15 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 15 Haziran 1936 VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 63 / // // //i ( Şehlr ve Memleket Haberleri Devamlı yağmurlar Gene o mesele Ankara ekspresi Dün, yağan yağmur bir Afişaj işi daha yüksek IstanbulAnkara yolculuçok zararlara sebeb oldu makamlarca tahkik ğu 11 saatte yapılabilecek edilecek Devlet Demiryollan Umum Müdürü Bu sene ilkbaharda başlıyan yağmurlar yaz geldiği halde hâlâ devam et mektedir. Hele son bir hafta içinde yağmursuz bir gün geçmemiştir. Dün de sabah saat dokuzdan 12 ye kadar bardaktan boşanırcasına yağmur yağmıştır. Yaşlılar uzun yıllardanberi bu kadar kararsız havalar görülrrediğini söyle mektedirler. Havalann ancak güneş tu tulmasmdan sonra düzelebileceği hak kındaki iddiaların hiçbir ilmî esasa isti nad etmediği söylenmektedir. Rasadha nenin tahminine göre yağışh havalar daha birkaç gün devam edecektir. Dün, eski haziran girdiği için hava işlerinde tecrübe sahibi olanlar artık yağmurla rın devam etmiyeceğini söylemektedirler. Dün sabahki sağanaklarda sokaklar daki su menfezle.ri çabucak tıkandığı için birçok caddeleri sel basmıştır. Bu arada Yemiş sokaklarını da su basmış ve bu ralar geçilmez bir hale gelmiştir. Yağmurlardan toprak mahsulleri de zarar görmektedir. Bilhassa dünkü yağmurlar çilekleri mahvetmiştir. Afişaj meselesi hakkında Belediyece yapılan tahkikatın verdiği ilk netice üzerine Vali Muhiddin Ustündağ beyanatta bulunmuştu. Bu beyanat üzerine biz, meselenin daha yüksek makamlar tarafından bir daha tetkikinin hakikatin meydana çıkması bakımından doğru olacağını ileri sürmüştük. Memnuniyetle öğrendik ki, Belediye de ayni neticeye varmış ve yeniden tahkikat açılmasını yüksek makamlardan istemiştir. Belediye reis muavini Ekrem bu hususta bir akşam gazetesine şu beyanatta bulunmuştur: « Gazetelerin neşriyatı, Muhiddin Üstündağın beyanatile hakikat arasında zıddiyet olduğu mekezindedir. Bu, bir iddiadır. Bu iddia nazarı dikkate alınmış, yeni tahkikat açılması için daha yüksek makamlara müracaat edilmiştir.» Ali Rıza Esen Ankaradan şehrimize gelmiştir. Umum Müdür Haydarpaşadaki Devlet Demiryollan ve limanları muamelât ve tesisatını gözden geçirecek ve bir kaç gün sonra Ankaraya dönecektir. Devlet Demiryollan ücret tarifelerinin asgarî şeklini bulmuş olan bugünkü hadden daha fazla inmesine imkân görülmemekle beraber halka daha fazla kolaylıklar gösterilmesi için tetkikat yapılmakta dır. Siyasî icmal İngiltere ve Milletler Cemiyetinin ıslahı illetler Cemiyeti meclislerinin toplanarak cihan sulhunu alâkadar edecek mühim kararlar vermeleri zamanı yaklaştıkça İngiltere devlet adamları bu devletin yeni dış politikasmı tayin işile daha ziyade meşgul oluyorlar. İngiltere Dış Bakanı kendi intihab dairesinde ahiren söylediği nutukta yeni haricî siyaset hakkında neler düşündüğünü anlatmıştı. Mumaileyhten sonra yeni Bahriye Nazm Sir Horla Maliye Nazm Mister Nevil Çemberlayn İngiltere devletinin yeni politikasına aid düşüncelerini bildirdiler. Bunlardan bilhassa Maliye Nazınnm sözleri yalnız Ingilterede değil, bütün Ingiliz împaratorluğunda ve Avrupada fevkalâde nazan dikkati celbetti. Bu sözlerin ehemmiyeti söyliyen şahsiyetin yüksek mevkiile bir kat daha arttı. Çünkü müstakbel Ingiliz Başvekili, bu zattır. Mister Baldvin nihayet yeni Kralın tetevvüc merasimine kadar mevkiini muhafaza edecektir. İngiliz kabinesinde, îngiliz politikasının sıklet merkezi bütün dünyaya yayılan İngiliz İmparatorluğu camiası olmasını ve garbî Avrupa müstesna Avrupanm diğer taraflan için îngilterenin bir taahhüdde bulunmamasını Ingilterenin Almanya ve Italya ile husumet halinde bulunmamasını istıyen grupun manevî lideri Mister Nevil Çemberlayndır. İngiliz Maliye Nazm nutkunda Italyaya karşı mevcud zecrî tedbirlerin devam ermesini ve hatta şiddetlendirilmesini istiyen Milletler Cemiyetine muzaherete mahsus îngiliz cemiyetleri birliğinde nutuk irad eden Lord Cecilin sözlerine işaret ederek böyle bir tasavvurun deliliğin son derecesi olacağını söylemiştir. Mumaileyh, Mister Eden gibi Milletler Cemiyetini ıslah zarurî olduğunu kaydederken coğrafî vaziyetleri itibarile devletlerin kendi aralarında hususî misaklar akdetmek suretile bu müesseseyi kuvvetlendir « meleri lâzım geldiğini beyan etmiş ve Ingiltrenin bütün dünyada şeref ve itibanni müdafaa için silâhlannı artırması zarurî olduğunu da ilâve etmiştir. Milletler Cemiyetinin ıslahı için Ingilterede teşkil edilen komitenin hazırlamakta olduğu plânda dahi bundan sonra zecrî tedbirlerden askerî mahiyette bulunanların yalnız tecavüz meselesinde hayatî alâka ve menfaati olanlar tarafından ittihaz ve tatbikı düşünülmüştür. ingiliz kabinesi tarafından tasvib edildiği takdirde Milletler Cemiyeti meclislerine arzedilecek olan bu plâna göre meselâ Orta Avrupada bir devlet komşusuna taarruz edecek olursa mütecavize karşı yalnız Orta Avrupa devletleri askerî mahiyette tedbirler alacaklardır. Diğer devletler * den malî îve iktısadî tedbirlerden başka birşey istenilemiyecektir. İngiltere devlet adamlannm ileri sürdükleri mevziî emniyet misaklan akdi ve zecrî tedbirlerden şiddetli ve tehlikeli olanların yalnız mevziî devletler tarafın • dan tatbikı fıkri yeni birşey değildir. îtalyaya karşı alınan malî ve iktısadî tedbirler kâfi gelmedikten sonra İngiltere, askerî tedbirleri dahi almağa lüzum görmüştü. Fakat, bu hususta bütün dünya devletlerini arkasından sürükliyemiyeceğini anladığından Akdeniz devletlerini askerî tedbirlere iştirake davet etmişti. İngilterenin bu teşebbüsü Akdenizde mevziî bir misaka muadildir. Şimdi bu esas bütün Avrupaya ve dünyaya teşmil edilmek isteniliyor. M. TURHAN TAN Uzun maceralardan sonra Kara Mehmed, Kırım Hanı Selimgiraym r^vetini kabul ederek şerefli bir konuk sıfatile Kırıma geldi lyi bir tedavi, bünyenin de yardımı ile müsbet netice vermekte gecikmedi, Ka ra Mehmed ölüm tehlikesini atlattı, a yağa kalktı, gezinmeğe başladı. Bender liler şimdi onu yağla balla beslemeğe, kuvvetlendirmeğe çahşıyorlardı. O sevimli ehramm zayıf ve lâgar görünmesi hepsinin gücüne gidiyor gibiydi. Nihayet bu anza da giderildi, ölümü yenen Sipahi dennansızlığı da mağlub etti, ata bi nip cirid oynamağa ve gösterdiği yaman hünerlerle Benderlileri hayretten hayrete düşürmeğe koyuldu. Fakat onun gözü ve kulağı hep gerilerdeydi. Hastalığı sırasında Lehlilerle savaşın devam ettiğini haber almıstı, ata binmek kudretini elde ettiğini günlerde bir Türk ordusunun Leh ülkesinde dolaşarak birçok yerlerin altmı üstüne getirdiğini duydu, daussılamsı bir iştiyakla rahatsızlanmağa başladı. Gözünde gene kaleler, metrisler, boğaz boğaza gelmiş alaylar dolaşıyordu ve burnuna hep kan ve barut kokusu çarpıyordu. Ayni zamanda oğlunu da özlüyordu. Hayli büyümüş olması lâzım gelen kü çük Kara Mehmed acaba ne yapıyordu, ata binmeği, kılıç kuşanmayı öğrenmiş miydi? Babasını anıyor muydu?. Bunlan düşündükce gözündeki harb sahneleri siliniyor ve yerine babasını bulmak için bosluklara doğru kollarını açan bir çocuk hayali geliyordu. Kara Mehmed, ruhunu ve iradesini ayrı istikametlere çeken bu iki iştiyak arasında bocalarken Bender muhafızına Kırım Hanı Selimgiraydan bir mektub geldi. Han, Kara Mehmedin Hotinden yüzerek Bendere geldiğini, uzun bir hastalıktan sonra iyileştiğini haber aldığından bahsederek onun şerefli bir konuk olarak Kırıma gelmesini rica ediyordu. O sırada Kırım, daimî bir harb karargâhı gibiydi, bütün Kırımlılar fasılasız seferber halinde bulunuyordu.. Bundan ötürü Kara Mehmed uysallık gösterdi, yapılan daveti tereddütsüz kabul etti, oğluna pek mütehassir olmakla beraber Halebe gitmeği göze alamıyordu. Çünkü orada savaş yaktu, beriye, Leh sınırına gitmek için de tam bir istek duymuyordu. Zi ra Hotinde yapılan katmerli ihanetlerden içine bulantı gelmişti. Kendini ruhî kararsızhğa düşüren harb iştiyakını ise Kınm seyahati bol bol tatmin edebilirdi. Bu düşünce ile Benderden ayrıldı, Kırıma gidip Selimgirayla buluştu. Han, Lemberge hücum meselesinde şahsını tanıyıp candan takdir ettiği yiğit Sipahiyi bir Mirza, bir Prens gibi kabul etti, kucaklayıp öptü, yanmda yer verdi: Abe Kara Mehmed, dedi, sen Hotinde neler yapmışsın? Bilmiyorum ne yaptığımı devlet lum. Adıma kir mi sürüyorlar yoksa? Yok canım, o haltı kimse edemez. Bize gelen haberler, senin Kolçiskiye yaman bir oyun düzdüğünü bildiriyor. Herifi akağası yapıp bırakmışsın, koca Leh ordusunu tekmeleyip savuşmuşsun. Benim casuslanm sık sık gidip gelirler. Onlardan bu işleri duydum, gururlandım. Sonra Benderde bulunduğunu işitince kâğıd yollayıp seni çağırdım. Çünkü alnmı öpmek istiyordum. Kara Mehmed, işin can alacak noktasmı eşelemek istedi, sordu: Kolçiski dediğin bizim Abdül gidisi olacak. Mel'un ölmemiş mi henüz? Yaşıyor amma Karakovide oturamamış, Alaman iline savuşmuş! İlâ cehenneme zümera! Kara Mehmed bu suretle misafir ol duğu Kırım saraymda üç yıl kaldı, Han^ad 'crle birçok akınlara iştirak etti, hatta Selimgiraym Avcı Mehmed tarafın yetiştirmekle meşguldür; hâlâ Çarın tefiri cebinde yüz bin Türk çocuğu nun hanına gîrecek bir nota ile Babı Sadaretin merdivenlerini çıkar gibi dir; bütün bir tarihin üstüne tam bir isabetle inerek onu tuzla buz eden inkılâb yıldırımı, hatıralarından gelen nefreti büsbütün alevlendirmiştir. , Fakat bir de bugünkü Babıâlinin aefaleti vardır. Onu yokuşçt ilk adı • mtnızı basar basmaz gormeğe başlartıntz: Kaldırımlartnda insan ayağı, çamur, köpek tersi Ve kitab ayni hi zadadır. Kitab, evet, yere yatarak müşteri bekler. Sonra bütün yokuş bir Mahmudpaşa çarşısıdır. tÇocuk • ları sevindiriyor!» diye burnunuza uzattlan topaç, yahut «Çoban Mehmed bile koparamadıH diye hayktran satıcının havada salladığı lâstik çorab bağı, tıraş bıçağı, endam aynast, kokulu sabun, yangından çıkma ucuz delikli fanilâ hep bu yokuşta alışveriş bereketi arar. dan gelen emre uyup Çerin kalesi üze rine hareket sırasında da gene Kırımda kaldı. Çünkü menkıbeleri kutsî birer ilâhi gibi bütün Türk yurdunda terennüm olunan eski akıncılann izinde yürüdü ğünü zannederek bu yeni hayattan son derece hazzalıyordu. Osmanlılar arasında artık akıncı alayları yoktu ve akıncılar bir tarih hatırası olmuşlardı. Fakat Kırımda o ruh henüz yaşıyordu, boyuna akın yapılıyordu, Kara Mehmed geçmiş asırların haşmetine kavuşmuş olmak zevkile o akınlara karışıp gidiyordu. Artık oğlunu düşünüyordu, ne kale savaşını. Gün doğarken Bahçesaraydan kalkıp gün batmadan kırk beş saatKk yol aşmak, rüzgârları geride bırakarak rü yalara yakışan bir hızla düşman memle ketlerini dolaşmak ve tek atla yola çıkıp bir ayda ucsuz bucaksız yerleri gezerek yük dolu elli atla geri dönmek onu humarı olmıyan mübarek bir sarhoşluk içine atmıştı. En hoşuna giden nokta, mesafe mefhumunu unutmak ve bütün düşman başlarını, adeta kmsız taşınılan palalar önünde iğilir görmekti. Akıncılar, nereye uğrarlarsa, mutlaka gökten yere inmiş atlı ve palalı bir kasırga gibi haşyetle karşılanıyordu. Onlara el kaldırmak, karşı durmak kimsenin akhna gelmiyordu. Bu hal, her akıncı gibi Kara Mehmede de biraz fırtına vekarı getirmişti ve bu vekarı bırakmak istemiyordu. Lâkin Kazan Hatmanı ve Osmanlı ların uşağı Doreşengonun velinimeti Türklere ansızın ihanet ederek Cehryn kalesini Rus çarına teslım etmesi yüzünden açılan savaşa iştirak etmiş olan Selimgiray Hanın muvaffakıyetsizlığe uğraması ve bu sebeble azlolunarak mahpese atılması üzerine akıncılık zevkine veda eylemek ıztırarında kaldı. Selim giray Han bu felâkete hedef olduktan sonra onun Kırımda kalması doğru değildi. Bu sebeble ve Hanlığa getirilen Muradgiray Sultanm Çerine hareket etmesinden de istifade ederek Kırımdan ayrıldı, Ukraynaya doğru yola çıktı. Cehryn o sırada Ukraynanın merkeziydi, Türk hakimiyeti altında blunuyordu, Moskova çarının bir ihaneti fırsat bilerek o eşhre el koyması Lehlerle henüz yan barışık, yarı muhasım vaziyette bulunan Babıâliyi yeni bir sefer açmağa mecbur etmişti. Kırım Hanı işte bu sefere iştirak ediyordu, Kara Mehmedi de beraber götürüyordu. Avcı Mehmed, bütün muharebelerde yaptığı gibi gene gerideydi, Silistirede kalmıştı. Sadırazam Kara Mustafa Paşa serdar sıfatile harbi idare ediyordu ve Cerini muhasara altına almış bulunuyordu. Kara Mehmed, Türklerin lâğım kazarak hücuma yol açmak için çalıştıklan bir sırada karargâha ulaştı ve vazife istemek üzere ayağının tozıle Kara Mustafa Paşanın huzuruna çıktı. Çanakkalede Venedik Amiral gemisine yapıştırdığı gülle gibi onun da adı dillerde gezdiği ve hele Hotinden Turlaya atılarak savuşması bir destan gibi söylenip durduğu için Sadırazam, büyük bir sevinc göstererek kendini kabul etti, öpmesi için elini uzatmakla beraber iltifata girişti: ŞEHİR tŞLERÎ Pazar ruhsatiyeleri Pazar tatili ruhsatiye harcından do ğan vaziyetlerin Daimî encümen tara Tayyare seferleri tarifesi fından tetkikine başlanmıştır. Bu meselenin encümen tarafından halledilebilecek değişiyor Devlet Hava Yolları idaresi yaz mev mahiyette olduğu anlaşılırsa tashihi yosimi dolayısile tayyare seferleri tarifesini luna gidilecek, aksi halde iş Meclise değiştirecektir. Bu değişikliğe göre An sevkedılecektir. kara tayyaresi sabah 7,30 da îstanbul Caddelerdeki geçid yerleri dan ve akşam 18 de Ankaradan kalkaBüyük caddelerde halkın yaya kal caktır. Cumartesi ve pazar günleri Istan dırımlardan karşıdan karşıya geçeceği bul ve Ankaradan karşılıklı ayrı seferler yerleri tayin için bir tecrübe olmak üzere yapılacaktır. Bu seferler cumartesi günü Karaköyde bir geçid yeri tesbit edilerek saat 14 te ve pazar günü de 17,30 da buraya çiviler çakılmıştı. Bu tecrübe iyi yapılacaktır. netice vermediğinden geçid yerlerine çivi Hava Yollan için sipariş edilen lüks çakılmasmdan sarfmazar edilmiştir. Çünotokar geldikten sönra yolcular bulun kü çiviler bizim esmer olan kaldmmlanmızla ayni renkte olduğundan görünmeduklan yerlerden ahnacaktır. leri mümkün olamamaktadır. Geçid yerlerine çivi yerine renkli taş Ziraat Vekili dün Ankaradan şehri veya asfalt döşenmesi düşünülmektedir. mize gelmiştir. Vekil, tedavi edilmek üRenkli taşlar karardığından asfalt daha zere birkaç güne kadar Avrupaya gide muvafık görülmektedir. cektir. Şehrimizin büyük caddelerinde Galatasaray mezunlarııuj* yakın geçid yeri tesbit edilmiştir. 250 ye MÜTEFERRÎK Idarenin yeni yaptırdığı hatlar her tarafta süratle ilerlemektedir. Bilhassa Afyon Antalya hattının Karakuyu Burdur şebekesinin Burdura varmasına 20 kilometroluk bir kısım kalmıştır. Ankara Istanbul yolunun 11 saate indinlmesi için verilen kararın tatbkatına geçilmezden evvel idare bir fen heyetine hattın kabiliyetini son bir defa daha tetkiL ettirmiştir. Heyet, on gün hattı parça parça tetkik etmiş ve neticede seferlerin bu kadar süratli yapılmasına engel olacak en küçük bir mahzur görmemiştir. Ankara Istanbul ekspresi için Krup fabrikasında yaptırılan yeni lokomotiflerden ikisile on vagon bugünlerde Sirkeciye gelecektir. Bu lokomotifler saatte devamlı surette 90 kilometro yapacak kabiliyette bulunmaktadırlar. HALKEVİNDE Halkevleri de izci teşkilâtı yapacak Bizde izcilik yalnız lise ve ortamek tebler talebelerine münhasır kalan ve Kültür Bakanlığının elile idare edilen resmî bir teşkilât halinde bulunmakta dır. Bilhassa genclik için çok faydalı olan bu teşkilâtın daha genişletilmesi maksa dile Halkevlerinin de izci teşkilâtı kur masına karar verilmiştir. Evlerin izci teşkilâtına ortamektebleri bitirmiş gencler ahnacaktır. Eminönü Halkevi bu yolda ilk adımı atmış ve 500 kişilik bir izci teşkilâtı kurmağa başlamıştır, Ziraat Vekili geldi müsameresi Gel bakalım yiğit Sipahi. geldin ve inşallah uğur getirdin. Kara Mehmed, Sadırazamm elini öpüp geri çekilirken gözü otağ içinde sıralanıp oturan vezirlere kaydı ve birden afalladı. Haleb Valisi olan adaşı da oradaydı ve geniş bir tebessümle kendini süzüyordu. [Arkasz varl Uzun müddet Tevfiği arıyan zabıta Taklid giimüş paralar Bulga suçluyu bulamayınca muhakemesi gıya ben görülmüş ve beş seneye mahkum e ristanda mı yapılıyor? dilmiştir. Fakat, aradan sekiz sene geç Son günlerde piyasada tesadüf edilen tikten sonra Tevfik Istanbul civarındaki taklid gümüş paraların Bulgaristanda bir yol inşaatında amelelik yaparken jan şebeke tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. darmalar tarafından yakalanmıştır. Bu kalp paralardan bir kısmı nasılsa memlekete girmiş ve muhtelif yerlerden piyasaya sürülmüştür. Taklid gümüş paralann asıllarile tefrikı pek kolaylıkla kabil olmaktadır. Bankalara gelecek takHoş lid gümüş paraların tutulması bildiril miştir. Bu sene Galatasaray Lisesinden me zun olan talebe bir veda müsameresi vermişlerdir. Müsamereye İstiklâl marşile başlanmış, bundan sonra talebenin fransızcadan tercüme ettikleri Oğlu komedisi muvaffakiyetle temsil edilmiştir. Rol alan gencler arasında bflhassa Galatasaray sahnesinin yıldızı Muhiddin Haydar çok muvaffak olmuş, kendisi oyun esnasında ve oyundan sonra uzun uzun alkışlanmıştır. 'Güzinle Melih te rollerinde muvaffak olarak seyirciler tarafından çok takdir edilmişlerdir. Perde aralarında mekteb genclerinin tertib ettikleri caz takımı da, bu işte profesyonel olarak geçinenlerin birçoğuna parmak ısırtacak kadar bir beraberlik göstererek, çok güzel tangolarla Viner valsı çalmışlardır. Tramvay tarifesi değişti Tramvay şirketinin yaz ayları için hazırladığı yeni seyrüsefer tarifesi bugün Şehrimizde bulunan Yugoslav Nazm den itibaren tatbik edilecektir. Yeni ta Şevki Behmen dün de bazı camileri ziyarifede sabahları tramvay seferleri daha ret etmiştir. Şevki Behmenin yarın Yaerken başlamaktadır. lova ve oradan da Bursaya gitmesi muhADLİYEDE temel bulunmaktadır. ECNEBİ MEHAFtLDE Şevki Behmenin ziyaretleri Sekiz sene sonra yakalanan tahsildar Bundan sekiz sene evvel, zimmetine para geçirerek kaçan bir tahsildar ahiren şehrimizde yakalanmıştır. Bu tahsildarın ismi Tevfiktir. Sekiz sene evvel îzmirde Kemal Paşa kazasında Millî Emlâk tahsildarı olan Tevfik orada dip koçanlan üzerinde tahrifat yaparak zimmetine hayli miktarda para geçirdikten sonra kaçmıştır. Prens Seyfeddin Mısıra gitmiyor Şehrimizde ikamet eden Prens Sey feddinin Mısıra dönmesinin mevzuu bahsolduğunu Kahirede çıkan bir mecmuanın neşriyatına atfen yazmıştık. Prens Seyfeddinin yanmda oturduğu Feridun Paşa bu hususta, dün bir muharririmize şunlan söylemiştir: « Mısır gazetelerinin zaman zaman yazdığı bu nevi havadisler mevsimsizdir. Prensin Mısıra avdeti henüz mevzuubahis değildir. Bu havadisin yegâne doğru olan tarafı Kahirede Kasrülâyn caddesinde yapılan apartımanlardır. Bunlar esasen bir müddettenberi yapılmakta idi. Şimdi ikmal edilmiş bulunmaktadır. Mesele bu kadardır.» İsmetpaşa Kız Enstitüsünde açılan sergi Muamele vergisi kanunu Kamutaym bu devresinde müzakere edilemiyen muamele vergisi kanununun muaddel şekli üzerinde daha fazla işle nerek Meclisin gelecek devre içtimaında tetkikine karar verilmiştir. Bunun için bu tatil devresinde kanun üzerinde tetkiklere devam olunacaktır. Daha ve en hazini, bu döküntü mal işportaları yanmda, Babıâlinin bir de fikir işportaları bulunmasıdtr. Ttpkı «tşitmedik demeyiniz, reklâm fiatına veriyoruz, bedava, caba, haydi, yal lah!» gibi işporta ağzile geçici alâkaları avlamıya çaltşan ve nasılsa yer bulduğu gazete sahifesinden çeşid çeşid, elvan elvan broşür döküntülerine kadar her kâğıd parçası üstünde Mahmudpaşa üslubile haykıran bir fikir sefaleti daha vardır. Onu bütün vatanın fikir ve neşir merkezi olan Babıâlinin halis tarafile kartştırmt yalım. Çünkü bu tapon fikirler pazarı da, gelip geçici ve konup kalkıcı serglsini kaldırım kenarına ve ayak al tına kurmuştur. Ekmek parasına olan ihtiyacım bize düşündürerek içimiz • de uyandtrdığt merhamet ve tnüsa mahadan başka semtimizin ve mes • leğimizin civanmerd ruhile hiçbir alâkası yoktur. Avcılar kongresi toplandı Avcılar cemiyeti senelik kongresi, dün, Mecidiye köyü civannda cemiyetin merkez olarak kullandığı kahvede yapılmıştır. Dünkü kongre ikinci toplanış oldu ğundan ekseriyete bakılmıyarak müza kerelere başlanmış ve yeni idare heyeti seçilmiştir. KÜLTÜR tŞLERİ Bulgar muallimleri gitti Şehrimizi ziyaret eden Bulgar muallimleri şerefine Istanbul muallimleri ta gene kızlartmızın muişlerini rafmdan evvelki gün 13 üncü ilkmekteb vaffakiyetli tetkik eden Maarif ve de bir çay ziyafeti verilmiştir. Ziyafette Sıhhiye Vekilleri izameslekî hasbihallerde bulunulmuştur. Bulgar muallimleri akşamüzeri Çar hat ahrlşrken Ferdinand vapurile Varnaya dönmüşler ve hareket etmeden evvel Istanbul Va Ankarada îsmetpaşa Kız Enstitülisine, Maarif müdürüne ve Istanbul mu sünde talebelerin bir senelik mesailerini allimlerine gördükleri iyi kabulden dola ve vücude getirdikleri eserleri gösteren yı birer teşekkür telgrafı çekmişlerdir. 'güzel bir sergi açıldığım Ankara haberi Sergiden bir köşe ve PEYAMt SAFA İngilterenin Milletler Cemiyetini ıslah için düşündüğü bu şekil ve usul, Fransanın ve diğer meclis azası büyük devletlerin düşüncelerine ve hareketlerine de uygundur. Bunlar, emniyet tecezzi kabul etmez prensipini henüz terketmemiş olsalar da, meselenin halli için pratik başka bir yol da görmüyorlar. Malî ve iktısadî tedbirlerin umumî olmasile bu prensip zahiren muhafaza edilmiş olacaktır. Hulâsa, îngilterede, Milletler Cemiyeti misakınm zecrî tedbirlere aid ahkâmının ıslah ve tadili bahanesile îtalyaya karşı zecrî tedbirlerin kaldmlması cere » yanı kuvvetlenmektedir. Yeni Fransız hükumetinin zecrî tedbirlerde ingiliz politikasına iltihak ve muzaherete taraftar bulunduğu bir sırada ingilterenin gösterdiği tereddüd, zâhirde göriindiiğü kadar manasız değildir. Fransa, îtalyaya karşı Ingiltereye yardım etmek istiyor, lâkin ayni zamanda Almanyaya karşı İngilterenin ayni muzahereti kendisine göstermesini şart koşuyor. ingiltere ise Mister Edenin son nutkunda işaret ettiği veçhile Avrupa politikasında en ziyade olarak yazmıştık. Açılış resmi Maarif Almanya ile anlaşmağa ehemmiyet verVekili tarafından yapılan bu sergi çok mekte ve bu devletle çatışmaktan sakınmuvaffakiyet kazanmış ve binlerce kişi maktadır. tarafından gezilmiştir. Muharrem Feyzi Togay

Bu sayıdan diğer sayfalar: