din de Belçikanm müdafii ve hâmisi şamuzun seneler Türk ırkma karsı yüklnmiş iki sevgili girginliğindedir. leyicilerden toplanmış bir kalabalık piyonu olarak... olduğu misyonu tamamlamak için daima Bunu, duygularmdan okuyuculara bir vardır, o kürsünün üzerindedir; hemen muhafaza ve sıyanet edeceğine inan'mız eyler sezdirmeksizin söylemek istiyor yerinden fırlamış, oraya çıkmış, bize Bu sampiyon, harb sonunda, aslan ve güvenimiz tamdır! anıhrken, her satırmda açıkça görme ;ezmelerini, gördüklerini, duydukları payını da aldı mek mümkün değildir. AHMED AĞAOGLU nı söylüyor; önünde ne bir kâğıd, di Meselâ, Adakaleye bakarken belli ki linde ne bir tutukluk, ne de düşünü İngiltere, 1935 te ayni oyunu tatbik jnu daha yüreğinden gelen bir öpüşle şünde ufak bir sendeleyiş vardır; cümle îelâmlıyor, sadece bir şiir parçası sanı lerini öyle gelişigüzel, hatta teklifsiz ediyor: an satırların altmdan asıl kanıyan bir ce, hatta mübalâtsızlıkla dinliyenle Italya, aşağı yukan, bir yıldanberi, (Baş tarafı birinci sahifede) sevgi beliriyor. Şiirin güzelliğile kamaş rin üzerine atıvor, bunlar biribirine ek Habeşistanı istilâya hazırlanmağa başlamaznunların sorgulan yaptınlmış ve hazırlık tahkıkatına devam edilmiştir. Üç mamış bir duygu bunu hemen buluyor: lenerek renk renk şerbetler gibi biri mıştı. Büyük Harbden sonra, Fransaya Adakale Tunanın en hendeseli birine dolanarak, sanki rakseden be dört gün evvel hâdise hakkında ilk tahkii. Duzgün bir mustatil şeklinde. A yinlerin üzerine sarılıp yumaklanan karşı, daima kendisine dostluk gösteren înzilterederı emin olan Roma, AlmanUai anlmak lüzumu hissedilerek hukuku eserı, âmme davası ıkame edıimş ve evraıt îKin ci sudan fırlamış bir ada yerine suya yaya karşı Fransa ile beraber hareket eet. adeta bir konuşma... Fakat muharci istintak dairesine tevdi edilmiştif. yatırılmış bir tabîo görüyorsun. Çok ye ririn fıtratmda her şeyden üstün bir deceğini vadederek onun da gönlünü etti. Suikasd evrakının tetkıkınde ve hazır, uzununa kesilmiş bir çini gibi. Be san'atkâr hüneri vardır. Bütün haya İtalya hükumeti, Habeşistanı almak arlık tahkıkatının verdıği ilk neticeye göre yaz gövdeli evlerin kırmızı benekli üst tını edebiyatla, belâğat nazariyelerinin zularını büsbütün meydana vurduğu zaUrfa meb'usu Ali Saıbin bu işte met eri çininin işlemeleridir. türlü incelikleri ve dünden bugüne ka man İngiliz politikasının hiç ses çıkar dar bütün edebî mahsullerin tahlilleri madığını görünce, adamakılh, işe gmşti; haldar olduğu görülerek teşriî masuniyecYârindcn ayn düşen ada bayrafcsız arasında geçirmiş bir edib ve muallim Afrikaya askerler göndermeğe, harb hatinin ref'i için Vekâlet nezdinde teşebbüsatta bulunulmuş, ve Vekâletten gelen vatan parçası. Ne yapalım? Artik adm sıfatile muharrir bir marifet adamıdır. zırlıkları yapmağa başladı. Hazırlıklar 1819/10,935 tarihli tezkere mumailey bayrağındır. îki yüz evdeki bin Türk, Kürsünün üzerinde konuşan bu adam epeyce ilerledikten ve Sinyor Musolini hâlâ aralannda bir yabancı yok; biri sadece bir hatib değil, ayni zamanda hin teşriî masuniyetinin refedildiği bildi binken bini bir gibt; lâkin gurbette mil bir hokkabazdır; gömleğinin içinden, artık geri dönemiyecek bir vaziyete girrilmesi üzerine Ali Saib hakkında da ilk let. Hafızalanmız bu adayı Tuna qibi yenlerinin arasından, ceblerinin derin dikten sonradır ki İngiliz aslanı homurtahkıkat icrasına başlanmıştır. Bunun ü kucaklasın. Burast orasıdır. Ağyar v. iğinden. daha doğrusu san'atkâr ruhu danmağa kalkıştı. Homurtu, şimdi, kükzerine müstantik, Ali Saibin ihzannı em nuttuğunu hatırladı, yâr unutacak mı? nun zengin kaynağından renk renk, çe reme halini almıştır. İngiltere, İtalyayı şid çeşid çiçekler çıkarır ve bunları, he da 1914 teki Almanyanın vaziyetine düretmiş ve düremize celbolunarak sorgu Nisyan ki makberlerin en sefilidir.* su yapılan Ali Saib hakkında tevkif müHep böyle, Türklüğün şan, zafer, fe men her cümlesinin dinleyicilere atı şürmege çahşıyor. tih andaçlarile dola dola, şair gezmen ışında, avuc avuc serpiştirir. Bu ko zekkeresi verilmiştir. nuşmanın her parçasında belâğatin büHâdise ilk tahkıkat safhasındadır ve yukanya doğru çıkıyor. € Bizim Budm> Lord Eden geçenlerde Pariste şöyle „ ilk tahkıkat safhası gizli olduğundan bir dediği tepede Muhteşem Süleymanın tün fikir ve lâfız oyunlarını buluruz; demiş: hayalini görüyor, ele geçen hazinenin' jstijueler, mecazlar, telmihler, teşbih şey söylenemez.» « lşin sonuna kadar giimeğe, yani altınları için onun söz'ünü hatırlıyor: j e F ı n u s u s i i e tezadlar, birbirini kovalar; Ali Saibin bir sözü cAhdim olsun ki bu gaza malile kemer' ö y l e k i b i r b e ı a s < a t kitabı yazılacak olsa Musolini düşünciye kadar dayanmağa Dün çıkan refiklerimizden biri Ali Sa ler kurarak İstanbula su getirem.» M u | b ü t ü n s a n > a t ı e r i n örneklerini bol bol karar verdik. Bunun için icab cderse abluka yapmakian dahi çekinmiyeceğiz.'» ibin suikasdcı Yahya ile görüştüğünü ve harrir bunu hatırladıktan sonra ilâve e bu eserde bulmak pek kolaydır. Bu san'at mebzuliyetini bir nakise, Ablukadan maksad, İtalyanlann E Uzeyrin nıçın bu işe karıştığı sualine de: diyor: B <Bizim dört asırlık Kırçeşme suyu daha ziyade mekteb hayatında edebi ritre ve Somali sömürgelerindeki îtalvan « Ne oldum sanki? Sadece meb'us Kâğıdhaneden değil, Budapeşteden ge yat smıfları için bir temrin kabüinden ordusunu Habeşlilere mağlub ettirmek olmakla kaldım. Benim dışanda kalmıs sayacak olanlar vardır. Bunlar her güliyor.» tir. arkadaşlanm var.» Viyanaya kadar çıkıyor. Orada efsa zel şeyde bir söz götürecek kusur bul Cenevrede eski bir Fransız * na7îrüe Cevabını verdiğini yazmaktadır. ne ise hakikat, hakikat ise efsaneye madıkça müsterih olamıyanlardır. Onpek benziyen meşhur Türk deliğinin ların belki hakları olurdu, eğer muhar konuşurken îngiltere Hariciye Nazm Sir yanmda, kabartma, elinde pala kılıcile, rir san'atkâr bu oyunların her birine Samul Hoare da şunlan söylemiş: « Bu dikialörden kuriulmamız elTürk resminin karşısında gene Türkün bir fikir sokmuş olmasaydı, sanki onun serpiştirdiği çiçeklerin içinde birer yaşeref tarihini yaşıyor. zemdir.» kut, zümrüd, elmas saklıdır. Eeser baştan başa böyle Türklüğün Bu diktatör, Sinyor Musolinidir. Velev öyle olmasa bile bir virtuose aşkıle titriyor, çırpınıyor gibidir; bu bir deste kâğıdın üstüne elinizi koyunuz, dan hünerinin her tecellisine bir fırsat Demek ki İngiltere, şimdi de İtalyayı, kaynıyan bir Türk acısımn fıkırdayış bulmaması nasıl beklenebilir? Bir ke Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Ve man üstadmm sade bir musiki ibaresi iki fena şıktan birini tercih gibi belâh larını duyarsınız. Onu Berlinde, Pariste, killiğinden: medeniyetin, san'atin, umranın bu mu ni türlü meharet harikalarile süslemek bir vaziyete sokmak istiyor: Ya harbden, İstanbulda kara humma vak'alaazzam mahşerlerinde de takib ederken ten çekinmesini istiyemeyiz. En doğ yahud da, Sinyor Musoliniden ve faşizra nnın sayısı dikkat nazarmı çeke cek derecede coğaldıŞmdan sayın anlarız ki muharririn gözünde iki has rusu onun marifetine şahid olurken rejiminden vaz geçmek... halkımızın devlet ve belediye mü sa var: Önündeki mamurelere bakan havran olmaktır. İtalya, ikisinden birinden vaz gççmeİsmail Habibin bu kitabı Türk edebi diği takdirde, İngiltere ile boguşmak >stıesseselerinde parasız olarak tatbik gözünün bir de içeriye bakışı var gibiedilen aşıdan istifade etmeleri ve dir ki orada nakşedilmiş levhalan. gö yatı için büyük bir kazancdır ve ona rannda kalacaktır. İtalya, boyun egmezkendilerini aşılatmaları tavsiye orür, ayni zamanda gerilere doğru akıp san'at namına teşekkür etmek bir borc se, İngiltere bu defa da Habeşistanm Σlunur. giden bir bakış ki ona Yedikuleden dur. HAÜD ZlYA UŞAKUGİL tiklâlini ve Milletler Cemiyetinin varhKumkapıya, Halicden Eyübe, Beyazıdğını koruyan bir sampiyon tavrile harbe girecektir ve tabiî 1919 da olduğu gibi \ gene aslan payını alacaktır. İste, dünkü gazetelerde Royter Ajansının bir tebliğile Londranın yarıresmî surette tekzib etmek istediği vaziyet budur. Tunadan Batıya İHEM NALINA MIHINA İngiliz oyunu! Hainler istiçvab ediliyor Aşılanınız ! Şehirde karahumma vak'aları coğaldı Yakalanan kaçakçılar Ankara 19 (A.A.) Geçen iki hafta içinde gümrük muhafaza örgütü, biri ölü, biri ağır yaralı 135 kaçakçı, 1591 kilo gümrük kaçağı, 2595 kilo tekit kaçağı, 2 tüfek, 1 tabanca, 30 mermi, 1400 çakmaktaşı, 1113 defter sigara kâğıdile 28 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: