29 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

CUMHURİYET 29 Nisan 1936 VIYANA DONUŞU Tarihî tefrika: 17 M. TURHAN TAN / / / / / #/ ( Şehlr ve Memleket Haberleri ) Şark Demiryolları Hissedarlar bugün Pariste toplanacaklar Şark Demiryolan. hissedarlan, hüku metimizın şirketin imtiyaz ve işletme vesaitini satın almak hususunda yaptığı teklifi tetkik etmek üzere bugün Pariste topla nacaklardır. Bu toplantıda sadece şirketin satılması veya satılmaması hakkında bir karar verilecektrr. Paristeki toplantının bizim için resmî bir mahiyeti bulunma maktadır. Çünkü hükumetin noktai nazarına göre, Şark Demiryollan şirketinin merkezi İstanbuldadır. Bunun için, Pariste verilecek karan müteakıb İstanbulda şjrket heyeti umumiyesi fevkalâde bir toplantı yapacak ve hükumete resmen verilecek cevab ve satış şeraiti burada tesbit edilecektir. Bu toplantının da gecikmiyeceği umulmaktadır. Şark Demiryolan başmüfettişi Salâ hattin bugün gördüğü lüzum üzerine Trakyaya giderek Edirneye kadar hat üzerinde umumî bir teftiş yapacaktır. Siyasî icmal Almanya ve Avusturya vusturya dahi Almanya gibî kendisine cebren kabul ettirilen sulh muahedesin şimdi kat'î surette yırttı. Geçenlerde parlamentodan alelâcele geçirilen bir kanunla Avusturyada fevkalâde ahvalde halka mecburî hizmet tahmili için hükumete salâhiyet verilmişti. Bu kanun ve ihtiva ettiği mükellefiyet Küçük îtilâf devletleri tarafından Sen Jermen muahedesinin askerî ahkâmına mugayir sayılarak müttehidülmeal birer nota ile Viyana hükumeti protesto edilmis ve icabında lâzım gelen mukabil tedbirlerin alınacağı ihtar edilmişti. Avusturya hükumeti bu notalara cevab vermeğe lüzum görmemekle beraber yeni kanunun sulh muahedesine münafi birşey olmadığı ve mecburî hizmetten mutlaka askerî mükellefiyet manası çıkamıyacağı ve Bulgaristanda çoktanberi mesai mükellefiyeti konulmuş olduğu salâhiyettar makamlar tarafından bildirilmişti. Halbuki şimdi Avusturya hükumeti 1915 doğumlu 50,000 genci askerlık hizmetine çağıran bir emirname neşrederek Almanya gibi ulh muahedesinin askerî ahkâmını feshettiğini bütün dünyaya ilân etti. Sen Jermen muahedesinin Avusturyaya müsaade ettiği 30,000 kişilik ordu mezkur emirname ile 80,000 kişiye çıkarıldı. Ayni zamanda Viyanayı Türklerin muhasarasından kurtaran Prens Öjenin yıldönümü münasebetile Viyanada muaz zam bir askerî geçid ve nümayiş yapıldı. Muahede, Avusturyanm tank ve harb tayyaresi bulundurmasını menetmiş olduğu halde, bu geçid resminde Avusturya, şimdiden kâfi derecede tank ve bomba tayyaresi tedarik etmiş olduğunu âleme nümayişkârane bir tarzda gösterdi. Avusturyada bugün rejim zahirde Hitlerizmin düşmanı geçinmekle beraber her hal ve hareketinde yeni Almanyayı taklid etmekten geri durmuyor. Bunun yeni bir delili de Almanya gibi silâhlan makta olması ve askerî hizmet mükellefiyetini vazetmiş bulunmasıdır. Almanya da işsizlere kış yardımı teşkilâtı yapılmıştı. Avusturya bunu derhal taklid etti. Almanyada anneler günü yapılmıştı. Avusturya da bunu derhal kabul etti. Hatta siyasî maznunlara mahsus kamplar dahi Almanyayı takliden tesis edilmiştir. Fakat, Avusturya şimaldeki büyük komşusunu taklid etmekle beraber, diğer devletler ve bahusus komşuları kendisine karşı pek ileri gidemiyorlar. Çünkü, A vusturyadaki yeni rejim hükumeti Almanya tarafından memleketin yutulmaması için müdafaa tedbirleri alıyorum, diye cevab veriyor. Fakat hakikatte Avusturya bütün ruhile Almanya ile birleşmek yolunu tutmuştur. Son zamanlarda sözile de bunu izhardan geri durmamaktadır. Avusturyada hükumetler ve hatta bugünkü rejim ve hükumet te daima katolik papaz partisine dayanmaktadır. Partinin en büyük naşiri efkân Reichs Post gazetesi Rendeki gayriaskerî mıntakanın Al « man ordusu tarafından işgali üzerine lisanını değiştirdi ve millî sosyalist Almanyanın yaptıklarmı teveccüh ve takdirle karşılamağa başladı. Bu gazetenin neşriyatı Avusturyanm bütün komşularım ve Fransayı endişeye düşürmüştür. Ren mıntakasının işgali, Avusturyada gizli gizli çalışan Nazi yani millî sosyalist partisi teskilâtının fevkalâde faaliyete gelmesine de sebeb olmuştur. Almanya Ren mıntakasını kâfi derecede tahkim edip Fransızlann arkadan Almanyayı sıkıştır masına imkân kalmadıktan sonra Avus turyadaki Alman birliği taraftarlarının daha büyük cesaretle meydana çıkarak mücadele edecekleri muhakkaktır. Avusturyanm her sene yeni efradla kabaracak ordusuna gelince, zahirde bu ordunun ilk vazifesi resmî unvanı (Hıristiyan Al man federasyon devleti» olan Avusturyayı Almanyaya karşı korumak olacaktır. Fakat iki Alman ordusunun birbirlerile çarpışacaklan yerde birleşerek Almanlı ğın düşmanlarile savaş yapmalan ihtimali daha kuvvetlidir. Filvaki eskiden Almanya ve Avusturya orduları birbirlerile harbetmışlerdi. Fakat o zaman Avusturya ordusunun zabitan ve efradının ancak yüzde onu Alman ve kalanı Slav ve diğer yabancı anasırdı. Yeni Avusturya ordusu ise bir miktar Yahudi müstesna olarak kâmilen Alman unsurundan müteşekkildir. Güneş tutulması 935 yılı neşriyatı Padişahların gönülleri bir yandan cennet bahçesine, bir yandan da gökyüzüne benzermiş! Demek ki kendisine bir cinayet teklif yordu. Içtiği andda samimî degildi ve olunuyordu. Gülnuş, biitün kudretine tam sırasında Gülnuşu itham etmekten rağmen, padişahın gözdeleri arasına gi çekinmiyecekti. ren bir kadını yok edemezdi. Böyle bir Lâkin ikisi de memnundu, candan uişi ancak valideler başarabilirdi. yuşmuş görünerek esir hanındaki kız ü Turhan, hiç düşünüp çekinmeden cani zerine konuşuyorlardı. Turhan, bu kızın bir tasavvunı ortaya koyan Gülnuşun bu varlığını kimden öğrendiğini kısaca an cesaretini beğendi ve on kündeden atmayı lattıktan sonra haremağalarmı çağırttı: tasarlıyarak şu cevabı verdi: Sizi dövenleri nasıl cezalandıraca Benim kaynanamı öldürttüğümü ğımızı sonra kararlaştınnz. Şimdi siz baörnek tutup Gülbeyaza da kıymektan çe na anlatın: Satılık kızı gördünüz mü? kinmiyeceğimi sanıyorsun. Lâkin aldamUzun Dilâver cevab verdi: yorsun kızım. Ben o günahı, aslanımın ha Gördük sultanım, gördük. Bir i yatını korumak için işledim. Kösem ölmeçim su. Ulu Tann Öğüp yaratmış, insanseydi biricik oğlum, senin şevketlu efendin lara parmak ısırtmak için yeryüzüne atölecekti. Gülbeyaza niçin kıyayım? mış. Bir boyu var ki serpilmiş gül fida Beni kazanmak için! nım andırıyor. Yanakları bu boyun üs Ben Valide Sultanım, kimsenin tünde iki al gül. Kolların beyazlığım tasevgisini satın almıya tenezzül etmem. rif edemem. Sultanımın halvetindeki gü Gün doğmadan neler doğar sulta müş şamdanlar o kolun yanında kalay nun, yarın sizin yerinize benim geçmiyece kahr. Ya gerdanı?. Sanki mehtabı ha gimi kim bilir? mur yapıp yuğurmuşlar, bir gerdan dö Ya, oğlumun ölümünü, kardeşleri küp bu kıza geçirmişler. Burun ona gönin ölümünü bekliyorsun, öyle mi? re, göz ona göre, ağız ona göre. Hele Allah etmesin, Allah o günleri gülümsemiye görsün. Şevketlu efendimigöstermesin, fakat dünya bu, umulmıyan zin inci tesbihini çürük dişlerden yapılmış sanırsınız. Kızın ağzındaki inciler o şeyler olur. Dilin kurusun hınzır, yüreğimi hop kadar halis, o kadar düzgün. Dedim ya, lattın, bu sözü bir daha ağzına alırsan bir içim su, ancak hünkânmızın ağzına yakışır. kendini yok bil. Gülbeyaz sağken zaten kendimin varlığına inanmıyorum ki... Turhan Sultan, bahsin uzaması ha lınde tasarladığı plânın suya düşeceğini anlıyarak tam bir iş adamı gibi davrandı: Bana, dedi, büyük annelik zevkini sen tattırdın. Aslanıma babalık tadını sen sundun. Onun için gönlünü hoş et mek isterim. Vaktile ben de kıskanclık ateşine yandım, çok üzüntüler çektim. Bunları hatırlayınca da sana acımamak elimden gelmez. Fakat ne dilimi, ne elimi günaha sokamam. Gülbeyazı kendin gider, vebali senin boynuna olsun. Ben yalmz oğlumun yanında seni korurum, işi örtbas ettiririm. Daha fazlası elimden gelmez. Rasadat için şimdiden Geçen sene memleketihazırhklar yapılıyor mizde 1618 eser çıkmıştır Haziranda güneşin tutulacağını ve bu mühim hâdisenin memleketimizden ta mamen ve iyi bir surette görüleceği cihetle birçok ecnebi heyetşinaslann, bu me yanda Fransız ve Rumen alimlerinin memleketimize geleceklerini yazmıştık. Bu arada İngiliz üniversitelerine mensub birçok astronomi profesörleri de heyet halinde gelmek için müracaat et mişlerse de getirecekleri aletlerin güm rükten güçlükle çıkarılacağım düşünerek bundan vazgeçmişlerdir. Ingilizlerin gü neş tutulma hâdısesini bu yüzden Yuna nistandan seyredecekleri söylenmektedir. Bu haber doğru ise alâkadarların derhal işe müdahale ederek İngiliz alimlerinin bu cevvî hâdiseyi Türkiyeden takib etmelerini temin etmeleri ilim namına lâzımdır. Diğer taraftan bizim Üniversite heye timiz de hummalı bir faaliyetle hazırlığa başlamıştır. Bundan evvel güneşin tam tutulması hâdisesi Bilecik civannda Lefkeden seyredilecekti. Çünkü bundan 25 vıl evvel Lefkede bir nirengi noktası tesbit edilmis ve oraya bir işaret taşı konulmuştu. Uç generalden mürekkeb bir heyetimiz bu civarda günlerce araştırma yaptıkları halde bu taşı bulamamışlar dır. Taşın Istiklâl Harbi sıralarında tahrib edildiği neticesine varılarak yeniden bir nirengi noktası tayinine lüzum görülmüs ve güneş tutulması hâdisesinin gene Bilecik civanndan, fakat bu sefer «Kırklartepesi» nden tarassud edılmesi kararlaştınlmıstır. 1935 yılı, memleketimizde yapılan neşriyat bakımından dolgun bir yıl olmuştur. 932 yılında kurulan basma yazı ve resimleri Derleme Direktörlüğü iki cild halinde 1935 yılınm Bibliyografyasını neşretmiştir. Geçen sene memleketimizde 1618 kitab çıkmıştır. 935 yılınm neşriyat sahasma 348 dergi konulmuş ve 118 gazete neş redilmiştir. Geçen sene neşredılen eserlerin başında sosyal eserler gelmektedir. Bunu Türk okuyucularının olgunluu noktasından bir dönüm ve devrim telâkki etmek lâzımdır. Sosyoloji, istatistik teorileri, istatistik, politıka, fırkalar, parlamentolar mevzulan ve müzakeratı, ekonomi, iş, ekonomi teorileri, bankacılık ve kooperatifçilik, finans, gümrük ve inhisar işleri, sosyalizm ve komünizm, hukukî ilimler, hukuk tarihi, ceza hukuku, usul hukuku, idare hukuku, sosyal yardım, kültür ve okul, şirketler ve folklof mevzulan üzerinde yazılan bu eserlerin nekadar satıldığı bilinmemektedir. Sosyal ilimlerde yazılan eserlerden sonra edebî eserler gelmektedir. Geçen sene zarhnda memleketimizde 277 edbî eser çıkmıştır. Sahanm genişliğine göre bunu az addetmek lâzımdır. 935 yılında tatbikî ilimler hakkında 203 eser çıkmıştır. Alâkadarlar bu saha için bunu az görmektedirler. Bundan sonra tarihî mevzular etrafında yazılan eserler gelmektedir ki bir senede adedle ri 96 yı bulmuştur. Daha sonra, nazarî ilimler, filoloji, güzel san'atlar ve felsefî ilimlerde yazılan eserler gelmektedir. Basma yazı ve Derleme Direktörlüğü 934 yılı Bibliyografyasını da hazırlamıştır. Bu Bibliyografya da on güne kadar çıkacaktır. Fakat şimdiden geçen yıllarla bu yıl arasındaki neşriyatta aded itibarile bir fark olmadığı söylenmektedir. Yeni harflerin kullanılmağa başlanılmasından sonra biraz düsen neşriyat ibresi birdenbire yükselmeğe başlamıs ve bu 934 yılı sonuna kadar devam etmiştir. Fakat ; istatistiklere göre son iki yıl içinde yeni bir tevakkuf devresine girilmistir. ŞEHtR t$LERİ Florya plâjları kiraya verildi Floryadaki plâjların kiraya verilmesi için açılan münakasa bitmiştir. Münakasada Sularyom plâj 5,555 liraya Küçük plâj 4,000 liraya, Havuzlubahçe 400 liraya kiraya verilmiştir. Henüz kiraya verilmiyen bir tek Haylayf plâj kalmıştır. Bu plâj için de birçok tahbler vardır. \ akında bu plâj da kiraya verilecektir. Bu da bana yeter sultanım. Yalmz Gülbeyazı giderirsem şevketlu efendimin gazabına uğramaktan beni koruyacağı nıza and için. Oğlumun, torunlarımın hayrini görmiyeyim, seni incittirirsem. Nasıl memnun oldun mu? Bir gününüz bin olsun efem. Ca nıma can kattınız, derdime derman verdiniz. Şimdi esir hanındaki kızı getirte bilirsiniz. Turhan Sultan dudaklarını büktü: Bunun için, dedi, senden izin mi alacaktım haspa. Oğlumu eğlendirmek için bir değil, bin kız getiririm. Evet, getirirsiniz ve getiriyorsunuz da. Fakat benim de hakkım var. Gül beyazın uğruna ben o haktan vazgeçi yorum. Bu da az birşey değildir sulta nım. Gülnuş, kaynanasının isabetle tahmin ettiği gibi, yeni gelecek halayığın kendi sini rr.ağlub edemiyeceğini umarak en azılı rakibi olan Gülbeyazı gidermeğe yol bulmak suretile bu işten büyük bir kazanc elde etmek istiyordu. Turhan Sultan ise ona karşı yeni ve kudretli bir rakibe çıkarırken sarayda gürültü çık mamasını, kendine hücumlar yapılmamasını temin için bu cani tasavvura muvafakat etmekle beraber Gülbeyazın herhangi bir suretle giderilmesi halinde ilk yordu. davacı olmak hakkım kendine alıkoyu Taahhüdlere yapılacak Turhan Sultanm gözleri sevinc içinde parlayıp dururken Rebia Gülnuş ta kıstediyeler kanclık hafakanlan geçiriyordu, için için Müteahhidlere yapılan tediyelerin, MÜTEFERRtK kıvranıyordu. Haremağasınm son sözu hizmet erbabma yapılan tediyeler mahiDahiliye Vekili geldi üzerine güzel Haseki dayanamadı: yetinde olmadığı, binaenaleyh bu gibi teDahiliye Vekili Şükrü Kaya dünkü Ağa, dedi, şevketlu efendimizin diyelerden hava kuvvetlerine yardım vermubarek bası icin doğru söyle: Bu kız gisinin kesilmemesi hakkındaki tamim, trenle Ankaradan şehrimize gelmiş, is dün, bütün Belediye şubelerine tebliğ e tasyonda Vali, Vali muavini, Belediye benden de güzel mi? reis muavini. ve Polis Müdür vekili ta Uzun Dilâver, endişeli bir mülâhaza dilmiştir. rafmdan karşılanmıştır. Şükrü Kaya şehsaniyesi geçirdikten sonra bir tekerleme Tophane sırtlannda inşaata rimizde üç dört gün kalacaktır. ile işin içinden çıkmak istedi: müsaade yok Profesör Afet geldi Gönül kimi severse güzel odur sulTophane sırtlannda yeniden bina inTürk Tarihi Tetkik Cemiyeti ikinci tanım. Velinimet efendimiz sizi beğeni şası Belediyece menedilmişti. Halbuki reisi profesör Afet dünkü trenle Ankayor, üzerinize toz kondurmak istemiyor. son zamanlarda bazı arsa sahibleri radan şehrimize gelmiş ve Haydarpaşa Ya bu kızı benden üstün tutarsa? her nasılsa bina inşası ruhsatiyesi elde ıstasyonunda istıkbal edılmiştir. Profesör Ummam sultanım. Çünkü siz, ilk ederek burada inşaat için hazırlanmağa Afet ikinci konferansmı vermek üzere başlamışlardır. Bu gibi kimselerin elle Parise gidecektir. gözağrısısınız, unutulamazsmız. rindeki ruhsatiyeler geri alınmıştır. Turhan Sultan araya girdi: Riyaseticumhur Başkâtibi Bizim vazifemiz aslanımı eğlen Sayfiye mahallerindeki şehrimizde dirmektir. Bir gülle yaz geçmez, bir yıldükkânlar Riyaseticumhur Başkâtibi Hasan Rıdızla gök bezenmez. Padişahların gö Adalarla Boğazın bazı semtleri hafta za dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. nülleri bir yandan cennet bahçesine, bir tatili kanunile saat yedide kapatılması Maraş Emniyet müdürlüğü yandan gökyüzüne benzer. O bahçede tasrıh edilen dükkânların saat dokuza Maraş vilâyetindeki emniyet memur her çeşid çiçek, o gökyüzünde binbir çekadar açık bırakılmasma müsaade iste luğu kaldırılarak burada yeniden birinci şid yıldız bulunur. Esir hanındaki kız da mektedirler. Belediye bunların mürcaat sınıf emniyet müdürlüğü ihdas edilmiştir. mademki güzeldir, aslanımın gönlünde lerini tetkik ederek muvafık görmüştür. Maraş emniyet memuru Sami İstan yer almalıdır, açılıp parlamalıdır. Şimdi Badema, Adalar, Büyükdere, Sarıyer bul emniyet müdürlüğü kadrosuna geçi siz, Kızlarağasma gidin. Benim tarafımgibi sayfiye mahallerindeki dükkânlar, rilmiştir. dan söyleyin, hemen adam yollasın, o bir gece saat dokuza kadar açık kalabile îstanbul Emniyet Müdürü Salih Aviçim suyu saraya getirtsin. Seninle Beşir, ceklerdir. rupa seyahatinden döndükten sonra şehhakaret gördüğünüz, dayak yediğiniz için rimiz emniyet müdürlüğü kadrosunda baBugün seyyah gelecek artık oraya gidemezsiniz, bu işi başka bizı değişiklikler yapılması ihtimali vardır. ri görmelidir. Yarın Alman bandıralı Nilvoke va Ve elile kölelere kapıyı gösterirken î purile şehrimize 200 kadar seyyah gele Yolcu salonu için el arabaları Sırt hamallığının yapılmaması hakkıncektir. Seyyahlar, İstanbulda Topkapı lâve etti: sarayını, camileri ve müzeleri gezecek daki Dahiliye Vekâletinin karan üzeri Bir saraylı sövmeği, dövmeği, ölne, gümrük Galata yolcu salonu hamaldürmeği bilmelidir amma sövülmeği, dö ler ve akşam ayni vapurla döneceklerdir. lan için şimdilik beş el arabası sipariş evülmeği, öldürülmeği öğrenmemelidir. Mütaahhidlerin aldığı avanslar decektir. Hamallar vapurdan naklede Siz, taşra halkınm tepesine basarak yü Belediye, herhangi husus için olursa cekleri eşyayı dört tekerlekli lâstikli el rüyecek yerde iki baldırıçıplağın tepe olsun, mütemedlerin aldıkları avansların arabalarile yolcuların otomobillerine kanize davul çalmasına razı olmuşsunuz. iki ay içinde ya nakden veyahud senedle dar götüreceklerdir. Arabların ön ve arAslanıma söyleyip onlara siyaset ettire ödemlerini, muhasebei umumiye kanunu ka tarafları kapalı, yanlan açık olacak ceğim. Fakat siz de yüzer kamçı yiye ve Belediye muhasebe usul ve nizamna ve altı valiz alabilecek büyüklükte ola ceksiniz. Haydi defolun. mesi iktızasından olduğunu gözönünde caktır. Beşirle Dilâver, görücülüğünü yap tutarak bu avansların 25 mayısa kadar tıklan kız yüzünden büyük ikramlara ödenmesini, aksi takdirde alâkadar mu ermek hulyasını taşıyorlardı ve bu hulya, temedlerin zimmettar addedileceğini bügördükleri hakaretm merhemi olup gidi tün Belediye şubelerine bildirmiştir. [Arkası var] VÎLÂYETTE 1 mayıs tatili 1 mayıs bahar bayramı dolayısile cuma günü resmî ve hususî dairelerle mektebler tatil yapacaklardır. Bir gazete cuma günü hafta tatili kanununa tevfikan müessesatın tatil edıle ceğini ve dükkânların kapanacağını yazmış ise de bu, doğru değildir. Yalnız resmî daireler kapanacak, dükkânlar açık kalacaktır. Memurların devam saatleri Önümüzdeki cumartesi gününden itibaren resmî dairelerde mesai saatleri değişecektir. Memurlar sabahları 8,5 ta gelecek 12 den 13 e kadar öğle tatili yapacak 17,5 ta mesailerini bitireceklerdir. Tütiin Limited şirketi kuruluyor Tütünlerimizin haricde satışını temin için Ziraat, İş Bankalarile İnhisar Ida resinden mürekkeb bir limited şirket kurulmaktadır. înhisarlar Vekâleti bu şir ketin tesçili ile meşguldür. Şirket yakında faaliyete geçecektir. Belçikalılarla yeni bir tütün satış mukavelesi için hazırlıklara başlanmıştır. Kıymetli edib Sami Paşazade Sezai dün defnedildi Belediye reis muavini mezun Belediye reis muavinlerinden Nuriye, rahatsızlığının tedavisi için üç ay mezu niyet verilmiştir. Halkevinde çocuklar arasında yapılan müsabaka Samatyahların bir müracaati Samatya sakinlerinden bir kısmı Belediyeye müracaat ederek mahallelerinde açık bulunan bir lâğımın, yambaşındaki çeşme sularına karıştığını bildirmişler, umumî sağlık namına bu lâğımın biran evvel kapatılmasını istemişlerdir. ECNEBİ MEHAFİLDE Yeni Fransız sefiri Büyük edib Sami Paşazade Sezainin cenazesi dün Mühürdardaki evinden merasimle kaldırılmıştır. Cenaze merasimi ne birçok tanınmış kimselerden başka Tıb Fakültesi namına doçent Sadi, Boğaziçi Mm. Malater Seliye Ankaraya lisesi müdürü Hıfzı Tevfik, Salih Zeki, Şükufe Nihal, Edebiyat Fakültesi tale gitti. Hükumetimizin misafiri bulunan Ma besinden bir kısmı ile Vefa lisesi son sınıf talebeleri ve gazeteciler iştirak etmişdam Malater Saliye dün akşamki eks lerdir. presle Ankaraya gitmiştir. Kıymetli edibin cenazesi, namazı kı Belçika sefiri geldi lınmak üzere Kadıköy caddesinden Os Mezunen Avrupada bulunan Belçika sefiri M. de Raymond dün sabah İstan manağa camisine götürülürken caddedeki V»ı";tı"r» «liîuLSnlar v » tnaCTa^alar Irenenk • bula dönmüştür. Fransanm Ankara büyük elçiliğine tayin edilen M. Ponso mayısın ilk haftasında Istanbula gelecektir. Pariste bulunan Fransanm Suriye fevkalâde komiseri Kont Martel de yeni sefirle beraber îstanbula gelerek, Toros ekspresile Suriyeye gidecektir. Merhumun cenazesi, sevdiklerinin kollart üzerinde taşınıyor lerini indirmek suretile son hürmet vazifesini yapmışlardır. Merhumun tabutu genclerin elleri ü zerinde Kadıköy iskelesine götürülmüş ve oradan Şirketihayriyenin 56 numaralı vapurile Kandilliye naklolunmuştur. Tabut burada da eller üzerinde Göksuya kadar taşınmış ve vasiyeti üzerine orada medfun bulunan yeğeni Iclâlin yanına gömülmüştür. Merhumun mezarına Vali Ustünda ğın, Halk Partisinin, İstanbuldaki Halkevlerinin ve Kömür îşleri şirketinin gönderdiği çelenkler konmujtur. Muharrem Feyzi Togay Nüfhası 5 Kuniftnr İTurkiye Hariç Mtisabakaya iştirak eden yavrular Dün Çocuk Haftasınm altıncı günü îlîi. Istanbulun muhtelif mekteblerinde talebelere müsamereler verihniştir. Emi nönü Halkevinde güzel okuma müsabakası yapıinıi}, bu müsabakaya Eminönü mınt&kasmda bulunan bütün mektebler tfttrak etmişlerdir. Müsabakaya iştirak eden 34 yavru üç kişüik hakem huzurunda teker teker manzume okumuşlardır. Neticede biriniiliği birinci mektebden Salâhaddin, ikinciliği beşinci mektebden Müfide, üçüncülüğü de onuncu mektebten Perran kazanmıştır. Müsabakada kazananlara ve diğer manzume okuyan yavrulara muhtelif hediyeler dağıtılmıştır. şeraiti» ^° Senelik 1400 Kr Altı aylık 750 Ûç ayhk 400 Bir ayhk 150 W» 1700 Kr. t4S0 800 yokhır